My stroke of insight | Jill Bolte Taylor | TED

Jill Bolte Taylor'a inen müthiş içgörü darbesi

8,408,579 views ・ 2008-03-13

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Âli Yurtsever Gözden geçirme: Nilgun Erozturk
00:18
I grew up to study the brain
0
18330
2044
Beyin araştırmacısı olmak üzere yetiştim
00:20
because I have a brother who has been diagnosed
1
20398
2414
çünkü erkek kardeşime bir beyin rahatsızlığı teşhisi konmuştu:
00:22
with a brain disorder, schizophrenia.
2
22836
2946
00:25
And as a sister and later, as a scientist,
3
25806
3941
Şizofreni. Ve kardeşi olarak
ve sonra da bir bilim insanı olarak anlamak istiyordum:
00:29
I wanted to understand, why is it that I can take my dreams,
4
29771
4293
Neden ben hayallerimi kendi gerçekliğimle ilişkilendirip
00:34
I can connect them to my reality,
5
34088
2235
onları gerçekleştirebilirken, kardeşimin
00:36
and I can make my dreams come true?
6
36347
2666
beyninde ve şizofrenisinde ne vardı ki,
00:39
What is it about my brother's brain and his schizophrenia
7
39037
3777
o kendi hayallerini, ortak ve paylaşılan
00:42
that he cannot connect his dreams to a common and shared reality,
8
42838
5468
bir gerçeklikle ilişkilendiremiyor ve hayalleri
00:48
so they instead become delusion?
9
48330
2000
deliliğe dönüşüyordu?
00:50
So I dedicated my career to research into the severe mental illnesses.
10
50703
4976
Böylece kariyerimi ağır akıl hastalıkları üzerinde
araştırmalara adadım. Ve doğum yerim olan
00:55
And I moved from my home state of Indiana to Boston,
11
55703
3603
İndiana'dan Boston'a taşınıp, Harvard'ın psikiyatri
00:59
where I was working in the lab of Dr. Francine Benes,
12
59330
2527
bölümünde, Dr. Francine Benes'in laboratuvarında
01:01
in the Harvard Department of Psychiatry.
13
61881
3267
çalışmaya başladım. Laboratuvarda şu soruyu soruyorduk:
01:05
And in the lab, we were asking the question,
14
65172
3134
01:08
"What are the biological differences
15
68330
2850
"Normal oldukları saptanan bireylerin beyinleriyle,
01:11
between the brains of individuals who would be diagnosed as normal control,
16
71204
4102
şizofreni, şizoafektif hastalık ve bipolar bozukluk
01:15
as compared with the brains of individuals
17
75330
2670
teşhisi konmuş bireylerin beyinleri arasındaki
01:18
diagnosed with schizophrenia, schizoaffective or bipolar disorder?"
18
78024
4916
biyolojik farklılıklar nelerdir?"
01:22
So we were essentially mapping the microcircuitry of the brain:
19
82964
4491
Yani yaptığımız temel olarak beynin mikro devrelerinin
haritasını çıkartmaktı: Hangi hücreler
01:27
which cells are communicating with which cells,
20
87479
3102
hangi kimyasalları hangi ölçülerde kullanarak
01:30
with which chemicals,
21
90605
1534
01:32
and then in what quantities of those chemicals?
22
92163
3349
hangi hücrelerle konuşurlar?
01:35
So there was a lot of meaning in my life
23
95536
2229
Yaşantım son derece anlamlıydı, çünkü gün boyu
01:37
because I was performing this type of research during the day,
24
97789
3508
bu türden araştırmalarla uğraşıyor,
01:41
but then in the evenings and on the weekends,
25
101321
3102
ama akşamları ve hafta sonları ise
01:44
I traveled as an advocate for NAMI, the National Alliance on Mental Illness.
26
104447
5563
NAMI, Akıl Hastalıkları için Ulusal Güç Birliği destekçisi olarak geziyordum.
01:50
But on the morning of December 10, 1996,
27
110034
3272
Ne var ki 10 Aralık 1996 sabahı uyandığımda
01:53
I woke up to discover that I had a brain disorder of my own.
28
113330
3976
benim de kendime ait bir beyin hastalığım olduğunu keşfettim.
01:57
A blood vessel exploded in the left half of my brain.
29
117687
4543
Beynimin sol yarısındaki bir kan damarı patlamıştı.
Ve takip eden dört saat içinde
02:02
And in the course of four hours,
30
122254
2170
beynimin bilgi işleme yeteneğinin bütünüyle tükenmesini
02:04
I watched my brain completely deteriorate
31
124448
3202
02:07
in its ability to process all information.
32
127674
3584
izledim. Kanama sabahı yürüyemiyor, konuşamıyor,
02:11
On the morning of the hemorrhage,
33
131282
1755
okuyamıyor, yazamıyor, hayatıma dair hiçbir şey hatırlayamıyordum.
02:13
I could not walk, talk, read, write or recall any of my life.
34
133061
5245
02:18
I essentially became an infant in a woman's body.
35
138330
4000
Bir kadın bedeninde tam bir bebek olmuştum.
02:23
If you've ever seen a human brain,
36
143330
2976
Eğer bir insan beyni gördüyseniz,
02:26
it's obvious that the two hemispheres are completely separate from one another.
37
146330
3845
iki yarıkürenin birbirinden bütünüyle ayrı olduğu aşikardır.
Ve sizin için gerçek bir insan beyni getirdim.
02:30
And I have brought for you a real human brain.
38
150199
2520
02:35
(Groaning, laughter)
39
155160
3115
Evet, bu gerçek bir insan beyni.
02:43
So this is a real human brain.
40
163235
2540
02:46
This is the front of the brain,
41
166648
1658
Burası beynin ön kısmı,
02:48
the back of brain with the spinal cord hanging down,
42
168330
3445
burası da aşağı sarkan omurilikle beraber beynin arka tarafı.
02:51
and this is how it would be positioned inside of my head.
43
171799
3427
Ve beynin kafamın içerindeki yerleşimi de bu şekilde.
02:56
And when you look at the brain,
44
176242
1544
Ve beyine baktığınız zaman, her iki beyin korteksinin
02:57
it's obvious that the two cerebral cortices
45
177810
3009
birbirlerinden tamamen ayrı olduğu açıkça görülür.
03:00
are completely separate from one another.
46
180843
2690
03:04
For those of you who understand computers,
47
184029
2277
Bilgisayarlardan anlayanlarınız için:
03:06
our right hemisphere functions like a parallel processor,
48
186330
3925
sağ yarıküremiz tıpkı bir paralel işlemci gibi çalışırken
sol yarıkürenin çalışması ise bir seri işlemciye benzer.
03:10
while our left hemisphere functions like a serial processor.
49
190279
3730
Ve iki yarıkürenin birbirleriyle haberleşmesi
03:14
The two hemispheres do communicate with one another
50
194552
2825
"corpus collosum" dediğimiz
03:17
through the corpus callosum,
51
197401
1555
03:18
which is made up of some 300 million axonal fibers.
52
198980
4194
300 milyon kadar akson lifinden oluşan bir ara bağlantı üzerinden olur.
Ama onun dışında
03:23
But other than that,
53
203198
1108
03:24
the two hemispheres are completely separate.
54
204330
3260
iki yarıküre birbirinden bütünüyle ayrıdır.
03:27
Because they process information differently,
55
207614
3692
Bilgiyi farklı işledikleri için
03:31
each of our hemispheres think about different things,
56
211330
2976
iki yarıküre farklı biçimlerde düşünür
03:34
they care about different things, and, dare I say,
57
214330
3564
farklı şeyleri önemserler ve hatta diyebilirim ki
03:37
they have very different personalities.
58
217918
2415
çok farklı kişilik yapılarına sahiplerdir.
03:43
Excuse me. Thank you. It's been a joy.
59
223330
3762
Özür dilerim. Teşekkürler, bir zevkti. (Yardımcı: Öyleydi.)
03:47
Assistant: It has been.
60
227116
1300
03:48
(Laughter)
61
228440
2556
03:51
Our right human hemisphere is all about this present moment.
62
231532
4829
Sağ yarıküremiz bütünüyle şimdiki an ile ilgilidir,
tamamen "tam burada ve tam şimdi" olanlarla ilgili.
03:56
It's all about "right here, right now."
63
236385
3921
04:00
Our right hemisphere, it thinks in pictures
64
240330
2976
Sağ yarıküremiz resimlerle düşünür
04:03
and it learns kinesthetically through the movement of our bodies.
65
243330
3976
ve bedenimizin hareketlerinden kinestetik olarak öğrenir.
04:07
Information, in the form of energy, streams in simultaneously
66
247330
4976
Enerji formundaki bilgi, duyu sistemlerimizden içeriye
04:12
through all of our sensory systems
67
252330
1976
sürekli olarak akar
04:14
and then it explodes into this enormous collage
68
254330
2976
ve sonra, şimdiki anın nasıl göründüğünü
04:17
of what this present moment looks like,
69
257330
3976
nasıl koktuğunu, tadının nasıl olduğunu
04:21
what this present moment smells like and tastes like,
70
261330
2976
nasıl hisler uyandırdığını ve nasıl ses verdiğini
04:24
what it feels like and what it sounds like.
71
264330
4976
anlatan bu devasa kolajı ortaya çıkarır.
04:29
I am an energy-being connected to the energy all around me
72
269330
4976
Ben etrafımdaki enerjilerle bağlantılı bir enerji-varlığım.
04:34
through the consciousness of my right hemisphere.
73
274330
3523
Bu bağlantıyı sağ yarıküremin bilinci aracılığıyla kuruyorum.
Bizler, birbiriyle bağlantılı enerji-varlıklarız.
04:38
We are energy-beings connected to one another
74
278568
3618
Bir insanlık ailesi olarak bizi birbirimize bağlayan, sağ yarıküre bilincimizdir.
04:42
through the consciousness of our right hemispheres
75
282210
2771
04:45
as one human family.
76
285005
2325
04:47
And right here, right now, we are brothers and sisters on this planet,
77
287817
4037
Ve tam burada,
şu anda, bu gezegende hepimiz kardeşiz.
04:51
here to make the world a better place.
78
291878
3428
Bizler bu dünyayı daha iyi bir yer yapmak için buradayız.
04:55
And in this moment we are perfect, we are whole and we are beautiful.
79
295330
6000
Ve şu anda, bizler mükemmeliz, bizler bütünüz ve bizler güzeliz.
05:02
My left hemisphere, our left hemisphere, is a very different place.
80
302330
4976
Beynimin sol yarıküresi, sol yarıkürelerimiz ise çok farklı bir yer.
05:07
Our left hemisphere thinks linearly and methodically.
81
307330
4138
Sol yarıküremiz, doğrusal ve yöntemsel şekilde düşünür.
Sol yarıküremiz
05:12
Our left hemisphere is all about the past and it's all about the future.
82
312183
5123
tamamen geçmişle ve gelecekle ilgilidir.
05:17
Our left hemisphere is designed to take
83
317330
2976
Sol yarıküremiz şimdiki ana ait o dev kolajı alıp
05:20
that enormous collage of the present moment
84
320330
2592
içindeki ayrıntıları yakalamak,
05:22
and start picking out details, and more details about those details.
85
322946
5050
ve o ayrıntıları daha da ayrıntılandırmak üzere tasarlanmıştır.
Sonra bütün bu bilgiyi sınıflar ve
05:28
It then categorizes and organizes all that information,
86
328020
4393
düzenler,
05:32
associates it with everything in the past we've ever learned,
87
332437
3511
geçmişte öğrendiğimiz herşeyle ilişkilendirip,
05:35
and projects into the future all of our possibilities.
88
335972
3758
tüm olasılıklarımızı geleceğe yansıtır.
05:40
And our left hemisphere thinks in language.
89
340330
3976
ve sol yarıküremiz konuşarak düşünür.
05:44
It's that ongoing brain chatter that connects me and my internal world
90
344330
4928
Beynimin içinde hiç susmayan, beni ve iç dünyamı
dış dünyama bağlayan, işte bu sürekli gevezeliktir.
05:49
to my external world.
91
349282
2024
05:51
It's that little voice that says to me,
92
351330
2766
O bana şunları söyleyen minik sestir: "Hey, eve giderken
05:54
"Hey, you've got to remember to pick up bananas on your way home.
93
354120
3788
muz almayı sakın unutma.
05:57
I need them in the morning."
94
357932
1374
Sabaha lazım olacak."
05:59
It's that calculating intelligence
95
359330
1898
O, ne zaman çamaşır yıkamam gerektiğini bana hatırlatan
06:01
that reminds me when I have to do my laundry.
96
361252
3819
hesaplayıcı akıldır. Ama belki de en önemlisi,
06:05
But perhaps most important, it's that little voice that says to me,
97
365095
4829
o bana asıl şunu söyleyen minik sestir:
06:09
"I am. I am."
98
369948
3831
"Ben. Ben." Ve sol yarıkürem bana "Ben" der demez,
06:13
And as soon as my left hemisphere says to me "I am,"
99
373803
3995
Ben ayrı bir varlık olurum.
06:17
I become separate.
100
377822
1614
Tek, ayrı bir cismani birey olurum; çevremdeki enerji akışından ayrı
06:19
I become a single solid individual,
101
379460
2255
06:21
separate from the energy flow around me
102
381739
2295
ve sizlerden ayrı bir birey.
06:24
and separate from you.
103
384058
1832
06:25
And this was the portion of my brain that I lost on the morning of my stroke.
104
385914
4809
İşte, inme geçirdiğim sabah kaybettiğim,
beynimin bu bölümüydü.
06:30
On the morning of the stroke,
105
390747
3055
İnme sabahı, sol gözümün arkasında
06:33
I woke up to a pounding pain behind my left eye.
106
393826
4299
zonklayan bir sancıyla uyandım. Bu delici bir sancıydı.
06:38
And it was the kind of caustic pain that you get when you bite into ice cream.
107
398149
4811
Hani dondurmayı ısırdığınızda saplanan
o sancı gibi. Ve bu sancı beni sımsıkı kavradı
06:42
And it just gripped me --
108
402984
1845
06:44
and then it released me.
109
404853
2211
ve sonra bıraktı. Sonra tekrar sımsıkı kavradı --
06:47
And then it just gripped me --
110
407088
2111
06:49
and then it released me.
111
409223
1727
ve sonra yine bıraktı. Bir yerimin ağrıması
06:50
And it was very unusual for me to ever experience any kind of pain,
112
410974
4332
benim için çok sıradışı bir durumdu, o yüzden
06:55
so I thought, "OK, I'll just start my normal routine."
113
415330
2572
Olsun, ben normal işlerime başlayayım diye düşündüm.
06:57
So I got up and I jumped onto my cardio glider,
114
417926
2380
Böylece kalktım ve kardiyo makinama,
07:00
which is a full-body, full-exercise machine.
115
420330
2976
tüm bedeni çalıştıran egzersiz aletime oturdum.
Ve ben onun üzerinde yürürken baktım ki
07:04
And I'm jamming away on this thing,
116
424545
2210
07:06
and I'm realizing that my hands look like primitive claws
117
426779
4769
barı tutan ellerim gözüme ilkel pençeler gibi görünüyorlar.
07:11
grasping onto the bar.
118
431572
2468
"Çok acayip," dedim kendi kendime.
07:14
And I thought, "That's very peculiar."
119
434064
1991
Sonra aşağıya, bedenime baktım ve "Haydaa,
07:16
And I looked down at my body
120
436079
1456
07:17
and I thought, "Whoa, I'm a weird-looking thing."
121
437559
3747
amma garip görünüşlü bir şeyim ben böyle," diye düşündüm.
07:21
And it was as though my consciousness had shifted away
122
441330
2666
Sanki bilincim, egzersiz aletinin ve üstündeki benim
07:24
from my normal perception of reality,
123
444020
2473
bulunduğumuz normal gerçeklikten ayrılmış,
07:26
where I'm the person on the machine having the experience,
124
446517
2977
kendimi egzersiz yaparken izlediğim bir başka gizemli
07:29
to some esoteric space
125
449518
1898
aleme geçmiş gibi hissediyordum.
07:31
where I'm witnessing myself having this experience.
126
451440
3089
07:35
And it was all very peculiar, and my headache was just getting worse.
127
455266
3284
Bütün bunlar çok garipti ve başımın ağrısı da
giderek kötüleşiyordu. O yüzden makinadan kalktım,
07:38
So I get off the machine,
128
458574
1299
07:39
and I'm walking across my living room floor,
129
459897
2409
ve oturma odamda yürürken bedenimin içindeki
07:42
and I realize that everything inside of my body has slowed way down.
130
462330
4642
her şeyin, çok ama çok yavaşladığını fark ettim.
Ve her adımım kaskatı, iyice ağır,
07:46
And every step is very rigid and very deliberate.
131
466996
3436
ve tutuktu. Yürüyüşümde hiç bir akıcılık yoktu,
07:50
There's no fluidity to my pace,
132
470456
2849
ve algı alanımdaki o daralıp sıkışma yüzünden,
07:53
and there's this constriction in my area of perception,
133
473329
2928
sadece iç sistemlerime odaklanmış durumdaydım.
07:56
so I'm just focused on internal systems.
134
476281
3025
07:59
And I'm standing in my bathroom
135
479330
1531
Ve banyomda duşa girmek üzere dikilirken
08:00
getting ready to step into the shower,
136
480885
1847
bedenimin içinde süren diyaloğu net bir şekilde
08:02
and I could actually hear the dialogue inside of my body.
137
482756
2749
duyabiliyordum. Küçük bir ses şöyle diyordu:
08:05
I heard a little voice saying, "OK. You muscles, you've got to contract.
138
485529
3777
"Tamam. Siz kaslar, sizin kasılmanız lazım.
08:09
You muscles, you relax."
139
489330
1388
Ve siz kaslar, siz gevşeyin."
08:10
And then I lost my balance, and I'm propped up against the wall.
140
490742
4134
Ve birden dengemi yitirdim ve duvara dayanmam gerekti.
Ve koluma bakınca anladım ki
08:14
And I look down at my arm
141
494900
1945
08:16
and I realize that I can no longer define the boundaries of my body.
142
496869
5433
bedenimin sınırlarını artık tanımlayamıyordum.
Nerede başlayıp nerede bittiğimi bilemiyordum,
08:22
I can't define where I begin and where I end,
143
502615
3499
çünkü kolumun molekül ve atomları
08:26
because the atoms and the molecules of my arm
144
506138
2168
08:28
blended with the atoms and molecules of the wall.
145
508330
3976
duvarın molekül ve atomlarıyla iç içe geçmişti.
08:32
And all I could detect was this energy -- energy.
146
512330
3976
Ve ayırdında olabildiğim tek şey o enerjiydi -- enerji.
08:36
And I'm asking myself, "What is wrong with me?
147
516330
2143
Ve kendime sordum, "Neyim var benim?
08:38
What is going on?"
148
518497
1779
Neler oluyor böyle?" Ve o anda, beynimdeki konuşma --
08:40
And in that moment, my left hemisphere brain chatter went totally silent.
149
520300
5417
o sol yarıküremin gevezeliği -- birden bütünüyle susuverdi.
Sanki biri uzaktan kumandayı eline almış
08:46
Just like someone took a remote control and pushed the mute button.
150
526091
3922
ve 'sessiz' tuşuna basmış gibiydi. Mutlak sessizlik.
08:50
Total silence.
151
530037
1269
08:51
And at first I was shocked to find myself inside of a silent mind.
152
531910
4753
İlk önce, böylesine sessiz bir zihinle başbaşa
kalmaktan dehşete düştüm. Ama hemen sonra
08:56
But then I was immediately captivated
153
536687
3239
çevremi kuşatan enerjinin muhteşemliğiyle büyülendim.
08:59
by the magnificence of the energy around me.
154
539950
3760
Bedenimin sınırlarını artık tanımlayamadığımdan,
09:03
And because I could no longer identify the boundaries of my body,
155
543734
3874
kendimi genişleyip, devleşmiş gibi hissediyordum.
09:07
I felt enormous and expansive.
156
547632
3538
Bütün o enerjiyle bir ve bütün olduğumu hissediyordum,
09:11
I felt at one with all the energy that was,
157
551194
3325
ve bu harikaydı.
09:14
and it was beautiful there.
158
554543
2166
09:16
Then all of a sudden my left hemisphere comes back online
159
556733
2842
Sonra birden sol yarıkürem devreye girdi:
"Hey, bir sorunumuz var! Bir sorunumuz Var!
09:19
and it says to me, "Hey! We've got a problem!
160
559599
2207
09:21
We've got to get some help."
161
561830
1500
Yardım çağırmalıyız!" diyordu bana.
09:23
And I'm going, "Ahh! I've got a problem!"
162
563354
2028
Ve ben tekrarlıyordum: "Ah, bir sorunum var.
09:25
(Laughter)
163
565406
1527
Bir sorunum var. Tamam, tamam. Bir sorunum var."
09:26
So it's like, "OK, I've got a problem."
164
566957
1991
09:28
But then I immediately drifted right back out into the consciousness --
165
568972
4499
Ama hemen ardından yeniden o farklı bilinç durumuna
geri kayıyordum, ki şimdi ben orayı sevgiyle
09:33
and I affectionately refer to this space as La La Land.
166
573495
3835
"düşler ülkesi" diye isimlendiriyorum.
09:38
But it was beautiful there.
167
578123
1589
Ama orası çok güzel bir yerdi. Bir düşünsenize,
09:39
Imagine what it would be like to be totally disconnected
168
579736
2998
sizi dış dünyaya bağlayan, beyninizdeki o biteviye
09:42
from your brain chatter that connects you to the external world.
169
582758
3548
dırdırdan bütünüyle kopmak nasıl bir şey olurdu?
09:46
So here I am in this space,
170
586330
1842
Ve ben işte o alemdeydim, ve işim -- işimle ilgili
09:48
and my job, and any stress related to my job -- it was gone.
171
588196
4110
tüm gerginliklerim -- hepsi gitmişti.
09:52
And I felt lighter in my body.
172
592330
3317
Ve bedenimin içinde kendimi hafiflemiş hissediyordum. Ve düşünün:
dış dünyadaki tüm ilişkilerinizi,
09:56
And imagine all of the relationships in the external world
173
596203
3103
09:59
and any stressors related to any of those -- they were gone.
174
599330
2976
ve onlarla ilişkili bütün stresi. Düşünün ki hepsi gitmiş.
10:02
And I felt this sense of peacefulness.
175
602726
2778
Ve işte derin bir huzur duyuyordum.
10:06
And imagine what it would feel like to lose
176
606631
2334
Ve düşünün, 37 yılın duygusal yükünden kurtulmak nasıl bir şeydir!
10:08
37 years of emotional baggage!
177
608989
3738
10:12
(Laughter) Oh! I felt euphoria --
178
612751
5555
(Kahkahalar) Mutluluktan uçuyordum!
10:18
euphoria.
179
618330
1851
Mutluluktan uçuyordum. Çok güzeldi.
10:20
It was beautiful.
180
620205
1101
10:21
And again, my left hemisphere comes online and it says,
181
621330
2626
Ve sonra, yine sol yarıkürem devreye giriyor ve
10:23
"Hey! You've got to pay attention.
182
623980
1626
"Hey! Dikkatini ver" diyordu bana,
10:25
We've got to get help."
183
625630
1398
"Yardım çağırmalıyız." Ve ben düşünüyordum: "Yardım çağırmalıyım.
10:27
And I'm thinking, "I've got to get help. I've got to focus."
184
627052
2855
Kendimi toplamalıyım."
10:29
So I get out of the shower and I mechanically dress
185
629931
2468
Sonra duştan çıkıp mekanik bir şekilde giyindim.
Dairemin içinde aşağı yukarı yürüyor
10:32
and I'm walking around my apartment,
186
632423
1807
ve düşünüyordum: "İşe gitmeliyim. İşe gitmeliyim.
10:34
and I'm thinking, "I've got to get to work. Can I drive?"
187
634254
4052
Araba sürebilir miyim? Araba sürebilir miyim?"
10:38
And in that moment,
188
638330
1269
Ve tam o anda sağ kolum yan tarafımda
10:39
my right arm went totally paralyzed by my side.
189
639623
2342
tamamen felç oldu. O zaman fark ettim:
10:41
Then I realized, "Oh my gosh! I'm having a stroke!"
190
641989
4317
"Aman yarabbi! İnme geçiriyorum! İnme geçiriyorum!"
10:46
And the next thing my brain says to me is,
191
646330
2619
Ve hemen ardından beynim şöyle diyordu: "Vaaay!
10:48
Wow! This is so cool!
192
648973
2366
Bu harika bir şey!" (Kahkahalar) "Bu harika bir şey!
10:51
(Laughter)
193
651363
1944
10:53
This is so cool!
194
653331
1563
10:54
How many brain scientists have the opportunity
195
654918
2555
Kaç tane beyin araştırmacısının kendi beyinlerini
10:57
to study their own brain from the inside out?"
196
657497
2809
böyle içten dışa inceleme fırsatı olmuştur ki?"
11:00
(Laughter)
197
660330
1976
(Kahkahalar)
11:02
And then it crosses my mind, "But I'm a very busy woman!"
198
662330
3976
Ve sonra birden aklıma geliyordu: "Ama ben çok meşgul bir kadınım!"
11:06
(Laughter)
199
666330
1150
(Kahkahalar) "İnmeye zamanım yok benim!"
11:07
"I don't have time for a stroke!"
200
667504
2167
11:09
So I'm like, "OK, I can't stop the stroke from happening,
201
669695
2702
Sonra kendi kedime "Tamam!" diyordum, "İnme inişini durduramam,
o halde bir iki hafta bununla uğraşırım, ve
11:12
so I'll do this for a week or two, and then I'll get back to my routine. OK.
202
672421
3885
sonra eski düzenime geri dönerim. Tamam.
11:16
So I've got to call help. I've got to call work."
203
676330
2452
Öyleyse yardım çağırmalıyım. İşi aramalıyım."
11:18
I couldn't remember the number at work,
204
678806
1900
İş telefonum bir türlü aklıma gelmiyordu,
11:20
so I remembered, in my office I had a business card with my number.
205
680730
3769
o zaman hatırladım ki çalışma odamda, üzerinde numaramın
bulunduğu bir kartvizitim olacaktı. Çalışma odama gittim,
11:24
So I go into my business room, I pull out a three-inch stack of business cards.
206
684523
4309
yedi-sekiz santim kalınlığında bir kartvizit destesini önüme çektim.
11:28
And I'm looking at the card on top
207
688856
1657
En üstteki karta bakıyor ve
11:30
and even though I could see clearly in my mind's eye
208
690537
3334
zihnimde kartvizitimin neye benzediğini açık seçik canlandırabilsem de,
11:33
what my business card looked like,
209
693895
1711
11:35
I couldn't tell if this was my card or not,
210
695630
2588
baktığım kartın o olup olmadığını bilemiyordum,
çünkü tek görebildiğim piksellerdi.
11:38
because all I could see were pixels.
211
698242
1866
11:40
And the pixels of the words blended with the pixels of the background
212
700132
4080
Ve harflerin pikselleri arkadaki fonu oluşturan piksellerle
ve diğer sembollerin pikselleriyle karışıyor,
11:44
and the pixels of the symbols, and I just couldn't tell.
213
704236
3308
ve ben kartvizitimi bir türlü tanıyamıyordum.
11:47
And then I would wait for what I call a wave of clarity.
214
707568
3140
O zaman durup "berraklık dalgası" diye tanımlayabileceğim o anı bekliyordum.
11:50
And in that moment, I would be able to reattach to normal reality
215
710732
4288
Ve o an geldiğinde, normal gerçeklikle
yeniden bağlantı kurabiliyor ve bir karar verebiliyordum:
11:55
and I could tell that's not the card... that's not the card.
216
715044
4150
bu kart değil ... bu kart değil ... bu kart değil.
O kart destesinin üçte birini bu şekilde gözden geçirmem
11:59
It took me 45 minutes to get one inch down inside of that stack of cards.
217
719218
6008
kırk beş dakikamı aldı.
12:05
In the meantime, for 45 minutes,
218
725250
1874
Bu kırk beş dakika boyunca, beynimin sol yarıküresindeki kanama
12:07
the hemorrhage is getting bigger in my left hemisphere.
219
727148
2658
gitgide büyümeye devam etmekteydi.
12:09
I do not understand numbers, I do not understand the telephone,
220
729830
3000
Sayılardan anlamıyordum; telefondan anlamıyordum,
12:12
but it's the only plan I have.
221
732854
1552
ama tek planım da buydu.
12:14
So I take the phone pad and I put it right here.
222
734430
2685
O yüzden telefonu karşıma koydum, kartvizitimi de
12:17
I take the business card, I put it right here,
223
737139
2382
onun yanına.
12:19
and I'm matching the shape of the squiggles on the card
224
739545
3761
Ve kartın üzerindeki kargacık burgacık şekilleri
12:23
to the shape of the squiggles on the phone pad.
225
743330
3317
telefon tuşlarının üzerindeki kargacık burgacık şekillerle eşleştirmeye başladım.
12:26
But then I would drift back out into La La Land,
226
746671
2635
Ama arada yeniden o düşler alemine sürükleniyor ve
12:29
and not remember when I came back if I'd already dialed those numbers.
227
749330
3976
geri geldiğimde o rakamları çevirdim mi çevirmedim mi
hatırlayamıyordum.
12:33
So I had to wield my paralyzed arm like a stump
228
753330
3976
O yüzden tutulmuş kolumu bir kütük parçası gibi kullanıp,
12:37
and cover the numbers as I went along and pushed them,
229
757330
3976
çevirdiğim rakamların üstünü kapatarak ilerlemek zorundaydım ki,
tekrar normal gerçekliğe geri geldiğimde,
12:41
so that as I would come back to normal reality,
230
761330
2690
"evet, ben bu rakamı zaten çevirmiştim" diyebileyim.
12:44
I'd be able to tell, "Yes, I've already dialed that number."
231
764044
4008
12:48
Eventually, the whole number gets dialed and I'm listening to the phone,
232
768076
4340
Sonunda bütün numarayı çevirdim
ve telefondan gelen sesi dinlemeye başladım;
12:52
and my colleague picks up the phone and he says to me,
233
772440
2637
iş arkadaşım telefonu açtı ve bana şöyle dedi:
12:56
"Woo woo woo woo." (Laughter)
234
776027
1643
"Voo voo voo voo" (Kahkahalar) Şöyle düşündüm kendi kendime:
12:57
(Laughter)
235
777694
3435
13:01
And I think to myself,
236
781153
1850
"Allah Allah, aynen bir Golden Retriever köpek gibi çıkıyor sesi!"
13:03
"Oh my gosh, he sounds like a Golden Retriever!"
237
783027
3039
13:06
(Laughter)
238
786090
1627
13:07
And so I say to him -- clear in my mind, I say to him:
239
787741
3161
Ben de ona - zihnimde gayet açık bir biçimde,
13:10
"This is Jill! I need help!"
240
790926
1642
"Ben Jill!" dedim, "Yardıma ihtiyacım var!"
13:12
And what comes out of my voice is, "Woo woo woo woo woo."
241
792592
3714
Ama ağzımdan çıkan ses şöyleydi: "Voo voo voo voo vooo."
13:16
I'm thinking, "Oh my gosh, I sound like a Golden Retriever."
242
796330
2810
"Allah Allah" dedim, "Aynen bir Golden Retriever gibi çıkıyor sesim."
Yani, konuşamadığımı ve konuşulanı anlayamadığımı
13:19
So I couldn't know -- I didn't know
243
799164
1921
13:21
that I couldn't speak or understand language until I tried.
244
801109
3626
bu denemeyi yapana dek farketmemiştim.
13:24
So he recognizes that I need help and he gets me help.
245
804759
3380
Böylece arkadaşım yardıma ihtiyacım olduğunu anladı ve bana yardım sağladı.
Kısa bir süre sonra, bir ambulansın içinde Boston'daki bir hastaneden
13:28
And a little while later, I am riding in an ambulance
246
808441
3610
Massachusetts Genel Hastanesine doğru gidiyordum.
13:32
from one hospital across Boston to [Massachusetts] General Hospital.
247
812075
3555
Ve ana rahmindeki minicik bir cenin gibi tortop oldum.
13:36
And I curl up into a little fetal ball.
248
816487
2333
Ve tıpkı içindeki kalan son havayı da salan,
13:39
And just like a balloon with the last bit of air,
249
819661
6548
bir balon gibi,
13:46
just right out of the balloon,
250
826233
2150
enerjimin boşaldığını -- ve ruhumun teslim olduğunu hissettim.
13:48
I just felt my energy lift and just I felt my spirit surrender.
251
828407
5238
Ve o anda, anladım ki artık
13:54
And in that moment, I knew that I was no longer the choreographer of my life.
252
834295
6011
hayatımın koreografı ben değildim.
14:00
And either the doctors rescue my body and give me a second chance at life,
253
840330
4393
Ya doktorlar bedenimi kurtaracak ve bana ikinci bir yaşam şansı
vereceklerdi, ya da belki de bu benim için
14:04
or this was perhaps my moment of transition.
254
844747
3662
diğer tarafa geçiş anıydı.
14:13
When I woke later that afternoon,
255
853049
2207
O öğleden sonra geç vakit kendime geldiğimde, hâlâ hayatta
14:15
I was shocked to discover that I was still alive.
256
855280
3650
olduğumu keşfetmek beni şoke etti. Oysa, ruhumun teslim olduğunu
14:20
When I felt my spirit surrender, I said goodbye to my life.
257
860375
4931
hissettiğimde, hayatıma veda etmiştim ben.
14:25
And my mind was now suspended
258
865330
2325
Şimdi zihnim, birbirinden çok farklı iki gerçeklik durumu
14:27
between two very opposite planes of reality.
259
867679
4198
arasında asılı kalmıştı. Duyu sistemim aracılığıyla
14:31
Stimulation coming in through my sensory systems
260
871901
3287
gelen uyarıları, saf acı olarak hissediyordum.
14:35
felt like pure pain.
261
875212
1713
14:37
Light burned my brain like wildfire,
262
877488
3214
Işık beynimi vahşi alevler gibi yakıyordu ve sesler
14:40
and sounds were so loud and chaotic
263
880726
3595
öylesine karmaşık ve o kadar yüksektiler ki, arkadaki gürültünün
14:44
that I could not pick a voice out from the background noise,
264
884345
4182
içinden tek bir sesi bile ayırt edemiyordum
14:48
and I just wanted to escape.
265
888551
1968
ve sadece kaçmak istiyordum. Bedenimin mekânda kapladığı yeri
14:51
Because I could not identify the position of my body in space,
266
891148
5144
tanımlayamadığımdan, kendimi devleşmiş, genişleyip yayılmış hissediyordum.
14:56
I felt enormous and expansive,
267
896316
3817
Tıpkı şişesinden çıkmış bir cin gibi.
15:00
like a genie just liberated from her bottle.
268
900157
3571
Ve ruhum, sessiz bir mutluluk denizinde kayarak giden
15:04
And my spirit soared free,
269
904982
2674
15:07
like a great whale gliding through the sea of silent euphoria.
270
907680
5650
büyük bir balina gibi, özgürce süzülüyordu.
15:14
Nirvana.
271
914885
1684
Nirvana. Nirvana'yı bulmuştum. Ve şöyle düşündüğümü hatırlıyorum;
15:16
I found Nirvana.
272
916593
2420
15:21
And I remember thinking,
273
921291
1420
15:22
there's no way I would ever be able to squeeze the enormousness of myself
274
922735
4430
Bu devleşmiş halimi şu minicik bedenimin içine
tekrar sığdırmam asla mümkün olmayacak!
15:27
back inside this tiny little body.
275
927189
2514
15:32
But then I realized, "But I'm still alive!
276
932147
3508
Sonra fark ettim: "Ama, hâlâ hayattayım! Hâlâ yaşıyorum,
15:35
I'm still alive, and I have found Nirvana.
277
935679
3103
ve Nirvana'yı buldum. Ve eğer ben Nirvana'yı bulduysam
15:38
And if I have found Nirvana and I'm still alive,
278
938806
3706
ve hâlâ hayattaysam, o zaman yaşayan herkes de
15:42
then everyone who is alive can find Nirvana."
279
942536
3952
Nirvana'yı bulabilir." Ve bir dünya canlandırdım gözümde
15:48
And I pictured a world
280
948758
1271
15:50
filled with beautiful, peaceful, compassionate, loving people
281
950053
5960
Buraya istedikleri her zaman gelebileceklerini bilen,
barışçıl, şefkatli, sevgi dolu güzel insanların
15:56
who knew that they could come to this space at any time.
282
956037
3746
olduğu bir dünya. Ve onlar sol yarıkürelerinden
16:00
And that they could purposely choose
283
960497
3483
sağ tarafa geçmeyi bilerek seçiyor
16:04
to step to the right of their left hemispheres --
284
964004
2793
ve bu huzuru buluyorlar. Ve sonra bu yaşadıklarımın
16:08
and find this peace.
285
968401
1905
16:10
And then I realized
286
970330
1223
aslında ne kadar muhteşem bir armağan olabileceğini,
16:11
what a tremendous gift this experience could be,
287
971577
3557
hayatlarımızı nasıl yaşadığımıza dair nasıl çarpıcı bir içgörü
16:15
what a stroke of insight this could be to how we live our lives.
288
975158
5895
olabileceğini fark ettim. Ve bu iyileşmem için beni motive etti.
16:22
And it motivated me to recover.
289
982434
2523
16:28
Two and a half weeks after the hemorrhage, the surgeons went in,
290
988259
4150
Kanamadan iki buçuk hafta sonra, cerrahlar müdahale edip
beynimdeki konuşma merkezlerine baskı yapan
16:32
and they removed a blood clot the size of a golf ball
291
992433
2548
golf topu büyüklüğünde bir pıhtı çıkardılar.
16:35
that was pushing on my language centers.
292
995005
1991
Bu resimde, hayatımın gerçek meleği olan
16:37
Here I am with my mama,
293
997020
1626
16:38
who is a true angel in my life.
294
998670
1905
annem ile birlikteyim. Tam olarak iyileşmek sekiz yılımı aldı.
16:42
It took me eight years to completely recover.
295
1002146
3603
16:46
So who are we?
296
1006996
2037
Peki biz kimiz? Biz evrenin kudreti, yaşam gücüyüz.
16:49
We are the life-force power of the universe,
297
1009057
5002
El becerilerimiz ve iki bilişsel zekâmız var.
16:54
with manual dexterity and two cognitive minds.
298
1014083
4297
Ve anbean, bu dünyada kim olmak, nasıl bir insan olmak istediğimizi
16:58
And we have the power to choose, moment by moment,
299
1018956
3301
seçebilme gücümüz var.
17:02
who and how we want to be in the world.
300
1022281
2988
17:05
Right here, right now,
301
1025983
1555
Tam burada, hemen şimdi, sağ yarıküremin
17:07
I can step into the consciousness of my right hemisphere, where we are.
302
1027562
5226
bilincine geçebilirim; bizim olduğumuz yere.
17:12
I am the life-force power of the universe.
303
1032812
3057
Ben evrenin yaşam gücü, kudretiyim.
17:15
I am the life-force power
304
1035893
1540
Ben, diğer herşey ile bir ve tek olan ve cismimi oluşturan
17:17
of the 50 trillion beautiful molecular geniuses that make up my form,
305
1037457
4834
50 trilyon güzel moleküler dehanın yaşam gücü ve kudretiyim.
17:22
at one with all that is.
306
1042315
2276
17:25
Or, I can choose to step into the consciousness of my left hemisphere,
307
1045330
5344
Ya da; sol yarıküremin bilincine geçmeyi seçebilirim:
Tek başına bir birey olduğum,
17:30
where I become a single individual, a solid.
308
1050698
3281
bir cisim olduğum duruma. Akıştan ayrı,
17:34
Separate from the flow, separate from you.
309
1054003
3559
sizlerden ayrı. Ben Dr. Jill Bolte Taylor:
17:37
I am Dr. Jill Bolte Taylor:
310
1057586
2110
17:39
intellectual, neuroanatomist.
311
1059720
2829
entellektüel, nöroanatomist. Bunlar benim içimdeki "biz"ler.
17:44
These are the "we" inside of me.
312
1064439
3780
17:49
Which would you choose?
313
1069814
1500
Siz hangisini seçerdiniz? Hangisini seçiyorsunuz? Ve ne zaman?
17:53
Which do you choose?
314
1073853
1686
17:57
And when?
315
1077167
1300
İnanıyorum ki, sağ yarıküremizin o içsel huzur devrelerini çalıştırmayı
18:01
I believe that the more time we spend
316
1081107
2199
18:03
choosing to run the deep inner-peace circuitry
317
1083330
2977
ne kadar çok seçersek, dış dünyaya da o kadar çok
18:06
of our right hemispheres,
318
1086331
2220
huzur ve barış yansıtacağız ve gezegenimiz
18:08
the more peace we will project into the world,
319
1088575
3306
çok daha huzurlu bir yer olacak.
18:11
and the more peaceful our planet will be.
320
1091905
2532
Ve düşündüm ki, işte bu yaymaya değer bir fikirdi.
18:15
And I thought that was an idea worth spreading.
321
1095528
3067
18:19
Thank you.
322
1099330
1076
18:20
(Applause)
323
1100430
3000
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7