Bassam Tariq: The beauty and diversity of Muslim life

Bassam Tariq: Mümin yaşamının güzelliği ve çeşitliliği

117,093 views

2015-01-30 ・ TED


New videos

Bassam Tariq: The beauty and diversity of Muslim life

Bassam Tariq: Mümin yaşamının güzelliği ve çeşitliliği

117,093 views ・ 2015-01-30

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Öykü Kübra DOĞAN Gözden geçirme: Halil Sarı
00:12
I'm a blogger, a filmmaker and a butcher,
0
12667
3199
Ben bir blog yazarı, film yapımcısı ve kasabım
00:15
and I'll explain how these identities come together.
1
15866
3202
ve bu kimliklerin nasıl bir araya geldiğini açıklayacağım.
00:19
It started four years ago,
2
19068
1696
Dört yıl önce başladı,
00:20
when a friend and I opened our first Ramadan fast
3
20764
2656
bir arkadaşımla birlikte New York'ta ki en kalabalık
00:23
at one of the busiest mosques in New York City.
4
23420
2625
camilerden birinde Ramazan'ın ilk orucunu açtığımızda.
00:26
Crowds of men with beards and skullcaps were swarming the streets.
5
26045
3898
Sakallı ve takkeli adamlarla dolup taşıyordu caddeler.
00:29
It was an FBI agent's wet dream. (Laughter)
6
29943
3605
Bir FBI ajanının erotik rüyasıydı adeta. (Kahkahalar)
00:33
But being a part of this community, we knew how welcoming this space was.
7
33548
3498
Ama bu toplumun parçası olarak ne kadar samimi olduğunu biliyorduk.
00:37
For years, I'd seen photos of this space being documented
8
37046
3317
Yıllarca, bu mekanın cansız ve soğuk bir taş parçası
00:40
as a lifeless and cold monolith,
9
40363
2107
gibi gösterildiği fotoğraflar gördüm.
00:42
much like the stereotypical image painted of the American Muslim experience.
10
42470
3711
Tıpkı Amerikalı Müslüman hayatı için çizilen klişe portre gibi.
00:46
Frustrated by this myopic view,
11
46181
2293
Bu miyop bakıştan rahatsız olunca
00:48
my friend and I had this crazy idea:
12
48474
2402
arkadaşımın ve benim aklıma bir fikir geldi:
00:50
Let's break our fast at a different mosque in a different state
13
50876
3001
Her Ramazan gecesi orucumuzu farklı bir eyaletteki
00:53
each night of Ramadan
14
53877
1425
farklı bir camide açalım
00:55
and share those stories on a blog.
15
55302
2152
ve bu hikayeleri blogda paylaşalım.
00:57
We called it "30 Mosques in 30 Days,"
16
57454
2280
Buna "30 Günde 30 Cami" dedik ve
00:59
and we drove to all the 50 states
17
59734
1806
50 eyaletin hepsine gidip
01:01
and shared stories from over 100 vastly different Muslim communities,
18
61540
3365
Los Angeles varoşlarındaki Kamboçyalı mültecilerden tutun da
01:04
ranging from the Cambodian refugees in the L.A. projects
19
64905
3329
Güney Karolina ormanlarında yaşayan kara Sufilere kadar
01:08
to the black Sufis living in the woods of South Carolina.
20
68234
3192
100 değişik Müslüman toplumlarından hikayeler paylaştık.
01:11
What emerged was a beautiful and complicated portrait of America.
21
71426
3369
Beliren şey Amerika'nın güzel ve çetrefilli bir portresiydi.
01:14
The media coverage forced local journalists
22
74795
2025
Medyanın ilgisi yerel gazetecileri Müslüman toplumları
01:16
to revisit their Muslim communities,
23
76820
1737
yeniden ziyaret etmeye zorladı
01:18
but what was really exciting was seeing people from around the world
24
78557
3620
ama gerçekten heyecan verici şey dünya çapında insanların kendi
01:22
being inspired to take their own 30-mosque journey.
25
82177
3007
30 Cami Seyahatleri'ne çıkmaya ilham almalarıydı.
01:25
There were even these two NFL athletes
26
85184
1817
Hatta bunu yapmak için maaş izinli
01:27
who took a sabbatical from the league to do so.
27
87001
2276
Ulusal Futbol Ligi sporcuları bile vardı.
01:29
And as 30 Mosques was blossoming around the world,
28
89277
3337
Ve 30 Cami dünyaya yayılırken ben
01:32
I was actually stuck in Pakistan working on a film.
29
92614
2659
Pakistan'da tıkılı kalmıştım film üzerinde çalışırken.
01:35
My codirector, Omar, and I were at a breaking point with many of our friends
30
95273
3621
Yardımcı yönetmenim Omar ve ben filmi nasıl konumlandıracağımıza dair bir
01:38
on how to position the film.
31
98894
1665
kırılma notasındaydık birçoğumuz.
01:40
The movie is called "These Birds Walk,"
32
100559
2087
Filmin adı "Bu Kuşlar Yürür" ve
01:42
and it is about wayward street kids
33
102646
1760
bir aile sureti arayan
01:44
who are struggling to find some semblance of family.
34
104406
2836
başıboş sokak çocuklarıyla ilgili.
01:47
We focus on the complexities of youth and family discord,
35
107242
3468
Biz gençlik ve aile anlaşmazlığının karmaşasına odaklandık ama
01:50
but our friends kept on nudging us to comment on drones and target killings
36
110710
3785
arkadaşlarımız bizi tembellik ve hedefli öldürmeyi yorumlamamız ,
01:54
to make the film "more relevant,"
37
114495
2809
filmi "konuyla daha ilintili" yapmamız,
01:57
essentially reducing these people who have entrusted us with their stories
38
117304
3506
aslında, hikayelerini bize emanet eden insanları sosyopolitik
02:00
into sociopolitical symbols.
39
120810
1967
simgelere indirme için dürtükleyip durdu.
02:02
Of course, we didn't listen to them,
40
122777
1776
Tabii ki onları dinlemedik ve yerine
02:04
and instead, we championed the tender gestures of love
41
124553
3420
sevginin nazik jestlerini ve
02:07
and headlong flashes of youth.
42
127973
2322
gençliğin pervasız parlamalarını savunduk.
02:10
The agenda behind our cinematic immersion was only empathy,
43
130295
3079
Sinematik algımızın arkasındaki gündem sadece empatiydi,
02:13
an emotion that's largely deficient from films
44
133374
2584
dünyanın bizim olan bölgesinden gelen filmlerde
02:15
that come from our region of the world.
45
135958
3275
fazlaca noksan olan bir duygu.
02:19
And as "These Birds Walk" played at film festivals and theaters internationally,
46
139233
4220
Ve "Bu Kuşlar Yürür" uluslararası film festivalleri ve sinemalarda oynayınca,
02:23
I finally had my feet planted at home in New York,
47
143460
2483
sonunda kendimi New York'ta ki evime atabildim,
02:25
and with all the extra time and still no real money,
48
145943
3562
bütün bu fazladan zamanla ve hala hiç gerçek para olmadan.
02:29
my wife tasked me to cook more for us.
49
149505
3685
Karım daha sık yemek yapmakla görevlendirdi beni.
02:33
And whenever I'd go to the local butcher to purchase some halal meat,
50
153190
3387
Ve ne zaman helal et almak için semt kasabına gitsem, içime
02:36
something felt off.
51
156577
1369
kötü bir his doğuyordu.
02:37
For those that don't know, halal is a term used for meat
52
157946
3367
Bilmeyenler için helal; çok kesin İslami esaslara göre
02:41
that is raised and slaughtered humanely following very strict Islamic guidelines.
53
161313
4542
insanca yetiştirilen ve kesilen et için kullanılan bir terimdir.
02:45
Unfortunately, the majority of halal meat in America
54
165855
3354
Ne yazık ki, Amerika'da ki helal etin çoğunluğu
02:49
doesn't rise to the standard that my faith calls for.
55
169209
2942
inancımın gerektirdiği ölçüte gelemiyor.
02:52
The more I learned about these unethical practices,
56
172151
2701
Bu etik olmayan uygulamaları öğrendikçe,
02:54
the more violated I felt,
57
174852
2048
kendimi daha bozulmuş hissediyordum.
02:56
particularly because businesses from my own community
58
176900
3192
Özellikle benim tutuculuğumdan çıkar sağlayanların
03:00
were the ones taking advantage of my orthodoxy.
59
180092
3119
kendi zümremin işletmesi olduğundan.
03:03
So, with emotions running high, and absolutely no experience in butchery,
60
183211
4014
Bu yüzden, yükselen duygularla ve bu konuda hiçbir tecrübemiz olmadan
03:07
some friends and I opened a meat store
61
187225
2249
birkaç arkadaş ve ben East Village
03:09
in the heart of the East Village fashion district.
62
189474
2560
moda bölgesinin kalbinde bir et dükkanı açtık.
03:12
(Laughter)
63
192034
1360
(Kahkahalar)
03:13
We call it Honest Chops,
64
193394
1840
Adını Şerefli Satır Darbeleri koyduk
03:15
and we're reclaiming halal by sourcing organic, humanely raised animals,
65
195234
3713
ve organik kaynaklı, insanca yetiştirilen hayvanlarla ve işçi ailelerinin
03:18
and by making it accessible and affordable to working-class families.
66
198947
3721
karşılayabileceği şekilde helal eti yeniden sunuyoruz.
03:22
There's really nothing like it in America.
67
202668
2149
Amerika'da bunun gibisi yok gerçekten.
03:24
The unbelievable part is actually that 90 percent of our in-store customers
68
204817
4122
İnanılmaz olansa, mevcut müşterilerimizin yüzde 90'ı
03:28
are not even Muslim.
69
208939
1540
Müslüman bile değil.
03:30
For many, it is their first time interacting with Islam
70
210479
2727
Birçokları için, İslam'la bu kadar yakın bir
03:33
on such an intimate level.
71
213206
2395
iletişime geçmeleri ilk kez oluyor.
03:35
So all these disparate projects -- (Laughter) --
72
215601
4746
Yani tüm bu birbirinden alakasız projeler -- (Kahkahalar)--
03:40
are the result of a restlessness.
73
220347
2175
huzursuzluğun sonucu.
03:42
They are a visceral response to the businesses and curators
74
222522
3584
Bunlar benim inançlarımı ve zümremi basitleştirmeye çabalayan
03:46
who work hard to oversimplify my beliefs and my community,
75
226106
3519
işletmeler ve idareciler için içgüdüsel karşılıklar.
03:49
and the only way to beat their machine is to play by different rules.
76
229625
4162
Ve onların çarkını yenmenin tek yolu, oyunu farklı kurallara göre oynamak.
03:53
We must fight with an inventive approach.
77
233790
2186
Özenli bir yaklaşımla mücadele etmeliyiz.
03:55
With the trust, with the access, with the love that only we can bring,
78
235976
4330
Güvenle, erişimle, sadece bizim getirebileceğimiz sevgiyle, özür
04:00
we must unapologetically reclaim our beliefs
79
240317
2460
dilemeksizin kendi inançlarımızı geri kazanmalıyız
04:02
in every moving image, in every cut of meat,
80
242777
2642
her hareketli görüntüde, her et parçasında.
04:05
because if we whitewash our stories for the sake of mass appeal,
81
245419
4146
Çünkü çoğunluğun hatrı için kendi hikayelerimizi örtbas edersek,
04:09
not only will we fail,
82
249565
1509
başarısız olmakla kalmayıp,
04:11
but we will be trumped by those with more money and more resources
83
251074
3327
bizim hikayelerimizi anlatmaları için daha çok paraları ve kaynakları
04:14
to tell our stories.
84
254401
1810
olanlar tarafından kandırılacağız.
04:16
But the call for creative courage is not for novelty or relevance.
85
256211
4703
Ama yaratıcı cesaret için olan çağrı yenilik ya da alaka için değil.
04:20
It is simply because our communities are so damn unique and so damn beautiful.
86
260914
4853
Bu basitçe, bizim zümremiz çok eşsiz ve güzel olduğu için.
04:25
They demand us to find uncompromising ways to be acknowledged and respected.
87
265767
6073
Kabullenilmek ve saygı görmek için uzlaşmaz yollar bulmamızı talep ediyorlar.
04:32
Thank you.
88
272603
1755
Teşekkürler.
04:34
(Applause)
89
274358
2624
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7