The riddle of experience vs. memory | Daniel Kahneman

Daniel Kahneman: Deneyime karşı Anılar Bilmecesi

1,377,866 views

2010-03-01 ・ TED


New videos

The riddle of experience vs. memory | Daniel Kahneman

Daniel Kahneman: Deneyime karşı Anılar Bilmecesi

1,377,866 views ・ 2010-03-01

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Isil Arican Gözden geçirme: Ayşe Demirel
00:15
Everybody talks about happiness these days.
0
15260
3000
Bu günlerde herkes mutluluktan bahsediyor.
00:18
I had somebody count the number of books
1
18260
3000
Birinden rica ettim ve son beş yıldır yayınlanan
00:21
with "happiness" in the title published in the last five years
2
21260
3000
ve başlığında "mutluluk" kelimesi olan kitapları saymasını istedim
00:24
and they gave up after about 40, and there were many more.
3
24260
5000
40'tan sonra saymayı bıraktılar, ki daha bir sürü kitap daha vardı.
00:29
There is a huge wave of interest in happiness,
4
29260
3000
Araştırmacılar arasında mutluluk ile ilgili
00:32
among researchers.
5
32260
2000
inanılmaz bir merak dalgası mevcut.
00:34
There is a lot of happiness coaching.
6
34260
2000
Çok fazla sayıda Mutluluk Koçluğu var.
00:36
Everybody would like to make people happier.
7
36260
2000
Herkes insanları daha mutlu yapmak için çabalıyor.
00:38
But in spite of all this flood of work,
8
38260
4000
Ancak bu emek yoğunluğuna rağmen,
00:42
there are several cognitive traps
9
42260
2000
mutluluk hakkında doğru düzgün
00:44
that sort of make it almost impossible to think straight
10
44260
3000
düşünmeyi engelleyen bazı bilişsel
00:47
about happiness.
11
47260
2000
tuzaklar mevcut.
00:49
And my talk today will be mostly about these cognitive traps.
12
49260
3000
Bugünkü konuşmam çoğunlukla bu bilişsel tuzaklarla ilgili.
00:52
This applies to laypeople thinking about their own happiness,
13
52260
3000
Bu tuzaklar kendi mutlulukları üzerinde kafa yoran sıradan insanlar kadar
00:55
and it applies to scholars thinking about happiness,
14
55260
3000
mutluluk hakkında çalışan akademisyenleri de etkiliyor,
00:58
because it turns out we're just as messed up as anybody else is.
15
58260
4000
çünkü, bizler de herkes kadar karmaşık bir ruh halinde olabiliriz.
01:02
The first of these traps
16
62260
2000
Bu tuzakların ilki
01:04
is a reluctance to admit complexity.
17
64260
3000
karmaşıklığı itiraf etme konusundaki isteksizliktir.
01:07
It turns out that the word "happiness"
18
67260
3000
Görünen o ki, mutluluk kelimesi
01:10
is just not a useful word anymore,
19
70260
3000
artık yararlı bir kelime değil
01:13
because we apply it to too many different things.
20
73260
3000
çünkü onu pek çok farklı şey için kullanıyoruz.
01:16
I think there is one particular meaning to which we might restrict it,
21
76260
3000
Sanırım, bu kelimeyi tek bir anlama karşılık gelecek şekilde sınırlamalıyız
01:19
but by and large,
22
79260
2000
ama bu, artık
01:21
this is something that we'll have to give up
23
81260
2000
bırakmamız gereken bir alışkanlık
01:23
and we'll have to adopt the more complicated view
24
83260
4000
ve artık kendini iyi hissetme konusunda daha kompleks
01:27
of what well-being is.
25
87260
2000
bir bakış açısı geliştirmeliyiz.
01:29
The second trap is a confusion between experience and memory;
26
89260
4000
İkinci tuzak ise deneyim ve anılar arasındaki karmaşa:
01:33
basically, it's between being happy in your life,
27
93260
3000
bu, basitçe mutlu yaşamak ile
01:36
and being happy about your life
28
96260
2000
yaşamınızdan mutluluk duymak
01:38
or happy with your life.
29
98260
2000
veya yaşantınızda mutlu olmak arasındadır.
01:40
And those are two very different concepts,
30
100260
2000
Ve bu ikisi birbirinden çok faklı iki kavramlar,
01:42
and they're both lumped in the notion of happiness.
31
102260
3000
ikisi de mutluluk duygusu ile bütünleşmiştir.
01:45
And the third is the focusing illusion,
32
105260
3000
Sonuncusu ise bir sanrıya odaklanmış
01:48
and it's the unfortunate fact that we can't think about any circumstance
33
108260
3000
ama ne yazık ki, kendini iyi hissetme halini etkileyen durumlardan
01:51
that affects well-being
34
111260
2000
hiçbirini, bu halin önemini değiştirmeden
01:53
without distorting its importance.
35
113260
2000
düşünmek mümkün değil.
01:55
I mean, this is a real cognitive trap.
36
115260
3000
Demek istediğim, bu gerçek bir bilişsel tuzak.
01:58
There's just no way of getting it right.
37
118260
3000
Doğruyu bulmanın yolu yok.
02:01
Now, I'd like to start with an example
38
121260
2000
Şimdi, bir örnekle başlamak istiyorum
02:03
of somebody who had a question-and-answer session
39
123260
5000
yaptığım bir konuşmayı izleyen soru cevap faslında
02:08
after one of my lectures reported a story,
40
128260
4000
birisi bir hikaye anlattı.
02:12
and that was a story --
41
132260
1000
Hikaye şöyle
02:13
He said he'd been listening to a symphony,
42
133260
3000
Bir seferinde, bir senfoni orkestrasını dinliyormuş
02:16
and it was absolutely glorious music
43
136260
3000
ve müzik kesinlikle muhteşemmiş
02:19
and at the very end of the recording,
44
139260
3000
kaydın hemen sonunda ise
02:22
there was a dreadful screeching sound.
45
142260
2000
korkunç bir cayırtı mevcutmuş.
02:24
And then he added, really quite emotionally,
46
144260
2000
Bunu anlatırken oldukça duygusal bir şekilde,
02:26
it ruined the whole experience.
47
146260
4000
bu sesin tüm deneyimi berbat ettiğini söyledi.
02:30
But it hadn't.
48
150260
2000
Ama aslında öyle olmamıştı.
02:32
What it had ruined were the memories of the experience.
49
152260
3000
Berbat olan şey, bu deneyimin anıları idi.
02:35
He had had the experience.
50
155260
2000
Aslında deneyimi yaşamıştı.
02:37
He had had 20 minutes of glorious music.
51
157260
2000
20 dakika boyunca müthiş bir müziği dinledi.
02:39
They counted for nothing
52
159260
2000
Ama bunun hiç bir önemi yok
02:41
because he was left with a memory;
53
161260
3000
çünkü geride sadece bir hatıra kaldı;
02:44
the memory was ruined,
54
164260
2000
elinde kalan ve saklayacağı tek şey
02:46
and the memory was all that he had gotten to keep.
55
166260
3000
bu hatıra idi, ki o da berbat olmuştu.
02:49
What this is telling us, really,
56
169260
3000
Bu aslında bize şunu söylüyor,
02:52
is that we might be thinking of ourselves and of other people
57
172260
2000
kendimiz ve diğerleri hakkında düşünürken iki benlikten
02:54
in terms of two selves.
58
174260
2000
bahsedebiliriz.
02:56
There is an experiencing self,
59
176260
3000
Bir tanesi deneyimleyen benlik,
02:59
who lives in the present
60
179260
2000
mevcut zamanda yaşayan
03:01
and knows the present,
61
181260
2000
ve o zamanı bilen
03:03
is capable of re-living the past,
62
183260
2000
aynı zamanda geçmişi de tekrar yaşayabilir
03:05
but basically it has only the present.
63
185260
3000
ama aslında sadece mevcut zamana hakimdir.
03:08
It's the experiencing self that the doctor approaches --
64
188260
3000
Bir doktor size "Buraya dokununca canınız yanıyor mu?"
03:11
you know, when the doctor asks,
65
191260
1000
diye sorduğunda cevap veren yanınız
03:12
"Does it hurt now when I touch you here?"
66
192260
4000
deneyimleyen benliğinizdir.
03:16
And then there is a remembering self,
67
196260
3000
Bir de anımsayan benliğiniz var,
03:19
and the remembering self is the one that keeps score,
68
199260
4000
anımsayan benliğiniz yaşam muhasebesini yapan benliğinizdir,
03:23
and maintains the story of our life,
69
203260
2000
yaşamınızın hikayesini tutar,
03:25
and it's the one that the doctor approaches
70
205260
3000
ve doktorunuzun size
03:28
in asking the question,
71
208260
2000
"Son zamanlarda nasıl hissediyorsunuz?"
03:30
"How have you been feeling lately?"
72
210260
3000
sorusunu ya da "Arnavutluk geziniz nasıl geçti?"
03:33
or "How was your trip to Albania?" or something like that.
73
213260
3000
sorusunu sorduğu benliğiniz budur.
03:36
Those are two very different entities,
74
216260
3000
Deneyimleyen benlik ile anımsayan benlik
03:39
the experiencing self and the remembering self,
75
219260
3000
birbirinden çok farklı ayrı iki kavramdır
03:42
and getting confused between them is part of the mess
76
222260
4000
ve bunları birbirine karıştırmak mutluluk kavramının
03:46
about the notion of happiness.
77
226260
3000
içinde bulunduğu kargaçanın başlıca nedeni.
03:49
Now, the remembering self
78
229260
3000
Şimdi, anımsayan benlik
03:52
is a storyteller.
79
232260
3000
bir masalcıdır.
03:55
And that really starts with a basic response of our memories --
80
235260
4000
Ve aslında anılarımıza karşılık gelen tepkilerle başlar --
03:59
it starts immediately.
81
239260
2000
aniden başlar.
04:01
We don't only tell stories when we set out to tell stories.
82
241260
3000
Sadece hikaye anlatıyor olmak için hikaye anlatmayız.
04:04
Our memory tells us stories,
83
244260
3000
Anılarımız bize hikaye anlatır,
04:07
that is, what we get to keep from our experiences
84
247260
2000
Deneyimlerimizden bize arta kalan şey
04:09
is a story.
85
249260
2000
hikayelerdir.
04:11
And let me begin with one example.
86
251260
5000
Bir örnekle başlamama izin verin.
04:16
This is an old study.
87
256260
2000
Bu eski bir çalışma.
04:18
Those are actual patients undergoing a painful procedure.
88
258260
3000
Bu gördükleriniz ağrılı bir prosedüre alınan gerçek hastalar.
04:21
I won't go into detail. It's no longer painful these days,
89
261260
3000
Detaya girmeyeceğim, son zamanlarda eskisi kadar ağrılı değil
04:24
but it was painful when this study was run in the 1990s.
90
264260
4000
ama bu çalışma yapıldığında, 1990'larda ağrılı bir prosedürdü.
04:28
They were asked to report on their pain every 60 seconds.
91
268260
3000
Bu hastalardan her 60 saniyede bir ağrı miktarlarını rapor etmeleri istenmişti.
04:31
Here are two patients,
92
271260
3000
İşte bu iki hasta.
04:34
those are their recordings.
93
274260
2000
Bunlar o hastaların kayıtları.
04:36
And you are asked, "Who of them suffered more?"
94
276260
3000
Size soruyorum, "Hangi hasta daha çok acı çekmiş?"
04:39
And it's a very easy question.
95
279260
2000
Bu çok basit bir soru.
04:41
Clearly, Patient B suffered more --
96
281260
2000
Açıkça görülüyor, Hasta B daha çok acı çekmiş.
04:43
his colonoscopy was longer,
97
283260
2000
Kolonoskopisi daha uzun sürmüş,
04:45
and every minute of pain that Patient A had,
98
285260
3000
ve Hasta A'nın ağrı çektiği her bir dakikaya karşılık
04:48
Patient B had, and more.
99
288260
3000
Hasta B daha fazla acı çekmiş, hatta daha uzun da.
04:51
But now there is another question:
100
291260
3000
Şimdi bir başka soru:
04:54
"How much did these patients think they suffered?"
101
294260
3000
"Bu hastalardan hangisi daha çok acı çektiğini düşünüyor?"
04:57
And here is a surprise.
102
297260
2000
Ve şaşırtıcı olan şu ki:
04:59
The surprise is that Patient A
103
299260
2000
Hasta A'nın kolonoskopi işlemi
05:01
had a much worse memory of the colonoscopy
104
301260
3000
ile ilgili anısı, Hasta B'nin anısına göre
05:04
than Patient B.
105
304260
2000
çok daha kötü.
05:06
The stories of the colonoscopies were different,
106
306260
3000
Bu kolonoskopilerin hikayeleri birbirinden farklı
05:09
and because a very critical part of the story is how it ends.
107
309260
6000
ve hikayenin en kiritk noktası nasıl bittiğidir --
05:15
And neither of these stories is very inspiring or great --
108
315260
3000
bu hikayelerin ikisi de ilham verici ve harika olmasa da
05:18
but one of them is this distinct ... (Laughter)
109
318260
4000
bunlardan birisi ... ( Gülüşmeler)
05:22
but one of them is distinctly worse than the other.
110
322260
3000
bunlardan birisi diğerine göre kayda değer çekilde kötü.
05:25
And the one that is worse
111
325260
2000
Ve kötü olan da, en çok acının
05:27
is the one where pain was at its peak at the very end;
112
327260
3000
en son an hissedildiği kolonoskopi.
05:30
it's a bad story.
113
330260
2000
Kötü bir hikaye.
05:32
How do we know that?
114
332260
2000
Bunu nasıl biliyoruz?
05:34
Because we asked these people after their colonoscopy,
115
334260
3000
Çünkü kolonoskopi sonrası bunu bu insanlara sorduk,
05:37
and much later, too,
116
337260
1000
çok sonra da sorduk.
05:38
"How bad was the whole thing, in total?"
117
338260
2000
"Tüm kolonoskopiyi düşünecek olursanız ağrı miktarı ne kadar kötüydü?"
05:40
And it was much worse for A than for B, in memory.
118
340260
4000
A için, B'ye göre çok daha kötüydü.
05:44
Now this is a direct conflict
119
344260
2000
İşte bu gördüğünüz
05:46
between the experiencing self and the remembering self.
120
346260
3000
deneyimleyen benlik ile anımsayan benlik arasındaki çelişki.
05:49
From the point of view of the experiencing self,
121
349260
3000
Deneyimleyen benlik açısından şüphesiz ki
05:52
clearly, B had a worse time.
122
352260
2000
B çok daha kötü bir deneyim yaşadı.
05:54
Now, what you could do with Patient A,
123
354260
3000
Şimdi Hasta A'ya aslında şunu yapabilirsiniz,
05:57
and we actually ran clinical experiments,
124
357260
3000
aslında bununla ilgili bazı klinik deneyler de yaptık
06:00
and it has been done, and it does work --
125
360260
2000
bu yapıldı ve kesin olarak da çalışıyor
06:02
you could actually extend the colonoscopy of Patient A
126
362260
5000
eğer gerçekten de Hasta A'nın kolonoskopi süresini biraz uzatır
06:07
by just keeping the tube in without jiggling it too much.
127
367260
3000
ve bu sırada tüpi çok da fazla oynatmazsanız
06:10
That will cause the patient
128
370260
3000
Bu hastanın bir miktar canını yakacaktır,
06:13
to suffer, but just a little
129
373260
3000
ama çok az
06:16
and much less than before.
130
376260
2000
ve biraz öncekinden çok çok daha az.
06:18
And if you do that for a couple of minutes,
131
378260
2000
Buna birkaç dakika devam ederseniz,
06:20
you have made the experiencing self
132
380260
2000
Hasta A'nın deneyimleyen benliğine daha kötü
06:22
of Patient A worse off,
133
382260
2000
ama anımsayan benliğine daha iyi
06:24
and you have the remembering self of Patient A
134
384260
3000
davranmış olursunuz
06:27
a lot better off,
135
387260
2000
Böylece
06:29
because now you have endowed Patient A
136
389260
2000
Hasta A'ya geçirdiği deneyimin
06:31
with a better story
137
391260
2000
tamamı hakkında daha iyi bir
06:33
about his experience.
138
393260
3000
hikaye bahşetmeniz olasıdır.
06:36
What defines a story?
139
396260
3000
Bir hikayeyi belirleyen nedir?
06:39
And that is true of the stories
140
399260
2000
Bu, hafızamızın bize sunduğu hikayeler kadar
06:41
that memory delivers for us,
141
401260
2000
kendi uydurduğumuz hikayaler
06:43
and it's also true of the stories that we make up.
142
403260
3000
için de geçerlidir.
06:46
What defines a story are changes,
143
406260
4000
Bir hikayeyi belirleyen şeyler değişiklikler,
06:50
significant moments and endings.
144
410260
3000
önemli anlar ve hikayenin sonudur.
06:53
Endings are very, very important
145
413260
2000
Sonlar çok ama çok önemlidir.
06:55
and, in this case, the ending dominated.
146
415260
4000
ve bu örnekte, son tüm hikayeye hakim oluyor.
06:59
Now, the experiencing self
147
419260
2000
Şimdi, deneyimleyen benlik
07:01
lives its life continuously.
148
421260
3000
yaşantısını kesintisiz olarak sürdürür,
07:04
It has moments of experience, one after the other.
149
424260
3000
birbiri ardına deneyim anları yaşar.
07:07
And you can ask: What happens to these moments?
150
427260
3000
Şimdi soracaksınız: Bu anlara ne olur?
07:10
And the answer is really straightforward:
151
430260
2000
Bunun yanıtı çok açık.
07:12
They are lost forever.
152
432260
2000
Sonsuza dek yok olurlar.
07:14
I mean, most of the moments of our life --
153
434260
2000
Yani, yaşantımızdaki çoğu an --
07:16
and I calculated, you know, the psychological present
154
436260
3000
ki bunu hesapladım -- biliyorunuz, psk,ikolojide şu an
07:19
is said to be about three seconds long;
155
439260
2000
3 saniye uzunluğunda kabul edilir.
07:21
that means that, you know,
156
441260
2000
Bu şu demek, bir ömür boyunca
07:23
in a life there are about 600 million of them;
157
443260
2000
bunlardan 600 milyon tane var.
07:25
in a month, there are about 600,000 --
158
445260
3000
Bir ay içinde 600.000 tane.
07:28
most of them don't leave a trace.
159
448260
4000
Çoğu hiç bir iz bırakmazlar.
07:32
Most of them are completely ignored
160
452260
2000
Çoğu anımsayan benlik tarafından
07:34
by the remembering self.
161
454260
2000
tamamen gözardı edilir.
07:36
And yet, somehow you get the sense
162
456260
2000
Ancak gene de, bir şekilde göz önüne alınmaları
07:38
that they should count,
163
458260
2000
gerekir diye düşünürsünüz, çünkü
07:40
that what happens during these moments of experience
164
460260
3000
bu deneyim anlarında olup bitenler aslında
07:43
is our life.
165
463260
2000
yaşantımızın ta kendisidir.
07:45
It's the finite resource that we're spending
166
465260
2000
Bu, dünyamızda geçirdiğimiz zaman süresince
07:47
while we're on this earth.
167
467260
2000
harcadığımız sınırlı kaynaktır.
07:49
And how to spend it
168
469260
2000
Bunu nasıl harcayacağımız ise
07:51
would seem to be relevant,
169
471260
2000
konuyla çok ilgili olmakla beraber,
07:53
but that is not the story
170
473260
2000
anımsayan benliğin bizim için sakladığı
07:55
that the remembering self keeps for us.
171
475260
2000
şey bu değil.
07:57
So we have the remembering self
172
477260
2000
Öyleyse anımsayan benliğimiz ve
07:59
and the experiencing self,
173
479260
2000
deneyimleyen benliğimiz
08:01
and they're really quite distinct.
174
481260
2000
birbirinden oldukça ayrıdır.
08:03
The biggest difference between them
175
483260
2000
Aralarındaki en büyük fark
08:05
is in the handling of time.
176
485260
3000
zamanı nasıl idare ettikleri.
08:08
From the point of view of the experiencing self,
177
488260
3000
Deneyimleyen benliğin bakış açısına göre,
08:11
if you have a vacation,
178
491260
2000
tatile çıktıysanız
08:13
and the second week is just as good as the first,
179
493260
3000
ikinci hafta ilk hafta kadar iyidir,
08:16
then the two-week vacation
180
496260
3000
yani iki haftalık bir tatil
08:19
is twice as good as the one-week vacation.
181
499260
3000
bir haftalık tatilden iki kat daha iyidir.
08:22
That's not the way it works at all for the remembering self.
182
502260
3000
Anımsayan benlik ise bu şekilde çalışmaz.
08:25
For the remembering self, a two-week vacation
183
505260
2000
Anımsayan benlik için, iki haftalık bir tatil
08:27
is barely better than the one-week vacation
184
507260
3000
nadiren bir haftalık tatilden daha iyidir
08:30
because there are no new memories added.
185
510260
2000
çünkü bu durumda ilave yeni hatıralar pek oluşmaz.
08:32
You have not changed the story.
186
512260
3000
Hikayede bir değişiklik yoktur.
08:35
And in this way,
187
515260
2000
Bu şekilde,
08:37
time is actually the critical variable
188
517260
3000
zaman aslında anımsayan benliği
08:40
that distinguishes a remembering self
189
520260
3000
deneyimleyen benlikten ayıran
08:43
from an experiencing self;
190
523260
2000
en kritik değişkendir.
08:45
time has very little impact on the story.
191
525260
3000
Bu hikayede zamanın etkisi çok az.
08:49
Now, the remembering self does more
192
529260
3000
Şimdi, anımsayan benlik anımsamaktan başka
08:52
than remember and tell stories.
193
532260
2000
şeyler de yapar ve hikayeler anlatır.
08:54
It is actually the one that makes decisions
194
534260
4000
Asıl kararları alan bu benliktir,
08:58
because, if you have a patient who has had, say,
195
538260
2000
çünkü eğer iki ayrı doktora iki ayrı kolonoskopi yaptıran
09:00
two colonoscopies with two different surgeons
196
540260
3000
bir hastanız var ise
09:03
and is deciding which of them to choose,
197
543260
3000
ve hangi doktoru seçeceğine karar verecekse
09:06
then the one that chooses
198
546260
3000
seçilecek doktor
09:09
is the one that has the memory that is less bad,
199
549260
4000
hatıralarda daha az kötü yer etmiş olan
09:13
and that's the surgeon that will be chosen.
200
553260
2000
doktor olacaktır.
09:15
The experiencing self
201
555260
2000
Deneyimleyen belleğin
09:17
has no voice in this choice.
202
557260
3000
bu seçimde bir söz hakkı yoktur.
09:20
We actually don't choose between experiences,
203
560260
3000
Aslında deneyimler arasında bir seçim yapmayız.
09:23
we choose between memories of experiences.
204
563260
3000
Deneyimlere ait hatıralar arasında bir seçim yaparız.
09:26
And even when we think about the future,
205
566260
3000
Hatta, geleceği düşünürken bile,
09:29
we don't think of our future normally as experiences.
206
569260
3000
geleceğimizi yaşanacak deneyimler olarak düşünmeyiz.
09:32
We think of our future
207
572260
2000
Geleceğimizi beklenen anılar
09:34
as anticipated memories.
208
574260
3000
olarak düşünürüz.
09:37
And basically you can look at this,
209
577260
2000
basitçe buna şöyle bakabilirsiniz,
09:39
you know, as a tyranny of the remembering self,
210
579260
3000
biliyorsunuz anımsayan benlik zorba bir yönetici gibidir
09:42
and you can think of the remembering self
211
582260
2000
anımsayan benliğinizi, deneyime aslında ihtiyacı olmayan
09:44
sort of dragging the experiencing self
212
584260
2000
deneyimleyen benliğinizi yanında sürükleyerek
09:46
through experiences that
213
586260
2000
deneyimlere tabi tutan
09:48
the experiencing self doesn't need.
214
588260
2000
bir zorba olarak görebilirsiniz.
09:50
I have that sense that
215
590260
2000
Sanıyorum ki
09:52
when we go on vacations
216
592260
2000
tatile çıktığımızda
09:54
this is very frequently the case;
217
594260
2000
sıklıkla olan budur.
09:56
that is, we go on vacations,
218
596260
2000
Evet, tatile
09:58
to a very large extent,
219
598260
2000
büyük çoğunlukla
10:00
in the service of our remembering self.
220
600260
3000
anımsayan benliğimizin emrinde çıkarız.
10:03
And this is a bit hard to justify I think.
221
603260
3000
Sanırım bunu haklı göstermek epey zor.
10:06
I mean, how much do we consume our memories?
222
606260
3000
Yani, anılarımızın ne kadarını tüketiriz?
10:09
That is one of the explanations
223
609260
2000
Anımsayan benliğin egemenliği
10:11
that is given for the dominance
224
611260
2000
hakkında verilen örneklerden
10:13
of the remembering self.
225
613260
2000
biri budur.
10:15
And when I think about that, I think about a vacation
226
615260
2000
Ben bu konuyu düşündüğümde, birkaç yıl önce
10:17
we had in Antarctica a few years ago,
227
617260
3000
Antarktika'da geçirdiğim bir tatili düşünüyorum,
10:20
which was clearly the best vacation I've ever had,
228
620260
3000
kesinlikle geçirdiğim en güzel tatildi,
10:23
and I think of it relatively often,
229
623260
2000
ve diğer tatillerime kıyasla
10:25
relative to how much I think of other vacations.
230
625260
2000
bu tatili daha fazla düşünüyorum.
10:27
And I probably have consumed
231
627260
4000
Sanırım son dört yıldır
10:31
my memories of that three-week trip, I would say,
232
631260
2000
bu üç haftalık seyahate ait anılarımı
10:33
for about 25 minutes in the last four years.
233
633260
3000
25 dakika gibi bir zaman içinde harcadım.
10:36
Now, if I had ever opened the folder
234
636260
3000
Eğer 600 resmi sakladığım
10:39
with the 600 pictures in it,
235
639260
3000
dosyayı açacak olursam
10:42
I would have spent another hour.
236
642260
2000
bir saatimi daha harcayabilirim.
10:44
Now, that is three weeks,
237
644260
2000
Şimdi, üç haftalık bir tatil için
10:46
and that is at most an hour and a half.
238
646260
2000
en fazla bir buçuk saat.
10:48
There seems to be a discrepancy.
239
648260
2000
Bir tutarsızlık varmış gibi görünüyor.
10:50
Now, I may be a bit extreme, you know,
240
650260
2000
Ben biraz alışılmamış olabilirim, biliyorsunuz,
10:52
in how little appetite I have for consuming memories,
241
652260
3000
hatıraları tüketme konusunda çok iştahlı değilim
10:55
but even if you do more of this,
242
655260
3000
ama bunu benden çok yapsanız da
10:58
there is a genuine question:
243
658260
3000
ciddi bir soru var ortada.
11:01
Why do we put so much weight on memory
244
661260
4000
Anılara, deneyimlere verdiğimize kıyasla
11:05
relative to the weight that we put on experiences?
245
665260
3000
neden daha fazla değer veriyoruz?
11:08
So I want you to think
246
668260
2000
Bu nedenle zihinsel bir
11:10
about a thought experiment.
247
670260
3000
deney yapmanızı istiyorum.
11:13
Imagine that for your next vacation,
248
673260
2000
Şunu hayal edin, bir sonraki tatilinizin
11:15
you know that at the end of the vacation
249
675260
3000
sonunda o tatile ait
11:18
all your pictures will be destroyed,
250
678260
3000
bütün resimler yok olacak
11:21
and you'll get an amnesic drug
251
681260
2000
ve hatıralarınızı silen bir ilaç içecek
11:23
so that you won't remember anything.
252
683260
2000
ve hiçbirşey anımsamayacaksınız.
11:25
Now, would you choose the same vacation? (Laughter)
253
685260
4000
Bu durumda, bu tatile hala gider miydiniz? ( Gülüşmeler)
11:29
And if you would choose a different vacation,
254
689260
5000
Ve eğer bu durumda bir başka tatile gitmeyi seçiyorsanız
11:34
there is a conflict between your two selves,
255
694260
2000
iki benliğiniz birbiri ile çelişiyor demektir,
11:36
and you need to think about how to adjudicate that conflict,
256
696260
3000
ve bu çelişkiyi nasıl ortadan kaldırabileceğinizi düşünün,
11:39
and it's actually not at all obvious, because
257
699260
3000
Aslında bu o kadar da açıkça görülen bir durum değil,
11:42
if you think in terms of time,
258
702260
3000
çünkü zamanı göz önüne alırsanız
11:45
then you get one answer,
259
705260
3000
bir cevaba
11:48
and if you think in terms of memories,
260
708260
3000
hatırları göz önüne alırsanız
11:51
you might get another answer.
261
711260
2000
bir başka cevaba ulaşırsınız.
11:53
Why do we pick the vacations we do
262
713260
3000
Tatilde nereye gideceğimizi seçmek
11:56
is a problem that confronts us
263
716260
3000
bizi iki benliğimizden birini
11:59
with a choice between the two selves.
264
719260
2000
seçmeye zorlayan bir durum.
12:01
Now, the two selves
265
721260
3000
Şimdi, bu iki benlik
12:04
bring up two notions of happiness.
266
724260
2000
iki farklı mutluluk hissi doğrur.
12:06
There are really two concepts of happiness
267
726260
2000
Aslında her bir benliğe uygulanabilecek
12:08
that we can apply, one per self.
268
728260
3000
farklı bir mutluluk kavramı vardır.
12:11
So you can ask: How happy is the experiencing self?
269
731260
5000
Öyeleyse şunu sorabilirsiniz: Deneyimleyen benlik ne derece mutlu?
12:16
And then you would ask: How happy are the moments
270
736260
2000
Sonra da şunu sorabilirsiniz; Deneyimleyen benliğin
12:18
in the experiencing self's life?
271
738260
3000
yaşantısındaki anlar ne kadar mutlu?
12:21
And they're all -- happiness for moments
272
741260
2000
Ve hepsi, -- mutluluk anları
12:23
is a fairly complicated process.
273
743260
2000
oldukça karmaşık süreçlerdir.
12:25
What are the emotions that can be measured?
274
745260
3000
Ölçülebilen duygular hangileri?
12:28
And, by the way, now we are capable
275
748260
2000
Bu arada, artık deneyimleyen benliğin
12:30
of getting a pretty good idea
276
750260
2000
zaman içindeki mutluluğu hakkında
12:32
of the happiness of the experiencing self over time.
277
752260
4000
oldukça net bir fikrimiz var.
12:38
If you ask for the happiness of the remembering self,
278
758260
3000
Ama anımsayan benliğin mutluluğu derseniz
12:41
it's a completely different thing.
279
761260
2000
bu tamamen farklı bir şey.
12:43
This is not about how happily a person lives.
280
763260
3000
Bu, bir insanın ne kadar mutlu yaşadığı ile ilgili değil.
12:46
It is about how satisfied or pleased the person is
281
766260
3000
Bir insanın yaşamını düşündüğünde ne kadar mutlu
12:49
when that person thinks about her life.
282
769260
4000
ne kadar tatmin olmuş olduğu ile ilgili.
12:53
Very different notion.
283
773260
2000
Çok farklı bir his.
12:55
Anyone who doesn't distinguish those notions
284
775260
3000
Bu iki his arasındaki farkı ayıramayan birisi
12:58
is going to mess up the study of happiness,
285
778260
2000
mutlulukla ilgili araştırmasında başarısız olacaktır.
13:00
and I belong to a crowd of students of well-being,
286
780260
3000
Ben ise bir süredir mutluluk araştırmalarını bilerek karıştıran
13:03
who've been messing up the study of happiness for a long time
287
783260
4000
bir grup kendini iyi hissetme öğrenceisinden biriyim.
13:07
in precisely this way.
288
787260
2000
Bunu özellikle yapıyorum.
13:09
The distinction between the
289
789260
2000
Deneyimleyen benliğin mutluluğu ile
13:11
happiness of the experiencing self
290
791260
2000
anımsayan benliğin tatmini
13:13
and the satisfaction of the remembering self
291
793260
3000
arasındaki fark son yıllarda
13:16
has been recognized in recent years,
292
796260
2000
tanındı ve artık bu ikisini ayrı ölçme
13:18
and there are now efforts to measure the two separately.
293
798260
3000
konusunda önemli çabalar mevcut.
13:21
The Gallup Organization has a world poll
294
801260
3000
Gallup Organizaysonu dünya çapında
13:24
where more than half a million people
295
804260
2000
yarım milyon insandan fazla kişiye
13:26
have been asked questions
296
806260
2000
kendi yaşantıları ve deneyimleri hakkında
13:28
about what they think of their life
297
808260
2000
ne düşündüklerini soran
13:30
and about their experiences,
298
810260
2000
bir anket yaptı.
13:32
and there have been other efforts along those lines.
299
812260
3000
Bu konuda öaba gösteren başka kurumlar da mevcut.
13:35
So in recent years, we have begun to learn
300
815260
3000
Yani, son yıllarda iki ayrı benliğimizin
13:38
about the happiness of the two selves.
301
818260
3000
mutluluğu hakkında yeni şeyler öğrenmeye başladık.
13:41
And the main lesson I think that we have learned
302
821260
3000
Ama bence öğrendiğimiz en önemli şey
13:44
is they are really different.
303
824260
2000
bu ikisinin birbirlerinden farklı olduğu.
13:46
You can know how satisfied somebody is with their life,
304
826260
5000
Yaşadığı hayattan oldukça tatmin olmuş birini tanıyor olabilirsiniz
13:51
and that really doesn't teach you much
305
831260
2000
ama bu size o kişinin
13:53
about how happily they're living their life,
306
833260
3000
yaşantısında ne kadar mutlu olduğunu göstermez,
13:56
and vice versa.
307
836260
2000
bu durum tersi için de geçerli.
13:58
Just to give you a sense of the correlation,
308
838260
2000
Size aralarındaki ilişki hakkında bir fikir vereyim,
14:00
the correlation is about .5.
309
840260
2000
korelasyon katsayısı 0.5 civarındadır.
14:02
What that means is if you met somebody,
310
842260
3000
Bu şu demek. Diyelim ki yeni biriyle tanıştınız ve
14:05
and you were told, "Oh his father is six feet tall,"
311
845260
4000
size dediler ki "ah, onun babası 1.85 m boyunda."
14:09
how much would you know about his height?
312
849260
2000
babasının kilosu hakkında ne kadar şey bilirsiniz?
14:11
Well, you would know something about his height,
313
851260
2000
Elbette, boyu hakkında bir fikriniz vardır,
14:13
but there's a lot of uncertainty.
314
853260
2000
ama kilosu hakkında bir fikriniz yoktur.
14:15
You have that much uncertainty.
315
855260
2000
İşte mutluluk ile ilgili olan bilinmezlik de bu kadar.
14:17
If I tell you that somebody ranked their life eight on a scale of ten,
316
857260
4000
Şimdi size birinin yaşantısını 10 üzerinden 8 olarak puanladığını söylesem
14:21
you have a lot of uncertainty
317
861260
2000
bu kişinin deneyimleyen benliği açısından
14:23
about how happy they are
318
863260
2000
ne kadar mutlu olduğu konusunda
14:25
with their experiencing self.
319
865260
2000
bir fikriniz yoktur.
14:27
So the correlation is low.
320
867260
2000
Yani ikisi arasındaki bağlantı zayıftır.
14:29
We know something about what controls
321
869260
3000
Benliğin mutluluğunu kontrol eden
14:32
satisfaction of the happiness self.
322
872260
2000
etmenlerin bazılarını biliyoruz.
14:34
We know that money is very important,
323
874260
2000
Paranın oldukça önemli olduğunu biliyoruz,
14:36
goals are very important.
324
876260
2000
hedefler de çok önemli.
14:38
We know that happiness is mainly
325
878260
4000
Mutluluğun, çoğunlukla sevdiğimiz insanlarla
14:42
being satisfied with people that we like,
326
882260
3000
vakit geçirmek ve bu insanlardan
14:45
spending time with people that we like.
327
885260
3000
memnuniyet duymakla ilgiği olduğunu biliyoruz.
14:48
There are other pleasures, but this is dominant.
328
888260
2000
Başka hazlar da var, ama bunlar baskın.
14:50
So if you want to maximize the happiness of the two selves,
329
890260
3000
Öyleyse, her iki benliğinizin de mutluluğunu
14:53
you are going to end up
330
893260
2000
en üst seviyeye çıkarmak için
14:55
doing very different things.
331
895260
2000
çok farklı şeyler yapıyor olmalısınız.
14:57
The bottom line of what I've said here
332
897260
2000
Burada anlattıklarımın özeti şu
14:59
is that we really should not think of happiness
333
899260
4000
mutluluğu, kendini iyi hissetme ile
15:03
as a substitute for well-being.
334
903260
2000
karıştırmamamız gerekir.
15:05
It is a completely different notion.
335
905260
3000
İkisi tamamen birbirinden farklı kavram.
15:08
Now, very quickly,
336
908260
3000
Şimdi, çok hızlıca
15:11
another reason we cannot think straight about happiness
337
911260
4000
mutluluk hakkında düzgün düşünmememizin bir nedeni de
15:15
is that we do not attend to the same things
338
915260
7000
yaşam hakkında düşünürken ve onu yaşarken
15:22
when we think about life, and we actually live.
339
922260
3000
aynı şeylere dikkat etmememizdir.
15:25
So, if you ask the simple question of how happy people are in California,
340
925260
5000
Yani, eğer basitçe, Kaliforniya'daki insanlar ne kadar mutlu diye soracak olursanız
15:30
you are not going to get to the correct answer.
341
930260
3000
doğru cevabı alamazsınız.
15:33
When you ask that question,
342
933260
2000
Bu soruyu sorarken, diyelim ki Ohio'da yaşıyorsanız,
15:35
you think people must be happier in California
343
935260
2000
Kaliforniya'da yaşayan insanların daha mutlu
15:37
if, say, you live in Ohio.
344
937260
2000
olduğunu düşünüyorsunuz.
15:39
(Laughter)
345
939260
2000
(Gülüşmeler)
15:41
And what happens is
346
941260
3000
Aslında olan şu
15:44
when you think about living in California,
347
944260
4000
Kaliforniya'daki yaşamı düşündüğünüzde
15:48
you are thinking of the contrast
348
948260
2000
aslında Kaliforniya ile diğer yerler
15:50
between California and other places,
349
950260
3000
arasındaki zıtlıkları düşünüyorsunuz,
15:53
and that contrast, say, is in climate.
350
953260
2000
mesela bu zıtlık iklim olabilir.
15:55
Well, it turns out that climate
351
955260
2000
İlginçtir ki, iklim
15:57
is not very important to the experiencing self
352
957260
3000
deneyimleyen benlik için çok önemlidir
16:00
and it's not even very important to the reflective self
353
960260
3000
hatta insanların ne kadar mutlu olduğuna karar veren
16:03
that decides how happy people are.
354
963260
3000
yansıyan benlik için de öyle.
16:06
But now, because the reflective self is in charge,
355
966260
4000
Şimdi, bu konuda yansıyan benlik iş başında olduğundan
16:10
you may end up -- some people may end up
356
970260
2000
bazıları, ya da siz sonunda
16:12
moving to California.
357
972260
2000
Kaliforniya'ya taşınabilirsiniz bile.
16:14
And it's sort of interesting to trace what is going to happen
358
974260
3000
Ve daha mutlu olma umudu ile Kaliforniya'ya taşınan
16:17
to people who move to California in the hope of getting happier.
359
977260
3000
bu insanları izleyip ne olacağını görmek çok ilginç olabilir.
16:20
Well, their experiencing self
360
980260
2000
Deneyimleyen benlikleri
16:22
is not going to get happier.
361
982260
2000
daha mutlu olmayacaktır.
16:24
We know that.
362
984260
2000
Bunu biliyoruz.
16:27
But one thing will happen: They will think they are happier,
363
987260
3000
Ama şu olacaktır, daha mutlu olduklarını düşünecekler,
16:30
because, when they think about it,
364
990260
4000
çünkü bu konuyu düşündüklerinde
16:34
they'll be reminded of how horrible the weather was in Ohio,
365
994260
4000
Ohio'daki havanın ne kadar berbat olduğunu anımsayacaklar.
16:38
and they will feel they made the right decision.
366
998260
3000
Ve doğru bir karar aldıklarını düşünecekler.
16:41
It is very difficult
367
1001260
2000
Kendini iyi hissetme konusunda
16:43
to think straight about well-being,
368
1003260
2000
düzgün düşünmek oldukça zor,
16:45
and I hope I have given you a sense
369
1005260
3000
umarım size de ne kadar zor olduğu
16:48
of how difficult it is.
370
1008260
2000
konusunda bir fikir verebilmişimdir.
16:50
Thank you.
371
1010260
2000
Teşekkürler.
16:52
(Applause)
372
1012260
3000
(Alkışlar)
16:55
Chris Anderson: Thank you. I've got a question for you.
373
1015260
3000
Chris Anderson: Teşekkürler. Size bir sorum var.
16:59
Thank you so much.
374
1019260
2000
Çok teşekkür ederim.
17:01
Now, when we were on the phone a few weeks ago,
375
1021260
4000
Birkaç gün önce telefonda görüşürken
17:05
you mentioned to me that there was quite an interesting result
376
1025260
3000
bana Gallup anketinde çok ilginç bir sonuç
17:08
came out of that Gallup survey.
377
1028260
2000
ortaya çıktığını söylediniz.
17:10
Is that something you can share
378
1030260
2000
Bu konuyu kalan birkaç dakikanızda
17:12
since you do have a few moments left now?
379
1032260
2000
bizimle paylaşmanız mümkün mü?
17:14
Daniel Kahneman: Sure.
380
1034260
2000
Daniel Kahneman: Elbette.
17:16
I think the most interesting result that we found in the Gallup survey
381
1036260
3000
Bence, Gallup anketinin en ilginç sonucu
17:19
is a number, which we absolutely did not expect to find.
382
1039260
3000
hiç öngörmediğimiz bir sayı idi.
17:22
We found that with respect to the happiness
383
1042260
2000
Bu rakamı deneyimleyen benliğin
17:24
of the experiencing self.
384
1044260
3000
mutluluğu ile ilintili olarak bulduk.
17:27
When we looked at how feelings,
385
1047260
5000
Gelir düzeyi ile duyguların
17:32
vary with income.
386
1052260
2000
değişimine baktık.
17:34
And it turns out that, below an income
387
1054260
3000
Görünen o ki, Amerikalılar
17:37
of 60,000 dollars a year, for Americans --
388
1057260
3000
60.000 dolarlık yıllık gelirin altında kazanınca
17:40
and that's a very large sample of Americans, like 600,000,
389
1060260
3000
ki bu çok büyük bir örnek Amerikalı kümesi, 600.000 kişi,
17:43
so it's a large representative sample --
390
1063260
2000
ama iyi bir örnek küme,
17:45
below an income of 600,000 dollars a year...
391
1065260
2000
yıllık geliri 600.000 doların altında olan kişiler
17:47
CA: 60,000.
392
1067260
2000
CA: 60.000 dolar.
17:49
DK: 60,000.
393
1069260
2000
DK: 60.000 dolar.
17:51
(Laughter)
394
1071260
2000
(Gülüşmeler)
17:53
60,000 dollars a year, people are unhappy,
395
1073260
4000
Yılda 60.000 dolar, ve insanlar mutsuz oluyorlar,
17:57
and they get progressively unhappier the poorer they get.
396
1077260
3000
hatta fakirleştikçe mutsuzlukları daha da büyüyor.
18:00
Above that, we get an absolutely flat line.
397
1080260
3000
Ama bunun üstünde, tamamen dümdüz bir çizgi görüyoruz.
18:03
I mean I've rarely seen lines so flat.
398
1083260
3000
Dümdüz, bu kadar düz bir çizgiye sık rastlanmaz.
18:06
Clearly, what is happening is
399
1086260
2000
Açıkçası olan şu,
18:08
money does not buy you experiential happiness,
400
1088260
3000
para size mutluluk satın alamaz
18:11
but lack of money certainly buys you misery,
401
1091260
3000
ama para yokluğu kesinlikle mutsuzluk sağlayabilir,
18:14
and we can measure that misery
402
1094260
2000
ve bu mutsuzluğu çok ama çok kesin bir şekilde
18:16
very, very clearly.
403
1096260
2000
ölçmek mümkün.
18:18
In terms of the other self, the remembering self,
404
1098260
3000
Diğer benliklere gelince, anımsayan benlik için
18:21
you get a different story.
405
1101260
2000
başka bir durum söz konusu.
18:23
The more money you earn, the more satisfied you are.
406
1103260
3000
Ne kadar çok paranız varsa o kadar tatmin olursunuz.
18:26
That does not hold for emotions.
407
1106260
2000
Duygular için bu geçerli değil.
18:28
CA: But Danny, the whole American endeavor is about
408
1108260
3000
CA: Ama Danny, Amerikan Rüyası tamamen
18:31
life, liberty, the pursuit of happiness.
409
1111260
3000
yaşam, özgürlük ve mutluluk arayışı ile ilgili.
18:34
If people took seriously that finding,
410
1114260
4000
Eğer insanlar bu verileri ciddiye alırlarsa
18:38
I mean, it seems to turn upside down
411
1118260
3000
yani, bunlar inandığımız her şeyi tersine
18:41
everything we believe about, like for example,
412
1121260
2000
çeviriyor, mesela vergi politikası
18:43
taxation policy and so forth.
413
1123260
2000
ve diğer benzer şeyleri.
18:45
Is there any chance that politicians, that the country generally,
414
1125260
3000
Politikacıların veya genel olarak ülkenin
18:48
would take a finding like that seriously
415
1128260
3000
bu verileri ciddiye alarak kamu politikalarını
18:51
and run public policy based on it?
416
1131260
2000
bunlara dayalı hale getirme şansı var mı?
18:53
DK: You know I think that there is recognition
417
1133260
2000
DK: Biliyorsun ki ben kamu politikalarının
18:55
of the role of happiness research in public policy.
418
1135260
3000
mutluluk araştırmalarının rolünü benimsediklerini sanıyorum.
18:58
The recognition is going to be slow in the United States,
419
1138260
2000
Şüphe yok ki bu benimseme süreci Birleşik Devletler'de
19:00
no question about that,
420
1140260
2000
yavaş olacaktır,
19:02
but in the U.K., it is happening,
421
1142260
2000
Ama İngiltere'de ve diğer ülkelerde
19:04
and in other countries it is happening.
422
1144260
2000
şu anda oluyor.
19:06
People are recognizing that they ought
423
1146260
3000
İnsanlar kamu politikalarını düşünürken
19:09
to be thinking of happiness
424
1149260
2000
mutluluk kavramını da düşünmeleri
19:11
when they think of public policy.
425
1151260
2000
gerektiğinin farkındalar.
19:13
It's going to take a while,
426
1153260
2000
Elbette zaman alacak,
19:15
and people are going to debate
427
1155260
3000
insanlar mutluluk deneyimini mi yoksa
19:18
whether they want to study experience happiness,
428
1158260
2000
yaşam değerlendirme sürecini mi
19:20
or whether they want to study life evaluation,
429
1160260
2000
araştıracakları konusunda tartışacaklar
19:22
so we need to have that debate fairly soon.
430
1162260
3000
öyleyse bu tartışmaya bir an önce başlamalıyız,
19:25
How to enhance happiness
431
1165260
2000
Mutluluğu nasıl artıracağınızın
19:27
goes very different ways depending on how you think,
432
1167260
3000
nasıl düşündüğünüze göre farklı yolları mevcut,
19:30
and whether you think of the remembering self
433
1170260
2000
anımsayan benlik'e göre mi, yoksa
19:32
or you think of the experiencing self.
434
1172260
2000
deneyimleyen benlik'e göre mi bunu yapacaksınız?
19:34
This is going to influence policy, I think, in years to come.
435
1174260
3000
Bu inanıyorum ki önümüzdeki yıllarda politikaları etkileyecek.
19:37
In the United States, efforts are being made
436
1177260
3000
Birleşik Devletler'e nüfusun mutluluk deneyimini
19:40
to measure the experience happiness of the population.
437
1180260
3000
ölçmek için girişimlerde bulunuluyor.
19:43
This is going to be, I think, within the next decade or two,
438
1183260
3000
Sanırım önümüzdeki on veya yirmi yıl içinde bu veriler
19:46
part of national statistics.
439
1186260
2000
ulusal istatistiklerin birer parçası halini alacak.
19:48
CA: Well, it seems to me that this issue will -- or at least should be --
440
1188260
4000
CA: Sanırım, bana öyle geliyor ki bu konu
19:52
the most interesting policy discussion to track
441
1192260
2000
önümüzdeki yıllardaki en önemli politika tartışmalarından
19:54
over the next few years.
442
1194260
2000
biri halini alacak, ya da almalı.
19:56
Thank you so much for inventing behavioral economics.
443
1196260
2000
Davranışsal Ekonomi'yi icat ettiğiniz için çok teşekkür ederiz.
19:58
Thank you, Danny Kahneman.
444
1198260
2000
Teşekkürler Danny Kahneman.
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7