Gever Tulley teaches life lessons through tinkering

Gever Tulley tamircilik yoluyla hayat dersleri veriyor.

Çeviri: Basak Kara Gözden geçirme: Duygu Çandarlı

This is the exact moment

Bu tamı tamına

that I started creating something called Tinkering School.

Tamircilik Okulu denen şeyi yaratmaya başladığım an.

Tinkering School is a place where kids can pick up sticks

Tamircilik Okulu çocukların güvenle sopalar, çekiçler

and hammers and other dangerous objects,

ve başka tehlikeli objeleri ellerine

and be trusted.

alabilecekleri bir yer.

Trusted not to hurt themselves,

Kendilerini ve başkalarını incitmeyeceklerine

and trusted not to hurt others.

dair onlara güvendiğimiz bir yer.

Tinkering School doesn't follow a set curriculum,

Tamircilik Okulu belli bir müfredat izlemiyor.

and there are no tests.

Ve sınavlar da yok.

We're not trying to teach anybody any specific thing.

Kimseye belirli bir şey öğretmeye çalışmıyoruz.

When the kids arrive

Çocuklar geldiğinde

they're confronted with lots of stuff:

tahta, çivi, halat, tekerlek gibi

wood and nails and rope and wheels,

birçok malzemeyle karşılaşıyorlar,

and lots of tools, real tools.

ve elbette birçok da aletle.

It's a six-day immersive experience for the kids.

Bu çocuklar için altı günlük, büyüleyici bir deneyim.

And within that context, we can offer the kids time --

Ve bu deneyim içinde onlara çocuk olabilecekleri bir zaman sunuyoruz.

something that seems in short supply

Yani, aşırı programlanmış hayatlarında

in their over-scheduled lives.

eksik olan bir şeyi.

Our goal is to ensure that they leave

Amacımız, bir şeyler üretmeye dair

with a better sense of how to make things

buradan giderken, geldikleri vakte kıyasla

than when they arrived,

daha bilinçli olmalarını

and the deep internal realization

ve eğlenirken de bir şeylerin çözülebileceğinin

that you can figure things out by fooling around.

farkına varmalarını sağlamak.

Nothing ever turns out as planned ... ever.

Hiçbir şey planlandığı gibi sonuçlanmıyor... hiçbir zaman.

(Laughter)

(Kahkahalar)

And the kids soon learn

Çocuklar da çok geçmeden öğreniyor ki

that all projects go awry --

tüm projeler yoldan çıkabilir.

(Laughter)

(Kahkahalar)

and become at ease with the idea that every step

Bir projede atılan her adımın

in a project is a step closer

onları başarıya veya sinsice bir felakete

to sweet success,

biraz daha yaklaştırdığı fikrine

or gleeful calamity.

alışıyorlar.

We start from doodles and sketches.

Karalamalar ve taslaklarla başlıyor

And sometimes we make real plans.

bazen gerçek planlar yapıyor

And sometimes we just start building.

ve bazen de doğrudan inşaya başlıyoruz.

Building is at the heart of the experience:

İnşa etmek bu deneyimin odağında

hands on, deeply immersed

kollar sıvanmış, düşüncelere dalınmış

and fully committed to the problem at hand.

ve bütünüyle eldeki probleme yoğunlaşılmış.

Robin and I, acting as collaborators,

Robin ve ben ortak rolünü üstenip,

keep the landscape of the projects

projeler tamamlanırken

tilted towards completion.

işleri hizada tutuyoruz.

Success is in the doing,

Başarı yapılan iştedir.

and failures are celebrated and analyzed.

Ve başarısızlıklar da sorgulanır ve kutlanır.

Problems become puzzles

Problemler bulmacalara dönüşüyor

and obstacles disappear.

ve engeller gözden kayboluyor.

When faced with particularly difficult

Olağandışı bir terslik veya karışıklık

setbacks or complexities,

ile karşılaşılırsa

a really interesting behavior emerges: decoration.

gerçekten ilginç bir davranış ortaya çıkıyor: süsleme.

(Laughter)

(Kahkahalar)

Decoration of the unfinished project

Tamamlanmamış bir projenin süslenmesi de

is a kind of conceptual incubation.

bir tür kavramsal tasarımdır.

From these interludes come deep insights

Bu dinlendirici süreç, birkaç saniye önceki yılgınlığı atlatıp

and amazing new approaches to solving the problems

problemin çözümünde derin bir kavrayışa ve ilginç yeni yaklaşımlara

that had them frustrated just moments before.

yönelmelerini sağlıyor.

All materials are available for use.

Tük malzemeler ellerinin altında.

Even those mundane, hateful, plastic grocery bags

Sıradan, çirkin alışveriş poşetleri bile

can become a bridge

hayal edilemeyecek ölçüde sağlam

stronger than anyone imagined.

köprülere dönüşebiliyor.

And the things that they build

Ve yaptıkları şeyler

amaze even themselves.

kendilerini bile şaşırtıyor.

Video: Three, two, one, go!

Üç, iki, bir, başla!

Gever Tulley: A rollercoaster built by seven-year-olds.

7 yaş grubunca yapılan bir eğlence treni.

Video: Yay!

Yaşasın!

(Applause)

(Alkışlar)

GT: Thank you. It's been a great pleasure.

Teşekkürler. Benim için büyük bir zevkti.

(Applause)

(Alkışlar)