Less stuff, more happiness | Graham Hill

Graham Hill: Daha az eşya, daha çok mutluluk

Çeviri: YELDA ERISKEN Gözden geçirme: Cevat Erisken

What's in the box?

Bu kutunun içinde ne var?

Whatever it is must be pretty important,

Her ne var ise oldukça önemli olsa gerek

because I've traveled with it, moved it,

zira benimle birlikte bir evden bir eve,

from apartment to apartment to apartment.

oradan başka bir eve seyahat etti, taşındı durdu.

(Laughter)

(Gülüşmeler)

(Applause)

(Alkış)

Sound familiar?

Tanıdık geldi galiba?

Did you know that we Americans

Biz Amerikalıların,

have about three times the amount of space

50 yıl öncesine kıyasla

we did 50 years ago?

üç kat daha fazla yerleşim alanı kullandığını biliyor muydunuz?

Three times.

Üç kat!

So you'd think, with all this extra space,

Siz de muhtemelen bu ilave alandan dolayı

we'd have plenty of room for all our stuff.

eşyalarımızı koymak için bol bol yerimiz olacağını düşünüyorsunuz değil mi?

Nope.

Hiç de öyle değil.

There's a new industry in town,

Kentlerde, kişisel depolama adı altında

a 22 billion-dollar, 2.2 billion sq. ft. industry:

22 milyar dolarlık, 2.2 milyar fit karelik

that of personal storage.

yeni bir endüstri dalı var artık.

So we've got triple the space,

Yani üç misli daha fazla alana sahibiz ama

but we've become such good shoppers

o kadar çok alışveriş yapıyoruz ki

that we need even more space.

daha da fazla alana ihtiyaç duyar olduk.

So where does this lead?

Peki bunun sonuçları nedir?

Lots of credit card debt,

Bir sürü kredi kartı borcu,

huge environmental footprints,

ve muazzam bir çevresel ayak izi.

and perhaps not coincidentally,

Ve tesadüf olmasa gerek

our happiness levels flat-lined over the same 50 years.

mutluluk seviyemiz de son elli yıldır hiç artmıyor.

Well I'm here to suggest there's a better way,

Bakın ben sizlere bundan daha iyi bir yolun olduğunu yani aslında

that less might actually equal more.

daha az şeyin daha fazla şey demek olabileceğini anlatmak için buradayım.

I bet most of us have experienced at some point

Eminim birçoğumuz

the joys of less:

daha az şey ile yaşamanın zevkini bir şekilde tatmışızdır.

college -- in your dorm,

Örneğin, üniversitede yurtta ya da

traveling -- in a hotel room,

seyahatlerimizde bir otel odasında kalırken,

camping -- rig up basically nothing,

neredeyse hiçbir şey olmadan belki de sadece bir botla

maybe a boat.

kamp yaparken.

Whatever it was for you, I bet that, among other things,

Bunlara benzer her ne yaşadıysanız, eminim

this gave you a little more freedom,

kendinizi daha özgür hissetmiş ve

a little more time.

biraz daha fazla zamanınız olmuştur.

So I'm going to suggest

Öyleyse, daha az eşyanın ve

that less stuff and less space

daha az alanın

are going to equal a smaller footprint.

daha az ayak izi demek olacağını söyleyebiliriz.

It's actually a great way to save you some money.

Aslında biraz tasarruf etmek için harika bir yöntem.

And it's going to give you a little more ease in your life.

Aynı zamanda hayatınızı da kolaylaştıracak bir şey.

So I started a project called Life Edited at lifeedited.org

Bahsettiğim bu konuyla ilgili harekete geçmek ve

to further this conversation

kayda değer çözümler üretmek için

and to find some great solutions in this area.

Lifeedited.org İnternet web sitesinde 'Life Edited' diye bir proje başlattım.

First up: crowd-sourcing my 420 sq. ft. apartment in Manhattan

İlk iş olarak Mutopo ve Jovoto.com adlı ortaklarımla

with partners Mutopo and Jovoto.com.

Manhattan'da 420 fit karelik dairem için kitle kaynaklı bir çalışma başlattım.

I wanted it all --

İçinde herşey olmalıydı:

home office, sit down dinner for 10,

ofis olarak kullanabileceğim, aynı anda 10 kişinin oturup yemek yiyebileceği,

room for guests,

misafirlerin kalabileceği

and all my kite surfing gear.

ve uçurtmam için kullandığım alet edevatımı koyabileceğim bir alan.

With over 300 entries from around the world,

Dünyanın çeşitli yerlerinden 300 kişinin de katılımıyla

I got it, my own little jewel box.

minik mücevher kutuma kavuştum.

By buying a space that was 420 sq. ft.

600 yerine

instead of 600,

420 fit karelik bir mekan satın alarak

immediately I'm saving 200 grand.

anında 200 bin dolar kar ettim.

Smaller space is going to make for smaller utilities --

Daha küçük bir alan daha az fatura demek.

save some more money there,

Dolayısıyla burada daha çok tasarruf söz konusu ama bu aynı zamanda

but also a smaller footprint.

daha az ayak izi demek.

And because it's really designed

Bu alan, benim en sevdiğim eşyaları içerecek biçimde

around an edited set of possessions -- my favorite stuff --

tasarlanmış olduğundan

and really designed for me,

yani gerçekten bana özel tasarlanmış olduğundan

I'm really excited to be there.

burada bulunmak bana gerçekten çok heyecan veriyor.

So how can you live little?

Daha küçük bir alanda nasıl yaşayabilirsiniz?

Three main approaches.

Üç temel yaklaşım söz konusu.

First of all, you have to edit ruthlessly.

Öncelikle, değişim konusunda çok kararlı olmalısınız.

We've got to clear the arteries of our lives.

Yaşam kanallarımızı temizlememiz lazım.

And that shirt that I hadn't worn in years?

Senelerdir giymediğim o tişört var ya,

It's time for me to let it go.

ondan kurtulmanın zamanı geldi.

We've got to cut the extraneous out of our lives,

Hayatımızda ne kadar gereksiz şey varsa hepsini çıkarıp atmalıyız ve

and we've got to learn to stem the inflow.

hayatımıza giren şeyleri de azaltmayı öğrenmeliyiz.

We need to think before we buy.

Birşeyler almadan önce durup düşünmeliyiz.

Ask ourselves,

Kendimize şunu sormalıyız:

"Is that really going to make me happier? Truly?"

"Bunu alınca gerçekten daha mutlu olacak mıyım? Ama gerçekten?"

By all means,

Elbette ki güzel şeyler alacağız,

we should buy and own some great stuff.

güzel şeylerimiz olacak.

But we want stuff that we're going to love for years,

Ancak sadece bir kenarda duracak şeyler değil de

not just stuff.

uzun yıllar beğenerek kullanacağımız şeyler olmalı bunlar.

Secondly, our new mantra:

İkincisi, yeni mantramız:

small is sexy.

Küçük şeyler çekicidir.

We want space efficiency.

Mevcut mekanı verimli kullanmak isteriz.

We want things that are designed

Nadiren değil de

for how they're used the vast majority of the time,

sıklıkla kullanılmak üzere tasarlanmış

not that rare event.

şeyler isteriz.

Why have a six burner stove

Üç bölümünü bile ender olarak kullanıyorsanız

when you rarely use three?

altılı ocağa ne gerek var?

So we want things that nest,

İç içe yerleştirilebilecek, üst üste konulabilecek ve

we want things that stack, and we want it digitized.

dijital hale dönüştürülebilecek şeyler isteriz.

You can take paperwork,

Kağıtları, kitapları, filmleri alıyorsunuz ve

books, movies,

yok ediyorsunuz.

and you can make it disappear -- it's magic.

Sihir gibi birşey.

Finally, we want multifunctional spaces and housewares --

Son olarak, çok amaçlı kullanılabilecek alanlar ve ev gereçlerimiz olsun isteriz.

a sink combined with a toilet,

Tuvaletle birleştirilmiş bir lavabo,

a dining table becomes a bed --

aynı mekanda yatağa dönüştürülebilen

same space,

bir yemek masası gibi.

a little side table

Küçük bir yan sehpa

stretches out to seat 10.

uzatılarak 10 kişilik masa haline gelebiliyor.

In the winning Life Edited scheme in a render here,

Bu söz konusu "Life Edited" adlı projede,

we combine a moving wall with transformer furniture

mekandan azami ölçüde faydalanmak için

to get a lot out of the space.

hareketli bir duvarı dönüşümlü mobilya ile birlikte kullanıyoruz.

Look at the coffee table --

Buradaki sehpayı görüyorsunuz.

it grows in height and width

On kişiyi alacak kadar

to seat 10.

uzayıp, genişleyebiliyor.

My office folds away,

Benim ofisim katlanıp

easily hidden.

kolaylıkla gizlenebiliyor.

My bed just pops out of the wall with two fingers.

Yatağımsa iki parmak hereketi ile duvardan dışarı çıkıyor.

Guests? Move the moving wall,

Misafirler mi geldi? Hareketli duvarı kaydır ve

have some fold-down guest beds.

katlanabilir yatakları çıkar.

And of course, my own movie theater.

Ve tabii ki ev sinemam.

So I'm not saying that we all need to live

Ben, herkes 420 fit karelik bir alanda

in 420 sq. ft.

yaşasın demiyorum.

But consider the benefits of an edited life.

Ancak yenilenmiş bir hayatın faydalarını bir düşünün.

Go from 3,000 to 2,000,

Alanı, 3000'den 2000'e

from 1,500 to 1,000.

ya da 1500'den 1000'e düşürmeyi deneyin.

Most of us, maybe all of us,

Çoğumuz, belki de hepimiz

are here pretty happily for a bunch of days

sadece birkaç adet çanta ile birlikte

with a couple of bags,

belki küçük bir mekanda, bir otel odasında

maybe a small space, a hotel room.

halimizden gayet memnun birkaç gün burada olacağız.

So when you go home and you walk through your front door,

Öyleyse, evinize vardığınızda, içeri girerken

take a second and ask yourselves,

bir an düşünün ve kendinize şu soruları yöneltin:

"Could I do with a little life editing?

Hayatımda küçük değişiklikler yapabilir miyim?

Would that give me a little more freedom?

Bu beni biraz daha özgür kılar mı?

Maybe a little more time?"

Bana biraz daha fazla zaman kazandırır mı?

What's in the box?

Bu kutunun içinde ne var?

It doesn't really matter.

Ne olduğu çok da önemli değil.

I know I don't need it.

İhtiyacım olmayan birşeyler olduğunu biliyorum.

What's in yours?

Ya sizdeki kutunun içinde ne var?

Maybe, just maybe,

Belki de

less might equal more.

az, çok demek olabilir.

So let's make room

Haydi gelin,

for the good stuff.

güzel şeyler için yer açalım.

Thank you.

Teşekkürler.

(Applause)

(Alkış)