Patrick Chappatte: The power of cartoons

Patrick Chappatte: Karikatürün gücü

65,451 views ・ 2010-10-21

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: yasin alp aluç Gözden geçirme: Sancak Gülgen
00:16
So yeah, I'm a newspaper cartoonist --
0
16260
2000
Evet, ben bir gazete karikatüristiyim--
00:18
political cartoonist.
1
18260
2000
politik karikatürist.
00:20
I don't know if you've heard about it -- newspapers?
2
20260
3000
Bilmem daha önce duydunuz mu -- gazeteyi?
00:23
It's a sort of paper-based reader.
3
23260
3000
Bu bir çeşitli okuyucu bazlı kağıt.
00:26
(Laughter)
4
26260
3000
(Gülüşmeler)
00:29
It's lighter than an iPad,
5
29260
2000
Bir iPod'dan daha hafif.
00:31
it's a bit cheaper.
6
31260
3000
Biraz daha ucuz.
00:34
You know what they say?
7
34260
2000
Ne dediklerini biliyor musunuz?
00:36
They say the print media is dying --
8
36260
3000
Basılı medyanın ölmek üzere olduğunu söylüyorlar.
00:39
who says that? Well, the media.
9
39260
3000
Kim diyor bunu? Şey, medya.
00:42
But this is no news, right?
10
42260
3000
Ama bu yeni haber değil, değil mi?
00:45
You've read about it already.
11
45260
3000
Bunların hepsini okudunuz.
00:48
(Laughter)
12
48260
3000
(Gülüşmeler)
00:53
Ladies and gentlemen,
13
53260
2000
Bayanlar baylar,
00:55
the world has gotten smaller.
14
55260
2000
dünya küçülüyor.
00:57
I know it's a cliche, but look,
15
57260
3000
Bunun klişe olduğunu biliyorum,
01:00
look how small,
16
60260
3000
ama bakın ne kadar da küçük,
01:03
how tiny it has gotten.
17
63260
2000
ne kadar da ufalmış.
01:05
And you know the reason why, of course.
18
65260
2000
Bunun nedenini de tabi ki biliyorsunuz.
01:07
This is because of technology -- yeah.
19
67260
3000
Teknoloji yüzünden. Evet.
01:10
(Laughter)
20
70260
2000
(Gülüşmeler)
01:13
Any computer designers in the room?
21
73260
2000
Burada bilgisayar tasarımcısı var mı?
01:17
Yeah well,
22
77260
2000
Evet,
01:19
you guys are making my life miserable
23
79260
3000
sizler hayatımı çekilmez kılıyorsunuz,
01:22
because track pads used to be round,
24
82260
2000
çünkü padler eskiden yuvarlaktı,
01:24
a nice round shape.
25
84260
2000
güzel yuvarlak şekilli.
01:26
That makes a good cartoon.
26
86260
2000
Bununla güzel çizim yapılır.
01:28
But what are you going to do with a flat track pad,
27
88260
2000
Ama düz bir pad ile yapabileceğiniz şey
01:30
those square things?
28
90260
2000
böyle kareli şeyler.
01:32
There's nothing I can do as a cartoonist.
29
92260
2000
Bir karikatürist olarak yapabileceğim hiçbir şey yok.
01:34
Well, I know the world is flat now.
30
94260
3000
Şu an dünyanın düz olduğunu biliyorum.
01:37
That's true.
31
97260
1000
Bu gerçek.
01:38
And the Internet has reached
32
98260
2000
Ve internet dünyanın her bir
01:40
every corner of the world,
33
100260
2000
köşesine ulaştı,
01:42
the poorest, the remotest places.
34
102260
2000
en fakir, en uzak bölgelerine bile.
01:44
Every village in Africa now has a cyber cafe.
35
104260
3000
Afrika'daki her köyün şu an internet kafesi var.
01:49
(Laughter)
36
109260
6000
(Kahve yok) (Gülüşmeler)
01:55
Don't go asking for a Frappuccino there.
37
115260
3000
Orada Frappuccino istemeyin.
01:59
So we are bridging the digital divide.
38
119260
3000
Dijital bölümleri birbirine bağlıyoruz.
02:02
The Third World is connected,
39
122260
2000
Üçüncü dünya bağlandı.
02:04
we are connected.
40
124260
2000
Biz bağlandık.
02:06
And what happens next?
41
126260
2000
Sırada ne var?
02:08
Well, you've got mail.
42
128260
3000
Mailiniz var. (Mail: Açım!)
02:13
Yeah.
43
133260
2000
Evet.
02:15
Well, the Internet has empowered us.
44
135260
3000
İnternet bizi daha güçlü hale getirdi.
02:18
It has empowered you,
45
138260
2000
Sizi güçlendirdi,
02:20
it has empowered me
46
140260
2000
beni güçlendirdi
02:22
and it has empowered some other guys as well.
47
142260
3000
ve başkalarını da güçlendirdi.
02:26
(Laughter)
48
146260
5000
(Gülüşmeler)
02:31
You know, these last two cartoons --
49
151260
2000
Bu son iki karikatürü
02:33
I did them live
50
153260
2000
Hanoi'de bir konferans
02:35
during a conference in Hanoi.
51
155260
2000
sırasında canlı olarak çizdim.
02:37
And they were not used to that
52
157260
3000
Bunlar komünist 2.0 Vietnam'da
02:40
in communist 2.0 Vietnam.
53
160260
3000
kullanılmadı.
02:43
(Laughter)
54
163260
2000
(Gülüşmeler)
02:45
So I was cartooning live on a wide screen --
55
165260
3000
Geniş ekranda bir karikatür çiziyordum --
02:48
it was quite a sensation --
56
168260
2000
oldukça sansasyonel bir şeydi--
02:50
and then this guy came to me.
57
170260
2000
sonra birisi bana yaklaştı.
02:52
He was taking pictures of me and of my sketches,
58
172260
2000
Benim ve çizimlerimim fotoğraflarını çekiyordu
02:54
and I thought, "This is great, a Vietnamese fan."
59
174260
4000
ve ben de "Harika, Vietnamlı bir hayranım var." dedim.
02:58
And as he came the second day,
60
178260
2000
İkinci gün yine geldi,
03:00
I thought, "Wow, that's really a cartoon lover."
61
180260
3000
dedim ki "Vay be, gerçek bir karikatür sever."
03:03
And on the third day, I finally understood,
62
183260
2000
Üçüncü gün sonunda anladım,
03:05
the guy was actually on duty.
63
185260
3000
bu adam aslında görevdeydi.
03:09
So by now, there must be a hundred pictures of me
64
189260
2000
Yani şimdiye kadar, Vietnam polisinin elinde
03:11
smiling with my sketches
65
191260
2000
çizimlerim ile birlikte sırıttığım
03:13
in the files of the Vietnamese police.
66
193260
3000
yüz civarı fotoğrafım olmuştur.
03:16
(Laughter)
67
196260
2000
(Gülüşmeler)
03:18
No, but it's true: the Internet has changed the world.
68
198260
3000
Ama bu doğru: Internet dünyayı değiştirdi.
03:21
It has rocked the music industry;
69
201260
2000
Müzik endüstrisini derinden sarstı.
03:23
it has changed the way we consume music.
70
203260
2000
Müzik tüketim şeklimizi değiştirdi.
03:25
For those of you old enough to remember,
71
205260
2000
Yaşı yetenler hatırlayacaktır,
03:27
we used to have to go to the store
72
207260
2000
eskiden çalmak için mağazaya
03:29
to steal it.
73
209260
2000
gitmemiz gerekirdi.
03:31
(Laughter)
74
211260
3000
(Gülüşmeler)
03:35
And it has changed the way
75
215260
2000
Ve gelecekte iş vereninizin
03:37
your future employer
76
217260
2000
sizin başvuru formunuza
03:39
will look at your application.
77
219260
2000
bakış şeklinizi değiştirdi.
03:41
So be careful
78
221260
2000
O yüzden Facebook
03:43
with that Facebook account --
79
223260
3000
hesabınızda dikkatli olun.
03:46
your momma told you, be careful.
80
226260
3000
Anneniz size dikkatli olmanızı söyledi.
03:50
And technology has set us free --
81
230260
3000
Ve teknoloji bizi özgür kıldı.
03:54
this is free WiFi.
82
234260
2000
Bu ücretsiz WiFi.
03:56
But yeah, it has liberated us
83
236260
2000
evet öyle. Bu bizi
03:58
from the office desk.
84
238260
3000
ofisteki masamızdan özgür kıldı.
04:01
This is your life,
85
241260
2000
Bu sizin yaşamınız.
04:04
enjoy it.
86
244260
2000
Tadını çıkarın.
04:06
(Laughter)
87
246260
3000
(Gülüşmeler)
04:09
In short, technology, the internet,
88
249260
3000
Özetle, teknoloji, internet,
04:12
they have changed our lifestyle.
89
252260
3000
yaşam tarzımızı değiştirdi.
04:15
Tech guru, like this man --
90
255260
2000
Teknoloji guruları, bu adam gibi --
04:17
that a German magazine called the philosopher of the 21st century --
91
257260
3000
bir Alman dergisi 21. yy.'ın filozofu olarak gösterdi--
04:20
they are shaping the way we do things.
92
260260
2000
bizim iş yapış tarzımızı şekillendiriyorlar.
04:22
They are shaping the way we consume.
93
262260
2000
Tüketim tarzımızı şekillendiriyorlar.
04:24
They are shaping our very desires.
94
264260
3000
Arzularımızı şekillendiriyorlar.
04:27
(Laughter)
95
267260
4000
(Gülüşmeler) (Daha önce yapmak zorunda olmadığınız birçok görevi kolaylaştıracağım.)
04:31
(Applause)
96
271260
6000
(Alkışlar)
04:38
You will not like it.
97
278260
3000
Bundan hoşlanmayacaksınız.
04:42
And technology has even changed
98
282260
2000
Ve teknoloji, Tanrı
04:44
our relationship to God.
99
284260
3000
ile olan ilişkimizi bile değiştirdi.
04:47
(Laughter)
100
287260
6000
(Gülüşmeler) (Adam: Peder ben günah işledim./ Peder: Biliyorum)
04:53
Now I shouldn't get into this.
101
293260
2000
Bu konuya girmemeliyim.
04:55
Religion and political cartoons,
102
295260
2000
Din ve politik karikatürler,
04:57
as you may have heard,
103
297260
2000
sizinde bildiğiniz gibi,
04:59
make a difficult couple,
104
299260
2000
zorlu bir ikili oluşturuyor,
05:01
ever since that day of 2005,
105
301260
2000
2005'den bu yana,
05:03
when a bunch of cartoonists in Denmark
106
303260
2000
birkaç Danimarkalı karikatüristin dünyada
05:05
drew cartoons that had repercussions all over the world --
107
305260
3000
miting, fetva gibi yan etkiler yaratan karikatürler
05:08
demonstrations, fatwa,
108
308260
2000
çizmesinden bu yana.
05:10
they provoked violence. People died in the violence.
109
310260
3000
Şiddeti kışkırttılar.
05:13
This was so sickening;
110
313260
2000
Bu çok sinir bozucuydu.
05:15
people died because of cartoons.
111
315260
3000
İnsanlar karikatürler yüzünden öldü.
05:19
I mean --
112
319260
2000
Yani --
05:23
I had the feeling at the time
113
323260
2000
Bence karikatürler o dönemde
05:25
that cartoons had been used by both sides, actually.
114
325260
3000
her iki tarafça da kullanıldı, gerçekten.
05:28
They were used first by a Danish newspaper,
115
328260
2000
Önce bir Danimarka gazetesi kullandı,
05:30
which wanted to make a point on Islam.
116
330260
2000
İslam hakkında görüşünü belirtmek amacıyla.
05:32
A Danish cartoonist told me he was one of the 24
117
332260
3000
Bir Danimarkalı karikatürist bana peygamberi çizmek
05:35
who received the assignment to draw the prophet --
118
335260
2000
için görevlendirilen 24 karikatüristten biri olduğunu söyledi.
05:37
12 of them refused. Did you know that?
119
337260
3000
Bunlardan 12'si reddetti. Bunu biliyor muydunuz?
05:40
He told me, "Nobody has to tell me what I should draw.
120
340260
3000
Bana dedi ki, "Kimse bana ne çizmem gerektiğini söyleyemez.
05:43
This is not how it works."
121
343260
2000
Bu iş böyle çalışmaz."
05:45
And then, of course, they were used
122
345260
2000
Sonra da tabi ki diğer tarafta da
05:47
by extremists and politicians on the other side.
123
347260
3000
aşırıcılar ve politikacılar tarafından kullanıldı.
05:50
They wanted to stir up controversy.
124
350260
2000
İhtilafı kışkırtmak istediler.
05:52
You know the story.
125
352260
2000
Hikayeyi biliyorsunuz.
05:55
We know that cartoons can be used as weapons.
126
355260
3000
Biliyoruz ki karikatüristler silah olarak kullanılabilir.
05:58
History tells us,
127
358260
2000
Tarihin bize anlattığı gibi,
06:00
they've been used by the Nazis
128
360260
2000
Naziler tarafından Yahudilere
06:02
to attack the Jews.
129
362260
2000
saldırmak için kullanıldı.
06:04
And here we are now.
130
364260
2000
Şimdi de buradayız.
06:06
In the United Nations,
131
366260
2000
Birleşmiş Milletler'de
06:08
half of the world is pushing
132
368260
3000
dünyanın yarısı dine karşı olan öfkeye
06:11
to penalize the offense to religion --
133
371260
2000
cezalandırmak istiyor --
06:13
they call it the defamation of religion --
134
373260
2000
bunu dine hakaret olarak adlandırıyorlar--
06:15
while the other half of the world is fighting back
135
375260
2000
bu arada dünyanın geri kalanı da
06:17
in defense of freedom of speech.
136
377260
3000
konuşma özgürlüğünü savunmak için savaşıyor.
06:20
So the clash of civilizations is here,
137
380260
2000
Bu noktada medeniyetler savaşı var
06:22
and cartoons are at the middle of it?
138
382260
3000
ve karikatüristler de bunun ortasında mı?
06:26
This got me thinking.
139
386260
3000
Bu beni düşündürüyor.
06:29
Now you see me thinking
140
389260
2000
Burada beni mutfak masamda
06:31
at my kitchen table,
141
391260
2000
düşünürken görüyorsunuz.
06:33
and since you're in my kitchen,
142
393260
2000
Mutfağıma geldiğinize göre
06:35
please meet my wife.
143
395260
2000
lütfen eşim ile tanışın.
06:37
(Laughter)
144
397260
6000
(Adam: Hayatın anlamını arıyorum./ Kadın: Google'ı dene.) (Gülüşmeler)
06:43
In 2006, a few months after,
145
403260
3000
2006'da, birkaç ay sonra,
06:46
I went Ivory Coast --
146
406260
2000
Fildişi Sahillerine gittim --
06:48
Western Africa.
147
408260
2000
Batı Afrika.
06:50
Now, talk of a divided place -- the country was cut in two.
148
410260
3000
Ayrılmış bir ülkeden bahsediyoruz. Ülke ikiye bölünmüş.
06:53
You had a rebellion in the North,
149
413260
2000
Kuzeyde asiler var,
06:55
the government in the South -- the capital, Abidjan --
150
415260
2000
güneyde hükümet --başkent Abidijan --
06:57
and in the middle, the French army.
151
417260
3000
ve ortada Fransız ordusu.
07:00
This looks like a giant hamburger.
152
420260
2000
Bu dev bir hamburgere benziyor.
07:02
You don't want to be the ham in the middle.
153
422260
3000
Ortasından ıssırmak istemezsiniz.
07:07
I was there to report on that story
154
427260
2000
Bu hikayeyi karikatür ile anlatmak
07:09
in cartoons.
155
429260
2000
için orada bulunuyordum.
07:11
I've been doing this for the last 15 years;
156
431260
3000
Son 15 yıldır bu işi yapıyorum.
07:14
it's my side job, if you want.
157
434260
2000
Bu benim ek işim.
07:16
So you see the style is different.
158
436260
2000
Stilin farklı olduğunu görüyorsunuz.
07:18
This is more serious than maybe editorial cartooning.
159
438260
3000
Bu makale karikatüristliğinden daha önemli bir iş.
07:21
I went to places like Gaza
160
441260
3000
2009'da savaş sırasında
07:24
during the war in 2009.
161
444260
3000
Gaza gibi yerlere gittim.
07:27
So this is really journalism in cartoons.
162
447260
2000
Yani bu gerçekten karikatür ile muhabirlik yapmak.
07:29
You'll hear more and more about it.
163
449260
2000
Bunun hakkında çok daha fazlasını duyacaksınız.
07:31
This is the future of journalism, I think.
164
451260
3000
Sanırım bu gazeteciliğin geleceği.
07:35
And of course, I went to see the rebels in the north.
165
455260
3000
Ve tabi ki, kuzeye asileri görmeye gittim.
07:38
Those were poor guys fighting for their rights.
166
458260
2000
Hakları için savaşan fakir insanlardı.
07:40
There was an ethnic side to this conflict
167
460260
2000
Afrika'da sıklıkla görüldüğü gibi
07:42
as very often in Africa.
168
462260
3000
bu çatışmanın etnik bir tarafı da vardı.
07:45
And I went to see the Dozo.
169
465260
2000
Dozoları görmeye gittim.
07:47
The Dozo, they are the traditional hunters
170
467260
2000
Dozolar Batı Afrika'nın
07:49
of West Africa.
171
469260
2000
geleneksel avcıları.
07:51
People fear them --
172
471260
2000
İnsanlar onlardan korkuyor.
07:53
they help the rebellion a lot.
173
473260
2000
Asilere çok fazla yardım ediyorlar.
07:55
They are believed to have magical powers.
174
475260
2000
Sihirli güçleri olduğuna inanılıyor.
07:57
They can disappear and escape bullets.
175
477260
3000
Kaybolabilirler ve kurşunları yok edebiliyorlar.
08:01
I went to see a Dozo chief;
176
481260
2000
Dozoların şefini görmeye gittim.
08:03
he told me about his magical powers.
177
483260
3000
Bana sihirli güçlerinden bahsetti.
08:06
He said, "I can chop your head off right away
178
486260
3000
Dedi ki; "Şu an senin kelleni uçurabilir
08:09
and bring you back to life."
179
489260
3000
ve daha sonra seni hayata döndürebilirim."
08:12
I said, "Well, maybe we don't have time for this right now."
180
492260
3000
Ben de; "Belki şu an onun için yeterli zamanımız yoktur."
08:15
(Laughter)
181
495260
2000
dedim. (Gülüşmeler)
08:17
"Another time."
182
497260
2000
"Başka zaman."
08:19
So back in Abidjan,
183
499260
3000
Abidjan'da bana
08:22
I was given a chance to lead a workshop
184
502260
2000
yerel karikatüristlerin katıldığı
08:24
with local cartoonists there
185
504260
2000
bir workshop yönettim,
08:26
and I thought, yes,
186
506260
2000
ve şöyle düşündüm, evet,
08:28
in a context like this, cartoons can really be used as weapons
187
508260
3000
bu bağlamda, karikatürler gerçekten diğer tarafa karşı
08:31
against the other side.
188
511260
2000
silah olarak kullanılabilir.
08:33
I mean, the press in Ivory Coast was bitterly divided --
189
513260
4000
Fildişi Sahili'nde basın kesin çizgilerle ayrılmış durumda.
08:37
it was compared to the media in Rwanda
190
517260
2000
Soykırım öncesi Ruanda'nın medyası
08:39
before the genocide --
191
519260
2000
ile kıyaslanabilir.
08:41
so imagine.
192
521260
2000
Tahmin edebilirsiniz.
08:43
And what can a cartoonist do?
193
523260
2000
Peki bir karikatürist ne yapar?
08:45
Sometimes editors would tell their cartoonists
194
525260
2000
Bazen editörler karikatüristlere
08:47
to draw what they wanted to see,
195
527260
2000
ne görmek istediklerini söylerler
08:49
and the guy has to feed his family, right?
196
529260
3000
ve karikatüristlerin de ailelerinin geçimini sağlaması gerekir değil mi!
08:53
So the idea was pretty simple.
197
533260
2000
Düşünce gayet basitti.
08:55
We brought together cartoonists
198
535260
3000
Fildişi Sahili'nde her görüşten
08:58
from all sides in Ivory Coast.
199
538260
3000
karikatüristi bir araya getirdik.
09:01
We took them away from their newspaper for three days.
200
541260
3000
Üç günlüğüne onları gazetelerinden alıkoyduk.
09:04
And I asked them to do a project together,
201
544260
3000
Onlardan birlikte bir proje yapmalarını istedim,
09:07
tackle the issues affecting their country
202
547260
3000
ülkelerinde karikatürlerin karşılaştığı
09:10
in cartoons, yes, in cartoons.
203
550260
3000
sorunları ele almalarını istedim.
09:13
Show the positive power of cartoons.
204
553260
2000
Karikatürlerin olumlu yanlarını göstersinler istedim.
09:15
It's a great tool of communication
205
555260
2000
İyi veya kötü şeylerin iletişimi
09:17
for bad or for good.
206
557260
2000
için müthiş bir araç.
09:19
And cartoons can cross boundaries,
207
559260
2000
Ve gördüğünüz gibi,
09:21
as you have seen.
208
561260
2000
karikatürler sınırları aşabilir.
09:23
And humor is a good way, I think,
209
563260
2000
Ve de bana göre mizah
09:25
to address serious issues.
210
565260
3000
önemli sorunları ele almak için iyi bir yöntem.
09:28
And I'm very proud of what they did.
211
568260
2000
Yapılanlarla çok gurur duydum.
09:30
I mean, they didn't agree with each other -- that was not the point.
212
570260
3000
Yani, birbirleri ile aynı fikirleri paylaşmadılar -- olay bu değildi.
09:33
And I didn't ask them to do nice cartoons.
213
573260
2000
Onlardan güzel karikatürler istemedim.
09:35
The first day, they were even shouting at each other.
214
575260
2000
Hatta ilk gün, birbirlerine bağırıyorlardı.
09:37
But they came up with a book,
215
577260
2000
Ama sonunda Fildişi Sahilinin
09:39
looking back at 13 years
216
579260
3000
13 yıllık politik sorunlarına
09:42
of political crisis in Ivory Coast.
217
582260
3000
değinen bir kitap ile geldiler.
09:45
So the idea was there.
218
585260
2000
Fikir buydu.
09:47
And I've been doing projects like this,
219
587260
2000
Ve ben bu tarz projeleri bir süredir düzenliyorum,
09:49
in 2009 in Lebanon,
220
589260
2000
2009'da Lübnan'da,
09:51
this year in Kenya, back in January.
221
591260
3000
bu sene ocak ayında Kenya'da.
09:54
In Lebanon, it was not a book.
222
594260
2000
Lübnan'da bir kitap çıkmadı ortaya.
09:56
The idea was to have --
223
596260
2000
Amacımız --
09:58
the same principal, a divided country --
224
598260
2000
aynı prensip, bölünmüş bir ülke --
10:00
take cartoonists from all sides
225
600260
2000
her yandan karikatüristleri toplayıp
10:02
and let them do something together.
226
602260
2000
onlara birlikte bir şeyler yaptırmak.
10:04
So in Lebanon,
227
604260
2000
Lübnan'da
10:06
we enrolled the newspaper editors,
228
606260
2000
gazete editörlerine ulaştık
10:08
and we got them to publish
229
608260
2000
ve onları aynı sayfada her görüşten
10:10
eight cartoonists from all sides all together on the same page,
230
610260
3000
olmak üzere sekiz karikatürü yayınlamaları için ikna ettik,
10:13
addressing the issue affecting Lebanon,
231
613260
3000
Lübnan'ı etkileyen sorunlar hakkında,
10:16
like religion in politics and everyday life.
232
616260
3000
politika içinde din ve günlük yaşam gibi.
10:19
And it worked.
233
619260
2000
İşe de yaradı.
10:21
For three days, almost all the newspapers of Beirut
234
621260
3000
Üç gün boyunca, hemen hemen Beyrut'daki
10:24
published all those cartoonists together --
235
624260
2000
tüm gazeteler bu karikatürleri yayınladılar --
10:26
anti-government,
236
626260
2000
hükümet karşıtı,
10:28
pro-government,
237
628260
2000
hükümet yanlısı,
10:30
Christian,
238
630260
3000
Hıristiyan,
10:33
Muslim, of course,
239
633260
2000
Müslüman, tabi ki,
10:35
English-speaking, well, you name it.
240
635260
2000
İngilizce konuşan, siz adını koyun.
10:37
So this was a great project.
241
637260
2000
İşte, bu harika bir projeydi.
10:39
And then in Kenya, what we did
242
639260
3000
Sonra Kenya'da, etnik kökenden doğan
10:42
was addressing the issue of ethnicity,
243
642260
2000
sorunları ele aldık,
10:44
which is a poison in a lot of places in Africa.
244
644260
3000
ki bu Afrika'da bir çok yerde bir zehir gibidir.
10:47
And we did video clips --
245
647260
3000
Video klipler hazırladık.
10:50
you can see them if you go to YouTube/Kenyatoons.
246
650260
3000
YouTube/KenyaTunes'den izleyebilirsiniz.
10:57
So, preaching for freedom of speech
247
657260
2000
Konuşma özgürlüğü için vaaz vermek
10:59
is easy here,
248
659260
2000
kolay bir şey,
11:01
but as you have seen
249
661260
2000
ama görebildiğiniz gibi
11:03
in contexts of repression or division,
250
663260
3000
baskı ve bölme göz önüne alındığında,
11:06
again, what can a cartoonist do?
251
666260
2000
bir karikatürist ne yapabilir?
11:08
He has to keep his job.
252
668260
3000
İşini korumak zorunda.
11:12
Well I believe that in any context anywhere,
253
672260
3000
Bence, herhangi bir yerde herhangi bir konuda
11:15
he always has the choice at least
254
675260
2000
karikatüristin her zaman en azından
11:17
not to do a cartoon
255
677260
2000
nefreti körükleyecek karikatürleri
11:19
that will feed hatred.
256
679260
3000
çizmemek gibi bir tercih hakkı olmalı.
11:22
And that's the message I try to convey to them.
257
682260
3000
Bu da benim onlara iletmek istediğim mesajdı.
11:25
I think we all always have the choice in the end
258
685260
3000
Bence, hepimiz her zaman kötü bir şey
11:28
not to do the bad thing.
259
688260
3000
yapmamak gibi bir tercihe sahibiz.
11:32
But we need to support
260
692260
2000
Ama biz
11:34
these independent, critical
261
694260
2000
Afrika'daki, Lübnan'daki,
11:36
and responsible voices
262
696260
3000
yerel gazetenizdeki,
11:39
in Africa, in Lebanon,
263
699260
2000
Apple dükkanlarındaki
11:41
in your local newspaper,
264
701260
3000
bu eleştirileri, önemli
11:44
in the Apple store.
265
704260
3000
sorumlu sesleri desteklemeliyiz.
11:48
Today, tech companies
266
708260
2000
Bugün, teknoloji şirketleri
11:50
are the world's largest editors.
267
710260
3000
dünyanın en büyük editörleri.
11:53
They decide what is too offensive
268
713260
2000
Neyin çok hakaret içeren, neyin
11:55
or too provocative for you to see.
269
715260
2000
provakatif olduğuna onlar karar veriyor.
11:57
So really, it's not about the freedom of cartoonists;
270
717260
3000
Gerçekten, bu karikatüristlerin özgürlüğü hakkında değil;
12:00
it's about your freedoms.
271
720260
2000
sizin özgürlüğünüz hakkında.
12:03
And for dictators all over the world,
272
723260
3000
Ve dünyanın her bir tarafındaki
12:09
the good news
273
729260
2000
diktatörler için iyi haber
12:11
is when cartoonists,
274
731260
2000
karikatüristler, gazeteciler ve aktivistler
12:13
journalists and activists shut up.
275
733260
3000
çenelerini kapadığında gelecek.
12:18
Thank you.
276
738260
2000
Teşekkür ederim.
12:20
(Applause)
277
740260
6000
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7