Mike Biddle: We can recycle plastic

Mike Biddle: Plastiği geri dönüştürebiliriz

123,021 views ・ 2011-10-06

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Hidayet Utkan Tan Gözden geçirme: YELDA ERISKEN
00:15
I'm a garbage man.
0
15260
3000
Ben bir çöp toplayıcısıyım.
00:18
And you might find it interesting that I became a garbage man,
1
18260
3000
Çöp toplayıcılığına başlamamın, atıklardan kesinlikle nefret ediyor olmamdan kaynaklanması
00:21
because I absolutely hate waste.
2
21260
2000
size ilginç gelebilir.
00:23
I hope, within the next 10 minutes,
3
23260
3000
Önümüzdeki 10 dakika içinde
00:26
to change the way you think
4
26260
2000
hayatınızdaki birçok şey ile ilgili
00:28
about a lot of the stuff in your life.
5
28260
2000
fikrinizi değiştirmeyi umuyorum.
00:30
And I'd like to start at the very beginning.
6
30260
2000
Ta en baştan başlamak istiyorum.
00:32
Think back when you were just a kid.
7
32260
2000
Küçük bir çocuk olduğunuz günleri düşünün.
00:34
How did look at the stuff in your life?
8
34260
2000
Hayatınızdaki eşyalar sizin için ne ifade ediyordu?
00:36
Perhaps it was like these toddler rules:
9
36260
4000
Belki de her bebekte olduğu gibi
00:40
It's my stuff if I saw it first.
10
40260
3000
"Önce ben gördüm, o benim!"
00:43
The entire pile is my stuff if I'm building something.
11
43260
4000
"Eğer bir şeyi ben yapıyorsam o benimdir."
00:47
The more stuff that's mine, the better.
12
47260
3000
"Ne kadar çok şeyim olursa, o kadar iyi."
00:50
And of course, it's your stuff if it's broken.
13
50260
3000
"Ve eğer bir şey bozulmuşsa, tabi ki o senindir." biçiminde kurallarınız vardı.
00:53
(Laughter)
14
53260
2000
(Gülüşmeler)
00:55
Well after spending about 20 years in the recycling industry,
15
55260
2000
Geri dönüşüm sektöründe 20 yıl geçirdikten sonra,
00:57
it's become pretty clear to me
16
57260
2000
yetişkinliğe geçerken
00:59
that we don't necessarily leave these toddler rules behind
17
59260
2000
aslında bu bebek kurallarını
01:01
as we develop into adults.
18
61260
2000
bir türlü terkedemediğimizi çok açık olarak anladım.
01:03
And let me tell you why I have that perspective.
19
63260
2000
Müsaadenizle size neden böyle düşündüğümü anlatayım.
01:05
Because each and every day
20
65260
2000
Şöyle ki, her gün
01:07
at our recycling plants around the world
21
67260
2000
tüm dünyadaki geri dönüşüm tesislerimizde
01:09
we handle about one million pounds
22
69260
3000
insanların ürettiği yaklaşık 450.000 tonluk
01:12
of people's discarded stuff.
23
72260
2000
atığı elden geçiriyoruz.
01:14
Now a million pounds a day sounds like a lot of stuff,
24
74260
2000
Şimdi, günde 450.000 ton size çok fazla gibi gelebilir,
01:16
but it's a tiny drop of the durable goods
25
76260
3000
ancak bu miktar, tüm dünyada her yıl çöpe atılan
01:19
that are disposed each and every year around the world --
26
79260
2000
dayanıklı tüketim mallarının çok küçük bir kısmını oluşturmaktadır.
01:21
well less than one percent.
27
81260
2000
Yani toplamın yüzde birinden çok daha az bir miktar.
01:23
In fact, the United Nations estimates
28
83260
2000
Esasen, Birleşmiş Milletler'in tahminlerine göre
01:25
that there's about 85 billion pounds a year
29
85260
2000
dünya genelinde her yıl yaklaşık 38,5 milyon ton
01:27
of electronics waste
30
87260
2000
hurda elektronik cihaz
01:29
that gets discarded around the world each and every year --
31
89260
2000
çöpe atılmaktadır.
01:31
and that's one of the most rapidly growing parts of our waste stream.
32
91260
3000
Elektronik atıklar, atık kolları içinde en hızlı artış gösterenlerden biridir.
01:34
And if you throw in other durable goods like automobiles and so forth,
33
94260
3000
Ve eğer otomobil ve benzeri dayanıklı malları da dahil edecek olursanız
01:37
that number well more than doubles.
34
97260
2000
bu sayı rahatlıkla iki katını aşacaktır.
01:39
And of course, the more developed the country,
35
99260
2000
Ve tabii ki bir ülke ne kadar çok gelişmiş ise
01:41
the bigger these mountains.
36
101260
2000
bu atık yığınları da o kadar büyük oluyor.
01:43
Now when you see these mountains,
37
103260
2000
Aslında birçok insan bu yığınlara baktığında
01:45
most people think of garbage.
38
105260
2000
çöp görür.
01:47
We see above-ground mines.
39
107260
2000
Biz ise yer-üstü madenleri görüyoruz.
01:49
And the reason we see mines is because there's a lot of valuable raw materials
40
109260
3000
Bizim bunları maden olarak görmemizin sebebi
01:52
that went into making all of this stuff in the first place.
41
112260
3000
bunların yapımında bir sürü değerli hammadde kullanılmış olmasındandır.
01:55
And it's becoming increasingly important
42
115260
2000
Bu hammaddeleri, karmakarışık atık yığınlarının içinden
01:57
that we figure out how to extract these raw materials
43
117260
3000
nasıl ayıracağımız
02:00
from these extremely complicated waste streams.
44
120260
3000
her geçen gün daha fazla önem kazanmaktadır.
02:03
Because as we've heard all week at TED,
45
123260
2000
Zira bütün hafta TED'de de duyduğumuz üzere
02:05
the world's getting to be a smaller place with more people in it
46
125260
3000
dünyamız, insanların artan nüfusu ve ihtiyaçlarıyla birlikte
02:08
who want more and more stuff.
47
128260
2000
gittikçe daha da küçülüyor.
02:10
And of course, they want the toys and the tools
48
130260
3000
Ve insanlar zaten doğal ihtiyaç olarak görülen
02:13
that many of us take for granted.
49
133260
2000
yeni araç ve gereç beklentileri içine giriyor.
02:15
And what goes into making those toys and tools
50
135260
3000
Peki bizim her gün kullandığımız bu araç ve gereçlerin yapımında
02:18
that we use every single day?
51
138260
2000
ne kullanılıyor?
02:20
It's mostly many types of plastics and many types of metals.
52
140260
3000
Çoğunlukla farklı türlerde plastik ve metal malzemeler kullanılıyor.
02:23
And the metals, we typically get
53
143260
3000
Ve bu metalleri genellikle
02:26
from ore that we mine
54
146260
2000
dünyanın çeşitli yerlerinde kazdığımız ve
02:28
in ever widening mines
55
148260
2000
gittikçe daha fazla genişleyen ve derinleşen
02:30
and ever deepening mines around the world.
56
150260
2000
madenlerden elde ediyoruz.
02:32
And the plastics, we get from oil,
57
152260
3000
Plastiği de daha ücra yerlere gidip daha derin
02:35
which we go to more remote locations
58
155260
2000
kuyular kazarak çıkardığımız petrolden
02:37
and drill ever deeper wells to extract.
59
157260
3000
elde ediyoruz.
02:40
And these practices have
60
160260
2000
Ve bu yöntemlerin
02:42
significant economic and environmental implications
61
162260
3000
daha bugünden görmeye başladığımız
02:45
that we're already starting to see today.
62
165260
3000
önemli ekonomik ve çevresel sonuçları vardır.
02:48
The good news is we are starting to recover materials from our end-of-life stuff
63
168260
3000
Buradaki iyi haber şu ki, ömrünü doldurmuş maddeleri artık geri kazanmaya ve
02:51
and starting to recycle our end-of-life stuff,
64
171260
2000
yeniden değerlendirmeye başlıyoruz.
02:53
particularly in regions of the world like here in Europe
65
173260
3000
Ve bunu da özellikle Avrupa gibi,
02:56
that have recycling policies in place
66
176260
3000
sorumlu bir şekilde
02:59
that require that this stuff be recycled
67
179260
2000
geri dönüşümü zorunlu kılan politikaların bulunduğu
03:01
in a responsible manner.
68
181260
2000
bölgelerde yapıyoruz.
03:03
Most of what's extracted from our end-of-life stuff,
69
183260
2000
Geri dönüşüm tesislerinde, ömrünü tamamlamış şeyler arasından
03:05
if it makes it to a recycler, are the metals.
70
185260
3000
ayırabildiklerimizin çoğu metaldir.
03:08
To put that in perspective --
71
188260
2000
Daha açık ifade etmek gerekirse--
03:10
and I'm using steel as a proxy here for metals,
72
190260
2000
bu arada ben metallerden bahsederken çeliği kastediyorum
03:12
because it's the most common metal --
73
192260
2000
çünkü çelik en yaygın metal türüdür--
03:14
if your stuff makes it to a recycler,
74
194260
2000
eğer atık malzemeler geri dönüşüme gidiyorsa
03:16
probably over 90 percent of the metals
75
196260
2000
muhtemelen metal olanların %90'ı kurtarılacaktır
03:18
are going to be recovered and reused for another purpose.
76
198260
3000
ve başka bir amaç için tekrar kullanılacaktır.
03:21
Plastics are a whole other story:
77
201260
2000
Plastiklerde ise durum tamamen farklıdır.
03:23
well less than 10 percent are recovered.
78
203260
2000
Bunların %10'dan çok daha azı geri kazanılmaktadır.
03:25
In fact, it's more like five percent.
79
205260
2000
Aslında, bu rakam daha çok %5 civarındadır.
03:27
Most of it's incinerated or landfilled.
80
207260
2000
Büyük bir kısmı yakılıyor veya gömülüyor.
03:29
Now most people think that's because plastics are a throw-away material,
81
209260
2000
Şimdi insanların çoğu bunun sebebinin plastiğin tek kullanımlık ve
03:31
have very little value.
82
211260
2000
ve nispeten daha ucuz olmasından kaynaklandığını düşünmektedir.
03:33
But actually, plastics are several times more valuable than steel.
83
213260
3000
Ama aslında plastikler çelikten birkaç kat daha değerlidirler.
03:36
And there's more plastics produced and consumed
84
216260
2000
Ve tüm dünyada her yıl,
03:38
around the world on a volume basis
85
218260
2000
çelikten daha fazla hacimde plastik
03:40
every year than steel.
86
220260
2000
üretilip tüketilmektedir.
03:42
So why is such a plentiful and valuable material
87
222260
3000
Peki bu kadar bol ve değerli bir madde,
03:45
not recovered at anywhere near the rate
88
225260
2000
daha az değerli maddelere kıyasla neden çok daha az
03:47
of the less valuable material?
89
227260
2000
bir oranda geri dönüştürülmektedir?
03:49
Well it's predominantly because
90
229260
2000
Bunun başlıca sebebi
03:51
metals are very easy to recycle
91
231260
2000
metalleri diğer maddelerden ve birbirlerinden
03:53
from other materials and from one another.
92
233260
2000
ayırmanın çok kolay olmasıdır denilebilir.
03:55
They have very different densities.
93
235260
2000
Metallerin yoğunlukları birbirinden çok farklıdır.
03:57
They have different electrical and magnetic properties.
94
237260
2000
Farklı elektriksel ve manyetik özellikleri vardır.
03:59
And they even have different colors.
95
239260
2000
Ve hatta farklı renkleri vardır.
04:01
So it's very easy for either humans or machines
96
241260
3000
Bu sebeple, insanlar veya makineler için metalleri
04:04
to separate these metals
97
244260
2000
birbirlerinden ve
04:06
from one another and from other materials.
98
246260
2000
diğer maddelerden ayırmak çok kolaydır.
04:08
Plastics have overlapping densities over a very narrow range.
99
248260
4000
Plastiklerin ise birbiriyle örtüşen ve çok dar bir aralıkta değişen yoğunlukları vardır.
04:12
They have either identical or very similar
100
252260
2000
Aynı veya çok benzer
04:14
electrical and magnetic properties.
101
254260
2000
elektriksel ve manyetik özellik taşırlar.
04:16
And any plastic can be any color,
102
256260
2000
Sizin de gayet iyi bildiğiniz gibi
04:18
as you probably well know.
103
258260
2000
plastikler farklı renklerde olabilirler.
04:20
So the traditional ways of separating materials
104
260260
2000
Dolayısıyla malzemeleri ayırmak için kullanılan geleneksel yöntemler
04:22
just simply don't work for plastics.
105
262260
3000
plastikler için işe yaramamaktadır.
04:26
Another consequence of metals being so easy to recycle by humans
106
266260
3000
Metallerin insanlar tarafından geri dönüştürülmesinin
04:29
is that a lot of our stuff from the developed world --
107
269260
3000
çok kolay oluşunun bir başka nedeni de
04:32
and sadly to say, particularly from the United States,
108
272260
3000
gelişmiş ülkelerin atıklarının -- ki üzülerek söylüyorum, özellikle
04:35
where we don't have any recycling policies in place like here in Europe --
109
275260
3000
Avrupa'daki gibi geri dönüşüm politikalarının olmadığı A.B.D'den gelen bir çok atığın --
04:38
finds its way to developing countries
110
278260
2000
düşük maliyetli geri dönüşüm için
04:40
for low-cost recycling.
111
280260
3000
gelişmekte olan ülkelere gönderilmesidir.
04:43
People, for as little as a dollar a day, pick through our stuff.
112
283260
3000
İnsanlar, günde bir dolar gibi bir ücrete, bizim atıklarımızı ayırmaktadırlar.
04:46
They extract what they can, which is mostly the metals --
113
286260
2000
Bu kişiler çıkarabildiklerini çıkarıyorlar, ki bunların çoğunluğu
04:48
circuit boards and so forth --
114
288260
2000
devre kartları ve benzeri şeylerdir,
04:50
and they leave behind mostly what they can't recover,
115
290260
2000
ve kurtaramadıklarını da, ki bunların da çoğu plastiklerdir,
04:52
which is, again, mostly the plastics.
116
292260
3000
bırakıyorlar.
04:55
Or they burn the plastics to get to the metals
117
295260
3000
Veya burada gördüğünüz yakım evlerinde
04:58
in burn houses like you see here.
118
298260
2000
plastiği yakarak metalleri ayırıyorlar.
05:00
And they extract the metals by hand.
119
300260
3000
Bu metalleri elleriyle ayırıyorlar.
05:04
Now while this may be the low-economic-cost solution,
120
304260
3000
Şimdi bu yöntem düşük maliyetli bir çözümken,
05:07
this is certainly not the low-environmental
121
307260
2000
çevresel açıdan veya
05:09
or human health-and-safety solution.
122
309260
3000
insan sağlığı ve güvenliği açısından kesinlikle uygun bir çözüm değildir.
05:12
I call this environmental arbitrage.
123
312260
3000
Ben buna çevresel arbitraj diyorum.
05:15
And it's not fair, it's not safe
124
315260
3000
Ve bu adil ve güvenilir birşey değil.
05:18
and it's not sustainable.
125
318260
2000
Makul de değil.
05:21
Now because the plastics are so plentiful --
126
321260
2000
Plastikler çok çeşitli olduğundan
05:23
and by the way,
127
323260
2000
geleneksel yöntemler
05:25
those other methods don't lead to the recovery of plastics, obviously --
128
325260
2000
plastiğin geri kazanımını sağlayamamaktadır.
05:27
but people do try to recover the plastics.
129
327260
2000
Buna rağmen insanlar yine de plastiği geri kazanmaya çalışmaktadır.
05:29
This is just one example.
130
329260
2000
Bu gördüğünüz sadece örneklerden bir tanesi.
05:31
This is a photo I took standing on the rooftops
131
331260
2000
Bu benim, dünyanın en büyük varoşlarından birinin olduğu
05:33
of one of the largest slums in the world in Mumbai, India.
132
333260
3000
Hindistan'ın Bombay şehrindeki bir binanın çatısından çektiğim bir fotoğraf.
05:36
They store the plastics on the roofs.
133
336260
2000
Plastikleri çatılarda depoluyorlar.
05:38
They bring them below those roofs into small workshops like these,
134
338260
3000
Daha sonra aşağıya buna benzer atölyelere indiriyorlar,
05:41
and people try very hard to separate the plastics,
135
341260
3000
ve insanlar bu plastikleri rengine, şekline, niteliğine
05:44
by color, by shape, by feel,
136
344260
2000
veya bildikleri herhangi başka bir tekniğe göre
05:46
by any technique they can.
137
346260
2000
ayırmaya çalışıyorlar.
05:48
And sometimes they'll resort to what's known as the "burn and sniff" technique
138
348260
2000
Ve bazen plastiği yakıp dumanını koklayarak
05:50
where they'll burn the plastic and smell the fumes
139
350260
2000
plastiğin çeşidini tespit etmeye çalıştıkları
05:52
to try to determine the type of plastic.
140
352260
3000
"yak ve kokla" tekniği diye bilinen bir yola başvuruyorlar.
05:55
None of these techniques result in any amount of recycling
141
355260
3000
Bu tekniklerin hiçbirisi önemli diyebilecegimiz bir miktarda
05:58
in any significant way.
142
358260
2000
geri dönüşüm sağlayamamaktadır.
06:00
And by the way,
143
360260
2000
Ve bu arada lütfen
06:02
please don't try this technique at home.
144
362260
2000
bu yöntemi evde denemeyin.
06:04
So what are we to do about this space-age material,
145
364260
3000
Peki, bu uzay çağı maddesini, en azından önceleri uzay çağı maddesi
06:07
at least what we used to call a space-aged material, these plastics?
146
367260
3000
diye adlandırdığımız bu maddeleri yani plastikleri ne yapacağız?
06:10
Well I certainly believe that it's far too valuable and far too abundant
147
370260
3000
Aslında, ben plastiğin toprağa gömülemeyecek
06:13
to keep putting back in the ground
148
373260
2000
ve yakarak israf edilemeyecek kadar değerli
06:15
or certainly send up in smoke.
149
375260
2000
olduğunu düşünüyorum.
06:17
So about 20 years ago, I literally started in my garage tinkering around,
150
377260
3000
Takriben bundan 20 sene önce, bu birbirine çok benzeyen maddeleri
06:20
trying to figure out how to separate
151
380260
2000
birbirinden nasıl ayıracağımı bulmak için,
06:22
these very similar materials from each other,
152
382260
2000
garajımda denemeler yapmaya başladım
06:24
and eventually enlisted a lot of my friends,
153
384260
3000
ve en sonunda maden ve plastik dünyasından
06:27
in the mining world actually, and in the plastics world,
154
387260
3000
bir çok arkadaşımla beraber dünyanın çesitli yerlerindeki
06:30
and we started going around to mining laboratories around the world.
155
390260
3000
madencilik laboratuvarlarını gezmeye başladık.
06:33
Because after all, we're doing above-ground mining.
156
393260
3000
Ne de olsa neticede yer üstü madenciliği yapıyoruz.
06:36
And we eventually broke the code.
157
396260
2000
Ve sonunda şifreyi çözdük.
06:38
This is the last frontier of recycling.
158
398260
2000
Bu geri dönüşümün en ileri safhası.
06:40
It's the last major material
159
400260
2000
Plastikler, dünya üzerinde büyük miktarlarda geri kazanılan
06:42
to be recovered in any significant amount on the Earth.
160
402260
2000
önemli malzemelerin en sonuncusudur.
06:44
And we finally figured out how to do it.
161
404260
2000
Ve biz nihayet bunun nasıl yapılacağını bulduk.
06:46
And in the process, we started recreating
162
406260
2000
Ve bu süreçte, plastik endüstrisinin
06:48
how the plastics industry makes plastics.
163
408260
2000
plastik malzemeleri üretme yöntemini yeniden yapılandırdık.
06:50
The traditional way to make plastics
164
410260
2000
Plastik üretmenin en yaygın yöntemi
06:52
is with oil or petrochemicals.
165
412260
2000
petrol veya petrokimyasallar kullanmaktır.
06:54
You breakdown the molecules, you recombine them in very specific ways,
166
414260
3000
Hergün yararlandığımız bütün bu harika plastikler
06:57
to make all the wonderful plastics that we enjoy each and every day.
167
417260
3000
önce plastiği moleküllerine ayırıp daha sonra da özel yöntemlerle geri birleştirilerek yapılıyor.
07:00
We said, there's got to be a more sustainable way to make plastics.
168
420260
3000
Biz plastikleri üretmenin daha sürdürülebilir bir yöntemi olmalı diye düşündük.
07:03
And not just sustainable from an environmental standpoint,
169
423260
3000
Bu yöntem sadece çevresel açıdan değil,
07:06
sustainable from an economic standpoint as well.
170
426260
3000
aynı zamanda ekonomik açıdan da sürdürülebilir olmalıydı.
07:09
Well a good place to start is with waste.
171
429260
2000
Atıklar bunun için iyi bir başlangıç noktası olabilir mesela.
07:11
It certainly doesn't cost as much as oil,
172
431260
2000
Bu kaynak kesinlikle petrol kadar pahalı değil,
07:13
and it's plentiful,
173
433260
2000
ve fotoğraftan da gördüğünüz üzere
07:15
as I hope that you've been able to see from the photographs.
174
435260
2000
bol miktarda mevcut.
07:17
And because we're not breaking down the plastic into molecules
175
437260
2000
Bu yöntemde, plastikleri moleküllerine ayırmadığımız ve
07:19
and recombining them,
176
439260
2000
tekrar birleştirmediğimiz için,
07:21
we're using a mining approach to extract the materials.
177
441260
3000
tamamen madencilik yaklaşımını kullanmış oluyoruz.
07:24
We have significantly lower capital costs
178
444260
2000
Tesis ekipmanlarımızın yatırım maliyeti de
07:26
in our plant equipment.
179
446260
2000
oldukça düşük.
07:28
We have enormous energy savings.
180
448260
2000
Ciddi miktarda enerji tasarrufu söz konusu.
07:30
I don't know how many other projects on the planet right now
181
450260
2000
Şu an dünya üzerinde
07:32
can save 80 to 90 percent of the energy
182
452260
3000
geleneksel yöntemlere kıyasla yüzde 80-90 enerji tasarrufu sağlayabilecek
07:35
compared to making something the traditional way.
183
455260
2000
bunun gibi daha kaç tane proje vardır bilmiyorum.
07:37
And instead of plopping down several hundred million dollars
184
457260
2000
Bir kaç yüz milyon dolar havaya atılarak kurulan bir kimyasal tesis,
07:39
to build a chemical plant
185
459260
2000
kurulduğu andan itibaren
07:41
that will only make one type of plastic for its entire life,
186
461260
3000
sadece tek bir tip plastik üretirken
07:44
our plants can make any type of plastic we feed them.
187
464260
3000
bizim tesiste ne tür atık plastiği kullanırsanız o çeşit plastik üretebilirsiniz.
07:47
And we make a drop-in replacement
188
467260
2000
Ve biz atıkları kullanarak, petrokimyasallardan yapılan plastiklerle
07:49
for that plastic that's made from petrochemicals.
189
469260
2000
aynı özelliklere sahip plastikler üretiyoruz.
07:51
Our customers get to enjoy
190
471260
2000
Müşterilerimiz de, karbondioksit salınımındaki azalmaya katkımızdan dolayı
07:53
huge CO2 savings.
191
473260
2000
gayet memnunlar.
07:55
They get to close the loop with their products.
192
475260
2000
Bizim ürünlerimizi kullandıklarında bu katkıyı gerçekten hissediyorlar ve
07:57
And they get to make more sustainable products.
193
477260
2000
daha sürdürülebilir ürünler üretebiliyorlar.
07:59
In the short time period I have,
194
479260
2000
Geri kalan bu kısıtlı vakitte
08:01
I want to show you a little bit of a sense about how we do this.
195
481260
3000
sizlere bunu nasıl yaptığımıza dair biraz bilgi vermek istiyorum.
08:04
It starts with metal recyclers who shred our stuff into very small bits.
196
484260
3000
İşlem, metal geri dönüştürücülerin atıkları çok küçük parçalara bölmesiyle başlar.
08:07
They recover the metals
197
487260
2000
Bu dönüştürücüler, metalleri ayırırken
08:09
and leave behind what's called shredder residue -- it's their waste --
198
489260
2000
çok çeşitli malzemenin karışımından oluşan ancak
08:11
a very complex mixture of materials,
199
491260
2000
çoğunluğu plastik olan
08:13
but predominantly plastics.
200
493260
2000
ve parçalayıcı atığı denen kısmı geçirirler.
08:15
We take out the things that aren't plastics,
201
495260
2000
Bunlardan plastik olmayan yani
08:17
such as the metals they missed, carpeting, foam, rubber,
202
497260
3000
dönüştürücülerin ayıramadığı metaller, döşeme malzemeleri, sünger, lastik,
08:20
wood, glass, paper, you name it.
203
500260
3000
tahta, cam, kağıt gibi malzemeler ayırılır.
08:23
Even an occasional dead animal, unfortunately.
204
503260
2000
Hatta arada bir maalesef bunların arasında ölü bir hayvan bile olabiliyor.
08:25
And it goes in the first part of our process here, which is more like traditional recycling.
205
505260
3000
Kalanlar ise, daha çok geleneksel geri dönüşümü andıran ve işlemin ilk aşamasının yapıldığı bölüme alınır.
08:28
We're sieving the material, we're using magnets,
206
508260
2000
Burada mıknatıslar ve hava püskürtme kullanılarak
08:30
we're using air classification.
207
510260
2000
malzemeler elenir.
08:32
It looks like the Willy Wonka factory at this point.
208
512260
2000
Bu görünümüyle Willy Wonka fabrikası gibidir.
08:34
At the end of this process, we have a mixed plastic composite:
209
514260
3000
Bu sürecin sonunda, farklı plastikleri içeren bir karışım elde edilir.
08:37
many different types of plastics
210
517260
2000
Bu karışımda farklı kalitelerde
08:39
and many different grades of plastics.
211
519260
2000
çok çeşitli plastik malzemeler vardır.
08:41
This goes into the more sophisticated part of our process,
212
521260
2000
Bu da daha karmaşık işlemlerin yapıldığı bölüme alınır ve
08:43
and the really hard work, multi-step separation process begins.
213
523260
4000
işin zor kısmı yani çok-aşamalı ayırma süreci burada başlar.
08:47
We grind the plastic down to about the size of your small fingernail.
214
527260
3000
Plastik, serçe parmak tırnağı küçüklüğünde öğütülür.
08:50
We use a very highly automated process
215
530260
2000
Buradaki plastikleri, sadece çeşit olarak değil
08:52
to sort those plastics,
216
532260
2000
aynı zamanda kalite bakımından da ayırmak için
08:54
not only by type, but by grade.
217
534260
2000
çok yüksek düzeyde otomasyona dayalı bir süreç kullanıyoruz.
08:56
And out the end of that part of the process
218
536260
2000
Ve bu sürecin sonunda
08:58
come little flakes of plastic:
219
538260
2000
tek çeşit ve aynı kalitede
09:00
one type, one grade.
220
540260
2000
küçük plastik pullar elde edilir.
09:02
We then use optical sorting to color sort this material.
221
542260
3000
Daha sonra optik ayırıcı kullanarak bunları rengine göre sınıflandırırız ve
09:05
We blend it in 50,000-lb. blending silos.
222
545260
3000
22.680 tonluk harmanlama silolarında harmanlarız.
09:08
We push that material to extruders where we melt it,
223
548260
3000
Harmanlanan malzemeyi ekstruder'e gönderir ve orada eriterek
09:11
push it through small die holes,
224
551260
2000
spagetti benzeri plastik çubuklar oluşturmak için
09:13
make spaghetti-like plastic strands.
225
553260
2000
küçük delikli kalıplardan geçiririz.
09:15
And we chop those strands
226
555260
2000
Sonra da bu çubukları
09:17
into what are called pellets.
227
557260
2000
pelet adını verdiğimiz şekle sokmak için keseriz.
09:19
And this becomes the currency of the plastics industry.
228
559260
4000
Bu gördükleriniz plastik endüstrisinde para demektir.
09:23
This is the same material
229
563260
3000
Bu sizin petrolden üreteceğiniz
09:26
that you would get from oil.
230
566260
2000
malzemenin aynısıdır.
09:28
And today,
231
568260
2000
Ve bugün,
09:30
we're producing it from your old stuff,
232
570260
3000
biz bunu sizin kullanıp attığınız nesnelerden elde ediyoruz ve
09:33
and it's going right back into your new stuff.
233
573260
3000
yine sizin kullanacağınız yeni eşyaların üretiminde kullanıyoruz.
09:36
(Applause)
234
576260
9000
(Alkışlar)
09:45
So now, instead of your stuff ending up
235
585260
2000
Dolayısıyla, artık atıklarınızı
09:47
on a hillside in a developing country
236
587260
2000
gelişmekte olan bir ülkedeki bir arazide
09:49
or literally going up in smoke,
237
589260
2000
veya duman olarak havada değil de
09:51
you can find your old stuff
238
591260
2000
masanızın üzerindeki yeni eşyalarda,
09:53
back on top of your desk in new products,
239
593260
3000
ofisinizde,
09:56
in your office,
240
596260
2000
ya da
09:58
or back at work in your home.
241
598260
2000
evinizde bulabilirsiniz.
10:00
And these are just a few examples
242
600260
2000
Bu gördükleriniz,
10:02
of companies that are buying our plastic,
243
602260
2000
yeni ürünler yapmak için petrolden üretilen plastikten vazgeçip
10:04
replacing virgin plastic,
244
604260
2000
bizim ürettiğimiz plastiği kullanmaya başlayan firmalardan
10:06
to make their new products.
245
606260
2000
sadece birkaç örnektir.
10:08
So I hope I've changed the way you look at
246
608260
2000
Bütün bunlardan sonra, en azından hayatınızdaki bazı şeylere bakışınızı
10:10
at least some of the stuff in your life.
247
610260
2000
değiştirdiğimi umuyorum.
10:12
We took our clues from mother nature.
248
612260
2000
Bizim ilham kaynağımız tabiatın kendisidir.
10:14
Mother nature wastes very little,
249
614260
2000
Tabiata baktığımızda, kaynak sarfının çok az olduğunu ve
10:16
reuses practically everything.
250
616260
2000
hemen hemen herşeyin tekrar kullanıldığını görürüz.
10:18
And I hope that you stop looking at yourself as a consumer --
251
618260
3000
Umarım siz de kendinizi bir tüketici olarak değil de
10:21
that's a label I've always hated my entire life --
252
621260
3000
--ki bu bütün hayatım boyunca her zaman nefret ettiğim bir etiket oldu--
10:24
and think of yourself as just using resources in one form,
253
624260
4000
belirli bir biçime sokulmuş kaynakları
10:28
until they can be transformed to another form
254
628260
2000
ileride daha başka bir biçime dönüştürülene kadar kullanan
10:30
for another use later in time.
255
630260
2000
kişiler olarak görürsünüz.
10:32
And finally, I hope you agree with me
256
632260
3000
Ve son olarak, umarım bebeklerle ilgili bahsettiğimiz son kuralı
10:35
to change that last toddler rule just a little bit
257
635260
3000
biraz değiştirip
10:38
to: "If it's broken, it's my stuff."
258
638260
3000
"Ve eğer bir şey bozulmuşsa, o benimdir." şekline getirme konusunda bana katılırsınız.
10:41
Thank you for your time.
259
641260
2000
Zamanınız için teşekkürler.
10:43
(Applause)
260
643260
9000
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7