Success, failure and the drive to keep creating | Elizabeth Gilbert

Elizabeth Gilbert: Başarı, başarısızlık ve çalışmayı sürdürmek

1,448,847 views

2014-04-25 ・ TED


New videos

Success, failure and the drive to keep creating | Elizabeth Gilbert

Elizabeth Gilbert: Başarı, başarısızlık ve çalışmayı sürdürmek

1,448,847 views ・ 2014-04-25

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Fatih Yuvacı Gözden geçirme: Bengisu Kiraz
00:12
So, a few years ago I was at JFK Airport
0
12797
2781
Birkaç sene önce JFK Havalimanı'nda
00:15
about to get on a flight,
1
15578
1792
uçağa binmek için beklerken,
00:17
when I was approached by two women
2
17370
1816
yanıma kendilerini
00:19
who I do not think would be insulted
3
19186
1662
"ufak, keskin konuşan İtalyan-Amerikan hatun"
00:20
to hear themselves described
4
20848
1394
olarak tanıtsam,
00:22
as tiny old tough-talking Italian-American broads.
5
22242
3942
alınmayacak iki kadın bana doğru yaklaştı.
00:26
The taller one, who is like up here,
6
26184
3146
Yaklaşık şu kadar olan uzun boylu olan
00:29
she comes marching up to me, and she goes,
7
29330
2051
bana bakıp şöyle dedi:
00:31
"Honey, I gotta ask you something.
8
31381
2319
"Tatlım, sana bir şey sormam lazım"
00:33
You got something to do with that whole
9
33700
1428
Senin şu "Ye, Dua et, Sev" şeyiyle ilgili
00:35
'Eat, Pray, Love' thing that's been going on lately?"
10
35128
3022
bir olayların var mı?
00:38
And I said, "Yes, I did."
11
38150
2114
Ben de "Evet, var" dedim
00:40
And she smacks her friend and she goes,
12
40264
1788
Sonra arkadaşını dürtüp,
00:42
"See, I told you, I said, that's that girl.
13
42052
2154
"Bak, gördün mü, sana demiştim odur diye.
00:44
That's that girl who wrote that book
14
44206
1950
Filmden esinlenip kitabını yazan
00:46
based on that movie."
15
46156
2034
bu kadın işte"
00:48
(Laughter)
16
48190
2154
(Gülüşmeler)
00:50
So that's who I am.
17
50344
2176
İşte ben buyum.
00:52
And believe me, I'm extremely grateful to be that person,
18
52520
3705
Ve emin olun böyle olmaktan fazlasıyla memnunum,
00:56
because that whole "Eat, Pray, Love" thing
19
56225
1998
çünkü bu "Ye, Dua et, Sev" şeyi
00:58
was a huge break for me.
20
58223
1744
benim için devasa bir çıkıştı.
00:59
But it also left me in a really tricky position
21
59967
2508
Fakat aynı zamanda kendini ilerletmeye çalışan
01:02
moving forward as an author
22
62475
1908
bir yazar olarak beni
01:04
trying to figure out how in the world
23
64383
1727
nasıl böylesine herkesi memnun edebilen
01:06
I was ever going to write a book again
24
66110
1254
bir kitap yazabilirim
01:07
that would ever please anybody,
25
67364
1845
diye düşünmeye sevk etti.
01:09
because I knew well in advance
26
69209
1990
Çünkü peşin olarak biliyorum ki
01:11
that all of those people who had adored "Eat, Pray, Love"
27
71199
2952
"Ye, Dua et, Sev"e bayılan bütün insanlar
01:14
were going to be incredibly disappointed
28
74151
1589
ne yazarsam yazayım
01:15
in whatever I wrote next
29
75740
1383
inanılmaz hayal kırıklığına uğrayacaklar.
01:17
because it wasn't going to be "Eat, Pray, Love,"
30
77123
1828
Çünkü yazacağım "Ye, Dua et, Sev" olmayacak.
01:18
and all of those people who had hated "Eat, Pray, Love"
31
78951
2446
ve "Ye, Dua et, Sev"den nefret eden bütün insanlar da
01:21
were going to be incredibly disappointed
32
81397
1368
ne yazarsam yazayım
01:22
in whatever I wrote next
33
82765
1443
inanılmaz hayal kırıklığına uğrayacaklar.
01:24
because it would provide evidence that I still lived.
34
84208
2453
Çünkü bu hala yaşadığıma dair bir kanıt oluşturacak.
01:26
So I knew that I had no way to win,
35
86661
3162
Hiçbir türlü kazanamayacağımı biliyordum,
01:29
and knowing that I had no way to win
36
89823
2456
ve kazanamayacağımı bilmek
01:32
made me seriously consider for a while
37
92279
1904
beni ciddi şekilde işi bırakmayı
01:34
just quitting the game
38
94183
1442
ve corgislerin (köpek cinsi) yetiştiği köye gitmeyi
01:35
and moving to the country to raise corgis.
39
95625
3642
düşünmeye sevk etti.
01:39
But if I had done that, if I had given up writing,
40
99267
2060
Fakat eğer böyle yapsaydım, eğer yazmayı bıraksaydım
01:41
I would have lost my beloved vocation,
41
101327
2064
çok sevdiğim mesleğimi kaybetmiş olacaktım.
01:43
so I knew that the task was that I had to find
42
103391
2208
Biliyordum ki benim işim
01:45
some way to gin up the inspiration
43
105599
2399
sonraki kitabı yazmam için
01:47
to write the next book
44
107998
1432
gereken ilhamı bulmaktı.
01:49
regardless of its inevitable negative outcome.
45
109430
2496
Kaçınılmaz olumsuz sonuçlara bakmaksızın.
01:51
In other words, I had to find a way to make sure
46
111926
1608
Diğer yandan, yaratıcılığımın kendi başarısıyla hayatta kaldığından
01:53
that my creativity survived its own success.
47
113534
2643
emin olmak için bir yol bulmak zorundaydım.
01:56
And I did, in the end, find that inspiration,
48
116177
2423
Ve buldum, en sonunda, o ilham geldi,
01:58
but I found it in the most unlikely
49
118600
1538
fakat onu en umulmadık
02:00
and unexpected place.
50
120138
1414
ve en alakasız yerde buldum.
02:01
I found it in lessons that I had learned earlier in life
51
121552
3140
Hayatta daha önce öğrenmem gereken derslerin arasında buldum.
02:04
about how creativity can survive its own failure.
52
124692
3108
Yaratıcılığın, kendi beceriksizliğiyle nasıl hayatta kalacağıyla ilgili.
02:07
So just to back up and explain,
53
127800
1606
Açıklamak için biraz geriye gidelim,
02:09
the only thing I have ever wanted to be
54
129406
2313
tüm hayatım boyunca istediğim tek şey
02:11
for my whole life was a writer.
55
131719
1597
yazar olmaktı.
02:13
I wrote all through childhood, all through adolescence,
56
133316
2372
Tüm çocukluğum boyunca yazdım, ergenliğim boyunca yazdım,
02:15
by the time I was a teenager I was sending
57
135688
1816
20'li yaşlarıma gelene kadar The New Yorker'a
02:17
my very bad stories to The New Yorker,
58
137504
1836
berbat hikayelerimi gönderdim.
02:19
hoping to be discovered.
59
139340
1276
keşfedilmeyi umdum.
02:20
After college, I got a job as a diner waitress,
60
140616
2444
Üniversiteden sonra, garsonluk işine girdim,
02:23
kept working, kept writing,
61
143060
2136
yazmayı sürdürdüm, sürdürdüm,
02:25
kept trying really hard to get published,
62
145196
2248
yayınlanmaları için gerçekten çok uğraştım,
02:27
and failing at it.
63
147444
1712
ve başaramadım.
02:29
I failed at getting published
64
149156
1472
Yayınlatmakta başarısız oldum.
02:30
for almost six years.
65
150628
1576
Hemen hemen altı yıl.
02:32
So for almost six years, every single day,
66
152204
1608
Neredeyse altı yıl, her Allah'ın günü,
02:33
I had nothing but rejection letters
67
153812
1656
Elimde bir şey yoktu ancak
02:35
waiting for me in my mailbox.
68
155468
1652
posta kutumda red mektupları beni bekliyordu.
02:37
And it was devastating every single time,
69
157120
1750
Bu her seferinde yıkıcı oluyordu,
02:38
and every single time, I had to ask myself
70
158870
2244
ve her seferinde, kendime sordum
02:41
if I should just quit while I was behind
71
161114
2386
bu işi bırakmalı mıyım? Bu acıdan kaçmalı ve
02:43
and give up and spare myself this pain.
72
163500
3690
pes etmeli miyim?
02:47
But then I would find my resolve,
73
167190
1294
Ama sonra çözümümü buldum,
02:48
and always in the same way,
74
168484
1522
her zamanki yoldan,
02:50
by saying, "I'm not going to quit,
75
170006
2145
"Bırakmıyorum, eve gidiyorum."
02:52
I'm going home."
76
172151
1821
diyerek.
02:53
And you have to understand that for me,
77
173972
948
Şunu anlamak zorundasınız,
02:54
going home did not mean returning to my family's farm.
78
174920
3572
eve gitmek ailemin yanına gitmek değil,
02:58
For me, going home
79
178492
1558
Benim için eve gitmek,
03:00
meant returning to the work of writing
80
180050
1551
yazmaya dönmek demek,
03:01
because writing was my home,
81
181601
1885
çünkü yazmak benim evim,
03:03
because I loved writing more than I hated failing at writing,
82
183486
3216
çünkü yazmaya, başarısız olmaya duyduğum nefretten daha büyük bir aşkla bağlıyım.
03:06
which is to say that I loved writing
83
186702
1505
Yazmaya aşığım derken,
03:08
more than I loved my own ego,
84
188207
1573
egomu sevdiğimden daha fazla,
03:09
which is ultimately to say
85
189780
1404
o kadar ki, sonunda söylenecek şey
03:11
that I loved writing more than I loved myself.
86
191184
2592
yazmaya kendimden daha çok aşığım demek.
03:13
And that's how I pushed through it.
87
193776
1966
İşte kendimi böyle zorluyorum.
03:15
But the weird thing is that 20 years later,
88
195742
1864
Fakat garip olan, 20 yıl sonra
03:17
during the crazy ride of "Eat, Pray, Love,"
89
197606
1498
"Ye, dua et, sev"'in çılgın gösterimi sırasında
03:19
I found myself identifying all over again
90
199104
2606
Kendimi tekrar o yayınlanmayan eserli genç garson
03:21
with that unpublished young diner waitress
91
201710
2400
olarak tanımlarken buldum.
03:24
who I used to be, thinking about her constantly,
92
204110
2168
Olmaya alıştığım kişi olarak. Sürekli bunu düşünüyordum,
03:26
and feeling like I was her again,
93
206278
1858
onun gibi hissediyordum,
03:28
which made no rational sense whatsoever
94
208136
1765
hiç gerçekçi bir his değildi
03:29
because our lives could not have been more different.
95
209901
1977
çünkü bizim hayatlarımız daha farklı olamamıştı.
03:31
She had failed constantly.
96
211878
1448
O sürekli başarısız oldu.
03:33
I had succeeded beyond my wildest expectation.
97
213326
2644
Bense en vahşi ideallerimin de üstünde başarılı olmuştum.
03:35
We had nothing in common.
98
215970
1350
Ortak bir yanımız yoktu.
03:37
Why did I suddenly feel like I was her all over again?
99
217320
3166
Niçin tekrar aniden onun gibi hissediyordum?
03:40
And it was only when I was trying to unthread that
100
220486
2370
Bu sadece ben bir çıkış yolu ararken olurdu
03:42
that I finally began to comprehend
101
222856
1602
sonunda anlamaya başlamıştım
03:44
the strange and unlikely psychological connection
102
224458
2404
bize yabancı gelen ve alışılmadık psikolojik bağ
03:46
in our lives between the way we experience great failure
103
226862
2534
hayatta büyük başarısızlıklarımıza giden
03:49
and the way we experience great success.
104
229396
2236
ve büyük başarılarımıza giden yolun arasındaydı.
03:51
So think of it like this:
105
231632
1470
Bunu şöyle düşünün:
03:53
For most of your life, you live out your existence
106
233102
1750
Yaşamınızın çoğunda, varlığınızın dışında yaşıyorsunuz
03:54
here in the middle of the chain of human experience
107
234852
2443
başınıza gelen olaylar zincirinde
03:57
where everything is normal and reassuring and regular,
108
237295
3078
her şeyin normal olduğu yerde, güvenli ve düzenli şekilde,
04:00
but failure catapults you abruptly way out over here
109
240373
3460
ama başarısızlık sizi bu yerden birden fırlatır atar
04:03
into the blinding darkness of disappointment.
110
243833
2934
hayal kırıklığının o kör karanlığının tam içine.
04:06
Success catapults you just as abruptly but just as far
111
246767
3554
Başarı ise yine aynı hızla fakat aynı uzaklıkta
04:10
way out over here
112
250321
1368
diğer tarafa yollar
04:11
into the equally blinding glare
113
251689
1862
aynı derecede göz kamaştıran körlüğün içine
04:13
of fame and recognition and praise.
114
253551
2852
şöhretin, tanınmanın ve övgünün.
04:16
And one of these fates
115
256403
1202
Bunun akibetlerinden biri
04:17
is objectively seen by the world as bad,
116
257605
2217
tarafsız olarak dünyayı kötü görmek,
04:19
and the other one is objectively seen by the world as good,
117
259822
2057
diğeri ise tarafsızca dünyayı iyi görmek,
04:21
but your subconscious is completely incapable
118
261879
2648
fakat bilinçaltınız tamamen yeteneksiz
04:24
of discerning the difference between bad and good.
119
264527
2728
iyi ve kötü arasındaki farkı ayırt etmekte.
04:27
The only thing that it is capable of feeling
120
267255
2141
Yetenekli olduğu tek şey
04:29
is the absolute value of this emotional equation,
121
269396
3460
bu duygusal denklemin kesin değerini hissetmek.
04:32
the exact distance that you have been flung
122
272856
2615
Kendinizden ne kadar uzağa fırlatıldığınızın
04:35
from yourself.
123
275471
1368
tam mesafesini hissetmek.
04:36
And there's a real equal danger in both cases
124
276839
2056
Ve iki olayda da gerçek bir denklik tehlikesi var
04:38
of getting lost out there
125
278895
1546
oradan kaybolmakla ilgili
04:40
in the hinterlands of the psyche.
126
280441
2024
zihnin içlerinde bir yerde.
04:42
But in both cases, it turns out that there is
127
282465
1533
Fakat iki olayda da, kendini yenileme açısından
04:43
also the same remedy for self-restoration,
128
283998
2824
aynı şey meydana geliyor,
04:46
and that is that you have got to find your way back home again
129
286822
3598
ve bu, sizin eve geri dönmek için yolunuzu bulmanız oluyor.
04:50
as swiftly and smoothly as you can,
130
290420
2267
Yapabildiğiniz kadar hızlı ve pürüzsüz,
04:52
and if you're wondering what your home is,
131
292687
1472
eğer evinizin ne olduğunu merak ediyorsanız,
04:54
here's a hint:
132
294159
1086
işte ipucu:
04:55
Your home is whatever in this world you love
133
295245
2226
Eviniz bu dünyada kendinizden çok sevdiğiniz
04:57
more than you love yourself.
134
297471
1914
herhangi bir şeydir.
04:59
So that might be creativity, it might be family,
135
299385
2086
Yaratıcılık olabilir, aile olabilir,
05:01
it might be invention, adventure,
136
301471
1976
icatlar olabilir, macera,
05:03
faith, service, it might be raising corgis,
137
303447
2792
inanç, hizmet, corgis beslemek olabilir,
05:06
I don't know, your home is that thing
138
306239
1900
bilmiyorum, eviniz bu
05:08
to which you can dedicate your energies
139
308139
1772
bireysel fedakarlığınızla
05:09
with such singular devotion
140
309911
2046
sonunda sonucu önemsiz olarak
05:11
that the ultimate results become inconsequential.
141
311957
3402
enerjinizi verebileceğiniz şey.
05:15
For me, that home has always been writing.
142
315359
2504
Benim için, o ev her zaman yazmaktı.
05:17
So after the weird, disorienting success
143
317863
2572
O gariplikten sonra, "Ye, dua et, sev"in yolunu şaşırmış
05:20
that I went through with "Eat, Pray, Love,"
144
320435
1698
başarısıyla yürüdüm.
05:22
I realized that all I had to do was exactly
145
322133
1414
Her zaman yapmaya alıştığım gibi yine
05:23
the same thing that I used to have to do all the time
146
323547
1984
aynı şeyi yapmak zorunda olduğumu farkettim.
05:25
when I was an equally disoriented failure.
147
325531
2230
Yolunu kaybetmiş şekilde başarısız olduğumda.
05:27
I had to get my ass back to work,
148
327761
1778
Kıçımı kaldırıp işime başlamak zorundaydım,
05:29
and that's what I did, and that's how, in 2010,
149
329539
2508
ve yaptığım buydu, ve nasıl, 2010'da,
05:32
I was able to publish the dreaded follow-up
150
332047
2354
"Ye, dua et, sev"i korkunç takibimle
05:34
to "Eat, Pray, Love."
151
334401
888
yayınlatabilmiştim
05:35
And you know what happened with that book?
152
335289
1576
Ve o kitapla ne oldu biliyor musunuz?
05:36
It bombed, and I was fine.
153
336865
2711
Patladı, ve ben iyiydim.
05:39
Actually, I kind of felt bulletproof,
154
339576
1849
Aslında, kendimi kurşun geçirmez gibi hissettim,
05:41
because I knew that I had broken the spell
155
341425
2120
çünkü o dönemi atlattığımı biliyordum
05:43
and I had found my way back home
156
343545
1645
ve eve dönüş yolumu bulmuştum
05:45
to writing for the sheer devotion of it.
157
345190
2611
kendimi tamamen adayarak yazmak için.
05:47
And I stayed in my home of writing after that,
158
347801
2136
Onu yazdıktan sonra evimde kaldım,
05:49
and I wrote another book that just came out last year
159
349937
1832
ve geçen yıl yayınlanan başka bir kitap yazdım
05:51
and that one was really beautifully received,
160
351769
1645
ve hakikaten oldukça iyi kabul gördü,
05:53
which is very nice, but not my point.
161
353414
1496
çok hoştu, ama derdim bu değil.
05:54
My point is that I'm writing another one now,
162
354910
2290
Benim derdim, şu anda başka bir tane yazıyorum
05:57
and I'll write another book after that
163
357200
1187
ve ondan sonra başka bir tane yazacağım
05:58
and another and another and another
164
358387
1830
ve başka, başka, başka
06:00
and many of them will fail,
165
360217
1198
ve onların çoğu başarısız olacak
06:01
and some of them might succeed,
166
361415
1628
ve bazıları başarılı,
06:03
but I will always be safe
167
363043
1596
ama ben her zaman güvende olacağım
06:04
from the random hurricanes of outcome
168
364639
2372
sonuçların rastgele fırtınalarından.
06:07
as long as I never forget where I rightfully live.
169
367011
3550
Gerçekten yaşadığım yeri unutmadığım sürece
06:10
Look, I don't know where you rightfully live,
170
370561
2402
Bakın, sizin asıl yaşadığınız yeri bilmiyorum,
06:12
but I know that there's something in this world
171
372963
1670
ama dünyada öyle bir yer olduğunu biliyorum
06:14
that you love more than you love yourself.
172
374633
2072
kendinizden daha çok seveceğiniz bir şey.
06:16
Something worthy, by the way,
173
376705
1415
Değerli bir şeyler, bu arada,
06:18
so addiction and infatuation don't count,
174
378120
1991
aşırı bağımlılık ve karasevda sayılmaz,
06:20
because we all know that those are not safe places to live. Right?
175
380111
4107
çünkü hepimiz biliyoruz ki bunlar yaşamak için elverişli yerler değil, değil mi?
06:24
The only trick is that you've got to identify
176
384218
2047
Tek numarası sizin en sevdiğiniz, en değer verdiğiniz
06:26
the best, worthiest thing that you love most,
177
386265
2464
şey olarak tanımlanması,
06:28
and then build your house right on top of it
178
388729
2371
sonra evinizi bunun tepesine inşa edin,
06:31
and don't budge from it.
179
391100
1877
ve oradan kımıldatmayın.
06:32
And if you should someday, somehow
180
392977
2344
Eğer bir gün bir şekilde
06:35
get vaulted out of your home
181
395321
1944
evinizin çatısının üstünden atlarsanız,
06:37
by either great failure or great success,
182
397265
2440
büyük bir başarı veya başarısızlıkla,
06:39
then your job is to fight your way back to that home
183
399705
2165
işiniz, eve dönme yolunuz için savaşmak olmalı,
06:41
the only way that it has ever been done,
184
401870
1785
tek yol, daha önce yapıldığı gibi
06:43
by putting your head down and performing
185
403655
2189
başınızı öne eğip çalışarak
06:45
with diligence and devotion
186
405844
1822
çaba gösterip kendinizi adadığınızda,
06:47
and respect and reverence
187
407666
1686
saygınlık ve hayranlıkla
06:49
whatever the task is that love
188
409352
2044
aşk dediğiniz her neyse
06:51
is calling forth from you next.
189
411396
2080
görevi, ilerideki diğer sizi çağırmaktır.
06:53
You just do that, and keep doing that
190
413476
2184
Sadece bunu yapın, ve devam edin
06:55
again and again and again,
191
415660
1649
tekrar tekrar
06:57
and I can absolutely promise you, from long personal experience
192
417309
2656
ve size yemin ederim ki, uzunca kişisel deneyimlerden
06:59
in every direction, I can assure you
193
419965
2255
her koşulda, sizi temin ederim
07:02
that it's all going to be okay.
194
422220
2070
her şey iyi olacak.
07:04
Thank you.
195
424290
1691
Teşekkür ederim.
07:05
(Applause)
196
425981
4000
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7