Amy Lockwood: Selling condoms in the Congo

Amy Lockwood: Kongo'da Kondom Satışı

58,407 views ・ 2011-09-21

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Diba Szamosi Gözden geçirme: osman oguz ahsen
00:15
I am a reformed marketer,
0
15260
2000
Ben yenilikçi bir pazarlamacıyım,
00:17
and I now work in international development.
1
17260
3000
ve şu anda uluslararası geliştirmede çalışıyorum.
00:20
In October, I spent some time in the Democratic Republic of Congo,
2
20260
3000
Ekim'de, Kongo Demokratik Cumhuriyetin'nde biraz zaman geçirdim.
00:23
which is the [second] largest country in Africa.
3
23260
2000
Afrika'daki en büyük ülke.
00:25
In fact, it's as large as Western Europe,
4
25260
3000
Aslında, Batı Avrupa kadar geniş topraklara sahip,
00:28
but it only has 300 miles of paved roads.
5
28260
3000
ama sadece 300 mil asfalt yolları var.
00:32
The DRC is a dangerous place.
6
32260
2000
Kongo çok tehlikeli bir yer.
00:34
In the past 10 years, five million people have died
7
34260
3000
Geçen 10 yıl içinde, doğusundaki savaştan dolayı
00:37
due to a war in the east.
8
37260
2000
beş milyon insanı öldü.
00:39
But war isn't the only reason
9
39260
2000
Ama Kongo'daki hayatı zor kılan
00:41
that life is difficult in the DRC.
10
41260
2000
sadece savaş değil.
00:43
There are many health issues as well.
11
43260
2000
Bunun yanı sıra bazı sağlık sorunları da var.
00:45
In fact, the HIV prevalence rate
12
45260
2000
Aslında, HIV yaygınlık oranı
00:47
is 1.3 percent among adults.
13
47260
3000
yetişkinlerde yüzde 1,3.
00:50
This might not sound like a large number,
14
50260
2000
Çok büyük bir oranmış gibi görünmeyebilir,
00:52
but in a country with 76 million people,
15
52260
3000
ama 76 milyon nüfuslu bir ülkede bu
00:55
it means there are 930,000 that are infected.
16
55260
4000
930.000 kişinin hastalığa yakalandığı anlamına geliyor.
00:59
And due to the poor infrastructure,
17
59260
2000
Ve zayıf altyapısından dolayı,
01:01
only 25 percent of those
18
61260
2000
bu insanların sadece yüzde 25'i
01:03
are receiving the life-saving drugs that they need.
19
63260
3000
ihtiyaçları olan hayati ilaçlara ulaşabiliyorlar.
01:06
Which is why, in part,
20
66260
2000
Bu nedenle de,
01:08
donor agencies provide condoms
21
68260
2000
bağış büroları düşük fiyatlı
01:10
at low or no cost.
22
70260
2000
ya da ücretsiz kondom sağlıyorlar.
01:12
And so while I was in the DRC,
23
72260
2000
Neyse, ben Kongo'dayken
01:14
I spent a lot of time talking to people about condoms,
24
74260
2000
insanlarla kondomlarla ilgili konuşmalar yaptım,
01:16
including Damien.
25
76260
2000
bunlardan biri Damien'dı.
01:18
Damien runs a hotel outside of Kinshasa.
26
78260
3000
Damien Kinshasa'nın dışında bir otel işletiyor.
01:21
It's a hotel that's only open until midnight,
27
81260
2000
Bu otel sadece gece yarısına kadar açık,
01:23
so it's not a place that you stay.
28
83260
2000
yani kalmak için bi otel değil.
01:25
But it is a place where sex workers and their clients come.
29
85260
4000
Burası seks işçilerinin ve müşterilerinin geldiği bi yer.
01:29
Now Damien knows all about condoms,
30
89260
2000
Damien kondomlarla ilgili bilmesi gerekeni biliyor,
01:31
but he doesn't sell them.
31
91260
2000
ama satışını yapmıyor.
01:33
He said there's just not in demand.
32
93260
2000
Kısaca talep olmadığını söylüyor.
01:35
It's not surprising,
33
95260
2000
Bu hiç de şaşırtıcı değil,
01:37
because only three percent of people in the DRC
34
97260
2000
çünkü bu ülkedeki insanların sadece yüzde üçü
01:39
use condoms.
35
99260
2000
kondom kullanıyor.
01:41
Joseph and Christine,
36
101260
2000
Joseph ve Christine,
01:43
who run a pharmacy where they sell a number of these condoms,
37
103260
2000
bu kondomlardan bir çoğunu satan bir eczane işletiyorlar,
01:45
said despite the fact that donor agencies provide them at low or no cost,
38
105260
4000
ve bağış bürolarının düşük fiyata ve ücretsiz kondom sağlamalarına ve
01:49
and they have marketing campaigns that go along with them,
39
109260
3000
bunun yanında reklam kampanyaları yürütmelerine rağmen,
01:52
their customers don't buy the branded versions.
40
112260
3000
müşterilerin bu markaları almadıklarını söylüyorlar.
01:55
They like the generics.
41
115260
2000
Yerel olanları tercih ediyorlarmış.
01:57
And as a marketer, I found that curious.
42
117260
3000
Ve bir reklamcı olarak, bunu şaşırtıcı buldum.
02:00
And so I started to look at what the marketing looked like.
43
120260
3000
Ve böylece reklamların neye benzediğini incelemeye koyuldum.
02:03
And it turns out that there are three main messages
44
123260
3000
Sonuçta belli oldu ki, bu bağış bürolarının kondomlar için
02:06
used by the donor agencies for these condoms:
45
126260
4000
kullandığı üç mesaj var:
02:10
fear, financing and fidelity.
46
130260
4000
korku, finansman ve sadakat.
02:14
They name the condoms things like Vive, "to live"
47
134260
4000
Kondomlara yaşamak anlamına gelen "Vive" ya da
02:18
or Trust.
48
138260
2000
güven anlamında "Trust" isimlerini veriyorlar.
02:20
They package it with the red ribbon
49
140260
2000
Paketlerinde bize HIV'yi anımsatan
02:22
that reminds us of HIV,
50
142260
2000
kırmızı kurdeleyi kullanıyorlar,
02:24
put it in boxes that remind you who paid for them,
51
144260
4000
üstünde parasını ödeyenlerin kim olduğunu hatırlatan kutulara koyuyorlar,
02:28
show pictures of your wife or husband
52
148260
2000
karı-koca resimleriyle süslüyorlar
02:30
and tell you to protect them
53
150260
2000
ve size onları korumanızı ve
02:32
or to act prudently.
54
152260
3000
ölçülü olmanızı söylüyorlar.
02:35
Now these are not the kinds of things that someone is thinking about
55
155260
3000
Tüm bunlar bir kondom kullanmadan önce insanın
02:38
just before they go get a condom.
56
158260
2000
aklından geçen şeylerle örtüşmüyor.
02:40
(Laughter)
57
160260
4000
(Kahkahalar)
02:44
What is it that you think about
58
164260
2000
Peki bir kondom almadan önce
02:46
just before you get a condom?
59
166260
2000
aklınızdan geçen şey nedir?
02:48
Sex!
60
168260
3000
Seks!
02:51
And the private companies that sell condoms in these places,
61
171260
3000
Ve bu gibi yerlerde kondom satan özel şirketler
02:54
they understand this.
62
174260
2000
bunun farkındalar.
02:56
Their marketing is slightly different.
63
176260
3000
Onların reklamları biraz daha farklı.
02:59
The name might not be much different,
64
179260
2000
İsimler çok değişik olmasa da,
03:01
but the imagery sure is.
65
181260
2000
görüntü tamamen öyle.
03:03
Some brands are aspirational,
66
183260
3000
Yani bu markalar istekliler,
03:06
and certainly the packaging is incredibly provocative.
67
186260
4000
ve kesinlikle kışkırtıcı pakatler kullanıyorlar.
03:10
And this made me think
68
190260
2000
Ve bu da bana bağış bürolarının
03:12
that perhaps the donor agencies had just missed out
69
192260
3000
pazarlama açısından önemli bir şeyi
03:15
on a key aspect of marketing:
70
195260
2000
kaçırdıklarını düşündürdü:
03:17
understanding who's the audience.
71
197260
3000
hedef kitlelerinin kim olduğunu.
03:20
And for donor agencies, unfortunately,
72
200260
3000
Ve bağış büroları, malesef ki,
03:23
the audience tends to be
73
203260
2000
hedefin çalıştıkları ülkede bile
03:25
people that aren't even in the country they're working [in].
74
205260
2000
olmayan insanlar olduğunu zannediyorlar.
03:27
It's people back home,
75
207260
2000
Kendi memleketlerinde,
03:29
people that support their work,
76
209260
2000
bu işi destekleyen insanlar gibilerine
03:31
people like these.
77
211260
3000
hitap ediyorlar.
03:34
But if what we're really trying to do
78
214260
2000
Ama bizim asıl yapmak istediğimiz
03:36
is stop the spread of HIV,
79
216260
3000
HIV'nin yayılmasını engellemek,
03:39
we need to think about the customer,
80
219260
2000
müşteriyi düşünmek zorundayız,
03:41
the people whose behavior needs to change --
81
221260
3000
davranışlarının değişmesi gereken insanları --
03:44
the couples,
82
224260
2000
çiftleri,
03:46
the young women, the young men --
83
226260
2000
genç kadınları, genç erkekleri --
03:48
whose lives depend on it.
84
228260
3000
onların hayatı buna bağlı.
03:51
And so the lesson is this:
85
231260
2000
Yani anlamamız gereken şu ki:
03:53
it doesn't really matter what you're selling;
86
233260
3000
sattığınız şeyin hiç önemi yok;
03:56
you just have to think about who is your customer,
87
236260
3000
siz alacak kişileri düşünmelisiniz,
03:59
and what are the messages
88
239260
2000
ve onların bu davranışlarını
04:01
that are going to get them to change their behavior.
89
241260
2000
değiştirecek bir mesaj bulmalısınız.
04:03
It might just save their lives.
90
243260
2000
İşte bu onların hayatını kurtarabilir.
04:05
Thank you.
91
245260
2000
Teşekkür ederim.
04:07
(Applause)
92
247260
3000
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7