ARE YOU RUSHED OFF YOUR FEET? - Learn English With Mr Duncan #englishaddictwithmrduncan

I don't know why, but it seems as if these days we are always in a rush.

Nedenini bilmiyorum ama sanki bu aralar hep bir acelemiz var gibi görünüyor.

We always seem to have so much to do.

Her zaman yapacak çok işimiz varmış gibi görünüyor.

But so little time to do it in.

Ama bunu yapmak için çok az zamanımız var.

Is it because we are so busy with our lives?

Bunun nedeni hayatlarımızla çok meşgul olmamız mı?

Or is it because there is too much for us to do?

Yoksa yapacak çok işimiz olduğundan mı?

A person might find themselves in a situation

Bir kişi kendisini

where they just don't have enough time to do those all-important things.

, bu çok önemli şeyleri yapmak için yeterli zamana sahip olmadığı bir durumda bulabilir

Something all-important is an activity that has to be given priority above all other things.

. Çok önemli olan bir şey, diğer her şeyden önce öncelik verilmesi gereken bir faaliyettir.

To give priority is to put that thing at the front and to give it all of your attention.

Öncelik vermek, o şeyi ön plana koymak ve tüm dikkatinizi ona vermektir.

The priority is the important thing.

Öncelik önemli olandır.

It is the thing that must be done straight away or as soon as possible.

Derhal veya en kısa zamanda yapılması gereken şeydir.

A person who always has things to do might be described as being rushed off their feet.

Her zaman yapacak işleri olan bir kişi, ayakları yerden kesilen biri olarak tanımlanabilir.

They have so little time to themselves.

Kendilerine çok az zaman ayırıyorlar.

They are rushed off their feet.

Hızla ayaklarından kaldırılıyorlar.

In business, a person can be rushed off their feet

İş hayatında, eğer kapısından çok sayıda müşteri geliyorsa,

if they are having a lot of customers coming through their door.

bir kişinin ayakları yerden kesilebilir .

A shop assistant might be rushed off their feet

Mağazada ilgi isteyen çok fazla müşteri olduğu için

because there are so many customers in the store demanding attention.

bir mağaza asistanının ayakları yerden kesilebilir .

A person working in a cafe might be rushed off their feet

Bir kafede çalışan bir kişinin ayakları yerden kesilebilir

because there are lots of hungry customers waiting to order some food.

çünkü yemek sipariş etmek için bekleyen çok sayıda aç müşteri vardır.

In our daily lives, we can be rushed off our feet.

Günlük yaşamlarımızda ayaklarımızı yerden kesebiliriz.

If there are many chores to do.

Yapılacak çok iş varsa.

Perhaps you have a family to take care of

Belki ilgilenmeniz gereken bir aileniz

and other responsibilities that you must also give attention to.

ve dikkat etmeniz gereken başka sorumluluklarınız da vardır.

We can describe this type of lifestyle as demanding.

Bu yaşam tarzını zorlu olarak tanımlayabiliriz.

Something that is demanding is a thing that needs constant attention

Zorlu bir şey, sürekli dikkat gerektiren

and cannot be done lightly.

ve hafifçe yapılamayacak

Certain types of jobs can be demanding if a lot of effort is needed to do it.

bir şeydir . Bazı iş türleri, eğer çok fazla çaba gerekiyorsa, zorlu olabilir.

Physical work is often described as demanding.

Fiziksel çalışma genellikle zorlu olarak tanımlanır.

It takes a lot of energy to do that particular job.

Belirli bir işi yapmak çok fazla enerji gerektirir.

If your job involves working for long periods of time, we can also describe it as demanding.

Eğer işiniz uzun süreli çalışmayı içeriyorsa bunu zorlu olarak da tanımlayabiliriz.

It is hard work.

Bu çok zor bir iş.

That particular type of work is tiring.

Bu özel iş türü yorucudur.

After working all day,

Gün boyu çalıştıktan sonra

a person might describe themselves as feeling ‘exhausted’, ‘tired out’,

kişi kendisini 'bitkin', 'yorgun' olarak tanımlayabilir,

they have no energy left. They are ‘dead on their feet’.

enerjisi kalmamış olabilir. 'Ayakları üzerinde ölü'ler.

That person needs a break.

O kişinin dinlenmeye ihtiyacı var.

Of course, the opposite can be true.

Elbette bunun tersi de doğru olabilir.

A person might have some time that is not taken up by anything, they have free time.

Bir kişinin hiçbir şeyle dolmayan bir zamanı olabilir, boş zamanları vardır.

They have nothing to do. They are free.

Yapacakları hiçbir şey yok. Onlar özgürler.

We can also say that a person has time on their hands,

Ayrıca insanın elinde zamanın olduğunu,

they have spare time in which to do whatever they want.

istediğini yapabilecek boş zamanının olduğunu

This can be referred to as having time on your hands.

da söyleyebiliriz . Buna, elinizde zamanın olması denebilir.

It would be fair to say that these days,

Günümüzde

people must take those small moments of freedom in their daily lives and use them wisely.

insanların bu küçük özgürlük anlarını günlük yaşamlarında değerlendirip akıllıca kullanmaları gerektiğini

You might only have a short time in which to relax.

söylemek doğru olur . Rahatlamak için sadece kısa bir zamanınız olabilir.

You grab some time for yourself.

Kendinize biraz zaman ayırırsınız.

You take a short break from everything.

Her şeye kısa bir ara veriyorsunuz.

It is always possible to do too much and try to fit too many things into your daily life,

İster işinizde, ister genel günlük rutininizde,

whether it is in your job or in your general day to day routine,

çok fazla şey yapmak ve günlük yaşamınıza çok fazla şey sığdırmaya çalışmak her zaman mümkündür

it is always important to take a few moments away from all the stress and strain of daily life.

, günlük yaşamın tüm stres ve gerginliklerinden birkaç dakika uzaklaşmak her zaman önemlidir.

We often say that we have to find a balance in the way in which we use time.

Zamanı kullanma şeklimizde bir denge bulmamız gerektiğini sıklıkla söyleriz.

You might have to ask yourself some harsh questions.

Kendinize bazı sert sorular sormanız gerekebilir.

How much time do I have to myself?

Kendime ne kadar zamanım var?

Am I giving myself enough time to relax?

Rahatlamak için kendime yeterince zaman tanıyor muyum?

Are there some things that I don't need to do?

Yapmam gerekmeyen bazı şeyler var mı?

You might find that you will have to make some changes to your routine,

Rutininizde bazı değişiklikler yapmanız gerekebileceğini fark edebilirsiniz,

although quite often it is easier said than done.

ancak çoğu zaman bunu söylemek yapmaktan daha kolaydır.

I think it is possible for all of us to find a happy medium when it comes to the amount of rest time we give ourselves.

Kendimize ayırdığımız dinlenme zamanı söz konusu olduğunda hepimizin mutlu bir ortam bulmasının mümkün olduğunu düşünüyorum.

That happy medium is a comfortable situation.

Bu mutlu ortam rahat bir durumdur.

We often describe something that is just right as a happy medium.

Genellikle doğru olan bir şeyi mutlu bir ortam olarak tanımlarız.

I will do some work and I will make sure that I also take a break.

Biraz çalışacağım ve ayrıca ara vereceğimden emin olacağım.

That is my happy medium.

Bu benim mutlu ortamım.

Now I am going to take a well-deserved break and put my feet up for a while

Şimdi hak ettiğim bir ara vereceğim ve

before I have to make my next English lesson.

bir sonraki İngilizce dersimi yapmadan önce biraz ayaklarımı uzatacağım.

It is time to relax.

Rahatlama zamanı geldi.