My escape from North Korea | Hyeonseo Lee | TED

Hyeonseo Lee: Kuzey Kore'den kaçışım

21,519,359 views ・ 2013-03-20

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

00:00
Translator: Joseph Geni Reviewer: Morton Bast
0
0
7000
Çeviri: Yağmur Küçümen Gözden geçirme: Aysel SÜS
Ben küçükken
00:16
When I was little, I thought my country was the best on the planet.
1
16244
3523
ülkemin en iyi yer olduğunu düşünmüştüm.
00:20
And I grew up singing a song called "Nothing To Envy."
2
20410
2961
Ve "kıskanacak bir şey yok" adli şarkıyı söyleyerek büyüdüm.
Gururluydum.
00:24
And I was very proud.
3
24244
1698
00:26
In school, we spent a lot of time studying the history of Kim Il-Sung,
4
26340
3525
Okulda, Kim ll -Sung 'un tarihini
çalışarak çok fazla zaman harcadık.
00:29
but we never learned much about the outside world,
5
29889
3075
Fakat dış dünya hakkında çok fazla şey hiçbir zaman öğrenmedik.
Amerika, Güney Kore ve Japonya düşmanları hariç.
00:34
except that America, South Korea, Japan are the enemies.
6
34241
3944
Dış dünyayı sık sık merak etmeme rağmen
00:39
Although I often wondered about the outside world,
7
39066
3389
bütün hayatımı Kuzey Kore' de geçireceğimi sanmıştım.
00:42
I thought I would spend my entire life in North Korea,
8
42479
3640
00:46
until everything suddenly changed.
9
46143
2384
Her şey aniden değişinceye kadar.
00:49
When I was seven years old, I saw my first public execution.
10
49847
4521
İlk halka açık infazı gördüğümde 7 yaşındaydım.
00:54
But I thought my life in North Korea was normal.
11
54844
2616
Fakat Kuzey Kore'deki hayatımın normal olduğunu sanmıştım.
Ailem fakir değildi
00:58
My family was not poor,
12
58039
1914
00:59
and myself, I had never experienced hunger.
13
59977
3229
ve ben hiç kıtlık yaşamamıştım.
01:03
But one day, in 1995, my mom brought home a letter
14
63674
4541
Fakat bir gün 1995' te, annem eve iş arkadaşının
01:08
from a coworker's sister.
15
68239
2000
kız kardeşinden bir mektup getirdi.
01:10
It read, "When you read this,
16
70263
3011
Ve şöyle diyordu; "bunu okuduğunuzda
01:13
our five family members will not exist in this world,
17
73298
4832
'ailenizden beş kişi artık bu dünyada olmayacak.
Çünkü biz geçen 2 haftadan beridir bir şey yemedik.
01:18
because we haven't eaten for the past three weeks.
18
78154
2938
01:22
We are lying on the floor together,
19
82233
2436
Biz yerde birlikte yatıyoruz
01:24
and our bodies are so weak, we are waiting to die."
20
84693
5669
ve vücudumuz o kadar zayıf ki ölmeye hazırız'
01:33
I was so shocked.
21
93876
1515
Çok şok olmuştum.
01:36
This was the first time I heard that people in my country were suffering.
22
96868
4476
Ülkemdeki insanların
açlık çektiğini ilk kez duymuştum.
Bir müddet sonra tren istasyonundan geçerken
01:43
Soon after, when I was walking past a train station,
23
103431
2829
01:46
I saw something terrible that to this day I can't erase from my memory.
24
106284
4182
hafızamdan silemeyeceğim
çok kötü bir şeyler gördüm.
01:51
A lifeless woman was lying on the ground,
25
111641
2996
Cansız bir kadın kollarında
01:54
while an emaciated child in her arms
26
114661
3165
bir deri bir kemik kalmış çocuğuyla yerde yatıyordu.
01:57
just stared helplessly at his mother's face.
27
117850
3235
Ve sadece aciz bir şekilde annesinin yüzüne bakıyordu
02:02
But nobody helped them,
28
122776
1882
Hiç kimse onlara yardım etmiyordu.
02:04
because they were so focused on taking care of themselves and their families.
29
124682
4941
Çünkü herkes kendi hayatlarına ve ailelerine odaklanmıştı.-
02:11
A huge famine hit North Korea in the mid-1990s.
30
131281
3595
1990'ların ortalarında çok büyük bir kıtlık Kuzey Kore'yi vurmuştu.
02:15
Ultimately, more than a million North Koreans died during the famine,
31
135345
4681
Ve sonuç olarak 1 milyondan fazla Kuzey Koreli
kıtlık süresince açlıktan öldü ve bir çoğuda
02:20
and many only survived by eating grass, bugs and tree bark.
32
140050
5566
ot, böcek ve ağaç kabuklarını yiyerek hayatını sürdürdüler.
02:26
Power outages also became more and more frequent,
33
146943
3260
Elektrik kesintisi gittikçe sıklaşmaya başladı
02:30
so everything around me was completely dark at night,
34
150227
4415
bu yüzden de etrafımdaki her şey geceleri karanlıktı.
02:34
except for the sea of lights in China,
35
154666
2446
Evimin karşısındaki ırmaktan görünen
02:37
just across the river from my home.
36
157136
2506
Çin'deki deniz ışıklar hariç.
02:39
I always wondered why they had lights, but we didn't.
37
159666
4222
Her zaman neden onların ışıkları var bizim yok diye merak ederdim.
Bu komşularımıza nazaran Kuzey Kore'yi geceleri gösteren
02:45
This is a satellite picture showing North Korea at night,
38
165511
3725
02:49
compared to neighbors.
39
169260
1521
bir uydu resmiydi.
02:52
This is the Amnok River,
40
172918
1697
Bu Amork nehri
02:54
which serves as a part of the border between North Korea and China.
41
174639
4454
Kuzey Kore ve Çin arasında
bir sınırdır.
02:59
As you can see, the river can be very narrow at certain points,
42
179694
4115
Gördüğünüz gibi nehir bazı belli noktalarda dardır
Kuzey Koreliler'in gizlice karşıya geçmesine izin verir,
03:03
allowing North Koreans to secretly cross.
43
183833
2871
03:08
But many die.
44
188307
1365
fakat pek çoğu ölür.
03:09
Sometimes, I saw dead bodies floating down the river.
45
189974
4490
Bazen cansız vücutları nehrin üzerinde yüzerken görürdüm.
03:17
I can't reveal many details about how I left North Korea,
46
197585
4778
Kuzey Kore'yi nasıl terk etme konusundaki detaylara anlam veremezdim.
03:22
but I only can say that during the ugly years of the famine,
47
202387
4138
Fakat sadece şunu söyleyebilirim ki bu çok kötü kıtlık sürecinde
03:26
I was sent to China to live with distant relatives.
48
206549
4574
akrabalarımdan uzakta Çin'de yaşamaya gönderildim.
03:31
But I only thought that I would be separated from my family
49
211750
4493
Fakat sadece
kısa bir süreliğine ailemden ayrı kalabileceğimi düşünmüştüm.
03:36
for a short time.
50
216267
1568
03:37
I could have never imagined
51
217859
1916
Birlikte yaşamanın14 yıl olacağını
03:39
that it would take 14 years to live together.
52
219799
3245
asla hayal etmemiştim.
Çin'de ailesiz genç bir kız olarak yaşamak çok zordu.
03:44
In China, it was hard living as a young girl without my family.
53
224298
4024
03:48
I had no idea what life was going to be like
54
228346
3319
Kuzey Koreli bir mülteci olarak
03:51
as a North Korean refugee.
55
231689
1483
yaşamın neye benzeyeceği konusunda hiç bir fikrim yoktu
03:53
But I soon learned it's not only extremely difficult,
56
233736
3593
Fakat yaşamanın sadece zor olduğunu değil
03:57
it's also very dangerous,
57
237353
2398
aynı zamanda tehlikeli olduğunu da öğrendim.
03:59
since North Korean refugees are considered in China as illegal migrants.
58
239775
6713
Çünkü Kuzey Koreli mülteciler Çin'de yasa dışı göçmenler olarak
düşünülür.
04:07
So I was living in constant fear that my identity could be revealed,
59
247422
4571
Bu yüzden sürekli kimliğim açığa çıkacak
korkusuyla yaşıyordum
04:12
and I would be repatriated to a horrible fate,
60
252017
3351
ve bu korkunç kaderle
04:15
back in North Korea.
61
255392
1694
Kuzey Kore'ye geri gönderilebilirdim.
04:18
One day, my worst nightmare came true,
62
258229
2698
Çin polisi tarafından yakalandım zaman
04:20
when I was caught by the Chinese police,
63
260951
2723
bir gün bu korkunç kabusum gerçeğe döndü
04:23
and brought to the police station for interrogation.
64
263698
4067
ve sorgulama için karakola getirildim.
04:27
Someone had accused me of being North Korean,
65
267789
3658
Birileri beni Kuzey Koreli olmakla suçluyordu
04:31
so they tested my Chinese language abilities,
66
271471
3381
bundan dolayı da Çince bilgimi test edip
04:34
and asked me tons of questions.
67
274876
2546
bir sürü sorular sordular.
04:38
I was so scared.
68
278170
1482
Çok korkmuştum,
04:40
I thought my heart was going to explode.
69
280612
2135
kalbimin birden patlayacağını düşündüm.
04:43
If anything seemed unnatural, I could be imprisoned and repatriated.
70
283424
4857
Eğer yolunda gitmeyen bir şeyler olursa hapse atılacaktım
ve ülkeme geri gönderilecektim.
04:49
I thought my life was over.
71
289257
1738
O an hayatımın bittiğini sandım.
04:51
But I managed to control all the emotions inside me,
72
291892
2876
Fakat duygularımı kontrol etmeyi başardım
04:54
and answer the questions.
73
294792
1745
ve tüm soruları yanıtladım.
Beni sorgulamaları bittikten sonra
04:57
After they finished questioning me,
74
297140
1758
04:58
one official said to another,
75
298922
2425
başka bir görevli
05:01
"This was a false report. She's not North Korean."
76
301371
3166
"bu sahte bir belgedir" dedi.
"O Kuzey Koreli değildir "
05:05
And they let me go. It was a miracle.
77
305273
2810
ve gitmeme izin verdiler. Bu bir mucizeydi.
05:09
Some North Koreans in China seek asylum in foreign embassies.
78
309503
4183
Bazı Kuzey Koreliler Çin'de sığınak arıyorlardı-
yabancı konsolosluklarda.
05:14
But many can be caught by the Chinese police,
79
314473
3468
Fakat çoğu Çin polisi tarafından yakalanmıştı
05:17
and repatriated.
80
317965
1260
ve ülkelerine geri gönderilmişti.
05:19
These girls were so lucky.
81
319711
1716
O kızlar çok şanslıydı.
05:21
Even though they were caught,
82
321451
1665
Yakalanmalarına rağmen
05:23
they were eventually released, after heavy international pressure.
83
323140
3707
ağır bir uluslararası baskıdan sonra
nihayetinde serbest bırakılmışlardı.
Bu Kuzey Koreliler o kadar şansli değildiler.
05:28
These North Koreans were not so lucky.
84
328059
3127
05:31
Every year, countless North Koreans are caught in China
85
331210
3998
Her yıl Çin'de sayısız Kuzey Koreli yakalanıyordu
05:35
and repatriated to North Korea,
86
335232
2571
ve Kuzey Kore'ye geri gönderiliyorlardı.
05:37
where they can be tortured, imprisoned, or publicly executed.
87
337827
5179
Orada da işkence görebiliyor, hapse atılabiliyor ya da
halka açık infaza maruz kalabiliyorlardı.
05:44
Even though I was really fortunate to get out,
88
344037
3080
Ben kaçtığım için gerçekten çok şanslıydım.
05:47
many other North Koreans have not been so lucky.
89
347141
2832
Fakat bir çok Kuzey Koreli bu kadar şanslı değildi.
05:50
It's tragic that North Koreans have to hide their identities
90
350410
3566
Kuzey Koreliler'in kimliklerini saklamak zorunda olmaları
05:54
and struggle so hard just to survive.
91
354000
3241
ve hayatta kalmak için bu kadar uğraş vermeleri çok korkunç bir şeydi.
05:58
Even after learning a new language and getting a job,
92
358194
3014
Yeni bir dil öğrendikten ve yeni bir işe sahip olduktan sonra bile
06:01
their whole world can be turned upside down in an instant.
93
361232
3619
tüm dünyaları aniden alt üst olabilirdi.
06:05
That's why, after 10 years of hiding my identity,
94
365367
3652
10 yıl kimliğimi sakladıktan sonra
Güney Kore'ye gitme riskini alma
06:09
I decided to risk going to South Korea.
95
369043
3332
06:13
And I started a new life yet again.
96
373224
2958
ve tekrardan yeni bir hayata başlama nedenim budur.
06:16
Settling down in South Korea
97
376206
1588
Güney Kore'de yaşamak, yerleşmek
06:17
was a lot more challenging than I had expected.
98
377818
3011
umduğumdan çok daha zordu.
06:21
English was so important in South Korea,
99
381591
3333
İngilizce Güney Kore'de çok önemliydi
06:24
so I had to start learning my third language.
100
384948
2563
ve bu yüzden 3. dilimi öğrenmek zorundaydım.
06:28
Also, I realized there was a wide gap between North and South.
101
388694
4563
Ayrıca, Kuzey Kore ve Güney Kore arasında
büyük bir boşluk olduğunu fark ettim.
06:33
We are all Korean, but inside,
102
393281
2153
Hepimiz Koreli idik, fakat
06:35
we have become very different, due to 67 years of division.
103
395458
4725
67 yıllık bölünmeden dolayı
içten içe farklılaşmıştık.
Hatta ben bir kimlik krizi yaşadım.
06:41
I even went through an identity crisis.
104
401191
2980
06:44
Am I South Korean or North Korean?
105
404929
2639
Kuzey Koreli mi yoksa Güney Koreli miyim?
06:48
Where am I from? Who am I?
106
408219
2471
Nereliyim? Kimim?
06:51
Suddenly, there was no country I could proudly call my own.
107
411489
4726
Gururla benim diyebileceğim
bir ülke yoktu.
06:58
Even though adjusting to life in South Korea was not easy,
108
418977
3737
Güney Kore'deki hayata alışmak kolay olamamasına rağmen
07:02
I made a plan -- I started studying for the university entrance exam.
109
422738
4301
bir plan yaptım.
Üniversite giriş sınavına çalışmaya başladım.
07:07
Just as I was starting to get used to my new life,
110
427583
3738
Yeni hayatıma alışmaya başlamışken
07:11
I received a shocking phone call.
111
431345
2436
şok edici bir telefon aldım.
07:13
The North Korean authorities intercepted some money
112
433805
2706
Kuzey Kore hükumeti
aileme gönderdiğim paraya el koymuştu.
07:16
that I sent to my family,
113
436535
1635
Ve ceza olarak da ailem
07:18
and, as a punishment, my family was going to be forcibly removed
114
438194
5022
zorla
kırsal bölgedeki boş bir yere sürülmüşlerdi.
07:23
to a desolate location in the countryside.
115
443240
2793
07:26
They had to get out quickly.
116
446763
1651
Oradan hemen çıkmaları gerekliydi.
07:29
So I started planning how to help them escape.
117
449143
2843
Bu yüzde onları nasıl kaçırabileceğimi planlamaya başladım.
07:32
North Koreans have to travel incredible distances
118
452859
3506
Kuzey Koreliler özgürlük yolunda çok büyük mesafeler
07:36
on the path to freedom.
119
456389
1754
katetmek zorundaydılar.
07:38
It's almost impossible to cross the border
120
458929
2689
Kuzey Kore ve Güney Kore arasındaki sınırı geçmek
07:41
between North Korea and South Korea.
121
461642
2933
neredeyse imkansızdı.
07:44
So, ironically, I took a flight back to China
122
464599
3343
Ve işin garip tarafı Çin'e gitmek için bir bilet aldım
07:47
and headed toward the North Korean border.
123
467966
3022
ve Kuzey Kore sınırına doğru yol aldım.
Ailem Çince konuşamadığı için
07:52
Since my family couldn't speak Chinese,
124
472083
2698
07:54
I had to guide them somehow through more than 2,000 miles
125
474805
4849
onlara rehberlik etmek zorundaydım.
Bir şekilde Çin'de 2000 milden fazla mesafeden sonra
07:59
in China, and then into Southeast Asia.
126
479678
3547
Güney Doğu Asya'ya doğru gittim.
Yolculuğumuz otobüsle 1 hafta sürdü
08:04
The journey by bus took one week,
127
484003
2094
08:06
and we were almost caught several times.
128
486121
2721
ve neredeyse birkaç defa yakalanıyorduk.
08:09
One time, our bus was stopped and boarded by a Chinese police officer.
129
489461
6135
Bir keresinde otobüsümüz durduruldu
zırhlı bir Çin polisi bindi.
08:16
He took everyone's I.D. cards,
130
496615
1747
Herkesin kimliğini aldı
08:18
and he started asking them questions.
131
498386
2717
ve onlara sorular sormaya başladı.
08:21
Since my family couldn't understand Chinese,
132
501127
4778
Ailem Çince anlamadığı için
ailemin tutuklanacağını sanmıştım.
08:25
I thought my family was going to be arrested.
133
505929
2536
Polis aileme yaklaştığında
08:29
As the Chinese officer approached my family,
134
509092
2721
08:31
I impulsively stood up, and I told him
135
511837
2654
hemen ayağa kalktım
08:34
that these are deaf and dumb people that I was chaperoning.
136
514515
4063
bunlar sağır ve dilsizler
ve bu yüzden ben bunlara eşlik ediyorum dedim.
08:39
He looked at me suspiciously,
137
519277
2091
Şüpheli bir şekilde bana baktı.
08:41
but luckily, he believed me.
138
521392
2972
Fakat neyse ki bana inandı.
08:45
We made it all the way to the border of Laos.
139
525275
2882
Laos sınırına doğru tüm yol boyunca bunu yaptık.
08:48
But I had to spend almost all my money
140
528881
4347
Fakat hemen hemen bütün paramı sınır görevlilerine rüşvet vererek
08:53
to bribe the border guards in Laos.
141
533252
2214
harcamak zorunda kalmıştım.
Fakat sınırı geçtikten sonra bile
08:56
But even after we got past the border,
142
536300
2287
08:58
my family was arrested and jailed for illegal border crossing.
143
538611
4927
yasa dışı sınır geçişinden dolayı
ailem tutuklanıp hapse atılmıştı.
09:04
After I paid the fine and bribe,
144
544069
2148
Para cezasını ve rüşveti ödedikten sonra
09:06
my family was released in one month.
145
546241
2969
1 ay içerisinde ailem serbest bırakıldı.
09:09
But soon after, my family was arrested and jailed again,
146
549830
3982
Fakat kısa bir süre sonra, Laos'un başkentinde ailem
09:13
in the capital of Laos.
147
553836
1834
tekrar tutuklanıp hapse atıldı.
09:16
This was one of the lowest points in my life.
148
556828
3121
Bu hayatımdaki en kötü şeylerden biriydi.
09:20
I did everything to get my family to freedom,
149
560831
5187
Ailemin özgürlüğü için her şeyi yaptım,
09:26
and we came so close,
150
566042
2350
çok yaklaşmıştık,
09:28
but my family was thrown in jail,
151
568416
2273
ama ailem Güney Kore konsolosluğunun biraz uzağında
09:30
just a short distance from the South Korean embassy.
152
570713
2971
hapse atılmıştı.
09:34
I went back and forth between the immigration office
153
574557
2756
Yeniden göçmen bürosu
09:37
and the police station,
154
577337
1878
ve karakol arasında
09:39
desperately trying to get my family out.
155
579239
2913
umutsuzca ailemin serbest bırakılması için çabalayarak gittim geldim.
09:42
but I didn't have enough money to pay a bribe or fine anymore.
156
582176
3683
Fakat rüşvet verecek ve para cezasını
ödeyecek yeterince param yoktu.
09:46
I lost all hope.
157
586359
1389
Bütün umudumu kaybetmiştim.
İşte o an bir adamın bana seslendiğini duydum
09:48
At that moment, I heard one man's voice ask me,
158
588184
3762
09:51
"What's wrong?"
159
591970
1113
"Sorun nedir"
09:53
I was so surprised that a total stranger cared enough to ask.
160
593107
4948
Tamamen bir yabancının
ilgi göstermesine çok şaşırmıştım.
09:58
In my broken English, and with a dictionary,
161
598762
2405
Bozuk İngilizcem ve sözlük yardımıyla
10:01
I explained the situation, and without hesitating,
162
601191
3930
tereddüt etmeden durumu açıkladım,
10:05
the man went to the ATM,
163
605145
2247
ve adam para çekme makinesine gitti.
10:07
and he paid the rest of the money for my family,
164
607416
2753
Ailem ve diğer iki Kuzey Koreli'nin serbest kalması
10:10
and two other North Koreans to get out of jail.
165
610193
3069
için geri kalan bütün parayı ödedi.
10:14
I thanked him with all my heart, and I asked him,
166
614452
3333
Bütün kalbimle ona teşekkür ettim ve sordum
10:17
"Why are you helping me?"
167
617809
1676
"Neden bana yardım ediyorsun? "
10:20
"I'm not helping you," he said.
168
620271
1675
"Sana yardım etmiyorum"
10:22
"I'm helping the North Korean people."
169
622644
2095
"Kuzey Koreli insanlara yardım ediyorum" dedi.
10:25
I realized that this was a symbolic moment in my life.
170
625581
3836
İşte o anın hayatımın sembolik ani olduğunu fark ettim.
10:30
The kind stranger symbolized new hope for me and the North Korean people,
171
630274
5025
Bu yabancı kibar adam benim
ve bütün Kuzey Koreli insanlar için en çok ihtiyacımızın olduğu andaki umudu simgelemişti.
10:35
when we needed it most.
172
635323
1468
10:37
And he showed me that the kindness of strangers
173
637274
2850
Ve bana yabancıların kibarlığını
10:40
and the support of the international community
174
640148
2980
ve uluslararası toplumun desteğini gösterdi.
Kuzey Koreliler için umudun ışığı olmuştur.
10:43
are truly the rays of hope we North Korean people need.
175
643152
3859
10:48
Eventually, after our long journey,
176
648337
2207
Sonunda uzun bir yolculuktan sonra
10:50
my family and I were reunited in South Korea.
177
650568
3174
ben ve ailem Güney Kore'de tekrar bir araya gelmiştik.
10:54
But getting to freedom is only half the battle.
178
654305
2945
Fakat özgürlük bu savaşın sadece yarısıdır.
10:57
Many North Koreans are separated from their families,
179
657837
3476
Çoğu Kuzey Koreli ailelerinden ayrılmışlardı
11:01
and when they arrive in a new country,
180
661337
2560
ve yeni bir ülkeye vardıklarında
11:03
they start with little or no money.
181
663921
2511
hayatlarına parasız ya da çok az parayla başlayacaklar.
11:07
So we can benefit from the international community
182
667710
3032
Bu yüzden uluslararası toplumdan
11:10
for education, English language training, job training, and more.
183
670766
4792
eğitim , İngilizce dil eğitimi, iş eğitimi ve dahası için
yardım alabilirdik.
Ayrıca Kuzey Kore ve dış dünyadaki
11:16
We can also act as a bridge
184
676328
1817
11:18
between the people inside North Korea and the outside world.
185
678169
3643
insanlar arasında bir köprü
görevi görebiliriz.
11:22
Because many of us stay in contact with family members still inside,
186
682494
5271
Çünkü çoğumuz hala
aile üyelerimizle iletişim halindeyiz
11:27
and we send information and money
187
687789
2144
ve Kuzey Koreyi değiştirmek için yardım olarak
11:29
that is helping to change North Korea from inside.
188
689957
3206
onlara bilgi ve para gönderiyoruz.
11:34
I've been so lucky, received so much help and inspiration in my life,
189
694592
5153
Bu kadar yardım ve ilham aldığım
için çok şanslıydım.
11:39
so I want to help give aspiring North Koreans
190
699769
3221
Bu yüzden de uluslararası destekle Kuzey Koreliler'e
11:43
a chance to prosper with international support.
191
703014
4657
başarma şansı amacını
vermek istiyorum.
11:48
I'm confident that you will see more and more North Koreans
192
708821
3305
Kendimden eminim ki dünyanın her yerinde
TED de dahil olmak üzere gittikçe artan başarılı
11:52
succeeding all over the world,
193
712150
2127
11:54
including the TED stage.
194
714301
1698
Kuzey Koreliler göreceksiniz.
11:56
Thank you.
195
716483
1152
Teşekkür ederim.
11:57
(Applause)
196
717659
6910
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7