Courage is contagious | Damon Davis

104,701 views ・ 2017-08-28

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Gülsüm Öztürk Gözden geçirme: Ramazan Şen
00:13
So, I'm afraid.
0
13232
1286
Korkuyorum.
00:15
Right now,
1
15438
1454
Şimdi,
00:16
on this stage,
2
16916
1521
bu sahnede,
00:18
I feel fear.
3
18461
1218
korkuyu hissediyorum.
00:20
In my life, I ain't met many people
4
20919
1703
Hayatımda, korktuğunu kolayca
00:22
that will readily admit when they are afraid.
5
22646
2230
itiraf edecek pek fazla insan tanımadım.
00:25
And I think that's because deep down,
6
25418
2043
Bence bunun derinlerdeki nedeni,
00:27
they know how easy it spreads.
7
27485
1708
onun kolayca yayıldığını biliyor olmaları.
00:30
See, fear is like a disease.
8
30288
1555
Korku bir hastalık gibidir.
00:32
When it moves, it moves like wildfire.
9
32732
2288
Hareket ettiğinde, süratle yayılır.
00:35
But what happens when,
10
35732
1578
Ancak, bu korku karşısında bile
00:37
even in the face of that fear,
11
37334
1750
yapmanız gerekeni
00:39
you do what you've got to do?
12
39108
1487
yaptığınızda ne olur?
00:41
That's called courage.
13
41114
1329
Buna cesaret denir.
00:43
And just like fear,
14
43174
1683
Ve korku gibi,
00:44
courage is contagious.
15
44881
1382
cesaret de bulaşıcıdır.
00:47
See, I'm from East St. Louis, Illinois.
16
47690
2248
Ben Doğu St. Louis, Illinois'liyim.
00:49
That's a small city
17
49963
1159
Doğu St.Louis,
00:51
across the Mississippi River from St. Louis, Missouri.
18
51147
2814
Mississippi Nehri karşısında yer alan küçük bir şehir.
00:53
I have lived in and around St. Louis my entire life.
19
53985
4073
Bütün hayatım boyunca St. Louis çevresinde yaşadım.
01:00
When Michael Brown, Jr.,
20
60263
1304
Michael Brown, Jr.,
01:01
an ordinary teenager,
21
61591
1252
sıradan bir gençken,
01:02
was gunned down by police in 2014 in Ferguson, Missouri --
22
62867
4550
2014 yılında St. Louis'in kuzeyindeki Missouri, Ferguson'da bir banliyöde
01:07
another suburb, but north of St. Louis --
23
67441
3159
polis tarafından vurularak öldürüldü.
01:10
I remember thinking,
24
70624
1533
Düşünüyorum da,
01:12
he ain't the first,
25
72181
1759
o ilk değil
01:13
and he won't be the last young kid to lose his life to law enforcement.
26
73964
3864
ve polisin canını alacağı son genç çocuk olmayacak.
01:18
But see, his death was different.
27
78308
1661
Ama biliyorsunuz, onun ölümü farklıydı.
01:20
When Mike was killed,
28
80885
1323
Mike öldürüldüğünde,
01:22
I remember the powers that be trying to use fear as a weapon.
29
82232
3464
korkuyu bir silah olarak kullanmaya çalışan güçleri hatırlıyorum.
01:27
The police response to a community in mourning was to use force
30
87000
3528
Yas içindeki bir topluluğa polisin müdahalesi, korkuyu empoze etmek için
01:30
to impose fear:
31
90552
1223
kuvvet kullanmak oldu:
01:32
fear of militarized police,
32
92564
1618
askeri polis korkusu,
01:34
imprisonment,
33
94733
1229
hapis cezası,
01:35
fines.
34
95986
1169
para cezası.
01:37
The media even tried to make us afraid of each other
35
97179
2520
Hatta Medya birbirimizden korkmamıza da uğraştı,
01:39
by the way they spun the story.
36
99723
1552
hikayeler uydurma yoluyla.
01:41
And all of these things have worked in the past.
37
101299
2359
Bunların hepsi geçmişte işe yaradı.
01:43
But like I said, this time it was different.
38
103682
2614
Ancak, söylediğim gibi, bu defa farklıydı.
01:47
Michael Brown's death and the subsequent treatment of the community
39
107484
3374
Michael Brown'ın ölümü ve sonrasında toplumun yaklaşımı,
01:50
led to a string of protests in and around Ferguson and St. Louis.
40
110882
3737
Ferguson ve St.Louis çevresinde bir dizi protestoya yol açtı.
01:55
When I got out to those protests about the fourth or fifth day,
41
115380
3765
Dördüncü veya beşinci gün o protestolara gittiğimde,
01:59
it was not out of courage;
42
119169
1403
cesaretten dolayı değildi;
02:01
it was out of guilt.
43
121187
1312
suçluluktan dolayı idi.
02:03
See, I'm black.
44
123315
1273
Gördüğünüz gibi zenciyim.
02:05
I don't know if y'all noticed that.
45
125043
1745
Hepiniz fark ettiniz mi bilmiyorum.
02:06
(Laughter)
46
126812
1025
(Gülüşmeler)
02:07
But I couldn't sit in St. Louis, minutes away from Ferguson,
47
127861
5477
Ancak, Ferguson'dan dakika mesafesindeki St. Louis'te oturamadım
02:13
and not go see.
48
133362
1469
ve görmeye gittim.
02:14
So I got off my ass to go check it out.
49
134855
2442
Miskinliği bırakıp bakmaya gittim.
02:17
When I got out there,
50
137321
1440
Oraya gittiğimde,
02:18
I found something surprising.
51
138785
2409
şaşırtıcı bir şey gördüm.
02:22
I found anger; there was a lot of that.
52
142470
2038
Öfke; çok fazlaydı.
02:25
But what I found more of was love.
53
145327
2272
Ancak daha fazla gördüğüm şey sevgiydi.
02:28
People with love for themselves.
54
148565
1908
Kendilerini seven insanlar.
02:30
Love for their community.
55
150497
1640
Toplumlarını seven insanlar.
02:32
And it was beautiful --
56
152161
1689
Çok güzeldi ama --
02:33
until the police showed up.
57
153874
1589
polis gelinceye kadar.
02:36
Then a new emotion was interjected into the conversation:
58
156495
3739
O zaman konuşmaya yeni bir duygu dahil oldu:
02:40
fear.
59
160815
1203
korku.
02:42
Now, I'm not going to lie;
60
162447
1685
Şimdi yalan söylemeyeceğim;
02:44
when I saw those armored vehicles,
61
164156
2794
o zırhlı araçları gördüğümde,
02:46
and all that gear
62
166974
1161
tüm o teçhizatı,
02:48
and all those guns
63
168159
1366
tüm o silahları
02:49
and all those police
64
169549
1761
ve tüm o polisleri gördüğümde,
02:51
I was terrified --
65
171334
1463
dehşete düşmüştüm --
02:52
personally.
66
172821
1175
şahsi olarak.
02:55
And when I looked around that crowd,
67
175791
1754
Ve o kalabalığa baktığımda,
02:57
I saw a lot of people that had the same thing going on.
68
177569
2762
aynı şeyleri hisseden çok insan olduğunu gördüm.
03:00
But I also saw people with something else inside of them.
69
180355
3193
Ama içlerinde başka bir şey olan insanları da gördüm.
03:04
That was courage.
70
184050
1593
Cesaret.
03:05
See, those people yelled,
71
185667
1378
O insanlar bağırdılar
03:07
and they screamed,
72
187069
1242
ve çığlık attılar
03:08
and they were not about to back down from the police.
73
188335
2552
ve polis yüzünden vazgeçecek değillerdi.
03:10
They were past that point.
74
190911
1648
O noktayı geçmişlerdi.
03:12
And then I could feel something in me changing,
75
192583
2251
O zaman içimde bir şeyin değiştiğini hissettim.
03:14
so I yelled and I screamed,
76
194858
1638
Bu yüzden bağırdım ve çığlık attım,
03:17
and I noticed that everybody around me was doing the same thing.
77
197309
3488
etrafımdaki herkesin de aynı şeyi yaptığını fark ettim.
03:21
And there was nothing like that feeling.
78
201647
2187
O duygu gibi bir şey yoktu.
03:24
So I decided I wanted to do something more.
79
204843
2087
Daha fazlasını yapmaya karar verdim.
03:27
I went home, I thought: I'm an artist. I make shit.
80
207425
3304
Eve gittim, düşündüm ki: Ben bir sanatçıyım. Ivır zıvır yaparım.
03:30
So I started making things specific to the protest,
81
210753
3627
Protesto için özgün bir şeyler yapmaya başladım,
03:35
things that would be weapons in a spiritual war,
82
215912
2589
ruhsal bir savaşta silah olabilecek şeyler,
03:40
things that would give people voice
83
220257
1927
insanlara ses olabilecek şeyler
03:43
and things that would fortify them for the road ahead.
84
223291
2649
ve önlerindeki yol için onları güçlendirecek şeyler.
03:46
I did a project where I took pictures of the hands of protesters
85
226874
3413
Protestocuların ellerinin resimlerini çektiğim bir proje yaptım
03:50
and put them up and down the boarded-up buildings
86
230311
3989
ve onları tahtalarla kapatılmış binalara ve
03:54
and community shops.
87
234325
1675
dükkanlara yapıştırdım.
03:56
My goal was to raise awareness and to raise the morale.
88
236690
3620
Amacım farkındalığı ve morali artırmaktı.
04:00
And I think, for a minute at least,
89
240334
2401
Ve sanırım, en azından bir dakika için,
04:02
it did just that.
90
242759
1246
bunu yaptım.
04:05
Then I thought, I want to uplift the stories of these people
91
245770
3540
O zaman düşündüm ki, bu insanların hikayelerini yüceltebilirim.
04:09
I was watching being courageous in the moment.
92
249334
2406
Cesaretli olmayı izliyordum.
04:12
And myself and my friend,
93
252258
3071
Ve ben ve arkadaşım
04:15
and filmmaker and partner Sabaah Folayan
94
255950
1972
ve film yapımcısı ortak Sabaah Folayan
04:17
did just that with our documentary,
95
257946
2178
bizim belgeselimizle bunu yaptık,
04:20
"Whose Streets?"
96
260148
1311
ismi "Kimin Sokakları?"
04:23
I kind of became a conduit
97
263316
2112
Bana verilen
04:25
for all of this courage that was given to me.
98
265452
3522
tüm bu cesaret için bir çeşit kanal oldum.
04:28
And I think that's part of our job as artists.
99
268998
3189
Ve bence bu sanatçılar olarak işimizin bir parçası.
04:32
I think we should be conveyors of courage in the work that we do.
100
272836
3765
Bence yaptığımız işte cesaretin aktarıcıları olmalıyız.
04:37
And I think that we are the wall between the normal folks
101
277154
4282
Ve bence biz, normal insanlar ile,
04:41
and the people that use their power to spread fear and hate,
102
281460
3456
korku ve nefreti yaymak için güçlerini kullanan insanlar arasındaki duvarız,
04:44
especially in times like these.
103
284940
1744
özellikle de böyle zamanlarda.
04:48
So I'm going to ask you.
104
288257
1801
Size soracağım.
04:50
Y'all the movers and the shakers,
105
290082
1778
Hepiniz yol gösterenlersiniz,
04:52
you know, the thought leaders:
106
292370
2054
düşünce liderlerisiniz:
04:54
What are you gonna do
107
294448
1840
Bizi her gün saran korkudan
04:56
with the gifts that you've been given
108
296312
2023
bizi kurtarmak için,
04:58
to break us from the fear the binds us every day?
109
298359
2441
size verilen yeteneklerle ne yapacaksınız?
05:01
Because, see, I'm afraid every day.
110
301580
1779
Çünkü her gün korkuyorum.
05:04
I can't remember a time when I wasn't.
111
304304
1956
Korkmadığım zamanı hatırlamıyorum.
05:07
But once I figured out that fear was not put in me to cripple me,
112
307126
3440
Ancak, korkunun bana zarar vermek için değil,
05:11
it was there to protect me,
113
311393
1652
beni korumak için yerleştirildiğini
05:13
and once I figured out how to use that fear,
114
313624
2328
ve o korkuyu nasıl kullanacağımı anladığımda,
05:16
I found my power.
115
316644
1365
kendi gücümü buldum.
05:18
Thank you.
116
318926
1196
Teşekkürler.
05:20
(Applause)
117
320146
2602
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7