Neil Harbisson: I listen to color

Neil Harbisson: Renkleri dinliyorum

825,632 views ・ 2012-07-20

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

00:00
Translator: Joseph Geni Reviewer: Morton Bast
0
0
7000
Çeviri: Diba Szamosi Gözden geçirme: Meric Aydonat
00:16
Well, I was born with a rare visual condition
1
16272
3179
Tam renk körlüğü; akromatopsi adlı nadir görülen
00:19
called achromatopsia, which is total color blindness,
2
19451
3713
bir hastalıkla doğdum;
00:23
so I've never seen color,
3
23164
1870
gri tonlu bir dünyadan geldiğim için
00:25
and I don't know what color looks like,
4
25034
2523
hiç renk görmedim
00:27
because I come from a grayscale world.
5
27557
2975
ve renk neye benzer bilmiyorum.
00:30
To me, the sky is always gray,
6
30532
2660
Benim için gökyüzü daima gridir,
00:33
flowers are always gray,
7
33192
1852
çiçekler daima gridir
00:35
and television is still in black and white.
8
35044
2202
ve televizyon hala siyah beyazdır.
00:37
But, since the age of 21,
9
37246
2293
Fakat 21 yaşımdan beri
00:39
instead of seeing color, I can hear color.
10
39539
4129
renkleri görmek yerine onları duyabiliyorum.
00:43
In 2003, I started a project
11
43668
2976
2003'te bilgisayar uzmanı Adam Montandon'la
00:46
with computer scientist Adam Montandon,
12
46644
2688
bir proje başlattım
00:49
and the result, with further collaborations
13
49332
3167
ve Slovenya'dan Peter Kese,
00:52
with Peter Kese from Slovenia
14
52499
2848
Barselona'dan Matias Lizana ile
00:55
and Matias Lizana from Barcelona,
15
55347
2033
işbirliği sonucunda
00:57
is this electronic eye.
16
57380
2365
bu elektronik göz ortaya çıktı.
00:59
It's a color sensor that detects
17
59745
2356
Bu, önümdeki renk frekansını
01:02
the color frequency in front of me — (Frequency sounds) —
18
62101
3583
saptayan bir renk sensörü-(Frekans sesleri)-
01:05
and sends this frequency to a chip installed
19
65684
2352
ve bu frekansları kafamın arkasına yerleştirilmiş
01:08
at the back of my head, and I hear the color in front of me
20
68036
2991
bir çipe yolluyor; böylece önümdeki rengi kemikten,
01:11
through the bone, through bone conduction.
21
71027
2896
kemik iletimi sayesinde duyabiliyorum.
01:13
(Frequency sounds) So, for example, if I have, like —
22
73923
3508
(Frekans sesleri) Örneğin, eğer önümde şu varsa--
01:20
This is the sound of purple. (Frequency sounds)
23
80984
2967
Bu morun sesi. (Frekans sesleri)
01:23
For example, this is the sound of grass. (Frequency sounds)
24
83951
7418
Mesela bu çimen rengi. (Frekans sesleri)
01:31
This is red, like TED. (Frequency sounds)
25
91369
2125
Bu kırmızı, TED gibi. (Frekans sesleri)
01:33
This is the sound of a dirty sock. (Laughter)
26
93494
4369
Bu kirli çorap sesi. (Gülüşmeler)
01:37
Which is like yellow, this one.
27
97863
1877
sarı gibi olan.
01:39
So I've been hearing color all the time for eight years,
28
99740
4057
2004'ten beri 8 yıldır renk duyuyorum;
01:43
since 2004, so I find it completely normal now
29
103797
2635
bu nedenle artık sürekli olarak renk duymayı
01:46
to hear color all the time.
30
106432
2479
normal buluyorum.
01:48
At the start, though, I had to memorize the names you give
31
108911
4374
Fakat başlangıçta her renge verdiğiniz ismi ezberlemek zorundaydım
01:53
for each color, so I had to memorize the notes,
32
113285
2406
ve notaları ezberlemek zorundaydım
01:55
but after some time, all this information
33
115691
1936
ama bir zaman sonra bütün bu bilgiler
01:57
became a perception.
34
117627
1993
algıya dönüştü.
01:59
I didn't have to think about the notes.
35
119620
1759
Notaları düşünmem gerekmiyordu.
02:01
And after some time, this perception became a feeling.
36
121379
2625
Bir zaman sonra ise bu algı his haline dönüştü.
02:04
I started to have favorite colors,
37
124004
2006
Favori renklerim olmaya başladı
02:06
and I started to dream in colors.
38
126010
1774
ve renkli rüyalar görmeye başladım.
02:07
So, when I started to dream in color is when I felt
39
127784
4275
Renkli rüya görmeye başladığım zaman
02:12
that the software and my brain had united,
40
132059
2887
yazılımın ve beynimin birleştiğini anladığım zamandı;
02:14
because in my dreams, it was my brain creating
41
134946
2956
çünkü rüyalarımda elektronik sesleri yaratan
02:17
electronic sounds. It wasn't the software,
42
137902
2361
beynimdi. Yazılım değil.
02:20
so that's when I started to feel like a cyborg.
43
140263
3519
İşte o zaman bir yarı-robot gibi hissetmeye başladım.
02:23
It's when I started to feel that the cybernetic device
44
143782
3050
O an bu sibernetik cihazın artık bir cihaz
02:26
was no longer a device.
45
146832
2190
olmadığını hissetmeye başladım.
02:29
It had become a part of my body,
46
149022
2415
Vücudumun bir parçası,
02:31
an extension of my senses,
47
151437
2465
hislerimin bir uzantısı olmuştu
02:33
and after some time, it even became a part
48
153902
2626
ve bir zaman sonra resmi fotoğrafımın
02:36
of my official image.
49
156528
3527
bile bir parçası haline geldi.
02:40
This is my passport from 2004.
50
160055
2346
Bu 2004 yılında pasaportum.
02:42
You're not allowed to appear on U.K. passports
51
162401
3085
Birleşik Krallık pasaportlarında elektronik aygıtlarla
02:45
with electronic equipment, but I insisted
52
165486
2812
görünmeye izin verilmiyor ama pasaport bürosuna
02:48
to the passport office that what they were seeing
53
168298
2401
gördükleri şeyin aslında vücudumun yeni bir parçası,
02:50
was actually a new part of my body,
54
170699
2504
beynimin bir uzantısı olduğu
02:53
an extension of my brain, and they finally accepted me
55
173203
3520
konusunda ısrar ettim ve sonunda pasaport fotoğrafında
02:56
to appear with the passport photo.
56
176723
2511
çıkmasına izin verdiler.
02:59
So, life has changed dramatically since I hear color,
57
179234
3457
Hayat, renkleri duymaya başladığımdan beri çarpıcı bir şekilde değişti
03:02
because color is almost everywhere,
58
182691
2594
çünkü renk neredeyse her yerde.
03:05
so the biggest change for example is
59
185285
2877
Örneğin en büyük değişim
03:08
going to an art gallery, I can listen to a Picasso,
60
188162
4538
resim sergisine gidip Picasso dinleyebilirim.
03:12
for example. So it's like I'm going to a concert hall,
61
192700
2854
Konser salonuna gider gibi
03:15
because I can listen to the paintings.
62
195554
2211
çünkü tabloları dinleyebiliyorum.
03:17
And supermarkets, I find this is very shocking,
63
197765
2461
Ve süpermarketler, bunu çok şaşırtıcı buluyorum,
03:20
it's very, very attractive to walk along a supermarket.
64
200226
2950
süpermarketlerde dolaşmak çok, çok çekici.
03:23
It's like going to a nightclub.
65
203176
1488
Bir gece kulübüne gitmek gibi.
03:24
It's full of different melodies. (Laughter) Yeah.
66
204664
3256
Bir sürü farklı melodiyle dolu. (Gülüşmeler)
03:27
Especially the aisle with cleaning products.
67
207920
2075
Özellikle temizlik ürünleri koridoru.
03:29
It's just fabulous. (Laughter)
68
209995
3351
Şahane. (Gülüşmeler)
03:33
Also, the way I dress has changed.
69
213346
2472
Ayrıca giyinme tarzım da değişti.
03:35
Before, I used to dress in a way that it looked good.
70
215818
2408
Önceden güzel görünen şekilde giyinirdim.
03:38
Now I dress in a way that it sounds good. (Laughter)
71
218226
4577
Artık kulağa hoş gelen şekilde giyiniyorum. (Gülüşmeler)
03:42
(Applause)
72
222803
5131
(Alkışlar)
03:47
So today I'm dressed in C major,
73
227934
2509
Bugün üzerimde Do majör var;
03:50
so it's quite a happy chord. (Laughter)
74
230443
3309
gayet mutlu bir akor. (Gülüşmeler)
03:53
If I had to go to a funeral, though,
75
233752
1874
Fakat bir cenazeye gidecek olsaydım
03:55
I would dress in B minor, which would be
76
235626
2567
Si minör giyinirdim
03:58
turquoise, purple and orange. (Laughter)
77
238193
8759
yani; turkuaz, mor ve turuncu. (Gülüşmeler)
04:06
Also, food, the way I look at food has changed,
78
246952
4345
Ayrıca, yemeğe bakış şeklim değişti
04:11
because now I can display the food on a plate,
79
251297
3456
çünkü artık tabaktaki yemeği düzenleyip
04:14
so I can eat my favorite song. (Laughter)
80
254753
2952
en sevdiğim şarkıyı yiyebiliyorum. (Gülüşmeler)
04:17
So depending on how I display it,
81
257705
1229
Sergileme şekline bağlı olarak
04:18
I can hear and I can compose music with food.
82
258934
2750
duyabiliyor ve yemekle müzik besteleyebiliyorum.
04:21
So imagine a restaurant where we can have, like,
83
261684
2725
Aperitif olarak Lady Gaga salatası yiyebileceğimiz
04:24
Lady Gaga salads as starters. (Laughter) I mean,
84
264409
2984
bir restoran düşünün. (Gülüşmeler) Bence
04:27
this would get teenagers to eat their vegetables, probably.
85
267393
3017
bu muhtemelen gençlerin sebze yemesini sağlardı.
04:30
And also, some Rachmaninov piano concertos
86
270410
3439
Ayrıca ana yemek olarak Rachmaninov piyano konçertoları
04:33
as main dishes, and some Bjork or Madonna desserts,
87
273849
3234
ve tatlı olarak Bjork veya Madonna;
04:37
that would be a very exciting restaurant
88
277083
3109
gerçekten şarkı yiyebileceğiniz
04:40
where you can actually eat songs.
89
280192
2760
ilginç bir restoran olurdu.
04:42
Also, the way I perceive beauty has changed,
90
282952
4450
Aynı zamanda güzelliği algılayış şeklim değişti,
04:47
because when I look at someone, I hear their face,
91
287402
4680
çünkü birine baktığımda yüzlerini duyuyorum;
04:52
so someone might look very beautiful but sound terrible.
92
292082
5002
bu nedenle bir kişi çok güzel gözüküp kulağa korkunç gelebilir.
04:57
(Laughter) And it might happen the opposite,
93
297084
1761
(Gülüşmeler) Bunun zıttı da olabilir,
04:58
the other way around. So I really enjoy creating, like,
94
298845
2248
tam tersi. İnsanların ses portrelerini
05:01
sound portraits of people.
95
301093
1729
yaratmaktan çok hoşlanıyorum.
05:02
Instead of drawing someone's face, like drawing the shape,
96
302822
3640
Şekil çizer gibi birinin suratını çizmektense
05:06
I point at them with the eye and I write down
97
306462
2431
gözlerimi onlara doğrultuyorum ve
05:08
the different notes I hear, and then I create sound portraits.
98
308893
3271
duyduğum notaları not alıyorum. Sonrasında ses portreleri yaratıyorum.
05:12
Here's some faces.
99
312164
1737
İşte birkaç surat.
05:13
(Musical chords)
100
313901
14527
(Akorlar)
05:28
Yeah, Nicole Kidman sounds good. (Laughter)
101
328428
3433
Evet, Nicole Kidman kulağa hoş geliyor. (Gülüşmeler)
05:31
Some people, I would never relate, but they sound similar.
102
331861
3049
Asla alakalı bulamayacağım bazı kişiler benzer duyuluyor.
05:34
Prince Charles has some similarities with Nicole Kidman.
103
334910
2798
Prens Charles'ın, Nicole Kidman'la bazı benzerlikleri var.
05:37
They have similar sound of eyes.
104
337708
2137
Gözlerinin sesi benziyor.
05:39
So you relate people that you wouldn't relate,
105
339845
2048
Aralarında ilişki bulamayacağınız insanların arasında ilişki buluyorsunuz
05:41
and you can actually also create concerts
106
341893
3513
ve seyircilerin suratına bakarak
05:45
by looking at the audience faces.
107
345406
2640
konser yaratabiliyorsunuz.
05:48
So I connect the eye, and then I play the audience's faces.
108
348046
3096
Ve ben gözü bağlayıp, seyircilerin yüzlerini oynatıyorum.
05:51
The good thing about this is,
109
351142
1504
Bunun en iyi yanı,
05:52
if the concert doesn't sound good, it's their fault.
110
352646
2967
konser kulağa hoş gelmiyorsa, bu onların suçu.
05:55
It's not my fault, because — (Laughter)
111
355613
2271
Benim değil, çünkü -- (Gülüşmeler)
05:57
And so another thing that happens is that
112
357884
4307
Diğer bir olan şey de
06:02
I started having this secondary effect
113
362191
2877
normal sesleri renklere dönüştüren
06:05
that normal sounds started to become color.
114
365068
3330
ikincil bir etki hissetmeye başladım.
06:08
I heard a telephone tone, and it felt green
115
368398
3761
Telefon sesi duyardım ve onu yeşil hissederdim
06:12
because it sounded just like the color green.
116
372159
2326
çünkü tıpkı yeşil rengi gibi duyuluyordu.
06:14
The BBC beeps, they sound turquoise,
117
374485
3298
BBC'deki bipler turkuaz duyuluyor
06:17
and listening to Mozart became a yellow experience,
118
377783
3127
ve Mozart dinlemek sarı bir deneyime dönüştü.
06:20
so I started to paint music and paint people's voices,
119
380910
4760
Böylece müzik ve insanların seslerini resmetmeye başladım
06:25
because people's voices have frequencies
120
385670
1943
çünkü insan sesleri renklerle bağdaştırdığım
06:27
that I relate to color.
121
387613
1543
frekanslara sahipler.
06:29
And here's some music translated into color.
122
389156
5119
İşte renge çevrilmiş birkaç müzik parçası.
06:34
For example, Mozart, "Queen of the Night," looks like this.
123
394275
5200
Örneğin Mozart'ın "Queen of the Night"ı buna benziyor.
06:39
(Music) Very yellow and very colorful,
124
399475
1812
(Müzik) Çok sarı ve renkli,
06:41
because there's many different frequencies.
125
401287
2190
çünkü birçok farklı frekans var.
06:43
(Music)
126
403477
2910
(Müzik)
06:47
And this is a completely different song.
127
407403
2314
Bu ise tamamen farklı bir şarkı.
06:49
(Music) It's Justin Bieber's "Baby." (Laughter)
128
409717
3931
(Müzik) Justin Bieber'dan "Baby. (Gülüşmeler)
06:53
(Music)
129
413648
1731
(Müzik)
06:55
It is very pink and very yellow.
130
415379
3570
Pembe ve sarı ağırlıkta.
06:58
So, also voices, I can transform speeches into color,
131
418949
7167
Ayrıca konuşmaları da renge çevirebiliyorum.
07:06
for example, these are two very well-known speeches.
132
426116
3544
Örneğin bunlar çok ünlü iki konuşma.
07:09
One of them is Martin Luther King's "I Have A Dream,"
133
429660
3737
Biri Martin Luther King'in "Bir Hayalim Var" konuşması
07:13
and the other one is Hitler.
134
433397
1452
diğeri ise Hitler'e ait.
07:14
And I like to exhibit these paintings in the exhibition halls
135
434849
3476
Bu tabloları galerilerde etiketsiz olarak sergilemekten
07:18
without labels, and then I ask people,
136
438325
2576
ve sonra insanlara "Hangisini seçersiniz?"
07:20
"Which one do you prefer?"
137
440901
1847
diye sormaktan hoşlanıyorum.
07:22
And most people change their preference
138
442748
2265
Çoğu insan da onlara soldakinin Hitler,
07:25
when I tell them that the one on the left is Hitler
139
445013
2911
sağdakinin Martin Luther King olduğunu söylediğimde
07:27
and the one on the right is Martin Luther King.
140
447924
3120
kararlarını değiştiriyor.
07:31
So I got to a point when I was able to perceive 360 colors,
141
451044
5739
360 rengi algılayabildiğim bir noktaya ulaştım,
07:36
just like human vision.
142
456783
1585
tıpkı insan görüşü gibi.
07:38
I was able to differentiate all the degrees of the color wheel.
143
458368
3595
Renk çemberinin bütün derecelerini ayırt edebiliyordum.
07:41
But then, I just thought that
144
461963
2082
Ama düşündüm ki
07:44
this human vision wasn't good enough.
145
464045
3239
insan görüşü yeteri kadar iyi değil.
07:47
There's many, many more colors around us
146
467284
2211
Çevremizde bizim algılayamadığımız
07:49
that we cannot perceive,
147
469495
1837
ama elektronik gözün algılayabildiği
07:51
but that electronic eyes can perceive.
148
471332
1756
birçok renk var.
07:53
So I decided to continue extending my color senses,
149
473088
3729
Bu yüzden renk sensörlerini genişletmeye karar verdim,
07:56
and I added infrared and I added ultraviolet
150
476817
4250
ve kızılötesi ve morötesini de renk-ses skalasına
08:01
to the color-to-sound scale, so now I can hear colors
151
481067
3358
ekledim ve artık insan gözünün göremediği
08:04
that the human eye cannot perceive.
152
484425
2224
renkleri de duyabiliyorum.
08:06
For example, perceiving infrared is good because you can
153
486649
3447
Kızılötesini duymak gerçekten iyi çünkü bu sayede
08:10
actually detect if there's movement detectors in a room.
154
490096
4068
odada hareket dedektörü olup olmadığını fark edebiliyorum.
08:14
I can hear if someone points at me with a remote control.
155
494164
3453
Birisi uzaktan kumandayı bana çevirdiğinde bunu duyabiliyorum.
08:17
And the good thing about perceiving ultraviolet is that
156
497617
3150
Morötesini duymanın iyi yönü ise
08:20
you can hear if it's a good day or a bad day to sunbathe,
157
500767
4965
güneşlenmek için iyi bir gün olup olmadığını duyabilmeniz,
08:25
because ultraviolet is a dangerous color,
158
505732
2157
çünkü morötesi tehlikeli bir renk,
08:27
a color that can actually kill us, so I think we should all have this wish
159
507889
3984
bizi öldürebilecek bir renk; bu nedenle hepimiz algılayamadığımız
08:31
to perceive things that we cannot perceive.
160
511873
2961
şeyleri algılayabilmeyi dilemeliyiz.
08:34
That's why, two years ago,
161
514834
1735
İşte bu yüzden, iki yıl önce
08:36
I created the Cyborg Foundation,
162
516569
1681
Cyborg Foundation'ı kurdum,
08:38
which is a foundation that tries to help people
163
518250
2442
bu, insanların birer yarı-makine olmalarına
08:40
become a cyborg, tries to encourage people
164
520692
2697
yardım eden ; insanları, teknolojiyi vücutlarının
08:43
to extend their senses
165
523389
1377
bir parçasıymış gibi kullanarak
08:44
by using technology as part of the body.
166
524766
3071
duyularını genişletmeye yüreklendiren bir vakıf.
08:47
We should all think that knowledge comes from our senses,
167
527837
3903
Bilginin duyularımızdan geldiğini hepimizin bilmesi gerekir,
08:51
so if we extend our senses,
168
531740
1976
yani duyularımızı geliştirirsek,
08:53
we will consequently extend our knowledge.
169
533716
3088
bilgimizi de bunun sonucu olarak arttırmış olacağız.
08:56
I think life will be much more exciting
170
536804
2793
Bence, cep telefonlarımız için uygulama üretmeyi
08:59
when we stop creating applications for mobile phones
171
539597
3224
bırakıp, kendi vücutlarımız için uygulamalar üretmeye
09:02
and we start creating applications for our own body.
172
542821
3401
başladığımız zaman hayat daha heyecanlı olacak.
09:06
I think this will be a big, big change
173
546222
1816
Sanırım bu yüzyıl içinde
09:08
that we will see during this century.
174
548038
2078
göreceğimiz büyük bir değişim olacak.
09:10
So I do encourage you all to think about which senses
175
550116
3915
Şimdi sizden hangi duyularınızı geliştirmek istediğinizi
09:14
you'd like to extend.
176
554031
1419
düşünmenizi istiyorum.
09:15
I would encourage you to become a cyborg.
177
555450
3173
Sizi birer yarı-makine olmaya çağırıyorum.
09:18
You won't be alone. Thank you. (Applause)
178
558623
4648
Yalnız olmayacaksınız. Teşekkür ederim. (Alkışlar)
09:23
(Applause)
179
563271
6520
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7