Your elusive creative genius | Elizabeth Gilbert

Elizabeth Gilbert: Deha Üzerine

5,171,807 views ・ 2009-02-09

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Sinan Özel Gözden geçirme: Ahmet Yükseltürk
00:13
I am a writer.
0
13145
1543
Ben bir yazarım.
00:14
Writing books is my profession but it's more than that, of course.
1
14712
3736
Kitap yazmak benim mesleğim, ama tabii benim için meslekten öte.
00:18
It is also my great lifelong love and fascination.
2
18472
3900
Aynı zamanda hayatımın aşkı ve tutkusu.
00:22
And I don't expect that that's ever going to change.
3
22396
2891
Ve bunun değişeceğini hiç sanmıyorum.
00:25
But, that said, something kind of peculiar has happened recently
4
25311
5011
Öte yandan, son zamanlarda, hayatımı ve kariyerimi etkileyen
00:30
in my life and in my career,
5
30346
2225
tuhaf bir şey başıma geldi.
00:32
which has caused me to have to recalibrate my whole relationship with this work.
6
32595
4743
Bu tuhaf şey, bu meslekle olan ilişkimi yeniden düzenlememe yol açtı.
00:37
And the peculiar thing is that I recently wrote this book,
7
37362
3610
Tuhaf şey şuydu: Kısa zaman önce "Yaz, Dua Et, Sev" isimli
00:40
this memoir called "Eat, Pray, Love"
8
40996
1944
anı kitabımı yazdım; ama
00:42
which, decidedly unlike any of my previous books,
9
42964
4541
bu kitap, öncekilerin tam aksine, dünyada duyuldu,
00:47
went out in the world for some reason, and became this big,
10
47529
3044
ve bir sebeple, büyük, mega-sansasyonel,
00:50
mega-sensation, international bestseller thing.
11
50597
3342
uluslararası "bestseller" dedikleri bir şey oluverdi.
00:53
The result of which is that everywhere I go now,
12
53963
3042
Bunun bir sonucu olarak da, şimdi nereye gitsem,
00:57
people treat me like I'm doomed.
13
57029
2576
bana bahtsız muamelesi yapıyorlar.
00:59
Seriously -- doomed, doomed!
14
59629
2858
Cidden - bahtsız, bahtsız!
01:02
Like, they come up to me now, all worried, and they say,
15
62511
2667
Gelip, "korkmuyor musun?" diyorlar, "bundan daha iyisini
yapamamaktan korkmuyor musun?
01:05
"Aren't you afraid you're never going to be able to top that?
16
65202
4174
01:09
Aren't you afraid you're going to keep writing for your whole life
17
69400
3222
Hayatın boyunca yazmaya devam etsen de,
01:12
and you're never again going to create a book
18
72646
2143
kimsenin bundan sonra yazacaklarının suratına
01:14
that anybody in the world cares about at all,
19
74813
2542
bakmayacağından korkmuyor musun?"
01:17
ever again?"
20
77379
2476
"Ha? Suratına bile bakmayacaklarından?"
01:19
So that's reassuring, you know.
21
79879
2325
Bu sözler nasıl iyi geliyor, anlatamam.
01:22
But it would be worse, except for that I happen to remember
22
82228
2787
Ama, yirmi sene öncesinde, daha gençken, etrafımdakilere
01:25
that over 20 years ago, when I was a teenager,
23
85039
3235
yazar olacağımı söylediğimde de aynı, böyle korku dolu tepkileri
01:28
when I first started telling people that I wanted to be a writer,
24
88298
3123
aldığımı hatırlamasam,
kendimi şimdi daha da kötü hissederdim.
01:31
I was met with this same sort of fear-based reaction.
25
91445
2547
Daha neler diyorlardı: "Asla başarılı olamamaktan korkmuyor musun?
01:34
And people would say, "Aren't you afraid you're never going to have any success?
26
94016
3810
01:37
Aren't you afraid the humiliation of rejection will kill you?
27
97850
2923
Reddedilmenin utancından ölmez misin?
01:40
Aren't you afraid that you're going to work your whole life at this craft
28
100797
3460
Hayatını bu zanaate adayıp da uğraşıp didindikten sonra
hiç bir sonucun çıkmamasından,
01:44
and nothing's ever going to come of it
29
104281
1856
kayıp hayallerinin çöplüğünde, ağzında başarısızlığın
01:46
and you're going to die on a scrap heap of broken dreams
30
106161
2635
acı külleriyle ölmekten korkmaz mısın?"
01:48
with your mouth filled with bitter ash of failure?"
31
108820
2467
(Kahkaha)
01:51
(Laughter)
32
111311
1329
01:52
Like that, you know.
33
112664
1828
İşte böyle diyorlardı.
01:54
The answer -- the short answer to all those questions is, "Yes."
34
114516
5137
Bütün bu soruların cevabı -- kısa cevabı: "Evet."
01:59
Yes, I'm afraid of all those things.
35
119677
2276
Evet, bunların hepsinden korkuyorum.
02:01
And I always have been.
36
121977
1241
Hayatım boyunca da korktum.
02:03
And I'm afraid of many, many more things besides
37
123242
2286
Hatta, tahmin bile edemedikleri bir sürü başka
02:05
that people can't even guess at,
38
125552
1901
şeyden de korkuyorum.
02:07
like seaweed and other things that are scary.
39
127477
3957
Mesela yosundan korkuyorum, diğer dehşet şeylerden de.
02:11
But, when it comes to writing,
40
131458
2227
Ama iş yazarlığa gelince,
02:13
the thing that I've been sort of thinking about lately, and wondering about lately,
41
133709
3960
son zamanlarda düşünüp merak etmeye başladığım bir şey var:
02:17
is why?
42
137693
1150
Neden, yani neden?
02:18
You know, is it rational?
43
138867
1270
Bu dünyaya yapmaya geldiğimiz işi yapmaktan
02:20
Is it logical that anybody should be expected
44
140161
2223
02:22
to be afraid of the work that they feel they were put on this Earth to do.
45
142408
4628
korkmamız mı gerekiyor?
02:27
And what is it specifically about creative ventures
46
147060
4376
Demek istediğim, yaratıcı mesleklerin nesi bu kadar korkunç ki,
02:31
that seems to make us really nervous about each other's mental health
47
151460
3448
diğer kariyerleri kimse dert etmiyor da, bu mesleklere gelince
02:34
in a way that other careers kind of don't do, you know?
48
154932
3003
karşımızdakinin ruh sağlığı için endişe ediyoruz?
02:37
Like my dad, for example, was a chemical engineer
49
157959
3999
Mesela babam kimya mühendisiydi.
02:41
and I don't recall once in his 40 years of chemical engineering
50
161982
3353
Kırk yıl boyunca kimya mühendisliği yaptı ama kimse
02:45
anybody asking him if he was afraid to be a chemical engineer, you know?
51
165359
3658
kimya mühendisliği yapmaktan korkup korkmadığını sormadı.
02:49
"That chemical-engineering block, John, how's it going?"
52
169041
5787
Yani -- "şu bahtsız kimya mühendisi John'un hali nasıl, iyi mi acaba?"
02:54
It just didn't come up like that, you know?
53
174852
2140
Yani hiç karşılaşmadım.
02:57
But to be fair, chemical engineers as a group
54
177016
3810
Kimya mühendislerinin hakkını vermek gerek tabii,
03:00
haven't really earned a reputation over the centuries
55
180850
2524
yüzyıllar boyunca adlarını "alkolik manik-depresife"
03:03
for being alcoholic manic-depressives.
56
183398
2672
çıkarmadılar.
03:06
(Laughter)
57
186094
1424
(Kahkaha)
03:07
We writers, we kind of do have that reputation,
58
187542
2810
Öte yandan, biz yazarların böyle kötü bir ünü var.
03:10
and not just writers, but creative people across all genres,
59
190376
3959
Üstelik sadece yazarlar da değil, her türden yaratıcı işle
03:14
it seems, have this reputation for being enormously mentally unstable.
60
194359
4677
uğraşanların hepsinin ciddi ruhsal bozukluğa sahip olmaları bekleniyor.
03:19
And all you have to do is look at the very grim death count
61
199060
3792
Sadece 20. yüzyılda genç yaşta canına kıyan,
03:22
in the 20th century alone, of really magnificent creative minds
62
202876
3559
gerçekten çok görkemli yaratıcı zihinlerin sayısına baksanız bile
03:26
who died young and often at their own hands, you know?
63
206459
3102
bu kötü üne hak verirsiniz.
03:29
And even the ones who didn't literally commit suicide
64
209585
3242
Kendini öldürmeyenler bile, aslında kendi yetenekleri
03:32
seem to be really undone by their gifts, you know.
65
212851
3352
yüzünden ecellerine ulaşmışlar.
03:36
Norman Mailer, just before he died, last interview, he said,
66
216227
2875
Norman Mailer, ölmeden hemen önce yapılan son röportajında
03:39
"Every one of my books has killed me a little more."
67
219126
4077
"Kitaplarımın her biri beni biraz daha öldürdü." demiş.
03:43
An extraordinary statement to make about your life's work.
68
223227
3575
İnsanın hayatının işi için bunu demesi olağandışı.
03:46
But we don't even blink when we hear somebody say this,
69
226826
2936
Ama bunu duyunca gözümüzü bile kırpmıyoruz,
03:49
because we've heard that kind of stuff for so long
70
229786
2582
çünkü bu tür cümleleri çok işittik,
03:52
and somehow we've completely internalized and accepted collectively
71
232392
3977
ve bir şekilde yaratıcılık ve çile çekmenin, tabiatları gereği
03:56
this notion that creativity and suffering are somehow inherently linked
72
236393
4643
birbirleriyle bağlantılı olduğunu, dolayısıyla sanatsal faaliyetin, nihayetinde,
04:01
and that artistry, in the end, will always ultimately lead to anguish.
73
241060
5042
hep ızdıraba dönüşmesi gerektiğini içselleştirdik ve kabul ettik.
04:06
And the question that I want to ask everybody here today
74
246126
2667
Şimdi hepinize sormak istediğim soru şu:
04:08
is are you guys all cool with that idea?
75
248817
2493
Siz de böyle mi düşünüyorsunuz?
04:11
Are you comfortable with that?
76
251334
2183
Bunu böyle kabullenebilir misiniz?
04:13
Because you look at it even from an inch away and, you know --
77
253541
3000
Çünkü bir adım bile geri çekilip bakınca, nasıl desem -
04:16
I'm not at all comfortable with that assumption.
78
256565
3103
ben bunu kabullenemiyorum.
04:19
I think it's odious.
79
259692
1462
Tiksindirici buluyorum.
04:21
And I also think it's dangerous,
80
261178
1929
Ayrıca tehlikeli olduğunu düşünüyorum
04:23
and I don't want to see it perpetuated into the next century.
81
263131
2905
ve sonraki yüzyıla aktarılmasını istemiyorum.
Yaratıcı beyinleri hayatta tutmanın daha iyi olduğunu düşünüyorum.
04:26
I think it's better if we encourage our great creative minds to live.
82
266060
3850
04:29
And I definitely know that, in my case -- in my situation --
83
269934
5751
Kendi hesabıma şunu diyebilirim:
04:35
it would be very dangerous for me to start sort of leaking down that dark path
84
275709
5139
böyle karanlık düşüncelere kapılıp aşağılara çekilmemin
04:40
of assumption,
85
280872
1197
- hele hele kariyerim içinde bulunduğu bu özel durumda -
04:42
particularly given the circumstance that I'm in right now in my career.
86
282093
4129
benim için çok tehlikeli olduğunu biliyorum.
04:46
Which is -- you know, like check it out,
87
286246
2515
Bakın şöyle ifade edeyim,
04:48
I'm pretty young, I'm only about 40 years old.
88
288785
2191
Oldukça genç sayılırım; daha kırk yaşındayım.
Önümde belki de kırk yıllık daha çalışma hayatı var.
04:51
I still have maybe another four decades of work left in me.
89
291000
3270
04:54
And it's exceedingly likely that anything I write from this point forward
90
294294
4493
Bugünden sonra ne yazarsam yazayım, çok büyük ihtimalle
04:58
is going to be judged by the world as the work that came after
91
298811
2953
bütün bir dünya "son büyük başarısının
05:01
the freakish success of my last book, right?
92
301788
3299
ardından gelen çalışma" deyip geçecek.
05:05
I should just put it bluntly, because we're all sort of friends here now --
93
305111
3938
Hepimiz burada arkadaş sayılırız; onun için söyleyip geçeceğim:
05:09
it's exceedingly likely that my greatest success is behind me.
94
309073
4257
öyle sanıyorum ki benim en büyük başarım arkamda kaldı.
05:13
So Jesus, what a thought!
95
313354
2176
Aman Yarabbi, ne korkunç!
05:15
That's the kind of thought that could lead a person
96
315554
2406
Bu tür düşünceler insanı sabah saat dokuzda cin tonik
05:17
to start drinking gin at nine o'clock in the morning,
97
317984
2604
içmeye başlatabilir; ben de o yöne doğru
05:20
and I don't want to go there.
98
320612
2913
gitmek istemiyorum.
05:23
(Laughter)
99
323549
1034
(Kahkaha)
05:24
I would prefer to keep doing this work that I love.
100
324607
2430
Çok sevdiğim işimi yapmayı tercih ederim.
Peki bu nasıl mümkün?
05:27
And so, the question becomes, how?
101
327061
3314
05:30
And so, it seems to me, upon a lot of reflection,
102
330399
2860
Bunun üzerine çok düşündüm ve şu kanıya vardım:
05:33
that the way that I have to work now, in order to continue writing,
103
333283
3341
bundan sonra çalışabilmek, yazmaya devam edebilmek için,
05:36
is that I have to create some sort of protective psychological construct, right?
104
336648
3810
ruh sağlığımı koruyacak bir tür düzenek geliştirmeliyim.
05:40
I have to sort of find some way to have a safe distance
105
340482
3476
Bundan böyle, yazarlığa devam edebilmek için, kendimle,
05:43
between me, as I am writing, and my very natural anxiety
106
343982
4861
kitaplarıma halkın vereceği tepkiye dair endişem
05:48
about what the reaction to that writing is going to be, from now on.
107
348867
3841
arasına güvenli bir mesafe koymalıyım.
05:52
And, as I've been looking, over the last year,
108
352732
2387
Geçen sene boyunca, böyle bir bakış açısı ararken,
05:55
for models for how to do that,
109
355143
1833
05:57
I've been sort of looking across time,
110
357000
2124
biraz değişik çağlara ve
05:59
and I've been trying to find other societies
111
359148
2078
değişik toplumlara bakıp,
06:01
to see if they might have had better and saner ideas than we have
112
361250
3726
yaratıcı insanlara yardımcı olacak, yaratıcılığın doğasındaki
06:05
about how to help creative people
113
365000
2203
duygusal riskleri idare etmelerini sağlayacak,
06:07
sort of manage the inherent emotional risks of creativity.
114
367227
3782
bizimkilerden daha iyi ve daha aklıselim görüşler aradım.
06:11
And that search has led me to ancient Greece and ancient Rome.
115
371033
4991
Aradıkça, kendimi antik Yunan ve antik Roma'da buldum.
06:16
So stay with me, because it does circle around and back.
116
376048
2667
Beni izlemeye devam edin, çünkü dönüp dolaşıp başa döneceğim.
06:18
But, ancient Greece and ancient Rome --
117
378739
2132
Antik Yunan ve antik Roma'ya dönersek,
06:20
people did not happen to believe that creativity
118
380895
2542
o zamanlarda insanlar yaratıcılığın
06:23
came from human beings back then, OK?
119
383461
2394
insanın kendinden kaynaklandığına inanmıyorlardı.
06:25
People believed that creativity was this divine attendant spirit
120
385879
4435
Yaratıcılığın, insana refakat eden kutsal bir ruh olup,
06:30
that came to human beings from some distant and unknowable source,
121
390338
3977
insanlara, meçhul ve uzak bir kaynaktan, anlaşılmaz sebeplerle
06:34
for distant and unknowable reasons.
122
394339
2425
geldiğine inanıyorlardı.
06:36
The Greeks famously called these divine attendant spirits of creativity "daemons."
123
396788
5227
Yunanlılar, yaratıcılığı sağlayan bu refakatçi kutsal ruhlara "demon" diyorlardı.
06:42
Socrates, famously, believed that he had a daemon
124
402039
3076
Sokrat, kendine gaipten bilgelik anlatan bir demonu
06:45
who spoke wisdom to him from afar.
125
405139
2433
olduğuna inanmasıyla ünlüdür.
06:47
The Romans had the same idea,
126
407596
1593
Romalılar da aynı düşüncedeydiler, ama
06:49
but they called that sort of disembodied creative spirit a genius.
127
409213
4586
onlar bu vücutsuz yaratıcı ruhlara "genius" ("deha") adını vermişlerdi.
06:53
Which is great, because the Romans did not actually think
128
413823
2715
Bunu öğrenince çok hoşuma gitti; çünkü Romalılar, "dehanın"
06:56
that a genius was a particularly clever individual.
129
416562
2770
zeki bir birey anlamına geldiğini düşünmüyorlardı.
06:59
They believed that a genius was this, sort of magical divine entity,
130
419356
3659
"Dehanın," böyle büyülü bir varlık olduğuna,
07:03
who was believed to literally live in the walls of an artist's studio,
131
423039
5298
sanatçıların stüdyolarının duvarlarında yaşadığına
- şu ev cini Dobby gibi -
07:08
kind of like Dobby the house elf,
132
428361
2520
07:10
and who would come out
133
430905
1514
bazen de ortaya çıkıp böyle gizlice sanatçıya eserinde yardımcı olduğuna,
07:12
and sort of invisibly assist the artist with their work
134
432443
2602
esere biçim verdiğine inanıyorlardı.
07:15
and would shape the outcome of that work.
135
435069
2445
07:17
So brilliant -- there it is, right there, that distance that I'm talking about --
136
437538
3858
İşte budur! Aradığım o "ruhsal mesafeyi" bulmuştum,
07:21
that psychological construct to protect you from the results of your work.
137
441420
4178
eserimin sonuçlarından kendimi koruyacak düzenek buydu.
07:25
And everyone knew that this is how it functioned, right?
138
445622
3584
Üstelik herkes de bu işin böyle işlediğini biliyordu.
07:29
So the ancient artist was protected from certain things,
139
449230
2667
Böylece antik çağdaki sanatçı, çeşitli sorunlardan korunuyordu:
07:31
like, for example, too much narcissism, right?
140
451921
2377
Mesela, kendini beğenmişlik.
07:34
If your work was brilliant, you couldn't take all the credit for it,
141
454322
3191
Eserin görkemli de olsa, itibarı tümüyle sana ait değildi,
07:37
everybody knew that you had this disembodied genius who had helped you.
142
457537
3695
herkes bu vücutsuz "dehanın" sana yardımcı olduğunu bilirdi.
07:41
If your work bombed, not entirely your fault, you know?
143
461256
3345
Berbat bir eser çıkarsan da, bu sefer bütün hata sende değildi,
07:44
Everyone knew your genius was kind of lame.
144
464625
2494
senin "dehan" tembellik yapmış, Hay Allah.
07:47
(Laughter)
145
467143
1034
Batı'da insanlar yaratıcılığa gerçekten çok uzun bir süre böyle baktılar.
07:48
And this is how people thought about creativity in the West
146
468201
3498
07:51
for a really long time.
147
471723
1308
Sonra Rönesans geldi ve her şey değişti,
07:53
And then the Renaissance came and everything changed,
148
473055
2576
07:55
and we had this big idea, and the big idea was,
149
475655
2291
yeni bir fikir ortaya atıldı, dendi ki:
07:57
let's put the individual human being at the center of the universe
150
477970
3195
bireyi, evrenin ortasına, bütün tanrıların ve bilinmezliklerin
üstüne yerleştirelim. Artık,
08:01
above all gods and mysteries,
151
481189
1541
08:02
and there's no more room for mystical creatures
152
482754
2285
kutsal emirler alan mitolojik yaratıklara yer yok.
08:05
who take dictation from the divine.
153
485063
1768
08:06
And it's the beginning of rational humanism,
154
486855
2111
Bu, akılcı hümanizmi başlattı ve insanlar
08:08
and people started to believe that creativity
155
488990
2143
yaratıcılığın kişinin tümüyle kendisinden
geldiğine inanmaya başladılar.
08:11
came completely from the self of the individual.
156
491157
2340
08:13
And for the first time in history,
157
493521
1826
Tarih boyunca ilk defa,
08:15
you start to hear people referring to this or that artist as being a genius,
158
495371
5087
şu veya bu sanatçıya "dehanın gelmiş olması" yerine, doğrudan
08:20
rather than having a genius.
159
500482
1817
kendisinin "dahi" olduğunu duymaya başladık.
08:22
And I got to tell you, I think that was a huge error.
160
502323
3300
Fikrimi sorarsanız, bunun büyük bir hata olduğunu düşünüyorum.
08:25
You know, I think that allowing somebody, one mere person
161
505647
4222
Yani tutup da, bir kişiye, tek bir insancığa,
08:29
to believe that he or she is like, the vessel,
162
509893
2739
kendi başına bütün kutsal, bilinmez, ebedi sırların
08:32
you know, like the font and the essence and the source
163
512656
2572
hepsinin yayıldığı bir pınar, bir kaynak ve bir cevher olduğunu
söylemek, bütün bu sorumluluğu üstüne yüklemek,
08:35
of all divine, creative, unknowable, eternal mystery
164
515252
3329
08:38
is just a smidge too much responsibility to put on one fragile, human psyche.
165
518605
6061
zaten kırılgan insan ruhu üzerinde biraz fazla bir yük.
08:44
It's like asking somebody to swallow the sun.
166
524690
3491
Gidip de birine "sen güneşi yut" demek gibi.
08:48
It just completely warps and distorts egos,
167
528205
2627
İnsan benliğini tümüyle bozup eğreltiyor,
08:50
and it creates all these unmanageable expectations about performance.
168
530856
3526
ve karşılanamayacak yüksek beklentilerin oluşmasına yol açıyor.
08:54
And I think the pressure of that
169
534406
1975
Sanıyorum, bunun baskısı,
08:56
has been killing off our artists for the last 500 years.
170
536405
3193
sanatçılarımızı beş yüz yıldır öldürüyor.
08:59
And, if this is true,
171
539622
2641
Eğer bu doğruysa,
09:02
and I think it is true,
172
542287
1562
- ki ben doğru olduğunu düşünüyorum -
09:03
the question becomes, what now?
173
543873
2841
sormamız gereken: ne yapsak?
09:06
Can we do this differently?
174
546738
1845
Yani bunun başka yolu var mıdır?
09:08
Maybe go back to some more ancient understanding
175
548607
3372
Belki insanlar ve yaratıcı bilinmezlik arasındaki ilişkiyi
09:12
about the relationship between humans and the creative mystery.
176
552003
4477
açıklayacak daha eski görüşlere geri dönebiliriz.
09:16
Maybe not.
177
556504
1329
Belki de dönemeyiz.
09:17
Maybe we can't just erase 500 years of rational humanistic thought
178
557857
3858
Belki beş yüz yıllık akılcı insan merkezli düşünceyi, 18 dakikalık
09:21
in one 18 minute speech.
179
561739
2134
bir konuşmada silip atamayız.
09:23
And there's probably people in this audience
180
563897
2685
Ve bir de herhalde bu dinleyiciler arasından
09:26
who would raise really legitimate scientific suspicions
181
566606
4091
böyle anlattığım gibi insanları takip edip de üzerlerine
09:30
about the notion of, basically, fairies
182
570721
2355
peri tozu serpen perilere karşı
09:33
who follow people around rubbing fairy juice on their projects and stuff.
183
573100
4964
çok haklı bilimsel itirazlarda bulunacaklar çıkabilir.
09:38
I'm not, probably, going to bring you all along with me on this.
184
578088
4293
Hepinizi ikna edebileceğimi sanmıyorum.
09:42
But the question that I kind of want to pose is --
185
582405
2761
Ama sormak istediğim soru şu:
09:45
you know, why not?
186
585190
2173
neden olmasın ki?
09:47
Why not think about it this way?
187
587387
1898
Neden bu şekilde bakmayalım?
09:49
Because it makes as much sense as anything else I have ever heard
188
589309
4088
Çünkü bu söylediğim de, yaratıcı sürecin
09:53
in terms of explaining the utter maddening capriciousness
189
593421
3932
insanı tımarhanelik eden kaprisi üzerine duyduğum
09:57
of the creative process.
190
597377
1521
diğer açıklamalar kadar mantıklı.
09:58
A process which, as anybody who has ever tried to make something --
191
598922
3191
Herhangi bir şey yaratmaya kalkışmış olan herkes
- mesela bu salondaki herkes -
10:02
which is to say basically everyone here ---
192
602137
2066
10:04
knows does not always behave rationally.
193
604227
3087
bu sürecin hep akılcı işlemediğini bilir.
10:07
And, in fact, can sometimes feel downright paranormal.
194
607338
4559
Hatta, bazen, bariz akıldışı gibi gelebilir.
10:11
I had this encounter recently
195
611921
1752
Geçenlerde olağandışı Amerikalı şair Ruth Stone'la tanıştım.
10:13
where I met the extraordinary American poet Ruth Stone,
196
613697
3685
10:17
who's now in her 90s, but she's been a poet her entire life
197
617406
2811
Şimdi 90'lı yaşlarında, ama bütün hayatı boyunca şiir yazmış.
10:20
and she told me that when she was growing up in rural Virginia,
198
620241
3206
Bana küçüklüğüyle ilgili bir öykü anlattı: Virginia eyaletinde
10:23
she would be out working in the fields,
199
623471
1858
köyde yaşarken, tarlada çalışırmış;
10:25
and she said she would feel and hear a poem
200
625353
2852
bazen bir şiirin, taa ufuktan kendine doğru
10:28
coming at her from over the landscape.
201
628229
1983
geldiğini duyup hissedermiş.
10:30
And she said it was like a thunderous train of air.
202
630236
3133
Gökgürültülü bir hava treni gibiymiş.
10:33
And it would come barreling down at her over the landscape.
203
633393
2804
Yukarılardan yuvarlanıp kendisine doğru gelirmiş.
Geldiğini, ayaklarının altındaki toprağın sarsılmasından fark edermiş.
10:36
And she felt it coming, because it would shake the earth under her feet.
204
636221
3478
10:39
She knew that she had only one thing to do at that point,
205
639723
2775
Şiir geldiği zamanlarda ne yapacağını bilirmiş:
10:42
and that was to, in her words, "run like hell."
206
642522
2227
kendi ifadesiyle, "deli dana gibi koşarmış".
10:44
And she would run like hell to the house
207
644773
2008
Evine doğru deli dana gibi koşarken,
10:46
and she would be getting chased by this poem,
208
646805
2162
şiir onu takip edip kovalarmış;
bütün mesele, bir kağıt-kaleme, şiir içinden akıp gitmeden önce ulaşmakmış;
10:48
and the whole deal was that she had to get to a piece of paper and a pencil
209
648991
3606
yoksa şiiri yakalayıp da
10:52
fast enough so that when it thundered through her, she could collect it
210
652621
3381
kağıda yazamazmış.
Bazen gerçekten de eve varamazmış.
10:56
and grab it on the page.
211
656026
1182
10:57
And other times she wouldn't be fast enough,
212
657232
2089
Koşup koşup koşup da sonunda evine varamayınca,
10:59
so she'd be running and running, and she wouldn't get to the house
213
659345
3203
şiir içinden geçip gidermiş, o da yakalayamazmış;
11:02
and the poem would barrel through her and she would miss it
214
662572
2814
fakat şiir tarlaların üzerinde devam edip, kendi ifadesiyle,
11:05
and she said it would continue on across the landscape,
215
665410
2620
"başka bir şair bulmaya" gidermiş.
11:08
looking, as she put it "for another poet."
216
668054
2084
Dahası, bazen de -
11:10
And then there were these times --
217
670162
1646
11:11
this is the piece I never forgot --
218
671832
1855
- bu kısmı aklımdan çıkmıyor -
11:13
she said that there were moments where she would almost miss it, right?
219
673711
3458
bazen de, ucu ucuna kaçırmak üzereyken,
11:17
So, she's running to the house and she's looking for the paper
220
677193
3027
eve koşup da kağıt aranırken şiir içinden geçeyazınca,
tam şiir içinden geçerken
11:20
and the poem passes through her,
221
680244
1593
11:21
and she grabs a pencil just as it's going through her,
222
681861
2610
kalemi kaparmış;
11:24
and then she said, it was like she would reach out with her other hand
223
684495
3344
öteki eliyle de uzanıp
şiiri yakalarmış.
11:27
and she would catch it.
224
687863
1283
Şiiri kuyruğundan yakalayıp,
11:29
She would catch the poem by its tail,
225
689170
1957
vücuduna doğru geri çekermiş,
11:31
and she would pull it backwards into her body
226
691151
2554
11:33
as she was transcribing on the page.
227
693729
1836
bir yandan da kağıda yazarmış.
11:35
And in these instances, the poem would come up on the page perfect and intact
228
695589
4831
Bu olunca, şiir sonunda sayfaya mükemmel ve mütemmim çıkarmış.
11:40
but backwards, from the last word to the first.
229
700444
3381
Ama bir eksiklikle: Tersten, son kelimeden ilkine doğru.
11:43
(Laughter)
230
703849
1688
(Kahkaha)
11:45
So when I heard that I was like -- that's uncanny,
231
705561
4693
Bu anlattığını duyunca, "hayret" dedim,
11:50
that's exactly what my creative process is like.
232
710278
2477
benim yaratıcı sürecim de aynen böyle işliyor.
11:52
(Laughter)
233
712779
3589
(Kahkaha)
11:56
That's not at all what my creative process is -- I'm not the pipeline!
234
716392
3342
Gerçekte yaratıcı sürecimle bunun alakası yok - ben boru değilim!
11:59
I'm a mule, and the way that I have to work
235
719758
2030
Ben bir katırım, her bir sabah aynı saatte
12:01
is I have to get up at the same time every day,
236
721812
2243
kalkarım, ter dökerim, emek harcarım, ite kaka
uğraşmam gerekir.
12:04
and sweat and labor and barrel through it really awkwardly.
237
724079
2810
Ama bu katır halimle bile,
12:06
But even I, in my mulishness,
238
726913
1839
12:08
even I have brushed up against that thing, at times.
239
728776
3844
benim bile bu deneyime yaklaştığım oldu.
12:12
And I would imagine that a lot of you have too.
240
732644
2239
Zannederim sizin aranızda bir çoğu da yaşamıştır.
12:14
You know, even I have had work or ideas come through me from a source
241
734907
3281
Çalışmalarımın ve fikirlerimin tanımlayamadığım bir kaynaktan geldiğini
12:18
that I honestly cannot identify.
242
738212
2487
ben bile hissettim.
12:20
And what is that thing?
243
740723
1572
Nedir bu kaynak?
12:22
And how are we to relate to it in a way that will not make us lose our minds,
244
742319
4014
Ve bu kaynakla, aklımızı kaçırmadan, ruh sağlığımızı bozmadan,
12:26
but, in fact, might actually keep us sane?
245
746357
2862
ilişki kurmanın yolunu nasıl bulabiliriz?
12:29
And for me, the best contemporary example that I have of how to do that
246
749243
3755
Bana göre, bunu yapmanın en iyi çağdaş yolunu müzisyen
12:33
is the musician Tom Waits,
247
753022
2308
Tom Waits'de gördüm.
12:35
who I got to interview several years ago on a magazine assignment.
248
755354
4517
Yıllar önce bir dergi için kendisiyle röportaj yapmıştım.
12:39
And we were talking about this,
249
759895
1477
Bu konudan bahsediyorduk,
12:41
and you know, Tom, for most of his life, he was pretty much the embodiment
250
761396
3537
hayatının uzun bir bölümü boyunca, Tom, aynen bu tarif ettiğimiz,
12:44
of the tormented contemporary modern artist,
251
764957
2096
bu kontrolsüz yaratıcı dürtüleri kontrol etmeye,
yönetmeye, elinde tutmaya gayret eden
12:47
trying to control and manage and dominate
252
767077
2303
12:49
these sort of uncontrollable creative impulses
253
769404
2450
ızdırap içindeki çağdaş günümüz sanatçısı
12:51
that were totally internalized.
254
771878
1863
modeline uygun olarak yaşamış.
12:53
But then he got older, he got calmer,
255
773765
1981
Ama yaşlandıkça durulmuş,
12:55
and one day he was driving down the freeway in Los Angeles,
256
775770
2899
bir gün Los Angeles'ta otoyolda giderken
12:58
and this is when it all changed for him.
257
778693
1912
başına bütün bunları değiştirecek bir olay gelmiş.
13:00
And he's speeding along, and all of a sudden
258
780629
2066
Hızla yolunda devam ederken, birden,
13:02
he hears this little fragment of melody,
259
782719
3522
ufak bir melodi parçacığı duymuş,
13:06
that comes into his head as inspiration often comes, elusive and tantalizing,
260
786265
4005
genelde ilham böyle nazlı ve kaypak bir şekilde geliyormuş.
13:10
and he wants it, it's gorgeous,
261
790294
2104
Yazmayı çok istemiş, parçacık muhteşemmiş,
13:12
and he longs for it, but he has no way to get it.
262
792422
2301
çok arzulamış, ama kaydetmenin yolu yokmuş.
13:14
He doesn't have a piece of paper, or a pencil, or a tape recorder.
263
794747
3151
Elinde kağıt yokmuş, kalem yokmuş,
kaydedecek teybi de yokmuş.
13:17
So he starts to feel all of that old anxiety start to rise in him
264
797922
3060
Her zamanki endişelerinin içinden yükseldiğini hissetmiş,
"bunu kaybedeceğim", diye düşünmüş,
13:21
like, "I'm going to lose this thing,
265
801006
1741
13:22
and I'll be be haunted by this song forever.
266
802771
2096
"ve ebediyete dek hatırlayamaya çalışacağım ama bulamayacağım.
13:24
I'm not good enough, and I can't do it."
267
804891
1905
beceremiyorum, yapamam."
13:26
And instead of panicking, he just stopped.
268
806820
2010
Fakat paniklemek yerine, sadece durmuş.
13:28
He just stopped that whole mental process and he did something completely novel.
269
808854
4118
Bütün bü zihinsel süreci durdurmuş
ve bambaşka bir şey yapmış.
13:32
He just looked up at the sky, and he said,
270
812996
2459
Gökyüzüne doğru bakmış ve demiş ki,
13:35
"Excuse me, can you not see that I'm driving?"
271
815479
2990
"Afedersin, sen benim araba sürdüğümü görmüyor musun?"
13:38
(Laughter)
272
818493
3677
(Kahkaha)
13:42
"Do I look like I can write down a song right now?
273
822194
2710
"Sana şu anda şarkı yazabilirmişim gibi mi geliyor?
13:44
If you really want to exist, come back at a more opportune moment
274
824928
3821
Varolmayı istiyorsan, daha uygun bir zamanda, seninle ilgilenebileceğim
13:48
when I can take care of you.
275
828773
1638
bir zamanda gel.
13:50
Otherwise, go bother somebody else today.
276
830435
3053
Yoksa, gidip başkasıyla uğraş.
13:53
Go bother Leonard Cohen."
277
833512
3272
Gir Leonard Cohen'le uğraş."
13:56
And his whole work process changed after that.
278
836808
3108
Bundan sonra bütün çalışma şekli değişmiş.
13:59
Not the work, the work was still oftentimes as dark as ever.
279
839940
3584
Eserleri değişmemiş, eserleri eskisi gibi karanlık olmaya devam etmişler.
14:03
But the process, and the heavy anxiety around it
280
843548
3035
Ama yaratıcılık süreci değişmiş: Bu cini (İng. "genie")
14:06
was released when he took the genie, the genius out of him
281
846607
2923
bu dehayı (İng. "genius") içinden çıkartıp geldiği tabiata geri salınca,
14:09
where it was causing nothing but trouble, and released it back where it came from,
282
849554
3887
bu azap verici, problem kaynağı şeyi illa da içinde saklanması gerekmediğini fark edince,
yaratıcılık sürecinin etrafındaki ağır endişe de ortadan kalkmış.
14:13
and realized that this didn't have to be this internalized, tormented thing.
283
853465
3637
Bu rahatlamayı sağlayan, Tom'un, bu "Tom olmayan"
14:17
It could be this peculiar, wondrous, bizarre collaboration,
284
857126
3114
14:20
kind of conversation between Tom and the strange, external thing
285
860264
4108
tuhaf, harici mahluk ile arasındaki tuhaf, garip, şaşılası
14:24
that was not quite Tom.
286
864396
1479
muhabbet olabilir.
14:26
When I heard that story, it started to shift a little bit
287
866629
2683
Bu öyküyü duyduktan sonra, öykü benim çalışma şeklimi de
14:29
the way that I worked too, and this idea already saved me once.
288
869336
3005
değiştirmeye başladı, bir keresinde de beni kurtardı.
14:32
It saved me when I was in the middle of writing "Eat, Pray, Love,"
289
872365
3104
"Ye, Dua Et, Sev"i yazmaya devam ederken, yine böyle ümitsizliğe
14:35
and I fell into one of those sort of pits of despair
290
875493
2509
yuvarlanacak gibi oldum; çünkü uğraşıyordum,
14:38
that we all fall into when we're working on something and it's not coming
291
878026
3456
ama bir türlü olmuyordu, felaket olacağını,
14:41
and you start to think this is going to be a disaster, the worst book ever written.
292
881506
4160
tüm zamanların en kötü kitabı olacağını
düşünmeye başladım. Sadece kötü olacağını
14:45
Not just bad, but the worst book ever written.
293
885690
2350
düşünmüyordum, tüm zamanların en kötü kitabı olacağını düşünüyordum.
Bu projeden vazgeçmem gerektiğini düşünmeye başladım.
14:48
And I started to think I should just dump this project.
294
888064
3391
14:51
But then I remembered Tom talking to the open air
295
891479
3051
Ama Tom'un açık havayla konuşmasını hatırladım
14:54
and I tried it.
296
894554
2024
ve aynısını denedim.
14:56
So I just lifted my face up from the manuscript
297
896602
2468
Kafamı yazdıklarımdan kaldırdım, ve odanın
14:59
and I directed my comments to an empty corner of the room.
298
899094
2906
boş bir köşesine doğru konuşmaya başladım.
15:02
And I said aloud, "Listen you, thing,
299
902024
3554
Yüksek sesle "Dinle beni, mahluk," dedim,
15:05
you and I both know that if this book isn't brilliant
300
905602
3174
"Sen de ben de biliyoruz ki bu kitap iyi çıkmazsa
15:08
that is not entirely my fault, right?
301
908800
1777
bu sadece benim suçum sayılmaz, değil mi?
15:10
Because you can see that I am putting everything I have into this,
302
910601
3232
Çünkü bak ben elimden gelenin tümünü yapıyorum,
15:13
I don't have any more than this.
303
913857
1615
benden bu kadar.
15:15
If you want it to be better, you've got to show up and do your part of the deal.
304
915496
3785
Eğer kitabın iyi olmasını istiyorsan, ortaya çıkıp üzerine düşeni yapmalısın.
Ama bak sana ne diyeceğim, eğer yapmazsan, umrumda da değil.
15:19
But if you don't do that, you know what, the hell with it.
305
919305
2817
Ben yazmaya devam edeceğim çünkü bu benim işim.
15:22
I'm going to keep writing anyway because that's my job.
306
922146
2682
15:24
And I would please like the record to reflect today
307
924852
2436
Yarın öbürgün unutmayalım diye belirtiyorum:
Ben üzerime düşeni yapıyorum."
15:27
that I showed up for my part of the job."
308
927312
1998
(Kahkaha)
15:29
(Laughter)
309
929334
2991
15:32
Because --
310
932349
2063
Çünkü --
15:34
(Applause)
311
934436
2050
(Alkış)
15:36
Because in the end it's like this, OK --
312
936510
2148
nihayetinde, söyleyeceğim şu -
15:38
centuries ago in the deserts of North Africa,
313
938682
2377
yüzyıllar önce, Kuzey Afrika çöllerinde
15:41
people used to gather for these moonlight dances of sacred dance and music
314
941083
4643
insanlar, ayışığında, sabahlara kadar süren ayinler yapar,
15:45
that would go on for hours and hours, until dawn.
315
945750
2680
kutsal müzik eşliğinde, dans ederlerdi.
15:48
They were always magnificent, because the dancers were professionals
316
948454
3220
Her seferinde de çok görkemli olurdu, çünkü dansçılar profesyoneldi,
15:51
and they were terrific, right?
317
951698
1430
ve dansları müthişti.
Ama arada bir, çok nadiren, farklı bir şey olurdu;
15:53
But every once in a while, very rarely, something would happen,
318
953152
3297
15:56
and one of these performers would actually become transcendent.
319
956473
3488
dansçılardan biri, nefsini bırakıp, transa geçerdi.
15:59
And I know you know what I'm talking about,
320
959985
2260
Herhalde ne demek istediğimi biliyorsunuz,
16:02
because I know you've all seen, at some point in your life,
321
962269
2796
Çünkü hayatınızın bir aşamasında, böyle bir performansla karşılaşmışsınızdır.
16:05
a performance like this.
322
965089
1276
16:06
It was like time would stop,
323
966389
1905
Sanki zaman durmuş,
16:08
and the dancer would sort of step through some kind of portal
324
968318
2905
dansçı da bir kapıdan geçmiş gibi olurdu,
aslında önceleri bin kere yaptığı danstan farklı bir şey yapmasa da,
16:11
and he wasn't doing anything different
325
971247
1880
16:13
than he had ever done, 1,000 nights before,
326
973151
2009
16:15
but everything would align.
327
975184
1727
herşey düzene girerdi.
16:16
And all of a sudden, he would no longer appear to be merely human.
328
976935
3143
Birden, insan görünümünü terk ederdi,
içinden ve aşağılardan bir nur görünür,
16:20
He would be lit from within, and lit from below
329
980102
2375
16:22
and all lit up on fire with divinity.
330
982501
3766
hepsi de içlerinde kutsal bir ateş hissederdi.
16:26
And when this happened, back then,
331
986291
2121
Bu olay olduğunda, insanlar buna
16:28
people knew it for what it was, you know, they called it by its name.
332
988436
4192
ne ad vereceklerini biliyorlardı, adını söylerlerdi:
16:32
They would put their hands together and they would start to chant,
333
992652
3143
Ellerini çırpıp, zikre başlarlardı.
16:35
"Allah, Allah, Allah, God, God, God."
334
995819
3541
"Allah, Allah, Allah, Tanrı, Tanrı, Tanrı."
16:39
That's God, you know.
335
999384
3078
İşte bu Tanrı'dır.
16:42
Curious historical footnote:
336
1002486
2656
İlginç bir tarih bilgisi de vereyim --
16:45
when the Moors invaded southern Spain, they took this custom with them
337
1005166
4817
Emeviler Güney İspanya'yı ele geçirdiklerinde, bu geleneği de taşıdılar,
16:50
and the pronunciation changed over the centuries
338
1010007
2286
yıllar içinde "Allah, Allah, Allah" olan telaffuz bozuldu,
16:52
from "Allah, Allah, Allah," to "Olé, olé, olé,"
339
1012317
2776
"Olé, Olé, Olé"ye dönüştü.
16:55
which you still hear in bullfights and in flamenco dances.
340
1015117
3150
Bunu da günümüzde İspanya'da, gösteride imkansız ve
16:58
In Spain, when a performer has done something impossible and magic,
341
1018291
3629
büyülü bir şey olduğunda boğa güreşlerinde ve Flamenko danslarında duyarız.
17:01
"Allah, olé, olé, Allah, magnificent, bravo,"
342
1021944
3125
"Allah, olé, olé, Allah, muhteşem, bravo,"
17:05
incomprehensible, there it is -- a glimpse of God.
343
1025093
2367
akıl-sır ermez, işte -- Tanrı'nın bir tecellisi.
17:08
Which is great, because we need that.
344
1028547
2098
Çok güzel, çünkü bu bize gereklidir.
17:10
But, the tricky bit comes the next morning,
345
1030669
3827
Ama gelin görün ki, bir sonraki sabah uyandığında,
17:14
for the dancer himself, when he wakes up and discovers
346
1034520
3403
dansçı için bir sorun vardır: artık salı sabahıdır;
17:17
that it's Tuesday at 11 a.m., and he's no longer a glimpse of God.
347
1037947
3423
saat 11 olmuştur, ve artık dansçı Tanrı'nın bir tecellisi değildir.
17:21
He's just an aging mortal with really bad knees,
348
1041394
3468
Sadece dizleri çok ağrıyan yaşlı bir fanidir,
17:24
and maybe he's never going to ascend to that height again.
349
1044886
4216
ve belki de bir daha asla aynı şekilde yükselmeyecektir.
17:29
And maybe nobody will ever chant God's name again as he spins,
350
1049126
3703
Ve belki bir daha, ne kadar dönerse dönsün, hiç kimse Tanrı'nın adını zikretmeyecektir
17:32
and what is he then to do with the rest of his life?
351
1052853
2834
Peki o zaman hayatının kalanında ne yapsın?
17:35
This is hard.
352
1055711
1358
Bu zor.
17:37
This is one of the most painful reconciliations to make
353
1057093
2818
Bu, yaratıcı bir hayatta kabullenilmesi en zor
17:39
in a creative life.
354
1059935
2067
şeylerden biri.
17:42
But maybe it doesn't have to be quite so full of anguish
355
1062026
3159
Ama belki de bu kadar ızdırab dolu olması gerekmez:
17:45
if you never happened to believe, in the first place,
356
1065209
3243
eğer baştan beri bu olayın olağandışı niteliğinin
17:48
that the most extraordinary aspects of your being came from you.
357
1068476
4081
kendinden geldiğine inanmadıysan, bunun sadece hayalinin
17:52
But maybe if you just believed that they were on loan to you
358
1072581
2837
ötesinde bir kaynaktan, hayatının nefis bir parçacığında
17:55
from some unimaginable source for some exquisite portion of your life
359
1075442
3584
sana borç verilmiş olduğuna ve bitince de başkasına geçeceğine
17:59
to be passed along when you're finished,
360
1079050
2016
inanıyorsan, o kadar da zor olmaz.
18:01
with somebody else.
361
1081090
1826
18:02
And, you know, if we think about it this way, it starts to change everything.
362
1082941
4781
Eğer bunu bu şekilde kabul edersek, bu bir çok şeyi değiştiriyor.
18:07
This is how I've started to think,
363
1087746
1840
Birkaç ay önce böyle
18:09
and this is certainly how I've been thinking in the last few months
364
1089610
3325
düşünmeye başladım; o zamandan beri de böyle düşünüyorum.
18:12
as I've been working on the book that will soon be published,
365
1092959
2905
Bu aralarda yakında basılacak yeni bir kitaba
18:15
as the dangerously, frighteningly over-anticipated follow up
366
1095888
3531
çalışıyorum, ilk kitabın heyecanla beklenen devamı.
18:19
to my freakish success.
367
1099443
2636
Bu tehlikeli heyecan beni korkutuyor.
18:22
And what I have to sort of keep telling myself
368
1102103
2899
Ben de, bunu her düşünüp ödüm patladıkça
18:25
when I get really psyched out about that is don't be afraid.
369
1105026
4176
kendime korkmamayı
hatırlatıyorum.
18:29
Don't be daunted. Just do your job.
370
1109226
3325
Yılmamayı hatırlatıyorum.
Sadece işimi yapmayı hatırlatıyorum.
18:32
Continue to show up for your piece of it, whatever that might be.
371
1112575
3096
Yani, üzerime düşeni yapmaya devam etmeyi hatırlatıyorum.
18:35
If your job is to dance, do your dance.
372
1115695
2741
Eğer işin dans etmekse, dansını et.
18:38
If the divine, cockeyed genius assigned to your case
373
1118460
3941
Eğer sana bir dörtgöz deha tahsis edilirse de
18:42
decides to let some sort of wonderment be glimpsed, for just one moment
374
1122425
5060
çabalarının arasında aniden bir mucizenin tecellisine tanık olursak,
18:47
through your efforts, then "Olé!"
375
1127509
2680
ne diyeceğiz? "Olé!"
Yok eğer böyle bir olmazsa, sen yine de dansını et.
18:50
And if not, do your dance anyhow.
376
1130213
2911
18:53
And "Olé!" to you, nonetheless.
377
1133148
1657
Yine de sana bir "Olé!"
18:54
I believe this and I feel that we must teach it.
378
1134829
2286
Buna inanıyorum, ve "Yine de sana bir "Olé!"' demeyi,
bunu sadece her seferinde
18:57
"Olé!" to you, nonetheless,
379
1137139
1454
18:58
just for having the sheer human love and stubbornness
380
1138617
3289
inatla ve sevgiyle çaba gösterildiği için söyletmeyi
19:01
to keep showing up.
381
1141930
1821
öğretmemiz gerekiyor.
19:03
Thank you.
382
1143775
1651
Teşekkürler.
19:05
(Applause)
383
1145450
2051
(Alkış)
19:07
Thank you.
384
1147525
1467
Teşekkürler
19:09
(Applause)
385
1149016
3090
(Alkış)
19:12
June Cohen: Olé!
386
1152130
1809
June Cohen: Olé!
19:13
(Applause)
387
1153963
3700
(Alkış)

Original video on YouTube.com
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7