Making peace is a marathon | May El-Khalil

May El-Khalil: Barışı sağlamak bir maratondur

4,063,153 views ・ 2013-08-16

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Maide Bayındır Gözden geçirme: Gozde Sayin
00:13
I come from Lebanon,
0
13240
2890
Lübnan'dan geliyorum
00:16
and I believe that running can change the world.
1
16140
3070
ve koşmanın dünyayı değiştirebileceğine inanıyorum.
00:20
I know what I have just said is simply not obvious.
2
20080
3990
Az önce söylediğim şeyin tamamen açık olmadığını biliyorum.
00:24
You know, Lebanon as a country has been once destroyed
3
24240
4860
Bilirsiniz, bir zamanlar Lübnan, ülke olarak,
00:29
by a long and bloody civil war.
4
29110
2120
uzun ve kanlı bir iç savaşta yok edilmişti.
00:32
Honestly, I don't know why they call it civil war
5
32100
3090
Dürüst olmak gerekirse, içeriğinde sivil hiçbir şey
00:35
when there is nothing civil about it.
6
35200
1990
yokken ona neden iç savaş dediklerini bilmiyorum.
00:38
With Syria to the north, Israel and Palestine to the south,
7
38180
4990
Kuzey'de Suriye, Güney'de İsrail ve Filistin ile birlikte, bizim
00:43
and our government even up till this moment
8
43180
3050
devletimiz bu ana kadar hala
00:46
is still fragmented and unstable.
9
46240
3000
dengesiz ve parçalanmış.
Yıllarca, bu ülke siyaset ve din arasında
00:50
For years, the country has been divided between politics and religion.
10
50140
5940
bölündü.
00:57
However, for one day a year,
11
57070
3020
Ama yine de yılda bir kez,
01:00
we truly stand united,
12
60100
2130
gerçek anlamda birlikte olabiliyoruz:
01:02
and that's when the marathon takes place.
13
62240
3000
Maratonun gerçekleştiği zamanda.
01:07
I used to be a marathon runner.
14
67050
2190
Ben maraton koşucusuydum.
01:10
Long distance running was not only good for my well-being
15
70170
4870
Uzun mesafe koşusu sadece sağlığım için iyi değildi.
01:15
but it helped me meditate and dream big.
16
75050
3990
Düşünmeme ve büyük hayaller kurmama yardımcı oluyordu.
01:19
So the longer distances I ran,
17
79210
2850
Bundan dolayı daha uzak mesafeleri koştukça,
hayallerim daha da büyüyordu.
01:22
the bigger my dreams became.
18
82070
1970
01:25
Until one fateful morning,
19
85050
3030
Uğursuz bir sabah idmanda iken
01:28
and while training, I was hit by a bus.
20
88090
4990
bir otobüs bana çarptı.
01:34
I nearly died, was in a coma,
21
94160
3070
Neredeyse ölüyordum. Komadaydım.
01:37
stayed at the hospital for two years,
22
97240
3780
İki yıl boyunca hastanede kaldım ve
tekrar yürüyebilmek için 36 ameliyat geçirdim.
01:41
and underwent 36 surgeries to be able to walk again.
23
101030
5040
01:47
As soon as I came out of my coma,
24
107240
2900
Komadan çıkar çıkmaz,
01:50
I realized that I was no longer the same runner I used to be,
25
110150
5030
Artık eskiden olduğum aynı koşucu olmadığımı fark ettim.
01:55
so I decided, if I couldn't run myself,
26
115190
4040
Bundan dolayı eğer kendim koşamayacaksam
01:59
I wanted to make sure that others could.
27
119240
3830
başkalarının koşabileceğinden emin olmak istediğime karar verdim.
Böylece hastane yatağımdan çıkınca,
02:04
So out of my hospital bed,
28
124040
2040
02:06
I asked my husband to start taking notes,
29
126090
2990
kocamdan notlar almaya başlamasını istedim
02:09
and a few months later, the marathon was born.
30
129090
5010
ve birkaç ay sonra,
maraton doğmuştu.
02:15
Organizing a marathon as a reaction to an accident
31
135240
3990
Bir kazaya karşılık maraton başlatmak
02:19
may sound strange,
32
139240
2900
size ilginç gelebilir.
02:22
but at that time, even during my most vulnerable condition,
33
142150
4970
Fakat o zamanlar, en hassas olduğum durumda bile
02:27
I needed to dream big.
34
147130
1990
büyük düşünmeye ihtiyacım vardı.
02:29
I needed something to take me out of my pain,
35
149130
2980
Beni acımdan alıkoyabilecek bir şeye ihtiyacım vardı,
02:32
an objective to look forward to.
36
152120
2050
dört gözle bekleyeceğim bir amaca.
02:35
I didn't want to pity myself, nor to be pitied,
37
155180
4860
Ne kendime acımak ne de acınmak istiyordum,
02:40
and I thought by organizing such a marathon,
38
160050
3110
ve böyle bir maraton organize edersem,
02:43
I'll be able to pay back to my community,
39
163170
2990
toplumuma geri ödeyebileceğimi,
02:46
build bridges with the outside world,
40
166170
2890
dış dünya ile köprüler kurabileceğimi düşündüm
02:49
and invite runners to come to Lebanon
41
169070
2160
ve koşucuları Lübnan'a gelip
02:51
and run under the umbrella of peace.
42
171240
3890
bir barış şemsiyesi altında koşmaya davet ettim.
02:56
Organizing a marathon in Lebanon
43
176240
2850
Lübnan'da maraton düzenlemek
02:59
is definitely not like organizing one in New York.
44
179100
4000
kesinlikle New York'da maraton düzenlemek gibi değil.
03:04
How do you introduce the concept of running
45
184180
2950
Sürekli savaş eşiğinde olan bir millete koşu
03:07
to a nation that is constantly at the brink of war?
46
187140
4880
kavramını nasıl açıklarsınız?
03:12
How do you ask those who were once fighting
47
192200
2960
Bir zamanlar birbirleri ile savaşan
03:15
and killing each other
48
195170
1990
ve birbirlerini öldürenlerden
03:17
to come together and run next to each other?
49
197170
2980
birlik olup yan yana koşmalarını nasıl istersiniz?
03:21
More than that, how do you convince people to run a distance of 26.2 miles
50
201150
6920
Bundan daha da fazlası, insanların "maraton" kelimesine
bile aşina olmadığı bir durumda,
03:28
at a time they were not even familiar with the word "marathon"?
51
208080
4070
onları 26.2 mil koşmaya
nasıl ikna edesiniz?
03:33
So we had to start from scratch.
52
213140
1990
Bundan dolayı sıfırdan başlamak zorundaydık.
03:35
For almost two years, we went all over the country
53
215240
3940
Neredeyse iki yıl boyunca, bütün ülkeyi dolaştık
03:39
and even visited remote villages.
54
219190
3010
ve uzak köyleri bile ziyaret ettik.
03:43
I personally met with people from all walks of life --
55
223140
4070
Toplumun her kesiminden insanlarla şahsen tanıştım--
03:47
mayors, NGOs, schoolchildren,
56
227220
3010
belediye başkanları, sivil toplum örgütleri, öğrenciler,
03:50
politicians, militiamen,
57
230240
3760
politikacılar, yedek erler, camilerden ve kiliselerden insanlar,
03:54
people from mosques, churches,
58
234010
2220
03:56
the president of the country, even housewives.
59
236240
3840
ülkenin başbakanı, ve hatta ev kadınları.
04:01
I learned one thing:
60
241130
2930
Bir şey öğrendim:
04:04
When you walk the talk, people believe you.
61
244070
3070
Söylediklerini gerçekleştirirsen insanlar sana inanır.
04:08
Many were touched by my personal story,
62
248180
3990
Birçoğu kişisel hikayemden çok etkilenmişti
04:12
and they shared their stories in return.
63
252180
2850
ve karşılığında kendi hikayelerini anlattılar.
04:15
It was honesty and transparency that brought us together.
64
255240
4870
Bizi bir araya getiren cömertlik ve şeffaflıktı.
Birbirimizle ortak bir dille konuştuk,
04:21
We spoke one common language to each other,
65
261070
3160
04:24
and that was from one human to another.
66
264240
3970
ve bu bir insandan ötekineydi.
04:29
Once that trust was built,
67
269190
2850
Bir kez o güven kurulduğu zaman,
04:32
everybody wanted to be part of the marathon
68
272050
2960
dünyaya, Lübnan'ın ve Lübnanlıların
gerçek renklerini barış ve uyum içinde
04:35
to show the world the true colors of Lebanon and the Lebanese
69
275020
5120
yaşama arzusunu göstermek
04:40
and their desire to live in peace and harmony.
70
280150
3850
için herkes maratonun bir parçası olmayı istiyordu.
04:45
In October 2003, over 6,000 runners
71
285150
4990
2003'ün Ekim ayında, 49 farklı milleten
04:50
from 49 different nationalities
72
290150
2880
6,000'in üzerinde koşucu, hepsi
04:53
came to the start line, all determined,
73
293040
3970
kararlı, başlangıç çizgisine geldi.
04:57
and when the gunfire went off,
74
297020
2160
Silah ateşlendi. Ateş, bu sefer,
04:59
this time it was a signal to run in harmony,
75
299190
4990
degişim için uyum içinde koşmanın
05:04
for a change.
76
304190
1050
işaretiydi.
05:06
The marathon grew.
77
306240
1810
Maraton büyüdü.
05:08
So did our political problems.
78
308230
2830
Siyasi problemlerimiz de öyle.
05:11
But for every disaster we had,
79
311240
2920
Fakat yakalandığımız her felakette,
05:14
the marathon found ways to bring people together.
80
314170
4060
maraton insanları bir araya getirmenin yollarını buldu.
05:20
In 2005, our prime minister was assassinated,
81
320110
4910
2005'de, başbakanımız suikaste uğradı ve
05:25
and the country came to a complete standstill,
82
325030
4040
bütün ülke sessizliğe büründü,
05:29
so we organized a five-kilometer United We Run campaign.
83
329080
4030
böylece 5-kilometre Birlikte Koşuyoruz kampanyasını organize ettik.
05:33
Over 60,000 people came to the start line,
84
333240
3920
60,000'in üzerinde insan başlama çizgisine geldi,
05:37
all wearing white T-shirts with no political slogans.
85
337170
4920
hepsi siyasi sloganı olmayan düz beyaz tişörtlerle geldi.
05:43
That was a turning point for the marathon,
86
343120
2970
Bu, insanların barış ve birlik platformu
05:46
where people started looking at it as a platform
87
346100
3900
olarak görmeye başladıkları maratonun
dönüm noktasıydı.
05:50
for peace and unity.
88
350010
2040
05:52
Between 2006 up to 2009, our country, Lebanon,
89
352190
5040
2006-2009 yılları arasında, ülkemiz Lübnan,
05:57
went through unstable years,
90
357240
2920
bizi iç savaşa yaklaştıran dengesiz yıllar,
06:00
invasions, and more assassinations
91
360170
3020
istilalar ve daha çok
06:03
that brought us close to a civil war.
92
363200
2890
suikastler geçirdi.
06:06
The country was divided again,
93
366100
2100
Ülke tekrar o kadar çok bölünmüştü ki
06:08
so much that our parliament resigned,
94
368210
3840
parlamentomuz istifa etmiş,
bir yıl boyunca ne başbakanımız ne de cumhurbaşkanımız vardı.
06:12
we had no president for a year, and no prime minister.
95
372060
4040
06:17
But we did have a marathon.
96
377060
3130
Fakat maratonumuz vardı.
06:20
(Applause)
97
380200
6850
(Alkışlar)
Böylece maraton aracılığıyla, siyasi sorunların
06:27
So through the marathon, we learned that political problems can be overcome.
98
387060
5990
üstesinden gelinebileceğini öğrendik.
06:34
When the opposition party decided to shut down part of the city center,
99
394020
4210
Muhalefet parti şehir merkezini
kapatmaya karar verdiği zaman,
06:38
we negotiated alternative routes.
100
398240
2870
alternatif yollar aradık.
Hükümet protestocuları ek
06:42
Government protesters became sideline cheerleaders.
101
402150
4060
destekçiler haline geldi.
06:46
They even hosted juice stations.
102
406220
2880
Hatta meyve suyu durakları bile kurdular.
06:49
(Laughter)
103
409110
1000
06:51
You know, the marathon has really become one of its kind.
104
411230
5770
Maraton gerçekten türünün tek örneği haline
gelmişti.
06:57
It gained credibility
105
417010
1200
Hem Lübnanlılardan hem de
06:58
from both the Lebanese and the international community.
106
418220
5810
uluslararası camiadan itibar görüyordu.
07:04
Last November 2012, over 33,000 runners from 85 different nationalities
107
424040
6190
Geçen 2012 Kasım ayında, 85 farklı milletten
33,000 koşucu başlangıç
07:10
came to the start line,
108
430240
1890
çizgisine geldi,
07:12
but this time, they challenged a very stormy and rainy weather.
109
432140
5030
ancak bu sefer fırtınalı
ve yağmurlu havaya meydan okudular.
07:17
The streets were flooded, but people didn't want to miss out
110
437180
3990
Caddeleri su basmıştı, fakat insanlar böylesine milli bir günün
07:21
on the opportunity of being part of such a national day.
111
441180
4860
bir parçası olma fırsatını
kaçırmak istemiyordu.
Beyrut Maraton Derneği genişledi.
07:27
BMA has expanded.
112
447040
1140
07:28
We include everyone: the young, the elderly,
113
448190
3960
Herkesi dahil ettik: genç, yaşlı, engelli,
07:32
the disabled, the mentally challenged,
114
452160
2990
zihinsel özürlü, görme engelli, elit,
07:35
the blind, the elite, the amateur runners,
115
455160
3860
amatör koşucular, ve hatta
bebekleriyle birlikte anneler.
07:39
even moms with their babies.
116
459030
2060
07:41
Themes have included runs for the environment,
117
461240
3840
Koşunun konularına çevre, göğüs kanseri,
07:45
breast cancer, for the love of Lebanon, for peace,
118
465090
3150
Lübnan sevgisi, barış ya da
07:49
or just simply to run.
119
469000
2000
basitçe koşmak dahildi.
Bu yıl ilk defa, kadınları güçlendirmek amacıyla birkaç hafta önce düzenlenen
07:52
The first annual all-women-and-girls race for empowerment,
120
472030
6100
07:58
which is one of its kind in the region,
121
478140
2090
ve bölgede eşi benzeri bulunmayan
08:00
has just taken place only a few weeks ago,
122
480240
3850
yıllık "bütün-kadınlar-ve-genç kızlar" koşusuna
08:04
with 4,512 women, including the first lady,
123
484100
5100
devlet başkanının eşi dahil 4,512 kadın katıldı
08:09
and this is only the beginning.
124
489210
3000
ve bu daha başlangıç.
08:13
Thank you.
125
493230
1990
Teşekkür ederim.
08:15
(Applause)
126
495230
3880
(Alkışlar)
BMD, Lübnan'ı yeniden şekillendirmeye yardımcı olan hayır
08:19
BMA has supported charities and volunteers
127
499120
4900
08:24
who have helped reshape Lebanon,
128
504030
3010
kurumlarını ve gönüllüleri destekledi.
08:27
raising funds for their causes
129
507050
2110
Amaçları için fonlarını yükseltip
08:29
and encouraging others to give.
130
509170
2890
ve başkalarını da destek olmaları için cesaretlendirdik.
08:32
The culture of giving and doing good has become contagious.
131
512220
4880
Vermek ve iyilik yapma kültürü
bulaşıcı bir hale geldi.
08:37
Stereotypes have been broken.
132
517110
2000
Önyargılar kırıldı.
08:39
Change-makers and future leaders have been created.
133
519190
4810
Değişim yapanlar ve gelecek liderler
yaratıldı.
08:44
I believe these are the building blocks for future peace.
134
524130
5040
İnanıyorum ki bunlar gelecekteki barışın yapı taşları.
BMD, bölgede öylesine saygı duyulan bir organizasyon haline geldi ki
08:51
BMA has become such a respected event in the region
135
531040
6140
08:57
that government officials in the region,
136
537190
2930
Irak, Mısır ve Suriye'deki
09:00
like Iraq, Egypt and Syria,
137
540130
2980
devlet yetkilileri
09:03
have asked the organization to help them structure a similar sporting event.
138
543120
5970
organizasyona, benzer bir spor etkinliği yapısı oluşturmak
için yardım istediler.
Şimdi biz Orta Doğu'daki en büyük koşma organizasyonuyuz
09:10
We are now one of the largest running events in the Middle East,
139
550030
4080
fakat daha da önemlisi bu platform,
09:14
but most importantly,
140
554120
1990
09:16
it is a platform for hope and cooperation
141
556120
4110
dünyanın bu hassas ve oldukça değişken
09:20
in an ever-fragile and unstable part of the world.
142
560240
4920
bölgesinde bir umut ve yardımlaşma platformu.
09:26
From Boston to Beirut, we stand as one.
143
566210
4940
Boston'dan Beyrut'a kadar birlikte duruyoruz.
(Alkışlar)
09:32
(Applause)
144
572050
5180
09:37
After 10 years in Lebanon,
145
577240
1980
Geçen 10 yılın ardından Lübnan'da,
09:39
from national marathons or from national events
146
579230
3910
milli maratonlardan ya da milli etkinliklerden
09:43
to smaller regional races,
147
583150
2060
küçük bölgesel yarışlara kadar, insanların
09:45
we've seen that people want to run for a better future.
148
585220
4870
daha iyi bir gelecek için koşmak istediğini gördük.
09:51
After all, peacemaking is not a sprint.
149
591110
5010
Buna rağmen barışı sağlamak bir koşu değildir.
09:57
It is more of a marathon.
150
597070
2040
Maratondan çok daha fazlasıdır.
09:59
Thank you.
151
599120
1000
Teşekkür ederim.
10:00
(Applause)
152
600130
3010
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7