Cameron Sinclair: The refugees of boom-and-bust

Cameron Sinclair: Yükseliş ve Düşüş Döneminin Mültecileri

15,110 views

2009-11-13 ・ TED


New videos

Cameron Sinclair: The refugees of boom-and-bust

Cameron Sinclair: Yükseliş ve Düşüş Döneminin Mültecileri

15,110 views ・ 2009-11-13

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: ergün acun Gözden geçirme: YELDA ERISKEN
00:18
A few years ago, my eyes were opened
0
18330
3000
Bir kaç yıl önce,
00:21
to the dark side of the construction industry.
1
21330
3000
inşaat endüstrisinin karanlık yüzünün farkına vardım.
00:24
In 2006, young Qatari students
2
24330
3000
2006 yılında genç Katarlı öğrenciler,
00:27
took me to go and see the migrant worker camps.
3
27330
2000
beni göçmen çalışma kamplarına götürdüler.
00:29
And since then I've followed the unfolding issue of worker rights.
4
29330
5000
O zamandan beri, bu süregelen işçi hakları meselesini takip ediyorum.
00:34
In the last six months, more than 300 skyscrapers
5
34330
2000
Son altı ay içinde, Birleşik Arap Emirliklerinde
00:36
in the UAE have been put on hold or canceled.
6
36330
3000
300' den fazla gökdelen inşaatı ya durduruldu ya da iptal edildi.
00:39
Behind the headlines that lay behind these buildings
7
39330
3000
Bu yapılarla ilgili haber başlıklarının altında
00:42
is the fate of the often-indentured construction worker.
8
42330
4000
çoğunluğu sözleşmeli olan inşaat işçilerinin kaderleri yatıyor.
00:46
1.1 million of them.
9
46330
2000
1.1 milyon işçi.
00:48
Mainly Indian, Pakistani, Sri Lankan
10
48330
3000
Çoğu Hindistanlı, Pakistanlı, Srilankalı
00:51
and Nepalese, these laborers risk everything
11
51330
2000
Nepalli olan bu işçiler,
00:53
to make money for their families back home.
12
53330
3000
geride bıraktıkları aileleri için, para kazanmak uğruna herşeyi göze alıyorlar.
00:56
They pay a middle-man thousands of dollars to be there.
13
56330
2000
Oraya gidebilmek için aracılara binlerce dolar ödüyorlar.
00:58
And when they arrive, they find themselves in labor camps with no water,
14
58330
4000
Ve oraya vardıklarında kendilerini susuz,
01:02
no air conditioning, and their passports taken away.
15
62330
4000
havalandırmasız iş kamplarında ve pasaportları ellerinden alınmış bir halde buluyorlar.
01:06
While it's easy to point the finger at local officials and higher authorities,
16
66330
4000
Bu konuda yerel yönetim çalışanlarını ve yetkililerini suçlamak kolay
01:10
99 percent of these people are hired by the private sector,
17
70330
4000
ancak bu insanların yüzde 99'u özel sektör tarafından işe alınıyorlar.
01:14
and so therefore we're equally, if not more, accountable.
18
74330
3000
Dolayısıyla, biz de bundan aynı ölçüde, belki de daha fazla, sorumluyuz.
01:17
Groups like Buildsafe UAE have emerged,
19
77330
3000
"Buildsafe UAE" gibi bazı gruplar ortaya çıktı.
01:20
but the numbers are simply overwhelming.
20
80330
2000
Ancak rakamlar çok yüksek.
01:22
In August 2008,
21
82330
2000
2008 Ağustos'unda,
01:24
UAE public officials noted
22
84330
2000
Birleşik Arap Emirlikleri resmi görevlileri,
01:26
that 40 percent of the country's 1,098 labor camps
23
86330
4000
ülkede bulunan 1908 adet işçi kampının yüzde 40’ında
01:30
had violated minimum health and fire safety regulations.
24
90330
3000
minimum düzeyde uyulması gereken sağlık ve yangın güvenlik talimatlarının ihlal edildiğini belirtmiştir.
01:33
And last summer, more than 10,000 workers
25
93330
3000
Geçen yaz, 10.000'den fazla işçi,
01:36
protested for the non-payment of wages,
26
96330
3000
ödenmeyen maaşları,
01:39
for the poor quality of food, and inadequate housing.
27
99330
3000
kötü yemekleri ve konaklama şartlarını protesto ettiler.
01:42
And then the financial collapse happened.
28
102330
3000
Sonrasında da finansal çöküş gerçekleşti.
01:45
When the contractors have gone bust,
29
105330
2000
Müteahhitler de
01:47
as they've been overleveraged like everyone else,
30
107330
2000
diğerleri gibi borçlarını ödeyemediklerinden iflas ettiklerinde
01:49
the difference is everything goes missing,
31
109330
3000
onlar için çalışan işçiler, diğer işçilerden farklı olarak,
01:52
documentation, passports,
32
112330
2000
belgelerini, pasaportlarını,
01:54
and tickets home for these workers.
33
114330
2000
ve eve dönüş biletlerini yitirdirler.
01:56
Currently, right now, thousands of workers are abandoned.
34
116330
4000
Şu anda, binlerce işçi yüzüstü bırakılmış halde.
02:00
There is no way back home.
35
120330
2000
Evlerine dönemiyorlar.
02:02
And there is no way, and no proof of arrival.
36
122330
3000
Ülkeye giriş yaptıklarını da belgelendiremiyorlar.
02:05
These are the boom-and-bust refugees.
37
125330
3000
İşte bu işçiler yükseliş ve düşüş döneminin mültecileridir.
02:08
The question is, as a building professional,
38
128330
3000
Burada asıl mesele,
02:11
as an architect, an engineer, as a developer,
39
131330
2000
inşaat sektöründe çalışan bir uzman, mimar, mühendis ya da planlamacı olarak,
02:13
if you know this is going on,
40
133330
2000
gelişmelerin bu şekilde olduğunu biliyorsanız,
02:15
as we go to the sights every single week,
41
135330
3000
-ki inşaat alanlarını her hafta gidip görüyoruz-
02:18
are you complacent or complicit
42
138330
2000
siz insan hakları ihlali suçuna
02:20
in the human rights violations?
43
140330
2000
kayıtsız kalan biri mi yoksa buna ortak olan biri misiniz?
02:22
So let's forget your environmental footprint.
44
142330
3000
Sizin çevresel ayakizlerinizi bir yana bırakalım.
02:25
Let's think about your ethical footprint.
45
145330
2000
Etik ayakizlerinizi düşünelim.
02:27
What good is it
46
147330
3000
Bu harika yapıları meydana getiren işçilere karşı
02:30
to build a zero-carbon, energy efficient complex,
47
150330
3000
etik davranılmadığı sürece
02:33
when the labor producing this architectural gem
48
153330
3000
sıfır-karbonlu, enerji tasarruflu kompleksler inşa etmenin
02:36
is unethical at best?
49
156330
3000
ne önemi var?
02:39
Now, recently I've been told I've been taking the high road.
50
159330
2000
Geçenlerde bana bu konuda zor yolu seçtiğimi söylediler.
02:41
But, quite frankly, on this issue,
51
161330
2000
Ama dürüst olmak gerekirse
02:43
there is no other road.
52
163330
2000
bu konuda başka bir yol yok.
02:45
So let's not forget who is really paying the price of this financial collapse.
53
165330
4000
Bu finansal çöküşün faturasını gerçekten kimin ödediğini unutmayalım.
02:49
And that as we worry about our next job in the office,
54
169330
3000
İşyerlerimizde yeni işler
02:52
the next design that we can get, to keep our workers.
55
172330
4000
ya da yeni projeler almak için çabalarken
02:56
Let's not forget these men, who are truly dying to work.
56
176330
3000
gerçekten çalışmaya can atan bu insanları unutmayalım.
02:59
Thank you.
57
179330
2000
Teşekkürler.
03:01
(Applause)
58
181330
2000
Alkışlar.
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7