Why the best hire might not have the perfect resume | Regina Hartley

Çeviri: Onur Arslan Gözden geçirme: Ramazan Şen

Your company launches a search for an open position.

Şirketin açık bir pozisyon için ilan veriyor.

The applications start rolling in,

Başvurular yağmaya başlıyor

and the qualified candidates are identified.

ve uygun adaylar belirleniyor.

Now the choosing begins.

Şimdi ise seçme aşaması başlıyor.

Person A: Ivy League, 4.0, flawless resume,

Kişi A: Sarmaşık Birliği mezunu, 4.0 ortalama, harika bir özgeçmiş,

great recommendations.

mükemmel referanslar.

All the right stuff.

Her şey olması gerektiği gibi.

Person B: state school, fair amount of job hopping,

Kişi B: Devlet üniversitesini bitirmiş, bir işten diğerine atlamış

and odd jobs like cashier and singing waitress.

ve kasiyerlik, şarkıcı garsonluk gibi alelade işlerde çalışmış.

But remember -- both are qualified.

Fakat unutmayın -- ikisi de işe uygun.

So I ask you:

Şimdi, size soruyorum:

who are you going to pick?

kimi seçeceksin?

My colleagues and I created very official terms

İş arkadaşlarımla birlikte bu iki kategorideki adayı tanımlamak için

to describe two distinct categories of candidates.

bazı resmi terimler oluşturduk.

We call A "the Silver Spoon,"

A kişisini "Gümüş Kaşık" olarak adlandırıyoruz.

the one who clearly had advantages and was destined for success.

Açık şekilde avantajlı ve kaderinde başarı olan kişi.

And we call B "the Scrapper,"

B kişisine ise "Kavgacı" diyoruz.

the one who had to fight against tremendous odds

Aynı noktaya gelebilmek için

to get to the same point.

mücadele etmek zorunda kalan kişi.

You just heard a human resources director refer to people

Az önce bir insan kaynakları direktörünün kişilere Gümüş Kaşıklar ve

as Silver Spoons and Scrappers --

Kavgacılar dediğini duydunuz.

(Laughter)

(Gülüşler)

which is not exactly politically correct and sounds a bit judgmental.

Bu politik olarak pek doğru değil ve yargılayıcı bir ifade gibi görünebilir.

But before my human resources certification gets revoked --

Fakat, insan kaynakları lisansım iptal edilmeden şunu söylemeliyim ki --

(Laughter)

(Gülüşler)

let me explain.

Hemen açıklayayım.

A resume tells a story.

Bir özgeçmiş, bir hikaye anlatır.

And over the years, I've learned something about people

Yıllar içinde, insanlarla ilgili öğrendiğim bir şey var ki,

whose experiences read like a patchwork quilt,

derme çatma, karışık tecrübelere sahip kişiler gördüğümde

that makes me stop and fully consider them

özgeçmişi bir kenara atmadan önce

before tossing their resumes away.

durup, iyice bir düşünmek gerekiyor.

A series of odd jobs may indicate

Çok fazla iş değiştirmiş bir kişi

inconsistency, lack of focus, unpredictability.

istikrarsız, dikkat eksiği olan, tahmin edilemez biri gibi görünebilir.

Or it may signal a committed struggle against obstacles.

Ya da zorluklara karşı tutkuyla mücadele etmiş biri de olabilir.

At the very least, the Scrapper deserves an interview.

Kavgacı, en azından bir mülakatı hak eder.

To be clear,

Açık konuşmak gerekirse,

I don't hold anything against the Silver Spoon;

Gümüş Kaşık'çlara karşı elimde hiç bir koz yoktur.

getting into and graduating from an elite university

İyi bir üniversiteye girmek ve başarıyla mezun olmak

takes a lot of hard work and sacrifice.

çok fazla emek ve fedakarlık ister.

But if your whole life has been engineered toward success,

Fakat, tüm hayatın başarı üzerine inşa edilmişse

how will you handle the tough times?

zor durumlar ile nasıl başa çıkacaksın?

One person I hired felt that because he attended an elite university,

İşe aldığım elit bir üniversiteden mezun bir kişi bunu yaşamıştı.

there were certain assignments that were beneath him,

Bir işi daha iyi anlayabilmesi için verdiğim bazı görevleri

like temporarily doing manual labor to better understand an operation.

kendi seviyesinin altında görmüştü, çünkü elit bir üniversiteden mezundu.

Eventually, he quit.

Sonunda istifa etti.

But on the flip side,

Diğer yandan,

what happens when your whole life is destined for failure

tüm hayatında hata yapmak kaderin olmuş

and you actually succeed?

ama sonunda başarmışsan?

I want to urge you to interview the Scrapper.

Kavgacı ile mülakat yapmanız konusunda ısrar ediyorum.

I know a lot about this because I am a Scrapper.

Bu konuda çok şey biliyorum, çünkü ben bir Kavgacı'yım.

Before I was born,

Doğmadan önce,

my father was diagnosed with paranoid schizophrenia,

babama paranoyak şizofreni teşhisi konmuş

and he couldn't hold a job in spite of his brilliance.

ve zekasına rağmen herhangi bir işe tutunamamış.

Our lives were one part "Cuckoo's Nest,"

Hayatımızın bir bölümü "Guguk Kuşu" iken,

one part "Awakenings"

diğer bir bölümü "Uyanış",

and one part "A Beautiful Mind."

bir diğer kısmı ise "Akıl Oyunları" idi.

(Laughter)

(Gülüşler)

I'm the fourth of five children raised by a single mother

Ben bekar bir anne tarafından yetiştirilen beş çocuğun dördüncüsüyüm.

in a rough neighborhood in Brooklyn, New York.

Brooklyn, New York'ta kötü bir mahallede.

We never owned a home, a car, a washing machine,

Hiç bir zaman bir evimiz, bir arabamız, bir çamaşır makinemiz olmadı.

and for most of my childhood, we didn't even have a telephone.

Çocukluğumun büyük bir kısmında bir telefonumuz dahi yoktu.

So I was highly motivated

Bu yüzden iş hayatında başarı

to understand the relationship between business success and Scrappers,

ve Kavgacılar arasındaki ilişkiyi anlayabilmeyi çok istedim,

because my life could easily have turned out very differently.

çünkü hayatım kolayca farklı bir yöne sapabilirdi.

As I met successful business people

İşlerinde başarılı insanlar ile tanıştıkça

and read profiles of high-powered leaders,

ve güçlü liderlerin profillerini okudukça,

I noticed some commonality.

ortak bir nokta farkettim.

Many of them had experienced early hardships,

Bir çoğu, erken yaşta zorluklar yaşamıştı.

anywhere from poverty, abandonment,

Fakirlik, terk edilmişlik,

death of a parent while young,

çocuk yaşta anne veya babasının ölümü,

to learning disabilities, alcoholism and violence.

öğrenmeye yönelik engeller, alkolizma ve şiddet.

The conventional thinking has been that trauma leads to distress,

Çoğu kişi, böyle bir travmanın felakete yol açacağını düşünür

and there's been a lot of focus on the resulting dysfunction.

ve ortaya çıkan olağandışı duruma odaklanır.

But during studies of dysfunction, data revealed an unexpected insight:

Fakat bu olağandışı olaylar incelendiğinde beklenmedik sonuçlara ulaşılmıştır:

that even the worst circumstances can result in growth and transformation.

en kötü koşullarda dahi gelişim ve dönüşüm gerçekleşebiliyor.

A remarkable and counterintuitive phenomenon has been discovered,

Bu noktada dikkate değer ve mantığa aykırı bir olgu keşfedildi.

which scientists call Post Traumatic Growth.

Bilim adamları buna Travma Sonrası Gelişim diyor.

In one study designed to measure the effects of adversity

Risk altındaki çocukların yaşadığı zorlukların etkilerini ölçmeye

on children at risk,

yönelik bir araştırmada;

among a subset of 698 children

698 çocuktan oluşan bir grup içerisinde,

who experienced the most severe and extreme conditions,

ki bu çocuklar en ciddi ve zorlayıcı olayları tecrübe etmiş kişiler,

fully one-third grew up to lead healthy, successful and productive lives.

üçte biri sağlıklı, başarılı ve üretken bir hayata sahip olmuşlar.

In spite of everything and against tremendous odds, they succeeded.

Her şeye ve başaramayacaklarına dair tüm beklentilere rağmen, başarmışlar.

One-third.

Üçte biri.

Take this resume.

Şu özgeçmişi ele alalım.

This guy's parents give him up for adoption.

Adayın ailesi onu evlatlık vermiş.

He never finishes college.

Hiç bir zaman üniversiteyi bitirememiş.

He job-hops quite a bit,

Sürekli bir işten ötekine atlamış.

goes on a sojourn to India for a year,

Bir süre Hindistan'da kalmış

and to top it off, he has dyslexia.

ve hepsinden öte, disleksisi var.

Would you hire this guy?

Bu adamı işe alır mıydınız?

His name is Steve Jobs.

Onun adı Steve Jobs.

In a study of the world's most highly successful entrepreneurs,

Dünyanın en başarılı girişimcilerine yönelik yapılan bir araştırmada,

it turns out a disproportionate number have dyslexia.

önemli bir kısmının disleksiye sahip olduğu görülüyor.

In the US,

A.B.D.'de

35 percent of the entrepreneurs studied had dyslexia.

girişimcilerin yüzde 35'inin disleksisi var.

What's remarkable -- among those entrepreneurs

Bu girişimciler arasında dikkat çeken ise

who experience post traumatic growth,

travma sonrası gelişimi tecrübe edenler,

they now view their learning disability

öğrenme bozukluklarını,

as a desirable difficulty which provided them an advantage

tercih edilesi bir avantaj olarak görüyorlar,

because they became better listeners and paid greater attention to detail.

çünkü bu sayede daha iyi dinleyici olmuş ve detaylara daha fazla dikkat etmişler.

They don't think they are who they are in spite of adversity,

Bu zorluklara rağmen, şimdiki durumlarında olduklarını düşünmüyorlar,

they know they are who they are because of adversity.

bu zorluklar sebebiyle bu duruma geldiklerini biliyorlar.

They embrace their trauma and hardships

Yaşadıkları travma ve geçim sıkıntılarının

as key elements of who they've become,

bunu başarmak için önemli olduğunu benimsemişler

and know that without those experiences,

ve bu tecrübeler olmadan

they might not have developed the muscle and grit required

başarılı olabilmek için ihtiyaçları olan güç ve dayanıklılığa sahip

to become successful.

olamayacaklarını biliyorlar.

One of my colleagues had his life completely upended

İş arkadaşlarımdan birinin hayatı

as a result of the Chinese Cultural Revolution in 1966.

1966'daki Çin Kültürel Devrimi sonrasında alt üst olmuş.

At age 13, his parents were relocated to the countryside,

13 yaşındayken, ailesi şehir dışında bir eve taşınmış,

the schools were closed

okullar kapanmış

and he was left alone in Beijing to fend for himself until 16,

ve 16 yaşında Pekin'de bir tekstil fabrikasında iş bulana kadar

when he got a job in a clothing factory.

yalnız başına kalmış.

But instead of accepting his fate,

Fakat, kaderine boyun eğmek yerine,

he made a resolution that he would continue his formal education.

eğitimine devam edebilmek için bir çözüm yolu bulmuş.

Eleven years later, when the political landscape changed,

11 yıl sonra, politik ortam değiştiğinde

he heard about a highly selective university admissions test.

son derece seçici bir üniversite sınavı olduğunu öğrenmiş.

He had three months to learn the entire curriculum

Tüm ortaokul ve lise müfredatını

of middle and high school.

öğrenebilmek için 3 ayı varmış.

So, every day he came home from the factory,

Bu yüzden, her gün fabrikadan eve döndüğünde,

took a nap, studied until 4am, went back to work

kısa bir uyku çekip, gece 4'e kadar çalışmış ve sonra işe gitmiş.

and repeated this cycle every day for three months.

Bu döngüyü 3 ay boyunca her gün tekrarlamış.

He did it, he succeeded.

Sonunda sınavı geçmiş, başarmış.

His commitment to his education was unwavering, and he never lost hope.

Eğitime olan bu bağlılığı hiç değişmemiş ve hiç bir zaman umudunu kaybetmemiş.

Today, he holds a master's degree,

Bugün, bir yüksek lisans derecesine sahip

and his daughters each have degrees from Cornell and Harvard.

ve iki kızı Cornell ve Harvard'dan mezun.

Scrappers are propelled by the belief

Kavgacılar kendileriyle ilgili şöyle düşünür:

that the only person you have full control over is yourself.

kişinin tamamen kontrol edebileceği tek insan kendisidir.

When things don't turn out well,

İşler iyi gitmediğinde,

Scrappers ask, "What can I do differently to create a better result?"

Kavgacılar "Daha iyi bir sonuç alabilmek için ne yapabilirim?" diye sorar.

Scrappers have a sense of purpose

Kavgacılar, kendilerini vazgeçmekten

that prevents them from giving up on themselves,

alıkoyan bir amaca sahiplerdir.

kind of like if you've survived poverty, a crazy father and several muggings,

Fakirlik, deli bir baba ve birçok saldırıdan sağ kurtulmuş birinin

you figure, "Business challenges? --

"İşle ilgili zorluklar da nedir ki?" demesi gibi --

(Laughter)

(Gülüşler)

Really?

Gerçekten mi?

Piece of cake. I got this."

"Çok basit. Halledebilirim, bu iş bende."

(Laughter)

(Gülüşler)

And that reminds me -- humor.

Bu bana şunu hatırlatıyor - mizahı.

Scrappers know that humor gets you through the tough times,

Kavgacılar, mizahın zor zamanları atlatmak ve gülmenin bakış açısını

and laughter helps you change your perspective.

değiştirmek için faydalı olduğunu bilirler.

And finally, there are relationships.

Son olarak, bir de ilişkiler vardır.

People who overcome adversity don't do it alone.

Zorlukları aşan insanlar, bunu yalnız başlarına yapmazlar.

Somewhere along the way,

Yolun bir yerinde

they find people who bring out the best in them

içlerindeki gücü ortaya çıkaracak ve başarılarına yatırım yapacak

and who are invested in their success.

birisini bulurlar.

Having someone you can count on no matter what

Ne olursa olsun, güvenebileceğiniz birisine sahip olmak

is essential to overcoming adversity.

zorlukları aşmak için çok önemlidir.

I was lucky.

Ben şanslıydım.

In my first job after college,

Üniversiteden sonraki ilk işimde

I didn't have a car, so I carpooled across two bridges

bir arabam yoktu, bu yüzden iki köprü boyunca yolu genel müdürün

with a woman who was the president's assistant.

asistanlığını yapan bir kızın arabasında gidip geldim.

She watched me work

Beni işimde kolladı

and encouraged me to focus on my future

ve geçmişime takılıp kalmak yerine geleceğime odaklanmam için

and not dwell on my past.

bana cesaret verdi.

Along the way I've met many people

Hayatım boyunca bana kabakuvvetle de olsa

who've provided me brutally honest feedback,

dürüstçe doğruları aktaran ve

advice and mentorship.

yol gösteren çok insanla karşılaştım.

These people don't mind

Bu kişiler bir zamanlar üniversite

that I once worked as a singing waitress to help pay for college.

harcımı ödeyebilmek için şarkıcı garsonluk yaptığımı umursamadılar.

(Laughter)

(Gülüşler)

I'll leave you with one final, valuable insight.

Sizlere son bir değerli kavramı anlatarak veda edeceğim.

Companies that are committed to diversity and inclusive practices

Ayrımcılığa karşı uygulamalar geliştirmeye kendilerini adamış firmalar

tend to support Scrappers

Kavgacıları destekleme eğilimindedir

and outperform their peers.

ve rakiplerinden daha başarılıdırlar.

According to DiversityInc,

DiversityInc firmasının yaptığı

a study of their top 50 companies for diversity

bir çalışma, ayrımcılık karşıtı olan zirvedeki 50 firmanın, %25 oranla

outperformed the S&P 500 by 25 percent.

S&P 500 endeksinde daha başarılı olduğunu gösteriyor.

So back to my original question.

Asıl soruma geri dönelim.

Who are you going to bet on:

Hangisinden yana olacaksınız?

Silver Spoon or Scrapper?

Gümüş Kaşık mı, yoksa Kavgacı mı?

I say choose the underestimated contender,

Ben, hafife alınan katılımcıyı seçin derim

whose secret weapons are passion and purpose.

gizli silahları tutku ve amaç olan kişiyi.

Hire the Scrapper.

Kavgacıyı işe alın.

(Applause)

(Alkışlar)