What does it mean to be a refugee? - Benedetta Berti and Evelien Borgman

Mülteci olmak ne demektir? - Benedetta Berti ve Evelien Borgman

1,431,989 views

2016-06-16 ・ TED-Ed


New videos

What does it mean to be a refugee? - Benedetta Berti and Evelien Borgman

Mülteci olmak ne demektir? - Benedetta Berti ve Evelien Borgman

1,431,989 views ・ 2016-06-16

TED-Ed


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Efe Ersoy Gözden geçirme: Sancak Gülgen
00:07
Around the globe,
0
7465
1115
Dünyanın pek çok yerinde,
00:08
there are approximately 60 million people who have been forced to leave their homes
1
8580
4666
yaklaşık olarak 60 milyon kişi savaş, şiddet ve zulümden kaçmak için
00:13
to escape war, violence, and persecution.
2
13246
3315
yurtlarını terk etmek zorunda kalıyor.
00:16
The majority of them have become internally displaced persons,
3
16561
4257
Bu kişilerin çoğu ülke içinde göç ediyor,
00:20
which means they have fled their homes but are still within their own countries.
4
20818
5066
yani yurtlarını terk etse de ülke sınırları içinde kalıyorlar.
00:25
Others have crossed a border and sought shelter outside of their own countries.
5
25884
5144
Bazıları ise sınırı geçip kendi ülkeleri dışında sığınacak bir yer arayışındalar.
00:31
They are commonly referred to as refugees.
6
31028
2790
Bu kişiler genellikle mülteci olarak anılıyorlar.
00:33
But what exactly does that term mean?
7
33818
3435
Peki bu terim tam olarak ne anlama geliyor?
00:37
The world has known refugees for millennia,
8
37253
2720
Dünyada binlerce yıldır mülteciler var,
00:39
but the modern definition was drafted in the UN's 1951 Convention
9
39973
4747
ama güncel tanımı Birleşmiş Milletler'in II. Dünya Savaşı'nda oluşan
00:44
relating to the status of refugees
10
44720
2088
yaygın zulüm ve zorunlu göçlere maruz kalan mültecilerin yasal durumunu
00:46
in response to mass persecutions and displacements of the Second World War.
11
46808
5625
tanımlamak için 1951 yılında yaptığı toplantıda ortaya çıktı.
00:52
It defines a refugee as someone who is outside their country of nationality,
12
52433
4603
Yapılan tanım mülteciyi kendi milletinin yaşadığı devlet sınırları dışında olan
00:57
and is unable to return to their home country
13
57036
2816
ve zulüm göreceğine dair sağlam temelli kaygılar yüzünden
00:59
because of well-founded fears of being persecuted.
14
59852
3899
kendi vatanına dönemeyecek insanlar olarak tanımlar.
01:03
That persecution may be due to their race, religion, nationality,
15
63751
5002
Bahsedilen zulüm kişinin ait olduğu ırk, din, milliyet,
01:08
membership in a particular social group, or political opinion,
16
68753
4129
belli bir sosyal gruba veya siyasi görüşe bağlı olmak sebebiyle olabilir
01:12
and is often related to war and violence.
17
72882
4082
ve genellikle de savaş veya çatışmalar sonucu ortaya çıkar.
01:16
Today, roughly half the world's refugees are children,
18
76964
3883
Günümüzde mültecilerin kabaca yarısını çocuklar oluşturuyor ve
01:20
some of them unaccompanied by an adult,
19
80847
2594
bazılarının yanında onlara eşlik eden erişkin yaşta birisi de bulunmamakta.
01:23
a situation that makes them especially vulnerable to child labor
20
83441
3651
Bu da onları çocuk emeği kullanımı ve cinsel sömürüye
01:27
or sexual exploitation.
21
87092
2753
daha savunmasız hâle getiriyor.
01:29
Each refugee's story is different,
22
89845
2121
Her mültecinin hikâyesi birbirinden farklıdır,
01:31
and many must undergo dangerous journeys with uncertain outcomes.
23
91966
4845
çoğu da sonu bilinmez tehlikeli yolculuklara çıkmak zorunda kalmıştır.
01:36
But before we get to what their journeys involve,
24
96811
2469
Ama yolculuklarının ayrıntılarına girmeden önce
01:39
let's clear one thing up.
25
99280
1627
bir konuyu aydınlatalım.
01:40
There's a lot of confusion regarding the difference between the terms
26
100907
3315
"Mülteci" ve "Göçmen" terimleri konusunda
01:44
"migrant" and "refugee."
27
104222
2348
konusunda yaşanan karışıklığı biraz açalım.
01:46
"Migrants" usually refers to people who leave their country
28
106570
3492
Göçmen terimi genellikle ülkelerini daha iyi ekonomik fırsatlar için
01:50
for reasons not related to persecution,
29
110062
2787
veya kuraklık yaşanan bölgelerden ayrılmak zorunda kalan insanlar gibi
01:52
such as searching for better economic opportunities
30
112849
2649
zulüm görme korkusu dışındaki sebeplerle terk edenler
01:55
or leaving drought-stricken areas in search of better circumstances.
31
115498
4629
için kullanılmakta.
02:00
There are many people around the world who have been displaced
32
120127
3182
Dünyada pek çok insan doğal afetler,
02:03
because of natural disasters,
33
123309
1751
gıda bulmaktaki zorluklar
02:05
food insecurities,
34
125060
1564
veya benzer sıkıntılar yüzünden
02:06
and other hardships,
35
126624
1782
göç etmek zorunda kalıyor.
02:08
but international law, rightly or wrongly,
36
128406
2308
Ama haksız bir şekilde olsa da uluslararası hukuk
02:10
only recognizes those fleeing conflict and violence as refugees.
37
130714
6162
sadece çatışma ve şiddet yüzünden göç edenleri mülteci kabul ediyor.
02:16
So what happens when someone flees their country?
38
136876
4342
Şimdi de birisi ülkesinden kaçmak zorunda kaldığında neler oluyor buna bakalım.
02:21
Most refugee journeys are long and perilous
39
141218
3252
Pek çok göçmenin yolculuğu su, gıda ve barınaktan mahrum,
02:24
with limited access to shelter, water, or food.
40
144470
3745
uzun ve tehlikeli geçer.
02:28
Since the departure can be sudden and unexpected,
41
148215
2719
Ülkelerinden bir anda ayrılmak zorunda kaldıkları için
02:30
belongings might be left behind,
42
150934
2168
ellerinde pek bir varlıkları yoktur ve çatışma ortamlarından kaçmaya çalışan
02:33
and people who are evading conflict often do not have the required documents,
43
153102
4774
bu insanların yanında başka bir ülkeye yasal yoldan girmelerini veya
02:37
like visas, to board airplanes and legally enter other countries.
44
157876
4755
bir uçağa binmelerini sağlayacak vize gibi belgeler yoktur.
02:42
Financial and political factors can also prevent them from traveling
45
162631
3779
Maddi ve siyasi etmenler onların olağan yolculuk hatlarını
02:46
by standard routes.
46
166410
1780
izlemesine engel olur.
02:48
This means they can usually only travel by land or sea,
47
168190
3623
Bu da onları kara ve deniz yoluyla sınırı geçebilmek için
02:51
and may need to entrust their lives to smugglers
48
171813
2947
insan kaçakçılarına hayatlarını
02:54
to help them cross borders.
49
174760
2404
emanet etmek zorunda bırakır.
02:57
Whereas some people seek safety with their families,
50
177164
2869
Bazıları aileleriyle güvenli yerlere doğru yola çıkarken,
03:00
others attempt passage alone and leave their loved ones behind
51
180033
3940
diğerleri bu yolculuğa sevdiklerine daha sonra kavuşma umuduyla
03:03
with the hopes of being reunited later.
52
183973
2874
tek başlarına çıkarlar.
03:06
This separation can be traumatic and unbearably long.
53
186847
3343
Bu ayrılık beklendiğinden uzun ve acı verici olabilir.
03:10
While more than half the world's refugees are in cities,
54
190190
3690
Dünyadaki mültecilerin yarıdan fazlası şehirlerde yer alırken bazen de
03:13
sometimes the first stop for a person fleeing conflict is a refugee camp,
55
193880
4585
şiddetten kaçan birisinin ilk durağı yerel hükümetler veya Birleşmiş Milletler
03:18
usually run by the United Nations Refugee Agency or local governments.
56
198465
4949
Mülteci Yüksek Komiserliği'nin yönettiği bir mülteci kampı olabilir.
03:23
Refugee camps are intended to be temporary structures,
57
203414
3343
Göçmen kampları genellikle kalanların güvenle evlerine dönebilecekleri
03:26
offering short-term shelter until inhabitants can safely return home,
58
206757
3902
uygun zamanı bekleyecekleri,
03:30
be integrated to the host country,
59
210659
1967
geldikleri ülkeye yerleştirilmeyi veya
başka bir ülkeye gönderilecekleri
03:32
or resettle in another country.
60
212626
2512
zamanı bekledikleri kısa süreli ve
geçici bir yer olması düşünülür.
03:35
But resettlement and long-term integration options are often limited.
61
215138
4624
Ama genellikle yerleşme ve uzun dönemli kalma seçenekleri sınırlıdır.
03:39
So many refugees are left with no choice but to remain in camps for years
62
219762
4522
Bu sebeple pek çok göçmen kamplarda yıllarca
03:44
and sometimes even decades.
63
224284
3156
hatta on yıllarca kalmak zorunda kalır.
03:47
Once in a new country, the first legal step for a displaced person
64
227440
3666
Yerinden olmuş birinin yeni bir ülkeye geldiğinde
03:51
is to apply for asylum.
65
231106
2029
ilk yapması gereken şey iltica başvurusu yapmaktır.
03:53
At this point, they are an asylum seeker
66
233135
2932
Bu süreçte yasal yönden mülteci değil,
03:56
and not officially recognized as a refugee until the application has been accepted.
67
236067
5405
iltica talebi değerlendirilen kişi olarak tanımlanır.
04:01
While countries by and large agree on one definition of refugee,
68
241472
3471
Genel olarak ülkeler mülteci tanımında uzlaşmış olmakla beraber
04:04
every host country is responsible for examining all requests for asylum
69
244943
4740
her ülke iltica isteklerini değerlendirmek ve başvuranların
04:09
and deciding whether applicants can be granted the status of refugee.
70
249683
4133
mülteci statüsünü alıp almayacaklarını kendileri karar vermekle sorumludur.
04:13
Different countries guidelines can vary substantially.
71
253816
3539
Her ülkenin değerledirmede farklı ölçütü vardır.
04:17
Host countries have several duties
72
257355
2465
Kişinin yasal mülteci durumu kabul eden ülkenin ona düzgün davranılması ve
04:19
towards people they have recognized as refugees,
73
259820
2798
ayrımcılığa uğramaması gibi
04:22
like the guarantee of a minimum standard of treatment and non-discrimination.
74
262618
5256
sağlamak zorunda olduğu temel standartlar vardır.
04:27
The most basic obligation towards refugees is non-refoulement,
75
267874
4017
Mültecilere sağlanan en temel hak kişinin özgürlükler ve hayatının
04:31
a principle preventing a nation from sending an individual
76
271891
3248
tehlikede olacağı bir ülkeye gönderilmesine
04:35
to a country where their life and freedom are threatened.
77
275139
3584
engel olunması ilkesidir.
04:38
In reality, however, refugees are frequently the victims
78
278723
3158
Maalesef gerçekte mülteciler genellikle
04:41
of inconsistent and discriminatory treatment.
79
281881
3497
tutarsız ve ayrımcı davranışların kurbanı olurlar.
04:45
They're increasingly obliged to rebuild their lives in the face of xenophobia
80
285378
3998
Yeni hayatlarını yabancı korkusu ve ırkçılıkla kuşatılmış
04:49
and racism.
81
289376
1598
bir ortamda kurmaya çalışırlar.
04:50
And all too often, they aren't permitted to enter the work force
82
290974
3218
Sıklıkla da iş gücüne katılımları engellenerek insani yardımlara
04:54
and are fully dependent on humanitarian aid.
83
294192
2943
bağımlı olarak yaşamak zorunda bırakılırlar.
04:57
In addition, far too many refugee children are out of school
84
297135
4000
Bu yetmezmiş gibi eğitim programlarına kaynak eksikliği yüzünden
05:01
due to lack of funding for education programs.
85
301135
3710
pek çok mülteci çocuk eğitimden mahrum kalmaktadır.
05:04
If you go back in your own family history,
86
304845
2589
Eğer aile tarihimizde geriye gidersek büyük ihtimalle bir zamanlar
05:07
chances are you will discover that at a certain point,
87
307434
3627
savaşlar, ayrımcılık ve zulümler yüzünden
05:11
your ancestors were forced from their homes,
88
311061
2817
kendi atalarımızın da yuvalarından
05:13
either escaping a war or fleeing discrimination and persecution.
89
313878
5368
ayrılmak zorunda bırakıldığını görebiliriz.
05:19
It would be good of us to remember their stories
90
319246
3323
Günümüzde yerinden olmuş, yeni bir yuva arayan mültecilerin
05:22
when we hear of refugees currently displaced,
91
322569
3025
hikâyelerini duyduğumuzda, ailemizin bu hikâyelerini
05:25
searching for a new home.
92
325594
2713
hatırlamamız hepimize faydalı olacaktır.
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7