Ernesto Sirolli: Want to help someone? Shut up and listen!

Ernesto Sirolli: Birine yardım etmek mi istiyorsun? Kapa çeneni ve dinle!

795,473 views

2012-11-26 ・ TED


New videos

Ernesto Sirolli: Want to help someone? Shut up and listen!

Ernesto Sirolli: Birine yardım etmek mi istiyorsun? Kapa çeneni ve dinle!

795,473 views ・ 2012-11-26

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

00:00
Translator: Joseph Geni Reviewer: Morton Bast
0
0
7000
Çeviri: Metin Akın Gözden geçirme: Meric Aydonat
00:16
Everything I do, and everything I do professionally --
1
16495
3479
Yaptığım her şey yani profesyonel olarak yaptığım
00:19
my life -- has been shaped
2
19974
3985
hayatımdaki her şey
00:23
by seven years of work as a young man in Africa.
3
23959
5824
Afrika'da genç birisi olarak çalıştığım yedi yıl boyunca şekillendi.
00:29
From 1971 to 1977 --
4
29783
3521
1971'den 1977'e kadar
00:33
I look young, but I'm not — (Laughter) --
5
33304
3880
Genç görünüyorum, ama genç değilim --(Gülüşmeler)
00:37
I worked in Zambia, Kenya, Ivory Coast, Algeria, Somalia,
6
37184
4933
Zambia, Kenya, Fildişi Sahili, Cezayir, Somali'de çalıştım
00:42
in projects of technical cooperation with African countries.
7
42117
4217
Afrika ülkelerinin beraberliğinde teknik iş birliği projelerinde çalıştım.
00:46
I worked for an Italian NGO,
8
46334
3118
Bir İtalyan STK (Sivil Toplum Kuruluşu) için çalıştım
00:49
and every single project that we set up in Africa
9
49452
6150
ve Afrika'da kurduğumuz her bir proje
00:55
failed.
10
55602
3444
başarısız oldu.
00:59
And I was distraught.
11
59046
4144
Ve ben perişan oldum.
01:03
I thought, age 21, that we Italians were good people
12
63190
4248
21 yaşımdayken, "Biz, İtalyanlar iyi insanlarız
01:07
and we were doing good work in Africa.
13
67438
3382
ve Afrikada gayet iyi işler yapıyoruz." diye düşünüyordum,
01:10
Instead, everything we touched we killed.
14
70820
7013
"Dokunduğumuz her şeyi mahvettiğimiz" gerçeği yerine.
01:17
Our first project, the one that has inspired my first book,
15
77833
5103
Benim ilk kitabıma ilham veren, bizim ilk projemiz:
01:22
"Ripples from the Zambezi,"
16
82936
2888
"Zambezi nehrinin küçük dalgalanmaları" adında
01:25
was a project where we Italians
17
85824
2565
biz İtalyanlar'ın bir projesiydi.
01:28
decided to teach Zambian people how to grow food.
18
88389
5921
Zambiya insanlarına nasıl tarım yapacaklarını öğretecektik.
01:34
So we arrived there with Italian seeds in southern Zambia
19
94310
4349
Her neyse, Güney Zambiya'ya elimizde İtalyan tohumları ile
01:38
in this absolutely magnificent valley
20
98659
3480
inanılmaz güzellikteki
01:42
going down to the Zambezi River,
21
102139
3253
Zambezi nehrinin aşağıya doğru aktığı vadiye vardık
01:45
and we taught the local people how to grow Italian tomatoes
22
105392
3628
ve sonra yerel insanlara nasıl İtalyan domateslerini yetiştirebileceklerini öğrettik
01:49
and zucchini and ...
23
109020
2791
ve kabak ve...
01:51
And of course the local people had absolutely no interest
24
111811
2195
ve tabii ki yerel insanlar kesinlikle yaptığımız bu işle
01:54
in doing that, so we paid them to come and work,
25
114006
2915
hiç ilgilenmediler, ardından gelip çalışmaları için ödeme yaptık
01:56
and sometimes they would show up. (Laughter)
26
116921
4135
ve bazı zamanlarda ortaya çıkmaya başladılar --(Gülüşmeler)
02:01
And we were amazed that the local people,
27
121056
2727
Biz yerel insanlara şaşıp kalmıştık
02:03
in such a fertile valley, would not have any agriculture.
28
123783
3087
böyle güzel vadide, hiç tarımın olmamasına çok şaşırmıştık.
02:06
But instead of asking them how come they were not
29
126870
3208
Yerel insanlara "Neden hiç bir şey yetişmediğine" dair sormak yerine
02:10
growing anything, we simply said, "Thank God we're here." (Laughter)
30
130078
4022
sadece: "Allah'a şükür, biz buradayız." dedik. --(Gülüşmeler)
02:14
"Just in the nick of time to save the Zambian people from starvation."
31
134100
4668
"Küçük bir zaman diliminde, Zambiya insanlarını açlıktan kurtarıyorduk"
02:18
And of course, everything in Africa grew beautifully.
32
138768
3460
ve tabii ki, Afrika'daki her şey çok güzelce yetişti.
02:22
We had these magnificent tomatoes. In Italy, a tomato
33
142228
2658
İnanılmaz domatesler topladık. İtalya'da şu büyüklükteyken,
02:24
would grow to this size. In Zambia, to this size.
34
144886
3609
Zambiya'da böyle kocaman yetişti.
02:28
And we could not believe, and we were telling the Zambians,
35
148495
2821
Biz buna inanamamıştık, Zambiyalılara diyorduk ki:
02:31
"Look how easy agriculture is."
36
151316
2472
"Bak, tarım yapmak ne de kolaymış"
02:33
When the tomatoes were nice and ripe and red,
37
153788
3011
Domatesler güzel, olgun ve kırmızıyken
02:36
overnight, some 200 hippos came out from the river
38
156799
3428
bir gece ansızın, nehrin öte yakasından 200 su aygırı ortaya çıktı
02:40
and they ate everything. (Laughter)
39
160227
4003
ve bütün her şeyi yediler (Gülüşmeler)
02:44
And we said to the Zambians, "My God, the hippos!"
40
164230
4584
Ve biz Zambiyalılara diyorduk ki: "Aman Allah'ım, su aygırları!"
02:48
And the Zambians said, "Yes, that's why we have no agriculture here." (Laughter)
41
168814
5681
ve Zambiyalılar dediler ki: "Evet, işte burada tarım olmamasının sebebi"
02:54
"Why didn't you tell us?""You never asked."
42
174495
6252
-"Neden bunu daha önce söylemediniz?" -"Hiç sormadınız ki."
03:00
I thought it was only us Italians blundering around Africa,
43
180747
5088
Afrika'nın etrafında beceriksizce dolananların sadece İtalyanlar olduğunu düşünmüştüm
03:05
but then I saw what the Americans were doing,
44
185835
2744
ama sonra Amerikalılar'ın yaptıklarını gördüm
03:08
what the English were doing, what the French were doing,
45
188579
2736
İngilizler'in neler yaptıklarını, Fransızlar'ın neler yaptıklarını
03:11
and after seeing what they were doing,
46
191315
2593
ve onların neler yaptıklarını gördükten sonra
03:13
I became quite proud of our project in Zambia.
47
193908
3359
Zambiya'daki projemiz hakkında gayet gururlanır hale geldim
03:17
Because, you see, at least we fed the hippos.
48
197267
4989
Çünkü, gördüğünüz gibi biz en azından su aygırlarını besleyebilmiştik
03:22
You should see the rubbish — (Applause) --
49
202256
4247
Saçmalıkları bir görmelisiniz -- (Alkış)
03:26
You should see the rubbish that we have bestowed
50
206503
2494
Masum Afrika insanının maruz kaldığı,
03:28
on unsuspecting African people.
51
208997
1800
ipe sapa gelmez şeyleri bir görmelisiniz.
03:30
You want to read the book,
52
210797
1576
Bir kitap okumak isterseniz
03:32
read "Dead Aid," by Dambisa Moyo,
53
212373
4931
Zambiyalı kadın ekonomist
03:37
Zambian woman economist.
54
217304
3007
Dambisa Moyo'nun "Dead Aid" (Ölü Yardım) kitabını okuyun.
03:40
The book was published in 2009.
55
220311
2370
2009 yılında yayımlanmış.
03:42
We Western donor countries have given the African continent
56
222681
4574
Biz Batılı bağışçı ülkeler Afrika kıtasına son 50 yıl içinde
03:47
two trillion American dollars in the last 50 years.
57
227255
4993
tam iki trilyon Amerikan doları bağışlamışız,
03:52
I'm not going to tell you the damage that that money has done.
58
232248
3825
Size bu parayla verdiğimiz zarardan bahsetmeyeceğim.
03:56
Just go and read her book.
59
236073
2188
Sadece gidin ve onun kitabını okuyun.
03:58
Read it from an African woman, the damage that we have done.
60
238261
8363
Afrikalı bir kadından, verdiğimiz zararı okuyun
04:06
We Western people are imperialist, colonialist missionaries,
61
246624
5967
Biz Batılı insanlar emperyalist, sömürgeci, misyoneriz
04:12
and there are only two ways we deal with people:
62
252591
3314
ve insanlarla anlaşmanın yanlızca iki yolu var:
04:15
We either patronize them, or we are paternalistic.
63
255905
4389
Onlara ya dayatmacı (Patronize) ya da babacan(Paternalistic) davranabiliriz.
04:20
The two words come from the Latin root "pater,"
64
260294
3104
[İngilizce'de] İki kelimenin kökü de 'pater'den geliyor
04:23
which means "father."
65
263398
2230
anlamı "baba" olan.
04:25
But they mean two different things.
66
265628
3853
Lakin iki farklı şeyi kastediyorlar.
04:29
Paternalistic, I treat anybody from a different culture
67
269481
3361
Babacan (Paternalistik): Farklı kültürden her kimse
04:32
as if they were my children. "I love you so much."
68
272842
5803
benim çocuklarımmış gibi davranırım. "Sizleri çok seviyorum"
04:38
Patronizing, I treat everybody from another culture
69
278645
4507
Dayatmacı (Patronizing): Farklı kültürden her kimseye
04:43
as if they were my servants.
70
283152
2398
benim hizmetçilerimmiş gibi davranırım.
04:45
That's why the white people in Africa are called "bwana," boss.
71
285550
6071
Bu sebepten beyaz insanlar Afrika'da "bwana" diye çağırılır, "patron" yani...
04:51
I was given a slap in the face reading a book,
72
291621
3583
Suratıma bir tokat yemiştim, okuduğum:
04:55
"Small is Beautiful," written by Schumacher, who said,
73
295204
4967
Schumacher tarafından yazılmış: "Small is Beautiful"u (Küçük Güzeldir) okurken ve diyor ki:
05:00
above all in economic development, if people
74
300171
2958
"ekonomik gelişmede her şeyden önce, eğer insanlar
05:03
do not wish to be helped, leave them alone.
75
303129
4555
onlara yardımcı olunmasını istemezse, onları yalnız bırakın"
05:07
This should be the first principle of aid.
76
307684
2827
Bu yardımın ilk temel prensibi olmalıdır.
05:10
The first principle of aid is respect.
77
310511
3686
Yardımın ilk kuralı, saygıdır.
05:14
This morning, the gentleman who opened this conference
78
314197
2528
Bu sabah, konferansın açılışını gerçekleştiren beyefendi
05:16
lay a stick on the floor, and said,
79
316725
3801
yere bir çubuk koydu ve dedi ki:
05:20
"Can we -- can you imagine a city
80
320526
4258
"Yapabilir miyiz -- Bir şehir düşünebilir misiniz ki:"
05:24
that is not neocolonial?"
81
324784
3922
"Neo-Sömürgeci olmasın?"
05:28
I decided when I was 27 years old
82
328706
4153
27 yaşıma geldiğimde,
05:32
to only respond to people,
83
332859
4207
insanlara sadece cevap vermeye karar verdim
05:37
and I invented a system called Enterprise Facilitation,
84
337066
4424
ve 'Teşebbüsü Basitleştirme' adını koyduğum bir sistem geliştirdim:
05:41
where you never initiate anything,
85
341490
3375
hiçbir şey başlatmadığınız,
05:44
you never motivate anybody, but you become a servant
86
344865
4222
hiç kimseye motivasyon vermediğiniz ama yerel tutkunun hizmetçisi,
05:49
of the local passion, the servant of local people
87
349087
3561
yerel insanların hizmetçisi olduğunuz,
05:52
who have a dream to become a better person.
88
352648
4398
daha iyi bir insan olmayı hayal edenlere odaklanan bir şey.
05:57
So what you do -- you shut up.
89
357046
4409
Bunun için ne yapmanız gerekiyor: -- Çenenizi kapatın,
06:01
You never arrive in a community with any ideas,
90
361455
3712
Bir topluluğu herhangi bir fikirle gitmeyin,
06:05
and you sit with the local people.
91
365167
4439
yerel insanla beraber oturun.
06:09
We don't work from offices.
92
369606
2192
Biz ofislerden çalışmayız
06:11
We meet at the cafe. We meet at the pub.
93
371798
3966
Kafede buluşuruz, pablarda buluşuruz.
06:15
We have zero infrastructure.
94
375764
3315
Hiç altyapımız yoktu.
06:19
And what we do, we become friends,
95
379079
3327
Ve ne yaptık: Sadece, ardakaş olduk
06:22
and we find out what that person wants to do.
96
382406
4760
ve o kişinin ne yapmak istediğini bulduk.
06:27
The most important thing is passion.
97
387166
1858
En önemlisi tutkudur.
06:29
You can give somebody an idea.
98
389024
2240
Birisine bir fikir verirsiniz.
06:31
If that person doesn't want to do it,
99
391264
1622
Eğer o insan yapmak istemezse,
06:32
what are you going to do?
100
392886
3681
siz daha ne yapacaksınız?
06:36
The passion that the person has for her own growth
101
396567
4546
Bir kadının kendi gelişimi için tutkuya sahip olması
06:41
is the most important thing.
102
401113
1726
en önemli şeydir.
06:42
The passion that that man has for his own personal growth
103
402839
4557
Bir erkeğin kendi kişisel gelişimi için tutkuya sahip olması
06:47
is the most important thing.
104
407396
1665
en önemli şeydir.
06:49
And then we help them to go and find the knowledge,
105
409061
3087
Sonra biz gidip, bilgiyi bulmalarına yardım ettik
06:52
because nobody in the world can succeed alone.
106
412148
5469
çünkü dünyadaki hiç kimse tek başına başaramaz.
06:57
The person with the idea may not have the knowledge,
107
417617
2719
Fikri olan kişi, bilgiye sahip olmayabilir,
07:00
but the knowledge is available.
108
420336
2138
ama bilgi ulaşılabilirdir.
07:02
So years and years ago, I had this idea:
109
422474
3859
Yıllar yılı önce, şöyle bir fikir geldi:
07:06
Why don't we, for once, instead of arriving in the community
110
426333
4166
Neden bir kez olsa bile, topluluğa gidip
07:10
to tell people what to do, why don't, for once,
111
430499
4703
onlara ne yapacaklarını söylemeden; Neden bir kez de olsa
07:15
listen to them? But not in community meetings.
112
435202
4825
onları dinlemiyoruz? Ama zümre toplantılarıyla değil.
07:20
Let me tell you a secret.
113
440027
4914
Size bir sır vereyim.
07:24
There is a problem with community meetings.
114
444941
4345
Zümre toplantılarında bir sorun vardır.
07:29
Entrepreneurs never come,
115
449286
3706
Girişimciler asla katılmaz
07:32
and they never tell you, in a public meeting,
116
452992
3172
ve halka açık toplantılarda kendi paralarıyla ne yapmak istediklerini
07:36
what they want to do with their own money,
117
456164
3616
veya fark ettikleri fırsatları
07:39
what opportunity they have identified.
118
459780
3829
size hiç söylemezler.
07:43
So planning has this blind spot.
119
463609
4924
Yani, planlama bu kör noktaları içerir.
07:48
The smartest people in your community you don't even know,
120
468533
4291
Topluluğun içindeki en akıllı insanları dahi bilemezsiniz,
07:52
because they don't come to your public meetings.
121
472824
7840
çünkü, onlar sizin halka açık toplantılarınıza gelmez.
08:00
What we do, we work one-on-one,
122
480664
3960
Ne yaptık, biz bire bir çalıştık,
08:04
and to work one-on-one, you have to create
123
484624
1713
bire bir çalışmak için, oluşturmanız gereken
08:06
a social infrastructure that doesn't exist.
124
486337
2675
daha önce hiç yapılmamış olan bir sosyal altyapı oluşturmanız gerekir.
08:09
You have to create a new profession.
125
489012
2572
Yeni bir uzmanlık alanı oluşturmak zorundasınız.
08:11
The profession is the family doctor of enterprise,
126
491584
5504
Bu alan, girişimin aile doktorudur.
08:17
the family doctor of business, who sits with you
127
497088
3571
İşin aile doktoru, senin evinde, mutfağında, kafede
08:20
in your house, at your kitchen table, at the cafe,
128
500659
3125
senin yanında oturur
08:23
and helps you find the resources to transform your passion
129
503784
4038
ve tutkunu gerçeğe dönüştürecek
08:27
into a way to make a living.
130
507822
2393
kaynakları bulmanıza yardımcı olur.
08:30
I started this as a tryout in Esperance, in Western Australia.
131
510215
5321
Bunu denemeye batı Avustralya, Esperance'de başladım
08:35
I was a doing a Ph.D. at the time,
132
515536
2252
O zamanlar, doktoramı yapmaktaydım,
08:37
trying to go away from this patronizing bullshit
133
517788
4323
'Dayatma'(Patronizing) saçmalığından kaçış yolunu bulmaya çalışıyordum
08:42
that we arrive and tell you what to do.
134
522111
3812
hani şu ne yapmanız gerektiğini söyleyen.
08:45
And so what I did in Esperance that first year
135
525923
4580
Esperance'de ilk yılda yaptığım
08:50
was to just walk the streets, and in three days
136
530503
4626
sadece sokaklarda yürümek oldu ve üç gün içinde
08:55
I had my first client, and I helped this first guy
137
535129
2894
ilk müşterimi kabul ettim, ilk kişiye yardım ettim
08:58
who was smoking fish from a garage, was a Maori guy,
138
538023
4545
bu kişi Maori'ydi(Yeni Zellanda yerlisi), garajındaki balık tütsülüyordu;
09:02
and I helped him to sell to the restaurant in Perth,
139
542568
3305
bunu Perth'deki restoranlara satabilmesine yardım ettim,
09:05
to get organized, and then the fishermen came to me to say,
140
545873
3130
bi' düzen kurduk ve sonra başka bir balıkçı bana gelip dedi ki:
09:09
"You the guy who helped Maori? Can you help us?"
141
549003
2986
"Maori'ye yardım eden sendin, değil mi? Bize de yardım eder misin?"
09:11
And I helped these five fishermen to work together
142
551989
3164
Ve beş balıkçıya beraber çalışmaları üzerine yardım ettim
09:15
and get this beautiful tuna not to the cannery in Albany
143
555153
4136
ve yakaladıkları güzelim ton balığını Albany'deki konserve fabrikasına
09:19
for 60 cents a kilo, but we found a way
144
559289
3833
kilosu 60 cent'e satmak yerine;
09:23
to take the fish for sushi to Japan for 15 dollars a kilo,
145
563122
5351
alıp bunları; sushi için Japonya'ya kilosu 15 dolardan vermenin yolunu bulduk.
09:28
and the farmers came to talk to me, said,
146
568473
1522
Çiftçiler benimle konuşup dediler ki:
09:29
"Hey, you helped them. Can you help us?"
147
569995
2289
"Hey, sen onlara yardım ettin. Bize de yardımcı olur musun?"
09:32
In a year, I had 27 projects going on,
148
572284
2926
Bir yılda, 27 proje devam ettirdim,
09:35
and the government came to see me to say,
149
575210
2152
ve hükumet gelip bana sordu:
09:37
"How can you do that?
150
577362
2387
"Bunu nasıl yaptın?"
09:39
How can you do — ?" And I said, "I do something very, very, very difficult.
151
579749
3326
Nasıl yaptın bunu --?" Onlara dedim ki: "Ben çok, çok,çok zor bir şey yaptım"
09:43
I shut up, and listen to them." (Laughter)
152
583075
5653
"Çenemi kapattım ve onları dinledim." (Gülüşler)
09:48
So — (Applause) —
153
588728
8222
Sonra --(Alkışlar)
09:56
So the government says, "Do it again." (Laughter)
154
596950
4605
Sonra hükümet dedi ki: "Bir kez daha yap." (Gülüşler)
10:01
We've done it in 300 communities around the world.
155
601555
3158
Biz bunu tüm dünyada 300 zümre içinde yaptık.
10:04
We have helped to start 40,000 businesses.
156
604713
3535
40.000 işletmenin başlayabilmesine yardım ettik.
10:08
There is a new generation of entrepreneurs
157
608248
1672
Yalnızlıktan ölen yeni bir
10:09
who are dying of solitude.
158
609920
2529
girişimci nesli var.
10:12
Peter Drucker, one of the greatest management consultants in history,
159
612449
6159
Tarihteki en iyi yönetici danışmanlarından birisi olan Peter Drucker
10:18
died age 96, a few years ago.
160
618608
4552
Birkaç yıl önce 96 yaşında öldü.
10:23
Peter Drucker was a professor of philosophy
161
623160
1780
Peter Drucker iş hayatına atılmadan önce
10:24
before becoming involved in business,
162
624940
1964
felsefe profesörüydü.
10:26
and this is what Peter Drucker says:
163
626904
2877
Peter Drucker şöyle derdi:
10:29
"Planning is actually incompatible
164
629781
5664
"Planlama aslında
10:35
with an entrepreneurial society and economy."
165
635445
4249
bir girişimin topluluğu ve ekonomisi ile uyuşmaz."
10:39
Planning is the kiss of death of entrepreneurship.
166
639694
6243
Planlama girişimciliğin ölüm öpücüğüdür.
10:45
So now you're rebuilding Christchurch
167
645937
2695
Yani, Christchurch'ü yeniden inşa edeceksiniz
10:48
without knowing what the smartest people in Christchurch
168
648632
3481
Christchurch'deki en akıllı insanların kendi enerjileri ve kendi paralarınıyla
10:52
want to do with their own money and their own energy.
169
652113
4658
ne yapmak istediklerini bilmeden inşa edeceksiniz.
10:56
You have to learn how to get these people
170
656771
3198
O insanların hangi yolla size gelip,
10:59
to come and talk to you.
171
659969
2997
anlatabileceğini öğrenmek zorundasınız.
11:02
You have to offer them confidentiality, privacy,
172
662966
4828
Onlara gizlilik, mahremiyet teklif etmek zorundasınız
11:07
you have to be fantastic at helping them,
173
667794
3784
Onlara yardım ederken muhteşem olmalısınız
11:11
and then they will come, and they will come in droves.
174
671578
3994
ve sonra onlar gelecek ve birken bin olup gelecekler
11:15
In a community of 10,000 people, we get 200 clients.
175
675572
2895
10.000'lik insanların içindeki zümreden, 200 müşteriye ulaştık
11:18
Can you imagine a community of 400,000 people,
176
678467
2572
400.000'lik bir zümreyi düşünebiliyor musunuz,
11:21
the intelligence and the passion?
177
681039
2242
zekalarını ve tutkularını?
11:23
Which presentation have you applauded the most this morning?
178
683281
3531
Bu sabah en çok hangi sunumu alkışladınız?
11:26
Local, passionate people. That's who you have applauded.
179
686812
5960
Yerel, tutku dolu insanlardı. İşte sizin alkışladığınız onlardı.
11:32
So what I'm saying is that
180
692772
5271
Yani diyorum ki:
11:38
entrepreneurship is where it's at.
181
698043
2467
Girişimcilik neyin üzerinde olduğudur.
11:40
We are at the end of the first industrial revolution --
182
700510
3146
İlk Sanayi Devriminin sonuna geldik --
11:43
nonrenewable fossil fuels, manufacturing --
183
703656
3313
yenilenemeyen fosil yakıtlar, üretim--
11:46
and all of a sudden, we have systems which are not sustainable.
184
706969
4457
ve hepsi birleşince, sürdürülebilir olmayan bir sisteme sahibiz.
11:51
The internal combustion engine is not sustainable.
185
711426
2647
İçten yanmalı motor sürdürülebilir değil.
11:54
Freon way of maintaining things is not sustainable.
186
714073
3321
Bakım yapmak için Freon kullanmak artık sürdürülebilir değil
11:57
What we have to look at is at how we
187
717394
3088
Bakmamız lazım gelen şey: Bizim
12:00
feed, cure, educate, transport, communicate
188
720482
6018
7 Milyar insan için sürdürülebilir bir biçimde
12:06
for seven billion people in a sustainable way.
189
726500
3551
nasıl beslediğimiz, tedavi ettiğimiz, eğittiğimiz, ulaştırdığımız, haberleştirdiğimiz.
12:10
The technologies do not exist to do that.
190
730051
3894
Bu teknoloji daha yok.
12:13
Who is going to invent the technology
191
733945
3368
Böyle çevreci bir teknolojiyi kim keşfedecek
12:17
for the green revolution? Universities? Forget about it!
192
737313
6498
Üniversiteler mi? Unutun bunu!
12:23
Government? Forget about it!
193
743811
2893
Hükumet mi? Hadi oradan!
12:26
It will be entrepreneurs, and they're doing it now.
194
746704
5254
Bunu sağlayan girişimciler olacak ve daha şimdiden yapıyorlar
12:31
There's a lovely story that I read in a futurist magazine
195
751958
2895
Füturistik bir dergide yıllar önce okuduğum
12:34
many, many years ago.
196
754853
1673
çok hoş bir hikaye vardı.
12:36
There was a group of experts who were invited
197
756526
2220
Bir grup uzman, toplanmış
12:38
to discuss the future of the city of New York in 1860.
198
758746
4628
New York'un 1860'dan sonraki geleceği üzerine tartışıyorlar.
12:43
And in 1860, this group of people came together,
199
763374
2490
1860'da bir araya gelen, uzmanlar,
12:45
and they all speculated about what would happen
200
765864
2947
100 yıl sonra New York şehrine ne olacağı hakkında
12:48
to the city of New York in 100 years,
201
768811
1854
beyin fırtınası yapmış
12:50
and the conclusion was unanimous:
202
770665
1476
ve mütabık oldukları sonuç:
12:52
The city of New York would not exist in 100 years.
203
772141
3941
New York şehri 100 yıl sonra olmayacak
12:56
Why? Because they looked at the curve and said,
204
776082
2261
Neden? Çünkü baktıkları grafik diyor ki:
12:58
if the population keeps growing at this rate,
205
778343
2966
Nüfus bu oranda artmaya devam ederse,
13:01
to move the population of New York around,
206
781309
4136
New York etrafına bu nüfusu yerleştirmek için
13:05
they would have needed six million horses,
207
785445
2865
altı milyon ata ihtiyaçları olacak
13:08
and the manure created by six million horses
208
788310
3355
ve altı milyon atın oluşturacağı dışkı
13:11
would be impossible to deal with.
209
791665
2379
altından kalkılamayacak bir hal almış olacak.
13:14
They were already drowning in manure. (Laughter)
210
794044
5630
Zaten o dışkı içinde boğuldular. (Gülüşmeler)
13:19
So 1860, they are seeing this dirty technology
211
799674
5049
Yani 1860'da, insanlar sadece kirli teknolojiyi görmekteydiler
13:24
that is going to choke the life out of New York.
212
804723
4818
bunun New York'un önünü keseceğini düşündüler.
13:29
So what happens? In 40 years' time, in the year 1900,
213
809541
5129
Ne oldu peki? 40 yıl sonra,
13:34
in the United States of America, there were 1,001
214
814670
4603
1900'de Amerika Birleşik Devletleri'nde 1001 adet
13:39
car manufacturing companies -- 1,001.
215
819273
6380
araç üretim fabrikası vardı. -- 1001 adet.
13:45
The idea of finding a different technology
216
825653
3606
Farklı bir teknoloji bulmak fikri
13:49
had absolutely taken over,
217
829259
2362
yayılmışti
13:51
and there were tiny, tiny little factories in backwaters.
218
831621
4916
ve küçük, ufacık fabrikalar kurulmuştu.
13:56
Dearborn, Michigan. Henry Ford.
219
836537
5632
Dearborn, Michigan. Henry Ford
14:02
However, there is a secret to work with entrepreneurs.
220
842169
4371
Herneyse, girişimcilerle çalışmanın bir sırrı vardır.
14:06
First, you have to offer them confidentiality.
221
846540
3394
Öncelikle, onlara mahremiyet teklif etmek zorundasınız
14:09
Otherwise they don't come and talk to you.
222
849934
2338
Aksi takdirde gelip sizinle konuşmayacaklardır.
14:12
Then you have to offer them absolute, dedicated,
223
852272
4310
Sonra onlara kesinlikle adanmış,
14:16
passionate service to them.
224
856582
3452
tutkuyla çalışmaya hazır olmalısınız
14:20
And then you have to tell them the truth about entrepreneurship.
225
860034
3647
ve ardından girişimcilik hakkındaki gerçeği onlara söylemek zorundasınız
14:23
The smallest company, the biggest company,
226
863681
2771
En küçük firmadan, en büyük şirkete kadar,
14:26
has to be capable of doing three things beautifully:
227
866452
3390
üç şeyi gayet güzelce yapabiliyor olmalı:
14:29
The product that you want to sell has to be fantastic,
228
869842
4251
Fantastik olması gereken satılacak bir ürün,
14:34
you have to have fantastic marketing,
229
874093
3824
fantastik bir pazarlama yapmanız
14:37
and you have to have tremendous financial management.
230
877917
3369
ve şahane finansal yönetime sahip olmanız gerekiyor.
14:41
Guess what?
231
881286
2588
Bilin bakalım ne oldu?
14:43
We have never met a single human being
232
883874
2414
Henüz hiç bir insanoğlu ile tanışmadık ki
14:46
in the world who can make it, sell it and look after the money.
233
886288
5647
yapıp, sattıktan sonra parasını kollayabilsin
14:51
It doesn't exist.
234
891935
2831
Yok böyle birisi.
14:54
This person has never been born.
235
894766
2750
O kişi daha doğmadı.
14:57
We've done the research, and we have looked
236
897516
2492
Araştırıp durduk ve
15:00
at the 100 iconic companies of the world --
237
900008
3951
dünyanın 100 ikonik şirketini inceledik
15:03
Carnegie, Westinghouse, Edison, Ford,
238
903959
4581
Carnegie, Westinghouse, Edison, Ford,
15:08
all the new companies, Google, Yahoo.
239
908540
2603
bütün yeni şirketleri, Google, Yahoo.
15:11
There's only one thing that all the successful companies
240
911143
2676
Bu tüm şirketleri dünyada başarılı kılan bir şey var
15:13
in the world have in common, only one:
241
913819
3488
ortak bir noktada buluştukları sadece tek bir şey:
15:17
None were started by one person.
242
917307
4535
Hiçbirisi tek bir kişi tarafından başlatılmadı.
15:21
Now we teach entrepreneurship to 16-year-olds
243
921842
4502
Şimdilerde 16 yaşındakilere Northumberland'da girişimciliği öğretiyoruz
15:26
in Northumberland, and we start the class
244
926344
3541
ve derse başlarken
15:29
by giving them the first two pages of Richard Branson's autobiography,
245
929885
4424
Richard Branson'un otobiyografisinin ilk iki sayfasını onlara veriyoruz
15:34
and the task of the 16-year-olds is to underline,
246
934309
3837
ve 16 yaşındakilerin görevi
15:38
in the first two pages of Richard Branson's autobiography
247
938146
3628
Richard Branson'un otobiyografisinin ilk iki sayfasında
15:41
how many times Richard uses the word "I"
248
941774
3155
Richard kaç defa 'ben' kelimesini kullanmış
15:44
and how many times he uses the word "we."
249
944929
2709
ve kaç defa 'biz' kelimesini kullanmışsa altını çizmek.
15:47
Never the word "I," and the word "we" 32 times.
250
947638
4740
Hiç "Ben" kelimesini kullanmamış ve 32 defa "biz" kelimesini kullanmış
15:52
He wasn't alone when he started.
251
952378
3253
Başladığında, yalnız değildi.
15:55
Nobody started a company alone. No one.
252
955631
5044
Hiç kimse, yalnızken bir şirket kuramaz. Hiçbir kimse
16:00
So we can create the community
253
960675
3106
Öyleyse biz zümre oluşturabiliriz
16:03
where we have facilitators who come from a small business background
254
963781
3426
bir küçük iş tecrübesi olan kolaylaştırıcıların içinde bulunduğu
16:07
sitting in cafes, in bars, and your dedicated buddies
255
967207
7497
kafelerde, barlarda oturan ve sizin adanmış arkadaşlarınız;
16:14
who will do to you, what somebody did for this gentleman
256
974704
3672
size gidip, şu beyefendi için neler yaptıysa yapacak
16:18
who talks about this epic,
257
978376
3241
bu masalsı destanı anlatacak,
16:21
somebody who will say to you, "What do you need?
258
981617
2255
"Neye ihtiyacın var?" diye size kim soracak
16:23
What can you do? Can you make it?
259
983872
1939
"Ne yapabilirsiniz? Bunu başarabilir misiniz?
16:25
Okay, can you sell it? Can you look after the money?"
260
985811
2250
Pekala, Satabilir misin? Paranı çekip çevirebilir misin?"
16:28
"Oh, no, I cannot do this.""Would you like me to find you somebody?"
261
988061
3754
-"Oh, hayır, Bunu yapamam." -"Bu iş için birini bulmamı ister misin?"
16:31
We activate communities.
262
991815
2088
Zümreleri harekete geçiriyoruz.
16:33
We have groups of volunteers supporting the Enterprise Facilitator
263
993903
4044
'Teşebbüsü Basitleştirme'yi destekleyen gönüllülerden bir grup,
16:37
to help you to find resources and people
264
997947
3123
kaynakları ve insanları bulmanıza yardım ediyor
16:41
and we have discovered that the miracle
265
1001070
2989
ve bir yerel insanların aklı ile
16:44
of the intelligence of local people is such
266
1004059
2504
bir mucize keşfettik ki:
16:46
that you can change the culture and the economy
267
1006563
3707
İnsanların kendi içindeki tutkuyu, enerjiyi
16:50
of this community just by capturing the passion,
268
1010270
4181
ve hayal gücünü yakaladıkça
16:54
the energy and imagination of your own people.
269
1014451
3637
kültürel ve ekonomik değişimi sağlayabilmeniz mümkündür.
16:58
Thank you. (Applause)
270
1018088
4693
Teşekkürler. (Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7