Don't eat the marshmallow! | Joachim de Posada

Joachim de Posada diyor ki, Marşmelovu yeme

1,004,626 views ・ 2009-08-10

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Baahar Y Gözden geçirme: Alp Eren Erol
00:18
I'm here because I have a very important message:
0
18330
3000
Burada bulunuyorum, çünkü önemli bir mesajım var.
00:21
I think we have found
1
21330
2000
Başarının en önemli faktörünü
00:23
the most important factor for success.
2
23330
3000
bulduğumuzu düşünüyorum.
00:26
And it was found close to here, Stanford.
3
26330
5000
Ve buraya yakın bir yerde bulundu, Stanford'da.
00:31
Psychology professor took kids that were four years old
4
31330
4000
Psikoloji profesörü, dört yaşında birkaç çocuğu aldı
00:35
and put them in a room all by themselves.
5
35330
4000
ve onları yanlız başlarına bir odaya koydu.
00:39
And he would tell the child, a four-year-old kid,
6
39330
3000
Ve dört yaşındaki çocuğa dedi ki,
00:42
"Johnny, I am going to leave you here with a marshmallow
7
42330
3000
'Johnny, seni burada bir marşmelov ile başbaşa bırakacağım,
00:45
for 15 minutes.
8
45330
2000
15 dakikalığına.
00:47
If, after I come back, this marshmallow is here,
9
47330
4000
Eğer geri geldiğimde bu marşmelov burada olursa,
00:51
you will get another one. So you will have two."
10
51330
4000
bir tane daha alacaksın. Yani iki tanen olacak."
00:55
To tell a four-year-old kid to wait 15 minutes
11
55330
3000
Bir çocuğa sevdiği bir şey için
00:58
for something that they like,
12
58330
2000
15 dakika beklemesini söylemek,
01:00
is equivalent to telling us, "We'll bring you coffee in two hours."
13
60330
4000
bize, 'kahvenizi iki saat içinde getiririz' demekle eşdeğer.
01:04
(Laughter)
14
64330
1000
( Gülüşme )
01:05
Exact equivalent.
15
65330
2000
Tamamen eşdeğer.
01:07
So what happened when the professor left the room?
16
67330
5000
Peki profesör odadan çıktığında ne oldu?
01:12
As soon as the door closed...
17
72330
4000
Kapı kapandığı anda ...
01:16
two out of three ate the marshmallow.
18
76330
2000
üç çocuktan ikisi marşmelovu yedi.
01:18
Five seconds, 10 seconds, 40 seconds, 50 seconds,
19
78330
3000
5 saniye, 10 saniye, 40 saniye, 50 saniye,
01:21
two minutes, four minutes, eight minutes.
20
81330
2000
2 dakika, 4 dakika, 8 dakika.
01:23
Some lasted 14-and-a-half minutes.
21
83330
3000
Kimi 14 buçuk dakika dayandı.
01:26
(Laughter)
22
86330
1000
( Gülüşme )
01:27
Couldn't do it. Could not wait.
23
87330
4000
Ama yapamadı. Bekleyemedi.
01:31
What's interesting is that one out of three
24
91330
3000
Enteresan olan şey, her üç çocuktan biri
01:34
would look at the marshmallow and go like this ...
25
94330
5000
marşmelova baktı ve şöyle ...
01:39
Would look at it.
26
99330
2000
Bakar.
01:41
Put it back.
27
101330
2000
Geri koyar.
01:43
They would walk around. They would play with their skirts and pants.
28
103330
5000
Ortalıkta gezinirler. Etekleriyle ve pantalonlarıyla oynarlar.
01:48
That child already, at four, understood
29
108330
3000
Dört yaşında olan bu çocuk,
01:51
the most important principle for success,
30
111330
3000
başarının en önemli prensibini anlamıştır bile.
01:54
which is the ability to delay gratification.
31
114330
4000
Ödüllendirmeyi erteleme gücünü.
01:58
Self-discipline:
32
118330
2000
Kendini kontrol etmek,
02:00
the most important factor for success.
33
120330
3000
başarının en önemli faktörü.
02:03
15 years later, 14 or 15 years later,
34
123330
3000
15 sene sonra, 14 veya 15 sene sonra,
02:06
follow-up study.
35
126330
2000
başarı izleme araştırması.
02:08
What did they find?
36
128330
2000
Ne mi buldular?
02:10
They went to look for these kids who were now 18 and 19.
37
130330
3000
Gittiler ve şimdi 18 ve 19 yaşında olan bu çocuklara baktılar.
02:13
And they found that 100 percent
38
133330
3000
Ve marşmelovu yemeyen çocukların
02:16
of the children that had not eaten the marshmallow were successful.
39
136330
4000
yüzde yüz oranla başarılı olduğunu buldular.
02:20
They had good grades. They were doing wonderful.
40
140330
2000
Notları iyiydi.. İşleri yolundaydı.
02:22
They were happy. They had their plans.
41
142330
2000
Mutlulardı. Planları vardı.
02:24
They had good relationships with the teachers, students.
42
144330
3000
Öğretmenleri ve diğer öğrencilerle iyi ilişkileri vardı.
02:27
They were doing fine.
43
147330
1000
İşleri yolundaydı.
02:28
A great percentage of the kids that ate the marshmallow,
44
148330
3000
Marşmelovu yiyen çocukların büyük çoğunluğu ise,
02:31
they were in trouble.
45
151330
1000
zorluk çekiyordu.
02:32
They did not make it to university.
46
152330
2000
Üniversiteye kadar varamamışlardı.
02:34
They had bad grades. Some of them dropped out.
47
154330
2000
Notları kötüydü. Kimisi okulu bırakmıştı.
02:36
A few were still there with bad grades.
48
156330
2000
Az bir kısmı devam ediyordu fakat notları kötüydü.
02:38
A few had good grades.
49
158330
2000
Az bir kısmının notları iyiydi.
02:40
I had a question in my mind: Would Hispanic kids
50
160330
2000
Kafamda bir soru vardı: Latin Amerika'lı çocuklar da
02:42
react the same way as the American kids?
51
162330
3000
Amerikan çocukları gibi mi tepki verir acaba?
02:45
So I went to Colombia. And I reproduced the experiment.
52
165330
3000
Böylece Kolombiya'ya gittim. Ve deneyi tekrarladım.
02:48
And it was very funny. I used four, five and six years old kids.
53
168330
3000
Ve çok eğlenceliydi. Dört, beş ve altı yaşında çocukları kullandım.
02:51
And let me show you what happened.
54
171330
3000
Ne olduğunu size göstereyim.
03:09
(Spanish) (Laughter)
55
189330
4000
( Gülüşme )
04:50
So what happened in Colombia?
56
290330
2000
Yani Kolombiya'da ne oldu?
04:52
Hispanic kids, two out of three ate the marshmallow;
57
292330
3000
Latin Amerika'lı çocuklar, üç çocuktan ikisi marşmelovu yedi.
04:55
one out of three did not.
58
295330
2000
Üç çocuktan birisi yemedi.
04:57
This little girl was interesting;
59
297330
2000
Bu küçük kız enteresandı.
04:59
she ate the inside of the marshmallow.
60
299330
2000
Marşmelovun içini yemişti.
05:01
(Laughter)
61
301330
1000
( Gülüşme )
05:02
In other words, she wanted us to think that she had not eaten it, so she would get two.
62
302330
4000
Yani, bizim marşmelovu yemediğini düşünmemizi istiyordu, böylece iki tane alacaktı.
05:06
But she ate it.
63
306330
2000
Ama yedi onu.
05:08
So we know she'll be successful. But we have to watch her.
64
308330
3000
Böylece onun başarılı olacağını biliyoruz. Ama ona dikkat etmemiz gerek.
05:11
(Laughter)
65
311330
1000
( Gülüşme )
05:12
She should not go into banking, for example,
66
312330
3000
Bankacılığa girmemeli mesela,
05:15
or work at a cash register.
67
315330
2000
veya kasada çalışmamalı.
05:17
But she will be successful.
68
317330
2000
Ama başarılı olacak.
05:19
And this applies for everything. Even in sales.
69
319330
2000
Ve bu her konuda böyledir. Satışlarda bile.
05:21
The sales person that --
70
321330
4000
Bir satıcı --
05:25
the customer says, "I want that." And the person says, "Okay, here you are."
71
325330
2000
Müşteri, ' Ben şunu istiyorum. ' der. Ve satıcı, ' Tamam, buyurun. ' der.
05:27
That person ate the marshmallow.
72
327330
2000
Bu kişi marşmelovu yemiştir.
05:29
If the sales person says, "Wait a second.
73
329330
2000
Eğer satıcı derse ki, 'Bir saniye.
05:31
Let me ask you a few questions to see if this is a good choice."
74
331330
3000
Bunun doğru bir seçim olup olmadığını anlamak için size birkaç soru sormama izin verin.'
05:34
Then you sell a lot more.
75
334330
1000
O zaman daha çok satar.
05:35
So this has applications in all walks of life.
76
335330
5000
Yani bunun hayatın her aşamasında uygulamaları var.
05:40
I end with -- the Koreans did this.
77
340330
3000
Şununla bitirmek istiyorum -- Koreliler şunu yaptılar.
05:43
You know what? This is so good
78
343330
2000
Biliyor musunuz? Bu o kadar iyi ki
05:45
that we want a marshmallow book for children.
79
345330
2000
Çocuklar için bir marşmelov kitabı istiyoruz
05:47
We did one for children. And now it is all over Korea.
80
347330
3000
Çocuklar için bir tane yaptık. Ve şimdi Kore'nin her yerinde.
05:50
They are teaching these kids exactly this principle.
81
350330
2000
Çocuklarına aynen bu prensibi öğretiyorlar.
05:52
And we need to learn that principle here in the States,
82
352330
2000
Ve bizim de burada Amerika'da bu prensibi öğrenmemiz gerekiyor.
05:54
because we have a big debt.
83
354330
2000
Çünkü çok borcumuz var.
05:56
We are eating more marshmallows than we are producing.
84
356330
2000
Ürettiğimizden daha fazla marşmelov yiyoruz.
05:58
Thank you so much.
85
358330
2000
Çok teşekkürler.
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7