Michelle Obama's plea for education

Michelle Obama'nın eğitim isteği

138,847 views ・ 2009-05-27

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Ahmet Yükseltürk Gözden geçirme: Sancak Gülgen
00:18
This is my first trip,
0
18330
2000
Bu benim ilk gezim.
00:20
my first foreign trip as a first lady.
1
20330
2000
Başkan eşi olarak ilk gezim.
00:22
Can you believe that?
2
22330
2000
Buna inanabiliyor musunuz?
00:24
(Applause)
3
24330
10000
(Alkış)
00:34
And while this is not my first visit to the U.K.,
4
34330
3000
Ve bu benim Birleşik Krallığa ilk ziyaretim olmamasına rağmen,
00:37
I have to say that I am glad that this is my first official visit.
5
37330
5000
ilk resmi ziyaretim oluşundan memnuniyet duyduğumu söylemek zorundayım.
00:42
The special relationship between the United States and the U.K.
6
42330
4000
Birleşik Devletler ve Birleşik Krallık arasındaki özel ilişki,
00:46
is based not only on the relationship between governments,
7
46330
5000
sadece hükümetler arasındaki ilişkiye dayanmayıp,
00:51
but the common language and the values that we share,
8
51330
3000
paylaştığımız ortak değerler ve dile dayanır.
00:54
and I'm reminded of that by watching you all today.
9
54330
4000
Her gün sizleri izleyerek bunu anımsıyorum.
00:58
During my visit I've been especially honored
10
58330
4000
Ziyaretim boyunca Britanya’nın en olağanüstü kadınlarıyla tanışmaktan
01:02
to meet some of Britain's most extraordinary women --
11
62330
3000
özellikle onur duydum.
01:05
women who are paving the way for all of you.
12
65330
3000
Hepinize yol açan kadınlar.
01:08
And I'm honored to meet you,
13
68330
3000
Ve sizinle tanışmaktan onur duyuyorum,
01:11
the future leaders of Great Britain and this world.
14
71330
6000
Birleşik Krallığın ve bu dünyanın yarınki liderleriyle.
01:17
And although the circumstances of our lives may seem very distant,
15
77330
5000
Ve yaşam koşullarımız birbirinden farklı gözükse de,
01:22
with me standing here as the First Lady of the United States of America,
16
82330
4000
burada Amerika Birleşik Devletleri başkanının eşi olarak duruyorum,
01:26
and you, just getting through school,
17
86330
4000
ve siz, sadece okulunuzla uğraşıyorsunuz.
01:30
I want you to know that we have very much in common.
18
90330
4000
Birçok ortak noktamız olduğunu bilmenizi isterim.
01:34
For nothing in my life's path
19
94330
4000
Yaşamımdaki hiçbir şey
01:38
would have predicted that I'd be standing here
20
98330
2000
benim burada
01:40
as the first African-American First Lady
21
100330
3000
Amerika Birleşik Devletlerinin
01:43
of the United States of America.
22
103330
2000
ilk Afrika kökenli Amerikalı başkan eşi olarak durmamı tahmin ettiremezdi.
01:45
There is nothing in my story that would land me here.
23
105330
5000
Hikayemde beni buraya koyacak hiçbir şey yok.
01:50
I wasn't raised with wealth or resources
24
110330
3000
Varlık ve imkanlarla büyümedim,
01:53
or any social standing to speak of.
25
113330
4000
ya da bir sosyal sınıf mensubu da değildim.
01:57
I was raised on the South Side of Chicago.
26
117330
4000
Şikago’nun güney kısmında büyüdüm.
02:01
That's the real part of Chicago.
27
121330
3000
Şikago’nun asıl bölgesinden.
02:04
And I was the product of a working-class community.
28
124330
3000
İşçi sınıfına ait bir toplumun meyvesiydim.
02:07
My father was a city worker all of his life,
29
127330
4000
Babam hayatı boyunca şehirde işçi olarak çalışmış.
02:11
and my mother was a stay-at-home mom.
30
131330
2000
Annem ise ev hanımıydı.
02:13
And she stayed at home to take care of me and my older brother.
31
133330
5000
Evde, bana ve ağabeyime bakıyordu.
02:18
Neither of them attended university.
32
138330
3000
Hiçbiri üniversiteye gitmedi.
02:21
My dad was diagnosed with multiple sclerosis
33
141330
3000
Babama hayatının baharında
02:24
in the prime of his life.
34
144330
2000
çoklu skleroz teşhisi konuldu.
02:26
But even as it got harder for him to walk
35
146330
3000
Onun için yürümek veya
02:29
and get dressed in the morning --
36
149330
2000
sabahları giyinmek zorlaşsa bile --
02:31
I saw him struggle more and more --
37
151330
2000
onun daha fazla mücadele ettiğini görüyordum.
02:33
my father never complained about his struggle.
38
153330
4000
Bu mücadelesi ile ilgili hiç şikayet etmedi.
02:37
He was grateful for what he had.
39
157330
2000
Sahip olduğu şeyler için memnundu.
02:39
He just woke up a little earlier and worked a little harder.
40
159330
5000
Sabah biraz daha erken uyanıp biraz daha fazla çalışırdı.
02:44
And my brother and I were raised with all that you really need:
41
164330
3000
Ağabeyim ve ben aslında sizlerin de ihtiyacı olan şeylerle büyüdük:
02:47
love, strong values
42
167330
3000
sevgiyle, güçlü değerlerle
02:50
and a belief that with a good education
43
170330
3000
ve iyi bir eğitimin yanında çok çalışmakla
02:53
and a whole lot of hard work,
44
173330
2000
başarılamayacak hiçbir şeyin olmayacağı
02:55
that there was nothing that we could not do.
45
175330
3000
inancıyla.
02:58
I am an example of what's possible
46
178330
4000
Ben, kızların yaşamlarının başlangıcından itibaren
03:02
when girls from the very beginning of their lives
47
182330
4000
etrafındaki insanlar tarafından sevildikleri ve büyütüldükleri zaman
03:06
are loved and nurtured by the people around them.
48
186330
5000
neleri başarabileceklerinin bir örneğiyim.
03:11
I was surrounded by extraordinary women in my life:
49
191330
4000
Hayatım sıradışı kadınlarla çevriliydi.
03:15
grandmothers, teachers, aunts, cousins, neighbors,
50
195330
5000
Bana dayanma gücünü ve saygınlığı öğreten
03:20
who taught me about quiet strength and dignity.
51
200330
4000
büyükannelerim, öğretmenlerim, teyzelerim, kuzenlerim, komşularım.
03:24
And my mother, the most important role model in my life,
52
204330
5000
Ve benim annem, hayatımda örnek aldığım en önemli kişi,
03:29
who lives with us at the White House
53
209330
2000
bizimle birlikte Beyaz Saray’da yaşıyor
03:31
and helps to care for our two little daughters,
54
211330
3000
ve iki küçük kızıma bakmamda yardımcı oluyor,
03:34
Malia and Sasha.
55
214330
2000
Malia ve Saşa'ya.
03:36
She's an active presence in their lives, as well as mine,
56
216330
4000
Onların yaşamlarında aynı zaman da benimkinde de, aktif mevcudiyeti var.
03:40
and is instilling in them
57
220330
2000
Ağabeyime ve bana öğrettiği değerleri,
03:42
the same values that she taught me and my brother:
58
222330
3000
tutkuyu, doğruluğu,
03:45
things like compassion, and integrity,
59
225330
3000
kendine güveni, azmi,
03:48
and confidence, and perseverance --
60
228330
4000
onlara da aşılıyor.
03:52
all of that wrapped up in an unconditional love
61
232330
3000
Ve bunların hepsini, sadece bir büyükannenin verebileceği
03:55
that only a grandmother can give.
62
235330
3000
koşulsuz bir sevgiyle donatıyor.
03:58
I was also fortunate enough to be cherished and encouraged
63
238330
4000
Aynı zamanda bazı örnek aldığım erkeklerden de,
04:02
by some strong male role models as well,
64
242330
5000
babam, amcalarım, büyük babalarım olmak üzere,
04:07
including my father, my brother, uncles and grandfathers.
65
247330
3000
şefkat görecek ve cesaretlendirilecek kadar şanslıydım.
04:10
The men in my life taught me some important things, as well.
66
250330
5000
Hayatımdaki erkekler de bana önemli şeyler öğrettiler.
04:15
They taught me about what a respectful relationship
67
255330
3000
Bana öğrettikleri, kadınlar ve erkekler arasındaki
04:18
should look like between men and women.
68
258330
4000
saygılı bir ilişkinin nasıl olması gerektiğiydi.
04:22
They taught me about what a strong marriage feels like:
69
262330
4000
Güçlü bir evliliğin nasıl olduğunu bana öğrettiler.
04:26
that it's built on faith and commitment
70
266330
3000
Evliliğin sadakat ve bağlılığa dayandığını
04:29
and an admiration for each other's unique gifts.
71
269330
4000
ve birbirinin yeteneğine hayran olmayı gerektirdiğini öğrettiler.
04:33
They taught me about what it means
72
273330
2000
Bana öğrettikleri, baba olmanın
04:35
to be a father
73
275330
2000
ve bir aileyi yetiştirmenin
04:37
and to raise a family.
74
277330
2000
ne anlama geldiğiydi.
04:39
And not only to invest in your own home
75
279330
2000
Yalnızca kendi evine yatırım yapmayıp,
04:41
but to reach out and help raise kids
76
281330
5000
aynı zamanda daha geniş bir çevrede aynı koşullardaki çocuklara ulaşmaya
04:46
in the broader community.
77
286330
2000
ve yardım etmeye çalışmayı öğrendim.
04:48
And these were the same qualities
78
288330
2000
Kendi kocamda aradığım
04:50
that I looked for in my own husband,
79
290330
3000
aynı özelliklerdi bunlar.
04:53
Barack Obama.
80
293330
2000
Barack Obama.
04:56
And when we first met,
81
296330
3000
İlk tanıştığımız zamanlardan hatırladığım bir şey de,
04:59
one of the things that I remember is that he took me out on a date.
82
299330
4000
beraber bir buluşmaya gitmiştik.
05:03
And his date was to go with him to a community meeting.
83
303330
3000
Buluşma bir cemiyet toplantısı idi.
05:06
(Laughter)
84
306330
2000
(Gülüşmeler)
05:08
I know, how romantic.
85
308330
2000
Biliyorum, ne kadar da romantik.
05:10
(Laughter)
86
310330
3000
(Gülüşmeler)
05:13
But when we met, Barack was a community organizer.
87
313330
2000
Onunla tanıştığımda, Barack bir toplum organizatörüydü.
05:15
He worked, helping people to find jobs
88
315330
4000
İnsanların iş bulmalarına yardım etmek için çalışıyordu,
05:19
and to try to bring resources into struggling neighborhoods.
89
319330
4000
çabalayan muhitlere kaynak sağlamaya çalışıyordu.
05:23
As he talked to the residents in that community center,
90
323330
2000
Cemiyet merkezindeki konuşmasında
05:25
he talked about two concepts.
91
325330
2000
iki kavramdan bahsetti.
05:27
He talked about "the world as it is" and "the world as it should be."
92
327330
6000
"dünyanın şu anki halini" ve "dünyanın olması gereken halini" anlattı.
05:33
And I talked about this throughout the entire campaign.
93
333330
4000
Ve ben de bütün seçim kampanyası boyunca bundan bahsettim.
05:37
What he said, that all too often,
94
337330
2000
Onun dediği şey şuydu,
05:39
is that we accept the distance between those two ideas.
95
339330
5000
bu iki fikir arasındaki ayrılığı kabulleniyoruz.
05:44
And sometimes we settle for the world as it is,
96
344330
4000
Ve bazen dünyayı olduğu gibi kabulleniriz,
05:48
even when it doesn't reflect our values and aspirations.
97
348330
4000
bizim değerlerimizi ve isteklerimizi yansıtmasa bile.
05:52
But Barack reminded us on that day,
98
352330
3000
Fakat Barack bize, o odadaki herkese, o gün şunu hatırlattı:
05:55
all of us in that room, that we all know
99
355330
3000
hepimiz dünyamızın neye benzemesi gerektiğini
05:58
what our world should look like.
100
358330
4000
biliyoruz.
06:02
We know what fairness and justice and opportunity look like.
101
362330
3000
Doğruluğun, adaletin, fırsatın ne olduğunu biliyoruz.
06:05
We all know.
102
365330
2000
Hepimiz biliyoruz.
06:07
And he urged the people in that meeting,
103
367330
2000
Ve o gün buluşmadaki herkesten,
06:09
in that community,
104
369330
2000
o cemiyetteki herkesten,
06:11
to devote themselves to closing the gap
105
371330
3000
bu iki farklı fikir arasındaki uçurumu azaltmaya
06:14
between those two ideas,
106
374330
2000
kendilerini adamalarını istedi.
06:16
to work together to try to make the world as it is
107
376330
4000
Birlikte çalışarak,
06:20
and the world as it should be, one and the same.
108
380330
4000
dünyanın olması gerektiği gibi olmasını sağlamamızı istedi.
06:24
And I think about that today because I am
109
384330
3000
Bu konuyu neden gündeme getirdim? Çünkü bugün
06:27
reminded and convinced that all of you in this school
110
387330
4000
bu okuldaki herkesin bu uçurumu kapatma işleminin
06:31
are very important parts of closing that gap.
111
391330
5000
önemli bir parçası olduğunu hatırladım ve ikna oldum.
06:36
You are the women who will build the world as it should be.
112
396330
5000
Dünyanın olması gerektiği halini inşaa edecek kadınlar sizlersiniz.
06:41
You're going to write the next chapter in history.
113
401330
2000
Tarihin diğer sayfalarını sizler yazacaksınız.
06:43
Not just for yourselves, but for your generation
114
403330
4000
Sadece kendiniz için değil, aynı zamanda sizin nesliniz için
06:47
and generations to come.
115
407330
3000
ve gelecek nesiller için.
06:50
And that's why getting a good education
116
410330
2000
Ve bu yüzden iyi bir eğitim almak
06:52
is so important.
117
412330
2000
çok önemlidir.
06:54
That's why all of this that you're going through --
118
414330
3000
Bu yüzden içinden geçmekte olduğunuz bu şeyler --
06:57
the ups and the downs, the teachers that you love and the teachers that you don't --
119
417330
4000
inişler ve çıkışlar, sevdiğiniz öğretmenleriniz, sevmediğiniz öğretmenleriniz --
07:01
why it's so important.
120
421330
3000
bu kadar çok önemlidir.
07:04
Because communities and countries and ultimately the world
121
424330
3000
Çünkü toplumlar, ülkeler ve son olarak dünya,
07:07
are only as strong as the health of their women.
122
427330
5000
kadınların sağlığı kadar güçlüdür.
07:12
And that's important to keep in mind.
123
432330
2000
Bunu aklınızdan çıkarmayın.
07:14
Part of that health includes an outstanding education.
124
434330
6000
Sıhhatin bir kısmını seçkin bir eğitim oluşturur.
07:20
The difference between a struggling family and a healthy one
125
440330
5000
Mücadele eden bir aile ile sağlıklı aile arasındaki fark
07:25
is often the presence of an empowered woman
126
445330
3000
güçlü bir kadının varlığıdır
07:28
or women at the center of that family.
127
448330
3000
veya kadınların ailenin merkezinde bulunmasıdır.
07:31
The difference between a broken community and a thriving one
128
451330
3000
Çökmüş bir toplum ile yükselen bir toplum arasındaki fark,
07:34
is often the healthy respect between men and women
129
454330
4000
kadınlar ve erkekler arasındaki sağlıklı bir saygının olmasıdır,
07:38
who appreciate the contributions each other makes to society.
130
458330
5000
ikisinin birbirlerinin topluma yaptıkları katkıları takdir etmeleridir.
07:43
The difference between a languishing nation
131
463330
3000
Zayıflayan bir ulus ile
07:46
and one that will flourish
132
466330
2000
yükselen bir ulus arasındaki fark,
07:48
is the recognition that we need equal access to education
133
468330
4000
hem erkeklerin ve hem de kızların
07:52
for both boys and girls.
134
472330
2000
eşit derecede eğitim hakkına sahip olmaları gerektiğini kabul etmektir.
07:54
And this school, named after the U.K.'s first female doctor,
135
474330
5000
Birleşik Krallığın ilk kadın doktorunun ismini alan bu okul
07:59
and the surrounding buildings named for Mexican artist Frida Kahlo,
136
479330
6000
ve Meksikalı sanatçı Frida Kahlo'nun
08:05
Mary Seacole,
137
485330
2000
Mary Seacole,
08:07
the Jamaican nurse known as the "black Florence Nightingale,"
138
487330
4000
"zenci Florence Nightingale" olarak bilinen Jamaika'lı hemşirenin,
08:11
and the English author, Emily Bronte,
139
491330
3000
ve İngiliz yazar, Emily Bronte'ın adını taşıyan yan binalar
08:14
honor women who fought sexism, racism and ignorance,
140
494330
4000
ruhlarını beslemek ve tutkularını sürdürmek için
08:18
to pursue their passions to feed their own souls.
141
498330
5000
cinsiyet ayrımcılığına, ırkçılığa ve cehalete karşı savaşan kadınları onurlandırdılar.
08:23
They allowed for no obstacles.
142
503330
3000
Onlar hiçbir engele izin vermediler.
08:26
As the sign said back there, "without limitations."
143
506330
4000
Arkamdaki yazının dediği gibi "sınırlamalar olmaksızın".
08:30
They knew no other way to live
144
510330
2000
Hayallerini takip etmekten başka
08:32
than to follow their dreams.
145
512330
3000
bir yaşam biçimi olmadığını biliyorlardı.
08:35
And having done so, these women
146
515330
5000
Ve buraya kadar, bu kadınlar
08:40
moved many obstacles.
147
520330
2000
birçok engeli kaldırdılar.
08:42
And they opened many new doors
148
522330
2000
Ve milyonlarca kadın doktor ve hemşire için
08:44
for millions of female doctors and nurses
149
524330
3000
sanatçı ve yazarlar için
08:47
and artists and authors,
150
527330
3000
onları takip eden herkes için
08:50
all of whom have followed them.
151
530330
2000
birçok yeni kapı açtılar.
08:52
And by getting a good education,
152
532330
3000
Ve iyi bir eğitim alarak,
08:55
you too can control your own destiny.
153
535330
4000
siz de kendi alın yazınızı kontrol edebilirsiniz.
08:59
Please remember that.
154
539330
3000
Bunu unutmayın lütfen.
09:02
If you want to know the reason why I'm standing here,
155
542330
4000
Buradan niçin bulunduğumu bilmek istiyorsanız,
09:06
it's because of education.
156
546330
3000
eğitim için,
09:09
I never cut class. Sorry, I don't know if anybody is cutting class.
157
549330
4000
Hiç ders ekmedim. Üzgünüm eğer içinizden ders ekenler varsa.
09:13
I never did it.
158
553330
2000
Ben hiç yapmadım.
09:15
I loved getting As.
159
555330
2000
Her zaman "A" almayı sevdim.
09:17
I liked being smart.
160
557330
2000
Zeki olmak hoşuma gidiyordu.
09:19
I liked being on time. I liked getting my work done.
161
559330
4000
İşlerii vaktinde yapmayı severdim. Ödevlerimi bitirmekten hoşlanırdım.
09:23
I thought being smart was cooler than anything in the world.
162
563330
5000
Zeki olmanın dünyadaki her şeyden daha havalı olduğunu düşünüyordum.
09:28
And you too, with these same values,
163
568330
2000
Ve siz de, aynı değerlerle
09:30
can control your own destiny.
164
570330
2000
kendi alın yazınızı kontrol edebilirsiniz.
09:32
You too can pave the way.
165
572330
3000
Kendi yolunuzu çizebilirsiniz.
09:35
You too can realize your dreams,
166
575330
2000
Hayallerinizi gerçekleştirebilirsiniz,
09:37
and then your job is to reach back
167
577330
4000
ve sonra işiniz geriye dönüp
09:41
and to help someone just like you do the same thing.
168
581330
4000
sizin gibi birine aynı şeyleri yapmak için yardım etmek.
09:45
History proves that it doesn't matter
169
585330
3000
Tarih bunu gösteriyor,
09:48
whether you come from a council estate
170
588330
2000
ister sosyal konutlardan olun,
09:50
or a country estate.
171
590330
2000
ya da bir kırsal bölgeden.
09:52
Your success will be determined
172
592330
2000
Başarınızı
09:54
by your own fortitude,
173
594330
3000
kendi cesaretiniz,
09:57
your own confidence, your own individual hard work.
174
597330
4000
kendinize güveniniz, kendi bireysel çalışmanız belirleyecek.
10:01
That is true. That is the reality of the world that we live in.
175
601330
4000
Bu gerçek. Yaşadığımız dünyanın gerçeği bu.
10:05
You now have control over your own destiny.
176
605330
3000
Şimdi kendi kaderiniz üzerinde kontrolünüz var.
10:08
And it won't be easy -- that's for sure.
177
608330
5000
Ve bu kolay olmayacak. Orası kesin.
10:13
But you have everything you need.
178
613330
2000
Fakat ihtiyacınız olan her şeye sahipsiniz.
10:15
Everything you need to succeed,
179
615330
3000
Başarmak için her şeye,
10:18
you already have, right here.
180
618330
3000
zaten sahipsiniz.
10:21
My husband works in this big office.
181
621330
4000
Kocam o büyük ofiste çalışıyor.
10:25
They call it the Oval Office.
182
625330
3000
Oval Ofis diyorlar.
10:28
In the White House, there's the desk that he sits at --
183
628330
2000
Beyaz Saray'da, oturduğu bir masası var.
10:30
it's called the Resolute desk.
184
630330
3000
Kararlı masa deniliyor.
10:33
It was built by the timber of Her Majesty's Ship Resolute
185
633330
4000
Majestelerinin Resolute gemisinin kerestesi ile yapılmış ve
10:37
and given by Queen Victoria.
186
637330
3000
Kraliçe Viktoria tarafından verilmiş.
10:40
It's an enduring symbol of the friendship between our two nations.
187
640330
5000
Bu bizim iki ulusumuz arasındaki kalıcı bir semboldür.
10:45
And its name, Resolute,
188
645330
2000
Ve onun ismi Kararlı,
10:47
is a reminder of the strength of character that's required
189
647330
4000
gerekli olan karakterin gücünü hatırlatıyor,
10:51
not only to lead a country,
190
651330
2000
sadece bir ülkeye yol gösteren biri değil,
10:53
but to live a life of purpose, as well.
191
653330
5000
aynı zamanda amaçlı bir hayat yaşayan biri olmalı.
10:58
And I hope in pursuing your dreams, you all remain resolute,
192
658330
4000
Ve umarım ki hayallerinizin peşine düşersiniz, hepiniz kararlı kalırsınız,
11:02
that you go forward without limits,
193
662330
3000
limitler olmadan ilerlersiniz,
11:05
and that you use your talents -- because there are many; we've seen them;
194
665330
5000
ve yeteneklerinizi kullananırsınız -- çünkü onlardan sizlerde çok var. Onları gördük.
11:10
it's there --
195
670330
2000
Orada.
11:12
that you use them to create the world as it should be.
196
672330
4000
Dünyayı olması gerektiği gibi yapmak için onları kullanın.
11:16
Because we are counting on you.
197
676330
3000
Çünkü size güveniyoruz.
11:19
We are counting on every single one of you
198
679330
2000
Olabileceğinizin en iyisi olmanız için
11:21
to be the very best that you can be.
199
681330
3000
her birinize güveniyoruz.
11:24
Because the world is big.
200
684330
2000
Çünkü dünya büyük.
11:26
And it's full of challenges.
201
686330
2000
Ve zorluklarla dolu.
11:28
And we need strong, smart, confident young women
202
688330
4000
Ayakta durabilmek ve kontrolü ele geçirebilmek için
11:32
to stand up and take the reins.
203
692330
2000
güçlü, zeki ve kendine güvenen genç kadınlara ihtiyacımız var.
11:34
We know you can do it. We love you. Thank you so much.
204
694330
4000
Bunu başarabileceğinizi biliyoruz. Sizi seviyoruz. Çok teşekkür ederim.
11:38
(Applause)
205
698330
7000
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7