Bunker Roy: Learning from a barefoot movement

Bir Yalınayaklar hareketinden öğrenilenler

520,767 views ・ 2011-10-17

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Onur Arpat Gözden geçirme: Sancak Gülgen
00:15
I'd like to take you to another world.
0
15260
4000
Sizi başka bir dünyaya götürmek istiyorum.
00:19
And I'd like to share
1
19260
2000
ve sizinle günde 1 dolardan az kazanan
00:21
a 45 year-old love story
2
21260
4000
fakir insanlarla aramdaki
00:25
with the poor,
3
25260
3000
45 yıllık aşk öyküsünü
00:28
living on less than one dollar a day.
4
28260
3000
paylaşmak istiyorum.
00:33
I went to a very elitist, snobbish,
5
33260
4000
Hindistan'da çok elitist, züppece
00:37
expensive education in India,
6
37260
4000
pahalı bir eğitim aldım,
00:41
and that almost destroyed me.
7
41260
3000
ve bu beni neredeyse mahvetti.
00:46
I was all set
8
46260
2000
Diplomat, öğretmen
00:48
to be a diplomat, teacher, doctor --
9
48260
3000
ya da doktor olmaya yönlendirilmiştim
00:51
all laid out.
10
51260
4000
ve her şey planlanmıştı.
00:55
Then, I don't look it, but I was the Indian national squash champion
11
55260
3000
Sonra bunları bırakıp 3 yıl boyunca
00:58
for three years.
12
58260
2000
Hindistan squash şampiyonu oldum.
01:00
(Laughter)
13
60260
2000
(Gülüşmeler)
01:02
The whole world was laid out for me.
14
62260
3000
Bütün dünya önümdeydi.
01:05
Everything was at my feet.
15
65260
2000
Her şey ayaklarımın altındaydı.
01:07
I could do nothing wrong.
16
67260
3000
Hiçbir şeyi yanlış yapamazdım.
01:10
And then I thought out of curiosity
17
70260
2000
Ama sonra şüphelenmeye başladım.
01:12
I'd like to go and live and work
18
72260
2000
Bir köye gidip yaşamak, çalışmak ve
01:14
and just see what a village is like.
19
74260
2000
neye benzediğini görmek istedim.
01:16
So in 1965,
20
76260
2000
Bu yüzden 1965 yılında Hindistan'ın
01:18
I went to what was called the worst Bihar famine in India,
21
78260
4000
Bihar eyaletinde yaşanan kıtlığı görmeye gittim.
01:22
and I saw starvation, death,
22
82260
3000
Ve hayatımda ilk defa açlığı, ölümü,
01:25
people dying of hunger, for the first time.
23
85260
3000
açlıktan ölen insanları gördüm.
01:28
It changed my life.
24
88260
3000
Bu benim hayatımı değiştirdi.
01:31
I came back home,
25
91260
2000
Eve döndüm ve anneme
01:33
told my mother,
26
93260
2000
şöyle söyledim:
01:35
"I'd like to live and work in a village."
27
95260
3000
"Bir köyde yaşamak ve çalışmak istiyorum."
01:38
Mother went into a coma.
28
98260
2000
Annem komaya girdi.
01:40
(Laughter)
29
100260
3000
(Gülüşmeler)
01:43
"What is this?
30
103260
2000
"Bu da nesi?
01:45
The whole world is laid out for you, the best jobs are laid out for you,
31
105260
3000
Bütün dünya ayaklarının altında, en iyi işler seni bekliyor,
01:48
and you want to go and work in a village?
32
108260
2000
ve sen bir köye gidip orada yaşamak mı istiyorsun?
01:50
I mean, is there something wrong with you?"
33
110260
2000
Yolunda gitmeyen bir şeyler mi var?"
01:52
I said, "No, I've got the best eduction.
34
112260
2000
Ben de ona "Hayır, çok iyi bir eğitim aldım
01:54
It made me think.
35
114260
2000
ve bu beni düşünmeye sevk etti.
01:56
And I wanted to give something back
36
116260
3000
Ben de kendimce insanlara bir şeyler
01:59
in my own way."
37
119260
2000
vermek istiyorum." dedim.
02:01
"What do you want to do in a village?
38
121260
2000
"Köyde ne yapmak istiyorsun?
02:03
No job, no money,
39
123260
2000
Orada ne iş ne de para
02:05
no security, no prospect."
40
125260
2000
ne güvenlik ne de umut var" dedi.
02:07
I said, "I want to live
41
127260
2000
Ben de "Ben orada yaşamak ve
02:09
and dig wells for five years."
42
129260
3000
5 yıl boyunca kuyu kazmak istiyorum."
02:12
"Dig wells for five years?
43
132260
2000
"5 yıl boyunca kuyu kazmak mı?
02:14
You went to the most expensive school and college in India,
44
134260
3000
Hindistan'daki en pahalı okullara ve kolejlere gittin
02:17
and you want to dig wells for five years?"
45
137260
2000
ve şimdi 5 yıl boyunca kuyu kazmak mı istiyorsun?"
02:19
She didn't speak to me for a very long time,
46
139260
4000
Uzun bir süre benimle konuşmadı,
02:23
because she thought I'd let my family down.
47
143260
3000
çünkü ailemi küçük düşüreceğimi düşünüyordu.
02:28
But then,
48
148260
2000
Yoksul insanların sahip olduğu
02:30
I was exposed to the most extraordinary knowledge and skills
49
150260
3000
ve asla ortaya konmamış,
02:33
that very poor people have,
50
153260
2000
hiçbir zaman tanınmamış, saygı duyulmamış,
02:35
which are never brought into the mainstream --
51
155260
3000
geniş alanlarda uygulanmamış
02:38
which is never identified, respected,
52
158260
2000
en sıradışı bilgi ve becerilere
02:40
applied on a large scale.
53
160260
2000
eriştim.
02:42
And I thought I'd start a Barefoot College --
54
162260
2000
Ve yoksullar için bir Yalınayaklar Koleji
02:44
college only for the poor.
55
164260
2000
açmaya karar verdim.
02:46
What the poor thought was important
56
166260
2000
Okul yoksul insanların önemli olduğunu
02:48
would be reflected in the college.
57
168260
3000
düşündüğü şeyleri öğretecekti.
02:52
I went to this village for the first time.
58
172260
2000
Köye ilk defa gittiğimde
02:54
Elders came to me
59
174260
2000
köyün yaşlılar geldiler ve
02:56
and said, "Are you running from the police?"
60
176260
2000
"Polis için mi çalışıyorsun?" diye sordular.
02:58
I said, "No."
61
178260
2000
"Hayır" dedim.
03:00
(Laughter)
62
180260
3000
(Gülüşmeler)
03:04
"You failed in your exam?"
63
184260
2000
"Sınavlarında başarısız mı oldun?"
03:06
I said, "No."
64
186260
2000
"Hayır" dedim.
03:08
"You didn't get a government job?" I said, "No."
65
188260
3000
"Hükümet görevlisi değil misin?" diye sordular, "Hayır." dedim.
03:11
"What are you doing here?
66
191260
2000
"Burada ne işin var?
03:13
Why are you here?
67
193260
2000
Neden buradasın?
03:15
The education system in India
68
195260
2000
Hindistan'ın eğitim sistemi sizi
03:17
makes you look at Paris and New Delhi and Zurich;
69
197260
3000
Paris, Yeni Delhi ya da Zürih'e yöneltir.
03:20
what are you doing in this village?
70
200260
2000
Sen bu köyde ne arıyorsun?
03:22
Is there something wrong with you you're not telling us?"
71
202260
3000
Senin bize söylemediğin bir sorunun mu var?"
03:25
I said, "No, I want to actually start a college
72
205260
3000
"Hayır, açıkçası sadece yoksullar için bir kolej
03:28
only for the poor.
73
208260
2000
kurmak istiyorum. Okulda sadece
03:30
What the poor thought was important would be reflected in the college."
74
210260
3000
yoksulların önemli olduğunu düşündüğü şeyler öğretilecek" dedim.
03:33
So the elders gave me some very sound and profound advice.
75
213260
4000
Yaşlılar bana derin ve anlamlı nasihatlerde bulundular.
03:37
They said, "Please,
76
217260
2000
"Lütfen kuracağın koleje
03:39
don't bring anyone with a degree and qualification
77
219260
3000
diplomalı ve kalifiye
03:42
into your college."
78
222260
2000
birini getirme" dediler.
03:44
So it's the only college in India
79
224260
3000
Bu yüzden Yalınayaklar Koleji Hindistan'da
03:47
where, if you should have a Ph.D. or a Master's,
80
227260
3000
bir master ya da doktora dereceniz varsa
03:50
you are disqualified to come.
81
230260
2000
kabul edilmeyeceğiniz tek kolejdir.
03:52
You have to be a cop-out or a wash-out or a dropout
82
232260
5000
Bizim okulumuzda eğitim görebilmeniz için
03:57
to come to our college.
83
237260
3000
üniversiteden ayrılmış ya da kovulmuş olmanız gerekiyor.
04:00
You have to work with your hands.
84
240260
2000
Ellerinizle ve haysiyetinizle
04:02
You have to have a dignity of labor.
85
242260
2000
çalışmak zorundasınız.
04:04
You have to show that you have a skill that you can offer to the community
86
244260
3000
Topluma sunacağınız bir yeteneğiniz olduğunu
04:07
and provide a service to the community.
87
247260
3000
ve onlara hizmet edeceğinizi göstermek zorundasınız.
04:10
So we started the Barefoot College,
88
250260
3000
Böylece Yalınayaklar Koleji'ni kurduk
04:13
and we redefined professionalism.
89
253260
2000
ve profesyonelliği yeniden tanımladık.
04:15
Who is a professional?
90
255260
2000
Profesyonel kimdir?
04:17
A professional is someone
91
257260
2000
Profesyonel
04:19
who has a combination of competence,
92
259260
2000
yetenek, güven ve inancın
04:21
confidence and belief.
93
261260
3000
bir bileşimidir.
04:24
A water diviner is a professional.
94
264260
3000
Su kahini bir profesyoneldir.
04:27
A traditional midwife
95
267260
2000
Ebe
04:29
is a professional.
96
269260
2000
bir profesyoneldir.
04:31
A traditional bone setter is a professional.
97
271260
3000
Kırık-çıkıçı bir profesyoneldir.
04:34
These are professionals all over the world.
98
274260
2000
Bunlar dünyanın her yerinden profesyoneller.
04:36
You find them in any inaccessible village around the world.
99
276260
4000
Ulaşımı zor olan her köyde onları bulabilirsiniz.
04:40
And we thought that these people should come into the mainstream
100
280260
3000
Bu kişileri ortaya çıkararak sahip oldukları
04:43
and show that the knowledge and skills that they have
101
283260
3000
bilgi ve yeteneklerin evrensel olduğunu
04:46
is universal.
102
286260
2000
göstermek istedik.
04:48
It needs to be used, needs to be applied,
103
288260
2000
Bu bilgi ve yetenekler kullanılmalı,
04:50
needs to be shown to the world outside --
104
290260
2000
bugün bile önemli oldukları
04:52
that these knowledge and skills
105
292260
2000
tüm dünyaya
04:54
are relevant even today.
106
294260
4000
gösterilmeli.
04:58
So the college works
107
298260
2000
Kolej Mahatma Gandhi'nin yaşam ve iş yapma
05:00
following the lifestyle and workstyle of Mahatma Gandhi.
108
300260
4000
biçimini örnek alarak işliyor.
05:04
You eat on the floor, you sleep on the floor, you work on the floor.
109
304260
4000
Yerde yemek yer, yerde uyur, yerde çalışırsınız.
05:08
There are no contracts, no written contracts.
110
308260
2000
Yazılı kontrat yoktur.
05:10
You can stay with me for 20 years, go tomorrow.
111
310260
3000
Benimle 20 yıl yaşayabilir ya da yarın gidebilirsiniz.
05:13
And no one can get more than $100 a month.
112
313260
3000
Ve kimse aylık 100 dolardan fazla kazanamaz.
05:16
You come for the money, you don't come to Barefoot College.
113
316260
3000
Yalınayaklar Koleji'ne para için geliyorsanız, hiç gelmeyin.
05:19
You come for the work and the challenge,
114
319260
2000
Yalınayaklar Koleji'ne çalışmak ve
05:21
you'll come to the Barefoot College.
115
321260
2000
mücadele etmek için gelebilirsiniz.
05:23
That is where we want you to try crazy ideas.
116
323260
3000
Burası çabalayarak düşünceler üretmenizi istediğimiz bir yer.
05:26
Whatever idea you have, come and try it.
117
326260
2000
Düşünceniz ne olursa olsun, gelin ve deneyin.
05:28
It doesn't matter if you fail.
118
328260
2000
Başarısız olmanız hiç önemli değil.
05:30
Battered, bruised, you start again.
119
330260
3000
Yaralı bereli tekrar başlayın.
05:33
It's the only college where the teacher is the learner
120
333260
3000
Burası öğretmenin öğrenci, öğrencinin de öğretmen
05:36
and the learner is the teacher.
121
336260
3000
olduğu tek kolejdir.
05:39
And it's the only college where we don't give a certificate.
122
339260
3000
Ve diploma vermeyen tek kolej.
05:42
You are certified by the community you serve.
123
342260
3000
Diplomanızı hizmet ettiğiniz toplum verir.
05:45
You don't need a paper to hang on the wall
124
345260
2000
Duvara mühendis olduğunuzu gösteren
05:47
to show that you are an engineer.
125
347260
3000
bir kağıt parçası asmanıza gerek yoktur.
05:52
So when I said that,
126
352260
2000
Bunu söylediğimde
05:54
they said, "Well show us what is possible. What are you doing?
127
354260
3000
"Peki bize bu yaptığının mümkün olup olmadığını göster.
05:57
This is all mumbo-jumbo if you can't show it on the ground."
128
357260
4000
Gösteremezsen hepsi lagalugadan başka bir şey değildir" dediler.
06:01
So we built the first Barefoot College
129
361260
3000
Böylece ilk Yalınayaklar Koleji'ni
06:04
in 1986.
130
364260
3000
1986 yılında kurduk.
06:07
It was built by 12 Barefoot architects
131
367260
2000
Kolej okuma yazması olmayan
06:09
who can't read and write,
132
369260
2000
12 yalınayak mimar tarafından metrekaresi 16,5
06:11
built on $1.50 a sq. ft.
133
371260
3000
dolara inşa edildi.
06:14
150 people lived there, worked there.
134
374260
4000
Binada 150 kişi yaşadı ve çalıştı.
06:18
They got the Aga Khan Award for Architecture in 2002.
135
378260
3000
2002 yılında Ağa Han Mimarlık Ödülü'nü kazandılar.
06:21
But then they suspected, they thought there was an architect behind it.
136
381260
3000
Hemen sonra işin arkasında bir mimar olduğundan şüphelendiler.
06:24
I said, "Yes, they made the blueprints,
137
384260
2000
Onlara "Evet planları bir mimar yaptı ama
06:26
but the Barefoot architects actually constructed the college."
138
386260
4000
koleji inşa eden yalınayak mimarlardı" dedim.
06:31
We are the only ones who actually returned the award for $50,000,
139
391260
3000
Bize inanmadıkları için 50.000 dolarlık
06:34
because they didn't believe us,
140
394260
2000
ödülü iade eden tek kuruluş olduk.
06:36
and we thought that they were actually casting aspersions
141
396260
4000
ve açıkçası Tilonia'nın yalınayak mimarlarına
06:40
on the Barefoot architects of Tilonia.
142
400260
3000
çamur atmaya çalıştıklarını düşündük.
06:43
I asked a forester --
143
403260
2000
Oldukça etkili, kağıt üstünde işinin uzmanı olan
06:45
high-powered, paper-qualified expert --
144
405260
3000
bir çiftçiye "Burada nasıl bir şey yetiştirebilirsin?"
06:48
I said, "What can you build in this place?"
145
408260
3000
diye sordum. Toprağa şöyle bir baktı ve
06:51
He had one look at the soil and said, "Forget it. No way.
146
411260
2000
"Unut bunu, buradan bir şey çıkmaz.
06:53
Not even worth it.
147
413260
2000
Değmez.
06:55
No water, rocky soil."
148
415260
2000
Su yok, sadece taşlı toprak." dedi.
06:57
I was in a bit of a spot.
149
417260
2000
Gözler bana çevrilince
06:59
And I said, "Okay, I'll go to the old man in village
150
419260
2000
"Tamam, köydeki yaşlı adama gidip
07:01
and say, 'What should I grow in this spot?'"
151
421260
3000
burada ne yetiştirebileceğimi soracağım" dedim.
07:04
He looked quietly at me and said,
152
424260
2000
Sessizce bana bakıp şöyle dedi:
07:06
"You build this, you build this, you put this, and it'll work."
153
426260
2000
"Şunları, şunları ve şunları ekersen yetişecektir."
07:08
This is what it looks like today.
154
428260
3000
Bu resim oranın şu anda neye benzediğini gösteriyor.
07:12
Went to the roof,
155
432260
2000
Çatıya çıktığımda
07:14
and all the women said, "Clear out.
156
434260
2000
kadınlar bana şöyle dedi: "Burayı temizleyin.
07:16
The men should clear out because we don't want to share this technology with the men.
157
436260
3000
Bu işi erkekler yapmalı çünkü biz bu teknolojiyi erkeklerle paylaşmak istemiyoruz.
07:19
This is waterproofing the roof."
158
439260
2000
Bu sayede çatı su geçirmez olacak."
07:21
(Laughter)
159
441260
2000
(Gülüşmeler)
07:23
It is a bit of jaggery, a bit of urens
160
443260
3000
Bir miktar palmiye özü, bir miktar idrar ve bilmediğim
07:26
and a bit of other things I don't know.
161
446260
2000
başka malzemelerden oluşuyordu.
07:28
But it actually doesn't leak.
162
448260
2000
Ama sızıntıyı önlüyordu.
07:30
Since 1986, it hasn't leaked.
163
450260
3000
1986'dan beri sızdırmadı.
07:33
This technology, the women will not share with the men.
164
453260
3000
Kadınlar bu teknolojiyi erkeklerle paylaşmayacaklar.
07:36
(Laughter)
165
456260
3000
(Gülüşmeler)
07:39
It's the only college
166
459260
2000
Tamamen güneş enerjisiyle çalışan
07:41
which is fully solar-electrified.
167
461260
4000
tek kolejdi.
07:45
All the power comes from the sun.
168
465260
2000
Tüm enerji güneşten sağlanıyor.
07:47
45 kilowatts of panels on the roof.
169
467260
2000
Çatıda 45 kilowattlık paneller var.
07:49
And everything works off the sun for the next 25 years.
170
469260
2000
Önümüzdeki 25 yıl daha böyle olacak.
07:51
So long as the sun shines,
171
471260
2000
Güneş parladıkça
07:53
we'll have no problem with power.
172
473260
2000
enerji problemimiz olmayacak.
07:55
But the beauty is
173
475260
2000
İşin güzel yanı
07:57
that is was installed
174
477260
3000
bu sistem hiç koleje gitmemiş,
08:00
by a priest, a Hindu priest,
175
480260
3000
sadece 8 yıllık temel eğitim almış
08:03
who's only done eight years of primary schooling --
176
483260
3000
bir Hindu din adamı
08:06
never been to school, never been to college.
177
486260
3000
tarafından kuruldu.
08:09
He knows more about solar
178
489260
2000
Güneş enerjisi hakkında tanıdığım herkesten
08:11
than anyone I know anywhere in the world guaranteed.
179
491260
4000
daha fazla bilgisi olduğunu garanti ederim.
08:17
Food, if you come to the Barefoot College,
180
497260
2000
Yalınayaklar Kolej'nde yemekler
08:19
is solar cooked.
181
499260
3000
güneş enerjisiyle pişer.
08:22
But the people who fabricated that solar cooker
182
502260
3000
Güneş enerjisiyle çalışan bu fırını
08:25
are women,
183
505260
3000
kadınlar kurar.
08:28
illiterate women,
184
508260
2000
Okuma yazması olmayan
08:30
who actually fabricate
185
510260
2000
kadınlar bu sofistike
08:32
the most sophisticated solar cooker.
186
512260
2000
fırın sistemini kurdular.
08:34
It's a parabolic Scheffler solar cooker.
187
514260
3000
Güneş enerjisiyle çalışan parabolik bir Scheffler fırın.
08:40
Unfortunately, they're almost half German,
188
520260
4000
Ne yazık ki yarı yarıya Alman olsalar da
08:44
they're so precise.
189
524260
2000
çok hassaslardı.
08:46
(Laughter)
190
526260
2000
(Gülüşmeler)
08:48
You'll never find Indian women so precise.
191
528260
3000
Bu kadar hassas bir Hindistanlı kadın bulamazsınız.
08:52
Absolutely to the last inch,
192
532260
2000
Bu fırını kesinlikle
08:54
they can make that cooker.
193
534260
2000
son santimetresine kadar yapabilirler.
08:56
And we have 60 meals twice a day
194
536260
2000
Güneş enerjiyle çalışan fırın sayesinde
08:58
of solar cooking.
195
538260
2000
her gün iki, ayda 60 öğün yemek çıkarıyoruz.
09:00
We have a dentist --
196
540260
2000
Bir diş hekimimiz var.
09:02
she's a grandmother, illiterate, who's a dentist.
197
542260
3000
Kendisi bir büyükanne, okuma yazması olmayan bir diş hekimi.
09:05
She actually looks after the teeth
198
545260
2000
7.000 çocuğun
09:07
of 7,000 children.
199
547260
3000
diş sağlığıyla ilgileniyor.
09:11
Barefoot technology:
200
551260
2000
Yalınayak teknolojisi:
09:13
this was 1986 -- no engineer, no architect thought of it --
201
553260
3000
1986'dan beri çatıda biriken yağmur sularını topluyoruz
09:16
but we are collecting rainwater from the roofs.
202
556260
3000
-bunu mimarlar ya da mühendisler olmadan kendi başımıza düşündük-
09:19
Very little water is wasted.
203
559260
2000
Bu sayede çok az su israf oluyor.
09:21
All the roofs are connected underground
204
561260
2000
Tüm çatı yeraltında bulunan
09:23
to a 400,000 liter tank,
205
563260
2000
400.000 litrelik bir tanka akıyor ve
09:25
and no water is wasted.
206
565260
2000
böylece suyu israf etmemiş oluyoruz.
09:27
If we have four years of drought, we still have water on the campus,
207
567260
3000
Yağmur sularını topladığımız için, 4 yıllık kuraklık olsa bile
09:30
because we collect rainwater.
208
570260
2000
hala yeterli içme suyumuz olacak.
09:32
60 percent of children don't go to school,
209
572260
3000
Çocukların yüzde 60'ı okula gitmiyor,
09:35
because they have to look after animals --
210
575260
2000
çünkü koyunlara, keçilere
09:37
sheep, goats --
211
577260
2000
ve diğer hayvanlara
09:39
domestic chores.
212
579260
2000
bakmaları gerekiyor.
09:41
So we thought of starting a school
213
581260
3000
Biz de buçocuklar için
09:44
at night for the children.
214
584260
2000
geceleri ders yapılacak bir okul kurmaya karar verdik.
09:46
Because the night schools of Tilonia,
215
586260
2000
Tilonia'nın gece okulları sayesinde
09:48
over 75,000 children have gone through these night schools.
216
588260
3000
75.000'den fazla çocuk eğitim aldı.
09:51
Because it's for the convenience of the child;
217
591260
2000
Okul çocukların hayatlarına uygun hale gelmişti,
09:53
it's not for the convenience of the teacher.
218
593260
2000
öğretmenlerinkine değil.
09:55
And what do we teach in these schools?
219
595260
2000
Bu okullarda ne öğretiyoruz?
09:57
Democracy, citizenship,
220
597260
2000
Demokrasi, yurttaşlık,
09:59
how you should measure your land,
221
599260
3000
tarlanızı nasıl ölçebilirsiniz,
10:02
what you should do if you're arrested,
222
602260
2000
tutuklanırsanız ne yapmalısınız,
10:04
what you should do if your animal is sick.
223
604260
4000
hayvanınız hastalanırsa ne yapmalısınız.
10:08
This is what we teach in the night schools.
224
608260
2000
Gece okullarında öğrettiklerimiz bunlar.
10:10
But all the schools are solar-lit.
225
610260
3000
Tüm okullar güneş enerjisiyle aydınlatılıyor.
10:13
Every five years
226
613260
2000
Her beş yılda bir
10:15
we have an election.
227
615260
2000
seçimler düzenliyoruz.
10:17
Between six to 14 year-old children
228
617260
4000
6-14 yaş arası çocukları
10:21
participate in a democratic process,
229
621260
3000
demokratik bir sürece dahil ediyoruz,
10:24
and they elect a prime minister.
230
624260
4000
ve bir başkan seçiyorlar.
10:28
The prime minister is 12 years old.
231
628260
3000
Başkanları 12 yaşında.
10:32
She looks after 20 goats in the morning,
232
632260
2000
Gündüzleri 20 keçi güdüyor ama
10:34
but she's prime minister in the evening.
233
634260
3000
akşamları başkanlık yapıyor.
10:37
She has a cabinet,
234
637260
2000
Kabinesi var,
10:39
a minister of education, a minister for energy, a minister for health.
235
639260
3000
eğitim bakanı, enerji bakanı, sağlık bakanı var.
10:42
And they actually monitor and supervise
236
642260
2000
7.000 çocuğun eğitim gördüğü 150 okulu
10:44
150 schools for 7,000 children.
237
644260
3000
gözlemliyor ve denetliyorlar.
10:49
She got the World's Children's Prize five years ago,
238
649260
2000
5 yıl önce Dünya Çocukları Ödülü'nü kazandı
10:51
and she went to Sweden.
239
651260
2000
ve İsveç'e gitti.
10:53
First time ever going out of her village.
240
653260
2000
Hayatında ilk defa köyünden dışarı çıkmıştı.
10:55
Never seen Sweden.
241
655260
3000
İsveç'i hiç görmemişti.
10:58
Wasn't dazzled at all by what was happening.
242
658260
2000
Olanlardan dolayı gözleri büyülenmedi.
11:00
And the Queen of Sweden, who's there,
243
660260
2000
Orada bulunan İsveç Kraliçesi bana döndü ve
11:02
turned to me and said, "Can you ask this child where she got her confidence from?
244
662260
3000
şöyle dedi: "Bu çocuğa kendine güveninin nereden geldiğini sorar mısın?
11:05
She's only 12 years old,
245
665260
2000
Sadece 12 yaşında ama
11:07
and she's not dazzled by anything."
246
667260
3000
hiçbir şey gözlerini kamaştıramadı."
11:10
And the girl, who's on her left,
247
670260
3000
Hemen solunda bulunan kız
11:13
turned to me and looked at the queen straight in the eye
248
673260
3000
bana döndü, dimdik kraliçeye bakarak şöyle dedi:
11:16
and said, "Please tell her I'm the prime minister."
249
676260
3000
"Lütfen kendisine benim başkan olduğumu söyleyin."
11:19
(Laughter)
250
679260
2000
(Gülüşmeler)
11:21
(Applause)
251
681260
8000
(Alkışlar)
11:29
Where the percentage of illiteracy is very high,
252
689260
4000
Okuma yazma oranı çok düşükken
11:33
we use puppetry.
253
693260
3000
bazı şeyleri kuklalarla anlatırdık.
11:36
Puppets is the way we communicate.
254
696260
3000
Kuklalar bizim iletişim araçlarımızdı.
11:45
You have Jokhim Chacha
255
705260
3000
Jokhim CHacha adında
11:48
who is 300 years old.
256
708260
4000
300 yıllık bir kuklamız var.
11:52
He is my psychoanalyst. He is my teacher.
257
712260
3000
Kendisi benim psikoanalistim ve öğretmenim.
11:55
He's my doctor. He's my lawyer.
258
715260
2000
Doktorum ve avukatım.
11:57
He's my donor.
259
717260
2000
Bağışçım.
11:59
He actually raises money,
260
719260
2000
Aslında bağış toplar
12:01
solves my disputes.
261
721260
3000
ve anlaşmazlıklarımı çözer.
12:04
He solves my problems in the village.
262
724260
3000
Köyümdeki sorunlara çözüm bulur.
12:07
If there's tension in the village,
263
727260
2000
Köyde bir gerginlik varsa,
12:09
if attendance at the schools goes down
264
729260
2000
okula devam azaldıysa,
12:11
and there's a friction between the teacher and the parent,
265
731260
2000
öğretmenle veli arasında bir sürtüşme yaşandıysa
12:13
the puppet calls the teacher and the parent in front of the whole village
266
733260
3000
kukla tüm köyün gözü önünde öğretmeni ve veliyi
12:16
and says, "Shake hands.
267
736260
2000
yanına çağırır ve şöyle der: "Tokalaşın.
12:18
The attendance must not drop."
268
738260
2000
Okula devam düşmemeli."
12:22
These puppets
269
742260
2000
Bu kuklalar Dünya Bankası raporlarının
12:24
are made out of recycled World Bank reports.
270
744260
2000
geri dönüşüm ürünlerinden yapıldı.
12:26
(Laughter)
271
746260
2000
(Gülüşmeler)
12:28
(Applause)
272
748260
7000
(Alkışlar)
12:35
So this decentralized, demystified approach
273
755260
4000
Güneş enerjisiyle çalışan köylerin bu yerelleştirilmiş ve
12:39
of solar-electrifying villages,
274
759260
2000
açıklığa kavuşturulmuş yaklaşımlarını
12:41
we've covered all over India
275
761260
2000
bu eğitimli insanlar sayesinde
12:43
from Ladakh up to Bhutan --
276
763260
3000
Ladakh'tan Bhutan'a
12:48
all solar-electrified villages
277
768260
2000
tüm Hindistan'a
12:50
by people who have been trained.
278
770260
3000
yaydık.
12:54
And we went to Ladakh,
279
774260
2000
Ladakh'a gittiğimizde
12:56
and we asked this woman --
280
776260
2000
hava -40 dereceydi
12:58
this, at minus 40, you have to come out of the roof,
281
778260
3000
altına gireceğiniz bir çatı bulmalıydınız
13:01
because there's no place, it was all snowed up on both sides --
282
781260
3000
çünkü her yer kar kaplıydı.
13:04
and we asked this woman,
283
784260
2000
Oradaki bir kadına şunu sorduk:
13:06
"What was the benefit you had
284
786260
2000
Güneş enerjisinden elde edilen elektrikten
13:08
from solar electricity?"
285
788260
2000
nasıl faydalandınız?
13:10
And she thought for a minute and said,
286
790260
2000
Kadın bir dakika düşündükten sonra yanıt verdi:
13:12
"It's the first time I can see my husband's face in winter."
287
792260
4000
"İlk defa kışın kocamın yüzünü görebiliyorum."
13:16
(Laughter)
288
796260
3000
(Gülüşmeler)
13:19
Went to Afghanistan.
289
799260
2000
Afganistan'a giderken,
13:21
One lesson we learned in India
290
801260
5000
Hindistan'dan aldığımız bir ders vardı:
13:26
was men are untrainable.
291
806260
4000
Erkekler eğitilemezdi.
13:30
(Laughter)
292
810260
4000
(Gülüşmeler)
13:34
Men are restless,
293
814260
2000
Erkekler huzursuz,
13:36
men are ambitious,
294
816260
2000
hırslı
13:38
men are compulsively mobile,
295
818260
3000
dürtüsel olarak değişkendirler
13:41
and they all want a certificate.
296
821260
2000
ve tüm istedikleri bir diplomadır.
13:43
(Laughter)
297
823260
2000
(Gülüşmeler)
13:45
All across the globe, you have this tendency
298
825260
3000
Dünyanın her yerinde aynı eğilim vardır,
13:48
of men wanting a certificate.
299
828260
2000
erkekler diploma isterler.
13:50
Why? Because they want to leave the village
300
830260
3000
Neden? Çünkü onlar köyü terkederek
13:53
and go to a city, looking for a job.
301
833260
3000
şehirde çalışmak isterler.
13:56
So we came up with a great solution:
302
836260
3000
Harika bir çözüm yolu geliştirdik:
13:59
train grandmothers.
303
839260
2000
Büyükanneleri eğitmek.
14:03
What's the best way of communicating
304
843260
2000
Bugün dünyada en iyi
14:05
in the world today?
305
845260
2000
iletişim yolu nedir?
14:07
Television? No.
306
847260
2000
Televizyon? Hayır.
14:09
Telegraph? No.
307
849260
2000
Telgraf? Hayır.
14:11
Telephone? No.
308
851260
2000
Telefon? Hayır.
14:13
Tell a woman.
309
853260
2000
Bir kadına anlatın.
14:15
(Laughter)
310
855260
3000
(Gülüşmeler)
14:18
(Applause)
311
858260
4000
(Alkışlar)
14:22
So we went to Afghanistan for the first time,
312
862260
2000
Afganistan'a ilk kez gittiğimizde
14:24
and we picked three women
313
864260
2000
üç kadın seçtik ve
14:26
and said, "We want to take them to India."
314
866260
2000
onları Hindistan'a götürmek istediğimizi söyledik.
14:28
They said, "Impossible. They don't even go out of their rooms,
315
868260
2000
"İmkansız" dediler. "Evlerinden bile çıkamıyorlar ve
14:30
and you want to take them to India."
316
870260
2000
siz onları Hindistan'a mı götürmek istiyorsunuz?"
14:32
I said, "I'll make a concession. I'll take the husbands along as well."
317
872260
2000
"Bir ayrıcalık tanıyarak onlarla birlikte kocalarını da götüreceğim." dedim.
14:34
So I took the husbands along.
318
874260
2000
Kocalarını da onlarla birlikte götürdüm.
14:36
Of course, the women were much more intelligent than the men.
319
876260
3000
Elbette kadınlar erkeklerden çok daha zekiydi.
14:39
In six months,
320
879260
2000
Bu kadınları altı ay içinde
14:41
how do we train these women?
321
881260
3000
nasıl değiştirebilirdik?
14:44
Sign language.
322
884260
2000
İşaret dili.
14:46
You don't choose the written word.
323
886260
3000
Yazıyla anlaşamazsınız.
14:49
You don't choose the spoken word.
324
889260
2000
Aynı dili konuşamazsınız.
14:51
You use sign language.
325
891260
3000
Ama işaret diliyle anlaşabilirsiniz.
14:54
And in six months
326
894260
2000
Ve altı ay içinde
14:56
they can become solar engineers.
327
896260
4000
birer güneş enerjisi mühendisi olabilirler.
15:00
They go back and solar-electrify their own village.
328
900260
3000
Kendi köylerine geri döndüklerinde bu sistemi kurabilirler.
15:03
This woman went back
329
903260
2000
Geri dönen kadınlar gittikleri ilk köyde
15:05
and solar-electrified the first village,
330
905260
3000
bir atölye çalışması
15:08
set up a workshop --
331
908260
2000
düzenlediler.
15:10
the first village ever to be solar-electrified in Afghanistan
332
910260
3000
Afganistan'da enerji ihtiyacını güneşten karşılayan ilk köy
15:13
[was] by the three women.
333
913260
3000
bu üç kadın sayesinde bunu başardı.
15:16
This woman
334
916260
2000
Bu kadın
15:18
is an extraordinary grandmother.
335
918260
2000
sıradışı bir büyükanne.
15:20
55 years old, and she's solar-electrified 200 houses for me in Afghanistan.
336
920260
5000
55 yaşında ve kendisi Afganistan'da 200 evi güneş enerjisiyle çalışır hale getirdi.
15:25
And they haven't collapsed.
337
925260
3000
Kurduğu sistemler çökmedi.
15:28
She actually went and spoke to an engineering department in Afghanistan
338
928260
3000
Afganistan'da bir mühendislik firmasına gidip
15:31
and told the head of the department
339
931260
2000
firmanın müdürüne AC ve DC akımlar
15:33
the difference between AC and DC.
340
933260
2000
arasındaki farkı anlattı.
15:35
He didn't know.
341
935260
2000
Adam bunu bilmiyordu.
15:37
Those three women have trained 27 more women
342
937260
3000
Bu üç kadın 27 başka kadını eğitti ve
15:40
and solar-electrified 100 villages in Afghanistan.
343
940260
3000
Afganistan'da güneş enerjisiyle çalışan köy sayısı 100'e çıktı.
15:43
We went to Africa,
344
943260
3000
Afrika'ya gidip
15:46
and we did the same thing.
345
946260
2000
aynı şeyi yaptık.
15:48
All these women sitting at one table from eight, nine countries,
346
948260
3000
Bir masada oturan sekiz dokuz farklı ülkeden kadınlar
15:51
all chatting to each other, not understanding a word,
347
951260
3000
birbirleriyle konuşuyor ancak söylediklerinden tek kelime bile anlamıyorlardı,
15:54
because they're all speaking a different language.
348
954260
2000
çünkü hepsi farklı diller konuşuyorlardı.
15:56
But their body language is great.
349
956260
2000
Ama beden dilleri mükemmeldi.
15:58
They're speaking to each other
350
958260
2000
Birbirleriyle anlaşabiliyor ve bu sayede
16:00
and actually becoming solar engineers.
351
960260
2000
güneş enerjisi mühendisi haline geliyorlardı.
16:02
I went to Sierra Leone,
352
962260
3000
Sierra Leone'ye gittiğimde
16:05
and there was this minister driving down in the dead of night --
353
965260
3000
gecenin köründe köye gelen
16:08
comes across this village.
354
968260
2000
bir bakan olduğunu duydum.
16:10
Comes back, goes into the village, says, "Well what's the story?"
355
970260
3000
Köye girdiğinde "Nasıl oldu u iş?" demiş.
16:13
They said, "These two grandmothers ... "
356
973260
2000
Onlar da "Bu iki büyükanne..." diye anlatmaya başlamışlar.
16:15
"Grandmothers?" The minister couldn't believe what was happening.
357
975260
3000
"Büyükanne mi?" Bakan olanlara inanamamış.
16:18
"Where did they go?" "Went to India and back."
358
978260
3000
"Nereye gittiler?" "Hindistan'a gittiler ve geri döndüler."
16:21
Went straight to the president.
359
981260
2000
Doğruca başbakana gidip
16:23
He said, "Do you know there's a solar-electrified village in Sierra Leone?"
360
983260
2000
"Sierra Leone'de güneş enerjisiyle elektrik üreten bir köy olduğunu biliyor muydun?" demiş.
16:25
He said, "No." Half the cabinet went to see the grandmothers the next day.
361
985260
3000
Başkan "Hayır" demiş ve kabinenin yarısı ertesi gün bu büyükanneleri görmeye gitmiş.
16:28
"What's the story."
362
988260
2000
"Nasıl oldu bu iş?"
16:30
So he summoned me and said, "Can you train me 150 grandmothers?"
363
990260
4000
Daha sonra beni davet edip "Bana 150 büyükanne eğitebilir misin?" dedi.
16:34
I said, "I can't, Mr. President.
364
994260
2000
"Hayır Başkan, yapamam" dedim.
16:36
But they will. The grandmothers will."
365
996260
2000
"Ama onlar yapabilirler, eğittiğim büyükanneler yapabilirler."
16:38
So he built me the first Barefoot training center in Sierra Leone.
366
998260
3000
Başkan Sierra Leon'daki ilk Yalınayak eğitim merkezini kurdu.
16:41
And 150 grandmothers have been trained in Sierra Leone.
367
1001260
4000
Burada 150 büyükanne eğitim aldı.
16:45
Gambia:
368
1005260
2000
Gambiya:
16:47
we went to select a grandmother in Gambia.
369
1007260
3000
Gambiya'ya bir büyükanne seçmeye gittik.
16:50
Went to this village.
370
1010260
2000
Köye vardığımda hangi büyükanneyi
16:52
I knew which woman I would like to take.
371
1012260
2000
seçmem gerektiğini biliyordum.
16:54
The community got together and said, "Take these two women."
372
1014260
3000
Halk bana birilerini göstererek "Bu iki kadını al" dedi.
16:57
I said, "No, I want to take this woman."
373
1017260
2000
Ben "Hayır" dedim. "Şu kadını almak istiyorum."
16:59
They said, "Why? She doesn't know the language. You don't know her."
374
1019260
2000
"Neden?" dediler. O dil bilmiyor ve onu tanımıyorsun.
17:01
I said, "I like the body language. I like the way she speaks."
375
1021260
3000
Onlara "Beden dilini sevdim, konuşma tarzını beğendim" dedim.
17:04
"Difficult husband; not possible."
376
1024260
2000
"Kocası aksi biridir, göndermesi zor" dediler.
17:06
Called the husband, the husband came,
377
1026260
2000
Kocasını çağırdım, geldi,
17:08
swaggering, politician, mobile in his hand. "Not possible."
378
1028260
3000
kasıntı, politik, eli kolu oynayan biriydi. "Mümkün değil" dedi.
17:11
"Why not?" "The woman, look how beautiful she is."
379
1031260
3000
"Neden?" "Ne kadar güzel olduğuna bak, olmaz"
17:14
I said, "Yeah, she is very beautiful."
380
1034260
2000
"Evet, gerçekten çok güzel" dedim.
17:16
"What happens if she runs off with an Indian man?"
381
1036260
2000
"Ya Hindisyanlı bir adamla kaçarsa?"
17:18
That was his biggest fear.
382
1038260
2000
En büyük kokusu buydu.
17:20
I said, "She'll be happy. She'll ring you up on the mobile."
383
1040260
3000
Ona "Mutlu olacak ve seni telefonla arayacak" dedim.
17:23
She went like a grandmother
384
1043260
3000
Bir büyükanne olarak gitti ama
17:26
and came back like a tiger.
385
1046260
2000
bir kaplan gibi geri döndü.
17:28
She walked out of the plane
386
1048260
2000
Uçaktan indi ve
17:30
and spoke to the whole press as if she was a veteran.
387
1050260
3000
deneyimli biriymişcesine basınla konuştu.
17:33
She handled the national press,
388
1053260
3000
Ulusal basını etkiledi
17:36
and she was a star.
389
1056260
2000
ve bir yıldız oldu.
17:38
And when I went back six months later, I said, "Where's your husband?"
390
1058260
3000
Altı ay sonra geri döndüğümde "Kocan nerede?" dedim.
17:41
"Oh, somewhere. It doesn't matter."
391
1061260
2000
"Bilmem, bir yerlerdedir. Hiç önemli değil" dedi.
17:43
(Laughter)
392
1063260
2000
(Gülüşmeler)
17:45
Success story.
393
1065260
2000
Başarı öyküsü.
17:47
(Laughter)
394
1067260
2000
(Gülüşmeler)
17:49
(Applause)
395
1069260
3000
(Alkışlar)
17:52
I'll just wind up by saying
396
1072260
6000
Şunu söyleyerek bitirmek istiyorum:
17:58
that I think you don't have to look for solutions outside.
397
1078260
4000
Çözümleri dışınızda aramayın,
18:02
Look for solutions within.
398
1082260
2000
içinizde arayın.
18:04
And listen to people. They have the solutions in front of you.
399
1084260
3000
Ve daha önce bu sorunları çözmüş insanları dinleyin.
18:07
They're all over the world.
400
1087260
2000
Onlar dünyanın her yerindeler.
18:09
Don't even worry.
401
1089260
2000
Üzülmeyin.
18:11
Don't listen to the World Bank, listen to the people on the ground.
402
1091260
3000
Dünya Bankası'nı değil sahadaki insanları dinleyin.
18:14
They have all the solutions in the world.
403
1094260
3000
Dünyadaki tüm çözümler onların ellerinde.
18:17
I'll end with a quotation by Mahatma Gandhi.
404
1097260
3000
Mahatma Gandhi'nin bir sözüyle bitiriyorum:
18:20
"First they ignore you,
405
1100260
2000
"Önce sizi umursamazlar,
18:22
then they laugh at you,
406
1102260
2000
sonra size gülerler,
18:24
then they fight you,
407
1104260
2000
sonra savaş açarlar,
18:26
and then you win."
408
1106260
2000
sonra siz kazanırsınız."
18:28
Thank you.
409
1108260
2000
Teşekkürler.
18:30
(Applause)
410
1110260
31000
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7