Turning trash into toys for learning | Arvind Gupta

Arvind Gupta: Çerçöpten eğitici oyuncaklar yapmak

507,954 views

2011-05-02 ・ TED


New videos

Turning trash into toys for learning | Arvind Gupta

Arvind Gupta: Çerçöpten eğitici oyuncaklar yapmak

507,954 views ・ 2011-05-02

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Seyda Odabas Gözden geçirme: osman oguz ahsen
00:15
My name is Arvind Gupta, and I'm a toymaker.
0
15330
3000
Adım Arvind Gupta. Oyuncakçıyım.
00:18
I've been making toys for the last 30 years.
1
18330
3000
Son 30 yıldır oyuncak tasarlıyorum.
00:21
The early '70s, I was in college.
2
21330
2000
70'lerin başında, üniversitedeydim.
00:23
It was a very revolutionary time.
3
23330
2000
Devrimlerin hakim olduğu dönemlerdi.
00:25
It was a political ferment, so to say --
4
25330
3000
Deyim yerindeyse ortam politik açıdan kaynıyordu.
00:28
students out in the streets of Paris,
5
28330
2000
Paris sokaklarına dökülen öğrenciler,
00:30
revolting against authority.
6
30330
2000
otoriteye başkaldırıyorlardı.
00:32
America was jolted
7
32330
2000
Amerika
00:34
by the anti-Vietnam movement, the Civil Rights movement.
8
34330
3000
Vietnam karşıtı ve Yurttaş Hakları hareketleriyle sarsılıyordu.
00:37
In India, we had the Naxalite movement,
9
37330
3000
Hindistan'da Naxalite hareketi ve...
00:40
the [unclear] movement.
10
40330
2000
[anlaşılmıyor] hareketi hüküm sürüyordu.
00:42
But you know, when there is a political churning of society,
11
42330
2000
Ama bildiğiniz gibi, bir toplumdaki politik çalkantı...
00:44
it unleashes a lot of energy.
12
44330
3000
bol miktarda enerjiyi açığa çıkarır.
00:47
The National Movement of India
13
47330
2000
Hint Milli Hareketi
00:49
was testimony to that.
14
49330
2000
bunun kanıtıydı.
00:51
Lots of people resigned from well-paid jobs
15
51330
4000
Pek çok insan bol maaşlı işlerinden istifa ederek
00:55
and jumped into the National Movement.
16
55330
2000
Milli Hareket'e katıldı.
00:57
Now in the early '70s,
17
57330
2000
Bakacak olursak, 70'lerin başında
00:59
one of the great programs in India
18
59330
2000
Hindistan'ın en önemli projelerinden biri
01:01
was to revitalize
19
61330
2000
köy okullarında
01:03
primary science in village schools.
20
63330
2000
temel fen bilgisi dersini yeniden hayata geçirmekti.
01:05
There was a person, Anil Sadgopal, did a Ph.D. from Caltech
21
65330
3000
Anil Sagdopal adında, doktorasını Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü'nde yapıp...
01:08
and returned back as a molecular biologist
22
68330
2000
moleküler biyolog olarak Hindistan'ın
01:10
in India's cutting-edge research institute, the TIFR.
23
70330
3000
ileri teknolojiye sahip araştırma enstitüsü TATA'ya geri dönen biri vardı.
01:13
At 31, he was not able
24
73330
2000
31 yaşındaki Sagdopal,
01:15
to relate the kind of [unclear] research,
25
75330
2000
yaptığı [anlaşılmıyor] araştırmasını
01:17
which he was doing with the lives of the ordinary people.
26
77330
3000
sıradan insanların hayatlarıyla ilişkilendiremiyordu.
01:20
So he designed and went and started a village science program.
27
80330
3000
Bu sebeple bir köy bilim projesi tasarımını ve girişimini gerçekleştirdi.
01:23
Many people were inspired by this.
28
83330
2000
Bu proje pek çok insana ilham verdi.
01:25
The slogan of the early '70s
29
85330
2000
70'lerin başlarının mottosu şuydu:
01:27
was "Go to the people.
30
87330
2000
"Halkın arasına karış.
01:29
Live with them; love them.
31
89330
2000
Onlarla yaşa, onları sev.
01:31
Start from what they know. Build on what they have."
32
91330
3000
Onların bildiklerinden yola çık. Sahip olduklarının üzerine yeni şeyler inşa et."
01:34
This was kind of the defining slogan.
33
94330
2000
Bu oldukça tanımlayıcı bir mottoydu.
01:36
Well I took one year.
34
96330
2000
Ben de bir yılımı ayırdım.
01:38
I joined Telco, made TATA trucks, pretty close to Pune.
35
98330
3000
Telco'ya katıldım, Pune'ye oldukça yakın bir yerde TATA kamyonetleri yaptım.
01:41
I worked there for two years,
36
101330
2000
Orada iki yıl çalıştım,
01:43
and I realized that I was not born to make trucks.
37
103330
3000
ve kamyonet yapmanın bana göre olmadığını fark ettim.
01:46
Often one doesn't know what one wants to do,
38
106330
2000
İnsan genellikle ne yapmak istediğini bilmez,
01:48
but it's good enough to know what you don't want to do.
39
108330
2000
fakat ne yapmak istemediğini bilmek de yeterince iyidir.
01:50
So I took one year off, and I went to this village science program.
40
110330
3000
Neyse... İşe bir yıl ara verdim ve bahsettiğim köy bilim projesine katıldım.
01:53
And it was a turning point.
41
113330
2000
Bu benim için bir dönüm noktasıydı.
01:55
It was a very small village --
42
115330
2000
Çok küçük bir köydü--
01:57
a weekly bazaar
43
117330
2000
haftada sadece bir kez kurulan,
01:59
where people, just once in a week, they put in all the vats.
44
119330
3000
insanların onca tezgahı yerleştirdiği bir pazarı vardı.
02:02
So I said, "I'm going to spend a year over here."
45
122330
2000
Kendi kendime "Burada bir yıl geçireceğim," dedim.
02:04
So I just bought one specimen
46
124330
2000
Ve yol kenarında satılan her şeyden
02:06
of everything which was sold on the roadside.
47
126330
2000
birer tane satın aldım.
02:08
And one thing which I found
48
128330
2000
Aldığım şeylerden biri de
02:10
was this black rubber.
49
130330
2000
bu siyah lastikti.
02:12
This is called a cycle valve tube.
50
132330
2000
Buna bisiklet tüp valfi diyorlar.
02:14
When you pump in air in a bicycle, you use a bit of this.
51
134330
3000
Bisikletin lastiğine hava pompalarken, bunun bir parçasını
02:17
And some of these models --
52
137330
2000
ve bunlardan bazılarını kullanırsınız.
02:19
so you take a bit of this cycle valve tube,
53
139330
2000
İşte, bisiklet tüp valfinin bir ucunu alırsınız,
02:21
you can put two matchsticks inside this, and you make a flexible joint.
54
141330
3000
içine iki kibrit çöpü koyarsınız ve esnek bir birleşim elde edersiniz.
02:24
It's a joint of tubes. You start by teaching angles --
55
144330
3000
Tüpleri birleştirirsiniz. Ve işe açıları öğretmekle başlarsınız...
02:27
an acute angle, a right angle, an obtuse angle, a straight angle.
56
147330
2000
dar açı, dik açı, geniş açı ve doğru açı.
02:29
It's like its own little coupling.
57
149330
2000
Kendinin küçük bağlaşımı gibi.
02:31
If you have three of them, and you loop them together,
58
151330
2000
Elinizde bunlardan üç tane varsa, birbirine bağlayıp
02:33
well you make a triangle.
59
153330
2000
bir üçgen elde edebilirsiniz.
02:35
With four, you make a square,
60
155330
2000
Dört tanesiyle bir kare yaparsınız,
02:37
you make a pentagon, you make a hexagon,
61
157330
2000
beşgen, altıgen oluşturabilirsiniz,
02:39
you make all these kind of polygons.
62
159330
2000
çokgenlerin hepsini yapabilirsiniz.
02:41
And they have some wonderful properties.
63
161330
2000
Çokgenler bazı harika özelliklere sahipler;
02:43
If you look at the hexagon, for instance,
64
163330
2000
Bir altıgene bakarsanız, örneğin,
02:45
it's like an amoeba, which is constantly changing its own profile.
65
165330
3000
görünümünü sürekli değiştiren bir amipe benzediğini görürsünüz.
02:48
You can just pull this out, this becomes a rectangle.
66
168330
2000
Dışarı çekerseniz, dikdörtgen olur.
02:50
You give it a push, this becomes a parallelogram.
67
170330
2000
Hafifçe iterseniz, paralelkenara dönüşür.
02:52
But this is very shaky.
68
172330
2000
Fakat çok zayıftır.
02:54
Look at the pentagon, for instance,
69
174330
2000
Mesela beşgeni alalım...
02:56
pull this out -- it becomes a boat shape trapezium.
70
176330
2000
Çekerseniz tekneye benzeyen bir yamuk oluşur.
02:58
Push it and it becomes house shaped.
71
178330
2000
İtin, şekli eve benzer.
03:00
This becomes an isosceles triangle --
72
180330
2000
Ve bir ikizkenar üçgene dönüşür--
03:02
again, very shaky.
73
182330
2000
yine, çok zayıf.
03:04
This square might look very square and prim.
74
184330
2000
Bu kare çok kusursuz ve sağlam görünüyor olabilir...
03:06
Give it a little push -- this becomes a rhombus.
75
186330
2000
Hafifçe itin -- işte bir eşkenar dörtgen.
03:08
It becomes kite-shaped.
76
188330
2000
Uçurtmaya benziyor.
03:10
But give a child a triangle,
77
190330
2000
Ama bir çocuğa üçgen verdiğinizde...
03:12
he can't do a thing to it.
78
192330
2000
onunla hiçbir şey yapamaz.
03:14
Why use triangles?
79
194330
2000
Neden mi üçgen?
03:16
Because triangles are the only rigid structures.
80
196330
2000
Çünkü üçgen esnemeyen tek şekildir.
03:18
We can't make a bridge with squares
81
198330
2000
Karelerden köprü yapamayız,
03:20
because the train would come, it would start doing a jig.
82
200330
3000
çünkü tren geldiğinde böyle oynamaya başlar.
03:23
Ordinary people know about this
83
203330
2000
Sıradan insanlar bunu bilirler.
03:25
because if you go to a village in India,
84
205330
2000
Hindistan'ın köylerinde
03:27
they might not have gone to engineering college,
85
207330
2000
-tamam, kimse mühendislik okumamış olabilir-
03:29
but no one makes a roof placed like this.
86
209330
2000
ama bunun gibi bir çatı yapana rastlayamazsınız.
03:31
Because if they put tiles on top, it's just going to crash.
87
211330
3000
Çünkü tepesine kiremit koyduğunuzda yıkılır.
03:34
They always make a triangular roof.
88
214330
2000
Çatıları daima üçgen yaparlar.
03:36
Now this is people science.
89
216330
2000
İşte bu halkın bilimidir.
03:38
And if you were to just poke a hole over here
90
218330
2000
Şurada bir delik açıp
03:40
and put a third matchstick,
91
220330
2000
üçüncü bir kibrit çöpü koyarsanız,
03:42
you'll get a T joint.
92
222330
2000
T şeklinde bir birleşme noktası elde edersiniz.
03:44
And if I were to poke all the three legs of this
93
224330
2000
Ve ben bunun üç ayağını da
03:46
in the three vertices of this triangle,
94
226330
2000
bu üçgenin üç köşesine yerleştirirsem,
03:48
I would make a tetrahedron.
95
228330
2000
bir üçgen piramit elde ederim.
03:50
So you make all these 3D shapes.
96
230330
2000
Sonuç olarak, tüm 3 boyutlu şekilleri yapabilirsiniz.
03:52
You make a tetrahedron like this.
97
232330
3000
Bunun gibi bir üçgen piramit yapabilirsiniz.
03:55
And once you make these,
98
235330
4000
Ve bütün bunları yaptığınızda,
03:59
you make a little house.
99
239330
2000
küçük bir ev yapmış olursunuz.
04:03
Put this on top.
100
243330
2000
Bunu da tepesine koyalım.
04:05
You can make a joint of four. You can make a joint of six.
101
245330
2000
Dört tane birleşme noktası yapabilirsiniz. Altı tane yapabilirsiniz.
04:07
You just need a ton.
102
247330
3000
Çok sayıda yapabilirsiniz.
04:10
Now this was -- you make a joint of six,
103
250330
2000
Nerede kalmıştık -- Altı birleşme noktasıyla
04:12
you make an icosahedron.
104
252330
2000
yirmi yüzlü yapabilirsiniz.
04:14
You can play around with it.
105
254330
2000
Onunla istediğiniz gibi oynayabilirsiniz.
04:16
This makes an igloo.
106
256330
2000
Bakın iglo yaptım...
04:18
Now this is in 1978.
107
258330
2000
Sene 1978'di.
04:20
I was a 24-year-old young engineer.
108
260330
3000
24 yaşında genç bir mühendistim.
04:23
And I thought this was so much better than making trucks.
109
263330
4000
Ve bunun kamyon yapmaktan çok daha iyi olduğunu düşündüm.
04:27
(Applause)
110
267330
5000
(Alkış)
04:32
If you, as a matter of fact, put four marbles inside,
111
272330
3000
İşin aslı, içine dört tane bilya koyarsanız,
04:35
you simulate the molecular structure of methane, CH4.
112
275330
3000
metanın, CH4, moleküler yapısını harekete geçirirsiniz.
04:38
Four atoms of hydrogen, the four points of the tetrahedron,
113
278330
2000
Dört hidrojen atomu, üçgen piramitin dört köşesi,
04:40
which means the little carbon atom.
114
280330
2000
yani küçük karbon atomu.
04:42
Well since then,
115
282330
2000
Neyse, o zamandan beri
04:44
I just thought that I've been really privileged
116
284330
3000
ülkemde 2000'den fazla okula gittiğim için
04:47
to go to over 2,000 schools in my country --
117
287330
4000
gerçekten ayrıcalıklı olduğumu düşünürüm.
04:51
village schools, government schools,
118
291330
2000
Köy okulları, devlet okulları,
04:53
municipal schools, Ivy League schools --
119
293330
2000
sarmaşık ligi okulları --
04:55
I've been invited by most of them.
120
295330
2000
Bunların pek çoğu tarafından davet edildim.
04:57
And every time I go to a school,
121
297330
2000
Ne zaman bir okula gitsem,
04:59
I see a gleam in the eyes of the children.
122
299330
2000
çocukların gözlerinde pırıltı görüyorum.
05:01
I see hope. I see happiness in their faces.
123
301330
3000
Umut görüyorum. Yüzlerinde mutluluk görüyorum.
05:04
Children want to make things. Children want to do things.
124
304330
3000
Çocuklar bir şeyler yaratmak istiyorlar. Bir şeyler yapmak istiyorlar.
05:07
Now this, we make lots and lots of pumps.
125
307330
3000
Buna gelirsek, bir sürü pompa yapabiliriz.
05:10
Now this is a little pump
126
310330
2000
Bu balon şişirebileceğiniz
05:12
with which you could inflate a balloon.
127
312330
2000
küçük bir pompa.
05:14
It's a real pump. You could actually pop the balloon.
128
314330
3000
Gerçek bir pompa. Balonu gerçekten şişirebilirsiniz.
05:17
And we have a slogan
129
317330
2000
Ve bir sloganımız var:
05:19
that the best thing a child can do with a toy is to break it.
130
319330
3000
Bir çocuğun bir oyuncakla yapabileceği en iyi şey onu kırmaktır.
05:22
So all you do is --
131
322330
2000
Tüm yaptığınız --
05:24
it's a very kind of provocative statement --
132
324330
2000
bu çok kışkırtıcı bir cümle--
05:26
this old bicycle tube and this old plastic [unclear]
133
326330
2000
bu eski bisiklet tüpü ve bu eski plastik [anlaşılmıyor]
05:28
This filling cap will go very snugly into an old bicycle tube.
134
328330
3000
Bu doldurma kapağı eski bisiklet tüpünün içine rahatça girer.
05:31
And this is how you make a valve.
135
331330
2000
İşte bu şekilde bir valf yapabilirsiniz.
05:33
You put a little sticky tape.
136
333330
2000
Bir miktar bant yapıştırırsınız.
05:37
This is one-way traffic.
137
337330
3000
Bu tek yönlü trafik.
05:41
Well we make lots and lots of pumps.
138
341330
2000
Bir sürü pompa yapabiliriz.
05:43
And this is the other one --
139
343330
2000
İşte bir tane daha --
05:45
that you just take a straw, and you just put a stick inside
140
345330
2000
Bir çöpü alırsınız, içine bir çubuk koyarsınız
05:47
and you make two half-cuts.
141
347330
2000
iki yarım elde edersiniz.
05:49
Now this is what you do,
142
349330
2000
Yaptığınız şey,
05:51
is you bend both these legs into a triangle,
143
351330
2000
bu iki bacağı da üçgen oluşturacak şekilde bükmek
05:53
and you just wrap some tape around.
144
353330
2000
ve etrafına bant sarmak
05:55
And this is the pump.
145
355330
2000
İşte size pompa.
05:57
And now, if you have this pump,
146
357330
3000
Ve elinizdeki bu pompa,
06:00
it's like a great, great sprinkler.
147
360330
3000
harika bir fıskiye gibi.
06:03
It's like a centrifuge.
148
363330
2000
Santrifüj gibi.
06:05
If you spin something, it tends to fly out.
149
365330
3000
Bir şeyi döndürürseniz eğer, fırlayıp uçma eğilimi gösterir.
06:08
(Applause)
150
368330
2000
(Alkış)
06:10
Well in terms of -- if you were in Andhra Pradesh,
151
370330
2000
Andra Pradesh'de olsaydınız eğer,
06:12
you would make this with the palmyra leaf.
152
372330
2000
palmira yaprağıyla yapabilirdiniz.
06:14
Many of our folk toys
153
374330
2000
Mahalli oyuncaklarımızın çoğu
06:16
have great science principles.
154
376330
2000
temel bilim prensiplerine dayanır.
06:18
If you spin-top something, it tends to fly out.
155
378330
2000
Bir şeyi döndürürseniz, fırlayıp uçma eğilimi gösterir.
06:20
If I do it with both hands, you can see this fun Mr. Flying Man.
156
380330
3000
Bunu iki elimle yaparsam, bu komik Uçan Adamı görebilirsiniz.
06:25
Right.
157
385330
2000
Evet.
06:29
This is a toy which is made from paper. It's amazing.
158
389330
3000
Bu kağıttan yapılmış bir oyuncak. Harika.
06:32
There are four pictures.
159
392330
2000
Üzerinde dört resim var.
06:34
You see insects,
160
394330
2000
Böcekler,
06:36
you see frogs, snakes, eagles, butterflies,
161
396330
2000
kurbağalar, yılanlar, kartallar, kelebekler,
06:38
frogs, snakes, eagles.
162
398330
2000
kurbağalar, yılanlar, kartallar.
06:40
Here's a paper which you could [unclear] --
163
400330
2000
Bu [anlaşılmıyor] kağıt,
06:42
designed by a mathematician at Harvard in 1928,
164
402330
2000
Harvard'lı bir matematikçi tarafından 1928'de tasarlanmış.
06:44
Arthur Stone,
165
404330
2000
Adı Arthur Stone
06:46
documented by Martin Gardner in many of his many books.
166
406330
3000
ve Martin Gardner'ın kitaplarının çoğuna konu olmuş.
06:49
But this is great fun for children.
167
409330
2000
Bu çocuklar için çok eğlenceli.
06:51
They all study about the food chain.
168
411330
2000
Bununla besin zincirini öğreniyorlar.
06:53
The insects are eaten by the frogs; the frogs are eaten by the snakes;
169
413330
2000
Kurbağalar böcekleri yer; yılanlar kurbağaları yer;
06:55
the snakes are eaten by the eagles.
170
415330
2000
kartallar yılanları yer.
06:57
And this can be, if you had a whole photocopy paper --
171
417330
2000
Bunu yapmak için, eğer bir fotokopi kağıdınız varsa,
06:59
A4 size paper --
172
419330
2000
A4 kağıt --
07:01
you could be in a municipal school, you could be in a government school --
173
421330
3000
belediye okulunda ya da devlet okulunda da olsanız --
07:04
a paper, a scale and a pencil -- no glue, no scissors.
174
424330
3000
bir kağıt, bir cetvel ve bir kurşun kalem yeterli, uhuya, makasa gerek yok.
07:07
In three minutes, you just fold this up.
175
427330
3000
Üç dakika içinde katlarsınız.
07:10
And what you could use it for is just limited by your imagination.
176
430330
3000
Onunla ne yapacağınız hayal gücünüze kalmış.
07:13
If you take a smaller paper, you make a smaller flexagon.
177
433330
3000
Daha küçük bir kağıtla, daha küçük bir fleksagon yaparsınız.
07:16
With a bigger one, you make a bigger one.
178
436330
3000
Daha büyüğüyle, daha büyük bir tane.
07:21
Now this is a pencil with a few slots over here.
179
441330
2000
Bu da birkaç çentiği olan bir kurşun kalem.
07:23
And you put a little fan here.
180
443330
2000
Buraya küçük bir pervane koyuyoruz.
07:25
And this is a hundred-year-old toy.
181
445330
2000
Ve bu yüz yıllık bir oyuncaktır.
07:27
There have been six major research papers on this.
182
447330
3000
Üzerine altı önemli araştırma makalesi yazılmıştır.
07:30
There's some grooves over here, you can see.
183
450330
2000
Görüyorsunuz şurada birkaç çentik var.
07:32
And if I take a reed -- if I rub this,
184
452330
2000
Bir kamışı üzerine sürttüğümde
07:34
something very amazing happens.
185
454330
2000
inanılmaz bir şey oluyor.
07:36
Six major research papers on this.
186
456330
2000
Bununla ilgili altı önemli araştırma makalesi var.
07:38
As a matter of fact, Feynman, as a child, was very fascinated by this.
187
458330
2000
İşin aslı, Feynman çocukken bundan çok etkileniyor.
07:40
He wrote a paper on this.
188
460330
2000
Üzerine bir makale yazdı.
07:42
And you don't need the three billion-dollar Hadron Collider
189
462330
2000
Bunu yapmak için üç milyar dolarlık
07:44
for doing this. (Laughter) (Applause)
190
464330
2000
Hadron çarpıştırıcısına ihtiyacınız yok.
07:46
This is there for every child,
191
466330
2000
Her çocuk için bu elinizin altında
07:48
and every child can enjoy this.
192
468330
2000
ve her çocuk bundan keyif alabilir.
07:50
If you want to put a colored disk,
193
470330
3000
bir renk çemberi koyarsanız,
07:53
well all these seven colors coalesce.
194
473330
2000
yedi renk birden kaynaşır.
07:55
And this is what Newton talked about 400 years back,
195
475330
3000
Newton'ın 400 yıl önce bahsettiği buydu;
07:58
that white light's made of seven colors,
196
478330
2000
beyaz ışık yedi renkten meydana gelir,
08:00
just by spinning this around.
197
480330
2000
üstelik sadece bunu döndürerek.
08:02
This is a straw.
198
482330
3000
Bu bir çöp.
08:05
What we've done, we've just sealed both the ends with tape,
199
485330
3000
Yaptığımız şey iki ucunu da bantlamak,
08:08
nipped the right corner and the bottom left corner,
200
488330
2000
sağ ucu ve sol ucu kesmek,
08:10
so there's holes in the opposite corners, there's a little hole over here.
201
490330
3000
böylece zıt uçlarda delikler olur. Burada küçük bir delik var.
08:13
This is a kind of a blowing straw.
202
493330
2000
Bu bir tür üfleme çöpü.
08:15
I just put this inside this.
203
495330
2000
Bunun içine koyuyorum.
08:17
There's a hole here, and I shut this.
204
497330
3000
Burada bir delik var ve bunu kapatıyorum.
08:25
And this costs very little money to make --
205
505330
2000
Ve bunun maliyeti çok az --
08:27
great fun for children to do.
206
507330
2000
çocuklar için yapması çok eğlenceli.
08:29
What we do
207
509330
2000
Şimdi yapacağımız şey,
08:31
is make a very simple electric motor.
208
511330
2000
çok basit bir elektrikli motor.
08:33
Now this is the simplest motor on Earth.
209
513330
3000
Bu, dünya yüzündeki en basit motor.
08:37
The most expensive thing is the battery inside this.
210
517330
3000
En pahalı parçası içindeki pil.
08:40
If you have a battery, it costs five cents to make it.
211
520330
3000
Elinizde pil varsa beş sente çıkar.
08:43
This is an old bicycle tube,
212
523330
2000
Bu, eski bir bisiklet tüpü
08:45
which gives you a broad rubber band, two safety pins.
213
525330
2000
geniş lastik bandı ve iki emniyet pimiyle.
08:47
This is a permanent magnet.
214
527330
2000
Bu bir sabit mıknatıs.
08:49
Whenever current flows through the coil, this becomes an electromagnet.
215
529330
3000
Bobinden akım geçtiğinde elektromıknatıs haline geliyor.
08:52
It's the interaction of both these magnets
216
532330
2000
Motorun dönmesini sağlayan şey
08:54
which makes this motor spin.
217
534330
2000
bu iki mıknatısın etkileşimi.
08:56
We made 30,000.
218
536330
2000
Bundan 30,000 tane yaptık.
08:58
Teachers who have been teaching science for donkey years,
219
538330
3000
Yıllardan beri fen bilgisi dersi veren öğretmenler,
09:01
they just muck up the definition and they spit it out.
220
541330
3000
bunu yapmayı beceremiyorlar ve yazık oluyor.
09:04
When teachers make it, children make it.
221
544330
2000
Öğretmenler yapınca çocuklar da yapıyor.
09:06
You can see a gleam in their eye.
222
546330
2000
Gözlerindeki pırıltıyı görebiliyorsunuz.
09:08
They get a thrill
223
548330
3000
Bilimi kavradıkça
09:11
of what science is all about.
224
551330
2000
çok heyecanlanıyorlar.
09:13
And this science is not a rich man's game.
225
553330
2000
Ve bunun için zengin olmaya gerek yok.
09:15
In a democratic country,
226
555330
2000
Demokratik bir ülkede,
09:17
science must reach to our most oppressed,
227
557330
3000
bilim en ezik,
09:20
to the most marginalized children.
228
560330
2000
kenara itilmiş çocuklara da ulaşmalıdır.
09:22
This program started with 16 schools
229
562330
3000
Bu proje 16 okulla başlayıp
09:25
and spread to 1,500 government schools.
230
565330
3000
1500 devlet okuluna yayıldı.
09:28
Over 100,000 children learn science this way.
231
568330
4000
100,000'den fazla çocuk bu sayede bilim öğreniyor.
09:32
And we're just trying to see possibilities.
232
572330
2000
Bizler sadece önümüzdeki olanakları görmeye çalışıyoruz.
09:34
Look, this is the tetrapak --
233
574330
2000
Bakın, bu tetrapak --
09:36
awful materials from the point of view of the environment.
234
576330
3000
çevre açısından berbat bir materyal.
09:39
There are six layers -- three layers of plastic, aluminum --
235
579330
3000
Altı katmanı var -- üç kat plastik, alüminyum --
09:42
which are are sealed together.
236
582330
2000
birbirine yapışık.
09:44
They are fused together, so you can't separate them.
237
584330
2000
Birbirine kaynaşık, dolayısıyla ayıramazsınız.
09:46
Now you can just make a little network like this
238
586330
2000
Ama böyle bir ağ örgüsü yapar,
09:48
and fold them and stick them together
239
588330
2000
onları katlayabilir, birbirine yapıştırır
09:50
and make an icosahedron.
240
590330
2000
ve bir yirmi yüzlü elde edebilirsiniz.
09:52
So something which is trash,
241
592330
2000
Yani, deniz kuşlarını boğan
09:54
which is choking all the seabirds,
242
594330
3000
bir çöpü son derece eğlenceli
09:57
you could just recycle this into a very, very joyous --
243
597330
3000
bir şeye dönüştürebilirsiniz --
10:00
all the platonic solids can be made with things like this.
244
600330
3000
Bilimdeki tüm platonik katıları bu tür şeylerle yapabilirsiniz.
10:03
This is a little straw,
245
603330
3000
Bu küçük bir çöp parçası
10:06
and what you do is you just nip two corners here,
246
606330
4000
İki köşesinden kırparsanız,
10:10
and this becomes like a baby crocodile's mouth.
247
610330
4000
bir yavru timsahın ağzına benzer.
10:14
You put this in your mouth, and you blow.
248
614330
2000
Ağzınıza alıp üfleyin.
10:16
(Honk)
249
616330
2000
(Korna sesi)
10:18
It's children's delight, a teacher's envy, as they say.
250
618330
4000
Çocuğu eğlendiren, öğretmeni imrendirir derler.
10:22
You're not able to see how the sound is produced,
251
622330
2000
Sesin nasıl oluştuğunu göremezsiniz,
10:24
because the thing which is vibrating goes inside my mouth.
252
624330
3000
çünkü titreşen şey ağzımın içine geliyor.
10:27
I'm going to keep this outside, to blow out. I'm going to suck in air.
253
627330
3000
Dışarıda tutup içime hava çekeceğim.
10:30
(Honk)
254
630330
2000
(Korna sesi)
10:32
So no one actually needs to muck up the production of sound
255
632330
3000
Yani kimse ses üretimini elektrik teli titreşimleriyle uğraşarak
10:35
with wire vibrations.
256
635330
2000
eline yüzüne bulaştırmak zorunda değil.
10:37
The other is that you keep blowing at it,
257
637330
2000
Bir başka şey ise, üflemeye ve
10:39
keep making the sound,
258
639330
2000
ses çıkarmaya devam ederken
10:41
and you keep cutting it.
259
641330
2000
keserseniz
10:43
And something very, very nice happens.
260
643330
2000
çok çok güzel bir şey olur.
10:45
(Honk)
261
645330
12000
(Korna sesi)
10:57
(Applause)
262
657330
3000
(Alkış)
11:00
And when you get a very small one --
263
660330
2000
ve çok küçük bir taneyle yaparsanız --
11:02
(Honk)
264
662330
3000
(Korna sesi)
11:05
This is what the kids teach you. You can also do this.
265
665330
3000
Çocuklar size işte bunları öğretiyor. Siz de yapabilirsiniz.
11:08
Well before I go any further,
266
668330
2000
İlerlemeden önce,
11:10
this is something worth sharing.
267
670330
2000
paylaşmaya değer bulduğum bir şey var.
11:12
This is a touching slate meant for blind children.
268
672330
2000
Bu kör çocuklar için düşünülmüş bir dokunma tahtası.
11:14
This is strips of Velcro, this is my drawing slate,
269
674330
3000
Bunlar Velcro şeritleri, bu benim çizim tahtam,
11:17
and this is my drawing pen,
270
677330
2000
ve aslında bir film kutusu olan
11:19
which is basically a film box.
271
679330
2000
çizim kalemim.
11:21
It's basically like a fisherman's line,
272
681330
4000
Temel olarak bir balıkçının
11:25
a fishing line.
273
685330
2000
oltasına benziyor.
11:27
And this is wool over here.
274
687330
2000
Ve bu da yün.
11:29
If I crank the handle, all the wool goes inside.
275
689330
3000
Kolu çevirdiğim zaman yün içeri giriyor.
11:32
And what a blind child can do is to just draw this.
276
692330
3000
Kör bir çocuk bu şekilde çizim yapabilir.
11:36
Wool sticks on Velcro.
277
696330
2000
Velcro üzerinde yün şeritler.
11:40
There are 12 million blind children in our country --
278
700330
3000
Ülkemizde 12 milyon kör çocuk var --
11:43
(Applause)
279
703330
2000
(Alkış)
11:45
who live in a world of darkness.
280
705330
2000
Karanlık bir dünyada yaşıyorlar.
11:47
And this has come as a great boon to them.
281
707330
3000
Bu onlar için büyük bir lütuf oldu.
11:50
There's a factory out there making our children blind,
282
710330
3000
dışarıda çocuklarımızı kör eden,
11:53
not able to provide them with food,
283
713330
2000
yemeksiz bırakan,
11:55
not able to provide them with vitamin A.
284
715330
2000
A Vitamininden mahrum eden bir fabrika var.
11:57
But this has come as a great boon for them.
285
717330
2000
Fakat bu onlara büyük bir iyilik oldu.
11:59
There are no patents. Anyone can make it.
286
719330
3000
Patenti yok. İsteyen herkes yapabilir.
12:03
This is very, very simple.
287
723330
2000
Çok çok basit.
12:05
You can see, this is the generator. It's a crank generator.
288
725330
3000
Gördüğünüz gibi, bu bir dinamo. Krank dinamosu.
12:08
These are two magnets.
289
728330
2000
İki mıknatısı var.
12:10
This is a large pulley made by sandwiching rubber between two old CDs.
290
730330
3000
Bu, iki eski CD'nin arasına lastik koyarak yapılmış büyük bir disk makara.
12:13
Small pulley and two strong magnets.
291
733330
2000
Küçük makara ve iki güçlü mıknatıs.
12:15
And this fiber turns a wire attached to an LED.
292
735330
3000
Ve bu elyaf bir LED'e tutturulmuş elektrik telini döndürüyor.
12:18
If I spin this pulley, the small one's going to spin much faster.
293
738330
2000
Bu makarayı döndürürsem, küçük olan çok daha hızlı döner.
12:20
There will be a spinning magnetic field.
294
740330
2000
Dönen manyetik bir alan oluşur.
12:22
Lines, of course, would be cut, the force will be generated.
295
742330
3000
Tabii bu hatlar kesilir ve böylece güç üretilir.
12:25
And you can see, this LED is going to glow.
296
745330
2000
Ve gördüğünüz gibi, LED parlar.
12:27
So this is a small crank generator.
297
747330
3000
İşte bu küçük bir krank dinamosu.
12:31
Well, this is, again,
298
751330
3000
Bu da, yine,
12:34
it's just a ring, a steel ring with steel nuts.
299
754330
3000
çelik somunları olan bir çelik halka.
12:37
And what you can do
300
757330
2000
Onunla şunu yapabilirsiniz:
12:39
is just, if you give it a twirl,
301
759330
3000
Hızla döndürürseniz,
12:42
well they just keep going on.
302
762330
3000
ilerlemeye devam ederler.
12:48
And imagine a bunch of kids
303
768330
2000
Şimdi bir grup çocuk hayal edin...
12:50
standing in a circle
304
770330
2000
Ayakta çember oluşturmuşlar
12:52
and just waiting for the steel ring to be passed on.
305
772330
2000
ve çelik halkayla oynamak için sıralarını bekliyorlar.
12:54
And they'd be absolutely joyous playing with this.
306
774330
4000
Bununla oynarken çok eğlendikleri kesin.
12:59
Well in the end, what we can also do:
307
779330
2000
Ve son olarak,
13:01
we use a lot of old newspapers
308
781330
3000
eski gazeteleri kullanarak
13:04
to make caps.
309
784330
2000
şapka yapabiliriz.
13:06
This is worthy of Sachin Tendulkar.
310
786330
2000
Bu tam Sachin Tendulkar'a layık.
13:08
It's a great cricket cap. (Laughter) (Applause)
311
788330
3000
Harika bir kriket şapkası.
13:11
When first you see Nehru and Gandhi,
312
791330
2000
Ama önce Nehru ve Gandhi'ye bakın;
13:13
this is the Nehru cap -- just half a newspaper.
313
793330
3000
bu Nehru şapkası -- sadece bir gazetenin yarısı.
13:16
We make lots of toys with newspapers,
314
796330
2000
Gazeteden pek çok oyuncak yapabiliriz,
13:18
and this is one of them.
315
798330
2000
bu da onlardan biri.
13:20
And this is -- you can see --
316
800330
2000
İşte -- görüyorsunuz --
13:22
this is a flapping bird.
317
802330
3000
kanat çırpan bir kuş.
13:25
All of our old newspapers, we cut them into little squares.
318
805330
3000
Tüm eski gazetelerimizi küçük kareler halinde kesiyoruz.
13:28
And if you have one of these birds --
319
808330
2000
Eğer sizde bu kuşlardan varsa --
13:30
children in Japan have been making this bird for many, many years.
320
810330
4000
Japon çocuklar bu kuştan uzun yıllardır yapıyorlar.
13:35
And you can see,
321
815330
2000
Ve gördüğünüz üzere,
13:37
this is a little fantail bird.
322
817330
3000
bu küçük bir tavus kuyruklu güvercin.
13:41
Well in the end, I'll just end with a story.
323
821330
3000
Sözlerimi bir hikayeyle noktalayacağım.
13:44
This is called "The Captain's Hat Story."
324
824330
2000
Adı "Kaptan'ın Şapka Hikayesi."
13:46
The captain was a captain of a sea-going ship.
325
826330
2000
Bu kaptan bir gemi kaptanıydı.
13:48
It goes very slowly.
326
828330
2000
Gemi çok yavaş gidiyordu.
13:50
And there were lots of passengers on the ship,
327
830330
2000
İçinde çok sayıda yolcu vardı
13:52
and they were getting bored, so the captain invited them on the deck.
328
832330
2000
ve canları sıkılıyordu, kaptan da onları güverteye çağırdı.
13:54
"Wear all your colorful clothes and sing and dance,
329
834330
2000
"En renkli kıyafetlerinizi giyin, şarkı söyleyin ve dans edin.
13:56
and I'll provide you with good food and drinks."
330
836330
2000
Leziz yemek ve içkiler benden."
13:58
And the captain would wear a cap everyday
331
838330
2000
Bu kaptan her gün bir şapka takıyor ve
14:00
and join in the regalia.
332
840330
2000
kıyafet şenliğine katılıyordu.
14:02
The first day, it was a huge umbrella cap,
333
842330
2000
İlk günkü şapka, kaptan şapkasına benzeyen,
14:04
like a captain's cap.
334
844330
2000
büyük bir şemsiye şapkaydı.
14:06
That night, when the passengers would be sleeping,
335
846330
3000
O gece, yolcular uyurken,
14:09
he would give it one more fold,
336
849330
2000
şapkasını bir kez daha katladı
14:11
and the second day, he would be wearing a fireman's cap --
337
851330
2000
ve ikinci gün kafasında bir itfaiyeci şapkasıyla geldi --
14:13
with a little shoot just like a designer cap,
338
853330
2000
tasarım şapkalar gibi, arkasında çıkıntısı vardı;
14:15
because it protects the spinal cord.
339
855330
3000
çünkü bu çıkıntı omuriliği koruyor.
14:18
And the second night, he would take the same cap
340
858330
2000
İkinci gece ise, aynı şapkayı
14:20
and give it another fold.
341
860330
2000
başka türlü katladı.
14:22
And the third day, it would be a Shikari cap --
342
862330
2000
Üçüncü gün, şapka avcı şapkasına dönüştü --
14:24
just like an adventurer's cap.
343
864330
3000
bir maceracının şapkası gibi.
14:27
And the third night, he would give it two more folds --
344
867330
3000
Üçüncü gece, şapkayı iki kez daha katladı --
14:30
and this is a very, very famous cap.
345
870330
2000
ve çok çok ünlü bir şapkaya dönüştürdü;
14:32
If you've seen any of our Bollywood films,
346
872330
2000
bizim Bollywood filmlerimizden hiç izlediyseniz,
14:34
this is what the policeman wears,
347
874330
2000
onlardaki polisler bu şapkadan giyerler,
14:36
it's called a zapalu cap.
348
876330
2000
buna zapalu şapkası deniyor.
14:38
It's been catapulted to international glory.
349
878330
3000
Böylece uluslararası üne sahip olmuş oldu.
14:41
And we must not forget that he was the captain of the ship.
350
881330
3000
Unutmamalıyız ki, o adam gemi kaptanıydı.
14:44
So that's a ship.
351
884330
2000
O zaman işte size bir gemi.
14:46
And now the end:
352
886330
2000
Ve işte hikayenin sonu...
14:48
everyone was enjoying the journey very much.
353
888330
2000
Herkes yolculukta çok eğleniyordu.
14:50
They were singing and dancing.
354
890330
2000
Şarkı söyleyip dans ediyorlardı.
14:52
Suddenly there was a storm and huge waves.
355
892330
3000
Birden bir fırtına çıktı, dev dalgalar geldi.
14:55
And all the ship can do is to dance and pitch along with the waves.
356
895330
3000
Geminin tek yapabildiği dans edip dalgalarla birlikte alçalıp yükselmekti.
14:58
A huge wave comes and slaps the front
357
898330
2000
Dev bir dalga gelip ön tarafına çarptı
15:00
and knocks it down.
358
900330
2000
ve onu alaşağı etti.
15:02
And another one comes and slaps the aft and knocks it down.
359
902330
3000
Bir başkası gelip kıç tarafına çarptı ve alaşağı etti.
15:05
And there's a third one over here.
360
905330
2000
Derken bir üçüncüsü gelir.
15:07
This swallows the bridge and knocks it down.
361
907330
2000
Bu da köprüyü yutup alaşağı eder.
15:09
And the ship sinks,
362
909330
2000
Nihayetinde gemi batar
15:11
and the captain has lost everything,
363
911330
2000
ve kaptan her şeyini kaybeder.
15:13
but for a life jacket.
364
913330
3000
Can yeleği hariç...
15:16
Thank you so much.
365
916330
2000
Çok teşekkürler.
15:18
(Applause)
366
918330
6000
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7