The danger of silence | Clint Smith | TED

Clint Smith: Sessizliğin tehlikesi

2,388,975 views ・ 2014-08-15

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Ridvan Akdemir Gözden geçirme: Canan Vaner
00:13
Dr. Martin Luther King, Jr.,
0
13100
1650
Dr. Martin Luther King,
00:14
in a 1968 speech where he reflects upon the Civil Rights Movement,
1
14750
3886
1968'deki bir konuşmasında, İnsan Hakları Hareketi üzerine görüşlerini
00:18
states, "In the end,
2
18636
2694
şöyle ifade eder: "En sonunda,
00:21
we will remember not the words of our enemies
3
21330
3083
düşmanlarımızın sözlerini değil,
00:24
but the silence of our friends."
4
24413
2867
dostlarımızın sessizliğini hatırlayacağız"
00:27
As a teacher, I've internalized this message.
5
27280
2520
Bir öğretmen olarak, ben bu mesajı içselleştirdim.
00:29
Every day, all around us,
6
29800
1980
Her gün çevremizde
00:31
we see the consequences of silence
7
31780
1676
sessizliğin sonuçlarının
00:33
manifest themselves in the form of discrimination,
8
33456
2437
kendilerini ayrımcılık,
00:35
violence, genocide and war.
9
35893
3808
şiddet, soykırım ve savaş olarak dışa vurduğunu görüyoruz.
00:39
In the classroom, I challenge my students
10
39701
2196
Sınıfta, öğrencilerimi
00:41
to explore the silences in their own lives
11
41897
2431
kendi hayatlarındaki sessizlikleri
00:44
through poetry.
12
44328
1850
şiir yoluyla keşfetmeye teşvik ediyorum.
00:46
We work together to fill those spaces,
13
46178
1852
O boşlukları doldurmak, fark etmek,
00:48
to recognize them, to name them,
14
48030
3278
adlandırmak ve onların illa ki birer
00:51
to understand that they don't have to be sources of shame.
15
51308
3432
utanç kaynağı olmadığını anlamak için beraber çalışıyoruz.
00:54
In an effort to create a culture within my classroom
16
54740
2463
Öğrencilerin kendilerini kendi sessizliklerinin
00:57
where students feel safe sharing the intimacies
17
57203
2098
yakınlıklarını paylaşacak kadar güvende hissettikleri
00:59
of their own silences,
18
59301
1834
bir kültür oluşturma çabasıyla,
01:01
I have four core principles posted on the board
19
61135
2081
Sınıfımında duran tahtaya, sene başında
01:03
that sits in the front of my class,
20
63216
2093
altına bütün öğrencilerin imza attığı
01:05
which every student signs at the beginning of the year:
21
65309
3061
4 ana prensibimi astım:
01:08
read critically, write consciously,
22
68370
2173
eleştirel oku, bilinçli yaz,
01:10
speak clearly, tell your truth.
23
70543
3865
açık konuş, gerçeğini söyle.
01:14
And I find myself thinking a lot about that last point,
24
74408
2564
Kendimi o son madde üzerine fazlaca düşünürken buldum,
01:16
tell your truth.
25
76972
1899
gerçeğini söyle.
01:18
And I realized that
26
78871
1794
Anladım ki,
01:20
if I was going to ask my students to speak up,
27
80665
2211
eğer öğrencilerimden açıkça konuşmalarını
01:22
I was going to have to tell my truth
28
82876
2138
isteyeceksem, ben de kendi gerçeğimi söylemeli
01:25
and be honest with them about the times
29
85014
2266
ve bunu yapamadığım zamanlar hakkında
01:27
where I failed to do so.
30
87280
1568
onlara karşı dürüst olmalıydım.
01:28
So I tell them that growing up,
31
88848
2060
Bunun üzerine onlara New Orleans'lı Katolik
01:30
as a kid in a Catholic family in New Orleans,
32
90908
2668
bir ailenin çocuğu olarak büyürken,
01:33
during Lent I was always taught
33
93576
2862
Büyük Perhiz boyunca bana her zaman
01:36
that the most meaningful thing one could do
34
96438
1808
yapılabilecek en anlamlı şeyin,
01:38
was to give something up,
35
98246
1542
Tanrının kutsallığını anladığını
01:39
sacrifice something you typically indulge in
36
99788
2292
ona ispatlamak için bir şeylerden vazgeçmek,
01:42
to prove to God you understand his sanctity.
37
102080
2399
haz aldığın bir şeyi feda etmek olduğunun
01:44
I've given up soda, McDonald's, French fries,
38
104479
2802
tembihlendiğini söyledim. Ben gazozu, McDonald's'ı,
01:47
French kisses, and everything in between.
39
107281
2902
bıraktım; Fransız öpücüğünü ve aradaki her şeyi bıraktım.
01:50
But one year, I gave up speaking.
40
110183
3888
Fakat bir yıl, konuşmayı da bıraktım.
01:54
I figured the most valuable thing I could sacrifice
41
114071
2603
Feda edebileceğim en değerli şeyin
01:56
was my own voice, but it was like I hadn't realized
42
116674
3701
kendi sesim olduğunu anladım ama bundan
02:00
that I had given that up a long time ago.
43
120375
2911
uzun zaman önce vazgeçmiş olduğumu fark etmemiştim.
02:03
I spent so much of my life
44
123286
1819
Hayatımın büyük bölümünü
02:05
telling people the things they wanted to hear
45
125105
2177
insanlara duymaları gereken şeyler yerine
02:07
instead of the things they needed to,
46
127282
1476
duymak istediklerini söyleyerek geçirdim;
02:08
told myself I wasn't meant to be anyone's conscience
47
128758
2416
kimsenin vicdanı olmama gerek yok dedim;
02:11
because I still had to figure out being my own,
48
131174
2295
çünkü önce kendim olmayı çözmeliydim;
02:13
so sometimes I just wouldn't say anything,
49
133469
3232
bu yüzden bazen hiçbir şey söylemezdim,
02:16
appeasing ignorance with my silence,
50
136701
2449
cehaleti sessizliğimle yatıştırdım,
02:19
unaware that validation doesn't need words
51
139150
2397
doğrulamanın varlığını onaylamak için
02:21
to endorse its existence.
52
141547
1620
kelimelerin gereksiz olduğundan habersizce
02:23
When Christian was beat up for being gay,
53
143167
1788
Christian eşcinsel olduğu için dövüldüğünde
02:24
I put my hands in my pocket
54
144955
1268
ellerime cebime koydum
02:26
and walked with my head down as if I didn't even notice.
55
146223
2777
ve hiç farketmemişim gibi başım öne eğik halde yürüdüm.
02:29
I couldn't use my locker for weeks because the bolt on the lock
56
149000
2535
Haftalarca dolabımı kullanamadım çünkü kilitteki sürgü
02:31
reminded me of the one I had put on my lips
57
151535
2261
köşedeki evsiz adam gözleriyle bana bakıp
02:33
when the homeless man on the corner
58
153796
1744
yalnızca görmeyi hakeden birisi olduğuna
02:35
looked at me with eyes up merely searching
59
155540
1780
dair bir ifade aradığında
02:37
for an affirmation that he was worth seeing.
60
157320
2182
dudaklarıma koyduğum kilidi hatırlattı.
02:39
I was more concerned with touching the screen on my Apple
61
159502
2105
Onu besleyecek elmadan çok, Apple'ımın
02:41
than actually feeding him one.
62
161607
1563
ekranına dokunmayı dert ediyordum.
02:43
When the woman at the fundraising gala
63
163170
1687
bağış toplama şenliklerindeki kadın,
02:44
said "I'm so proud of you.
64
164857
1192
"Seninle gurur duyuyorum.
02:46
It must be so hard teaching those poor, unintelligent kids,"
65
166049
3071
Bu fakir, akılsız çocuklara öğretmenlik yapmak
02:49
I bit my lip, because apparently we needed her money
66
169120
2599
çok zor olmalı" dediğinde, dudaklarımı ısırdım çünkü
02:51
more than my students needed their dignity.
67
171719
1980
öğrencilerin itibarından çok, onun parasını ihtiyacımız vardı.
02:53
We spend so much time
68
173699
1941
İnsanların söyledikleri şeyleri dinlemeye
02:55
listening to the things people are saying
69
175640
3900
o kadar vakit harcıyoruz ki, dikkatimizi onların
02:59
that we rarely pay attention to the things they don't.
70
179540
3338
söylemediklerini dinlemeye nadiren veriyoruz.
03:02
Silence is the residue of fear.
71
182878
3261
Sessizlik korkunun kalıntısıdır.
03:06
It is feeling your flaws
72
186139
1550
Kusurlarınız sanki dilinizi
03:07
gut-wrench guillotine your tongue.
73
187689
1926
giyotinle uçurmuş gibi hissettirir.
03:09
It is the air retreating from your chest
74
189615
1822
O, göğsünüzden geri çekilen havadır; zira
03:11
because it doesn't feel safe in your lungs.
75
191437
1992
kendini ciğerlerinizde güvende hissetmez.
03:13
Silence is Rwandan genocide. Silence is Katrina.
76
193429
3124
Sessizlik Ruanda soykırımıdır. Sessizlik Katrina kasırgasıdır.
03:16
It is what you hear when there aren't enough body bags left.
77
196553
3108
Yeteri kadar ceset torbası kalmadığında duyduğunuz şeydir.
03:19
It is the sound after the noose is already tied.
78
199661
2401
Zaten bağlanmış olan ilmiğin sesidir.
03:22
It is charring. It is chains. It is privilege. It is pain.
79
202062
3347
Kömürleştirmedir. Zincirdir. İmtiyazdır. Acıdır.
03:25
There is no time to pick your battles
80
205409
1755
Mücadeleleriniz sizi zaten seçmişken,
03:27
when your battles have already picked you.
81
207164
1733
mücadelenizi seçmek için vakit yok.
03:28
I will not let silence wrap itself around my indecision.
82
208897
3063
Sessizliğin tereddütümün etrafını sarmasına izin
03:31
I will tell Christian that he is a lion,
83
211960
1967
vermeyeceğim. Christian'a sen bir aslansın
03:33
a sanctuary of bravery and brilliance.
84
213927
2360
diyeceğim; bir cesaret ve mükemmellik tapınağısın.
03:36
I will ask that homeless man what his name is
85
216287
2396
O evsiz adama ismini, gününün nasıl geçtiğini
03:38
and how his day was, because sometimes
86
218683
1710
soracağım, çünkü bazen insanların
03:40
all people want to be is human.
87
220393
1947
tek istediği insan olmaktır.
03:42
I will tell that woman that my students can talk about
88
222340
2486
O kadına, öğrencilerimin soyadları Thoreau'ymuş gibi
03:44
transcendentalism like their last name was Thoreau,
89
224826
2565
aşkıncılık üzerine konuşabildiklerini söyleyeceğim;
03:47
and just because you watched one episode of "The Wire"
90
227391
2035
hem "The Wire"ın bir bölümünü izlemiş olman
03:49
doesn't mean you know anything about my kids.
91
229426
2239
çocuklarıma dair hiçbir şey bildiğin anlamına gelmez.
03:51
So this year,
92
231665
1673
O yüzden bu yıl,
03:53
instead of giving something up,
93
233338
2147
bir şeylerden vazgeçmek yerine, her günümü
03:55
I will live every day as if there were a microphone
94
235485
2412
dilimin altına bir mikrofon sıkıştırılmışcasına,
03:57
tucked under my tongue,
95
237897
1923
çekingenliğimin altında
03:59
a stage on the underside of my inhibition.
96
239820
4005
bir sahne varmışçasına geçireceğim.
04:03
Because who has to have a soapbox
97
243825
2143
Çünkü tek ihtiyacımız olan sesimizken,
04:05
when all you've ever needed is your voice?
98
245968
4239
kimin kürsüye ihtiyacı var ki?
04:10
Thank you.
99
250207
2505
Teşekkürler.
04:12
(Applause)
100
252712
4000
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7