The price of shame | Monica Lewinsky | TED

Monica Lewinsky: Utancın bedeli

14,003,404 views ・ 2015-03-21

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Hale Yildiz Gözden geçirme: Yusuf Paşa ÖZDEDE
00:12
You're looking at a woman who was publicly silent for a decade.
0
12763
4974
Şu anda on yıldır sessiz kalmış bir kadına bakıyorsunuz.
00:18
Obviously, that's changed,
1
18464
1826
Doğal olarak bu durum değişti ama
00:20
but only recently.
2
20863
1414
sadece kısa bir süre önce.
00:22
It was several months ago that I gave my very first major public talk,
3
22971
4437
Birkaç ay önce
ilk büyük halka açık konuşmamı yaptım
00:27
at the Forbes "30 Under 30 Summit" --
4
27432
2761
Forbes'un 30'un Altında 30 zirvesinde:
00:30
1,500 brilliant people, all under the age of 30.
5
30217
4214
1.500 fevkalade insan, hepsi 30 yaşın altında.
00:35
That meant that in 1998, the oldest among the group were only 14,
6
35223
6402
Bu demek oluyor ki, 1998 yılında,
grubun en büyükleri henüz 14 yaşındaydı,
00:41
and the youngest, just four.
7
41649
2320
en küçükleri ise sadece dört.
00:44
I joked with them that some might only have heard of me from rap songs.
8
44967
5027
Beni sadece rap şarkılarından tanıyor
olma olasılıklarıyla dalga geçmiştim.
00:50
Yes, I'm in rap songs.
9
50485
2002
Evet, rap şarkılarında adım geçiyor.
00:52
(Laughter)
10
52511
1064
00:53
Almost 40 rap songs.
11
53599
2984
Neredeyse 40 rap şarkısı. (Kahkaha)
00:56
(Laughter)
12
56607
1558
00:58
But the night of my speech, a surprising thing happened.
13
58590
2817
Ama konuşmamı yaptığım gece, beklenmedik bir şey oldu.
01:02
At the age of 41, I was hit on by a 27-year-old guy.
14
62144
5972
41 yaşındayken, 27 yaşında bir adam benimle flört etti.
01:08
(Laughter)
15
68140
1002
01:09
I know, right?
16
69166
1559
Tuhaf, değil mi?
01:12
He was charming, and I was flattered,
17
72301
2397
Çok cezbediciydi ve benim gururumu okşadı
01:14
and I declined.
18
74722
1735
ve ben onu reddettim.
01:17
You know what his unsuccessful pickup line was?
19
77212
2520
Beni tavlamak için ne dedi biliyor musunuz?
01:20
He could make me feel 22 again.
20
80910
2761
Beni tekrar 22 yaşında gibi hissettirebileceğini söyledi.
01:23
(Laughter)
21
83695
4044
(Kahkaha) (Alkış)
01:27
(Applause)
22
87763
2850
01:30
I realized, later that night,
23
90637
1993
O gece sonradan farkettim, tekrar 22 yaşında olmak istemeyen
01:32
I'm probably the only person over 40 who does not want to be 22 again.
24
92654
5485
tek 40 yaşındaki kişiydim sanırım.
01:38
(Laughter)
25
98163
2922
(Kahkaha)
01:41
(Applause)
26
101109
5777
(Alkış)
01:47
At the age of 22, I fell in love with my boss.
27
107554
4193
22 yaşında, patronuma aşık oldum
01:52
And at the age of 24,
28
112723
2368
ve 24 yaşında,
01:55
I learned the devastating consequences.
29
115115
2588
bunun yıpratıcı sonuçlarını öğrendim.
01:59
Can I see a show of hands of anyone here
30
119460
3387
Burada, 22 yaşında hata yapmamış olan,
02:02
who didn't make a mistake or do something they regretted at 22?
31
122871
4117
ya da pişmanlık duyduğu bir şey yapmamış olan var mi?
02:09
Yep. That's what I thought.
32
129232
2486
Evet, ben de boyle düşünmüştüm.
02:12
So like me, at 22, a few of you may have also taken wrong turns
33
132473
5757
Yani tipki benim gibi, 22 yaşında bazılarınız yanlış bir yola sapmış
02:18
and fallen in love with the wrong person,
34
138254
3330
ve yanlış bir insana aşık olmuş olabilirsiniz,
02:21
maybe even your boss.
35
141608
1699
hatta belki de patronunuza.
02:24
Unlike me, though,
36
144313
1722
Yalnız, benim tersime, sizin patronunuz
02:26
your boss probably wasn't the president of the United States of America.
37
146059
4457
muhtemelen Amerika Birleşik Devleti'nin Cumhurbaşkanı değildi.
02:30
(Laughter)
38
150540
1040
02:31
Of course, life is full of surprises.
39
151604
2480
Tabii ki, hayat süprizlerle dolu.
02:35
Not a day goes by that I'm not reminded of my mistake,
40
155877
4860
Hatamı hatirlamadigim bir gün bile geçmiyor,
02:40
and I regret that mistake deeply.
41
160761
2273
ve büyük pişmanlık duyuyorum.
02:45
In 1998, after having been swept up into an improbable romance,
42
165570
6607
1998'de, imkansiz bir aşkın içine savrulduktan sonra,
02:52
I was then swept up into the eye of a political, legal and media maelstrom
43
172201
5760
daha önce hiç rastlamadigimiz siyasi, hukuki ve medyatik bir fırtınanın
02:57
like we had never seen before.
44
177985
2207
tam ortasina suruklendim.
03:01
Remember, just a few years earlier,
45
181082
2628
Hatırlarsınız ki, sadece bir kaç sene önce
03:03
news was consumed from just three places:
46
183734
3313
haberler yalnızca bir kaç yerden tüketiliyordu:
gazete veya dergi okurken,
03:07
reading a newspaper or magazine,
47
187071
2242
03:09
listening to the radio
48
189337
1714
radyo dinlerken
03:11
or watching television.
49
191075
1583
veya televizyon izlerken.
03:12
That was it.
50
192682
1598
Bu kadardı.
03:14
But that wasn't my fate.
51
194304
2738
Ama benim kaderim bu değildi.
03:18
Instead, this scandal was brought to you
52
198259
3475
Onun yerine, bu skandal size
03:21
by the digital revolution.
53
201758
1878
dijital devrim tarafindan getirildi.
03:24
That meant we could access all the information we wanted,
54
204430
3432
Bu, istediğimiz her türlü bilgiye erişebileceğimiz anlamına geliyordu,
03:27
when we wanted it, anytime, anywhere.
55
207886
3534
ne zaman, nerede istersek.
03:32
And when the story broke in January 1998,
56
212976
4057
Ve 1998 Ocak ayında bu haber
internete yayıldı.
03:37
it broke online.
57
217057
1977
03:39
It was the first time the traditional news was usurped by the internet
58
219835
4478
Bu, geleneksel haberlerin
önemli bir olay için internet tarafından ele geçirilmesinin ilk örneğiydi,
03:44
for a major news story --
59
224337
1739
03:47
a click that reverberated around the world.
60
227059
3858
bir tıklamayla dünyaya yayıldı.
03:52
What that meant for me personally
61
232560
2338
Bunun benim için kişisel anlamı,
03:54
was that overnight, I went from being a completely private figure
62
234922
5389
bir gecede, tamamen bir özel kişi olmaktan çıkıp
04:00
to a publicly humiliated one, worldwide.
63
240335
3741
dünyaca ayıplanan bir figür haline gelmem oldu.
04:05
I was patient zero of losing a personal reputation on a global scale
64
245272
5990
Ben, kişisel itibarını küresel bir ölçekte
neredeyse aniden kaybeden ilk vakaydım.
04:11
almost instantaneously.
65
251286
2135
04:15
This rush to judgment, enabled by technology,
66
255381
2876
Teknolojinin imkan sağladığı bu yargılama telaşı
taşlayan sanal çetelere yol açtı.
04:18
led to mobs of virtual stone-throwers.
67
258281
3077
04:21
Granted, it was before social media,
68
261889
2914
Evet, bunlar sosyal medyadan önceydi
04:24
but people could still comment online,
69
264827
3380
ama insanlar yine de internette yorum yapabiliyorlar,
04:28
e-mail stories,
70
268231
1675
haberleri, ve, tabii ki, zalim şakaları email ile iletebiliyorlardı.
04:29
and, of course, e-mail cruel jokes.
71
269930
3011
04:34
News sources plastered photos of me all over
72
274714
3263
Haber kaynakları her yere fotoğraflarımı yapıştırdı
gazetelere ve internet ilanlarına satmak,
04:38
to sell newspapers, banner ads online,
73
278001
3580
04:41
and to keep people tuned to the TV.
74
281605
2301
ve insanların ilgisini televizyona odaklamak için.
04:45
Do you recall a particular image of me, say, wearing a beret?
75
285962
5391
Mesela, bereli bir fotoğrafımı
hatırlayabiliyor musunuz?
04:53
Now, I admit I made mistakes --
76
293480
2604
Hata yaptığımı kabul ediyorum,
04:56
especially wearing that beret.
77
296108
2146
özellikle o bere konusunda.
04:58
(Laughter)
78
298278
1926
05:00
But the attention and judgment that I received --
79
300228
2662
Hikayenin kendisinden ziyade benim mazur kaldığım ilgi ve yargının
05:02
not the story, but that I personally received --
80
302914
3323
eşi benzeri görülmemişti.
05:06
was unprecedented.
81
306261
1560
05:08
I was branded as a tramp,
82
308713
2450
Bana sürtük damgası vuruldu,
05:12
tart,
83
312029
1597
kaşar, şıllık, fahişe, aptal,
05:13
slut,
84
313650
1690
05:15
whore,
85
315364
1611
05:16
bimbo,
86
316999
1150
05:18
and, of course, "that woman."
87
318855
2117
ve, tabii ki, o kadın.
05:22
I was seen by many,
88
322662
2047
Birçok insan tarafından görülmüş
05:24
but actually known by few.
89
324733
2463
ama çok azı tarafından tanınmıştım.
05:28
And I get it: it was easy to forget
90
328863
3095
Ve anlıyorum, o kadının çok boyutlu
05:31
that that woman was dimensional,
91
331982
2781
olduğunu unutmak kolaydı,
05:34
had a soul
92
334787
1767
ve bir zamanlar parçalanmamış bir ruhu olduğunu.
05:36
and was once unbroken.
93
336578
1592
05:41
When this happened to me 17 years ago, there was no name for it.
94
341346
4536
17 yıl önce bu benim başıma geldiğinde, bir ismi yoktu.
05:46
Now we call it "cyberbullying" and "online harassment."
95
346604
3917
Şimdi buna sanal zorbalık diyoruz ve çevrimici taciz.
05:52
Today, I want to share some of my experience with you,
96
352584
3116
Bugün, sizinle bazı deneyimlerimi paylaşmak istiyorum,
05:55
talk about how that experience has helped shape my cultural observations,
97
355724
4288
kültürel gözlemlerimi nasıl inşa ettiklerininden ve geçmiş
deneyimlerimin diğerlerinde daha az çileye sebep olacak bir değişime
06:01
and how I hope my past experience can lead to a change
98
361201
3396
06:04
that results in less suffering for others.
99
364621
2620
yol açabilecekleri umudumdan bahsetmek istiyorum.
06:09
In 1998, I lost my reputation and my dignity.
100
369887
5249
1998'de, hem itibarımı hem de gururumu kaybettim.
06:15
I lost almost everything.
101
375734
2587
Neredeyse herşeyimi kaybettim,
ve neredeyse hayatımı kaybettim.
06:19
And I almost lost my life.
102
379226
2005
Izin verin, sizin için bir resim çizeyim.
06:25
Let me paint a picture for you.
103
385031
1778
06:29
It is September of 1998.
104
389365
2850
Eylül 1998,
06:32
I'm sitting in a windowless office room
105
392866
2824
ve ben penceresiz bir ofis odasında oturuyorum.
06:35
inside the Office of the Independent Counsel,
106
395714
2483
Bağımsız Danışmanın Oda'sında
uğultulu floresan ışıklar altında
06:39
underneath humming fluorescent lights.
107
399213
2827
06:42
I'm listening to the sound of my voice,
108
402892
3105
sözde bir arkadaşın bir sene önce
06:46
my voice on surreptitiously taped phone calls
109
406974
3376
gizlice bantladığı telefon görüşmelerindeki
06:50
that a supposed friend had made the year before.
110
410374
2660
Buradayım çünkü hukuki olarak
06:54
I'm here because I've been legally required
111
414018
3289
06:57
to personally authenticate all 20 hours of taped conversation.
112
417331
5666
kaydedilmiş 20 saatlik konuşmanın tümünü doğrulamak zorunda bırakıldım.
07:04
For the past eight months, the mysterious content of these tapes
113
424916
4081
Geçtiğimiz sekiz ay boyunca, bu bantların gizemli içerikleri
07:09
has hung like the sword of Damocles over my head.
114
429021
2876
kafamın üstünde Demokles'in kılıcı gibi asılmışlardı.
07:12
I mean, who can remember what they said a year ago?
115
432747
2967
Yani, bir sene önce ne söylediğini kim hatirlayabilir ki?
07:17
Scared and mortified, I listen,
116
437587
3012
Korkmus ve utanç dolu bir şekilde dinliyorum,
07:22
listen as I prattle on about the flotsam and jetsam of the day;
117
442846
3909
günün olan biteni hakkında gevezelik etmemi
07:27
listen as I confess my love for the president,
118
447771
3357
Cumhurbaşkanı'na ilan-ı aşk etmemi
07:31
and, of course, my heartbreak;
119
451152
2185
ve tabii ki kalp kırıklığımı;
07:34
listen to my sometimes catty, sometimes churlish, sometimes silly self
120
454710
5424
bazen hain, bazen kaba, bazen aptal benliğimi
gaddar, bağışlamaz, görgüsüz oluşumu;
07:40
being cruel, unforgiving, uncouth;
121
460158
3873
07:45
listen, deeply, deeply ashamed, to the worst version of myself,
122
465031
5309
çok derin bir utanç içinde
benim bile tanımadığım kendimin en kötü versiyonu oluşumu
dinliyorum.
07:51
a self I don't even recognize.
123
471363
2356
07:56
A few days later, the Starr Report is released to Congress,
124
476537
3845
Bir kaç gün sonra, Starr Rapor'u Kongre'ye veriliyor, ve bütün teyp
08:00
and all of those tapes and transcripts, those stolen words, form a part of it.
125
480406
4798
ve transkriptler, o çalınan kelimeler, bunun bir kısmını oluşturuyor.
08:06
That people can read the transcripts is horrific enough.
126
486694
3646
Insanların transkriptleri okuyabiliyor olmaları yeterince dehşet verici,
fakat bir kaç hafta sonra,
08:11
But a few weeks later,
127
491221
1521
bu ses bantları televizyonda yayınlanıyor,
08:14
the audiotapes are aired on TV,
128
494044
2665
08:16
and significant portions made available online.
129
496733
3208
ve önemli kısımları internete veriliyor.
08:22
The public humiliation was excruciating.
130
502597
3418
Duyduğum utanç eziyetliydi.
08:26
Life was almost unbearable.
131
506911
2393
Hayat neredeyse yaşanılamaz hale geldi.
Bu 1998'de çok sık meydana gelen bir olay değildi.
08:33
This was not something that happened with regularity back then in 1998,
132
513050
5045
08:38
and by "this," I mean the stealing of people's private words, actions,
133
518119
5693
Bundan kastım, insanların özel kelimelerini, hareketlerini
08:43
conversations or photos,
134
523836
2463
sohbetlerini ya da fotoğraflarını çalmak,
08:46
and then making them public --
135
526323
1619
ve sonra bunları yayınlamak --
08:48
public without consent,
136
528776
1682
izinsiz,
08:51
public without context
137
531214
1807
içerikten yoksun
08:53
and public without compassion.
138
533849
2280
ve merhametsizce.
08:57
Fast-forward 12 years, to 2010,
139
537630
3606
12 yıl ileri sarın. Yıl 2010 ve
09:01
and now social media has been born.
140
541260
2446
şimdi sosyal medya doğdu.
09:04
The landscape has sadly become much more populated with instances like mine,
141
544888
5009
Manzara ne yazık ki benimki gibi hikayelerle doldu,
09:09
whether or not someone actually made a mistake,
142
549921
2488
Birinin hata yapıp yapmamasıyla alakasız
09:13
and now, it's for both public and private people.
143
553128
4456
ve şimdi hem kamuya mal olmuş hem de özel kişiler için.
09:18
The consequences for some have become dire, very dire.
144
558682
4929
Bazıları için sonuçlar ciddi oldu, son derece ciddi.
Eylül 2010'da
09:26
I was on the phone with my mom in September of 2010,
145
566198
4680
telefonda annemle konuşuyordum.
09:30
and we were talking about the news of a young college freshman
146
570902
3394
haberlerdeki
Rutgers Üniversite'si birinci sinifta,
09:34
from Rutgers University,
147
574320
1733
Tyler Clementi adında bir gençten bahsediyorduk.
09:36
named Tyler Clementi.
148
576077
1679
09:38
Sweet, sensitive, creative Tyler was secretly webcammed by his roommate
149
578724
5577
Tatlı, duygusal, yaratıcı Tyler
oda arkadaşı tarafından başka bir adamla beraber olurken
09:44
while being intimate with another man.
150
584325
2206
.gizlice videoya alınmış.
09:48
When the online world learned of this incident,
151
588666
2605
Çevrimiçi dünya bu olayı duyunca,
09:51
the ridicule and cyberbullying ignited.
152
591295
3135
alaylar ve sanal zorbalık ateşlendi.
09:56
A few days later,
153
596464
1228
Bir kaç gün sonra,
Tyler George Washington Köprü'sünden
09:58
Tyler jumped from the George Washington Bridge
154
598670
2971
10:01
to his death.
155
601665
1235
ölümüne atladı.
10:03
He was 18.
156
603524
1389
18 yaşındaydı.
10:07
My mom was beside herself about what happened to Tyler and his family,
157
607453
4608
Annem, Tyler ve ailesinin
10:12
and she was gutted with pain
158
612085
2833
başına gelenler sonucunda çok telaşlanmış ve azap çekmişti.
10:14
in a way that I just couldn't quite understand.
159
614942
2819
Öyle ki, nedenini pek anlayamamıştım,
10:18
And then eventually, I realized she was reliving 1998,
160
618618
4546
ve zamanla farkettim ki
o 1998'i tekrar yaşıyordu,
başucuma oturup
10:24
reliving a time when she sat by my bed every night,
161
624021
3933
10:30
reliving -- (Chokes up)
162
630570
1151
beni kapı açık duş almaya zorladığı,
10:31
sorry -- reliving a time when she made me shower with the bathroom door open,
163
631745
4602
ebeveynlerimin ikisinin de benim utançtan gerçek anlamda
10:37
and reliving a time when both of my parents feared
164
637416
3649
öleceğimden korktukları bir dönemi,
10:41
that I would be humiliated to death,
165
641089
2799
10:43
literally.
166
643912
1291
tekrar yaşıyordu.
10:48
Today, too many parents haven't had the chance
167
648339
3691
Bugün, çok fazla sayıda ebeveyn
sevdiklerini zamanında alıp kurtarma şansına sahip olamıyorlar.
10:52
to step in and rescue their loved ones.
168
652054
2993
Çok fazla sayıda ebeveyn çocuklarının eziyet ve utancından
10:55
Too many have learned of their child's suffering and humiliation
169
655071
3778
10:58
after it was too late.
170
658873
1989
çok geç haberdar oluyorlar.
Tyler'ın trajik, anlamsız ölümü benim icin bir dönüm
11:02
Tyler's tragic, senseless death was a turning point for me.
171
662116
3835
11:06
It served to recontextualize my experiences,
172
666485
3847
noktası olup, kendi deneyimlerimi gözden geçirmeme yardımcı oldu,
11:10
and I then began to look at the world of humiliation and bullying around me
173
670356
4538
ve etrafımdaki utanç ve zorbalık dolu dünyaya bakmaya başlayıp,
11:14
and see something different.
174
674918
1485
yeni bir şey gördüm.
11:18
In 1998, we had no way of knowing
175
678593
2982
1998'de, bu internet denilen cesur yeni teknolojinin bizi
11:21
where this brave new technology called the internet would take us.
176
681599
4780
nereye götüreceğini bilmemizin bir yolu yoktu.
11:26
Since then, it has connected people in unimaginable ways --
177
686403
4088
Ondan beri, birçok insanı hayal edilemeyecek bir şekilde
11:30
joining lost siblings,
178
690515
2052
birbirine bağladı, kayıp kardeşleri buluşturdu,
11:32
saving lives,
179
692591
1567
hayatları kurtarıp, devrimler başlattı
11:34
launching revolutions ...
180
694182
1928
fakat benim başıma gelen karanlık, sanal zorbalık ve ayıplama
11:37
But the darkness, cyberbullying, and slut-shaming that I experienced
181
697087
4105
11:41
had mushroomed.
182
701216
1268
hızla yayıldı.
11:44
Every day online, people -- especially young people,
183
704874
4701
Çevrimiçi her gün, insanlar, özellikle
11:49
who are not developmentally equipped to handle this --
184
709599
3210
gelişimsel açıdan bunun üstesinden gelebilecek donanıma sahip olmayan
11:52
are so abused and humiliated
185
712833
2354
genç insanlar, o kadar istismar edilip utandırılıyorlar ki
11:55
that they can't imagine living to the next day.
186
715211
3118
bir sonraki gün hayatta kalmayı hayal bile edemiyorlar
11:58
And some, tragically, don't.
187
718353
2275
ve bazıları, ne yazik ki, kalmıyorlar
12:01
And there's nothing virtual about that.
188
721302
2151
ve bunun sanal olan hiçbir yani yok. Genç insanlara
12:04
Childline, a UK nonprofit that's focused on helping young people on various issues,
189
724892
6482
birtakım sorunlarında yardımcı olmaya odaklanmış
12:11
released a staggering statistic late last year:
190
731398
3072
BK merkezli Childcare, geçen yılın sonlarında, çarpıcı bir istatistik
12:15
from 2012 to 2013, there was an 87 percent increase
191
735558
6442
yayınladı. 2012'den 2013'e kadar,
sanal zorbalıkla ilişkili arama ve epostalarda
12:22
in calls and e-mails related to cyberbullying.
192
742024
3421
yüzde 87 bir artış yaşanmış.
12:26
A meta-analysis done out of the Netherlands
193
746834
2292
Hollanda'da yapılan bir meta-analize göre
12:29
showed that for the first time,
194
749150
1857
ilk defa, sanal zorbalık intihar
12:31
cyberbullying was leading to suicidal ideations
195
751031
5148
düşüncelerine, çevrimdışı zorbalıktan
12:36
more significantly than offline bullying.
196
756203
2978
çok daha fazla neden olmaya başlamış.
12:40
And you know, what shocked me -- although it shouldn't have --
197
760379
3320
Ve beni şoke eden ne oldu biliyor musunuz?
12:43
was other research last year
198
763723
2042
Geçen sene, başka bir araştırmanın bulgularına göre, utanç duygusu
12:45
that determined humiliation was a more intensely felt emotion
199
765789
5415
mutluluk, ve hatta öfke duygularından
çok daha yoğun bir şekilde hissedilen bir duyguymuş.
12:51
than either happiness or even anger.
200
771228
3476
12:56
Cruelty to others is nothing new.
201
776371
2651
Zulüm yeni bir şey değil ama çevrimiçi,
teknoloji tarafından geliştirilmiş utandırma daha güçlü,
13:00
But online, technologically enhanced shaming is amplified,
202
780006
5703
13:05
uncontained
203
785733
1568
denetimsiz ve kalıcı olarak erişilebilir.
13:07
and permanently accessible.
204
787325
2095
13:11
The echo of embarrassment used to extend only as far as your family, village,
205
791213
5552
Utancın yankısı eskiden sadece ailene, köyüne,
13:16
school or community.
206
796789
1662
okuluna ya da topluluğuna kadar ulaşırdı
13:18
But now, it's the online community too.
207
798998
3082
fakat şimdi, çevrimici toplumuna kadar yayılıyor.
13:22
Millions of people, often anonymously, can stab you with their words,
208
802876
4436
Milyonlarca insan, çoğunlukla anonim olarak,
seni kelimeleriyle bıçaklayabilir ve bu çok büyük bir acı.
13:27
and that's a lot of pain.
209
807336
1692
13:29
And there are no perimeters around how many people can publicly observe you
210
809735
5183
Ne kadar insanın seni gözlemlediğini ve seni
kazığa oturttuğunu gösteren
13:34
and put you in a public stockade.
211
814942
2587
bir indeks yok.
13:39
There is a very personal price to public humiliation,
212
819415
4745
Bu halk aşağılanması için
çok kişisel bir bedel
13:45
and the growth of the internet has jacked up that price.
213
825239
3778
ve internetin büyümesi bu bedeli yükseltti.
Neredeyse iki asırdır, kültürel toprağımıza
13:52
For nearly two decades now,
214
832045
1909
13:53
we have slowly been sowing the seeds of shame and public humiliation
215
833978
4756
yavaş yavaş, utanç ve aşağılamanın
13:58
in our cultural soil, both on- and offline.
216
838758
3834
tohumlarını ektik, hem çevrimiçi hem çevrimdışı.
14:03
Gossip websites, paparazzi, reality programming, politics,
217
843968
4994
Dedikodu siteleri, paparazzi, realite programları, siyaset,
14:08
news outlets and sometimes hackers
218
848986
3098
haber yayınları ve bazen hackerlar hep utanç içinde iş yapıyorlar.
14:12
all traffic in shame.
219
852108
2267
14:14
It's led to desensitization and a permissive environment online,
220
854837
4534
Bu, duyarsızlaşmaya ve serbest bir çevrimiçi ortama yol açıp
14:19
which lends itself to trolling, invasion of privacy and cyberbullying.
221
859395
4724
trollemeye, özel yaşamı işgale ve sanal zorbalığa ortam yarattı.
14:25
This shift has created what Professor Nicolaus Mills calls
222
865217
4065
Bu değişim, Profesor Nicalau Mills'in deyimiyle
14:29
"a culture of humiliation."
223
869306
2444
bir utanç kültürünü yarattı.
14:32
Consider a few prominent examples just from the past six months alone.
224
872836
4325
Sırf geçtiğimiz altı aydan birkaç öne çıkan örneğe bakalım.
14:38
Snapchat, the service which is used mainly by younger generations
225
878015
5061
Snapchat, genel olarak genç neslin kullandığı bir servis
14:43
and claims that its messages only have the life span of a few seconds.
226
883100
4550
ve mesajlarının sadece bir kaç saniyelik ömrü olduğunu
iddia ediyor. Nasıl bir içeriğe sahip olduğunu
14:47
You can imagine the range of content that that gets.
227
887674
2760
tahmin edebiliyorsunuzdur.
14:51
A third-party app which Snapchatters use to preserve the life span of the messages
228
891026
5600
Snapchat'çilerin mesajların ömrünü uzatmak için kullandığı
3. parti bir uygulama hacklenmiş,
14:56
was hacked,
229
896650
1493
ve 100,000 kişisel konuşma, fotoğraf ve vidyo,
14:58
and 100,000 personal conversations, photos and videos were leaked online,
230
898167
6526
15:04
to now have a life span of forever.
231
904717
3198
ölümsüzleşmek üzere internete akmıştı.
15:08
Jennifer Lawrence and several other actors had their iCloud accounts hacked,
232
908983
4188
Jennifer Lawrence ve birkaç oyuncunun daha iCloud hesapları hacklendi
15:13
and private, intimate, nude photos were plastered across the internet
233
913195
3924
ve onlardan izinsiz, kişisel, mahrem, çıplak fotoğraflar
15:17
without their permission.
234
917143
1701
internette yayınlandı.
15:18
One gossip website had over five million hits
235
918868
4438
Bir dedikodu sitesinde bu hikaye
15:23
for this one story.
236
923330
1583
beş milyondan fazla tıklama aldı.
15:26
And what about the Sony Pictures cyberhacking?
237
926360
3009
Peki Sony Pictures cyberhacking olayına ne demeli?
15:30
The documents which received the most attention
238
930422
3077
En çok dikkat çeken belgeler,
15:33
were private e-mails that had maximum public embarrassment value.
239
933523
4608
azami toplu utanç değerine sahip kişisel epostalardı.
Fakat, bu utanç kültüründe,
15:40
But in this culture of humiliation,
240
940146
2356
15:42
there is another kind of price tag attached to public shaming.
241
942526
4060
genel utandırma eylemine iliştirilen başka bir tür fiyat etiketi var.
15:47
The price does not measure the cost to the victim,
242
947400
3163
Bu, Tyler ve başta kadınlar, azınlıklar, gey ve lezbiyenler olmak üzere
15:50
which Tyler and too many others --
243
950587
2343
çok fazla sayıda insanın ödediği
15:52
notably, women, minorities and members of the LGBTQ community --
244
952954
4934
kurbanlara malolan
fiyatı ölçmeyip,
15:57
have paid,
245
957912
1167
15:59
but the price measures the profit of those who prey on them.
246
959103
4556
onları avlayanların karlarını ölçüyor.
Bu başkalarına yapılan istila, etkili biçimde ve insafsızca çıkarılıp
16:05
This invasion of others is a raw material,
247
965196
3466
16:08
efficiently and ruthlessly mined, packaged and sold at a profit.
248
968686
5944
Genel utandırmanın bir ticari mal
16:15
A marketplace has emerged where public humiliation is a commodity,
249
975479
5617
ve utancın bir endüstri olduğu bir pazar yeri ortaya çıktı.
16:21
and shame is an industry.
250
981120
2236
Nasıl para kazanılıyor?
16:25
How is the money made?
251
985189
1517
16:27
Clicks.
252
987699
1160
Tıklamalarla.
16:29
The more shame, the more clicks.
253
989493
2326
Daha fazla utanç, daha fazla tıklama.
16:31
The more clicks, the more advertising dollars.
254
991843
3380
Daha fazla tıklama, daha fazla reklam dolarları.
16:37
We're in a dangerous cycle.
255
997428
1859
Tehlikeli bir döngünün içerisindeyiz.
16:39
The more we click on this kind of gossip,
256
999914
2620
Bu tür dedikodulara ne kadar fazla tıklarsak
16:42
the more numb we get to the human lives behind it.
257
1002558
2929
ardındaki hayatlara o kadar fazla bağışıklık kazanıp
16:46
And the more numb we get, the more we click.
258
1006080
3186
bunlara bir o kadar fazla tıklayacağız.
16:51
All the while,
259
1011520
1179
Bütün bunlar olurken birileri başka birinin acısından
16:52
someone is making money off of the back of someone else's suffering.
260
1012723
4172
para kazanıyor.
16:58
With every click, we make a choice.
261
1018830
2504
Her tıklamayla bir seçim yapıyoruz.
17:01
The more we saturate our culture with public shaming,
262
1021358
3481
Kültürümüzü ne kadar utandırma ile donatırsak,
17:04
the more accepted it is,
263
1024863
1907
bu bir o kadar kabul edilir olup,
17:06
the more we will see behavior like cyberbullying, trolling,
264
1026794
4315
sanal zorbalık,
trolleme, hacking
17:11
some forms of hacking
265
1031133
1965
ve çevrimiçi taciz tarzı davranışlar göreceğiz.
17:13
and online harassment.
266
1033122
1643
17:15
Why? Because they all have humiliation at their cores.
267
1035443
5431
Neden? Çünkü hepsinin özünde utandırma var.
17:23
This behavior is a symptom of the culture we've created.
268
1043230
4273
Bu davranış, yarattığımız kültürün bir semptomu.
17:27
Just think about it.
269
1047527
1316
Bir düşünün.
17:30
Changing behavior begins with evolving beliefs.
270
1050993
3041
davranış değiştirme evrimleşen inançlarla başlar.
17:34
We've seen that to be true with racism, homophobia
271
1054772
3171
Bunun doğru oldugunu, bugün ve geçmişte, ırkçılık, homofobi
17:37
and plenty of other biases,
272
1057967
1871
ve daha bir çok önyargıda gördük.
17:39
today and in the past.
273
1059862
1771
17:42
As we've changed beliefs about same-sex marriage,
274
1062695
3024
Eşcinsel evliliğe karşın inançlarımızı değiştirdikçe
17:45
more people have been offered equal freedoms.
275
1065743
3365
daha çok insan özgürlüğe kavuştu.
17:49
When we began valuing sustainability,
276
1069978
2786
Çevresel sürekliliğe önem vermeye başladığımızda
17:52
more people began to recycle.
277
1072788
2039
daha çok insan geri dönüşüm yapmaya başladı.
17:55
So as far as our culture of humiliation goes,
278
1075434
3498
Buna benzer bir şekilde, bizim de utandırma kültüründe
17:58
what we need is a cultural revolution.
279
1078956
2647
ihtiyacımız olan bir kültürel devrim.
18:02
Public shaming as a blood sport has to stop,
280
1082481
3769
Bir avcılık sporu olarak utandirmanin sona ermesi gerekiyor.
18:06
and it's time for an intervention on the internet and in our culture.
281
1086274
4065
İnternete ve kültürümüze bir müdahelenin zamanı geldi.
18:11
The shift begins with something simple,
282
1091202
2440
Bu değişim, basit bir şeyle başlar, ama bu kolay değil.
18:13
but it's not easy.
283
1093666
1344
18:15
We need to return to a long-held value of compassion,
284
1095985
4458
Uzun süredir sahip olduğumuz şefkat ve empati duygularımıza dönmemiz lazım.
18:20
compassion and empathy.
285
1100467
1953
Çevrimiçi, şefkat açığımız var,
18:23
Online, we've got a compassion deficit,
286
1103071
2719
18:25
an empathy crisis.
287
1105814
1789
bir empati krizi içerisindeyiz.
18:29
Researcher Brené Brown said, and I quote,
288
1109413
3366
Arastirmaci Brene Brown'un dediğine göre,
18:32
"Shame can't survive empathy."
289
1112803
2526
"Utanç empatiyi atlatamaz."
18:36
Shame cannot survive empathy.
290
1116305
4364
Utanç empatiyi atlatamaz.
18:42
I've seen some very dark days in my life.
291
1122515
2793
Hayatımda oldukça karanlık günler gördüm
18:46
It was the compassion and empathy from my family, friends, professionals
292
1126221
5868
ve beni kurtaran, ailemin, dostlarımın, profesyonellerin
ve bazen yabancıların bile gösterdiği şefkat ve empatiydi.
18:53
and sometimes even strangers
293
1133002
1740
18:54
that saved me.
294
1134766
1539
18:57
Even empathy from one person can make a difference.
295
1137345
3191
Bir kişiden gelen empati bile bir fark yaratabilir.
19:02
The theory of minority influence,
296
1142369
2364
Sosyal psikolog Serge Moscovici tarafından öne sürülen
19:04
proposed by social psychologist Serge Moscovici,
297
1144757
3414
azınlık etkisi teorisine göre
19:08
says that even in small numbers,
298
1148195
2606
zaman içerisinde eğer tutarlılık varsa,
19:10
when there's consistency over time,
299
1150825
2176
küçük sayılarda bile olsa
19:13
change can happen.
300
1153025
1550
değişim ortaya çıkabilir.
19:15
In the online world, we can foster minority influence
301
1155794
3243
Çevrimiçi dünyada, ayağa kalkarak
19:19
by becoming upstanders.
302
1159061
1788
azınlık etkisini besleyebiliriz.
19:21
To become an upstander means instead of bystander apathy,
303
1161353
3797
Ayağa kalkarak, seyirci duyarsızlığı yerine,
19:25
we can post a positive comment for someone or report a bullying situation.
304
1165174
4590
birine olumlu bir yorum yapıp zorbalık durumlarını rapor edebiliriz.
19:30
Trust me, compassionate comments help abate the negativity.
305
1170230
4231
Bana güvenin, şefkatli yorumlar, olumsuzluğu hafifletir.
19:35
We can also counteract the culture by supporting organizations
306
1175202
3871
ABD'de Tyler Clementi Kurumu, Ingiltere'de Anti-Bulllying Pro,
19:39
that deal with these kinds of issues,
307
1179097
2077
ve Avustralya'da Project Rockit gibi
19:41
like the Tyler Clementi Foundation in the US;
308
1181198
2784
bu tür konularla uğrasan organizasyonları
19:44
in the UK, there's Anti-Bullying Pro;
309
1184780
2633
destekleyerek de bu kültürü
19:47
and in Australia, there's PROJECT ROCKIT.
310
1187437
2662
etkisiz hale getirebiliriz.
19:52
We talk a lot about our right to freedom of expression.
311
1192206
5326
Ifade özgürlüğünden çok sık bahsederiz
19:58
But we need to talk more about our responsibility
312
1198333
3077
fakat ifade özgürlüğüne karşı olan sorumluluğumuzdan
da bahsetmeliyiz.
20:01
to freedom of expression.
313
1201434
1752
Hepimiz duyulmak istiyoruz ama
20:04
We all want to be heard,
314
1204051
2245
20:06
but let's acknowledge the difference between speaking up with intention
315
1206320
4760
amaçlı konuşmakla dikkat çekmek için konuşmak arasındaki
20:11
and speaking up for attention.
316
1211104
2752
farkı kabul etmeliyiz.
20:15
The internet is the superhighway for the id.
317
1215493
2985
Internet, id için bir otoban,
20:19
But online, showing empathy to others benefits us all
318
1219597
4658
ama çevrimiçi, başkalarına empati duymak hem hepimiz için yararlı,
hem de daha güvenli ve iyi bir dünya yaratmamıza yardımcı oluyor.
20:24
and helps create a safer and better world.
319
1224279
2902
20:27
We need to communicate online with compassion,
320
1227905
3052
Çevrimiçi, şefkatle iletişim kurup.
20:30
consume news with compassion
321
1230981
2330
haberleri şefkatle tüketip,
20:33
and click with compassion.
322
1233335
2074
şefkatle tıklamalıyız.
20:36
Just imagine walking a mile in someone else's headline.
323
1236114
4147
Bir başkasının haber manşetinde bir mil yürüdüğünüzü
20:43
I'd like to end on a personal note.
324
1243261
2985
hayal edin. Kişisel bir notla bitirmek istiyorum.
20:47
In the past nine months,
325
1247561
1804
Geçtiğimiz dokuz ay içinde,
20:49
the question I've been asked the most is "Why?"
326
1249389
3373
bana en çok sorulan soru "neden" oldu.
20:52
Why now?
327
1252786
1160
20:53
Why was I sticking my head above the parapet?
328
1253970
2554
Neden şimdi? Neden başımı siperin üstünden dışarı çıkarıyorum?
20:57
You can read between the lines in those questions,
329
1257193
2613
Bu soruların satırarasını okuyabilirsiniz
20:59
and the answer has nothing to do with politics.
330
1259830
2757
ama cevabın siyasetle hiçbir alakası yok.
21:03
The top-note answer was and is "Because it's time."
331
1263471
4835
En iyi cevap: çünkü zamanı geldi:
21:09
Time to stop tiptoeing around my past,
332
1269166
2841
Geçmişimin etrafında parmak uçlarımda yürümeyi bırakmanın zamanı geldi;
aşağılık bir hayat yaşamayı bırakmanın zamanı geldi;
21:12
time to stop living a life of opprobrium
333
1272031
2990
21:15
and time to take back my narrative.
334
1275045
2385
ve kendi hikayemi geri almanın zamanı geldi.
21:18
It's also not just about saving myself.
335
1278510
3700
Amacım sırf kendimi kurtarmak değil.
21:23
Anyone who is suffering from shame and public humiliation
336
1283003
3646
Utanç ve aşağılamadan ıstırap çeken herkesin
21:26
needs to know one thing:
337
1286673
1773
bilmesi gereken bir şey var:
21:29
You can survive it.
338
1289446
1723
Bunu atlatabilirsiniz.
21:32
I know it's hard.
339
1292016
1400
Zor olduğunun farkındayım.
21:34
It may not be painless, quick or easy,
340
1294572
3513
Acısız, hızlı ve kolay olmayabilir ama
21:38
but you can insist on a different ending to your story.
341
1298109
3932
hikayenizi farklı bir şekilde sonlandırmak için ısrar edebilirsiniz.
21:42
Have compassion for yourself.
342
1302942
2038
Kendinize şefkat duyun.
21:46
We all deserve compassion
343
1306270
2272
Hepimiz şefkate ve hem çevrimiçi hem de çevrimdışı
21:49
and to live both online and off in a more compassionate world.
344
1309390
5361
daha şefkatli bir dünyada yaşamaya layigiz.
21:55
Thank you for listening.
345
1315684
1497
Dinlediğiniz için teşekkür ederim.
21:57
(Applause and cheers)
346
1317205
6872
(Alkış)
(Alkış)

Original video on YouTube.com
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7