An ultra-low-cost college degree | Shai Reshef

Shai Reshef: Çok düşük maliyetli bir üniversite diploması

4,882,437 views

2014-08-04 ・ TED


New videos

An ultra-low-cost college degree | Shai Reshef

Shai Reshef: Çok düşük maliyetli bir üniversite diploması

4,882,437 views ・ 2014-08-04

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Ramazan Şen Gözden geçirme: Ridvan Akdemir
Sizinle yeni bir yüksek eğitim modeli,
00:13
I would like to share with you a new model of higher education,
0
13071
4407
genişletildiğinde,
00:17
a model that, once expanded,
1
17502
2782
başka şekilde geri kalabilecek
00:20
can enhance the collective intelligence
2
20308
2318
milyonlarca yaratıcı ve motive olmuş bireylerin
00:22
of millions of creative and motivated individuals
3
22650
4469
topluca zekasını artırabilecek, bir model
paylaşmak istiyorum.
00:27
that otherwise would be left behind.
4
27143
2432
Dünyaya bakın.
00:30
Look at the world.
5
30250
1219
Bir yer seçin ve oraya odaklanın.
00:32
Pick a place and focus on it.
6
32001
2280
00:34
You will find humans chasing higher education.
7
34664
3690
Yüksek eğitim peşinde koşan insanlar bulacaksınız.
Bazılarıyla tanışalım.
00:39
Let's meet some of them.
8
39187
1449
Patrick.
00:41
Patrick.
9
41354
1443
00:42
Patrick was born in Liberia to a family of 20 children.
10
42821
4794
Patrick Liberya'da
20 kişilik bir aileye doğdu.
İç savaş sırasında, o ve ailesi
00:48
During the civil war,
11
48380
1600
00:50
he and his family were forced to flee to Nigeria.
12
50004
3919
Nijerya'ya kaçmak zorunda kaldılar.
00:54
There, in spite of his situation,
13
54468
2738
Orada, durumuna rağmen,
00:57
he graduated high school with nearly perfect grades.
14
57230
3508
neredeyse mükemmel notlarla liseden mezun oldu.
01:01
He wanted to continue to higher education,
15
61389
3064
Yüksek eğitime devam etmek istedi
01:04
but due to his family living on the poverty line,
16
64477
3260
ama ailesinin
sefaletin eşiğinde yaşaması nedeniyle,
01:07
he was soon sent to South Africa
17
67761
2507
Güney Afrika'ya gönderildi
çalışmak ve ailesine beslemeye
01:10
to work and send back money to feed his family.
18
70292
3713
para göndermek için.
01:15
Patrick never gave up his dream of higher education.
19
75036
3832
Patrick asla yüksek eğitim hayalinden vazgeçmedi.
01:18
Late at night, after work,
20
78892
2399
Gece geç bir saatte, işten sonra,
01:21
he surfed the net, looking for ways to study.
21
81315
3712
internette, okuma yolları aradı.
01:25
Meet Debbie.
22
85827
1266
Debbie ile tanışın.
Debbie Florida'dan.
01:27
Debbie is from Florida.
23
87117
1866
01:29
Her parents didn't go to college, and neither did any of her siblings.
24
89897
4149
Ebeveynleri yüksekokula gitmemiş
ve kardeşleri de.
01:34
Debbie has worked all her life,
25
94706
1981
Debbie hayatı boyunca çalışmış,
01:38
pays taxes, supports herself month to month,
26
98013
3810
vergi ödüyor, aydan aya kendini geçindiriyor,
01:41
proud of the American dream,
27
101847
2328
Amerikan hayalinden gurur duyuyor,
01:44
a dream that just won't be complete without higher education.
28
104199
3981
yüksek eğitim olmadan
tamamlanamayan bir hayal.
01:48
But Debbie doesn't have the savings for higher education.
29
108870
3719
Ama Debbie yüksek okul için
gereken birikime sahip değil.
01:52
She can't pay the tuition.
30
112613
1910
Okul ücretini karşılayamıyor.
01:54
Neither could she leave work.
31
114881
1948
İşten de ayrılamıyor.
Wael ile tanışın.
01:58
Meet Wael.
32
118094
1183
01:59
Wael is from Syria.
33
119750
1395
Wael Suriye'den.
02:01
He's experiencing firsthand
34
121910
2277
O birinci elden,
02:05
the misery, fear and failure imposed on his country.
35
125528
4026
ülkesine yüklenen
sefalet, korku ve başarısızlığı deneyimliyor.
02:10
He's a big believer in education.
36
130755
2551
Eğitime büyük inananlardan.
02:13
He knew that if he could find an opportunity for higher education,
37
133330
4033
Biliyordu ki eğer yüksek eğitim için
bir fırsat bulsaydı,
02:17
an opportunity to get ahead of the rest,
38
137387
2795
diğerlerinin önüne geçebilme fırsatını,
tepetaklak dönmüş bir dünyada
02:20
he has a better chance to survive in a world turned upside down.
39
140206
4461
hayatta kalmak için daha iyi şansı olacağını biliyordu.
02:26
The higher education system
40
146057
2002
Yüksek eğitim sistemi
02:29
failed Patrick, Debbie and Wael,
41
149495
2722
Patrick, Debbie ve Wael'i yüz üstü bıraktı.
02:32
exactly as it is failing millions of potential students --
42
152241
4945
Aynı şekilde
milyonlarca olası öğrenciyi,
02:37
millions that graduate high school,
43
157210
2953
milyonlarca lise mezununu,
02:40
millions that are qualified for higher education,
44
160187
3388
milyonlarca yüksek eğitim için nitelikliyi,
02:43
millions that want to study yet cannot access it for various reasons.
45
163599
5504
milyonlarca ders çalışmak isteyeni
ama değişik nedenlerle erişemeyenleri bıraktığı gibi.
02:49
First: financial.
46
169618
1905
Birincisi, ekonomik.
02:52
Universities are expensive; we all know it.
47
172412
2895
Üniversiteler pahalı. Bunu hepimiz biliyoruz.
02:55
In large parts of the world,
48
175331
2104
Dünyanın büyük bölgelerinde,
02:57
higher education is unattainable for an average citizen.
49
177459
3887
ortalama vatandaş için
yüksek eğitim ulaşılamaz halde.
03:02
This is probably the biggest problem facing our society.
50
182258
3844
Bu herhalde bizim toplumumuzun karşılaştığı
en büyük sorun.
03:06
Higher education stopped being a right for all
51
186672
3586
Yüksek eğitim herkes için bir hak olmaktan çıkıp
03:10
and became a privilege for the few.
52
190282
2670
azınlık için bir ayrıcalık oldu.
03:13
Second: cultural.
53
193971
2082
İkincisi, kültürel.
Yüksek eğitim için nitelikli öğrenciler,
03:18
Students who are qualified for higher education
54
198061
2829
03:20
can afford -- want to study -- cannot,
55
200914
3239
parası yetenler, okumak isteyenler, gidemiyor
03:24
because it is not decent, it is not a place for a woman.
56
204970
5458
çünkü edepli değil,
bir kadın için uygun yer değil.
Bu sayısız kadının hikayesi,
03:31
This is the story of countless women in Africa, for example,
57
211047
3939
Afrika'da mesela,
03:35
prevented from higher education because of cultural barriers.
58
215010
3930
kültürel engeller yüzünden
yüksek eğitimden mahrum kalmışlar.
03:39
And here comes the third reason:
59
219686
2400
Ve üçüncüsü:
03:42
UNESCO stated that in 2025,
60
222110
3812
UNESCO, 2025'te
03:45
100 million students will be deprived of higher education,
61
225946
5644
100 milyon öğrenci
yüksek eğitimden mahrum bırakılacak,
03:51
simply because there will not be enough seats to accommodate them,
62
231614
4970
çünkü sadece onları ağırlayacak, talebe karşılık verebilecek
yer kalmayacak dedi.
03:56
to meet the demand.
63
236608
1731
03:58
They will take a placement test, they will pass it,
64
238363
3169
Yerleştirme sınavına girecekler,
geçecekler
04:01
but they still won't have access, because there are no places available.
65
241556
4307
ama yine de giremeyecekler
çünkü boşta yer olmayacak.
04:07
These are the reasons I founded University of the People,
66
247416
4700
Bunlar benim University of the People'ı
kurmamın nedenleri,
kar amacı gütmeyen, okul parası almayan,
04:12
a nonprofit, tuition-free, degree-granting university
67
252140
4883
diploma veren bir üniversite
bir alternatif sunmak için,
04:17
to give an alternative,
68
257047
1787
04:18
to create an alternative, to those who have no other;
69
258858
3494
başka alternatifi olmayanlar için bir seçenek,
04:22
an alternative that will be affordable and scalable,
70
262376
5441
para yetirilebilir
ve tırmanılabilir bir alternatif yaratmak için,
04:27
an alternative that will disrupt the current education system,
71
267841
5860
şimdiki eğitim sistemini yerinden oynatacak
bir alternatif,
04:33
and open the gates to higher education for every qualified student
72
273725
4168
her bir nitelikli öğrenciye
yüksek eğitimin kapılarını açacak
04:37
regardless of what they earn, where they live,
73
277917
4612
ne kazandıklarına, nerede yaşadıklarına
04:42
or what society says about them.
74
282553
2293
ya da toplumun onlar hakkında ne söylediklerine bakmaksızın.
04:45
Patrick, Debbie and Wael
75
285449
1972
Patrick, Debbir ve Wael
04:47
are only three examples out of the 1,700 accepted students
76
287445
3626
143 ülkeden
1700 kabul edilmiş öğrenci içinden
04:51
from 143 countries.
77
291095
2351
sadece üç örnek.
Biz- (Alkış)- Teşekkürler.
04:55
(Applause)
78
295492
1380
04:56
Thank you.
79
296896
1276
04:58
(Applause)
80
298196
1808
05:00
We didn't need to reinvent the wheel.
81
300028
2221
Tekerleği tekrar icat etmemize gerek yok.
05:02
We just looked at what wasn't working
82
302273
2512
Biz sadece neyin çalışmadığına baktık
05:04
and used the amazing power of the Internet
83
304809
2739
ve çözmek için
05:07
to get around it.
84
307572
1296
internetin inanılmaz gücünü kullandık.
05:09
We set out to build a model
85
309386
2537
Yüksek eğitim masraflarını
05:12
that will cut down almost entirely the cost of higher education.
86
312928
3996
neredeyse tamamen kesecek
bir model kurmak için yola çıktık
05:17
And that's how we did it.
87
317927
1485
ve böyle yaptık.
05:19
First, bricks and mortar cost money.
88
319869
2536
İlk olarak, tuğla ve harç için para lazım.
Üniversitelerin
05:23
Universities have expenses that virtual universities don't.
89
323324
5122
sanal üniversitelerde olmayan harcamalar var.
05:28
We don't need to pass these expenses on to our students.
90
328470
3146
Bu harcamaları
öğrencilerimize geçirmemiz gerekmiyor.
Yoklar.
05:32
They don't exist.
91
332124
1380
05:33
We also don't need to worry about capacity.
92
333528
3119
Bizim ayrıca kapasite için endişelenmemiz de gerekmiyor.
05:36
There are no limits of seats in virtual university.
93
336671
3624
Sanal üniversitede
sıra sınırı yoktur.
05:40
Actually, nobody needs to stand at the back of the lecture hall.
94
340867
3790
Yani, kimsenin
sınıfın arkasında ayakta durmasına gerek yok.
05:45
Textbooks are also something our students don't need to buy.
95
345228
3891
Ders kitapları da
öğrencilerimizin alması gerekmeyen bir şey.
05:49
By using open educational resources
96
349803
2904
Açık üniversite kaynaklarını
05:52
and the generosity of professors
97
352731
2456
ve cömert profesörlerin
05:55
who are putting their material up free and accessible,
98
355211
4512
materyellerini bedava
ve ulaşılabilir kılması sayesinde
05:59
we don't need to send our students to buy textbooks.
99
359747
2752
öğrencilerimizi ders kitabı almaya göndermeye gerek yok.
06:02
All of our materials come free.
100
362523
2296
Bütün materyallerimiz ücretsiz.
06:05
Even professors,
101
365635
1606
Profesörler bile,
06:07
the most expensive line in any university balance sheet,
102
367265
3871
herhangi bir üniversitenin bilançosundaki en pahalı şey iken,
06:11
come free to our students.
103
371160
1656
öğrencilerimize parasızdır.
06:12
Over 3,000 of them,
104
372840
2747
3000'in üzerindeler,
06:15
including presidents, vice chancellors, professors and academic advisers
105
375611
6013
başkanlar, rektör yardımcıları,
profesörler ve akademik danışmanlar dahil
06:21
from top universities such as NYU, Yale, Berkeley and Oxford,
106
381648
5552
NYU, Yale, Berkeley ve Oxford gibi
en iyi üniversitelerden,
06:27
came on board to help our students.
107
387224
2278
öğrencilerimize yardım etmek için bize katıldılar.
06:30
Finally, is our belief in peer-to-peer learning.
108
390200
3784
Son olarak, eşdüzey öğrenimine olan inancımızdır.
06:34
We use this sound pedagogical model
109
394394
3206
Biz bu sağlam pedagojik modeli
06:37
to encourage our students from all over the world
110
397624
2713
dünyanın her yerinden gelen öğrencileri
06:40
to interact and study together,
111
400361
2330
birbirleriyle etkileşim olsun ve beraber çalışsınlar diye
06:42
and also to reduce the time our professors need
112
402715
5039
ve ayrıca profesörlerimizin derslerde geçirdikleri zamanı
azaltsın diye yarattık.
06:47
to labor over class assignments.
113
407778
2252
Eğer internet bizi bir küresel kasaba yaptıysa,
06:53
If the Internet has made us a global village,
114
413006
5202
06:58
this model can develop its future leadership.
115
418232
3765
bu model gelecekteki liderliğini geliştirebilir.
07:02
Look how we do it.
116
422378
1267
Bakın nasıl yapabiliriz.
07:04
We only offer two programs:
117
424251
2804
Sadece iki program sunuyoruz:
07:07
business administration and computer science,
118
427079
2673
işletme yönetimi ve bilgisayar bilimi,
07:09
the two programs most in demand worldwide,
119
429776
4158
dünyadaki en çok rağbet gören
iki program,
07:13
the two programs that are likeliest to help our students find a job.
120
433958
4217
öğrencilerimize iş bulmaya en yardımcı
iki program.
07:19
When our students are accepted,
121
439512
2738
Öğrencilerimiz okula kabul edildiklerinde,
07:22
they are placed in a small classroom of 20 to 30 students,
122
442274
5863
20 - 30 kişilik
küçük bir sınıfa yerleştiriliyorlar ki
07:28
to ensure that those who need personalized attention get it.
123
448161
4152
özel ilgiye ihtiyacı olanlar alabilsin diye.
07:32
Moreover, for every nine-week course, they meet a new peer,
124
452827
5763
Dahası, her dokuz haftalık kursta bir,
yeni bir sınıf arkadaşıyla tanışıyorlar,
07:38
a whole new set of students from all over the world.
125
458614
3491
dünyanın her yerinden gelen
yepyeni bir dizi öğrenci.
07:42
Every week, when they go into the classroom,
126
462129
3256
Her hafta, sınıfa girdiklerinde,
07:45
they find the lecture notes of the week,
127
465409
2733
o haftanın ders notlarını buluyorlar,
07:48
the reading assignment, the homework assignment,
128
468166
2264
okuma çalışmasını, ödevi
07:50
and the discussion question, which is the core of our studies.
129
470454
3927
ve tartışma sorularını buluyorlar ki,
bunlar bizim derslerimizin temelidir.
07:54
Every week, every student must contribute to the class discussion,
130
474405
4458
Her hafta, her öğrencinin
sınıf tartışmasına katkıda bulunması gerekiyor
07:58
and also must comment on the contribution of others.
131
478887
4198
ve ayrıca başkalarının katılımlarına
yorum yapması gerekiyor.
08:03
This way, we open our students' minds,
132
483109
3498
Böylece, öğrencilerimizin akıllarını açıyoruz,
08:06
we develop a positive shift in attitude toward different cultures.
133
486631
4625
başka kültürlere karşı
tutumumuzda pozitiflik geliştiriyoruz.
08:12
By the end of each week, the students take a quiz,
134
492089
3741
Her haftanın sonunda,
öğrenciler bir teste giriyorlar,
08:15
hand in their homework,
135
495854
1323
ödevlerini teslim ediyorlar.
08:17
which are assessed by their peers under the supervision of the instructors,
136
497201
4202
Öğretmenlerin gözetiminde
sınıf arkadaşları tarafından toplanarak
08:22
get a grade, move to the next week.
137
502292
2250
notlandırılıyorlar, sonraki haftaya geçiyorlar.
08:24
By the end of the course, they take the final exam,
138
504566
2646
Kursun sonunda, son sınava giriyorlar,
08:27
get a grade, and follow to the next course.
139
507236
4168
notlandırılıyorlar ve bir sonraki kursa geçiyorlar.
08:32
We open the gates for higher education for every qualified student.
140
512703
5172
Her nitelikli öğrenci için
yüksek eğitimin kapılarını açtık.
08:38
Every student with a high school diploma,
141
518855
2914
Lise diploması olan,
08:41
sufficient English and Internet connection
142
521793
3140
yeterli İngilizcesi ve interneti olan her öğrenci
08:44
can study with us.
143
524957
1592
bizimle ders çalışabilir.
08:46
We don't use audio, we don't use video.
144
526573
2908
Ses kaydı kullanmıyoruz. Görüntü kullanmıyoruz.
08:49
Broadband is not necessary.
145
529505
2360
Genişbant gerekli değil.
08:51
Any student from any part of the world with any Internet connection
146
531889
4579
Dünyanın her hangi bir yerinden
her hangi bir internet bağlantısı olan öğrenci
08:56
can study with us.
147
536492
1399
bizimle ders çalışabilir.
08:58
We are tuition free.
148
538798
1372
Biz okul parası almıyoruz.
Öğrencilerimizden tek istediğimiz
09:01
All we ask our students to cover is the cost of their exams,
149
541202
3617
sınavlarının tutarını karşılamak.
09:04
100 dollars per exam.
150
544843
2079
Sınav başı 100 dolar.
09:07
A full-time bachelor's degree student taking 40 courses
151
547396
4600
40 kurs alan,
tam zamanlı bir ilk derece üniversite öğrencisi
09:12
will pay 1,000 dollars a year,
152
552020
1997
yılda 1000 dolar ödeyecek,
09:14
4,000 dollars for the entire degree.
153
554867
2630
bütün eğitim için 4000 dolar
09:17
And for those who cannot afford even this,
154
557521
3576
ve bunu bile karşılayamayanlar için,
09:21
we offer them a variety of scholarships.
155
561121
2750
değişik burs imkanları sunuyoruz.
09:23
It is our mission that nobody will be left behind
156
563895
3054
Bizim amacımız, kimsenin ekonomik nedenlerden dolayı
09:26
for financial reasons.
157
566973
1450
geri kalmamasını sağlamak.
09:29
With 5,000 students in 2016, this model is financially sustainable.
158
569058
6056
2016'da 5000 öğrenci ile,
bu model ekonomik olarak sürdürülebilir.
09:37
Five years ago, it was a vision.
159
577352
3606
Beş yıl önce, bu bir hayaldi.
09:41
Today, it is a reality.
160
581813
2326
Bugün, bu bir gerçektir.
09:44
Last month, we got the ultimate academic endorsement to our model.
161
584862
4783
Geçen ay, modelimize
en yüksek akademik desteği aldık.
09:50
University of the People is now fully accredited.
162
590325
3573
University of the People şimdi resmen tanındı.
09:54
(Applause)
163
594743
1262
(Alkış)
Teşekkür ederim.
09:56
Thank you.
164
596029
1224
09:57
(Applause)
165
597277
3948
10:01
With this accreditation, it's our time now to scale up.
166
601386
4150
Bu akreditasyon ile
artık yukarı tırmanma zamanımız geldi.
10:06
We have demonstrated that our model works.
167
606179
3145
Modelimizin çalıştığını gösterdik.
Ben üniversiteleri ve daha önemlisi,
10:10
I invite universities and, even more important,
168
610404
2988
10:13
developing countries' governments,
169
613416
1669
gelişmekte olan ülkelerin hükümetlerini,
bu modeli kopyalamalarına davet ediyorum.
10:15
to replicate this model
170
615109
1906
Böylece yüksek eğitimin kapıları
10:17
to ensure that the gates of higher education will open widely.
171
617039
4531
sonuna kadar açılsın.
10:22
A new era is coming --
172
622490
1325
Yeni bir dönem geliyor,
10:24
an era that will witness the disruption of the higher education model
173
624450
5293
bugün bildiğimiz
yüksek eğitim modelinin bozulmasına
10:29
as we know it today,
174
629767
1444
şahitlik edecek bir dönem.
10:31
from being a privilege for the few
175
631931
2796
Azınlığa bir ayrıcalık olmaktan,
10:35
to becoming a basic right, affordable and accessible for all.
176
635658
5393
herkes için temel hak,
ekonomik ve ulaşılabilir olacak.
10:41
Thank you.
177
641779
1319
Teşekkür ederim.
10:43
(Applause)
178
643122
4222
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7