Shake up your story | Raghava KK

Raghava KK: Bakış Açınızı Değiştirin

Çeviri: YELDA ERISKEN Gözden geçirme: Cevat Erisken

Hi everyone.

Herkese merhaba!

I'm an artist and a dad -- second time around.

Ben bir ressamım ve aynı zamanda iki çocuk babasıyım.

Thank you.

Teşekkürler.

And I want to share with you my latest art project.

Size son sanat projemden bahsetmek istiyorum.

It's a children's book for the iPad.

Bir iPad çocuk kitabı.

It's a little quirky and silly.

Biraz sıradışı ve komik.

It's called "Pop-It,"

İsmi "Pop-It".

And it's about the things little kids do with their parents.

Küçük çocukların evdekilerle yaptıkları şeylerle alakalı.

(Music)

(Müzik)

So this is about potty training --

Evet örneğin bu,

as most of you, I hope, know.

birçoğunuzun bildiği gibi tuvalet eğitimi ile ilgili bir bölümü.

You can tickle the rug.

İçeride halı üzerinde birşeyler gezdirebilirsiniz.

You can make the baby poop.

Çocuğa tuvaletini yaptırabilirsiniz.

You can do all those fun things.

Tüm bu eğlenceli şeyleri yapabilirsiniz.

You can burst bubbles.

Balonları patlatabilirsiniz.

You can draw, as everyone should.

Resim çizebilirsiniz ki bence herkes yapmalı.

But you know, I have a problem with children's books:

Ancak benim çocuk kitaplarında gördüğüm bir problem var.

I think they're full of propaganda.

Bence hepsi propaganda dolu.

At least an Indian trying to get one of these American books in Park Slope, forget it.

Hele bir de Park Slope'da, bir Amerikan kitabı almaya calışan bir Hintli düşünün.

It's not the way I was brought up.

Ben bu şekilde yetiştirilmedim.

So I said, "I'm going to counter this with my own propaganda."

O yüzden ben de buna kendi propaganda tarzımla karşılık vermeye karar verdim.

If you notice carefully,

Eğer dikkatlice bakacak olursanız

it's a homosexual couple bringing up a child.

burada çocukları yetiştirenlerin homoseksüel bir çift olduğunu görürsünüz.

You don't like it?

Hoşunuza gitmedi mi?

Shake it, and you have a lesbian couple.

O zaman cihazı sallayın ve işte şimdi karşınızda lezbiyen bir çift var.

(Laughter)

(Gülüşmeler)

Shake it, and you have a heterosexual couple.

Tekrar sallarsanız bu sefer heteroseksüel bir çift göreceksiniz.

You know, I don't even believe in the concept of an ideal family.

Aslında ben ideal aile kavramına inanan biri değilim.

I have to tell you about my childhood.

Size biraz çocukluğumdan bahsetmem lazım.

I went to this very proper Christian school

Ben bayağı rahibelerin, papazların ders verdiği

taught by nuns, fathers, brothers, sisters.

gerçek bir Hıristiyan okulunda eğitim gördüm.

Basically, I was brought up to be a good Samaritan,

İyi bir Samaritan olmak üzere yetiştirildim

and I am.

ve öyleyim de.

And I'd go at the end of the day to a traditional Hindu house,

Akşamları da Hintli cemaatin toplandığı bir eve giderdim.

which was probably the only Hindu house

Burası büyük bir çoğunluğunu Müslümanların oluşturduğu bir mahalledeki

in a predominantly Islamic neighborhood.

belki de tek Hindu eviydi.

Basically, I celebrated every religious function.

Esasen her türlü dini törene katılırdım.

In fact, when there was a wedding in our neighborhood,

Hatta mahallemizde bir düğün olduğunda

all of us would paint our houses for the wedding.

hepimiz evlerimizi boyardık.

I remember we cried profusely

Yazın oynadığımız keçi yavrularından

when the little goats we played with in the summer

büryan yaptıklarını görünce

became biriani.

ne kadar çok ağladığımızı hatırlıyorum.

(Laughter)

(Gülüşmeler)

We all had to fast during Ramadan.

Hepimiz Ramazan ayında oruç tutmak durumundaydık.

It was a very beautiful time.

Çok güzel günlerdi.

But I must say,

Ama ben 13 yaşındayken olan bir şeyi

I'll never forget, when I was 13 years old, this happened.

asla unutabileceğimi sanmıyorum.

Babri Masjid --

Hindistandaki en güzel mescitlerden biri olan Babür Mescidi

one of the most beautiful mosques in India,

--galiba 16. yüzyılda Babür kralı tarafindan yaptırılmıştı--

built by King Babur, I think, in the 16th century --

Hintli eylemciler tarafından

was demolished by Hindu activists.

yıkılıp yok edildi.

This caused major riots in my city.

Bu benim yaşadığım şehirde bir çok ayaklanmaya yol açtı.

And for the first time,

Ve ilk kez

I was affected

halk arasında vuku bulan böyle bir huzursuzluktan

by this communal unrest.

etkilendim.

My little five-year-old kid neighbor

Komşumuzun beş yaşındaki küçük çocuğu

comes running in,

koşarak geldi ve bana

and he says, "Rags, Rags.

"Rags, Rags, Hintliler biz Müslümanları öldürüyor.

You know the Hindus are killing us Muslims. Be careful."

Dikkatli ol." dedi.

I'm like, "Dude, I'm Hindu."

Ben de "Dostum, ben Hintliyim" diye karşılık verdim.

(Laughter)

(Gülüşmeler)

He's like, "Huh!"

O da birden çok şaşırdı tabii.

You know, my work is inspired

Ben çalışmalarımda

by events such as this.

bunun gibi olaylardan esinleniyorum.

Even in my gallery shows,

Galeri sergilerimde dahi

I try and revisit historic events

Babür Mescidi gibi tarihi olayları

like Babri Masjid,

tekrar sorgulayıp

distill only its emotional residue

duygusal bölümlerini alıp

and image my own life.

kendi hayatımı resme dökmeye çalışırım.

Imagine history being taught differently.

Tarihin daha farklı bir şekilde öğretildiğini hayal etsenize.

Remember that children's book

Hani o hareket ettirdiğinizde

where you shake and the sexuality of the parents change?

ebeveynlerin cinsiyetlerinin değiştiği çocuk kitabı mevzuunu hatırlayın.

I have another idea.

Başka bir projem daha var.

It's a children's book about Indian independence --

Hindistan'ın bağımsızlığı hakkında bir çocuk kitabı--

very patriotic.

çok milliyetçi bir düşünce.

But when you shake it, you get Pakistan's perspective.

Lakin hareket ettirdiğinizde olaya Pakistanlıların tarafından bakıyor.

Shake it again, and you get the British perspective.

Bir kez daha hareket ettirirseniz İngilizlerin bakış açısını görüyorsunuz.

(Applause)

(Alkış)

You have to separate fact from bias, right.

Gerçekleri ve önyargıları birbirinden ayırt etmek zorundayız, değil mi?

Even my books on children

Çocuklarla ilgili kitaplarımda

have cute, fuzzy animals.

sevimli yumuşak tüylü hayvanlar var.

But they're playing geopolitics.

Ama jeopolitik oyunlar oynuyorlar.

They're playing out Israel-Palestine,

İsrail-Filistin oynuyorlar.

India-Pakistan.

Ya da Hindistan-Pakistan.

You know, I'm making a very important argument.

Ben burada önemli bir tezi savunuyorum.

And my argument [is]

O da, yaratıcılığı geliştirmenin tek yolunun

that the only way for us to teach creativity

çok erken yaşlardan itibaren çocuklara

is by teaching children perspectives

olaylara farklı açılardan bakmayı

at the earliest stage.

öğretmekten geçtiğidir.

After all, children's books are manuals on parenting,

Neticede çocuk kitapları ebeveynlere de dersler verir.

so you better give them children's books that teach them perspectives.

Dolayısıyla onlara, farklı bakış açılarını öğretecek çocuk kitapları sunmak lazım.

And conversely,

Diğer taraftan

only when you teach perspectives

çocukların bakış açılarını genişletebilirsek

will a child be able to imagine

ancak o zaman kendilerini

and put themselves in the shoes

başkalarının yerine

of someone who is different from them.

koymayı öğrenebilirler.

I'm making an argument that art and creativity

Ben sanat ve yaratıcılığın empati kurmak için

are very essential tools in empathy.

çok gerekli araçlar olduğu tezini savunuyorum.

You know, I can't promise my child

Çocuğuma önyargılardan uzak bir hayat

a life without bias --

vaad edemem belki

we're all biased --

--çünkü hepimiz önyargılıyız--

but I promise to bias my child with multiple perspectives.

ancak onu geniş bir bakış açısına sahip olacak şekilde yönlendireceğime söz veriyorum.

Thank you very much.

Çok teşekkürler.

(Applause)

(Alkış)