The technology of storytelling | Joe Sabia

Joe Sabia: Hikaye anlatma teknolojisi üzerine

Çeviri: Cevat Erisken Gözden geçirme: YELDA ERISKEN

Ladies and gentlemen, gather around.

Bayanlar baylar, haydi toplanın.

I would love to share with you a story.

Size bir hikaye anlatmak istiyorum.

Once upon a time

Bir zamanlar

in 19th century Germany,

19. yy Almanya'sında

there was the book.

bir kitap vardı.

Now during this time,

O zamanlarda bu kitap

the book was the king of storytelling.

hikaye kitaplarının kralıydı.

It was venerable.

Kıymetli ve

It was ubiquitous.

herkesçe bilinen bir kitaptı.

But it was a little bit boring.

Ancak biraz sıkıcıydı.

Because in its 400 years of existence,

Sıkıcıydı çünkü 400 yıllık ömrü boyunca

storytellers never evolved the book

hikayeciler, bir hikaye anlatma aracı olarak

as a storytelling device.

bu kitabı hiç geliştirmediler.

But then one author arrived,

Ancak günün birinde öyle bir yazar geldi ki

and he changed the game forever.

durumu sonsuza dek değiştirdi.

(Music)

(Müzik)

His name was Lothar,

Bu yazar Lothar'dı,

Lothar Meggendorfer.

Lothar Meggendorfer.

Lothar Meggendorfer put his foot down,

Lothar Meggendorfer kararlı bir şekilde

and he said, "Genug ist genug!"

"yettiyse yetti artık!" dedi.

He grabbed his pen,

Kalemini aldı,

he snatched his scissors.

makası kaptı.

This man refused to fold to the conventions of normalcy

Bu kişi gelenekleşmiş düzene boyun eğmeyi reddetti ve

and just decided to fold.

değişiklik yapmaya karar verdi.

History would know Lothar Meggendorfer

Tarih, Lothar Meggendorfer'i

as -- who else? --

bir de hareketli çocuk kitaplarını

the world's first true inventor

ilk kez ortaya çıkaran kişi

of the children's pop-up book.

olarak tanıyacaktı.

(Music)

(Müzik)

For this delight and for this wonder,

Herkes buna bayıldı, hayran oldu ve

people rejoiced.

sevinçten bayram etti.

(Cheering)

(Tezahürat)

They were happy because the story survived,

İnsanlar mutluydular çünkü hikayeler yaşayacak ve böylece

and that the world would keep on spinning.

dünya dönmeye devam edecekti.

Lothar Meggendorfer wasn't the first

Lothar Meggendorfer, hikayelerin anlatılma şeklini değiştiren

to evolve the way a story was told,

ilk kişi değildi

and he certainly wasn't the last.

ve tabii ki son kişi de olmayacaktı.

Whether storytellers realized it or not,

Hikayeciler,

they were channeling Meggendorfer's spirit

farkında olsa da olmasa da

when they moved opera to vaudville,

operadan vodvile,

radio news to radio theater,

radyo haberlerinden radyo tiyatrosuna,

film to film in motion

filmden hareketli filme, daha sonra da

to film in sound, color, 3D,

VHS ve DVD'lerde sesli, renkli ve üç boyutlu filme geçişlerde hep

on VHS and on DVD.

Lothar Meggendorfer'in ruhundan ilham alacaklardı.

There seemed to be no cure for this Meggendorferitis.

Meggendorfer bağımlılığının tedavisi yok gibiydi.

And things got a lot more fun when the Internet came around.

İnternet ortaya çıktığında herşey daha da eğlenceli hale geldi.

(Laughter)

(Gülüşmeler)

Because, not only could people broadcast their stories throughout the world,

Çünkü, internet ortamında insanlar, sadece kendi hikayelerini yayınlayarak

but they could do so

tüm dünyaya duyurmakla kalmıyor, aynı zamanda bunu

using what seemed to be an infinite amount of devices.

çok çeşitli araçlar kullanarak yapıyorlardı.

For example, one company

Örneğin, bir firma

would tell a story of love

kendi arama motoru aracılığıyla

through its very own search engine.

bir aşk hikayesi anlatacak,

One Taiwanese production studio

Tayvan'da bir film stüdyosu

would interpret American politics in 3D.

Amerikan politikasını üç boyutlu sanal ortama taşıyacaktı.

(Laughter)

(Gülüşmeler)

And one man would tell the stories of his father

Adamın teki, Twitter diye adlandırılan bir ortamda

by using a platform called Twitter

babasının söylediği

to communicate the excrement his father would gesticulate.

bütün çılgın şeyleri anlatacaktı.

And after all this, everyone paused;

Ve bütün bunlardan sonra herkes

they took a step back.

şöyle bir durup düşünecekti.

They realized that, in 6,000 years of storytelling,

6000 yıllık hikayecilik tarihinde,

they've gone from depicting hunting on cave walls

mağara duvarlarında avcılığın anlatılmasından

to depicting Shakespeare on Facebook walls.

Facebook duvarlarında Shakespeare'in anlatımına kadar gelindiğini farkedeceklerdi.

And this was a cause for celebration.

Bu kutlamaya değer bir şeydi.

The art of storytelling has remained unchanged.

Hikaye anlatma sanatı hiç değişmedi.

And for the most part, the stories are recycled.

Çoğunlukla, aynı hikayeler tekrar tekrar anlatıldı.

But the way that humans tell the stories

Ancak hikayelerin anlatılma şekli

has always evolved

doğal ve sürekli bir biçimde

with pure, consistent novelty.

yenilendi durdu.

And they remembered a man,

Ancak bir kişi,

one amazing German,

harikulade bir Alman,

every time a new storytelling device

her yeni hikaye anlatma aracı ortaya çıktığında

popped up next.

daima hatırlandı.

And for that,

Ve işte bu sebepten dolayı

the audience --

seyirciler

the lovely, beautiful audience --

- sevgili, güzel seyirciler -

would live happily ever after.

daima mutlu bir şekilde yaşadılar.

(Applause)

(Alkış)