How to stay calm when you know you'll be stressed | Daniel Levitin | TED

17,780,127 views ・ 2015-11-23

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Neslihan Kara Gözden geçirme: Ramazan Şen
00:13
A few years ago, I broke into my own house.
0
13240
2560
Birkaç yıl önce, kendi evimin kapısını kırarak girdim.
00:16
I had just driven home,
1
16880
1216
Eve yeni varmıştım,
00:18
it was around midnight in the dead of Montreal winter,
2
18120
2536
Montreal kışının ortasında gece yarısı civarıydı,
00:20
I had been visiting my friend, Jeff, across town,
3
20680
2296
karşı kasabadaki arkadaşım Jeff'i ziyaret ediyordum
00:23
and the thermometer on the front porch read minus 40 degrees --
4
23000
4776
ve ön sundurmadaki termometre eksi 40'ı gösteriyordu.
00:27
and don't bother asking if that's Celsius or Fahrenheit,
5
27800
3096
Zahmet edip de derece mi Fahrenheit mı olduğunu sormayın,
00:30
minus 40 is where the two scales meet --
6
30920
2456
eksi 40 bu iki ölçü biriminin buluştuğu noktadır.
00:33
it was very cold.
7
33400
1256
Hava çok soğuktu.
00:34
And as I stood on the front porch fumbling in my pockets,
8
34680
3216
Ön sundurmada ceplerimi yoklayarak duruyorken
00:37
I found I didn't have my keys.
9
37920
2256
anahtarlarımın olmadığını farkettim.
00:40
In fact, I could see them through the window,
10
40200
2096
Aslında pencereden onları bıraktığım yerde,
00:42
lying on the dining room table where I had left them.
11
42320
3096
yemek masasının üzerinde duruyorken görebiliyordum.
00:45
So I quickly ran around and tried all the other doors and windows,
12
45440
3136
Sonra hızlıca çevreyi dolaşarak diğer kapı ve pencereleri denedim
00:48
and they were locked tight.
13
48600
1576
ama sıkıca kilitlenmişlerdi.
00:50
I thought about calling a locksmith -- at least I had my cellphone,
14
50200
3143
Bir çilingir çağırmayı düşündüm en azından hâlâ telefonum vardı
00:53
but at midnight, it could take a while for a locksmith to show up,
15
53367
3329
ama gece yarısında çilingirin varması biraz zaman alabilirdi
00:56
and it was cold.
16
56720
2160
ve hava soğuktu.
01:00
I couldn't go back to my friend Jeff's house for the night
17
60421
2715
Arkadaşım Jeff'in evine geri dönemezdim
01:03
because I had an early flight to Europe the next morning,
18
63160
2667
çünkü sabah erkenden Avrupa'ya uçacaktım
01:05
and I needed to get my passport and my suitcase.
19
65851
2239
ve pasaportumu ve valizimi almam gerekiyordu.
01:08
So, desperate and freezing cold,
20
68400
2496
Buz gibi hava ve çaresizlikle,
01:10
I found a large rock and I broke through the basement window,
21
70920
3616
büyük bir taş buldum ve bodrum camını kırdım,
01:14
cleared out the shards of glass,
22
74560
1976
cam kırıklarını topladım,
01:16
I crawled through,
23
76560
1336
içeri emekledim,
01:17
I found a piece of cardboard and taped it up over the opening,
24
77920
3416
bir parça mukavva buldum ve onu girdiğim yerdeki açıklığa bantladım
01:21
figuring that in the morning, on the way to the airport,
25
81360
2620
ve sabah havalimanına giderken
01:24
I could call my contractor and ask him to fix it.
26
84004
2772
müteahhitimi arayıp tamir etmesini söylerim diye düşündüm.
01:26
This was going to be expensive,
27
86800
1477
Pahalıya patlayacaktı
01:28
but probably no more expensive than a middle-of-the-night locksmith,
28
88301
3555
ama muhtemelen gece yarısında gelen çilingirden daha pahalı olmayacaktı.
01:31
so I figured, under the circumstances, I was coming out even.
29
91880
4160
Bu gibi durumlarda aynı hesaba geleceğini düşündüm.
01:36
Now, I'm a neuroscientist by training
30
96920
2176
Şuan sinirbilimi eğitimi alıyorum
01:39
and I know a little bit about how the brain performs under stress.
31
99120
4096
ve beynin stres altındayken nasıl davrandığını birazcık biliyorum.
01:43
It releases cortisol that raises your heart rate,
32
103240
3536
Kalp atışlarınızı hızlandıran kortizolu salgılar,
01:46
it modulates adrenaline levels
33
106800
2256
adrenalin seviyelerini dindirir
01:49
and it clouds your thinking.
34
109080
1480
ve düşüncelerinizi bulanıklaştırır.
01:51
So the next morning,
35
111080
1976
Böylece bir sonraki sabah,
01:53
when I woke up on too little sleep,
36
113080
2456
çok az bir uykudan sonra uyandığımda
01:55
worrying about the hole in the window,
37
115560
2736
camdaki delik için endişelenmeye başladım
01:58
and a mental note that I had to call my contractor,
38
118320
2776
ve zihinsel olarak müteahhitimi arama işini not ettim.
02:01
and the freezing temperatures,
39
121120
1696
Dondurucu soğuklar
02:02
and the meetings I had upcoming in Europe,
40
122840
2456
ve Avrupa'daki yaklaşan toplantılarım
02:05
and, you know, with all the cortisol in my brain,
41
125320
3536
ve bilirsiniz beynimdeki bütün o kortizolla
02:08
my thinking was cloudy,
42
128880
1376
düşüncelerim bulanıktı
02:10
but I didn't know it was cloudy because my thinking was cloudy.
43
130280
3416
ama bulanık olduğunu bilmiyordum çünkü düşüncelerim bulanıktı.
02:13
(Laughter)
44
133720
1496
(Gülüşmeler)
02:15
And it wasn't until I got to the airport check-in counter,
45
135240
3256
Ve havalimanında check-in bölümüne gitmeden önce,
02:18
that I realized I didn't have my passport.
46
138520
2256
pasaportumu unuttuğumu farketmemiştim.
02:20
(Laughter)
47
140800
2016
(Gülüşmeler)
02:22
So I raced home in the snow and ice, 40 minutes,
48
142840
3456
Böylece, 40 dakikada, kar ve buzun içinde
02:26
got my passport, raced back to the airport,
49
146320
2456
pasaportumu aldım ve havalimanına geri gittim.
02:28
I made it just in time,
50
148800
1816
Bunu tam zamanında yapmayı başardım
02:30
but they had given away my seat to someone else,
51
150640
2239
fakat koltuğumu başka birisine vermişlerdi
02:32
so I got stuck in the back of the plane, next to the bathrooms,
52
152903
2976
ve uçağın arkasın sıkışmış, lavaboların bitişiğinde
02:35
in a seat that wouldn't recline, on an eight-hour flight.
53
155903
3217
arkama yaslanamadığım bir koltukta 8 saatlik bir yolculuk yaptım.
02:39
Well, I had a lot of time to think during those eight hours and no sleep.
54
159880
3456
Ve 8 saatlik uykusuz geçen yolculuğum sırasında düşünecek çok zamanım oldu.
02:43
(Laughter)
55
163360
1136
(Gülüşmeler)
02:44
And I started wondering, are there things that I can do,
56
164520
2656
Acaba kötü şeyleri gerçekleşmekten alıkoyabilecek şeyler ya da
02:47
systems that I can put into place,
57
167200
1936
uygulamaya koyabileceğim sistemler
02:49
that will prevent bad things from happening?
58
169160
2456
olabilir mi diye düşünmeye başladım.
02:51
Or at least if bad things happen,
59
171640
1896
Ya da olur da kötü bir şey olursa, en azından tam bir felakete
02:53
will minimize the likelihood of it being a total catastrophe.
60
173560
5000
dönüşmesi ihtimalini indirgeyecek şeyler.
02:59
So I started thinking about that,
61
179360
1576
Bunu düşünmeye başladım
03:00
but my thoughts didn't crystallize until about a month later.
62
180960
2858
fakat düşüncelerim bir ay sonrasına kadar netleşmedi.
03:03
I was having dinner with my colleague, Danny Kahneman, the Nobel Prize winner,
63
183842
3694
Okuldan Nobel Ödülü kazanan arkadaşım Danny Kahneman ile akşam yemeği yiyorduk
03:07
and I somewhat embarrassedly told him about having broken my window,
64
187560
3376
ve ben nedense utana utana ona camı kırışımı anlattım
03:10
and, you know, forgotten my passport,
65
190960
2416
ve bilirsiniz, pasaportu unutuşumu.
03:13
and Danny shared with me
66
193400
1216
Danny de benimle,
03:14
that he'd been practicing something called prospective hindsight.
67
194640
4496
olası sonradan kavrayışlar denilen çalışmasını paylaştı.
03:19
(Laughter)
68
199160
1736
(Gülüşmeler)
03:20
It's something that he had gotten from the psychologist Gary Klein,
69
200920
3143
Bunu, bu konuda birkaç yıl önce yazan
03:24
who had written about it a few years before,
70
204087
2049
psikolog Gary Klein'dan edinmiş.
03:26
also called the pre-mortem.
71
206160
2096
Buna ölüm öncesi de deniliyor.
03:28
Now, you all know what the postmortem is.
72
208280
1953
Hepiniz ölüm sonrasının ne olduğunu biliyorsunuz.
03:30
Whenever there's a disaster,
73
210257
1479
Ne zaman bir felaket olsa,
03:31
a team of experts come in and they try to figure out what went wrong, right?
74
211760
4296
bir grup uzman gelir ve neyin yanlış olduğunu anlamaya çalışır, değil mi?
03:36
Well, in the pre-mortem, Danny explained,
75
216080
2416
Danny'nin açıklamasına göre, ölüm öncesinde,
03:38
you look ahead and you try to figure out all the things that could go wrong,
76
218520
3896
ileriye bakar ve kötüye gidebilecek her şeyi düşünmeye çalışırsınız
03:42
and then you try to figure out what you can do
77
222440
2576
ve sonra bu şeylerin gerçekleşmesini önlemek ya da zararlarını indirgemek için
03:45
to prevent those things from happening, or to minimize the damage.
78
225040
3496
neler yapabileceğinizi düşünmeye çalışırsınız.
03:48
So what I want to talk to you about today
79
228560
2936
Bugün sizinle ölüm öncesi halinde
03:51
are some of the things we can do in the form of a pre-mortem.
80
231520
3536
yapılabilecek bazı şeyler hakkında konuşmak istiyorum.
03:55
Some of them are obvious, some of them are not so obvious.
81
235080
2896
Bazıları çok açık, bazıları da o kadar açık değil.
03:58
I'll start with the obvious ones.
82
238000
1936
Açık olanlarla başlayacağım.
03:59
Around the home, designate a place for things that are easily lost.
83
239960
5080
Evin çevresinde kolayca kaybolan şeyler için bir yer belirleyin.
04:05
Now, this sounds like common sense, and it is,
84
245680
3856
Bu biraz sağduyu gibi gelebilir ki zaten öyle
04:09
but there's a lot of science to back this up,
85
249560
2536
fakat bunun ötesinde mekansal hafızanızın çalışma yöntemine
04:12
based on the way our spatial memory works.
86
252120
3296
dayanan büyük bir bilim var.
04:15
There's a structure in the brain called the hippocampus,
87
255440
2856
Beyinde, hipokampüs denilen
04:18
that evolved over tens of thousands of years,
88
258320
2936
on binlerce yılda önemli şeylerin yerlerini takip etmek için evrilen
04:21
to keep track of the locations of important things --
89
261280
3776
bir yapı var.
04:25
where the well is, where fish can be found,
90
265080
2416
Kuyu nerede, balıklar nerede bulunabilir,
04:27
that stand of fruit trees,
91
267520
2496
meyve ağaçları nerede olur,
04:30
where the friendly and enemy tribes live.
92
270040
2616
dost ve düşman kabileler nerede yaşar?
04:32
The hippocampus is the part of the brain
93
272680
1905
Beynin bir kısmı olan hipokampüs,
04:34
that in London taxicab drivers becomes enlarged.
94
274609
3487
Londra'daki taksi şoförlerinde daha büyüktür.
04:38
It's the part of the brain that allows squirrels to find their nuts.
95
278120
3696
Beynin bu bölümü sincapların fındıkları bulmasını sağlayan bölümdür.
04:41
And if you're wondering, somebody actually did the experiment
96
281840
2858
Eğer merak ediyorsanız, birileri gerçekten sincapların
04:44
where they cut off the olfactory sense of the squirrels,
97
284722
2774
koklama duyusunun kesildiği bir deney yapmış
04:47
and they could still find their nuts.
98
287520
1816
ve sincaplar yine de fındıkları bulabilmişler.
04:49
They weren't using smell, they were using the hippocampus,
99
289360
2816
Kokuları kullanmıyolardı, hipokampüsü kullanıyorlardı.
04:52
this exquisitely evolved mechanism in the brain for finding things.
100
292200
5016
Bu bir şeyleri bulmak için beynin içinde kusursuzca evrilmiş bir mekanizma.
04:57
But it's really good for things that don't move around much,
101
297240
3736
Ama bu çok fazla hareket etmeyen şeyler için gerçekten iyiyken,
05:01
not so good for things that move around.
102
301000
2456
çevrede gezinen şeyler için o kadar da iyi değil.
05:03
So this is why we lose car keys and reading glasses and passports.
103
303480
4296
Bu yüzden araba anahtarlarını, okuma gözlüklerini ve pasaportları kaybediyoruz.
05:07
So in the home, designate a spot for your keys --
104
307800
2496
Bu sebeple evde anahtarlarınız için bir nokta belirleyin,
05:10
a hook by the door, maybe a decorative bowl.
105
310320
2856
kapıya yakın bir çengel belki dekoratif bir kase.
05:13
For your passport, a particular drawer.
106
313200
2096
Pasaportunuz için, belirli bir çekmece.
05:15
For your reading glasses, a particular table.
107
315320
2776
Okuma gözlükleriniz için, belirli bir masa.
05:18
If you designate a spot and you're scrupulous about it,
108
318120
3456
Bir nokta belirleyip ona dikkat ederseniz,
05:21
your things will always be there when you look for them.
109
321600
2816
aradığınız zaman eşyalarınız her zaman orada olacaktır.
05:24
What about travel?
110
324440
1216
Peki ya seyahat?
05:25
Take a cell phone picture of your credit cards,
111
325680
2376
Telefonunuzla, kredi kartlarınızın sürücü belgenizin,
05:28
your driver's license, your passport,
112
328080
2296
pasaportunuzun fotoğrafını çekin
05:30
mail it to yourself so it's in the cloud.
113
330400
2256
ve onu kendinize e-posta olarak atın.
05:32
If these things are lost or stolen, you can facilitate replacement.
114
332680
4376
Eğer bunlar çalınır veya kaybolursa yenilemeyi hızlandırabilirsiniz.
05:37
Now these are some rather obvious things.
115
337080
2616
Bunlar açık şeylerden bazıları.
05:39
Remember, when you're under stress, the brain releases cortisol.
116
339720
3536
Unutmayın, stres altındayken, beyin kortizol salgılar.
05:43
Cortisol is toxic, and it causes cloudy thinking.
117
343280
3216
Kortizol bir zehirdir ve düşünmeyi bulanıklaştırır.
05:46
So part of the practice of the pre-mortem
118
346520
2536
Bu yüzden, stres altında en iyi halinizde olmayacak olmanızı
05:49
is to recognize that under stress you're not going to be at your best,
119
349080
4256
kabullenmek ölüm öncesi çalışmalarının bir parçasıdır
05:53
and you should put systems in place.
120
353360
2296
ve sistemleri devreye sokmanız gerekir.
05:55
And there's perhaps no more stressful a situation
121
355680
2936
Belki de, medikal bir karar vermekle yüzyüze geldiğiniz
05:58
than when you're confronted with a medical decision to make.
122
358640
3416
durumdan daha stresli bir durum yoktur.
06:02
And at some point, all of us are going to be in that position,
123
362080
3296
Bir noktada, hepimiz sağlık durumumuzla veya
06:05
where we have to make a very important decision
124
365400
2376
sevdiklerimizin sağlık durumuyla ilgili
06:07
about the future of our medical care or that of a loved one,
125
367800
3296
bir karar vermek zorunda olduğumuz
06:11
to help them with a decision.
126
371120
1656
bir duruma geleceğiz.
06:12
And so I want to talk about that.
127
372800
1616
Bu konuda konuşmak istiyorum.
06:14
And I'm going to talk about a very particular medical condition.
128
374440
3016
Tamamen belirli bir sağlık koşulu hakkında konuşacağım.
06:17
But this stands as a proxy for all kinds of medical decision-making,
129
377480
3536
Ama bu tüm medikal karar verme türleri için vekil niteliğindedir
06:21
and indeed for financial decision-making, and social decision-making --
130
381040
4016
ve aslında finansal karar verme ve sosyal konularda karar vermede de.
06:25
any kind of decision you have to make
131
385080
2256
Vermek zorunda olduğunuz tüm karar türlerinde
06:27
that would benefit from a rational assessment of the facts.
132
387360
4016
olayların mantıklı değerlendirmesinden yararlanabileceksiniz.
06:31
So suppose you go to your doctor and the doctor says,
133
391400
3136
Farzedelim ki, doktora gittiniz ve doktor size dedi ki,
06:34
"I just got your lab work back, your cholesterol's a little high."
134
394560
4120
"Laboratuvar sonuçlarını henüz aldım, kolesterolünüz biraz yüksek."
06:39
Now, you all know that high cholesterol
135
399240
3016
Şimdi, tüm bildiğiniz, yüksek kolesterolün kalp ve damar hastalıkları,
06:42
is associated with an increased risk of cardiovascular disease,
136
402280
4136
kalp krizi ve felç olma riskinin
06:46
heart attack, stroke.
137
406440
1416
yükselmesiyle bağlantılı olduğu.
06:47
And so you're thinking
138
407880
1216
Düşünüyorsunuz,
06:49
having high cholesterol isn't the best thing,
139
409120
2096
yüksek kolesterole sahip olmak en güzel şey değil
06:51
and so the doctor says, "You know, I'd like to give you a drug
140
411240
3016
ve doktorunuz, "Size bir statiz vermek isterim,
06:54
that will help you lower your cholesterol, a statin."
141
414280
2776
kolesterolünüzü düşürecek bir ilaç." diyor.
06:57
And you've probably heard of statins,
142
417080
1896
Statini duymuşsunuzdur.
Bugün dünyada en çok yazılan ilaçların
06:59
you know that they're among the most widely prescribed drugs
143
419000
2810
arasında olduğunu biliyorsunuz.
07:01
in the world today,
144
421834
1174
Hatta belki de onları kullanan birilerini tanıyorsunuz.
07:03
you probably even know people who take them.
145
423032
2079
Düşünüyorsunuz, "Evet! Bana statiz verin."
07:05
And so you're thinking, "Yeah! Give me the statin."
146
425135
2381
Ama bu noktada sormanız gereken bir soru var,
07:07
But there's a question you should ask at this point,
147
427541
2435
07:10
a statistic you should ask for
148
430000
1856
sormanız gereken bir istatistik
07:11
that most doctors don't like talking about,
149
431880
2456
ki çoğu doktor onun hakkında konuşmaktan hoşlanmaz
07:14
and pharmaceutical companies like talking about even less.
150
434360
3160
hatta ilaç şirketleri onun hakkında konuşma konusuna daha soğuk bakarlar.
07:18
It's for the number needed to treat.
151
438800
2376
Bunun sebebi, iyileştirilmesi gerekenlerin sayısıdır.
07:21
Now, what is this, the NNT?
152
441200
1976
Pekala, şu İGS nedir?
07:23
It's the number of people that need to take a drug
153
443200
3056
Bu bir insana yardım edilmeden önce, ilacı alması gereken
07:26
or undergo a surgery or any medical procedure
154
446280
2856
ya da bir cerrahi operasyona veya herhangi bir medikal prosedüre
07:29
before one person is helped.
155
449160
2376
girmesi gereken insanların sayısıdır.
07:31
And you're thinking, what kind of crazy statistic is that?
156
451560
2856
Bu ne biçim bir istatistik?
07:34
The number should be one.
157
454440
1216
Bu sayı 1 olmalıdır.
07:35
My doctor wouldn't prescribe something to me
158
455680
2056
Benim doktorum bana
07:37
if it's not going to help.
159
457760
1285
işe yaramaz bir şeyi öneremez.
07:39
But actually, medical practice doesn't work that way.
160
459069
2484
Ama aslında, medikal çalışmalar bu şekilde yürümez.
07:41
And it's not the doctor's fault,
161
461578
1531
Bu doktorların hatası değildir,
07:43
if it's anybody's fault, it's the fault of scientists like me.
162
463134
2919
eğer bu birinin hatasıysa, o kişi benim gibi bilim adamlarıdır.
07:46
We haven't figured out the underlying mechanisms well enough.
163
466077
2865
Temeldeki mekanizmayı henüz yeteri kadar iyi kavrayamadık.
07:48
But GlaxoSmithKline estimates
164
468966
2410
Ama GlaxoSmithKline ilaçların yüzde doksanının,
07:51
that 90 percent of the drugs work in only 30 to 50 percent of the people.
165
471400
4976
insanların sadece yüzde 30 - 50'lik bir kısmında işe yaradığını tahmin ediyor.
07:56
So the number needed to treat for the most widely prescribed statin,
166
476400
3816
En geniş alana yayılan ve belirli bir ilaç olan stazin için iyileştirilmesi
08:00
what do you suppose it is?
167
480240
2136
gereken insan sayısı kaç olmalı sizce?
08:02
How many people have to take it before one person is helped?
168
482400
2816
Bir insana yardım edilmeden önce kaç insan ilacı almak zorunda?
08:05
300.
169
485240
1200
300.
08:07
This is according to research
170
487075
1381
Bu, araştırma pratisyenleri olan Jerome Groopman ve Pamela Hartzband'ın
08:08
by research practitioners Jerome Groopman and Pamela Hartzband,
171
488480
3496
yaptığı araştırmaya ve Bloomberg.com'un bağımsız onayına göre böyle.
08:12
independently confirmed by Bloomberg.com.
172
492000
2776
08:14
I ran through the numbers myself.
173
494800
2400
Ben sayıları kendim gözden geçirdim.
08:17
300 people have to take the drug for a year
174
497920
2376
Bir kalp krizi, felç ya da
olumsuz vakalar önlenmeden önce
08:20
before one heart attack, stroke or other adverse event is prevented.
175
500320
3976
300 insanın bir yıl boyunca ilacı alması gerekiyor.
08:24
Now you're probably thinking,
176
504320
1381
Şuan muhtelemen, "Pekala, tamam, kolesterolümü
08:25
"Well, OK, one in 300 chance of lowering my cholesterol.
177
505725
2811
indirgemede 300'de 1 şansım var.
08:28
Why not, doc? Give me the prescription anyway."
178
508560
2216
Neden olmasın, doktor? Sen yine de reçeteyi ver." diye düşünebilirsiniz.
08:30
But you should ask at this point for another statistic,
179
510800
2856
Ama bu noktada başka bir istatistiği sormanız lazım,
08:33
and that is, "Tell me about the side effects." Right?
180
513680
2576
ve bu "Yan etkileri söyler misiniz?" olmalı. Değil mi?
08:36
So for this particular drug,
181
516280
1656
Bu belirli ilaç için,
08:37
the side effects occur in five percent of the patients.
182
517960
3656
yan etkiler hastaların yüzde beşinde ortaya çıkıyor.
08:41
And they include terrible things --
183
521640
1667
Ve bunlara berbat şeyler de dahil,
08:43
debilitating muscle and joint pain, gastrointestinal distress --
184
523331
4444
kasları zayıflatma ve eklem ağrısı, mide ve bağırsaklarda sıkıntılı durumlar.
08:47
but now you're thinking, "Five percent,
185
527799
1859
Şuan "Yüzde beş, bana denk gelmesi
08:49
not very likely it's going to happen to me,
186
529682
2014
pek de olası değil.
Yine de ilacı alacağım." diye düşünüyorsunuz.
08:51
I'll still take the drug."
187
531720
1238
08:52
But wait a minute.
188
532982
1194
Ama bir dakika.
Hatırlayın, stres altındayken net düşünemezsiniz.
08:54
Remember under stress you're not thinking clearly.
189
534200
2336
Zamanı gelmeden önce bununla nasıl başa çıkabileceğinizi düşünün,
08:56
So think about how you're going to work through this ahead of time,
190
536560
3165
böylece o noktada düşünceler zinciri oluşturmazsınız.
08:59
so you don't have to manufacture the chain of reasoning on the spot.
191
539750
3198
300 insan ilacı kullandı, değil mi? Bir insan tedavi edildi,
09:02
300 people take the drug, right? One person's helped,
192
542973
2492
09:05
five percent of those 300 have side effects,
193
545489
2407
300 kişinin yüzde beşinde yan etki görüldü,
09:07
that's 15 people.
194
547920
1480
bu 15 kişi eder.
09:09
You're 15 times more likely to be harmed by the drug
195
549800
3896
İlaç tarafından zarar görmeniz, ilaçla tedavi olmanızdan
09:13
than you are to be helped by the drug.
196
553720
2816
15 kat daha olası.
09:16
Now, I'm not saying whether you should take the statin or not.
197
556560
2905
Statizi almanız ya da almamanız gerektiğini söylemiyorum.
09:19
I'm just saying you should have this conversation with your doctor.
198
559489
3143
Sadece doktorunuzla bu konuşmayı gerçekleştirmeniz gerektiğini söylüyorum.
09:22
Medical ethics requires it,
199
562656
1320
Medikal ahlak bunu gerektirir,
09:24
it's part of the principle of informed consent.
200
564000
2296
bilgilendirilmiş onay ilkesinin bir parçasıdır.
09:26
You have the right to have access to this kind of information
201
566320
3216
Bu riski almak isteyip istemediğiniz hakkında bir konuşmayı başlatma ve
09:29
to begin the conversation about whether you want to take the risks or not.
202
569560
3896
bu türden bilgilere ulaşma hakkına sahipsiniz.
09:33
Now you might be thinking
203
573480
1216
Şu anda, "Bu sayıyı şok edici değerlerin arasından çıkarttım
09:34
I've pulled this number out of the air for shock value,
204
574720
2696
fakat bu sayıda insanın tedaviye ihtiyaç duyması gayet sıradan."
09:37
but in fact it's rather typical, this number needed to treat.
205
577440
3256
diye düşünebilirsiniz.
09:40
For the most widely performed surgery on men over the age of 50,
206
580720
4616
50 yaşını aşmış erkekler üzerinde yapılmış prostat kanserini yok etme konulu
09:45
removal of the prostate for cancer,
207
585360
2216
en geniş çaplı araştırmaya göre
09:47
the number needed to treat is 49.
208
587600
2576
tedavi edilmeye ihtiyaç duyulanların sayısı 49'du.
09:50
That's right, 49 surgeries are done for every one person who's helped.
209
590200
4176
Bu doğru, tedavi edilen her bir insan için 49 ameliyat yapıldı.
09:54
And the side effects in that case occur in 50 percent of the patients.
210
594400
4656
Ve bu konudaki yan etkiler hastaların yüzde 50'sinde ortaya çıktı.
09:59
They include impotence, erectile dysfunction,
211
599080
2856
Cinsel iktidarsızlık, ereksiyon olma sorunu,
10:01
urinary incontinence, rectal tearing,
212
601960
2776
idrar tutamama, anal yırtılmalar
10:04
fecal incontinence.
213
604760
1456
dışkı kaçırma da dahil.
10:06
And if you're lucky, and you're one of the 50 percent who has these,
214
606240
3496
Eğer bunlara sahip olan yüzde ellidenseniz ve şanslıysanız,
10:09
they'll only last for a year or two.
215
609760
2040
etkiler sadece bir ya da iki yıl sürecektir.
10:12
So the idea of the pre-mortem is to think ahead of time
216
612880
3616
Yani bu ölüm öncesinin olayı, sorabilecek olduğunuz konuşmayı ilerletecek olan
10:16
to the questions that you might be able to ask
217
616520
2536
sorular hakkında zamanı gelmeden önce
10:19
that will push the conversation forward.
218
619080
2376
düşünmektir.
10:21
You don't want to have to manufacture all of this on the spot.
219
621480
3096
Olay anında bütün bunları üretmek istemezsiniz.
10:24
And you also want to think about things like quality of life.
220
624600
2896
Hayat kalitesiyle ilgili şeyler hakkında da düşünmek isteyebilirsiniz.
10:27
Because you have a choice oftentimes,
221
627520
1776
Ama çoğu zaman bir seçeneğiniz olur,
10:29
do you I want a shorter life that's pain-free,
222
629320
2296
acısız ama kısa bir hayat mı isteriz
10:31
or a longer life that might have a great deal of pain towards the end?
223
631640
3776
yoksa sonuna kadar büyük acılar içinde geçecek daha uzun bir hayat mı?
10:35
These are things to talk about and think about now,
224
635440
2416
Ailenizle ve sevdiklerinizle şu anda konuşulması ve
10:37
with your family and your loved ones.
225
637880
1816
şu anda düşünülmesi gereken şeyler var.
10:39
You might change your mind in the heat of the moment,
226
639720
2496
Olayın heyecanıyla fikrinizi değiştirebilirsiniz
10:42
but at least you're practiced with this kind of thinking.
227
642240
3056
ama en azından bu tarz bir düşünmeyi uyguladınız.
10:45
Remember, our brain under stress releases cortisol,
228
645320
4616
Hatırlayın, stres altındaki beynimiz, kortizol salgılar
10:49
and one of the things that happens at that moment
229
649960
2336
ve o anda olan şeylerden biri de,
10:52
is a whole bunch on systems shut down.
230
652320
1936
bir demet sistemin kapanmasıdır.
10:54
There's an evolutionary reason for this.
231
654280
1905
Bunun evrimsel bir sebebi var.
10:56
Face-to-face with a predator, you don't need your digestive system,
232
656209
3407
Bir yırtıcıyla yüz yüzeyken, sindirim sisteminize ihtiyaç duymazsınız
10:59
or your libido, or your immune system,
233
659640
2456
ya da libidonuza ya da bağışıklık sisteminize
11:02
because if you're body is expending metabolism on those things
234
662120
3656
çünkü eğer bedeniniz böyle şeylerde metabolizmanızı tüketirse,
11:05
and you don't react quickly,
235
665800
1656
ve hızlıca tepki vermezseniz,
11:07
you might become the lion's lunch, and then none of those things matter.
236
667480
3976
aslanın öğle yemeği olabilirsiniz ve bunların hiçbirisi bir şey farketmez.
11:11
Unfortunately,
237
671480
1416
Danny Kahneman ve okul arkadaşlarının gösterdiği üzere
11:12
one of the things that goes out the window during those times of stress
238
672920
3616
ne yazık ki,
11:16
is rational, logical thinking,
239
676560
1976
böyle stres anlarında ortadan
11:18
as Danny Kahneman and his colleagues have shown.
240
678560
3416
kaybolan şeylerden biri de tutarlı, mantıklı düşünmek.
11:22
So we need to train ourselves to think ahead
241
682000
3176
Yani, kendimizi bu tür durumlardan önce
11:25
to these kinds of situations.
242
685200
2256
düşünmek için eğitmeliyiz.
11:27
I think the important point here is recognizing that all of us are flawed.
243
687480
6176
Bence buradaki önemli nokta hepimizin kusurlu olduğunu kabullenmek.
11:33
We all are going to fail now and then.
244
693680
2856
Hepimiz zaman zaman hata yaparız ve yapacağız.
11:36
The idea is to think ahead to what those failures might be,
245
696560
3616
Olay bu hataların neler olabileceğini önceden düşünmek,
11:40
to put systems in place that will help minimize the damage,
246
700200
3896
zararı önleyebilecek sistemleri devreye sokmak
11:44
or to prevent the bad things from happening in the first place.
247
704120
3520
ya da ilk önce, kötü şeyleri gerçekleşebilmekten alıkoymakta.
11:48
Getting back to that snowy night in Montreal,
248
708280
2656
Montreal'deki karlı geceye geri dönersek,
11:50
when I got back from my trip,
249
710960
1736
yolculuğumdan geri döndüğümde,
11:52
I had my contractor install a combination lock next to the door,
250
712720
3856
müteahhitime kapının yanına içinde ön kapının da anahtarı olan
11:56
with a key to the front door in it, an easy to remember combination.
251
716600
3536
hatırlaması kolay bir kombinasyonla şifreli kilit yaptırdım.
12:00
And I have to admit,
252
720160
1216
Ve itiraf etmeliyim ki,
12:01
I still have piles of mail that haven't been sorted,
253
721400
3416
sınıflandırılmamış bir yığın postam
12:04
and piles of emails that I haven't gone through.
254
724840
2576
ve üzerinden geçmediğim bir yığın e-postam var.
12:07
So I'm not completely organized,
255
727440
1776
Yani tamamen organize değilim
12:09
but I see organization as a gradual process,
256
729240
3136
ama organizasyonu adım adım yapılan bir iş olarak görüyorum
12:12
and I'm getting there.
257
732400
1216
ve o adımları atıyorum.
12:13
Thank you very much.
258
733640
1216
Çok teşekkür ederim.
12:14
(Applause)
259
734880
4392
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7