McKenna Pope: Want to be an activist? Start with your toys

Çeviri: Pinar KK Gözden geçirme: Eren Gokce

I'm McKenna Pope. I'm 14 years old,

Adım McKenna Pope. 14 yaşındayım

and when I was 13, I convinced

ve 13 yaşındayken

one of the largest toy companies,

dünyadaki en büyük oyuncak

toymakers, in the world, Hasbro,

şirketlerinden biri olan Hasbro'yu

to change the way that they marketed

en çok satan ürünlerinden birinin

one of their most best-selling products.

pazarlama yöntemlerini değiştirmeye ikna ettim.

So allow me to tell you about it.

Anlatmama izin verin.

So I have a brother, Gavin.

Gavin adında bir kardeşim var.

When this whole shebang happened, he was four.

Bu olay olduğu sırada dört yaşındaydı.

He loved to cook.

Yemek yapmayı çok severdi.

He was always getting ingredients out of the fridge

Her zaman buzdolabından malzemeleri alır

and mixing them into these, needless to say,

ve bunları tahmin edebileceğiniz gibi

uneatable concoctions,

uyduruk karışımlara dönüştürürdü

or making invisible macaroni and cheese.

veya hayali peynirli makarna yapardı.

He wanted to be a chef really badly.

Aşçı olmayı feci istiyordu.

And so what better gift for a kid who wanted to be a chef

E tabi şef olmak isteyen bir çocuğa

than an Easy-Bake Oven. Right?

Easy-Bake Oven (Çocuklar için mini fırın)'dan daha iyi bir hediye olamaz, değil mi?

I mean, we all had those when we were little.

Biz küçükken onlarla oynardık.

And he wanted one so badly.

Kardeşim de bir tane istiyordu.

But then he started to realize something.

Ancak bir şeyi fark etmeye başladı.

In the commercials, and on the boxes for the Easy-Bake Ovens,

Reklamlarda ve Easy-Bake Fırınların kutularında

Hasbro marketed them specifically to girls.

Hasbro ürünü tamamen kızlara yönelik pazarlıyordu.

And the way that they did this

Ve bunu kutuların üstünde veya reklamlarda

was they would only feature girls on the boxes or in the commercials,

sadece kız çocukları göstererek yapıyorlardı.

and there would be flowery prints all over the ovens

Fırınların üstünde ise çiçeksi desenler oluyordu

and it would be in bright pink and purple,

parlak pembe veya mor renkler kullanılıyordu.

very gender-specific colors to females, right?

Tam bize hitap eden renkler, değil mi?

So it kind of was sending a message

Ve böylece verilen mesaj

that only girls are supposed to cook; boys aren't.

yalnızca kızların yemek yapması gerektiği idi, erkeklerin değil.

And this discouraged my brother a lot.

Ve bu durum erkek kardeşimin cesaretini oldukça kırıyordu.

He thought that he wasn't supposed to want to be a chef,

Aşçı olmayı istememesi gerektiğini,

because that was something that girls did.

çünkü bunun kızların yapması gereken bir şey olduğunu düşünüyordu.

Girls cooked; boys didn't,

Yemek yapmak kızların işiydi, erkeklerin değil,

or so was the message that Hasbro was sending.

ya da Hasbro'nun ilettiği mesaj bu şekildeydi.

And this got me thinking,

Şöyle düşündüm:

God, I wish there was a way that I could change this,

Tanrım, keşke bu durumu değiştirebileceğim bir yol olsaydı,

that could I have my voice heard by Hasbro

Hasbro'ya sesimi duyurabileceğim.

so I could ask them and tell them

Böylece onlarla konuşup

what they were doing wrong

neyi yanlış yaptıklarını söyleyerek

and ask them to change it.

değiştirmelerini isteyebilirdim.

And that got me thinking about a website

Aklıma bir kaç ay öncesinde

that I had learned about a few months prior

duyduğum bir web sitesi geldi:

called Change.org.

Change.org.

Change.org is an online petition-sharing platform

Change.org internette imza kampanyaları paylaşılan bir site.

where you can create a petition and share it

Bir konuda imza kampanyası oluşturup bunu

across all of these social media networks,

tüm sosyal medya ağları aracılığıyla paylaşabiliyorsunuz,

through Facebook, through Twitter,

Facebook'ta, Twitter'da,

through YouTube, through Reddit, through Tumblr,

Youtube'da, Reddit'te, Tumblr'da...

through whatever you can think of.

aklınıza neresi gelirse.

And so I created a petition

Ben de bir imza kampanyası başlattım,

along with the YouTube video that I added to the petition

kampanyaya bir de Youtube videosu ekledim.

basically asking Hasbro

Ve Hasbro'dan

to change the way that they marketed it,

ürünü pazarlama yöntemlerini değiştirmelerini,

in featuring boys in the commercials, on the boxes,

erkek çocuklara da reklamlarda, kutularda yer verilmesini,

and most of all creating them

ama en önemlisi ürünleri

in less gender-specific colors.

daha az cinsiyete özgü renklerde üretmelerini istedim.

So this petition started to take off --

Ve bu kampanya öyle müthiş bir hızla

humongously fast, you have no idea.

büyüdü ki, inanamazsınız.

I was getting interviewed by all these national news outlets

Tüm ulusal haber kanalllarına

and press outlets, and it was amazing.

ve gazetelere röportaj veriyordum, inanılmazdı.

In three weeks, maybe three and a half,

Üç, belki üç buçuk hafta içinde,

I had 46,000 signatures on this petition.

kampanyada 46 bin imza toplanmıştı.

(Applause)

(Alkışlar)

Thank you.

Teşekkürler.

So, needless to say, it was crazy.

Ve tabii ki, çok çılgındı.

Eventually, Hasbro themselves invited me to their headquarters

Sonunda Hasbro beni genel müdürlüklerine davet etti

so they could go and unveil

ve bana siyah, gümüşi ve mavi renkli

their new Easy-Bake Oven product to me

yeni Easy-Bake Fırın'ı

in black, silver and blue.

ilk kez gösterdiler.

It was literally one of the best moments of my life.

Abartısız hayatımdaki en güzel anlardan biriydi.

It was like "Willy Wonka and the Chocolate Factory."

"Willy Wonka and the Chocolate Factory" (Willy Wonka ve Çikolata Fabrikası) filmindeki gibiydi.

That thing was amazing.

Harika bir oyuncaktı.

What I didn't realize at the time, however,

O zaman farketmemiş olduğum bir şey ise

was that I had become an activist,

artık bir aktivist olmuştum,

I could change something,

bir şeyleri değiştirebilmiştim.

that even as a kid, or maybe even especially as a kid,

bir çocuk olarak, hatta özellikle bir çocuk olarak

my voice mattered, and your voice matters too.

sesim duyulmuştu. Sizin sesiniz de önemli.

I want to let you know it's not going to be easy,

Bilmenizi isterim ki kolay olmayacak

and it wasn't easy for me,

ve benim için de kolay değildi,

because I faced a lot of obstacles.

çünkü pek çok zorlukla karşılaştım.

People online, and sometimes even in real life,

İnternette ya da bazen gerçek hayatta insanlar

were disrespectful to me and my family,

bana ve aileme saygısızca davrandılar

and talked about how the whole thing was a waste of time,

ve bütün bunların zaman kaybı olduğunu söylediler

and it really discouraged me.

ve bu benim cidden cesaretimi kırdı.

And actually, I have some examples, because what's better revenge

Açıkçası, örneklerim de var, çünkü

than displaying their idiocy?

onların aptallığını ortaya sermekten daha iyi intikam olabilir mi?

So, let's see.

Öyleyse, bir bakalım.

From user name Liquidsore29 --

Liquidsore29 adlı kullanıcıdan-

interesting user names we have here—

ilginç kullanıcı isimleri var bu arada-

"Disgusting liberal moms making their sons gay."

"İğrenç özgürlükçü anneler oğullarını eşcinsel yapıyorlar."

Liquidsore29, really? Really? Okay.

Liquidsore29: Ciddi misin? Gerçekten mi? Peki.

How about from Whiteboy77AGS:

Whiteboy77AGS'den gelene ne demeli:

"People always need something to (female dog) about."

"İnsanların her zaman şikayet edecek bir şeylere ihtiyacı vardır."

From Jeffrey Gutierrez:

Jeffrey Gutierrez'den:

"OMG, shut up. You just want money and attention."

"Of Tanrım, kapa çeneni. Yalnızca para ve ilgi istiyorsun."

So it was comments like these

Bu ve bunun gibi yorumlar

that really discouraged me from wanting to make change in the future

ileriye dönük bir değişiklik yapmaya dair hevesimi kırdılar.

because I thought, people don't care,

Çünkü düşündüm ki, insanlar umursamıyor,

people think it's a waste of time,

bunun vakit kaybı olduğunu düşünüyorlar

and people are going to be disrespectful to me and my family.

ve insanlar aileme ve bana saygısızca davranacaklar.

It hurt me, and it made me think,

Bu beni incitti ve

what's the point of making change in the future?

geleceğe dair bir değişim yaratmanın anlamı nedir diye düşündürdü.

But then I started to realize something.

Ama bir noktada şunu fark etmeye başladım.

Haters gonna hate.

Nefret edenler yine nefret edecek.

Come on, say it with me. One, two, three:

Hadi, benimle birlikte tekrar edin. Bir, iki, üç:

Haters gonna hate.

Nefret edenler yine nefret edecek.

So let your haters hate,

Yani nefret edenleri nefretleri ile bırakıp

you know what, and make your change,

değişimi gerçekleştirin,

because I know you can.

çünkü yapabileceğinizi biliyorum.

I look out into this crowd,

Bu kalabalığa bakıyorum

and I see 400 people

ve nasıl değişim yaratabileceğini öğrenmek için

who came out because they wanted to know how they could make a change,

buraya gelmiş 400 kişi görüyorum

and I know that you can, and all of you watching at home can too

ve biliyorum ki yapabilirsiniz, evinde beni izleyen hepiniz; sizler de.

because you have so much that you can do and that you believe in,

Çünkü yapabileceğiniz ve inandığınız çok şey var

and you can trade it across all these social media,

ve bunu bütün bu sosyal medya yoluyla duyurabilirsiniz,

through Facebook, through Twitter, through YouTube, through Reddit, through Tumblr,

Facebook, Twitter, Youtube, Reddit, Tumblr aracılığıyla

through whatever else you can think of.

ve aklınıza gelen tüm diğer yollarla.

And you can make that change.

Ve o değişimi gerçekleştirebilirsiniz.

You can take what you believe in

İnandığınız şeyi alıp

and turn it into a cause and change it.

bir hedefe dönüştürebilir ve değişimi yaratabilirsiniz.

And that spark that you've been hearing about all day today,

Ve bugün bütün gün duyduğunuz o kıvılcım,

you can use that spark that you have within you

içinizdeki o kıvılcımı kullanabilir

and turn it into a fire.

ve onu bir ateşe dönüştürebilirsiniz.

Thank you.

Teşekkürler.

(Applause)

(Alkışlar)