Every kid needs a champion | Rita Pierson | TED

Rita Pierson: Her çocuğun bir kahramana ihtiyacı vardır

6,731,293 views

2013-05-03 ・ TED


New videos

Every kid needs a champion | Rita Pierson | TED

Rita Pierson: Her çocuğun bir kahramana ihtiyacı vardır

6,731,293 views ・ 2013-05-03

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

00:00
Translator: Joseph Geni Reviewer: Morton Bast
0
0
7000
Çeviri: Hatice Melek Yıldız Gözden geçirme: Ozay Ozaydin
Bütün hayatımı ya okulda,
00:13
I have spent my entire life
1
13149
3699
00:16
either at the schoolhouse, on the way to the schoolhouse,
2
16872
4301
okul yolunda, ya da birileriyle okulda
okulda olanlar hakkında konuşurken geçirdim.
00:21
or talking about what happens in the schoolhouse.
3
21197
2599
00:23
(Laughter)
4
23820
1099
00:24
Both my parents were educators,
5
24943
2288
Hem annem hem de babam eğitimciydi,
00:27
my maternal grandparents were educators,
6
27255
3226
anne tarafından dedem ve anneannem eğitimciydi
ve son 40 yıldır da aynı şeyi yapıyorum.
00:30
and for the past 40 years, I've done the same thing.
7
30505
3095
Ve, bunca yıldır eğitim reformlarına bir çok farklı açıdan
00:34
And so, needless to say, over those years
8
34346
2342
00:36
I've had a chance to look at education reform
9
36712
3492
bakma fırsatı bulduğumu herhalde
00:40
from a lot of perspectives.
10
40228
1807
söylememe gerek yok.
00:42
Some of those reforms have been good.
11
42059
1930
Bazı reformlar iyiydi.
00:44
Some of them have been not so good.
12
44012
2246
Bazıları o kadar da iyi olmadı.
00:46
And we know why kids drop out.
13
46282
2173
Ve çocukların neden okulu bıraktığını biliyoruz.
00:48
We know why kids don't learn.
14
48479
1455
Çocukların neden öğrenmediklerini biliyoruz.
00:49
It's either poverty, low attendance,
15
49958
2893
Neden ya yoksulluk, devamsızlık
00:52
negative peer influences...
16
52875
2352
ya da akranların negatif etkisi. Nedenin ne olduğunu biliyoruz.
00:55
We know why.
17
55251
1613
00:56
But one of the things that we never discuss
18
56888
2323
Ama hiç bahsetmediğimiz, ya da çok az bahsettiğimiz
00:59
or we rarely discuss
19
59235
2288
mesele insani bağlara,
01:01
is the value and importance of human connection.
20
61547
4268
ilişkilere verilen değer ve
01:05
Relationships.
21
65839
1203
önem.
01:08
James Comer says that no significant learning
22
68076
3574
James Comer diyor ki; hiç bir dikkate değer öğrenme
01:11
can occur without a significant relationship.
23
71674
2449
dikkate değer bir yakınlık olmadan oluşamaz.
01:14
George Washington Carver says all learning
24
74873
2350
George Washington Carver diyor ki; bütün öğrenme
01:17
is understanding relationships.
25
77247
4083
ilişkileri anlamaktır.
01:21
Everyone in this room has been affected by a teacher or an adult.
26
81354
4520
Bu salondaki herkes bir öğretmenden
ya da bir yetişkinden etkilendi.
01:26
For years, I have watched people teach.
27
86946
4546
Yıllardır öğretmenlik yapan insanları gözlemledim.
01:31
I have looked at the best and I've looked at some of the worst.
28
91516
3358
En iyilerine şahit oldum ve çok kötüleri de gördüm.
01:34
A colleague said to me one time,
29
94898
1798
Bir meslektaşım bir defasında şunu söyledi,
01:36
"They don't pay me to like the kids.
30
96720
2499
"Bana çocukları sevmem için para vermiyorlar.
Bana ders anlatmam için para veriyorlar.
01:39
They pay me to teach a lesson.
31
99243
1565
01:40
The kids should learn it.
32
100832
1229
Çocuklar bunu öğrenmeliler.
01:42
I should teach it, they should learn it,
33
102085
1906
Ben öğretmeliyim. Onlar öğrenmeliler. Dava kapanmıştır."
01:44
Case closed."
34
104015
1094
01:45
Well, I said to her,
35
105929
2250
Ben de ona dedim ki:
"Bilirsin, çocuklar sevmedikleri insanlardan bir şey öğrenmezler."
01:48
"You know, kids don't learn from people they don't like."
36
108203
3080
01:51
(Laughter)
37
111307
2295
(Kahkaha) (Alkış)
01:53
(Applause)
38
113626
5570
01:59
She said, "That's just a bunch of hooey."
39
119220
3381
Dedi ki, "Bunlar fasafiso."
02:02
And I said to her,
40
122625
1023
Ben de dedim ki, "Eh peki, senen uzun ve çetin
02:03
"Well, your year is going to be long and arduous, dear."
41
123672
4390
geçecek tatlım."
02:08
Needless to say, it was.
42
128086
1467
Söylememe gerek bile yoktu. Bazıları
02:09
Some people think that you can either have it in you to build a relationship,
43
129577
3762
bir ilişki kurmanın içinden ya geldiğini ya da gelmediğini
02:13
or you don't.
44
133363
1237
düşünürler.
Bence Stephen Covey haklıydı.
02:15
I think Stephen Covey had the right idea.
45
135084
2066
02:17
He said you ought to just throw in a few simple things,
46
137174
3518
İlk önce anlaşılmaya değil anlamaya çalışmak,
02:20
like seeking first to understand,
47
140716
2281
özür dilemek gibi
02:23
as opposed to being understood.
48
143021
1918
küçük basit şeyler ilave etmeniz
02:25
Simple things, like apologizing.
49
145479
2863
gerektiğini söyledi.
02:28
You ever thought about that?
50
148366
1334
Bunu hiç düşünmüş müydünüz?
02:29
Tell a kid you're sorry, they're in shock.
51
149724
2156
Bir çocuktan özür dileyin, şoka girerler.
02:31
(Laughter)
52
151904
1164
02:33
I taught a lesson once on ratios.
53
153092
2405
Bir keresinde oran-orantı öğretiyordum.
02:35
I'm not real good with math, but I was working on it.
54
155521
3001
Matematikle aram pek iyi değildir, ama üzerinde çalışıyordum.
02:38
(Laughter)
55
158546
1142
02:39
And I got back and looked at that teacher edition.
56
159712
2782
Ve geri dönüp öğretmen notlarına bakınca
02:42
I'd taught the whole lesson wrong.
57
162518
1804
Bütün dersin yanlış olduğunu düşündüm. (Kahkaha)
02:44
(Laughter)
58
164346
1304
02:45
So I came back to class the next day and I said,
59
165674
2294
Sonra ertesi gün derse gittim ve dedim ki,
02:47
"Look, guys, I need to apologize.
60
167992
2208
"Bakın çocuklar, özür dilemem gerekiyor.
02:50
I taught the whole lesson wrong. I'm so sorry."
61
170224
3346
Bütün dersin yanlış öğretmişim. Özür dilerim."
02:54
They said, "That's okay, Ms. Pierson.
62
174070
1829
Onlar da, "Önemli değil Bayan Pierson.
02:55
You were so excited, we just let you go."
63
175923
1996
Çok heyecanlıydınız, biz de size bir şey söylemedik."
(Kahkaha) (Alkış)
03:02
I have had classes that were so low,
64
182950
4444
Akademik olarak öyle zayıf, öyle yetersiz
sınıflarım oldu ki kendimi tutamayıp ağladım.
03:07
so academically deficient, that I cried.
65
187418
2738
03:10
I wondered, "How am I going to take this group,
66
190831
2952
Merak ederdim, dokuz ay içinde bu grubu
03:13
in nine months,
67
193807
2047
oldukları yerden alıp
03:15
from where they are to where they need to be?
68
195878
2111
olmaları gereken yere nasıl götüreceğim?
03:18
And it was difficult, it was awfully hard.
69
198529
2579
Çok çetindi. Dehşet zordu.
Bir çocuğun öz saygısını ve akademik
03:22
How do I raise the self-esteem of a child
70
202202
2477
03:24
and his academic achievement at the same time?
71
204703
2341
başarısını aynı anda nasıl artırabilirim?
03:27
One year I came up with a bright idea.
72
207726
2042
Bir sene aklıma çok parlak bir fikir geldi.
03:29
I told all my students,
73
209792
1821
Bütün öğrencilerime,
03:31
"You were chosen to be in my class
74
211637
3617
"Benim sınıfımda olmak için seçildiniz
03:35
because I am the best teacher
75
215278
1524
çünkü ben en iyi öğretmenim
03:36
and you are the best students,
76
216826
1522
ve siz de en iyi öğrencilersiniz,
03:38
they put us all together
77
218372
1421
hepimizi bir araya koydular
03:39
so we could show everybody else how to do it."
78
219817
2449
böylece diğer herkese nasıl olduğunu gösterebiliriz." dedim.
Öğrencilerden biri sordu, "Gerçekten mi?"
03:43
One of the students said, "Really?"
79
223382
1885
03:45
(Laughter)
80
225291
2260
(Kahkaha)
03:47
I said, "Really. We have to show the other classes
81
227575
2999
Ben de "Gerçekten. Diğer sınıflara bu işin nasıl olduğunu
03:50
how to do it, so when we walk down the hall,
82
230598
2436
göstermeliyiz, böylece koridorlarda yürürken
insanlar bizi fark edecek, bu yüzden gürültü yapamazsınız.
03:53
people will notice us, so you can't make noise.
83
233058
2527
03:55
You just have to strut."
84
235609
1610
Sadece kasıla kasıla yürüyeceksiniz."
03:57
(Laughter)
85
237243
1193
03:58
And I gave them a saying to say:
86
238460
1652
Ve onlara şu sözü söylemelerini söyledim: "Ben birisiyim.
04:00
"I am somebody.
87
240136
1268
04:01
I was somebody when I came.
88
241428
1341
Geldiğimde birisiydim.
04:02
I'll be a better somebody when I leave.
89
242793
1900
Buradan giderken daha iyi biri olacağım.
04:04
I am powerful, and I am strong.
90
244717
1969
Ben güçlüyüm ve kuvvetliyim.
04:06
I deserve the education that I get here.
91
246710
2666
Burada aldığım eğitimi hak ediyorum.
04:09
I have things to do, people to impress,
92
249400
2368
Yapacak işlerim var, etkilemem gereken insanlar
04:11
and places to go."
93
251792
1748
ve gitmem gereken yerler var."
04:13
And they said, "Yeah!"
94
253564
1220
Onlar da "Eveet!" dediler.
04:14
(Laughter)
95
254808
1504
04:16
You say it long enough,
96
256336
1396
Eğer yeterince söylersen
04:17
it starts to be a part of you.
97
257756
2788
kelimeler senin bir parçan olmaya başlıyor.
04:21
(Applause)
98
261189
6797
Ve böylece - (Alkış)
Bir test yaptım, 20 soruluk.
04:28
I gave a quiz, 20 questions.
99
268010
3357
04:31
A student missed 18.
100
271786
1676
Bir öğrenci 18'ini yanlış yaptı.
04:34
I put a "+2" on his paper and a big smiley face.
101
274625
3302
Sınav kağıdına "+2" yazdım ve büyük bir gülen surat koydum.
04:37
(Laughter)
102
277951
1553
04:39
He said, "Ms. Pierson, is this an F?"
103
279528
3119
Öğrenci, "Bayan Pierson, bu F (zayıf) mı?"
04:43
I said, "Yes."
104
283276
1332
"Evet." dedim.
04:44
(Laughter)
105
284632
1246
04:45
He said, "Then why'd you put a smiley face?"
106
285902
3155
"O zaman neden gülen surat koydunuz?"
04:49
I said, "Because you're on a roll.
107
289081
2224
"Çünkü şanslı günündesin.
04:51
You got two right. You didn't miss them all."
108
291329
2861
İki doğrun var. Hepsini yanlış yapmamışsın." dedim.
04:54
(Laughter)
109
294214
1163
04:55
I said, "And when we review this, won't you do better?"
110
295401
3395
"Tekrar gözden geçirirsek
daha iyisini yapmaz mısın?"
04:58
He said, "Yes, ma'am, I can do better."
111
298820
2505
"Evet efendim, daha iyisini yapabilirim." dedi.
05:01
You see, "-18" sucks all the life out of you.
112
301349
3608
Gördünüz mü, "-18" bütün yaşam enerjinizi emiyor.
05:04
"+2" said, "I ain't all bad."
113
304981
2058
"+2" "O kadar da kötü değil." diyor.
(Kahkaha) (Alkış)
05:12
For years, I watched my mother take the time at recess to review,
114
312999
6039
Yıllar boyunca annemin teneffüste
kontrol yaptığını, öğleden sonra
veli ziyaretlerine gittiğini,
05:19
go on home visits in the afternoon,
115
319062
2808
05:21
buy combs and brushes and peanut butter and crackers
116
321894
2735
masasının çekmecesine koyacak tarak, fırça ve yemek yemesi
05:24
to put in her desk drawer for kids that needed to eat,
117
324653
2710
gereken öğrenciler için fıstık ezmesi, kraker
05:27
and a washcloth and some soap for the kids who didn't smell so good.
118
327387
3239
ve çok iyi kokmayan öğrenciler için el bezi ve sabun satın aldığını gördüm.
05:30
See, it's hard to teach kids who stink.
119
330650
2262
Bilirsiniz, kötü kokan çocuklara öğretmenlik yapmak zordur.
05:32
(Laughter)
120
332936
1363
05:34
And kids can be cruel.
121
334323
1869
Ve çocuklar acımasız olabilirler.
05:36
And so she kept those things in her desk,
122
336827
2552
Bu yüzden bunları masasında bulundururdu.
05:39
and years later, after she retired,
123
339403
3501
Yıllar sonra, emekli olduktan sonra,
05:42
I watched some of those same kids come through
124
342928
2593
o öğrencilerden bazılarının gelip
05:45
and say to her, "You know, Ms. Walker,
125
345545
1960
"Biliyor musunuz Bayan Walker,
05:47
you made a difference in my life.
126
347529
1801
hayatımı değiştirdiniz." dediğini gördüm.
Bana emek harcadınız.
05:50
You made it work for me.
127
350044
1212
05:51
You made me feel like I was somebody,
128
351280
2014
En dipteyken, öyle olmadığımı bilirken bile,
05:53
when I knew, at the bottom, I wasn't.
129
353318
3363
önemli biriymişim gibi hissettirdiniz.
05:56
And I want you to just see what I've become."
130
356705
2103
Ve şimdi ne olduğumu görmenizi istiyorum."
05:58
And when my mama died two years ago at 92,
131
358832
3099
Ve annem iki yıl önce 92 yaşında öldüğünde,
06:01
there were so many former students at her funeral,
132
361955
3180
cenazesinde o kadar çok eski öğrencisi vardı ki,
vefat ettiği için değil, geride asla kaybolmayacak
06:05
it brought tears to my eyes, not because she was gone,
133
365159
2690
06:07
but because she left a legacy of relationships
134
367873
3383
bir bağ bıraktığı için
06:11
that could never disappear.
135
371280
1688
gözlerim yaşardı.
06:13
Can we stand to have more relationships?
136
373788
3723
Daha çok yakınlık kurabilir miyiz? Kesinlikle.
06:17
Absolutely.
137
377535
1155
06:18
Will you like all your children? Of course not.
138
378714
3110
Bütün çocuklarınızı sevecek misiniz? Elbette hayır.
06:21
(Laughter)
139
381848
1254
Ve bilirsiniz ki en çetin öğrenciler hiç gelmemezlik yapmazlar.
06:23
And you know your toughest kids are never absent.
140
383126
3898
06:27
(Laughter)
141
387048
1969
(Kahkaha)
06:29
Never.
142
389041
1616
Asla. Hepsini sevmeyeceksiniz
06:30
You won't like them all,
143
390681
1434
06:32
and the tough ones show up for a reason.
144
392139
3386
ve zor öğrenciler bir sebepten orada olacaklar.
06:35
It's the connection. It's the relationships.
145
395549
3156
Bu bağdır. Bu yakınlıktır.
Ve önemli olan, hiçbirini sevmeseniz de,
onlar bunu asla ve asla bilmeyecekler.
06:44
So teachers become great actors and great actresses,
146
404230
3767
Yani öğretmenler harika aktör ve aktrisler oluyor
06:48
and we come to work when we don't feel like it,
147
408021
2239
ve istemesek de derse geliyoruz,
06:50
and we're listening to policy that doesn't make sense,
148
410284
3026
mantıksız olsa da idareyi dinliyoruz
06:53
and we teach anyway.
149
413334
2313
ve yine de öğretiyoruz.
06:56
We teach anyway, because that's what we do.
150
416515
4040
Yine de öğretiyoruz, çünkü bizim görevimiz bu.
07:00
Teaching and learning should bring joy.
151
420579
2642
Öğretme ve öğrenme eğlenceli olmalı.
07:03
How powerful would our world be
152
423818
2437
Eğer risk almaktan korkmayan,
07:06
if we had kids who were not afraid to take risks,
153
426279
3726
düşünmekten korkmayan ve bir kahramanı olan
07:10
who were not afraid to think,
154
430029
1381
çocuklarımız olsaydı,
07:11
and who had a champion?
155
431434
1332
dünyamız ne kadar güçlü olurdu?
07:12
Every child deserves a champion,
156
432790
2441
Her çocuk bir kahraman hak eder;
07:15
an adult who will never give up on them,
157
435255
2186
onlardan hiç ümidini kesmeyecek,
07:17
who understands the power of connection,
158
437465
2968
yakınlığın değerini anlayan ve olabileceklerinin
07:20
and insists that they become the best that they can possibly be.
159
440457
3612
en iyisi olacaklarına inanan bir yetişkin.
07:24
Is this job tough? You betcha.
160
444370
2224
Bu iş zor mu? Hem de nasıl. Tanrım, hem de nasıl.
07:26
Oh God, you betcha.
161
446618
2219
07:28
But it is not impossible.
162
448861
3210
Ama imkansız değil.
07:32
We can do this. We're educators.
163
452095
1733
Bunu başarabiliriz. Biz eğitimcileriz.
07:33
We're born to make a difference.
164
453852
2260
Fark yaratmak için dünyaya geldik.
07:36
Thank you so much.
165
456136
1367
Çok teşekkür ederim.
07:37
(Applause)
166
457527
5293
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7