Inside the Mind of a Master Procrastinator | Tim Urban | TED

57,625,132 views ・ 2016-04-06

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Reşat Bir Gözden geçirme: Tuba Velioğlu
00:12
So in college,
0
12645
1370
Üniversitede
00:15
I was a government major,
1
15349
1564
siyasal bilgiler okuyordum.
00:16
which means I had to write a lot of papers.
2
16937
2462
Bu yüzden epey makale yazmam gerekiyordu.
00:19
Now, when a normal student writes a paper,
3
19423
2048
Normal bir öğrenci makale yazarken,
00:21
they might spread the work out a little like this.
4
21495
2373
iş yükünü genelde bu şekilde dağıtır.
00:23
So, you know --
5
23892
1151
Yani, işte --
00:25
(Laughter)
6
25067
1657
(Kahkahalar)
00:26
you get started maybe a little slowly,
7
26748
1827
Önce biraz yavaş bir başlangıç yaparsınız
00:28
but you get enough done in the first week
8
28599
1968
ama ilk hafta için yeteri kadar yazmışsınızdır.
00:30
that, with some heavier days later on,
9
30591
1831
Sonra daha çok çalıştığınız birkaç günden sonra
00:32
everything gets done, things stay civil.
10
32446
2157
her şey rahatça hallolur.
00:34
(Laughter)
11
34627
1202
(Kahkahalar)
00:35
And I would want to do that like that.
12
35853
2271
Ben de böyle yapmak istiyordum.
00:38
That would be the plan.
13
38148
1194
Planım buydu.
00:39
I would have it all ready to go,
14
39366
2490
Bu şekilde yapmaya hazırdım
00:41
but then, actually, the paper would come along,
15
41880
2494
ama gerçekten makale yazmam gerektiğinde,
00:44
and then I would kind of do this.
16
44398
1941
bu tarz bir şey yapıyordum.
00:46
(Laughter)
17
46363
2370
(Kahkahalar)
00:48
And that would happen every single paper.
18
48757
2143
Her makalede hep böyle oluyordu.
00:51
But then came my 90-page senior thesis,
19
51638
3882
Ama sonra 90 sayfalık, üzerinde bir sene boyunca uğraşmanız gereken
00:55
a paper you're supposed to spend a year on.
20
55544
2287
bitirme tezim geldi.
00:57
And I knew for a paper like that, my normal work flow was not an option.
21
57855
3619
Böyle bir ödevi normal çalışma şeklimle yapamayacağımı biliyordum.
01:01
It was way too big a project.
22
61498
1401
Fazla büyük bir projeydi.
01:02
So I planned things out,
23
62923
1153
Ben de her şeyi planladım
01:04
and I decided I kind of had to go something like this.
24
64100
3205
ve bu şekilde gitmeye karar verdim.
01:07
This is how the year would go.
25
67781
1452
Bir seneyi bu şekilde kullanacaktım.
01:09
So I'd start off light,
26
69257
1967
Önce hafif başlayıp
01:11
and I'd bump it up in the middle months,
27
71248
2318
yılın ortasına doğru çalışmayı arttıracak
01:13
and then at the end, I would kick it up into high gear
28
73590
2626
ve sonunda vitesi iyice yükseltecektim.
01:16
just like a little staircase.
29
76240
1439
Aynı küçük bir merdiven gibi.
01:17
How hard could it be to walk up the stairs?
30
77703
2062
Merdivenleri çıkmak ne kadar zor olabilirdi ki?
01:20
No big deal, right?
31
80233
1319
Lafı bile olmaz, değil mi?
01:23
But then, the funniest thing happened.
32
83090
1810
Ama sonra çok acayip bir şey oldu.
01:24
Those first few months?
33
84924
1311
O ilk birkaç ay var ya,
01:26
They came and went,
34
86791
1167
bir anda gelip geçti
01:27
and I couldn't quite do stuff.
35
87982
1585
ve ben pek bir şey yapamadım.
01:29
So we had an awesome new revised plan.
36
89591
1849
O yüzden revize edilmiş yeni müthiş bir plan yaptım.
01:31
(Laughter)
37
91464
1167
(Kahkahalar)
01:32
And then --
38
92655
1159
Ve sonra --
01:33
(Laughter)
39
93838
1882
(Kahkahalar)
01:35
But then those middle months actually went by,
40
95744
2784
Sonra ortadaki aylar da geçip gitti
01:38
and I didn't really write words,
41
98552
2182
ve ben yine bir şey yazmadım.
01:40
and so we were here.
42
100758
1835
Sonunda bu duruma geldik.
01:43
And then two months turned into one month,
43
103500
2576
Kalan iki ay, bir aya;
01:46
which turned into two weeks.
44
106100
1625
bir ay da iki haftaya dönüştü.
01:47
And one day I woke up
45
107749
1309
Bir gün uyandığımda,
01:49
with three days until the deadline,
46
109724
2619
son teslim tarihine üç gün kalmıştı
01:53
still not having written a word,
47
113502
1931
ve ben hâlâ tek bir kelime yazmamıştım.
01:55
and so I did the only thing I could:
48
115457
2059
Ben de yapabileceğim tek şeyi yaptım.
01:57
I wrote 90 pages over 72 hours,
49
117540
2607
Tek gece değil, tam iki gece sabahlayarak
02:00
pulling not one but two all-nighters --
50
120171
2276
72 saatte 90 sayfa yazdım.
02:02
humans are not supposed to pull two all-nighters --
51
122471
2569
İnsanların iki gece üst üste sabahlamaması gerek aslında.
02:06
sprinted across campus,
52
126373
1993
Kampüsü koşarak geçip
02:08
dove in slow motion,
53
128390
1486
ağır çekimde içeri dalarak
02:09
and got it in just at the deadline.
54
129900
2056
tam son anda tezimi teslim ettim.
02:11
I thought that was the end of everything.
55
131980
2024
Her şey bitti sanıyordum.
02:14
But a week later I get a call,
56
134028
1559
Ama bir hafta sonra telefonum çaldı,
02:15
and it's the school.
57
135611
1486
okuldan arıyorlardı.
02:17
And they say, "Is this Tim Urban?"
58
137757
1639
"Tim Urban ile mi görüşüyoruz?" dediler.
02:19
And I say, "Yeah."
59
139420
1468
"Evet." dedim.
02:20
And they say, "We need to talk about your thesis."
60
140912
2340
"Teziniz hakkında konuşmamız gerek." dediler.
02:23
And I say, "OK."
61
143276
1255
"Olur." dedim.
02:25
And they say,
62
145468
1222
Sonra da dediler ki;
02:27
"It's the best one we've ever seen."
63
147230
1896
"Bu şimdiye kadar gördüğümüz en iyi tez."
02:29
(Laughter)
64
149150
1705
(Kahkahalar)
02:32
(Applause)
65
152014
2690
(Alkış)
02:36
That did not happen.
66
156945
1302
Tabii böyle olmadı.
02:38
(Laughter)
67
158271
2138
(Kahkahalar)
02:40
It was a very, very bad thesis.
68
160433
2623
Çok çok kötü bir tezdi.
02:43
(Laughter)
69
163080
2274
(Kahkahalar)
02:45
I just wanted to enjoy that one moment when all of you thought,
70
165378
4100
Sadece hepinizin bir anlığına, "Bu adam inanılmaz biri!"
diye düşünmesinin keyfini çıkarmak istedim.
02:49
"This guy is amazing!"
71
169502
1905
02:51
(Laughter)
72
171431
1348
(Kahkahalar)
02:52
No, no, it was very, very bad.
73
172803
1667
Hayır gerçekten çok çok kötüydü.
02:55
Anyway, today I'm a writer-blogger guy.
74
175343
3408
Neyse, şimdi ben bir blog yazarıyım.
02:58
I write the blog Wait But Why.
75
178775
1743
Wait But Why (Bekle Niye) isimli blogu yazıyorum.
03:00
And a couple of years ago, I decided to write about procrastination.
76
180542
3736
Birkaç yıl önce erteleme hastalığı ile ilgili yazmaya karar vermiştim.
Benim davranışım, etrafımdaki erteleyici olmayanların hep kafasını karıştırmıştır.
03:04
My behavior has always perplexed the non-procrastinators around me,
77
184302
3284
03:07
and I wanted to explain to the non-procrastinators of the world
78
187610
3688
Ben de dünyadaki erteleyici olmayan insanlara,
erteleyicilerin kafasında neler döndüğünü
03:11
what goes on in the heads of procrastinators,
79
191322
2107
ve neden böyle olduğumuzu açıklamak istedim.
03:13
and why we are the way we are.
80
193453
1440
03:14
Now, I had a hypothesis
81
194917
1156
Erteleyicilerin beyinlerinin
03:16
that the brains of procrastinators were actually different
82
196097
2855
diğer insanların beyinlerinden daha farklı olduğuna dair
03:18
than the brains of other people.
83
198976
1957
bir hipotezim var.
03:21
And to test this, I found an MRI lab
84
201698
2191
Bunu test etmek için benim beynimle,
03:23
that actually let me scan both my brain
85
203913
2432
erteleyici olmadığı kanıtlanmış birinin beynini tarayıp
03:26
and the brain of a proven non-procrastinator,
86
206369
2655
onları karşılaştırmamı sağlayan
bir MR laboratuvarı buldum.
03:29
so I could compare them.
87
209048
1435
03:30
I actually brought them here to show you today.
88
210507
2201
Sonuçları size göstermek için bugün buraya getirdim.
03:32
I want you to take a look carefully to see if you can notice a difference.
89
212732
3537
Bir farklılık olup olmadığını anlamak için dikkatlice bakmanızı istiyorum.
Eğitimli bir beyin uzmanı olmadığınızı biliyorum.
03:36
I know that if you're not a trained brain expert,
90
216293
2314
Fark o kadar da bariz değil ama bir bakın işte, olur mu?
03:38
it's not that obvious, but just take a look, OK?
91
218631
2263
03:40
So here's the brain of a non-procrastinator.
92
220918
2128
İşte erteleyici olmayan birinin beyni.
03:43
(Laughter)
93
223835
2274
(Kahkahalar)
03:46
Now ...
94
226133
1151
Şimdi...
03:48
here's my brain.
95
228325
1314
bu da benim beynim.
03:50
(Laughter)
96
230280
2726
(Kahkahalar)
03:55
There is a difference.
97
235713
1564
Bir farklılık var.
03:57
Both brains have a Rational Decision-Maker in them,
98
237904
2388
İki beyinde de Mantıklı Karar Verici varken,
04:00
but the procrastinator's brain
99
240316
1652
erteleyicinin beyninde
04:01
also has an Instant Gratification Monkey.
100
241992
2986
bir de Anlık Haz Maymunu var.
04:05
Now, what does this mean for the procrastinator?
101
245002
2302
Peki bu erteleyici için ne anlama geliyor?
04:07
Well, it means everything's fine until this happens.
102
247328
2441
Her şeyin yolunda olduğu anlamına geliyor, ta ki bu olana kadar.
04:09
[This is a perfect time to get some work done.] [Nope!]
103
249793
2622
[Biraz iş bitirmek için harika bir zaman.] [Hayır!]
04:12
So the Rational Decision-Maker will make the rational decision
104
252439
2933
Mantıklı Karar Verici, verimli bir şey yapmak için
04:15
to do something productive,
105
255396
1896
mantıklı bir karar verecek
04:17
but the Monkey doesn't like that plan,
106
257316
1950
ama Maymun bu planı sevmiyor
04:19
so he actually takes the wheel,
107
259290
1508
ve dümeni ele alıp;
04:20
and he says, "Actually, let's read the entire Wikipedia page
108
260822
2881
"Hadi Nancy Kerrigan - Tonya Harding skandalı hakkındaki
04:23
of the Nancy Kerrigan/ Tonya Harding scandal,
109
263727
2136
bütün Vikipedi sayfasını okuyalım,
04:25
because I just remembered that that happened.
110
265887
2131
çünkü az önce öyle bir olay olduğunu hatırladım." diyor.
04:28
(Laughter)
111
268042
1016
(Kahkahalar)
04:29
Then --
112
269082
1158
Sonra --
04:30
(Laughter)
113
270264
1263
(Kahkahalar)
04:31
Then we're going to go over to the fridge,
114
271551
2038
Sonra da, daha 10 dakika önce baktığımız buzdolabına gidip
04:33
to see if there's anything new in there since 10 minutes ago.
115
273613
2866
yeni bir şey var mı diye bakacağız.
04:36
After that, we're going to go on a YouTube spiral
116
276503
2638
Ondan sonra, Richard Feynman'ın
mıknatıslar hakkında konuştuğu videolarla başlayıp çok sonra
04:39
that starts with videos of Richard Feynman talking about magnets
117
279165
3250
Justin Bieber'ın annesiyle yapılan röportajları izlemekle son bulan
04:42
and ends much, much later with us watching interviews
118
282439
2716
04:45
with Justin Bieber's mom.
119
285179
1880
bir YouTube sarmalına gireceğiz.
04:47
(Laughter)
120
287083
2188
(Kahkahalar)
04:49
"All of that's going to take a while,
121
289295
1763
"Bütün bunlar biraz zaman alacak,
04:51
so we're not going to really have room on the schedule for any work today.
122
291082
3502
o yüzden bugün hiç iş yapacak vaktimiz kalmayacak."
"Üzgünüm!"
04:54
Sorry!"
123
294608
1163
04:55
(Sigh)
124
295795
1165
(İç çekme)
04:58
Now, what is going on here?
125
298325
3369
Burada neler dönüyor böyle?
05:03
The Instant Gratification Monkey does not seem like a guy
126
303481
2691
Anlık Haz Maymunu, dümenin başına geçmesini istediğiniz türde
05:06
you want behind the wheel.
127
306196
1254
birine benzemiyor.
05:07
He lives entirely in the present moment.
128
307474
1945
Tamamen şu anda yaşıyor.
05:09
He has no memory of the past, no knowledge of the future,
129
309443
2828
Geçmişe dair bir anısı, geleceğe dair bir bilgisi yok
05:12
and he only cares about two things:
130
312295
1697
ve sadece iki şeyi umursuyor:
05:14
easy and fun.
131
314016
1683
Rahatlık ve eğlence.
05:16
Now, in the animal world, that works fine.
132
316338
3092
Hayvanlar aleminde bu sorunsuz çalışır.
05:19
If you're a dog
133
319454
1208
Eğer bir köpekseniz
05:20
and you spend your whole life doing nothing other than easy and fun things,
134
320686
3571
ve bütün hayatınızı sadece rahat ve eğlenceli şeyler yaparak geçiriyorsanız
05:24
you're a huge success!
135
324281
1165
bu büyük bir başarıdır!
05:25
(Laughter)
136
325470
1911
(Kahkahalar)
05:27
And to the Monkey,
137
327405
1286
Maymun'a göre
05:29
humans are just another animal species.
138
329969
2094
insanlar da bir tür hayvan.
05:32
You have to keep well-slept, well-fed and propagating into the next generation,
139
332087
4506
İyi uyumalarını, iyi beslenmelerini ve üremelerini sağlamalısınız.
05:36
which in tribal times might have worked OK.
140
336617
2286
Kabile dönemlerinde bu normal sayılabilirdi.
05:38
But, if you haven't noticed, now we're not in tribal times.
141
338927
2850
Ama fark etmediyseniz, şu an kabile dönemlerinde değiliz.
05:41
We're in an advanced civilization, and the Monkey does not know what that is.
142
341801
4133
Gelişmiş bir medeniyetin içindeyiz ve Maymun bunun ne olduğunu bilmiyor.
05:45
Which is why we have another guy in our brain,
143
345958
2281
Bu yüzden beynimizde başka biri daha var;
05:48
the Rational Decision-Maker,
144
348263
2365
bize, başka hiçbir hayvanın
05:50
who gives us the ability to do things no other animal can do.
145
350652
3027
yapamadığı şeyleri yapma yeteneği veren Mantıklı Karar Verici.
05:53
We can visualize the future.
146
353703
1921
Geleceği gözümüzde canlandırabiliriz.
05:55
We can see the big picture.
147
355648
1752
Büyük resmi görebiliriz.
05:57
We can make long-term plans.
148
357424
1350
Uzun vadeli planlar yapabiliriz.
05:58
And he wants to take all of that into account.
149
358798
2483
O da bunların hepsini göz önüne almak istiyor.
06:02
And he wants to just have us do
150
362138
1691
Şu anda neyi yapmak mantıklıysa
06:03
whatever makes sense to be doing right now.
151
363853
2948
sadece onu yapmamızı istiyor.
06:06
Now, sometimes it makes sense
152
366825
1389
Bazen, akşam yemeği yemek, yatmaya gitmek
06:08
to be doing things that are easy and fun,
153
368238
2029
ya da hak edilmiş boş zamanın
06:10
like when you're having dinner or going to bed
154
370291
2151
keyfini çıkarmak gibi
rahat ve eğlenceli şeyleri yapmak mantıklı olabilir.
06:12
or enjoying well-earned leisure time.
155
372466
1828
06:14
That's why there's an overlap.
156
374318
1450
Bu yüzden bir örtüşme var.
06:15
Sometimes they agree.
157
375792
1744
Bazen ikisi de aynı fikirde oluyor.
06:17
But other times, it makes much more sense
158
377560
2822
Ama diğer zamanlarda, büyük resmin uğruna
06:20
to be doing things that are harder and less pleasant,
159
380406
3602
daha zor ve daha az zevkli işleri yapmak
06:24
for the sake of the big picture.
160
384032
1540
çok daha mantıklı olabiliyor.
06:25
And that's when we have a conflict.
161
385596
1889
İşte çatışma burada başlıyor.
06:28
And for the procrastinator,
162
388017
1315
Erteleyici için bu çatışma,
06:29
that conflict tends to end a certain way every time,
163
389356
2509
her seferinde aynı şekilde sona erme eğilimde oluyor;
06:31
leaving him spending a lot of time in this orange zone,
164
391889
3720
onun, bu turuncu bölgede, Mantıklı Olaylar çemberinin tamamen dışındaki
06:35
an easy and fun place that's entirely out of the Makes Sense circle.
165
395633
4327
rahat ve eğlenceli bir yerde saatler harcamasına neden olarak.
06:39
I call it the Dark Playground.
166
399984
2279
Ben oraya Karanlık Oyun Alanı diyorum.
06:42
(Laughter)
167
402287
1624
(Kahkahalar)
06:43
Now, the Dark Playground is a place
168
403935
3128
Karanlık Oyun Alanı
06:47
that all of you procrastinators out there know very well.
169
407087
3192
bütün erteleyicilerin çok iyi bildikleri bir yer.
06:50
It's where leisure activities happen
170
410892
1804
Boş zaman faaliyetlerinin,
06:52
at times when leisure activities are not supposed to be happening.
171
412720
3310
boş zaman faaliyetlerinin yapılmaması gereken zamanlarda yapıldığı bir yer.
06:56
The fun you have in the Dark Playground
172
416418
1890
Karanlık Oyun Alanı'nda yaşadığınız eğlence,
06:58
isn't actually fun, because it's completely unearned,
173
418332
2483
gerçek bir eğlence değildir, çünkü hiç hak edilmemiştir
07:00
and the air is filled with guilt, dread, anxiety, self-hatred --
174
420839
3215
ve ortam suçluluk, korku, endişe, kendinden nefret etme gibi
07:04
all of those good procrastinator feelings.
175
424078
2118
bütün o güzel erteleyici duygularıyla doludur.
07:06
And the question is, in this situation, with the Monkey behind the wheel,
176
426703
3476
Mesele şu ki; Maymun'un dümenin başında olduğu bu durumda
07:10
how does the procrastinator ever get himself over here to this blue zone,
177
430203
3593
erteleyici, kendisini daha az zevkli ama gerçekten önemli şeylerin
07:13
a less pleasant place, but where really important things happen?
178
433820
3281
gerçekleştiği yer olan bu mavi bölgeye, nasıl taşıyabilir?
07:17
Well, turns out the procrastinator has a guardian angel,
179
437125
5037
Görünüşe göre, erteleyicinin bir koruyucu meleği var;
07:22
someone who's always looking down on him and watching over him
180
442186
3208
ona her zaman yukarıdan bakıp
en karanlık anlarında onu kollayan
07:25
in his darkest moments --
181
445418
1430
07:26
someone called the Panic Monster.
182
446872
2095
Panik Canavarı denen biri.
07:28
(Laughter)
183
448991
3078
(Kahkahalar)
07:34
Now, the Panic Monster is dormant most of the time,
184
454386
4860
Panik Canavarı çoğu zaman uykudadır,
ama bir işin son teslim tarihi çok yaklaştığında
07:39
but he suddenly wakes up anytime a deadline gets too close
185
459270
3902
ya da herkese rezil olma, kariyer felaketi
07:43
or there's danger of public embarrassment,
186
463196
2045
veya başka korkutucu sonuçların ortaya çıkma tehlikesi olduğunda aniden uyanır.
07:45
a career disaster or some other scary consequence.
187
465265
2511
07:47
And importantly, he's the only thing the Monkey is terrified of.
188
467800
4172
En önemlisi; o, Maymun'u dehşete düşüren tek şeydir.
07:51
Now, he became very relevant in my life pretty recently,
189
471996
4578
O, kısa bir süre önce benim hayatımda da yer alıyordu,
07:56
because the people of TED reached out to me about six months ago
190
476598
3246
çünkü TED görevlileri altı ay kadar önce bana ulaşıp
07:59
and invited me to do a TED Talk.
191
479868
2021
beni bir TED Konuşması yapmaya davet ettiler.
08:01
(Laughter)
192
481913
2428
(Kahkahalar)
08:07
Now, of course, I said yes.
193
487058
1907
Tabii ki "evet" dedim.
08:08
It's always been a dream of mine to have done a TED Talk in the past.
194
488989
3805
Geçmişte bir TED Konuşması yapmış olmak her zaman hayallerimden biri olmuştu.
08:12
(Laughter)
195
492818
3972
(Kahkahalar)
08:16
(Applause)
196
496814
3697
(Alkış)
08:24
But in the middle of all this excitement,
197
504203
1969
Ama tüm bu coşku sürerken,
08:26
the Rational Decision-Maker seemed to have something else on his mind.
198
506196
3301
Mantıklı Karar Verici'nin aklında başka bir şey var gibiydi.
08:29
He was saying, "Are we clear on what we just accepted?
199
509521
2548
"Az önce neyi kabul ettiğimizin farkında mıyız?" diyordu.
08:32
Do we get what's going to be now happening one day in the future?
200
512093
3249
"Şu anda olan şeyin gelecekte bir gün gerçekleşeceğini anlıyor muyuz?"
08:35
We need to sit down and work on this right now."
201
515366
2267
"Hemen oturup bu konu hakkında çalışmalıyız."
08:37
And the Monkey said, "Totally agree, but let's just open Google Earth
202
517657
3265
Maymun da; "Tamamen katıyorum ama hadi Google Earth'ü açıp
08:40
and zoom in to the bottom of India, like 200 feet above the ground,
203
520946
3160
Hindistan'ın dibine, yerin 60 metre üstüne zumlayalım
ve iki buçuk saat boyunca, ülkenin en üst noktasına gelinceye dek yukarı çıkalım.
08:44
and scroll up for two and a half hours til we get to the top of the country,
204
524130
3621
08:47
so we can get a better feel for India."
205
527775
1978
Böylece Hindistan'ı daha iyi anlayabiliriz." diyordu.
08:49
(Laughter)
206
529777
4435
(Kahkahalar)
08:55
So that's what we did that day.
207
535149
1485
O günü bunu yaparak geçirdik.
08:56
(Laughter)
208
536658
2670
(Kahkahalar)
09:00
As six months turned into four and then two and then one,
209
540604
3896
Altı ay dört aya, dört ay da iki aya ve sonra bir aya dönüşürken,
09:04
the people of TED decided to release the speakers.
210
544524
3095
TED görevlileri konuşmacıların isimlerini yayınlamaya karar verdi.
09:07
And I opened up the website, and there was my face
211
547643
2612
İnternet sitesini açtığımda,
bana bakan kendi yüzümü gördüm.
09:10
staring right back at me.
212
550279
1356
09:11
And guess who woke up?
213
551659
1600
Bilin bakalım kim uyandı?
09:13
(Laughter)
214
553283
3115
(Kahkahalar)
09:17
So the Panic Monster starts losing his mind,
215
557430
2450
Panik Canavarı aklını yitirmeye başladı
09:19
and a few seconds later, the whole system's in mayhem.
216
559904
2746
ve birkaç saniye sonra bütün sistem kargaşa içindeydi.
09:22
(Laughter)
217
562674
2446
(Kahkahalar)
09:27
And the Monkey -- remember, he's terrified of the Panic Monster --
218
567511
3101
Panik Canavarı'ndan çok korkan Maymun
09:30
boom, he's up the tree!
219
570636
1158
bir anda ağaca kaçtı!
09:31
And finally,
220
571818
1151
Nihayet,
09:32
finally, the Rational Decision-Maker can take the wheel
221
572993
2596
sonunda Mantıklı Karar Verici dümenin başına geçebildi
09:35
and I can start working on the talk.
222
575613
1718
ve ben de konuşmama çalışmaya başlayabildim.
09:37
Now, the Panic Monster explains
223
577355
2288
Panik Canavarı, benim gibi birinin
09:39
all kinds of pretty insane procrastinator behavior,
224
579667
3481
bir makalenin ilk cümlesini iki haftada yazamazken
09:43
like how someone like me could spend two weeks
225
583172
2334
birden bütün gece uyanık kalıp
09:45
unable to start the opening sentence of a paper,
226
585530
3844
sekiz sayfa yazı yazacak çalışma ahlakını
09:49
and then miraculously find the unbelievable work ethic
227
589398
2771
mucizevi bir şekilde nasıl bulduğu gibi
09:52
to stay up all night and write eight pages.
228
592193
3096
bütün o oldukça çılgın erteleyici davranışlarını açıklıyor.
09:56
And this entire situation, with the three characters --
229
596385
2982
Üç karakterli bu durum
09:59
this is the procrastinator's system.
230
599391
2020
erteleyicinin sistemini oluşturuyor.
10:02
It's not pretty, but in the end, it works.
231
602096
3425
Pek hoş değil ama sonuçta işe yarıyor.
10:05
This is what I decided to write about on the blog a couple of years ago.
232
605545
4062
Birkaç yıl önce blogda yazmaya karar verdiğim konu buydu.
10:09
When I did, I was amazed by the response.
233
609631
2971
Yazıyı yazdığımda, gelen cevaplar karşısında şaşkına döndüm.
10:12
Literally thousands of emails came in,
234
612626
2153
Dünyanın her yerindeki,
10:14
from all different kinds of people from all over the world,
235
614803
2777
bir sürü farklı iş yapan, bir sürü farklı insandan
10:17
doing all different kinds of things.
236
617604
1738
binlerce e-posta geldi.
10:19
These are people who were nurses, bankers, painters, engineers
237
619366
2966
Bu insanların arasında hemşireler, bankacılar, ressamlar, mühendisler
10:22
and lots and lots of PhD students.
238
622356
2322
ve bir sürü doktora öğrencisi var.
10:24
(Laughter)
239
624702
2001
(Kahkahalar)
10:26
And they were all writing, saying the same thing:
240
626727
2288
Hepsi de aynı şeyi söylüyordu:
"Bu sorun bende de var."
10:29
"I have this problem too."
241
629039
1952
10:31
But what struck me was the contrast between the light tone of the post
242
631015
3829
Ama dikkatimi çeken şey yazının yumuşak üslubuyla
10:34
and the heaviness of these emails.
243
634868
2095
e-postaların ağırlığı arasındaki zıtlıktı.
10:36
These people were writing with intense frustration
244
636987
3083
Bu insanlar ertelemenin hayatlarına ne yaptığını,
10:40
about what procrastination had done to their lives,
245
640094
2762
bu Maymun'un onlara ne yaptığını
10:42
about what this Monkey had done to them.
246
642880
2030
yoğun bir hüsranla anlatıyorlardı.
10:46
And I thought about this, and I said,
247
646902
2966
Ben de bunu düşünüp şöyle dedim;
10:49
well, if the procrastinator's system works, then what's going on?
248
649892
3112
madem erteleyicinin sistemi işe yarıyor o hâlde sorun ne?
10:53
Why are all of these people in such a dark place?
249
653028
2486
Neden bütün bu insanlar böyle karanlıkta?
10:55
Well, it turns out that there's two kinds of procrastination.
250
655538
3298
Anlaşılan o ki ortada iki farklı tür erteleme var.
10:59
Everything I've talked about today, the examples I've given,
251
659987
2834
Bugün bahsettiğim her şeyin, verdiğim örneklerin hepsinin
11:02
they all have deadlines.
252
662845
1151
bir son teslim tarihi var.
11:04
And when there's deadlines,
253
664020
1298
Ortada bir teslim tarihi olunca
11:05
the effects of procrastination are contained to the short term
254
665342
2925
işin içine Panik Canavarı dâhil olduğu için
ertelemenin etkileri kısa dönemle sınırlı oluyor.
11:08
because the Panic Monster gets involved.
255
668291
1913
11:10
But there's a second kind of procrastination
256
670228
2054
Ama son teslim tarihinin olmadığı durumlarda
11:12
that happens in situations when there is no deadline.
257
672306
2487
ortaya çıkan ikinci bir erteleme türü daha var.
11:14
So if you wanted a career where you're a self-starter --
258
674817
2690
Sanatta ya da yeni bir girişimde bulunarak
11:17
something in the arts, something entrepreneurial --
259
677531
2413
bir kariyer sahibi olmak istiyorsanız,
11:19
there's no deadlines on those things at first, because nothing's happening,
260
679968
3525
böyle şeylerde son teslim tarihi olmaz, çünkü siz işe girişip
11:23
not until you've gone out and done the hard work
261
683517
2244
çok çalışmaya başlayana kadar
11:25
to get momentum, get things going.
262
685785
1626
hiçbir şey gerçekleşmez.
11:27
There's also all kinds of important things outside of your career
263
687435
3078
Ayrıca kariyeriniz haricinde son teslim tarihi olmayan
11:30
that don't involve any deadlines,
264
690537
1605
bir sürü önemli şey daha var:
Ailenize vakit ayırmak, spor yapmak ve sağlığınıza dikkat etmek,
11:32
like seeing your family or exercising and taking care of your health,
265
692166
3265
11:35
working on your relationship
266
695455
1404
ilişkiniz için çabalamak
11:36
or getting out of a relationship that isn't working.
267
696883
2681
ya da yürümeyen bir ilişkiyi bitirmek gibi.
11:39
Now if the procrastinator's only mechanism of doing these hard things
268
699588
5148
Eğer erteleyicinin bu zor şeyleri başarabilmek için tek yöntemi
11:44
is the Panic Monster, that's a problem,
269
704760
1885
Panik Canavarı ise ortada sorun var demektir.
11:46
because in all of these non-deadline situations,
270
706669
2800
Çünkü son teslim tarihinin olmadığı bu durumlarda
11:49
the Panic Monster doesn't show up.
271
709493
1628
Panik Canavarı ortaya çıkmıyor.
Onun uyanmasını gerektirecek bir şey yok,
11:51
He has nothing to wake up for,
272
711145
1452
11:52
so the effects of procrastination, they're not contained;
273
712621
2698
o yüzden ertelemenin etkileri sınırlı olmuyor,
11:55
they just extend outward forever.
274
715343
1740
sonsuza kadar uzanıyor.
11:57
And it's this long-term kind of procrastination
275
717953
2740
İşte diğer komik, kısa dönemli teslim tarihine dayanan ertelemeye göre
12:00
that's much less visible and much less talked about
276
720717
3081
çok daha az fark edilen
12:03
than the funnier, short-term deadline-based kind.
277
723822
2901
ve üzerinde çok daha az konuşulan da bu uzun dönemli erteleme.
12:06
It's usually suffered quietly and privately.
278
726747
3103
İnsanlar genelde acısını sessizce ve kendi kendilerine yaşıyorlar.
12:10
And it can be the source
279
730816
1154
Uzun dönemli mutsuzlukların
12:11
of a huge amount of long-term unhappiness, and regrets.
280
731994
3735
ve pişmanlıkların bir çoğunun kaynağı bu olabiliyor.
12:16
And I thought, that's why those people are emailing,
281
736576
2872
Ben de, bu insanların bana e-posta göndermelerinin
12:19
and that's why they're in such a bad place.
282
739472
2502
ve bu kadar kötü bir durumda olmalarının nedeni bu diye düşündüm.
12:21
It's not that they're cramming for some project.
283
741998
2744
Bir proje için sıkışmış durumda değiller.
12:24
It's that long-term procrastination has made them feel like a spectator,
284
744766
3421
Onların zaman zaman kendi hayatlarında
bir seyirci gibi hissetmelerine neden olan şey bu uzun dönemli erteleme.
12:28
at times, in their own lives.
285
748211
2039
12:30
The frustration is not that they couldn't achieve their dreams;
286
750594
2982
Yaşadıkları hüsran hayallerini başaramadıklarından dolayı değil,
12:33
it's that they weren't even able to start chasing them.
287
753600
3089
onların peşine düşmeye bile başlayamadıkları için.
12:36
So I read these emails and I had a little bit of an epiphany --
288
756713
4183
Bu e-postaları okuyunca birden,
12:42
that I don't think non-procrastinators exist.
289
762182
3400
aslında erteleyici olmayan hiç kimse olmadığını anladım.
12:45
That's right -- I think all of you are procrastinators.
290
765979
3236
Evet doğru. Bence hepiniz erteleyicisiniz.
12:49
Now, you might not all be a mess,
291
769898
1914
Hepinizin durumu bazılarımızınki kadar
12:51
like some of us,
292
771836
1350
berbat olmayabilir tabii.
12:53
(Laughter)
293
773210
1529
(Kahkahalar)
12:54
and some of you may have a healthy relationship with deadlines,
294
774763
3316
Bazılarınızın son teslim tarihleriyle sağlıklı bir ilişkisi olabilir,
12:58
but remember: the Monkey's sneakiest trick
295
778103
2524
ama unutmayın Maymun'un en sinsi numarası
13:00
is when the deadlines aren't there.
296
780651
1840
ortada son teslim tarihi yokken ortaya çıkıyor.
13:03
Now, I want to show you one last thing.
297
783249
2032
Size son bir şey göstermek istiyorum.
13:05
I call this a Life Calendar.
298
785305
2373
Ben buna Hayat Takvimi diyorum.
13:08
That's one box for every week of a 90-year life.
299
788352
4279
90 yıllık bir hayatın her bir haftası için bir kutucuk.
13:13
That's not that many boxes,
300
793345
1589
O kadar da çok kutucuk yok,
13:14
especially since we've already used a bunch of those.
301
794958
2974
özellikle de bu kutucukların çoğunu kullandığımızı düşünürsek.
13:18
So I think we need to all take a long, hard look at that calendar.
302
798607
5132
Bence hepimizin bu takvime uzunca ve dikkatlice bakması gerekiyor.
13:24
We need to think about what we're really procrastinating on,
303
804977
3013
Aslında neleri ertelediğimiz konusunda düşünmeliyiz,
13:28
because everyone is procrastinating on something in life.
304
808014
3365
çünkü herkes hayatta bir şeyleri erteliyor.
13:32
We need to stay aware of the Instant Gratification Monkey.
305
812782
3030
Anlık Haz Maymunu'nun farkında olmalıyız.
13:37
That's a job for all of us.
306
817455
2492
Bu hepimizin yapması gereken bir şey.
13:40
And because there's not that many boxes on there,
307
820669
2300
Takvimde pek fazla kutucuk olmadığı için de
13:42
it's a job that should probably start today.
308
822993
2290
muhtemelen bunu yapmaya hemen bugün başlamalıyız.
13:45
Well, maybe not today, but ...
309
825307
3000
Yani, belki bugün değil ama...
13:48
(Laughter)
310
828331
1641
(Kahkahalar)
13:49
You know.
311
829996
1150
İşte.
13:51
Sometime soon.
312
831576
1150
Yakın bir zamanda.
13:53
Thank you.
313
833393
1209
Teşekkürler.
13:54
(Applause)
314
834626
7998
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7