The transformative power of classical music | Benjamin Zander | TED

Benjamin Zander'dan müzik ve tutku üzerine

7,865,914 views

2008-06-27 ・ TED


New videos

The transformative power of classical music | Benjamin Zander | TED

Benjamin Zander'dan müzik ve tutku üzerine

7,865,914 views ・ 2008-06-27

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Koray Al Gözden geçirme: Ahmet Yükseltürk
00:12
Probably a lot of you know the story of the two salesmen
0
12652
3035
Muhtemelen bir çoğunuz 1900'lü yıllarda
00:15
who went down to Africa in the 1900s.
1
15711
2918
Afrika'da geçen, iki satıcı ile ilgili hikayeyi biliyordur.
00:18
They were sent down to find if there was any opportunity
2
18653
2640
Oralarda ayakkabı satmak için bir fırsat
olup olmadığını öğrenmek amacıyla gönderilmişlerdi.
00:21
for selling shoes,
3
21317
1208
00:22
and they wrote telegrams back to Manchester.
4
22549
2328
Sonrasında Manchester'a telgraf gönderdiler.
00:25
And one of them wrote,
5
25473
1238
Ve bir tanesi şöyle yazdı: "Durum ümitsiz. Nokta.
00:26
"Situation hopeless. Stop. They don't wear shoes."
6
26735
3162
Ayakkabı giymiyorlar."
00:30
And the other one wrote,
7
30452
1612
Ve diğeri de şöyle yazdı: "Büyük fırsat.
00:32
"Glorious opportunity. They don't have any shoes yet."
8
32088
3008
Henüz ayakkabıları yok."
00:35
(Laughter)
9
35120
1300
(Kahkahalar)
00:36
Now, there's a similar situation in the classical music world,
10
36444
3159
Şimdi, klasik müzik dünyasında da benzeri bir durum söz konusu,
00:39
because there are some people who think that classical music is dying.
11
39627
3909
çünkü bazı insanlar
klasik müziğin ölmek üzere olduğunu düşünüyor.
00:44
And there are some of us who think you ain't seen nothing yet.
12
44390
3482
Ve aramızdan bazıları da henüz bir şey görmediğinizi düşünüyor.
00:48
And rather than go into statistics and trends,
13
48690
3446
İstatistik ve modalardan,
00:52
and tell you about all the orchestras that are closing,
14
52160
2737
kapanan orkestralardan,
00:54
and the record companies that are folding,
15
54921
2456
müzik şirketlerinin iflas etmesinden bahsetmek yerine,
00:57
I thought we should do an experiment tonight.
16
57401
3352
bu gece bir deney yapmamız gerektiğini düşündüm. Bir deney.
01:01
Actually, it's not really an experiment, because I know the outcome.
17
61120
3359
Aslında bir deney de denemez, çünkü sonucun ne olacağını biliyorum.
01:04
(Laughter)
18
64503
1259
01:05
But it's like an experiment.
19
65786
1396
Fakat deneye de benziyor. Şimdi, şey yapmadan önce --
01:07
Now, before we start --
20
67700
1331
(Kahkahalar)
01:09
(Laughter)
21
69055
3081
01:12
Before we start, I need to do two things.
22
72160
2438
-- başlamadan önce iki şey yapmam gerekiyor.
01:14
One is I want to remind you of what a seven-year-old child
23
74622
4075
İlk olarak size yedi yaşında bir çocuk piyano çalarken,
01:18
sounds like when he plays the piano.
24
78721
2011
müziğin neye benzediğini hatırlatmak istiyorum.
01:20
Maybe you have this child at home.
25
80756
2109
Belki de bu çocuk evinizde var.
01:22
He sounds something like this.
26
82889
1457
Müziği şuna benzer.
01:24
(Music)
27
84370
2566
(Piyano)
01:42
(Music ends)
28
102555
1894
01:44
I see some of you recognize this child.
29
104473
2174
Bir kısmınızın bu çocuğu anımsadığını görüyorum.
Şimdi, eğer bir yıl çalışır ve dersler alırsa, şimdi sekiz yaşındadır
01:47
Now, if he practices for a year and takes lessons, he's now eight
30
107306
3390
01:50
and he sounds like this.
31
110720
1182
01:51
(Music)
32
111926
1325
ve müziği şuna benzer.
(Piyano)
01:58
(Music ends)
33
118054
1191
01:59
He practices for another year and takes lessons -- he's nine.
34
119269
2867
Ardından bir yıl daha çalışır ve dersler alır, şimdi dokuz yaşındadır.
02:02
(Music)
35
122160
1628
(Piyano)
02:07
(Music ends)
36
127323
1478
02:08
Then he practices for another year and takes lessons -- now he's 10.
37
128825
3284
Sonra bir daha çalışır ve dersler alır, şimdi on yaşındadır.
(Piyano)
02:12
(Music)
38
132133
2221
02:16
(Music ends)
39
136840
1201
02:18
At that point, they usually give up.
40
138065
1753
Bu noktadan sonra genellikle vazgeçerler.
02:19
(Laughter)
41
139842
1294
(Kahkahalar)
02:21
(Applause)
42
141160
2269
(Alkışlar)
02:23
Now, if you'd waited for one more year, you would have heard this.
43
143453
3683
Şimdi, eğer bekleseydiniz, eğer bir yıl daha bekleseydiniz,
şunu duymuş olurdunuz:
02:27
(Music)
44
147160
2105
(Piyano)
02:35
(Music ends)
45
155129
1436
02:36
Now, what happened was not maybe what you thought,
46
156589
3180
Şimdi, ne olduğu muhtemelen aklınıza gelen şey değil,
02:39
which is, he suddenly became passionate, engaged,
47
159793
2799
ki o da, aniden şehvetli, tutkulu, ilgili olduğu
02:42
involved, got a new teacher, he hit puberty, or whatever it is.
48
162616
3883
yeni bir öğretmeninin olduğu, ergenlik çağına girdiği veya her neyse.
Gerçekte olan şey ise, dürtülerinin azalmış olması.
02:46
What actually happened was the impulses were reduced.
49
166523
3498
02:50
You see, the first time, he was playing with an impulse on every note.
50
170045
3597
Görüyorsunuz, ilk kez çaldığında
her notada bir tempo tutuyor.
02:53
(Music)
51
173666
2880
(Piyano)
02:56
And the second, with an impulse every other note.
52
176570
2348
İkincisinde, her ikinci notada bir tempo tutuyor.
02:58
(Music)
53
178942
2114
(Piyano)
03:01
You can see it by looking at my head.
54
181080
1896
Bunu kafamı takip ederek görebilirsiniz.
03:03
(Laughter)
55
183000
1716
(Kahkahalar)
03:04
The nine-year-old put an impulse on every four notes.
56
184740
3272
Dokuz yaşındaki, dokuz yaşındaki,
her dört notada bir tempo tutar.
(Piyano)
03:08
(Music)
57
188036
2100
03:10
The 10-year-old, on every eight notes.
58
190160
1869
Ve on yaşındaki her sekiz notada.
(Piyano)
03:12
(Music)
59
192053
2083
03:14
And the 11-year-old, one impulse on the whole phrase.
60
194160
3385
11 yaşındakinde ise tek bir tempo ile bütün bölüm.
(Piyano)
03:17
(Music)
61
197569
2719
03:20
I don't know how we got into this position.
62
200312
2468
Biliyorum -- bu duruşu nasıl aldığımı bilmiyorum.
03:22
(Laughter)
63
202804
2042
(Kahkahalar)
03:24
I didn't say, "I'm going to move my shoulder over, move my body."
64
204870
3123
Omzumu, vücudumu oynatacağımı söylemedim.
Hayır, müzik beni oynattı,
03:28
No, the music pushed me over,
65
208017
1590
03:29
which is why I call it one-buttock playing.
66
209631
2325
bu yüzden bunu, tek-kalçalı çalma olarak adlandırıyorum.
03:31
(Music)
67
211980
1703
(Piyano)
03:33
It can be the other buttock.
68
213707
1356
Diğer kalça da olabilir.
(Piyano)
03:35
(Music)
69
215087
2977
03:38
You know, a gentleman was once watching a presentation I was doing,
70
218548
3484
Bir keresinde bir beyefendi yapmakta olduğum bir sunumu izliyordu.
O zamanlar genç bir piyanist ile birlikte çalışıyordum.
03:42
when I was working with a young pianist.
71
222056
1920
Ohio'da bir şirketin başkanıydı.
03:44
He was the president of a corporation in Ohio.
72
224000
2335
Ve ben bu genç piyanist ile birlikte çalışıyordum
03:46
I was working with this young pianist, and said,
73
226359
2263
03:48
"The trouble with you is you're a two-buttock player.
74
228646
2480
ve şunu söyledim: "Senin sorunun çift-kalçalı müzisyen olman.
Tek-kalçalı bir müzisyen olmalısın."
03:51
You should be a one-buttock player."
75
231150
1760
03:52
I moved his body while he was playing.
76
232934
1880
Ve o çalarken vücudunu bu şekilde kaldırdım.
03:54
And suddenly, the music took off. It took flight.
77
234838
2398
Ve bir anda müzik havalandı, uçuşa geçti.
03:57
The audience gasped when they heard the difference.
78
237260
2448
Farkı duyunca seyirciler nefes nefese kaldı.
03:59
Then I got a letter from this gentleman.
79
239732
1976
Sonrasında bu beyefendiden bir mektup aldım.
04:01
He said, "I was so moved.
80
241732
1261
Şöyle diyordu: "Öyle etkilendim ki,
geri döndüm ve tüm şirketimi
04:03
I went back and I transformed my entire company
81
243017
2219
04:05
into a one-buttock company."
82
245260
1404
tek-kalçalı şirkete dönüştürdüm."
04:06
(Laughter)
83
246688
3448
(Kahkahalar)
04:10
Now, the other thing I wanted to do is to tell you about you.
84
250160
2896
Şimdi, yapmak istediğim bir diğer şey ise size sizden bahsetmek.
Orada sanıyorum 1600 kişi var.
04:13
There are 1,600 people, I believe.
85
253080
2056
04:15
My estimation is that probably 45 of you
86
255160
3690
Benim tahminim muhtemelen 45'iniz
04:18
are absolutely passionate about classical music.
87
258874
2886
klasik müzik konusunda kesinlikle tutkulu.
04:21
You adore classical music. Your FM is always on that classical dial.
88
261784
4722
Klasik müziğe tapıyorsunuz. Radyonuz her zaman o klasik müzik kanalında.
04:26
You have CDs in your car, and you go to the symphony,
89
266530
2606
Ve arabanızda CD'leri bulunuyor, ve senfonilere gidiyorsunuz.
04:29
your children are playing instruments.
90
269160
1896
Ve çocuklarınız enstrüman çalıyor.
Hayatınızı klasik müzik olmadan hayal edemiyorsunuz.
04:31
You can't imagine your life without classical music.
91
271080
2675
04:33
That's the first group, quite small.
92
273779
2024
Bu ilk grup, oldukça küçük bir grup.
04:35
Then there's another bigger group.
93
275827
1824
Ardından bir diğer grup var, daha büyük bir grup.
04:37
The people who don't mind classical music.
94
277675
2111
Bunlar ise klasik müziği önemsemeyen insanlar.
04:39
(Laughter)
95
279810
1010
(Kahkahalar)
04:40
You know, you've come home from a long day,
96
280844
2045
Bilirsiniz, evinize uzun bir günün ardından gelirsiniz,
04:42
and you take a glass of wine, and you put your feet up.
97
282913
2683
bir bardak şarabınızı alır ve ayaklarınızı uzatırsınız.
04:45
A little Vivaldi in the background doesn't do any harm.
98
285620
2620
Arkaplanda biraz Vivaldi'nin zararı olmaz.
(Kahkahalar)
04:48
That's the second group.
99
288264
1341
Bu da ikinci gruptur.
04:49
Now comes the third group:
100
289629
1308
Şimdi sıra üçüncü grupta.
04:50
people who never listen to classical music.
101
290961
2200
Bunlar ise klasik müziği hiçbir zaman dinlemeyen insanlardır.
Basitçe hayatınızın bir parçası değildir.
04:53
It's just simply not part of your life.
102
293185
1951
04:55
You might hear it like second-hand smoke at the airport ...
103
295160
2845
Hava alanında sigara içme bölümlerinde duyabilirsiniz, fakat --
(Kahkahalar)
04:58
(Laughter)
104
298029
1107
04:59
-- and maybe a little bit of a march from "Aida"
105
299160
2286
-- ve belki de koridora girerken Aida'dan
küçük bir marş. Fakat bunun dışında hiçbir zaman duymazsınız.
05:01
when you come into the hall.
106
301470
1380
05:02
But otherwise, you never hear it.
107
302874
1587
05:04
That's probably the largest group.
108
304485
1635
Belki de bu aralarındaki en büyük gruptur.
Ve bir de çok küçük bir grup vardır.
05:06
And then there's a very small group.
109
306144
1745
05:07
These are the people who think they're tone-deaf.
110
307913
2818
Bu insanlar kendilerini ton sağırı sananlardır.
İnanılmaz sayıda insan ton sağırı olduğu düşünür.
05:11
Amazing number of people think they're tone-deaf.
111
311190
2295
05:13
Actually, I hear a lot, "My husband is tone-deaf."
112
313509
2357
Aslında, şunu çok duyarım, "Benim kocam ton sağırıdır."
05:15
(Laughter)
113
315890
1001
(Kahkahalar)
05:16
Actually, you cannot be tone-deaf.
114
316915
2055
Aslında, ton sağırı olamazsınız. Kimse ton sağırı değildir.
05:18
Nobody is tone-deaf.
115
318994
1222
Eğer ton sağırı olsaydınız, manuel vitesli
05:20
If you were tone-deaf, you couldn't change the gears
116
320240
2480
05:22
on your car, in a stick shift car.
117
322744
1879
arabanızda vitesi değiştiremezdiniz.
05:24
You couldn't tell the difference between
118
324647
1913
Texas'taki biri ile
05:26
somebody from Texas and somebody from Rome.
119
326584
2000
Roma'daki biri arasındaki farkı anlayamazdınız.
Ve telefon. Telefon. Eğer anneniz
05:29
And the telephone. The telephone.
120
329324
1794
05:31
If your mother calls
121
331142
1334
05:32
on the miserable telephone, she calls and says, "Hello,"
122
332500
3176
o umutsuz telefonda arar, arar ve "Merhaba" derse,
05:35
you not only know who it is, you know what mood she's in.
123
335700
2713
kim olduğunu bilmekle kalmaz, hangi ruh halinde olduğunu da bilirsiniz.
05:39
You have a fantastic ear. Everybody has a fantastic ear.
124
339001
3747
Harika kulaklarınız var. Herkesin harika kulakları var.
05:42
So nobody is tone-deaf.
125
342772
1898
Yani kimse ton sağırı değil.
05:44
But I tell you what.
126
344694
1151
Fakat size şunu söyleyeyim. Böyle devam etmek benim için işe yaramıyor:
05:45
It doesn't work for me to go on with this thing,
127
345869
2954
05:48
with such a wide gulf between those who understand,
128
348847
3746
klasik müziği anlayanlar, sevenler ve
05:52
love and are passionate about classical music,
129
352617
2406
ona tutkuyla bağlananlar ile
klasik müzik ile hiçbir alakası olmayanlar arasında bir uçurum yaratmak.
05:55
and those who have no relationship to it at all.
130
355047
2722
05:57
The tone-deaf people, they're no longer here.
131
357793
2483
Ton sağırı insanlar, artık burada değiller.
Fakat bu üç kategori arasında bile, çok büyük bir uçurum var.
06:00
But even between those three categories,
132
360300
1970
06:02
it's too wide a gulf.
133
362294
1304
06:03
So I'm not going to go on until every single person in this room,
134
363622
4418
Bu yüzden bu odadaki, alt kattaki ve Aspen'daki
her bir insan ve izleyen herkes klasik müziği sevip,
06:08
downstairs and in Aspen, and everybody else looking,
135
368064
4691
06:12
will come to love and understand classical music.
136
372779
3845
anlayana kadar gitmeyeceğim.
Yani, yapacağımız şey bu.
06:17
So that's what we're going to do.
137
377135
1708
06:18
Now, you notice that there is not the slightest doubt in my mind
138
378867
5574
Şimdi, yüzüme bakarsanız bunun işe yarayacağı ile ilgili
06:24
that this is going to work, if you look at my face, right?
139
384465
2720
en ufak bir şüphemin olmadığını fark ediyorsunuz, değil mi?
06:27
It's one of the characteristics of a leader that he not doubt
140
387209
3927
Bu, liderlerin vasıflarından bir tanesidir:
06:31
for one moment the capacity of the people he's leading
141
391160
3976
yönettiği insanların, onun hayal ettiği şeyi
06:35
to realize whatever he's dreaming.
142
395160
2163
kavramaları konusunda şüphesinin bulunmaması.
Martin Luther King'in şunu söylediğini düşünün: "Bir hayalim var.
06:38
Imagine if Martin Luther King had said, "I have a dream.
143
398053
2921
06:40
Of course, I'm not sure they'll be up to it."
144
400998
2210
Elbette, bunu anlayacaklarından emin değilim."
(Kahkahalar)
06:43
(Laughter)
145
403232
2904
06:46
All right. So I'm going to take a piece of Chopin.
146
406160
2341
Pekala. Şimdi Chopin'den bir parça çalacağım.
06:48
This is a beautiful prelude by Chopin.
147
408525
2261
Bu, Chopin'den güzel bir giriştir. Bazılarınız hatırlayacaktır.
06:51
Some of you will know it.
148
411358
1468
06:53
(Music)
149
413930
2738
(Müzik)
Biraz önce bu odada ne oldu biliyor musunuz?
07:23
Do you know what I think probably happened here?
150
443278
2316
07:25
When I started, you thought, "How beautiful that sounds."
151
445618
2678
Başladığımda, şöyle düşündünüz, "Ne kadar hoş bir melodisi var."
(Müzik)
07:28
(Music)
152
448320
2372
07:41
"I don't think we should go to the same place
153
461128
2103
"Seneye yaz tatilimizde
bence aynı yere gitmeyelim."
07:43
for our summer holidays next year."
154
463255
1805
(Kahkahalar)
07:45
(Laughter)
155
465084
2620
07:47
It's funny, isn't it?
156
467728
1365
Komik, değil mi? Bu fikirlerin kafanıza
07:49
It's funny how those thoughts kind of waft into your head.
157
469117
5246
bir anda esmesi çok komik.
Ve elbette --
07:54
And of course --
158
474387
1230
(Alkışlar)
07:55
(Applause)
159
475641
1860
07:57
Of course, if the piece is long and you've had a long day,
160
477525
2811
-- ve elbette, eğer parça uzun ve siz de uzun bir gün geçirdiyseniz,
08:00
you might actually drift off.
161
480360
1419
bir anda sızabilirsiniz.
08:01
Then your companion will dig you in the ribs
162
481803
2169
O zaman, eşiniz sizi dürtüp şunu söyleyecektir:
08:03
and say, "Wake up! It's culture!" And then you feel even worse.
163
483996
3031
"Uyan! Kültür bu!" ve sonra daha kötü hissedersiniz.
08:07
(Laughter)
164
487051
1062
Fakat, klasik müzikte bu kadar uykulu hissetmenizin
08:08
But has it ever occurred to you that the reason you feel sleepy
165
488137
2989
08:11
in classical music is not because of you, but because of us?
166
491150
2812
sizden değil, bizden kaynaklandığını düşündünüz mü?
08:13
Did anybody think while I was playing,
167
493986
1837
Ben çalarken hiç kimse şöyle düşündü mü:
08:15
"Why is he using so many impulses?"
168
495847
1960
"Neden bu kadar çok tempo tutuyor?"
08:17
If I'd done this with my head you certainly would have thought it.
169
497831
3107
Eğer başımla şunu yapsaydım, kuşkusuz böyle düşünürdünüz.
08:20
(Music)
170
500962
2140
(Müzik)
08:26
(Music ends)
171
506708
1150
Ve hayatınızın geri kalanı boyunca, her klasik müzik dinlediğinizde
08:27
And for the rest of your life, every time you hear classical music,
172
507882
3156
o tempoyu hissedip hissetmediğinizi hep bileceksiniz.
08:31
you'll always be able to know if you hear those impulses.
173
511062
3780
Şimdi burada neler olduğunu görelim.
08:35
So let's see what's really going on here.
174
515253
1983
Elimizde B var. Bu B. Sonraki nota ise bir C.
08:37
We have a B. This is a B.
175
517260
2913
08:40
The next note is a C.
176
520197
1285
08:41
And the job of the C is to make the B sad.
177
521958
2178
Ve C'nin görevi, B'yi hüzünlü yapmak. Ve yapıyor, değil mi?
08:44
And it does, doesn't it?
178
524160
1601
(Kahkahalar)
08:45
(Laughter)
179
525785
1748
08:47
Composers know that.
180
527557
1211
Besteciler bunu bilir. Eğer hüzünlü müzik istiyorlarsa
08:48
If they want sad music, they just play those two notes.
181
528792
2579
sadece o iki notayı çalarlar.
(Müzik)
08:51
(Music)
182
531395
3741
08:55
But basically, it's just a B, with four sads.
183
535160
2531
Fakat basitçe bu sadece dört hüzünlü bir B'dir.
08:57
(Laughter)
184
537715
2421
(Kahkahalar)
09:00
Now, it goes down to A.
185
540160
1402
Şimdi A'ya doğru düşüyor. Şimdi G'ye ve F'ye.
09:03
Now to G.
186
543055
1541
09:04
And then to F.
187
544620
1226
09:05
So we have B, A, G, F.
188
545870
2059
Böylece elimizde B, A, G, F var. Ve eğer elimizde B, A, G, F var ise,
09:08
And if we have B, A, G, F,
189
548535
1601
09:10
what do we expect next?
190
550160
1587
ardından neyi bekleriz? O, bir sürpriz olabilir.
09:11
(Music)
191
551771
3110
09:15
That might have been a fluke.
192
555350
1398
09:16
Let's try it again.
193
556772
1162
Tekrar deneyelim. Oo, TED korosu.
09:17
(Music)
194
557958
2765
09:21
Oh, the TED choir.
195
561604
1278
09:22
(Laughter)
196
562906
3158
(Kahkahalar)
Ve kimsenin ton sağırı olmadığını fark ettiniz değil mi? Kimse değil.
09:26
And you notice nobody is tone-deaf, right?
197
566088
2866
09:28
Nobody is.
198
568978
1202
Bilirsiniz, Bangladeş'teki ve
09:30
You know, every village in Bangladesh
199
570204
1845
Çin'deki her köy. Herkes biliyor:
09:32
and every hamlet in China -- everybody knows:
200
572073
4858
09:36
da, da, da, da -- da.
201
576955
2441
da, da ,da ,da -- da. Herkes biliyor. Kimler o E'yi bekliyordu?
09:39
Everybody knows, who's expecting that E.
202
579420
1952
Şimdi, Chopin oradaki E'ye hemen gitmek istemedi,
09:41
Chopin didn't want to reach the E there,
203
581396
2199
09:43
because what will have happened?
204
583619
1531
çünkü ne olurdu? Biterdi, Hamlet gibi.
09:45
It will be over, like Hamlet. Do you remember?
205
585974
2367
Hamlet'i hatırlıyor musunuz? 1. Perde, Sahne 3:
09:48
Act One, scene three,
206
588365
1208
09:49
he finds out his uncle killed his father.
207
589597
2018
amcasının babasını öldürdüğünü öğrenir.
Amcasına doğru gittiğini ve neredeyse onu öldürdüğünü
09:51
He keeps on going up to his uncle and almost killing him.
208
591639
2738
hatırlarsınız. Ve birden, geri çekilir
ardından tekrar ona yönelir ve neredeyse öldürür.
09:54
And then he backs away, he goes up to him again, almost kills him.
209
594401
3167
Ve orada arka sırada oturan eleştirmenlerin neredeyse hepsi,
09:57
The critics sitting in the back row there,
210
597592
2044
bir fikirleri olması gerektiğinden, şöyle derler: "Hamlet bir geciktiricidir."
09:59
they have to have an opinion, so they say, "Hamlet is a procrastinator."
211
599660
3476
(Kahkahalar)
Veya şunu söylerler: "Hamlet'te Odip kompleksi var."
10:03
Or they say, "Hamlet has an Oedipus complex."
212
603160
2525
10:05
No, otherwise the play would be over, stupid.
213
605709
2249
Hayır, öteki türlü oyun sona ererdi, aptal.
10:07
(Laughter)
214
607982
1085
Shakespeare'in Hamlet'e tüm o şeyleri koymasının sebebi budur.
10:09
That's why Shakespeare puts all that stuff in Hamlet --
215
609091
2592
10:11
Ophelia going mad, the play within the play,
216
611707
2065
Bilirsiniz, Ophelia'nın delirmesi ve oyun için oyun oynaması,
10:13
and Yorick's skull, and the gravediggers.
217
613796
1960
ve Yorick'in kafatası, ve mezar kazıcılar.
10:15
That's in order to delay --
218
615780
1643
Bunlar, Hamlet'in onu öldürmesini 5. perdeye kadar geciktirmek içindir.
10:17
until Act Five, he can kill him.
219
617447
1635
Chopin'de de aynısıdır. Neredeyse E'ye yetişmektedir,
10:19
It's the same with the Chopin.
220
619106
1911
10:21
He's just about to reach the E,
221
621041
2412
10:23
and he says, "Oops, better go back up and do it again."
222
623477
2603
ve şunu söyler: "Tüh, en iyisi geri dönüp aynısını yapayım."
Böylece aynısını tekrar yapar.
10:26
So he does it again.
223
626731
1492
10:28
Now, he gets excited.
224
628700
1228
10:29
(Music)
225
629952
2193
Ardından heyecanlanır -- bu heyecanlanmadır,
10:32
That's excitement, don't worry about it.
226
632169
1967
dert etmenize gerek yok.
10:34
Now, he gets to F-sharp, and finally he goes down to E,
227
634160
2831
Sonra F diyeze geçer ve sonunda E'ye doğru iner,
fakat yanlış tondur. Çünkü aradığı ton şudur,
10:38
but it's the wrong chord --
228
638010
1286
10:39
because the chord he's looking for is this one,
229
639320
2213
ve onun yerine şunu yapar ...
10:42
and instead he does ...
230
642979
1150
şimdi, biz buna aldatıcı ritim deriz. Çünkü bizi aldatır.
10:44
Now, we call that a deceptive cadence,
231
644764
2548
10:47
because it deceives us.
232
647336
1212
10:48
I tell my students, "If you have a deceptive cadence,
233
648572
2491
Her zaman öğrencilerime şunu söylerim, "Eğer aldatıcı ritminiz var ise
kaşlarınızı kaldırdığınızdan emin olun, böylece herkes anlayacaktır."
10:51
raise your eyebrows, and everybody will know."
234
651087
2219
(Kahkahalar)
10:53
(Laughter)
235
653330
1908
10:55
(Applause)
236
655262
3681
(Alkışlar)
10:58
Right.
237
658967
1667
Evet. Böylece E'ye gelir, fakat yanlış tondur.
11:00
He gets to E, but it's the wrong chord.
238
660658
1922
Şimdi tekrar E'yi dener. O ton olmaz.
11:02
Now, he tries E again.
239
662604
1195
11:03
That chord doesn't work.
240
663823
1462
Şimdi, tekrar E'yi dener. O ton da olmaz.
11:05
Now, he tries the E again. That chord doesn't work.
241
665309
2396
11:07
Now, he tries E again, and that doesn't work.
242
667729
2109
Şimdi, tekrar E'yi dener, ve o ton da olmaz.
11:10
And then finally ...
243
670284
1150
Ve sonunda ....
Ön sırada şöyle yapan bir beyefendi vardı, "Mmm."
11:14
There was a gentleman in the front row who went, "Mmm."
244
674326
2853
11:17
(Laughter)
245
677203
1250
11:18
It's the same gesture he makes when he comes home
246
678477
3356
İşte bu, uzun bir günün ardından eve geldiğinde
arabasının içindeki anahtarı kapattığında şunu söylerken yaptığı ifadedir:
11:21
after a long day, turns off the key in his car and says,
247
681857
2686
11:24
"Aah, I'm home."
248
684567
1252
"Ohh, evdeyim." Çünkü hepimiz evin neresi olduğunu biliriz.
11:25
Because we all know where home is.
249
685843
1626
11:27
So this is a piece which goes from away to home.
250
687493
3240
Yani bu, uzaktan eve gelen bir parçadır.
11:30
I'm going to play it all the way through and you're going to follow.
251
690757
3199
Şimdi parçayı yol boyunca çalacağım,
ve siz de takip edeceksiniz. B, C, B, C, B, C, B --
11:33
B, C, B, C, B, C, B --
252
693980
1624
11:35
down to A, down to G, down to F.
253
695628
1692
A'ya doğru aşağı, G'ye doğru aşağı, F'ye doğru aşağı.
11:37
Almost goes to E, but otherwise the play would be over.
254
697344
2588
Neredeyse E'ye gidiyor, fakat müzik biterdi.
11:39
He goes back up to B, he gets very excited.
255
699956
2015
B'ye tekrar çıkıyor. Heyecanlanıyor, F diyeze geliyor. E'ye geliyor.
11:41
Goes to F-sharp. Goes to E.
256
701995
1464
Yanlış ton. Yanlış ton. Yanlış ton.
11:43
It's the wrong chord. It's the wrong chord.
257
703483
2054
11:45
And finally goes to E, and it's home.
258
705561
2341
Ve sonunda E'ye geliyor. Artık evde.
11:47
And what you're going to see is one-buttock playing.
259
707926
3436
Ve şimdi göreceğiniz şey ise tek-kalçalı çalmadır.
(Kahkahalar)
11:51
(Laughter)
260
711386
1750
11:53
Because for me, to join the B to the E,
261
713160
3176
Çünkü benim için, B'yi E ile birleştirmek için,
11:56
I have to stop thinking about every single note along the way,
262
716360
5919
yoldaki her tek notayı düşünmeyi bırakıp,
B'den E'ye olan uzun yolu düşünmeye başlamam gerekir.
12:02
and start thinking about the long, long line from B to E.
263
722303
4754
12:07
You know, we were just in South Africa, and you can't go to South Africa
264
727668
4504
Daha yeni Güney Afrika'daydık, ve Güney Afrika'ya
Mandela'nın hapisteki 27 yılını düşünmeden gidemezsiniz.
12:12
without thinking of Mandela in jail for 27 years.
265
732196
2596
12:15
What was he thinking about? Lunch?
266
735483
1825
Neyi düşünüyordu? Yemek mi?
12:17
No, he was thinking about the vision for South Africa
267
737698
3438
Hayır, Güney Afrika ve insanoğlu için gerekli
12:21
and for human beings.
268
741160
1545
vizyonu düşünüyordu. İşte bu onu meşgul etti --
12:22
This is about vision. This is about the long line.
269
742729
2953
bu vizyon ile ilgilidir; bu uzun yol ile ilgilidir.
12:25
Like the bird who flies over the field
270
745706
2261
Tıpkı tarlanın üzerinde uçan,
12:27
and doesn't care about the fences underneath, all right?
271
747991
3742
aşağıda bulunan çitleri umursamayan kuş gibi, değil mi?
12:31
So now, you're going to follow the line all the way from B to E.
272
751757
3095
Yani, şimdi B'den E'ye doğru olan bütün yolu takip edeceksiniz.
12:34
And I've one last request before I play this piece all the way through.
273
754876
3349
Ve bu parçayı yol boyunca çalmadan önce son bir isteğim var.
12:38
Would you think of somebody who you adore,
274
758788
3819
Çok sevdiğiniz ve artık yanınızda olmayan birisini düşünün.
12:42
who's no longer there?
275
762631
1376
Sevgili büyükanneniz, bir sevgili,
12:44
A beloved grandmother, a lover --
276
764676
2360
12:47
somebody in your life who you love with all your heart,
277
767060
4123
hayatınızda bulunan ve sizin tüm kalbinizle sevdiğiniz,
fakat artık sizinle olmayan birisi.
12:51
but that person is no longer with you.
278
771207
2069
12:54
Bring that person into your mind,
279
774422
1962
Bu insanı aklınıza getirin, ve aynı zamanda
12:56
and at the same time,
280
776408
1977
B'den E'ye doğru olan yolu takip edin,
12:58
follow the line all the way from B to E,
281
778409
3458
13:01
and you'll hear everything that Chopin had to say.
282
781891
3058
ve Chopin'in söylemek istediği her şeyi duyacaksınız.
(Müzik)
13:10
(Music)
283
790520
3000
14:57
(Music ends)
284
897239
1482
15:00
(Applause)
285
900160
3000
(Alkışlar)
Şimdi, merak edebilirsiniz,
15:08
Now, you may be wondering --
286
908682
1994
15:10
(Applause)
287
910700
3000
neden alkışladığımı merak edebilirsiniz.
15:15
(Applause ends)
288
915830
1150
15:17
You may be wondering why I'm clapping.
289
917004
1889
15:18
Well, I did this at a school in Boston
290
918917
1914
Bunu Boston'daki bir okulda yaptım,
15:20
with about 70 seventh graders, 12-year-olds.
291
920855
3197
yaklaşık 70 tane yedinci sınıf çocukları ile -- 12 yaşındalar.
15:24
I did exactly what I did with you,
292
924639
1774
Ve sizinle yaptığımın aynısını onlarla da yaptım, ve her şeyi
15:26
and I explained the whole thing.
293
926437
1857
onlara anlattım ve açıkladım.
Ve sonunda delicesine alkışlamaya başladılar. Alkışlıyorlardı.
15:28
At the end, they went crazy, clapping.
294
928318
1818
15:30
I was clapping. They were clapping.
295
930160
1786
Ben de alkışlıyordum. Onlar da alkışlıyordu.
15:31
Finally, I said, "Why am I clapping?"
296
931970
1858
Sonunda, şunu söyledim: "Ben neden alkışlıyorum?"
15:33
And one of them said, "Because we were listening."
297
933852
2334
Ve küçük çocuklardan biri şöyle dedi: "Çünkü biz dinliyorduk."
(Kahkahalar)
15:36
(Laughter)
298
936210
3926
15:40
Think of it. 1,600 people, busy people,
299
940160
3194
Düşünün. 1600 kişi, meşgul insanlar,
her türlü farklı şeyle ilgililer.
15:43
involved in all sorts of different things,
300
943378
2340
15:45
listening, understanding and being moved
301
945742
3825
Chopin'in bir parçasını dinliyor, anlıyor ve etkileniyorlar.
15:49
by a piece by Chopin.
302
949591
1317
15:51
Now, that is something.
303
951671
1246
İşte bu bir şeydir.
15:52
Am I sure that every single person followed that,
304
952941
2707
Şimdi, her bir insanın bunu takip ettiğinden emin miyim,
15:55
understood it, was moved by it?
305
955672
1595
anladığından ve etkilendiğinden? Elbette emin olamam.
15:57
Of course, I can't be sure.
306
957291
1301
15:58
But I'll tell you what happened to me in Ireland
307
958616
2261
Fakat başıma gelen bir olayı anlatayım.
Sorunların olduğu sırada, 10 yıl önce İrlanda'daydım,
16:00
during the Troubles, 10 years ago,
308
960901
1651
16:02
and I was working with some Catholic and Protestant kids
309
962576
2925
ve bazı Katolik ve Protestan çocuklarla
16:05
on conflict resolution.
310
965525
2431
fikir ayrılığı çözümüyle ilgili çalışıyorduk. Ve bunu onlarla yaptım.
16:07
And I did this with them --
311
967980
1682
16:09
a risky thing to do, because they were street kids.
312
969686
2483
Yapılan riskli bir şeydi, çünkü onlar sokak çocuklarıydı.
Ve sonraki sabah onlardan bir tanesi bana geldi ve şunu söyledi:
16:13
And one of them came to me the next morning
313
973136
2489
16:15
and he said,
314
975649
1201
16:16
"You know, I've never listened to classical music in my life,
315
976874
2873
"Biliyor musun, ben hayatımda hiç klasik müzik dinlemedim,
16:19
but when you played that shopping piece ..."
316
979771
2109
fakat sen şu şopping (İngilizce alışveriş) parçasını çaldığında..."
(Kahkahalar)
16:21
(Laughter)
317
981904
1770
16:23
He said, "My brother was shot last year and I didn't cry for him.
318
983698
3462
Şunu söyledi, "Kardeşim geçen yıl vuruldu ve onun için ağlamadım.
16:27
But last night, when you played that piece,
319
987919
2024
Fakat geçen gece sen bu parçayı çaldığında,
16:29
he was the one I was thinking about.
320
989967
1814
aklıma gelen kişi o idi.
16:32
And I felt the tears streaming down my face.
321
992672
2068
Ve gözyaşlarımın yüzümden aşağı doğru aktığını hissettim.
16:34
And it felt really good to cry for my brother."
322
994764
2529
Ve bilirsin, kardeşim için ağlamak gerçekten güzel bir histi."
16:37
So I made up my mind at that moment
323
997886
2456
Böylece o anda aklıma koydum,
klasik müzik herkes içindir. Herkes.
16:40
that classical music is for everybody.
324
1000366
3857
16:45
Everybody.
325
1005071
1168
16:47
Now, how would you walk --
326
1007160
2497
Şimdi, nasıl yürüyordunuz -- çünkü bilirsiniz,
16:49
my profession, the music profession doesn't see it that way.
327
1009681
3809
benim mesleğim, müzik mesleği bunu bu şekilde görmüyor.
16:53
They say three percent of the population likes classical music.
328
1013934
3215
Nüfusun yüzde üçünün klasik müziği sevdiğini söylüyorlar.
"Eğer bunu yüzde dörde çıkarırsak sorunlarımız biterdi" diyorlar.
16:57
If only we could move it to four percent, our problems would be over.
329
1017173
3254
17:00
(Laughter)
330
1020451
1039
17:01
How would you walk? How would you talk? How would you be?
331
1021514
3626
Ben ise şunu söylüyorum: " Nasıl yürürdünüz? Nasıl konuşurdunuz? Nasıl olurdunuz?"
Eğer nüfusun yüzde üçünün klasik müzik sevdiğini düşünseydiniz?
17:05
If you thought, "Three percent of the population likes classical music,
332
1025164
3335
17:08
if only we could move it to four percent."
333
1028523
2000
Sadece yüzde dörde çıkarabilseydik. Nasıl yürürdünüz?
17:10
How would you walk or talk? How would you be?
334
1030547
2117
Nasıl konuşurdunuz? Nasıl olurdunuz?
17:12
If you thought, "Everybody loves classical music --
335
1032688
2435
Eğer herkesin klasik müziği sevdiğini --
ve sadece onların bunu keşfetmediğini düşünseydiniz.
17:15
they just haven't found out about it yet."
336
1035147
2011
(Kahkahalar)
17:17
See, these are totally different worlds.
337
1037563
2587
Gördüğünüz üzere, bunlar tamamiyle farklı dünyalar.
17:20
Now, I had an amazing experience.
338
1040547
2275
Şimdi, ben harika bir tecrübe yaşadım. 45 yaşındaydım,
17:22
I was 45 years old,
339
1042846
1242
20 yıldır şeflik yapıyordum, ve aniden bir şeyi idrak ettim.
17:24
I'd been conducting for 20 years,
340
1044112
1783
17:25
and I suddenly had a realization.
341
1045919
2200
17:28
The conductor of an orchestra doesn't make a sound.
342
1048930
2843
Bir orkestra şefi hiçbir sesi çıkarmaz.
17:32
My picture appears on the front of the CD --
343
1052638
2357
Bir CD'nin ön yüzünde benim resmim görünüyor --
(Kahkahalar)
17:35
(Laughter)
344
1055019
2902
17:37
But the conductor doesn't make a sound.
345
1057945
2001
-- fakat şef bir tek ses çıkarmıyor.
17:39
He depends, for his power,
346
1059970
1823
Gücünü, başkalarını güçlü yapma yeteneğine dayandırıyor.
17:41
on his ability to make other people powerful.
347
1061817
2852
Ve bu benim için her şeyi değiştirdi. Tamamiyle hayat değiştiren bir şeydi.
17:45
And that changed everything for me.
348
1065645
1904
17:47
It was totally life-changing.
349
1067573
1733
17:49
People in my orchestra said,
350
1069330
1513
Orkestramdaki insanlar bana geldi ve şöyle dedi,
17:50
"Ben, what happened?" That's what happened.
351
1070867
2232
"Ben, ne oldu?" Olan şuydu:
Fark ettim ki, benim görevim insanların içindeki yetenekleri harekete geçirmekti.
17:53
I realized my job was to awaken possibility in other people.
352
1073123
4700
Ve elbette, bunu yapıp yapmadığımı bilmek istedim.
17:58
And of course, I wanted to know whether I was doing that.
353
1078853
2709
Bunun nasıl anlarsınız biliyor musunuz? Gözlerine bakarsınız.
18:01
How do you find out?
354
1081586
1189
18:02
You look at their eyes.
355
1082799
1311
Eğer gözleri parıldıyorsa, bunu yaptığınızı bilirsiniz.
18:04
If their eyes are shining, you know you're doing it.
356
1084134
2952
18:08
You could light up a village with this guy's eyes.
357
1088033
2363
Bu adamın gözleriyle, bir köyü aydınlatabilirsiniz.
(Kahkahalar)
18:10
(Laughter)
358
1090420
1016
18:11
Right. So if the eyes are shining, you know you're doing it.
359
1091460
3249
Evet. Yani eğer gözleri parıldıyorsa, başarmışsınızdır.
Eğer gözler parıldamıyorsa, bir soru sorma hakkınız vardır.
18:14
If the eyes are not shining, you get to ask a question.
360
1094733
2688
Ve soru budur:
18:17
And this is the question:
361
1097445
1406
Ben kim oluyorum ki oyuncularımın gözleri parıldamıyor?
18:18
who am I being
362
1098875
2564
18:21
that my players' eyes are not shining?
363
1101463
2269
18:23
We can do that with our children, too.
364
1103756
1857
Bunu çocuklarımız için de yapabiliriz.
18:25
Who am I being,
365
1105637
2872
Ben kim oluyorum ki, çocuklarımın gözleri parıldamıyor?
18:28
that my children's eyes are not shining?
366
1108533
2166
18:31
That's a totally different world.
367
1111223
2388
O ise tamamiyle farklı bir dünyadır.
18:33
Now, we're all about to end this magical, on-the-mountain week,
368
1113635
5065
Şimdi, hepimiz bu büyülü, dağ üzerindeki haftayı sona erdirmek üzereyiz,
18:38
we're going back into the world.
369
1118724
1736
ve dünyaya geri dönüyoruz.
18:40
And I say, it's appropriate for us to ask the question,
370
1120995
3745
Ve ben de şunu söylüyorum, şu soruyu sormak bizim için uygundur:
18:44
who are we being as we go back out into the world?
371
1124764
4273
Dünyaya geri dönerken biz kim oluyoruz?
18:49
And you know, I have a definition of success.
372
1129731
2350
Ve biliyor musunuz, bende başarının tanımı var.
18:52
For me, it's very simple.
373
1132105
1236
Benim için bu çok basit. Zenginlik, şöhret ve güç ile ilgili değil.
18:53
It's not about wealth and fame and power.
374
1133365
2006
Bu benim için etrafımda ne kadar parıldayan gözler olduğu ile ilgili.
18:55
It's about how many shining eyes I have around me.
375
1135395
2429
18:58
So now, I have one last thought,
376
1138374
2360
Şimdi aklımda son bir düşünce var, o da
19:00
which is that it really makes a difference what we say --
377
1140758
4332
söylediğimiz şeylerin gerçekten bir fark yarattığı.
Ağzımızdan çıkan kelimelerin.
19:05
the words that come out of our mouth.
378
1145114
1793
Bunu Auschwitz'den kurtulan bir kadından öğrendim,
19:07
I learned this from a woman who survived Auschwitz,
379
1147669
2772
19:10
one of the rare survivors.
380
1150465
1468
nadir kurtulanlardan bir tanesi.
19:11
She went to Auschwitz when she was 15 years old.
381
1151957
2897
15 yaşındayken Auschwitz'e gitmiş,
19:16
And ...
382
1156163
1150
ve erkek kardeşi de 8 yaşındaymış, ebeveynleri ise kayıpmış.
19:19
And her brother was eight,
383
1159151
2016
19:21
and the parents were lost.
384
1161191
1733
19:23
And she told me this, she said,
385
1163944
4368
Ve bana şunu söyledi:
19:28
"We were in the train going to Auschwitz,
386
1168336
2452
"Auschwitz'e giden trenin içindeydik ve aşağı doğru baktım
19:30
and I looked down and saw my brother's shoes were missing.
387
1170812
2873
ve kardeşimin ayakkabılarının kayıp olduğu gördüm.
19:34
I said, 'Why are you so stupid, can't you keep your things together
388
1174255
3310
Ve şunu söyledim, büyük bir ablanın küçük erkek kardeşine söylediği şekilde:
19:37
for goodness' sake?'"
389
1177589
1218
"Allah aşkına, neden bu kadar aptalsın,
19:38
The way an elder sister might speak to a younger brother.
390
1178831
2667
eşyalarını bir arada tutamıyor musun?"
Maalesef, bu ona söylediği son şey oldu,
19:43
Unfortunately, it was the last thing she ever said to him,
391
1183445
2715
çünkü onu bir daha hiç görmedi. O kurtulamadı.
19:46
because she never saw him again.
392
1186184
1524
19:47
He did not survive.
393
1187732
1267
19:49
And so when she came out of Auschwitz, she made a vow.
394
1189532
2525
Sonrasında Auschwitz'den çıktığında, bir söz verdi.
19:52
She told me this.
395
1192388
1230
Bana şunu söyledi: "Auschwitz'den yaşama doğru yürüdüm
19:53
She said, "I walked out of Auschwitz into life
396
1193642
3420
ve bir söz verdim. Bu söz,
19:57
and I made a vow.
397
1197086
1383
19:58
And the vow was,
398
1198865
1228
20:00
"I will never say anything that couldn't stand as the last thing I ever say."
399
1200117
5138
hayatımın son sözü olamayacak bir laf etmemekti."
Peki, bunu yapabilir miyiz? Hayır. Ve kendi hatalarımızı yapacağız,
20:06
Now, can we do that? No.
400
1206733
1597
20:08
And we'll make ourselves wrong and others wrong.
401
1208354
2856
başkalarına da hata yapacağız. Fakat bu uğruna yaşanması gereken bir olasılıktır. Teşekkürler.
20:12
But it is a possibility to live into.
402
1212337
2417
20:15
Thank you.
403
1215781
1290
20:17
(Applause)
404
1217095
3000
(Alkışlar)
20:23
Shining eyes.
405
1223639
1416
Parıldayan gözler, parıldayan gözler.
20:25
(Applause)
406
1225079
1417
20:26
Shining eyes.
407
1226520
1376
20:27
(Applause)
408
1227920
3000
20:34
Thank you, thank you.
409
1234160
2468
Teşekkürler, teşekkürler.
(Müzik)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7