The walk from "no" to "yes" | William Ury

William Ury: "hayır"dan "evet"e yolculuk

720,943 views ・ 2010-12-01

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Zafer Karkaç Gözden geçirme: Sancak Gülgen
Evet, uzlaşma zorluğu konusu
00:16
Well, the subject of difficult negotiation
0
16069
2365
00:18
reminds me of one of my favorite stories from the Middle East,
1
18458
3778
bana en sevdiğim hikayelerden birisini,
Miras olarak Üç oğluna 17 tane deve bırakan
00:22
of a man who left to his three sons, 17 camels.
2
22260
3754
Orta Doğu'lu bir adamın hikayesini hatırlatır.
birinci oğluna develerin yarısını,
00:26
To the first son, he left half the camels;
3
26038
2198
00:28
to the second son, he left a third of the camels;
4
28260
2390
ikinci oğluna develerin üçte birini
00:30
and to the youngest son, he left a ninth of the camels.
5
30674
2595
ve en genç oğluna da develerin dokuzda birini bırakır.
Ve üç kardeş tartışmaya başlarlar
00:33
The three sons got into a negotiation -- 17 doesn't divide by two.
6
33293
3814
17 2'ye bölünmemektedir.
3'e de bölünmemektedir.
00:37
It doesn't divide by three.
7
37131
1738
00:38
It doesn't divide by nine.
8
38893
1539
9'a da bölünmemektedir.
00:40
Brotherly tempers started to get strained.
9
40456
2246
Kardeşçe ilişkileri gerilmeye başlar.
00:42
Finally, in desperation,
10
42726
1279
Sonunda, umutsuzluk içinde
00:44
they went and they consulted a wise old woman.
11
44029
3661
yaşlı bilge bir kadına danışmaya giderler.
00:47
The wise old woman thought about their problem for a long time,
12
47714
2975
Yaşlı bilge kadın uzun bir süre problemleri hakkında düşünür.
ve sonunda geri gelir ve der ki,
00:50
and finally she came back and said, "Well, I don't know if I can help you,
13
50713
3504
"Size yardım edebilir miyim bilemiyorum,
ama en azından, eğer isterseniz, benim devemi alabilirsiniz" der.
00:54
but at least, if you want, you can have my camel."
14
54241
2377
Böylece 18 tane develeri olur.
00:56
So then, they had 18 camels.
15
56642
1468
Birinci oğul yarısını alır - 18'in yarısı 9'u.
00:58
The first son took his half -- half of 18 is nine.
16
58134
2858
İkinci oğul kendi 3'te 1 payını alır - 18'in üçte biri 6'sını.
01:01
The second son took his third -- a third of 18 is six.
17
61016
2694
01:03
The youngest son took his ninth -- a ninth of 18 is two.
18
63734
3502
En genç oğlu da kendi 9'da 1'lik payını
18'in 9'da 1'i yani 2 tane deveyi.
01:07
You get 17.
19
67630
2189
eder 17
01:09
They had one camel left over.
20
69843
1810
1 deve ellerinde fazla kalır
01:11
They gave it back to the wise old woman.
21
71677
1928
Onu da yaşlı bilge kadına geri verirler.
01:13
(Laughter)
22
73629
1607
(kahkalar)
01:15
Now, if you think about that story for a moment,
23
75260
2239
Şimdi, bu hikaye hakkında bir an için düşünürseniz.
01:17
I think it resembles a lot of the difficult negotiations
24
77523
3571
bence dahil olduğumuz bir çok
içinden çıkılmaz tartışmaları anımsatıyor.
01:21
we get involved in.
25
81118
1214
01:22
They start off like 17 camels, no way to resolve it.
26
82356
2476
17 deve ile başladıklarında sorunu çözebilecekleri bir yol yoktu.
01:24
Somehow, what we need to do
27
84856
1436
Her nasılsa, bilmemiz gereken şey,
01:26
is step back from those situations, like that wise old woman,
28
86316
3681
bu tarz durumlarda yaşlı bilge kadının yaptığı gibi bir adım geri çekilerek,
duruma dışarıdan bir gözle bakmamız gerektiği
01:30
look at the situation through fresh eyes
29
90021
2032
tıpkı kadının 18'inci deve ile sonuca varması gibi.
01:32
and come up with an 18th camel.
30
92077
1937
01:35
Finding that 18th camel in the world's conflicts
31
95133
2766
Dünya'daki çatışmalar için 18. deveyi bulmak
01:37
has been my life passion.
32
97923
2158
benim için hayati bir tutku.
01:40
I basically see humanity a bit like those three brothers.
33
100105
3131
Temel olarak insanlığı bir parça bu 3 kardeş gibi görüyorum.
01:43
We're all one family.
34
103260
1590
Hepimiz bir aileyiz.
01:45
We know that scientifically,
35
105405
1949
Bunu bilimsel olarak biliyoruz.
01:47
thanks to the communications revolution,
36
107378
1946
iletişim devrimine şükürler olsun.
01:49
all the tribes on the planet -- all 15,000 tribes --
37
109348
3568
dünyadaki bütün soylar, 15000 soyun hepsi
01:52
are in touch with each other.
38
112940
1611
birbirleri ile bağlantılı.
01:55
And it's a big family reunion.
39
115543
2393
bu büyük bir ailenin yeniden bir araya gelmesi.
01:57
And yet, like many family reunions,
40
117960
1682
ve hala, bir çok ailenin bir araya gelmesinde olduğu gibi
01:59
it's not all peace and light.
41
119666
2223
hepsi barış içinde ve net değil
02:01
There's a lot of conflict,
42
121913
1901
Bir sürü çatışma, anlaşmazlık var.
02:03
and the question is: How do we deal with our differences?
43
123838
3398
ve sorun şu ki,
farklılıklarımız ile nasıl başa çıkacağız?
02:07
How do we deal with our deepest differences,
44
127260
2096
En derindeki farklılıklarımız ile,
02:09
given the human propensity for conflict
45
129380
2709
çatışmaya meyilli yapımız
ve korkunç yok etme gücüne sahip silahlar üretme kabiliyetine sahip
02:12
and the human genius at devising weapons of enormous destruction?
46
132113
4527
insan zekasıyla nasıl başa çıkacağız?
02:16
That's the question.
47
136664
1749
Asıl soru bu.
02:18
As I've spent the last better part of three decades, almost four,
48
138437
4799
Geçen üç on yılın büyük bir kısmını
neredeyse 4 on yılı
02:23
traveling the world,
49
143260
2055
dünyayı dolaşarak geçirdim.
02:25
trying to work, getting involved in conflicts
50
145339
3369
çatışmalara dahil olmaya çalışarak
02:28
ranging from Yugoslavia to the Middle East
51
148732
3380
Yugoslavya'dan Orta Doğu'ya
Çeçenistan'dan Venezuella kadar
02:32
to Chechnya to Venezuela --
52
152136
1724
02:33
some of the most difficult conflicts on the face of the planet --
53
153884
3073
dünya üzerindeki en zor çatışmalardan bir kısmı bunlar
02:36
I've been asking myself that question.
54
156981
2091
Kendime hep şu soruyu soruyordum.
Sanırım, bazı şekillerde
02:39
And I think I've found, in some ways, what is the secret to peace.
55
159096
3396
"barış"ın sırıı nedir buldum
02:42
It's actually surprisingly simple.
56
162516
2720
Aslında bu şaşırtıcı derecede basit.
02:45
It's not easy, but it's simple.
57
165260
3176
Kolay değil ama basit
02:48
It's not even new.
58
168460
1231
Hatta yeni bile değil.
02:49
It may be one of our most ancient human heritages.
59
169715
3374
Bu belki en eski çağlardan kalma kalıtımsal miraslarımızdan biri
"Barış"ın sırrı - Biziz!
02:53
The secret to peace is us.
60
173113
2317
02:55
It's us who act as a surrounding community around any conflict,
61
175922
5142
İşin sırrı "Biz"iz
herhangi bir çatışma anında
yapıcı bir rol oynayabilecek olan
03:01
who can play a constructive role.
62
181088
2148
çatışmanın etrafını saran topluluk olarak biziz
03:03
Let me give you just a story, an example.
63
183260
3000
Size kısa bir hikaye anlatayım, bir örnek
03:07
About 20 years ago,
64
187204
1152
Bundan 20 yıl kadar önce Güney Afrika'daydım.
03:08
I was in South Africa, working with the parties in that conflict,
65
188380
3241
çatışma içindeki taraflarla çalışıyordum.
03:11
and I had an extra month,
66
191645
1263
Fazla bir ay kadar bir vaktim oldu.
03:12
so I spent some time living with several groups of San Bushmen.
67
192932
4566
Ben de bu zamanı
San Bushmen'deki bazı topluluklarla beraber geçirdim.
03:17
I was curious about them, about the way in which they resolve conflict.
68
197522
3944
Onların çatışmaları nasıl bir yöntemle çözdüklerini merak ediyordum.
03:21
Because, after all, within living memory, they were hunters and gatherers,
69
201490
3746
Çünkü, hepsinden sonra, canlı hatırıyla
onlar avcı ve toplayıcı topluluklardı.
03:25
living pretty much like our ancestors lived
70
205260
2356
bizim atalarımız ile çok benzer bir şekilde yaşıyorlardı.
03:27
for maybe 99 percent of the human story.
71
207640
2262
neredeyse insanlık tarihinin yüzde 99'unun yaşadığı gibi
03:30
And all the men have these poison arrows that they use for hunting --
72
210473
3363
ve bütün erkekler avlanmak için zehirli oklardan kullanıyorlardı
03:33
absolutely fatal.
73
213860
1518
tamamen ölümcül
03:35
So how do they deal with their differences?
74
215402
2294
bu durumda farklılıklarıyla nasıl başa çıkıyorlar?
03:37
Well, what I learned is, whenever tempers rise in those communities,
75
217720
4589
açıkcası öğrendiğim şey şu ki,
bu topluluklarda ne zaman sinirler gerilse
03:42
someone goes and hides the poison arrows out in the bush,
76
222333
3571
birisi gidip bütün zehirli okları çalıların arasına bir yerlere saklıyor
03:45
and then everyone sits around in a circle like this,
77
225928
3635
ve ondan sonra herkes çember oluşturarak oturuyor
03:49
and they sit and they talk and they talk.
78
229587
2952
oturuyor ve konuşuyorlar, ve konuşuyorlar, konuşuyorlar
03:52
It may take two days, three days, four days,
79
232563
2311
bu 2 gün sürebilir, veya 3 gün, 4 gün...
03:54
but they don't rest until they find a resolution
80
234898
3338
ama dinlenmiyorlar
ta ki bir çözüm bulana dek,
03:58
or better yet -- a reconciliation.
81
238260
1976
ya da daha iyisi,
04:00
And if tempers are still too high,
82
240260
2033
Ve gerginlik hala çok yüksekse
04:02
then they send someone off to visit some relatives,
83
242317
2539
o zaman taraflardan birini bir yakınını ziyarete gönderiyorlar
04:04
as a cooling-off period.
84
244880
1356
sakinleşmesi için zaman tanıyorlar.
04:06
Well, that system is, I think, probably the system
85
246658
2985
Bu sistem
bence, ki bizi de büyük ihtimalle bu noktaya canlı tutan,
04:09
that kept us alive to this point,
86
249667
1736
04:11
given our human tendencies.
87
251427
1809
varolan insani eğilimlerimizdir.
Ben bu sisteme "üçüncü taraf" diyorum.
04:14
That system, I call "the third side."
88
254101
3191
Çünkü bunun hakkında biraz düşünürseniz,
04:17
Because if you think about it, normally when we think of conflict,
89
257316
3119
normal olarak çatışma hakkında düşündüğümüzde, çatışmayı tanımladığımızda
04:20
when we describe it,
90
260459
1151
04:21
there's always two sides --
91
261634
1373
ortada her zaman iki taraf vardır.
04:23
it's Arabs versus Israelis, labor versus management,
92
263031
2706
Araplarla İsrailliler, işçilere karşılık yönetim
04:25
husband versus wife, Republicans versus Democrats.
93
265761
3151
karı-koca, Cumhuriyetçiler - Demokratlar
04:28
But what we don't often see
94
268936
1785
ama genellikle göremediğimiz şey
04:30
is that there's always a third side,
95
270745
2366
her zaman ortada bir "üçüncü taraf"ın daha olduğudur.
Ve çatışmanın "üçüncü tarafı" ise "biz"iz.
04:33
and the third side of the conflict is us, it's the surrounding community,
96
273135
3672
Bu çevrelen toplum,
04:36
it's the friends, the allies,
97
276831
1405
bu arkadaşlar, müttefikler,
04:38
the family members, the neighbors.
98
278260
1808
aile üyeleri, komşular
04:40
And we can play an incredibly constructive role.
99
280092
2928
ve inanılmaz derece yapıcı bir rol oynayabiliriz.
04:43
Perhaps the most fundamental way in which the third side can help
100
283480
4815
Muhtemelen üçüncü tarafların
yardımcı olabileceği en temel yöntem
04:48
is to remind the parties of what's really at stake.
101
288319
2917
taraflara gerçekte neyin tehdit altında olduğunu hatırlamaktır.
04:51
For the sake of the kids, for the sake of the family,
102
291596
2504
çocuklar için, aile için,
toplum için, gelecek için
04:54
for the sake of the community, for the sake of the future,
103
294124
2770
04:56
let's stop fighting for a moment and start talking.
104
296918
2441
kavga etmeyi bir an için bırakalım ve konuşmaya başlayalım.
Çünkü, konu şu ki,
05:00
Because, the thing is,
105
300066
1475
05:01
when we're involved in conflict,
106
301565
1573
bir çatışmanın içine dahil olduğumuz zaman,
05:03
it's very easy to lose perspective.
107
303162
2559
bakış açımızı kaybetmek kolaydır.
05:05
It's very easy to react.
108
305745
2039
Tepki göstermek kolaydır.
05:07
Human beings -- we're reaction machines.
109
307808
2873
İnsanoğlu: her birimiz bir tepki makinesiyiz.
05:10
And as the saying goes,
110
310705
1373
Bir deyiş vardır,
05:12
when angry, you will make the best speech
111
312102
2523
kızgın olduğunda, en iyi konuşmanı yaparsın
05:14
you will ever regret.
112
314649
1485
pişman olacak olsan da
05:16
(Laughter)
113
316158
1658
05:17
And so the third side reminds us of that.
114
317840
2996
ve işte üçüncü taraf bize bunu hatırlatır.
05:20
The third side helps us go to the balcony,
115
320860
2025
Üçüncü taraf bizim balkona çıkmamıza yardım eder.
05:22
which is a metaphor for a place of perspective,
116
322909
2706
balkon burada bakış açısı yeri için bir metafor olarak kullanılır.
05:25
where we can keep our eyes on the prize.
117
325639
2406
balkonda gözünüzü ödül üzerinde tutarsınız.
05:28
Let me tell you a little story from my own negotiating experience.
118
328069
3580
Size kendi yaptığım bir müzakere ile ilgili kısa bir hikayemi anlatayım.
05:31
Some years ago, I was involved as a facilitator in some very tough talks
119
331673
5071
Bir kaç yıl önce, yönetici olarak
çok zor bazı görüşmelerde yer almıştım
05:36
between the leaders of Russia and the leaders of Chechnya.
120
336768
3223
Rusyadan bazı liderlerle
Çeçenistan'dan bazı liderler katılıyordu.
05:40
There was a war going on, as you know.
121
340689
1977
Orada bir savaş sürüyor, biliyorsunuz.
Lahey'de buluştuk,
05:43
And we met in the Hague, in the Peace Palace,
122
343055
3181
Barış Sarayında.
05:46
in the same room where the Yugoslav war-crimes tribunal was taking place.
123
346260
5107
bazı odalarda Yugoslav Savaş Suçlarının mahkemesi
sürüyordu.
05:51
And the talks got off to a rather rocky start
124
351391
2872
Görüşmeler çok sert bir başlangıcı teğet geçmişti,
Çeçenistan Başkan Yardımcısı
05:54
when the vice president of Chechnya began by pointing at the Russians
125
354287
3408
görüşmelere başlarken Rusları işaret ederek
05:57
and said, "You should stay right here in your seats,
126
357719
2517
"Oturduğunuz koltuklarda oturmaya devam etmelisiniz,
06:00
because you're going to be on trial for war crimes."
127
360260
2811
çünkü savaş suçlarınızdan dolayı bir gün yargılanacaksınız."
sonra devam etti ve bana dönerek dedi ki,
06:03
And then he turned to me and said,
128
363095
1810
06:04
"You're an American.
129
364929
1182
"Sen Amerikalısın,
06:06
Look at what you Americans are doing in Puerto Rico."
130
366135
3226
siz Amerikalarının Puerto Rico yaptıklarınıza bir bakın"
06:09
And my mind started racing, "Puerto Rico? What do I know about Puerto Rico?"
131
369385
3623
ve benim de zihnim yarışmaya başladı, "Puerto Rico? Puerto Rico hakkında ne biliyorsunuz ki?"
Tepki göstermeye başlamıştım,
06:13
I started reacting.
132
373032
1152
06:14
(Laughter)
133
374208
1001
ama sonra balkona çıkmayı hatırlamaya çalıştım.
06:15
But then, I tried to remember to go to the balcony.
134
375233
2836
ara verdiği zaman
06:18
And then when he paused
135
378093
1198
06:19
and everyone looked at me for a response,
136
379315
2081
herkes bana dönmüş ve nasıl tepki vereceğime bakıyordu,
06:21
from a balcony perspective, I was able to thank him for his remarks
137
381420
3378
balkondan yapılan bir bakış açısıyla, kendisine yaptığı hatırlatmadan dolayı teşekkür ettim,
06:24
and say, "I appreciate your criticism of my country
138
384822
2777
ve dedim ki, " Ülkem hakkında yaptığınız eleştiri için minettarım,
06:27
and I take it as a sign that we're among friends
139
387623
2447
ve bunu dostluğumuz bir işareti olarak kabul ediyorum
ve birbirimizle dobra dobra konuşabileceğimizi kabul ediyorum.
06:30
and can speak candidly to one another."
140
390094
1891
06:32
(Laughter)
141
392009
1001
ve bizim burada yapmak için bulunduğumuz şey Puerto Rico veya geçmiş hakkında konuşmak değil
06:33
"And what we're here to do is not to talk about Puerto Rico or the past.
142
393034
3381
Burada bulunma sebebimiz Çeçenistan'da akan kanı durdurmak
06:36
We're here to see if we can figure out a way
143
396439
2181
06:38
to stop the suffering and the bloodshed in Chechnya."
144
398644
2592
ve çekilen acılara son vermek için bir yol bulup bulamayacağımızı görmek.
Görüşmeler tekrar yoluna girdi.
06:42
The conversation got back on track.
145
402111
2315
06:44
That's the role of the third side,
146
404450
1659
İşte üçüncü tarafın rolü budur.
06:46
to help the parties go to the balcony.
147
406133
2081
iki tarafında balkona çıkmasına yardım etmek.
Şimdi bir süre
06:49
Now let me take you, for a moment,
148
409082
2227
06:51
to what's widely regarded as the world's most difficult conflict,
149
411333
3065
dünyanın en zor çatışması olarak kabul edilen,
veya en çözümsüz sorunu-çatışması olan yere
06:54
or the most impossible conflict, the Middle East.
150
414422
2541
Orta Doğu'ya bakalım.
06:56
Question is: where's the third side there?
151
416987
3249
Soru şu: "üçüncü taraf" nerede?
07:00
How could we possibly go to the balcony?
152
420260
2164
"balkona" nasıl gidebiliriz?
07:02
Now, I don't pretend to have an answer to the Middle East conflict,
153
422765
3977
Orta Doğu sorununa çözümüm
varmış gibi yapmayacağım.
07:06
but I think I've got a first step -- literally, a first step --
154
426766
3960
ama bence birinci adımı attık
tam anlamıyla birinci adım,
07:10
something that any one of us could do as third-siders.
155
430750
2987
üçüncü taraf olarak herhangi birimizin yapabileceği birşey.
07:13
Let me just ask you one question first.
156
433761
2207
öncelikle size bir soru sorayım.
07:15
How many of you in the last years
157
435992
3993
Kaçınız
geçtiğimiz yıllarda
kendini Orta Doğu sorunu hakkında kaygı duyarken buldu
07:20
have ever found yourself worrying about the Middle East
158
440009
3035
ve ne yapılabilir diye merak ederken?
07:23
and wondering what anyone could do?
159
443068
1752
07:24
Just out of curiosity, how many of you?
160
444844
2117
Kaç kişi?
07:26
OK, so the great majority of us.
161
446985
2492
tamam, büyük bir çoğunluğumuz
07:29
And here, it's so far away.
162
449977
1604
ve aslında burada, bu kadar uzaktayken
07:31
Why do we pay so much attention to this conflict?
163
451605
2916
bu soruna bu kadar önem veriyoruz?
07:34
Is it the number of deaths?
164
454545
1691
nedeni ölümlerin sayısı olabilir mi?
07:36
There are a hundred times more people who die in a conflict in Africa
165
456260
3397
Orta Doğu'da ölenlerin yüzlerce kat fazlası
Afrika'daki çatışmalarda hayatını kaybetti.
07:39
than in the Middle East.
166
459681
1151
07:40
No, it's because of the story,
167
460856
2087
Hayır, sebebi hikayeden kaynaklanıyor.
07:42
because we feel personally involved in that story.
168
462967
3708
çünkü kişisel olarak hepimiz konuya kendimizi
dahil hissediyoruz.
07:46
Whether we're Christians, Muslims or Jews, religious or non-religious,
169
466699
3829
Hristan, Müslüman veya Yahudiler
inananlar veya inanmayalar
07:50
we feel we have a personal stake in it.
170
470552
1873
hepimiz kişisel bir menfaatimiz olduğunu hissediyoruz.
07:52
Stories matter;
171
472449
1151
Hikayeler önemlidir. Bir antropolog olarak, bunu biliyorum.
07:53
as an anthropologist, I know that.
172
473624
1758
07:55
Stories are what we use to transmit knowledge.
173
475406
3618
Hikayeler bilgiyi akktarma yolumuzdur.
Hayatımıza anlam verirler.
07:59
They give meaning to our lives.
174
479048
1521
08:00
That's what we tell here at TED, we tell stories.
175
480593
2697
Bu burada TED'de anlatıklarımızdır, hikayeler anlatıyoruz.
Hikayeler anahtardır.
08:03
Stories are the key.
176
483314
1154
08:04
And so my question is --
177
484492
2571
benim sorum ise
08:07
yes, let's try and resolve the politics there in the Middle East,
178
487730
4176
evet, deneyelim ve Orta Doğu'daki
politikaları çözelim
08:11
but let's also take a look at the story.
179
491930
2524
ama bir de hikayeye bir bakalım.
08:14
Let's try to get at the root of what it's all about.
180
494478
2444
Bütün bunların temelini anlamaya çalışalım.
08:16
Let's see if we can apply the third side to it.
181
496946
2220
Burada üçüncü taraf'ı uygulayabilir miyiz bakalım.
Bu ne anlama geliyor? Burada hikaye nedir?
08:19
What would that mean? What is the story there?
182
499190
2804
Şimdi biz antropologlar olarak, biliyoruz ki,
08:22
Now, as anthropologists, we know that every culture has an origin story.
183
502018
4218
her kültürün bir başlangıç hikayesi vardır.
08:26
What's the origin story of the Middle East?
184
506756
2101
Orta Doğu'nun başlangıç hikayesi nedir?
08:28
In a phrase, it's:
185
508881
1355
Bir cümlede
08:30
Four thousand years ago,
186
510260
1591
bundan 4000 yıl önce, bir adam ve ailesi
08:31
a man and his family walked across the Middle East,
187
511875
3990
Orta Doğu'ya gelmişler,
08:35
and the world has never been the same since.
188
515889
2571
ve o zamandan beri dünya bir daha aynı olmamış.
Bu adam, tabi ki
08:39
That man, of course, was Abraham.
189
519071
2435
Hz. İbrahim'di.
08:42
And what he stood for was unity, the unity of the family;
190
522569
3667
ve onun sürdürmeye çalıştığı birlik olma idi.
ailenin birliği
08:46
he's the father of us all.
191
526260
1976
O hepimizin babası.
08:48
But it's not just what he stood for, it's what his message was.
192
528260
2989
Ama bu onun sadece var olma sebebi değil aynı zamanda mesajı idi.
Temel mesajı birlik olmaktı.
08:51
His basic message was unity too,
193
531273
1963
08:53
the interconnectedness of it all, the unity of it all.
194
533260
3210
Herbirinin birbirine bağlanmışlığı ve hepsinin birliği
08:56
And his basic value was respect,
195
536494
3310
ve temel değer saygıydı
08:59
was kindness toward strangers.
196
539828
1868
yabancılara karşı nazik olmaktı.
09:01
That's what he's known for, his hospitality.
197
541720
3017
misafirperverliği ile bilinirdi.
Bu anlamda
09:05
So in that sense,
198
545308
1627
09:06
he's the symbolic third side of the Middle East.
199
546959
3960
o Orta Doğu'nun sembolik bir
üçüncü tarafıydı.
09:10
He's the one who reminds us that we're all part of a greater whole.
200
550943
4423
O hepimizin daha büyük bir bütünün parçası
olduğumuzu anlatan kişiydi.
09:15
Now, think about that for a moment.
201
555707
3293
Şimdi siz nasıl...?
şimdi bir an için düşünün
09:19
Today, we face the scourge of terrorism.
202
559674
2448
Bugünlerde terörizmin kırbacı ile yüzleşiyoruz.
09:22
What is terrorism?
203
562551
1278
Nedir terörizm?
09:24
Terrorism is basically taking an innocent stranger
204
564408
3259
Terörizm temel olarak masum bir yabancıyı almak
09:27
and treating them as an enemy whom you kill in order to create fear.
205
567691
4545
ve korku yaratmak için öldüreceğiniz kişiye
düşman olarak eğitmektir.
09:32
What's the opposite of terrorism?
206
572863
1786
Terörizmin karşıtı nedir?
Masum bir yabancıyı alıp
09:35
It's taking an innocent stranger
207
575236
1720
09:36
and treating them as a friend whom you welcome into your home,
208
576980
4387
evinize davet edeceğiniz
bir arkadaşınız olarak eğiterek
09:41
in order to sow and create understanding
209
581391
2692
anlayış tohumları ekmek ve oluşturmaktır,
veya saygı, veya aşk.
09:44
or respect, or love.
210
584107
1788
09:46
So what if, then, you took the story of Abraham,
211
586853
4660
pekala ya o zaman
İbrahim'in hikayesini ele aldığınızda
09:51
which is a third-side story,
212
591537
1633
bu üçüncü taraf hikayesini,
09:53
what if that could be --
213
593194
2042
peki ya olursa
09:55
because Abraham stands for hospitality --
214
595260
3321
İbrahim konukseverliğin tarafını tuttuğu için --
09:58
what if that could be an antidote to terrorism?
215
598605
3214
peki ya terörizmin antidotu olursa bu?
10:01
What if that could be a vaccine against religious intolerance?
216
601843
3822
Peki ya bu, dinlerin toleranssızlığına karşı
bir aşı olursa?
10:05
How would you bring that story to life?
217
605689
2547
Bu hikayeyi hayata nasıl taşırsınız?
10:08
Now, it's not enough just to tell a story.
218
608260
2762
Şimdi sadece bir hikaye anlatmak yeterli değil --
bu güçlü --
10:11
That's powerful, but people need to experience the story.
219
611046
3394
ama insanlar hikayeyi tecrübe etmeli.
10:14
They need to be able to live the story.
220
614464
1954
Hikayeyi yaşayabilmeliler. Bunu nasıl yapacaklar?
10:16
How would you do that?
221
616442
1276
10:17
And that was my thinking of how would you do that.
222
617742
2494
Bunu nasıl yapacağınıza dair düşüncem bu.
10:20
And that's what comes to the first step here.
223
620260
2143
ve işte bu birinci adım olarak ortaya çıkıyor.
10:22
Because the simple way to do that is:
224
622427
2723
Çünkü bunu yapmanın en basit yolu
yürüyüşe çıkmak.
10:25
you go for a walk.
225
625174
1785
10:26
You go for a walk in the footsteps of Abraham.
226
626983
3415
İbrahimin ayak izlerini takip eden bir yürüyüşe çıkacaksınız.
10:30
You retrace the footsteps of Abraham.
227
630422
2928
İbrahim izlerini tekrar bulacaksınız.
10:33
Because walking has a real power.
228
633374
2909
Çünkü yürümek gerçek bir güce sahiptir.
10:36
You know, as an anthropologist, walking is what made us human.
229
636670
3057
Bilirsiniz, bir antropolog olarak, yürümek bizi insan yapan şeydir.
10:39
It's funny -- when you walk, you walk side-by-side,
230
639751
4195
Eğlenceli, yürüdüğünüz zaman,
aynı ortak yönde
10:43
in the same common direction.
231
643970
2266
yan yana yürürsünüz.
10:46
Now if I were to come to you face-to-face
232
646612
2061
Şimdi eğer sizinle yüzyüze gelseydim
10:48
and come this close to you,
233
648697
2246
ve bu kadar yakın olsaydım size
10:50
you would feel threatened.
234
650967
3399
tehdit ediliyor hissederdiniz.
10:54
But if I walk shoulder-to-shoulder,
235
654977
2055
ama omuz omuza yürüsem
hatta omuzuna dokunarak yürüsem
10:57
even touching shoulders,
236
657056
1881
10:58
it's no problem.
237
658961
1275
sorun yok
11:00
Who fights while they walk?
238
660668
1568
Yürürken kim kavga eder?
11:02
That's why in negotiations, often, when things get tough,
239
662260
2976
Bu yüzden tartışmalar sırasında, işler zorlaştığında,
11:05
people go for walks in the woods.
240
665260
2395
insanlar orman içinde yürüyüşe çıkarlar.
11:07
So the idea came to me of, what about inspiring a path,
241
667679
5422
Dolayısıyla aklıma bir fikir geldi
bir rota, bir yol
temin etmek için --
11:13
a route -- think the Silk Route, think the Appalachian Trail --
242
673125
3638
ipek yolunu düşünün, Appalachian Parkurunu
11:16
that followed in the footsteps of Abraham?
243
676787
4226
İbrahim ayak izlerinden
takip edilen.
İnsanlar "Delice bu, yapamazsın" dedi.
11:21
People said, "That's crazy. You can't.
244
681037
1825
11:22
You can't retrace the footsteps of Abraham -- it's too insecure,
245
682886
3012
İbrahim izlerini takip edemezsin. Çok güvensiz.
11:25
you've got to cross all these borders,
246
685922
1858
Bütün sınırları geçmek zorundasın.
11:27
it goes across 10 different countries in the Middle East,
247
687804
2682
Orta Doğu'da 10 farklı ülkeden geçer,
hepsini birleştirir.
11:30
because it unites them all."
248
690510
1397
Ve biz de Harvard da bu fikir üzerine çalıştık.
11:32
And so we studied the idea at Harvard.
249
692350
1836
gerekli özeni gösterdik.
11:34
We did our due diligence.
250
694210
1230
11:35
And then a few years ago,
251
695464
1199
ve sonra bundan birkaç yıl önce, bir grubumuz,
11:36
a group of us, about 25 of us from 10 different countries,
252
696687
2730
10 farklı ülkeden 25'imiz,
11:39
decided to see if we could retrace the footsteps of Abraham,
253
699441
3180
İbrahimin ayak izlerini takip edip edemeyeceğimizi görmeye karar verdik,
doğduğu şehir olan Türkiye'nin güneyindeki Urfa'dan
11:42
going from his initial birthplace in the city of Urfa
254
702645
2500
Kuzey Mezopotamya'dan başlayarak
11:45
in Southern Turkey, Northern Mesopotamia.
255
705169
2171
11:47
And we then took a bus and took some walks
256
707848
2960
sonra bir otobüsle ve bazen yürüyerek
11:50
and went to Harran, where, in the Bible, he sets off on his journey.
257
710832
4157
Harran'a gittik,
İncil'e göre yolculuğuna başladığı yere.
11:55
Then we crossed the border into Syria, went to Aleppo,
258
715013
2553
Sonra Suriye sınırını geçtik ve
11:57
which, turns out, is named after Abraham.
259
717590
2348
İbrahim'den sonra adını alan yere Harran'a vardık.
11:59
We went to Damascus,
260
719962
1274
Şam'a gittik.
12:01
which has a long history associated with Abraham.
261
721260
2744
İbrahim ile ilgili uzun bir tarihe sahip olan şehre
Sonra Ürdün'ün Kuzeyine geldik,
12:04
We then came to Northern Jordan,
262
724028
2762
12:06
to Jerusalem -- which is all about Abraham -- to Bethlehem,
263
726814
5026
Kudüs'e,
İbrahim ile ilgili herşey olan, Beytüllahim'e (Bethlehem)
12:11
and finally, to the place where he's buried, in Hebron.
264
731864
3371
ve sonunda yakıldığı yere
El Halil (Hebron).
12:15
So effectively, we went from womb to tomb.
265
735259
2283
Etkili bir şekilde, rahimden mezara kadar gittik.
12:17
We showed it could be done.
266
737566
1301
Yapılabileceğini gösterdik. İnanılmaz bir yolculuktu.
12:18
It was an amazing journey.
267
738891
1369
12:20
Let me ask you a question.
268
740594
1642
Size bir soru sorayım.
12:22
How many of you have had the experience of being in a strange neighborhood
269
742260
4363
Kaçınız yabancı bir çevrede yaşamayı
tecrübe etti,
12:26
or strange land,
270
746647
2216
veya yabancı bir ülkede
12:28
and a total stranger, perfect stranger,
271
748887
3165
ve tamamen yabancı, gerçekten yabancı biri
size gelip nazik bir davranışta bulundu,
12:32
comes up to you and shows you some kindness --
272
752076
2722
12:34
maybe invites you into their home, gives you a drink,
273
754822
2499
belki sizi evine davet etti, içecek sundu,
kahve ikram etti, yemek verdi?
12:37
gives you a coffee, gives you a meal?
274
757345
1779
İçinizden kaç kişi böyle bir tecrübe yaşadı?
12:39
How many of you have ever had that experience?
275
759148
2170
İbrahim'in yolundaki
12:41
That's the essence of the Abraham Path.
276
761342
2791
cevher işte bu.
12:44
That's what you discover as you go into these villages in the Middle East
277
764157
3517
Orta Doğu'daki köylere gittiğinizde keşfedeğiniz şeyler bunlar
misafirperverlik bulmayı umacağınız yerlerde bulacaksınız
12:47
where you expect hostility,
278
767698
1335
ve en mükemmel misafirperverliği bulacaksınız.
12:49
and you get the most amazing hospitality,
279
769057
2547
hepsi İbrahim ile ilgili
12:51
all associated with Abraham:
280
771628
1409
"Baba İbrahim'in aşkına
12:53
"In the name of Father Ibrahim, let me offer you some food."
281
773061
3760
bana yiyecek bir şeyler verir misiniz"
12:56
So what we discovered
282
776845
1183
Bizim keşfettiğimiz şey
12:58
is that Abraham is not just a figure out of a book for those people;
283
778052
3208
bu insanlar için İbrahim sadece kitaplardaki bir figür değil,
13:01
he's alive, he's a living presence.
284
781284
3156
o yaşıyor, o yaşayan bir varlık.
13:04
And to make a long story short,
285
784464
2127
ve uzun bir hikayeyi kısaltmak için,
13:06
in the last couple of years now,
286
786615
2062
birkaç yıl önce,
13:08
thousands of people have begun to walk parts of the path of Abraham
287
788701
4836
binlerce insan
İbrahim'in yolundan bölümler yürümeye başladı
orta doğu da
13:13
in the Middle East,
288
793561
1333
13:14
enjoying the hospitality of the people there.
289
794918
3055
insanların misafirperverliğinden keyif alarak.
13:17
They've begun to walk in Israel and Palestine,
290
797997
3239
Yürümeye başladılar
İsrail'de, Filistin'de,
13:21
in Jordan, in Turkey, in Syria.
291
801260
2720
Ürdün'de, Türkiye'de, Suriye'de.
İnanılmaz bir tecrübeydi.
13:24
It's an amazing experience.
292
804004
1309
13:25
Men, women, young people, old people --
293
805337
2285
Erkekler, kadınlar, gençler, yaşlılar --
13:27
more women than men, actually, interestingly.
294
807646
2831
erkeklerden çok kadınlar, aslında, ilginç bir şekilde.
13:30
For those who can't walk,
295
810501
1935
yürüyemeyenler için,
13:32
who are unable to get there right now,
296
812460
2515
o anda orada olamayanlar için,
13:34
people started to organize walks in cities, in their own communities.
297
814999
3620
insanlar yürüyüşler organize etmeye başladılar.
şehirlerde, kendi topluluklarında.
13:38
In Cincinnati, for instance, they organized a walk
298
818643
2374
Cincinnati'de örneğin, organize edilen yürüyüşte
kiliseden bir camiye ve sinagog'a
13:41
from a church to a mosque to a synagogue and all had an Abrahamic meal together.
299
821041
3842
ve hepsinin elinde İbrani yemekleri
13:44
It was Abraham Path Day.
300
824907
1462
İbrahim yolu günüydü.
13:46
In São Paulo, Brazil, it's become an annual event
301
826393
2406
Brazilya'da Sao Paulo'da, bu yıllık bir etkinlik haline geldi
13:48
for thousands of people to run in a virtual Abraham Path Run,
302
828823
3828
binlerce insanın sanal bir ibrahim yolu
koştuğu bir etkinlik,
13:52
uniting the different communities.
303
832675
1771
farklı toplulukların bir araya getiren bir etkinlik.
13:54
The media love it; they really adore it.
304
834470
2980
Medya buna bayıldı, gerçekten çok sevdi.
13:57
They lavish attention on it because it's visual
305
837474
3454
Buna bolca dikkat kesildiler
çünkü bu görsel bir şey
14:00
and it spreads the idea,
306
840952
1664
ve yabancılara karşı nazik
14:02
this idea of Abrahamic hospitality, of kindness towards strangers.
307
842640
4382
İbrani konukseverliğini
fikrini yayıyor
14:07
And just a couple weeks ago, there was an NPR story on it.
308
847046
4190
Ve bundan birkaç hafta önce,
Ulusal Radyoda haber vardı bununla ilgili
14:11
Last month,
309
851849
1168
Geçen ay,
14:13
there was a piece in the Manchester Guardian about it,
310
853041
5917
Guardian'da bir parça yer aldı.
Manchester Guardian'da buna
14:18
two whole pages.
311
858982
1865
iki tam sayfa ayrılmıştı.
14:21
And they quoted a villager
312
861609
3220
Ve orada yerel halktan birinin bir sözü yer aldı
14:24
who said, "This walk connects us to the world."
313
864853
3087
şöyle diyordu " Bu yürüyüş bizi dünyaya bağlıyor"
14:27
He said, "It was like a light that went on in our lives --
314
867964
2817
Hayatlarına inen bir ışık olduğunu söylüyordu.
14:30
it brought us hope."
315
870805
1431
Bize umut getirdi.
14:32
And so that's what it's about.
316
872696
2082
ve sonuç olarak bu demek
14:34
But it's not just about psychology;
317
874802
1806
bu psikoloji hakkında değil
14:36
it's about economics.
318
876632
1476
bu ekonomi hakkında
14:38
Because as people walk, they spend money.
319
878132
3104
çünkü insanlar yürürken para harcarlar.
14:41
And this woman right here, Um Ahmad,
320
881260
2976
Ve tam buradaki kadın, Um Ahmad,
14:44
is a woman who lives on the path in Northern Jordan.
321
884260
3150
Kuzey Ürdün'den bu yol üzerinde yaşayan kadın.
14:47
She's desperately poor.
322
887434
1802
İnanılmaz derecede fakir.
14:49
She's partially blind, her husband can't work,
323
889260
3645
Kısmen kör bir kadın ve kocası çalışamıyor.
14:52
she's got seven kids.
324
892929
1952
7 çocuğu var
14:55
But what she can do is cook.
325
895373
1863
ama yapabildiği tek şey yemek pişirmek
14:57
And so she's begun to cook for some groups of walkers
326
897931
2541
ve böylece köyüne gelen yürüyüşçü bir grup için yemek yapmaya başlıyor
15:00
who come through the village and have a meal in her home.
327
900496
3604
ve evinde yemek veriyor.
Yere oturuyorlar
15:04
They sit on the floor -- she doesn't even have a tablecloth.
328
904124
3300
Bir masa örtüsü bile yok.
15:07
She makes the most delicious food,
329
907448
1788
kırsal çevrede yetişen taze bitkilerden
15:09
that's fresh from the herbs in the surrounding countryside.
330
909260
3122
en leziz yemekleri yapıyor
15:12
And so more and more walkers have come,
331
912406
2127
ve sonra daha fazla yürüyüşçü gelmeye başlıyor.
15:14
and lately she's begun to earn an income to support her family.
332
914557
3894
ve sonunda kadın ailesini geçindirecek belli
bir gelir elde etmeye başlıyor.
15:18
And so she told our team there, she said,
333
918475
2877
Ve sonra oradaki bizim takımımıza şöyle bir şöylemişti.
15:21
"You have made me visible
334
921376
3166
"Beni bir zaman bana bakmaktan
15:24
in a village where people were once ashamed to look at me."
335
924566
3670
utanç duyan insanların olduğu bir köyde
görünür biri yaptınız"
İbrahim'in Yolunun potansiyeli budur işte.
15:29
That's the potential of the Abraham Path.
336
929015
2221
15:31
There are literally hundreds of those kinds of communities
337
931260
2762
Orta Doğu'da, bu yol boyunca, tam olarak bu şekilde
yüzlerce topluluk var.
15:34
across the Middle East, across the path.
338
934046
2466
15:37
The potential is basically to change the game.
339
937456
2906
Bu potansiyel temel olarak oyunu değiştirmek için.
15:40
And to change the game, you have to change the frame, the way we see things --
340
940719
3706
ve oyunu değiştirmek için, bu sahneyi değiştirmeniz gerekiyor.
bizim gördüğümüz şekilde --
15:44
to change the frame from hostility to hospitality,
341
944449
5318
sahneyi değiştirmek için
düşmanlıktan konukseverliğe,
15:49
from terrorism to tourism.
342
949791
2445
terörizmden turizme.
15:52
And in that sense, the Abraham Path
343
952260
2737
ve bu anlamda İbrahim'in Yolu'
bir oyun-değiştirici.
15:55
is a game-changer.
344
955021
1611
Size sadece bir şey göstereyim.
15:57
Let me just show you one thing.
345
957147
1778
15:58
I have a little acorn here
346
958949
1610
Burada bir meşe palamudu var yanımda
16:00
that I picked up while I was walking on the path earlier this year.
347
960583
3487
sene başında bunu yürüyüşümüz sırasında
almıştım yanıma
16:04
Now, the acorn is associated with the oak tree, of course --
348
964626
2847
Şimdi meşe palamudu meşe ağacıyla ilgili, tabi ki
İbrahim ile ilişkilendirdiğimiz
16:07
grows into an oak tree, which is associated with Abraham.
349
967497
3078
meşe ağacında yetişiyor.
16:10
The path right now is like an acorn;
350
970599
1943
Şimdi bu yol, bu meşe palamudu gibi,
16:12
it's still in its early phase.
351
972566
1670
sürecin daha başında.
16:14
What would the oak tree look like?
352
974653
1920
Meşe ağacı nasıl bir şey olacak peki?
16:16
When I think back to my childhood,
353
976597
1639
Açıkcası bence çocukluğumun güzel bir dönemini yaşadığım,
16:18
a good part of which I spent, after being born here in Chicago,
354
978260
2953
burada Chicago'da doğduktan sonra
Avrupa'da geçirdiğim zamana döndüğümde.
16:21
I spent in Europe.
355
981237
1355
Sözgelimi 1945 yılında Londra'da
16:23
If you had been in the ruins of, say, London in 1945, or Berlin,
356
983071
6706
harabeler içinde olsaydınız
veya Berlin'De
16:29
and you had said,
357
989801
1199
ve siz şöyle bir şey söyleseydiniz,
16:31
"Sixty years from now,
358
991024
1683
"Bundan 60 yıl sonra,
16:32
this is going to be the most peaceful, prosperous part of the planet,"
359
992731
3325
burası dünya üzerindeki en barışcıl ve refah içindeki yer olacak"
insanlar sizin aklınızı
16:36
people would have thought you were certifiably insane.
360
996080
3314
kaçırmış olduğunuzu düşünürlerdi.
16:39
But they did it, thanks to a common identity, Europe,
361
999418
3818
Ama ortak kimlikleri--Avrupa--
16:43
and a common economy.
362
1003260
1976
ve ortak ekonomileri sayesinde onlar bunu başardılar
16:45
So my question is, if it can be done in Europe,
363
1005260
3309
Benim sormak isteğim şey, eğer bu Avrupa'da yapılabildiyse,
16:48
why not in the Middle East?
364
1008593
1643
neden Orta Doğu'da olmasın?
16:50
Why not, thanks to a common identity, which is the story of Abraham,
365
1010260
4687
Neden olmasın, ortak kimliğe şükür --
ki bu İbrahim'in hikayesi ile
16:54
and thanks to a common economy that would be based, in good part, on tourism?
366
1014971
4694
ve ortak ekonomi sayesinde
neden bu turizmin temel aldığı iyi bir parçası olmasın?
17:00
So let me conclude, then,
367
1020450
2207
O zaman şunu söyleyerek sonuca geleyim.
17:02
by saying that in the last 35 years,
368
1022681
3349
35 yıldır
çalıştığım
17:06
as I've worked in some of the most dangerous,
369
1026054
2417
yeryüzünün en tehlikeli, zor ve çetin
17:08
difficult and intractable conflicts around the planet,
370
1028495
2927
çatışmalarında
17:11
I have yet to see one conflict that I felt could not be transformed.
371
1031446
5605
şu ana kadar bir çatışmayı
değiştirilemez olarak gördüm.
17:17
It's not easy, of course.
372
1037598
1853
kolay değil tabi ki,
17:19
But it's possible.
373
1039963
1273
ama mümkün
17:21
It was done in South Africa.
374
1041726
1940
Bu Güney Afrika'da yapıldı.
17:23
It was done in Northern Ireland.
375
1043690
1885
Bu Kuzey İrlanda'da yapıldı.
17:25
It could be done anywhere.
376
1045599
1517
Bu her yerde yapılabilir
17:27
It simply depends on us.
377
1047140
2626
Bu sadece bize bağlı.
17:29
It depends on us taking the third side.
378
1049790
2852
Bu üçüncü taraf olmayı seçmemize bağlı.
Sizi çok küçük bir adım olarak bile olsa
17:33
So let me invite you to consider taking the third side,
379
1053182
3612
üçüncü taraf olmaya
17:36
even as a very small step.
380
1056818
1666
davet ediyorum.
17:38
We're about to take a break in a moment.
381
1058508
2222
Birazdan bir ara vermek üzereyiz.
17:40
Just go up to someone
382
1060754
1977
Sadece farklı bir kültürden
17:42
who's from a different culture, a different country,
383
1062755
2643
farklı bir ülkeden,
17:45
a different ethnicity -- some difference --
384
1065422
2355
farklı bir etnik kökenden, farklı biriyle,
17:47
and engage them in a conversation.
385
1067801
1637
konuşun, onu dinleyin.
17:49
Listen to them.
386
1069462
1234
17:50
That's a third-side act.
387
1070720
1516
Bu üçüncü taraf şeklinde bir davranış.
17:52
That's walking Abraham's Path.
388
1072260
2284
Bu İbrahim'in Yolunda yürümek.
17:54
After a TED Talk,
389
1074568
1525
bir TED Konuşmasından sonra,
17:56
why not a TED Walk?
390
1076117
1449
neden bir TED Yürüyüşü olmasın?
17:57
(Laughter)
391
1077590
1421
O zaman sizi
17:59
So let me just leave you with three things.
392
1079035
4163
üç şey ile bırakayım.
Birincisi, barışın sırrı
18:03
One is, the secret to peace is the third side.
393
1083222
4709
üçüncü taraf olmaktır.
18:08
The third side is us.
394
1088646
2420
Üçüncü taraf biziz,
her birimiz,
18:11
Each of us, with a single step,
395
1091090
3571
küçük bir adımla,
18:14
can take the world, can bring the world
396
1094685
2720
dünyayı alabilir, dünyayı getirebilir,
18:17
a step closer to peace.
397
1097429
1906
barışa bir adım daha yakın.
18:20
There's an old African proverb that goes:
398
1100578
2056
Afrika'ya ait bir söz var,
18:22
"When spiderwebs unite,
399
1102658
2166
"örümcek ağları bir araya geldiğinde,
18:24
they can halt even the lion."
400
1104848
2563
bir aslanı bile tutabilir."
18:27
If we're able to unite our third-side webs of peace,
401
1107930
4275
Eğer birlik olmayı başarırsak,
barışın üçüncü taraf ağı olarak
savaşın aslanını durdurabiliriz.
18:32
we can even halt the lion of war.
402
1112229
3008
Çok teşekkür ederim.
18:35
Thank you very much.
403
1115261
1151
18:36
(Applause)
404
1116436
3319
(alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7