Liza Donnelly: Drawing upon humor for change

Liza Donnely: Mizahi değişim için kullanmak

96,915 views ・ 2011-01-27

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Cevat Erisken Gözden geçirme: Sancak Gülgen
00:17
(Laughter)
0
17260
7000
Gülüşmeler
00:24
I was afraid of womanhood.
1
24260
3000
Kadınlıktan korkardım eskiden.
00:27
Not that I'm not afraid now,
2
27260
2000
Şimdi de korkuyorum aslında ama
00:29
but I've learned to pretend.
3
29260
2000
korkmuyor gibi davranıyorum.
00:31
I've learned to be flexible.
4
31260
2000
Daha esnek olmayı öğrendim.
00:33
In fact, I've developed some interesting tools
5
33260
2000
Aslında, bu korkumu yenebilmek için
00:35
to help me deal with this fear.
6
35260
2000
bazı ilginç araçlar buldum.
00:37
Let me explain.
7
37260
2000
Müsadenizle açıklayayım.
00:39
Back in the '50s and '60s, when I was growing up,
8
39260
2000
50'li ve 60'li yıllarda, yani benim büyüme çağımda
00:41
little girls were supposed to be kind and thoughtful
9
41260
2000
küçük yaştaki kızların, nazik, düşünceli,
00:43
and pretty and gentle and soft,
10
43260
3000
şık, zarif, ve yumuşak huylu olmaları bekleniyordu.
00:46
and we were supposed to fit into roles
11
46260
2000
Ve çok iyi tanımlanmamış
00:48
that were sort of shadowy --
12
48260
2000
bazı rollere bürünmemiz bekleniyordu.
00:50
really not quite clear what we were supposed to be.
13
50260
2000
Gerçekten de ne olmamız gerektiği çok net değildi.
00:52
(Laughter)
14
52260
4000
(Gülüşmeler)
00:56
There were plenty of role models all around us.
15
56260
2000
Çevremizde bol miktarda rol modeli olan kimseler vardı.
00:58
We had our mothers, our aunts, our cousins, our sisters,
16
58260
3000
Annelerimiz veya teyzelerimiz, kuzenlerimiz, kardeşlerimiz,
01:01
and of course, the ever-present media
17
61260
2000
ve tabi ki hiç bir zaman eksik olmayan,
01:03
bombarding us with images and words,
18
63260
3000
nasıl olmamız gerektiğini görüntüler ve sözcüklerle
01:06
telling us how to be.
19
66260
2000
sürekli bize aşılayan medya.
01:09
Now my mother was different.
20
69260
2000
Benim annem farklıydı.
01:11
She was a homemaker,
21
71260
2000
Annem bir evhanımıydı,
01:13
but she and I didn't go out and do girlie things together,
22
73260
2000
dışarıya çıkmazdık ve kızlar için çekici olan şeyler yapardık.
01:15
and she didn't buy me pink outfits.
23
75260
2000
Bana pembe renkli kıyafetler almadı hiç.
01:17
Instead, she knew what I needed, and she bought me a book of cartoons.
24
77260
3000
Onun yerine, neye ihtiyacım olduğunu bildiğinden, bana bir karikatür kitabı aldı.
01:20
And I just ate it up.
25
80260
2000
Bir hışımla bitirdim.
01:22
I drew, and I drew,
26
82260
2000
Çizdim, çizdim, ve ailemde
01:24
and since I knew that humor was acceptable in my family,
27
84260
3000
mizahın kabul gördüğünü bildiğimden,
01:27
I could draw, do what I wanted to do,
28
87260
2000
istediğimi çizebilirdim.
01:29
and not have to perform, not have to speak --
29
89260
2000
Gösteri yapıp, dil dökmem gerekmiyordu.
01:31
I was very shy --
30
91260
2000
Çok utangaçtım,
01:33
and I could still get approval.
31
93260
2000
fakat yine de onları ikna edebilirdim.
01:36
I was launched as a cartoonist.
32
96260
2000
Bir karikatürist olarak ortaya çıktım.
01:40
Now when we're young,
33
100260
2000
Gençliğimizde,
01:42
we don't always know. We know there are rules out there,
34
102260
3000
kuralların olduğunu biliyoruz fakat
01:45
but we don't always know --
35
105260
2000
-- her zaman bilemiyoruz --
01:47
we don't perform them right,
36
107260
2000
onları doğru şekilde uygulamıyoruz.
01:49
even though we are imprinted at birth
37
109260
2000
Daha doğuştan bu yana bu tür şeylerden
01:51
with these things,
38
111260
3000
etkilenmiş de olsak,
01:54
and we're told
39
114260
2000
ve dünyadaki en önemli rengin
01:56
what the most important color in the world is.
40
116260
3000
ne olduğu bize söylenmiş de olsa.
01:59
We're told what shape we're supposed to be in.
41
119260
3000
Ne şekilde olmamız/davranmamız gerektiği bize söylenmektedir.
02:02
(Laughter)
42
122260
3000
(Gülüşmeler)
02:05
We're told what to wear --
43
125260
2000
Ne giymemiz gerektiği ve
02:07
(Laughter)
44
127260
2000
(Gülüşmeler)
02:09
-- and how to do our hair --
45
129260
2000
saçımızı nasıl yapmamız gerektiği,
02:11
(Laughter)
46
131260
5000
(Gülüşmeler)
02:16
-- and how to behave.
47
136260
3000
ve nasıl davranmamız gerektiği bize söylenir.
02:19
Now the rules that I'm talking about
48
139260
2000
Şu anda bahsettiğim kurallar aslında
02:21
are constantly being monitored by the culture.
49
141260
2000
kültür tarafından sürekli kontrol altında tutulmaktadır.
02:23
We're being corrected,
50
143260
2000
Yaptığımız hatalarımız düzeltilmektedir.
02:25
and the primary policemen are women,
51
145260
3000
Ve bunu birinci derecede takip edecek kişiler kadınlardır,
02:28
because we are the carriers of the tradition.
52
148260
2000
çünkü bizler geleneklerin taşıyıcılarıyız.
02:30
We pass it down from generation to generation.
53
150260
3000
Gelenekleri kuşaktan kuşağa aktarırız.
02:34
Not only that --
54
154260
2000
Her zaman
02:36
we always have this vague notion
55
156260
2000
çok da net olmayan
02:38
that something's expected of us.
56
158260
2000
bizden birşeylerin beklendiği duygusu vardır.
02:40
And on top of all off these rules,
57
160260
3000
Bu kuralların varlığından da önemli olan şey
02:43
they keep changing.
58
163260
2000
bunların sürekli değişmeleridir.
02:45
(Laughter)
59
165260
4000
(Gülüşmeler)
02:49
We don't know what's going on half the time,
60
169260
3000
Genellikle neler olup bittiğini bilmiyoruz
02:52
so it puts us in a very tenuous position.
61
172260
3000
ve bu da bizim pozisyonumuzu zayıflatıyor.
02:55
(Laughter)
62
175260
2000
(Gülüşmeler)
02:57
Now if you don't like these rules,
63
177260
2000
Eğer bu kuralları sevmiyorsanız,
02:59
and many of us don't --
64
179260
2000
ki çoğumuz sevmeyiz --
03:01
I know I didn't, and I still don't,
65
181260
3000
ben sevmezdim ve hala sevmiyorum,
03:04
even though I follow them half the time,
66
184260
2000
yarı yarıya uygulasam da
03:06
not quite aware that I'm following them --
67
186260
2000
uyguladığımın pek farkında değilim --
03:08
what better way than to change them [than] with humor?
68
188260
3000
Onları değiştirmenin mizahtan daha iyi bir yolu olabilir mi?
03:13
Humor relies on the traditions of a society.
69
193260
3000
Mizah, bir toplumun gelenekleriyle ilgilidir.
03:16
It takes what we know, and it twists it.
70
196260
3000
Bildiklerimizi alır ve yoğurur.
03:19
It takes the codes of behavior and the codes of dress,
71
199260
2000
Davranış ve kıyafet tarzlarımızı alır,
03:21
and it makes it unexpected,
72
201260
2000
ve ortaya beklenmedik bir şey çıkartır,
03:23
and that's what elicits a laugh.
73
203260
2000
işte bizi gülmeye iten şey de budur.
03:25
Now what if you put together women and humor?
74
205260
3000
Peki kadınla mizahı bir araya koyarsanız ne olur?
03:28
I think you can get change.
75
208260
2000
Bence değişim ortaya çıkar.
03:30
Because women are on the ground floor,
76
210260
2000
Kadınlar en temel konumda olduklarına göre
03:32
and we know the traditions so well,
77
212260
2000
ve bizler gelenekleri çok iyi bildiğimize göre
03:34
we can bring a different voice to the table.
78
214260
2000
ortaya farklı bir ses çıkarabiliriz.
03:36
Now I started drawing
79
216260
2000
Ben çizimlerime
03:38
in the middle of a lot of chaos.
80
218260
2000
oldukça karmaşık bir ortamda başladım.
03:40
I grew up not far from here in Washington D.C.
81
220260
2000
Buradan, yani Washington D.C.'den çok uzakta olmayan bir yerde,
03:42
during the Civil Rights movement, the assassinations,
82
222260
3000
Sivil Hak hareketleri esnasında, suikastlar ortamında,
03:45
the Watergate hearings and then the feminist movement,
83
225260
3000
Watergate haberleri ve feminist hareketler zamanında büyüdüm.
03:48
and I think I was drawing,
84
228260
2000
Ve neler olup bittiğini
03:50
trying to figure out what was going on.
85
230260
2000
kavramaya çalışarak çiziyordum.
03:52
And then also my family was in chaos,
86
232260
3000
O zaman benim ailem de karışıklıklar içindeydi.
03:55
and I drew to try to bring my family together --
87
235260
3000
Ailemi bir araya getirmek, toparlamak için çiziyordum --
03:58
(Laughter)
88
238260
5000
(Gülüşmeler)
04:03
-- try to bring my family together with laughter.
89
243260
3000
-- komediyi kullanarak ailemi birleştirmeye çalışıyordum.
04:06
It didn't work.
90
246260
2000
İşe yaramadı tabi.
04:08
My parents got divorced, and my sister was arrested.
91
248260
3000
Ebeveynlerim ayrıldı ve kardeşim tutuklandı.
04:11
But I found my place.
92
251260
2000
Fakat ben kendime bir yer edindim.
04:13
I found that I didn't have to wear high heels,
93
253260
2000
Yüksek topuklu ayakkabılar giymek zorunda olmadığımı,
04:15
I didn't have to wear pink,
94
255260
2000
pembe renkli kıyafetler giymek zorunda olmadığımı anladım,
04:17
and I could feel like I fit in.
95
257260
3000
ve ortama uyum sağladım.
04:20
Now when I was a little older, in my 20s,
96
260260
3000
Yaşım 20'den biraz fazla olduğu zamanlarda
04:23
I realized there are not many women in cartooning.
97
263260
3000
karikatür camiasında fazla kadın olmadığını farkettim.
04:26
And I thought, "Well, maybe I can break
98
266260
2000
Ve "Belki de karikatür dünyasının
04:28
the little glass ceiling of cartooning,"
99
268260
2000
küçük cam tavanını kırabilirim" diye düşündüm.
04:30
and so I did. I became a cartoonist.
100
270260
2000
Ve yaptım; karikatürist oldum.
04:32
And then I thought -- in my 40s I started thinking,
101
272260
3000
Ve 40'lı yaşlarıma geldiğimde,
04:35
"Well, why don't I do something?
102
275260
2000
"Acaba neden farklı birşeyler yapmıyorum?
04:37
I always loved political cartoons,
103
277260
2000
Her zaman siyasi karikatürü sevdim,
04:39
so why don't I do something with the content of my cartoons
104
279260
3000
karikatürlerimin içeriği ile
04:42
to make people think about the stupid rules that we're following
105
282260
3000
uyguladigimiz sacma kurallar konusunda insanlari dusundurup
04:45
as well as laugh?"
106
285260
3000
aynı zamanda güldürecek birşeyler neden yapmıyorum?"
04:48
Now my perspective
107
288260
2000
Benim bakışım
04:50
is a particularly --
108
290260
2000
özellikle --
04:52
(Laughter)
109
292260
2000
(Gülüşmeler)
04:54
-- my perspective is a particularly American perspective.
110
294260
2000
-- benim bakış açım Amerikan tarzıdır.
04:56
I can't help it. I live here.
111
296260
3000
Başka türlü yapamam. Ben burada yaşıyorum.
04:59
Even though I've traveled a lot,
112
299260
2000
Çok fazla seyahat etmiş olmama rağmen,
05:01
I still think like an American woman.
113
301260
2000
hala Amerikalı bir kadın gibi düşünüyorum.
05:03
But I believe that the rules that I'm talking about
114
303260
2000
Fakat, bahsettiğim kuralların
05:05
are universal, of course --
115
305260
2000
evrensel olduğuna inanıyorum --
05:07
that each culture has its different codes of behavior
116
307260
3000
tabi ki her kültürün kendi davranış biçimi,
05:10
and dress and traditions,
117
310260
2000
kıyafet tarzı ve gelenekleri vardır,
05:12
and each woman has to deal with these same things
118
312260
2000
ve her kadın, bizim burada A.B.D.'de olduğu gibi
05:14
that we do here in the U.S.
119
314260
2000
benzer şeylerle uğraşmak zorundadır.
05:16
Consequently, we have.
120
316260
2000
Sonuçta,
05:18
Women, because we're on the ground, we know the tradition.
121
318260
3000
kadınlar olarak bizler temel konumdayız, gelenekleri biliyoruz --
05:21
We have amazing antennae.
122
321260
3000
ve mükemmel alıcılarımız var.
05:24
Now my work lately
123
324260
2000
Son zamanlarda, uluslararası karikatüristlerle
05:26
has been to collaborate with international cartoonists,
124
326260
2000
ortak birşeyler yapmaya başladım
05:28
which I so enjoy,
125
328260
2000
ve bundan çok zevk alıyorum.
05:31
and it's given me a greater appreciation
126
331260
2000
Bu durum, gerçekleri doğru tespit etmek
05:33
for the power of cartoons
127
333260
2000
ve sorunları daha çabuk ve
05:35
to get at the truth,
128
335260
4000
kestirme yoldan anlamak için
05:39
to get at the issues quickly and succinctly.
129
339260
3000
karikatürlerin gücünü görmemi sağladı.
05:42
And not only that, it can get to the viewer
130
342260
2000
Ve aynı zamanda bunların sadece bilgi yoluyla değil
05:44
through not only the intellect, but through the heart.
131
344260
3000
kalbin yönlendirmesiyle de olabileceğini gösterdi.
05:47
My work also has allowed me to collaborate
132
347260
3000
Calışmalarım, aynı zamanda dünyanın çeşitli ülkelerindeki
05:50
with women cartoonists from across the world --
133
350260
2000
kadın karikatüristlerle işbirliği yapmama olanak sağladı --
05:52
countries such as Saudi Arabia,
134
352260
2000
Sudi Arabistan,
05:54
Iran, Turkey,
135
354260
2000
İran, Türkiye,
05:56
Argentina, France --
136
356260
2000
Arjantin, Fransa gibi ülkelerdi --
05:58
and we have sat together and laughed
137
358260
2000
ve birlikte oturduk, gülüştük,
06:00
and talked and shared our difficulties.
138
360260
2000
konuştuk ve zorluklarımızı paylaştık.
06:02
And these women are working so hard to get their voices heard
139
362260
3000
Bu kadınlar, seslerini duyurabilmek için
06:05
in some very difficult circumstances.
140
365260
3000
çok zor şartlarda yoğun bir şekilde çalışıyorlar.
06:08
But I feel blessed to be able to work with them.
141
368260
3000
Onlarla çalışabilmiş olmaktan dolayı kendimi çok şanslı görüyorum.
06:12
And we talk about
142
372260
2000
Onlarla, kadınların ne kadar
06:14
how women have such strong perceptions,
143
374260
2000
güçlü algıları olduğunu konuşuyoruz.
06:16
because of our tenuous position
144
376260
2000
Bizim hassas konumumuzdan
06:18
and our role as tradition-keepers,
145
378260
3000
ve gelenek-taşıyıcı rolümüzden dolayı
06:21
that we can have the great potential
146
381260
3000
değişim ajanları olabilmek için
06:24
to be change-agents.
147
384260
2000
çok güçlü bir potansiyele sahip olduğumuzdan bahsediyoruz.
06:26
And I think, I truly believe,
148
386260
3000
Ve gerçekten inanıyorum ki,
06:29
that we can change this thing
149
389260
2000
biz bunu değiştiririz.
06:31
one laugh at a time.
150
391260
2000
Her seferinde bir gülüşle.
06:33
Thank you.
151
393260
2000
Teşekkürler.
06:35
(Applause)
152
395260
2000
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7