Marco Tempest: A magical tale (with augmented reality)

Marco Tempest: Sihirli bir hikâye (artırılmış gerçeklikle)

215,350 views

2012-03-30 ・ TED


New videos

Marco Tempest: A magical tale (with augmented reality)

Marco Tempest: Sihirli bir hikâye (artırılmış gerçeklikle)

215,350 views ・ 2012-03-30

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Eren Gokce Gözden geçirme: Ramazan Şen
00:15
Marco Tempest: What I'd like to show you today
0
15260
2000
Marco Tempest: Bugün size göstermek istediğim şey,
00:17
is something in the way of an experiment.
1
17260
3000
deneme sürecinde olan bir şey.
00:20
Today's its debut.
2
20260
2000
Bugün sahneye ilk çıkışı.
00:22
It's a demonstration of augmented reality.
3
22260
3000
Bir artırılmış gerçeklik gösterisi.
00:25
And the visuals you're about to see are not prerecorded.
4
25260
3000
Görmek üzere olduğunuz görüntüler önceden kaydedilmedi.
00:28
They are live
5
28260
2000
Canlı yayın
00:30
and reacting to me in real time.
6
30260
2000
ve bana gerçek zamanlı olarak tepki veriyorlar.
00:32
I like to think of it as a kind of technological magic.
7
32260
5000
Bir çeşit teknolojik sihir olduğunu düşünüyorum.
00:37
So fingers crossed.
8
37260
3000
O zaman şans dileyin.
00:40
And keep your eyes on the big screen.
9
40260
4000
Gözlerinizi büyük ekrandan ayırmayın.
00:44
Augmented reality
10
44260
2000
Artırılmış gerçeklik,
00:46
is the melding of the real world
11
46260
3000
gerçek dünyanın bilgisayarla oluşturulmuş
00:49
with computer-generated imagery.
12
49260
3000
görüntülerle birleştirilmesidir.
00:52
It seems the perfect medium
13
52260
2000
Sihri araştırmak
00:54
to investigate magic
14
54260
2000
ve teknolojik bir çağda
00:56
and ask, why, in a technological age,
15
56260
3000
neden hâlâ bu büyülü merak hissine
00:59
we continue to have
16
59260
2000
sahip olmaya devam ettiğimizi
01:01
this magical sense of wonder.
17
61260
3000
sormak için mükemmel bir araçtır.
01:04
Magic is deception,
18
64260
3000
Sihir aldatmacadır,
01:07
but it is a deception we enjoy.
19
67260
3000
ama hoşumuza giden bir aldatmacadır.
01:10
To enjoy being deceived,
20
70260
2000
Kandırılmaktan hoşlanmak için
01:12
an audience must first
21
72260
2000
seyirci önce
01:14
suspend its disbelief.
22
74260
2000
kuşkularından kurtulmalıdır.
01:16
It was the poet Samuel Taylor Coleridge
23
76260
3000
Bu algısal ruh hâlinden ilk defa
01:19
who first suggested this receptive state of mind.
24
79260
3000
şair Samuel Taylor Coleridge bahsetmiştir.
01:22
Samuel Taylor Coleridge: I try to convey a semblance of truth in my writing
25
82260
4000
Samuel Taylor Coleridge: Yazılarımda gerçeğin benzerini iletmeye çalışıyorum.
01:26
to produce for these shadows of the imagination
26
86260
3000
Hayal gücünün bu gölgelerine üretmek için,
01:29
a willing suspension of disbelief
27
89260
3000
şüphenin istemli olarak uzaklaştırılması
01:32
that, for a moment,
28
92260
2000
bir anlığına
01:34
constitutes poetic faith.
29
94260
2000
şiire karşı bir inanç oluşturur.
01:36
MT: This faith in the fictional is essential
30
96260
3000
MT: Kurgudaki bu inanç, herhangi bir tür
01:39
for any kind of theatrical experience.
31
99260
3000
temsilî deneyim için gereklidir.
01:42
Without it,
32
102260
2000
O olmadan,
01:44
a script is just words.
33
104260
2000
yazı sadece kelimelerdir.
01:46
Augmented reality
34
106260
2000
Artırılmış gerçeklik,
01:48
is just the latest technology.
35
108260
2000
yalnızca çıkan en son teknoloji.
01:50
And sleight of hand
36
110260
2000
El çabukluğu ise,
01:52
is just an artful demonstration
37
112260
2000
sadece maharetin ustaca bir
01:54
of dexterity.
38
114260
2000
gösterimi.
01:56
We are all very good at suspending our disbelief.
39
116260
2000
Şüphemizi yok etmekte hepimiz çok iyiyiz.
01:58
We do it every day,
40
118260
2000
Bunu hergün yapıyoruz,
02:00
while reading novels,
41
120260
2000
roman okurken,
02:02
watching television
42
122260
2000
televizyon seyrederken
02:04
or going to the movies.
43
124260
2000
veya bir filme gittiğimizde.
02:06
We willingly enter fictional worlds
44
126260
2000
Kahramanlarımıza alkış tutup,
02:08
where we cheer our heroes
45
128260
2000
hiç edinmediğimiz arkadaşlara ağladığımız
02:10
and cry for friends we never had.
46
130260
3000
kurgusal dünyalara isteyerek giriyoruz.
02:13
Without this ability
47
133260
2000
Bu yetenek olmadan
02:15
there is no magic.
48
135260
2000
sihir olmaz.
02:17
It was Jean Robert-Houdin,
49
137260
2000
Fransa'nın en büyük illüzyonisti
02:19
France's greatest illusionist,
50
139260
2000
Jean Robert-Houdin ilk defa
02:21
who first recognized the role of the magician
51
141260
2000
sihirbazın hikâye anlatıcısı olarak rolünün
02:23
as a storyteller.
52
143260
2000
farkına varmıştı.
02:25
He said something that I've posted on the wall of my studio.
53
145260
3000
Stüdyomdaki duvara astığım bir şey söyledi.
02:28
Jean Robert-Houdin: A conjurer is not a juggler.
54
148260
2000
Jean Robert-Houdin: Bir sihirbaz hokkabaz değildir.
02:30
He is an actor playing the part of a magician.
55
150260
4000
Bir sihirbazın rolünü oynayan bir aktördür.
02:34
MT: Which means magic is theater
56
154260
2000
MT: Bu da sihrin bir tiyatro
02:36
and every trick
57
156260
2000
ve her numaranın da
02:38
is a story.
58
158260
2000
bir hikâye olduğu anlamına gelir.
02:40
The tricks of magic
59
160260
2000
Sihirde numaralar kurgusal
02:42
follow the archetypes of narrative fiction.
60
162260
2000
anlatıların örneklerini takip eder.
02:44
There are tales of creation and loss,
61
164260
4000
Yaratılış ve kayıp,
02:48
death and resurrection,
62
168260
3000
ölüm ve diriliş
02:51
and obstacles that must be overcome.
63
171260
4000
ve üstesinden gelinmesi gereken engellerin hikâyeleri vardır.
02:55
Now many of them are intensely dramatic.
64
175260
3000
Pek çoğu son derece dramatiktir.
02:58
Magicians play with fire and steel,
65
178260
2000
Sihirbazlar ateş ve çelikle oynar,
03:00
defy the fury of the buzzsaw,
66
180260
2000
testerenin öfkesine meydan okurlar,
03:02
dare to catch a bullet
67
182260
2000
mermi yakalamaya cesaret ederler
03:04
or attempt a deadly escape.
68
184260
4000
veya ölüm tehlikesi olan bir firara teşebbüs ederler.
03:08
But audiences don't come to see the magician die,
69
188260
3000
Ama seyirciler sihirbazın ölüşünü izlemeye gelmezler,
03:11
they come to see him live.
70
191260
2000
yaşadığını görmeye gelirler.
03:13
Because the best stories
71
193260
2000
Çünkü en güzel hikâyeler
03:15
always have a happy ending.
72
195260
2000
her zaman mutlu sonla biter.
03:17
The tricks of magic have one special element.
73
197260
3000
Sihirdeki numaraların özel bir unsuru vardır.
03:20
They are stories with a twist.
74
200260
3000
Çarpıtılmış olan hikâyelerdir.
03:23
Now Edward de Bono argued
75
203260
2000
Edward de Bono, beyinlerimizin
03:25
that our brains are pattern matching machines.
76
205260
3000
motife uyan makineler olduğunu iddia etmişti.
03:28
He said that magicians deliberately exploit
77
208260
3000
Sihirbazların, seyircilerin düşünce şeklini
03:31
the way their audiences think.
78
211260
3000
kasıtlı olarak değiştirdiklerini söyledi.
03:34
Edward de Bono: Stage magic relies almost wholly
79
214260
2000
Edward de Bono: Sahnede büyü neredeyse
03:36
on the momentum error.
80
216260
2000
tamamen momentum hatasına dayanır.
03:38
The audience is led to make assumptions or elaborations
81
218260
3000
Seyirci tamamıyla mantıklı varsayımlar veya tahminler
03:41
that are perfectly reasonable,
82
221260
2000
yapmaya yöneltilir.
03:43
but do not, in fact, match
83
223260
2000
Ancak, bunlar aslında önlerinde yapılan
03:45
what is being done in front of them.
84
225260
2000
şeyle aynı değildir.
03:47
MT: In that respect,
85
227260
2000
MT: Bu açıdan
03:49
magic tricks are like jokes.
86
229260
2000
sihir numaraları bir şaka gibidir.
03:51
Jokes lead us down a path
87
231260
3000
Şakalar bizi beklenen bir istikamete
03:54
to an expected destination.
88
234260
2000
doğru yöneltir.
03:56
But when the scenario we have imagined suddenly flips
89
236260
3000
Ancak hayal ettiğimiz senaryo birdenbire
03:59
into something entirely unexpected,
90
239260
2000
tamamen beklenmeyen bir şeye dönüşünce
04:01
we laugh.
91
241260
2000
güleriz.
04:03
The same thing happens
92
243260
2000
Aynı şey insanlar sihir numaraları
04:05
when people watch magic tricks.
93
245260
2000
seyrederken olur.
04:07
The finale
94
247260
3000
Sonu
04:10
defies logic,
95
250260
2000
mantığa meydan okur,
04:12
gives new insight into the problem,
96
252260
2000
soruna yeni bir bakış açısı getirir ve
04:14
and audiences express their amazement
97
254260
3000
seyirciler şaşkınlıklarını
04:17
with laughter.
98
257260
2000
gülerek ifade eder.
04:19
It's fun to be fooled.
99
259260
2000
Kandırılmak eğlencelidir.
04:21
One of the key qualities of all stories
100
261260
2000
Bütün hikâyelerin temel özelliği,
04:23
is that they're made to be shared.
101
263260
2000
paylaşılmak için olmalarıdır.
04:25
We feel compelled to tell them.
102
265260
2000
Onları anlatmak zorunda hissederiz.
04:27
When I do a trick at a party --
103
267260
3000
Bir partide numara yaptığımda -
04:30
(Laughter)
104
270260
2000
(Gülüşmeler)
04:32
that person will immediately pull their friend over
105
272260
2000
o kişi hemen arkadaşını yanına çekip
04:34
and ask me to do it again.
106
274260
2000
benden tekrar yapmamı ister.
04:36
They want to share the experience.
107
276260
2000
Deneyimi paylaşmak isterler.
04:38
That makes my job more difficult,
108
278260
2000
Bu benim işimi zorlaştırır,
04:40
because, if I want to surprise them,
109
280260
2000
çünkü onları şaşırtmak istiyorsam,
04:42
I need to tell a story that starts the same,
110
282260
2000
aynı şekilde başlayıp farklı biten
04:44
but ends differently --
111
284260
2000
bir hikâye anlatmam gerekir.
04:46
a trick with a twist
112
286260
2000
Bir çarpıtma üzerine
04:48
on a twist.
113
288260
2000
çarpıtılmış bir numara.
04:50
It keeps me busy.
114
290260
2000
Beni meşgul eder.
04:52
Now experts believe
115
292260
2000
Uzmanlar hikâyelerin bizi eğlendirmek için
04:54
that stories go beyond our capacity for keeping us entertained.
116
294260
4000
kapasitemizin üzerine çıktıklarına inanıyor.
04:58
We think in narrative structures.
117
298260
2000
Hikâye yapısında düşünüyoruz.
05:00
We connect events and emotions
118
300260
4000
Olayları ve duyguları birbirine bağlayıp,
05:04
and instinctively transform them
119
304260
3000
onları sezgisel olarak kolayca anlaşılabilir
05:07
into a sequence that can be easily understood.
120
307260
3000
bir seriye dönüştürüyoruz.
05:10
It's a uniquely human achievement.
121
310260
2000
İnsan için benzersiz bir başarı.
05:12
We all want to share our stories,
122
312260
2000
Hepimiz hikâyelerimizi paylaşmak istiyoruz,
05:14
whether it is the trick we saw at the party,
123
314260
3000
ister bir partide gördüğümüz bir numara olsun,
05:17
the bad day at the office
124
317260
2000
isterse ofiste kötü bir gün
05:19
or the beautiful sunset we saw on vacation.
125
319260
3000
veya tatilde gördüğümüz güzel bir gün batımı olsun.
05:22
Today, thanks to technology,
126
322260
3000
Bugün teknoloji sayesinde bu hikâyeleri
05:25
we can share those stories as never before,
127
325260
3000
daha önce hiç yapmadığımız kadar paylaşabiliyoruz,
05:28
by email, Facebook,
128
328260
3000
e-posta, Facebook,
05:31
blogs, tweets,
129
331260
2000
bloglar, tweetler ile,
05:33
on TED.com.
130
333260
2000
TED.com'da.
05:35
The tools of social networking,
131
335260
3000
Sosyal ağ araçları,
05:38
these are the digital campfires
132
338260
2000
hikâyemizi duymak için
05:40
around which the audience gathers
133
340260
2000
seyircinin etrafında toplandığı
05:42
to hear our story.
134
342260
2000
dijital kamp ateşleri.
05:44
We turn facts into similes and metaphors,
135
344260
3000
Gerçekleri, benzetmeye, mecaza
05:47
and even fantasies.
136
347260
2000
ve kurguya bile dönüştürüyoruz.
05:49
We polish the rough edges of our lives
137
349260
2000
Bir bütünlük duygusu versin diye,
05:51
so that they feel whole.
138
351260
2000
hayatımızdaki pürüzlü köşeleri törpülüyoruz.
05:53
Our stories make us the people we are
139
353260
3000
Hikâyelerimiz bizi olduğumuz insanlar yapar
05:56
and, sometimes, the people we want to be.
140
356260
3000
ve bazen de olmak istediğimiz insanlar.
05:59
They give us our identity
141
359260
2000
Bize kimliğimizi
06:01
and a sense of community.
142
361260
3000
ve bir topluluk olma hissini verir.
06:04
And if the story is a good one,
143
364260
3000
Eğer iyi bir hikâyeyse,
06:07
it might even make us smile.
144
367260
6000
bizi gülümsetebilir bile.
06:13
Thank you.
145
373260
2000
Teşekkürler.
06:15
(Applause)
146
375260
4000
(Alkış)
06:19
Thank you.
147
379260
2000
Teşekkürler.
06:21
(Applause)
148
381260
4000
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7