Use art to turn the world inside out | JR

JR'nin TED Prize dileği: Sanatı kullanarak dünyayı ters düz edin

774,250 views

2011-03-05 ・ TED


New videos

Use art to turn the world inside out | JR

JR'nin TED Prize dileği: Sanatı kullanarak dünyayı ters düz edin

774,250 views ・ 2011-03-05

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Meltem Aksu Gözden geçirme: osman oguz ahsen
00:15
Two weeks ago I was in my studio in Paris,
0
15260
3000
İki hafta önce Paris'teki stüdyo dairemdeydim,
00:18
and the phone rang and I heard,
1
18260
2000
telefon çaldı ve şunu duydum,
00:20
"Hey, JR,
2
20260
2000
"Hey, JR,
00:22
you won the TED Prize 2011.
3
22260
2000
2011 TED Prize'yi kazandın.
00:24
You have to make a wish to save the world."
4
24260
3000
Dünyayı kurtarmakla ilgili bir dilek dilemelisin."
00:27
I was lost.
5
27260
2000
Şaşırıp kaldım.
00:29
I mean, I can't save the world. Nobody can.
6
29260
3000
Ben dünyayı kurtaramazdım ki, kimse yapamaz.
00:32
The world is fucked up.
7
32260
2000
Dünya içler acısı bir halde.
00:34
Come on, you have dictators ruling the world,
8
34260
2000
Diktatörler dünyayı yönetiyor,
00:36
population is growing by millions,
9
36260
2000
nüfus milyonlarla katlanıyor,
00:38
there's no more fish in the sea,
10
38260
2000
denizlerde balık kalmadı,
00:40
the North Pole is melting
11
40260
2000
Kuzey Kutbu eriyor,
00:42
and as the last TED Prize winner said,
12
42260
2000
ve son TED Prize kazananın da dediği gibi,
00:44
we're all becoming fat.
13
44260
2000
hepimiz şişmanlıyoruz.
00:46
(Laughter)
14
46260
2000
(Kahkaha)
00:48
Except maybe French people.
15
48260
2000
Fransızlar dışında belki...
00:50
Whatever.
16
50260
2000
Neyse.
00:52
So I called back
17
52260
2000
Sonra geri aradım
00:54
and I told her,
18
54260
2000
ve dedim ki,
00:56
"Look, Amy,
19
56260
2000
"Bak, Amy,
00:58
tell the TED guys I just won't show up.
20
58260
2000
TED'nin adamlarına gelmeyeceğimi söyle.
01:00
I can't do anything to save the world."
21
60260
2000
Ben dünyayı kurtarmak için hiçbir şey yapamam."
01:02
She said, "Hey, JR,
22
62260
2000
O da dedi ki, "Ya JR,
01:04
your wish is not to save the world, but to change the world."
23
64260
3000
senin dileğin dünyayı kurtarmak değil, onu değiştirmek."
01:07
"Oh, all right."
24
67260
2000
"Ha peki"
01:09
(Laughter)
25
69260
2000
(Kahkaha)
01:11
"That's cool."
26
71260
2000
"Güzel."
01:13
I mean, technology, politics, business
27
73260
3000
Yani teknoloji, politika, ticaret,
01:16
do change the world --
28
76260
2000
bunlar dünyayı değiştiriyor
01:18
not always in a good way, but they do.
29
78260
2000
her zaman iyi yönde değil ama değiştiriyorlar.
01:20
What about art?
30
80260
2000
Peki ya sanat?
01:22
Could art change the world?
31
82260
3000
Sanat dünyayı değiştirebilir mi?
01:26
I started when I was 15 years old.
32
86260
2000
15 yaşındayken başladım.
01:28
And at that time, I was not thinking about changing the world.
33
88260
3000
Ve o yaşta dünyayı değiştirmek üzerinde düşünmüyordum;
01:31
I was doing graffiti --
34
91260
2000
graffiti yapıyordum
01:33
writing my name everywhere,
35
93260
2000
her yere adımı yazıyordum,
01:35
using the city as a canvas.
36
95260
3000
şehri tuval olarak kullanıyordum.
01:39
I was going in the tunnels of Paris,
37
99260
2000
Paris'in tünellerine giriyor,
01:41
on the rooftops with my friends.
38
101260
3000
arkadaşlarımla çatıların üzerinde geziyordum.
01:44
Each trip was an excursion,
39
104260
2000
Her gezimiz bir keşifti,
01:46
was an adventure.
40
106260
2000
bir maceraydı.
01:48
It was like leaving our mark on society,
41
108260
2000
Toplum üzerinde izimizi bırakmak,
01:50
to say, "I was here," on the top of a building.
42
110260
3000
bir binanın üzerinde "Ben buradaydım" demek gibiydi.
01:54
So when I found a cheap camera on the subway,
43
114260
3000
Metroda ucuz bir fotoğraf makinesi bulunca
01:57
I started documenting those adventures with my friends
44
117260
4000
Arkadaşlarımla olan bu maceralarımızı belgelemeye başladım
02:01
and gave them back as photocopies --
45
121260
3000
ve fotokopi olarak geri verdim
02:04
really small photos just that size.
46
124260
3000
ufacık fotoğraflar olarak, bu boyutlarda.
02:12
That's how, at 17 years old,
47
132260
2000
Bu şekilde 17 yaşımdayken
02:14
I started pasting them.
48
134260
2000
onları yapıştırmaya başladım.
02:16
And I did my first "expo de rue,"
49
136260
2000
Ve ilk "expo de rue"mi gerçekleştirdim,
02:18
which means sidewalk gallery.
50
138260
2000
yani sokak sergimi.
02:20
And I framed it with color
51
140260
3000
Boyayla etraflarına çerçeve çizdim ki
02:23
so you would not confuse it with advertising.
52
143260
3000
reklam zannedilmesin.
02:28
I mean, the city's the best gallery I could imagine.
53
148260
3000
Hayal edebileceğim en güzel galeri şehrin kendisiydi.
02:31
I would never have to make a book and then present it to a gallery
54
151260
3000
Eserlerimi bir kitap haline getirip galeriye vermem ve
02:34
and let them decide
55
154260
2000
insanlara göstermek için yeterince iyi olup olmadığına
02:36
if my work was nice enough to show it to people.
56
156260
2000
karar vermelerini beklemem gerekmiyordu.
02:38
I would control it directly with the public
57
158260
3000
Eserlerimi sokaklarda,
02:41
in the streets.
58
161260
3000
halka doğrudan sunabilirdim.
02:44
So that's Paris.
59
164260
2000
Ve burası Paris.
02:46
I would change --
60
166260
2000
Gittiğim yerlere göre
02:48
depending on the places I would go --
61
168260
2000
serginin başlığını
02:50
the title of the exhibition.
62
170260
2000
değiştiriyordum.
02:52
That's on the Champs-Elysees.
63
172260
2000
Bu Şanzelize'de.
02:54
I was quite proud of that one.
64
174260
2000
Bununla çok gurur duyuyordum.
02:56
Because I was just 18
65
176260
2000
Çünkü henüz 18 yaşındaydım
02:58
and I was just up there on the top of the Champs-Elysees.
66
178260
2000
ve Şanzelize'nin en tepesindeydim.
03:00
Then when the photo left,
67
180260
2000
Daha sonra fotoğraf kaldırıldığında,
03:02
the frame was still there.
68
182260
2000
çerçevesi orada kaldı.
03:04
(Laughter)
69
184260
2000
(Kahkaha)
03:06
November 2005:
70
186260
2000
Kasım 2005:
03:08
the streets are burning.
71
188260
2000
sokaklar yanıyor.
03:10
A large wave of riots
72
190260
2000
Büyük bir isyan dalgası
03:12
had broken into the first projects of Paris.
73
192260
3000
Paris'in banliyölerini sardı.
03:16
Everyone was glued to the TV,
74
196260
2000
Herkes televizyona yapışmış,
03:18
watching disturbing, frightening images
75
198260
4000
mahallelerin uç kısımlarından
03:22
taken from the edge of the neighborhood.
76
202260
3000
rahatsız edici, dehşet verici görüntüleri izliyordu.
03:26
I mean, these kids, without control,
77
206260
3000
Yani, bu çocuklar kontrolden çıkmış bir şekilde
03:29
throwing Molotov cocktails,
78
209260
2000
molotof kokteylleri atıyor,
03:31
attacking the cops and the firemen,
79
211260
2000
polise ve itfaiyecilere saldırıyor,
03:33
looting everything they could in the shops.
80
213260
2000
dükkanları yağmalıyordu.
03:35
These were criminals, thugs, dangerous,
81
215260
3000
Bu adamlar sabıkalı, düzenbaz, tehlikeliydi,
03:38
destroying their own environment.
82
218260
3000
kendi çevrelerini yaymaya çalışıyorlardı.
03:41
And then I saw it -- could it be possible? --
83
221260
3000
Ve sonra bir de baktım ki... Bu mümkün müydü?
03:44
my photo on a wall
84
224260
3000
benim fotoğrafım bir duvarda
03:47
revealed by a burning car --
85
227260
3000
yanan bir araba sayesinde gözler önündeydi.
03:50
a pasting I'd done a year earlier --
86
230260
2000
Bir sene önce yapıştırmıştım onu,
03:52
an illegal one -- still there.
87
232260
3000
kaçak olarak, ve hala oradaydı.
03:55
I mean, these were the faces of my friends.
88
235260
2000
Bunlar arkadaşlarımın yüzleriydi.
03:57
I know those guys.
89
237260
2000
Onları tanıyorum.
03:59
All of them are not angels,
90
239260
2000
Hepsi birer melek değil belki,
04:01
but they're not monsters either.
91
241260
3000
ama bir canavar da değiller.
04:05
So it was kind of weird to see
92
245260
2000
Bu yüzden o gözlerin
04:07
those images and those eyes stare back at me through a television.
93
247260
4000
bir televizyon ekranından bana baktıklarını görmek biraz garipti.
04:11
So I went back there
94
251260
2000
O yüzden oraya
04:13
with a 28 mm lens.
95
253260
3000
28 mm'lik bir lens ile döndüm.
04:16
It was the only one I had at that time.
96
256260
2000
Zamanında bir tek o lensim vardı.
04:18
But with that lens,
97
258260
2000
Fakat onunla fotoğraf çekmek için
04:20
you have to be as close as 10 inches from the person.
98
260260
3000
karşınızdakinden 25 cm mesafede olmanız gerek.
04:23
So you can do it only with their trust.
99
263260
3000
Bu yüzden sadece onların güveni ile çekebilirsiniz.
04:26
So I took full portraits of people from Le Bosquet.
100
266260
4000
Sonra Le Bosquet'ten insanların dört tane portre fotoğrafını çektim.
04:30
They were making scary faces
101
270260
2000
Kendilerini karikatürize etmek için
04:32
to play the caricature of themselves.
102
272260
3000
korkunç surat ifadeleri takınıyorlardı.
04:47
And then I pasted huge posters everywhere
103
287260
3000
Sonra Paris'in burjuva bölgelerinde
04:50
in the bourgeois area of Paris
104
290260
2000
her tarafa devasa posterlerini astım,
04:52
with the name, age, even building number
105
292260
3000
üzerlerinde adamların ismleri, yaşları
04:55
of these guys.
106
295260
3000
hatta apartman numaraları bile yazıyordu.
05:04
A year later,
107
304260
2000
Bir sene sonra,
05:06
the exhibition was displayed in front of the city hall of Paris.
108
306260
3000
fotoğraflar Paris Belediye Binası'nin önünde sergilendi.
05:09
And we go from thug images,
109
309260
3000
Medya tarafından çalınmış
05:12
who've been stolen and distorted by the media,
110
312260
3000
ve çapıtılmış fotoğraflardan, kendilerini yansıtan
05:15
who's now proudly taking over his own image.
111
315260
3000
fotoğraflara geçiş yapıyoruz.
05:18
That's where I realized
112
318260
2000
İşte o anda
05:20
the power of paper and glue.
113
320260
3000
kağıt ve yapıştırıcının gücünü keşfettim.
05:30
So could art change the world?
114
330260
3000
Sanat dünyayı değiştirebilir mi?
05:33
A year later,
115
333260
2000
Bir sene sonra
05:35
I was listening to all the noise
116
335260
2000
Orta Doğu'yla ilgili çıkan
05:37
about the Middle East conflict.
117
337260
2000
patırtıları dinliyordum.
05:39
I mean, at that time, trust me,
118
339260
2000
İnanın bana o sıralar
05:41
they were only referring to the Israeli and Palestinian conflict.
119
341260
2000
sadece İsrail ve Filistin arasındaki çatışmadan bahsediyorlardı.
05:43
So with my friend Marco,
120
343260
2000
Biz de Marco diye bir arkadaşımla
05:45
we decided to go there
121
345260
2000
oraya gidip gerçek İsrailli ve Filistinliler'in
05:47
and see who are the real Palestinians and who are the real Israelis.
122
347260
3000
nasıl insanlar olduğunu görmeye karar verdik.
05:50
Are they so different?
123
350260
2000
Gerçekten çok mu farklılar?
05:52
When we got there, we just went in the street,
124
352260
3000
Oraya vardığımızda sokağa çıktık ve
05:55
started talking with people everywhere,
125
355260
3000
etraftaki insanlarla konuşmaya başladık
05:58
and we realized that things were a bit different
126
358260
2000
ve fark ettik ki durum medyanın abarttığından
06:00
from the rhetoric we heard in the media.
127
360260
3000
biraz daha farklı.
06:03
So we decided to take portraits
128
363260
2000
O yüzden aynı işi yapan
06:05
of Palestinians and Israelis
129
365260
2000
İsrailli ve Filistinliler'in
06:07
doing the same jobs --
130
367260
2000
portre fotoğraflarını çekmeye karar verdik,
06:09
taxi-driver, lawyer, cooks.
131
369260
3000
taksi şöförü, avukat, aşçı...
06:13
Asked them to make a face as a sign of commitment.
132
373260
3000
Ve bir surat ifadesi yapmalarını istedik,
06:16
Not a smile -- that really doesn't tell
133
376260
2000
Ama gülümseme değil, çünkü bu
06:18
about who you are and what you feel.
134
378260
2000
kim olduğunuzu ve hislerinizi tam olarak anlatmaz.
06:20
They all accepted
135
380260
2000
Hepsi fotoğraflarının
06:22
to be pasted next to the other.
136
382260
3000
yan yana basılmasını kabul etti.
06:25
I decided to paste
137
385260
2000
Sekiz tane İsrail ve Filistin şehrinde
06:27
in eight Israeli and Palestinian cities
138
387260
4000
duvarın iki tarafına da
06:31
and on both sides of the wall.
139
391260
3000
yapıştırmaya karar verdim.
06:34
We launched the biggest illegal art exhibition ever.
140
394260
3000
Dünyanın en büyük yasadışı sanat sergisini başlattık.
06:37
We called the project Face 2 Face.
141
397260
3000
Adını "Face 2 Face" (Yüz Yüze) Projesi koyduk.
06:40
The experts said, "No way.
142
400260
3000
Uzmanlar dedi ki "Kesinlikle olmaz.
06:43
The people will not accept.
143
403260
3000
İnsanlar kabul etmez.
06:46
The army will shoot you, and Hamas will kidnap you."
144
406260
2000
Ordu sizi vurur ya da Hamas kaçırır."
06:48
We said, "Okay, let's try and push as far as we can."
145
408260
3000
Biz ise "Tamam, gidebildiğimiz kadar ileri gideriz." dedik.
06:52
I love the way that people will ask me,
146
412260
2000
İnsanların bana sormaları çok hoşuma gidiyor,
06:54
"How big will my photo be?"
147
414260
2000
"Fotoğrafım ne boyutlarda olacak?"
06:56
"It will be as big as your house."
148
416260
3000
"Evin kadar büyük olacak."
06:59
When we did the wall, we did the Palestinian side.
149
419260
3000
Duvarın Filistin tarafına yapıştırdık.
07:02
So we arrived with just our ladders
150
422260
2000
Sadece merdivenlerimizle gittik
07:04
and we realized that they were not high enough.
151
424260
2000
ve fark ettik ki yeterince uzun değiller.
07:06
And so Palestinians guys say,
152
426260
2000
Filistinliler bize şöyle dedi,
07:08
"Calm down. No wait. I'm going to find you a solution."
153
428260
3000
"Sakin olun. Ya da bir dakika. Size bir çözüm bulacağım."
07:11
So he went to the Church of Nativity
154
431260
3000
Doğuş Kilisesi'ne gitti ve
07:14
and brought back an old ladder
155
434260
2000
eski bir merdiven getirdi,
07:16
that was so old that it could have seen Jesus being born.
156
436260
3000
o kadar eskiydi ki İsa'nın doğumunu görmüş bile olabilir.
07:19
(Laughter)
157
439260
2000
(Kahkaha)
07:21
We did Face 2 Face with only six friends,
158
441260
3000
Face 2 Face'yi sadece altı arkadaş yaptık,
07:24
two ladders, two brushes,
159
444260
3000
iki merdiven, iki fırça,
07:27
a rented car, a camera
160
447260
2000
kiralık bir araba, bir kamera
07:29
and 20,000 square feet of paper.
161
449260
3000
ve 1.900 metrekare kağıt ile.
07:32
We had all sorts of help
162
452260
2000
Her kesimden her insan
07:34
from all walks of life.
163
454260
3000
bize yardım etti.
07:39
Okay, for example, that's Palestine.
164
459260
2000
Mesela burası Filistin.
07:41
We're in Ramallah right now.
165
461260
2000
Şimdi Ramallah'tayız.
07:43
We're pasting portraits --
166
463260
2000
Portreler asıyoruz,
07:45
so both portraits in the streets in a crowded market.
167
465260
2000
iki portre de sokakta kalabalık bir pazar yerinde.
07:47
People come around us and start asking,
168
467260
3000
İnsanlar gelip sormaya başladı,
07:50
"What are you doing here?"
169
470260
2000
"Ne yapıyorsunuz burada?"
07:52
"Oh, we're actually doing an art project
170
472260
2000
"Ya biz bir sanat projesi yapıyoruz
07:54
and we are pasting an Israeli and a Palestinian doing the same job.
171
474260
3000
ve aynı işi yapan bir İsrailli ve bir Filistinli asıyoruz duvara.
07:57
And those ones are actually two taxi-drivers."
172
477260
3000
Bu ikisi taksi şoförü."
08:00
And then there was always a silence.
173
480260
3000
Her seferinde bir sessizlik olurdu.
08:03
"You mean you're pasting an Israeli face --
174
483260
3000
"Yani poz vermiş bir İsraillinin suratını mı
08:06
doing a face -- right here?"
175
486260
2000
yapıştırıyorsunuz buraya?"
08:08
"Well, yeah, yeah, that's part of the project."
176
488260
3000
"Evet öyle, bu projenin bir parçası."
08:11
And I would always leave that moment,
177
491260
2000
O anın yaşanmasına izin verirdim,
08:13
and we would ask them,
178
493260
2000
ve sonra sorardık,
08:15
"So can you tell me who is who?"
179
495260
3000
"Peki söyleyebilir misin hangisi hangisi ?"
08:18
And most of them couldn't say.
180
498260
2000
Ve büyük çoğunluğu ayırt edemezdi.
08:20
(Applause)
181
500260
6000
(Alkış)
08:26
We even pasted on Israeli military towers,
182
506260
3000
İsrail ordusunun kulelerine bile yapıştırdık,
08:29
and nothing happened.
183
509260
2000
ve hiçbir şey olmadı.
08:31
When you paste an image, it's just paper and glue.
184
511260
3000
Bir fotoğraf yapıştırmak kağıt ve yapıştırıcıdan ibarettir.
08:34
People can tear it, tag on it, or even pee on it --
185
514260
3000
İnsanlar bunu yırtabilir, karalayabilir hatta üzerine işeyebilir,
08:37
some are a bit high for that, I agree --
186
517260
2000
tabii bazıları bunun için falza yüksek ama...
08:39
but the people in the street,
187
519260
2000
sonuçta galeri sahibi
08:41
they are the curator.
188
521260
2000
sokaktaki insanlar.
08:43
The rain and the wind will take them off anyway.
189
523260
2000
Yağmurla rüzgar onları yırtacak her şekilde.
08:45
They are not meant to stay.
190
525260
2000
Amaç sonsuza kadar kalmaları değil.
08:47
But exactly four years after,
191
527260
3000
Ama tam olarak dört yıl sonra
08:50
the photos, most of them are still there.
192
530260
3000
çoğu fotoğraflar hala orada oluyor.
08:53
Face 2 Face demonstrated
193
533260
2000
Face 2 Face gösterdi ki
08:55
that what we thought impossible was possible --
194
535260
3000
bizim imkansız sandığımız şey aslında mümkün
08:58
and, you know what, even easy.
195
538260
2000
ve biliyor musunuz, kolay da.
09:00
We didn't push the limit;
196
540260
2000
Biz sınırları zorlamadık,
09:02
we just showed that they were further than anyone thought.
197
542260
3000
sadece herkesin sandığından daha ileride olduğumuzu gösterdik.
09:07
In the Middle East, I experienced my work
198
547260
2000
Orta Doğu'da işimi
09:09
in places without [many] museums.
199
549260
2000
pek müze olmayan yerlerde yaptım.
09:11
So the reactions in the street
200
551260
3000
Ve sokaklardaki bu yol
09:14
were kind of interesting.
201
554260
2000
çok ilginçti.
09:16
So I decided to go further in this direction
202
556260
2000
Ben de bu yolu takip etmeye ve
09:18
and go in places where there were zero museums.
203
558260
4000
hiç müze olmayan yerlere gitmeye karar verdim.
09:24
When you go in these developing societies,
204
564260
3000
Bu gelişmekte olan toplumlarda
09:27
women are the pillars of their community,
205
567260
3000
toplumun direği kadınlar,
09:30
but the men are still the ones holding the streets.
206
570260
3000
ama sokakları tutan hala erkekler.
09:33
So we were inspired to create a project
207
573260
3000
Biz de erkeklerin kadınlara
09:36
where men will pay tribute to women
208
576260
3000
fotoğraflarını yapıştırarak hürmet ettiği
09:39
by posting their photos.
209
579260
3000
bir proje başlatmak için esinlendik.
09:42
I called that project Women Are Heroes.
210
582260
4000
Bu projeye "Women Are Heroes" (Kadınlar Kahramandır) adını verdim.
09:46
When I listened to all the stories
211
586260
2000
Tüm bu hikayeleri dinlerken
09:48
everywhere I went on the continents,
212
588260
2000
gittiğim tüm kıtalarda
09:50
I couldn't always understand
213
590260
2000
her zaman anlayamıyordum
09:52
the complicated circumstances of their conflict.
214
592260
3000
çatışmalarının koşulları karmaşıktı.
09:55
I just observed.
215
595260
3000
sadece gözlemledim.
09:58
Sometimes there was no words,
216
598260
3000
Bazen kelimeler ya da cümleler yoktu,
10:01
no sentence, just tears.
217
601260
3000
sadece göz yaşları vardı.
10:04
I just took their pictures
218
604260
3000
Sadece fotoğraflarını çektim,
10:07
and pasted them.
219
607260
3000
ve yapıştırdım.
10:11
Women Are Heroes took me around the world.
220
611260
3000
Women Are Heroes beni dünyanın dört bir yanına götürdü.
10:14
Most of the places I went to,
221
614260
2000
Gittiğim çoğu yere gitmeye
10:16
I decided to go there
222
616260
2000
medyada duymuş olduğum için
10:18
because I've heard about it through the media.
223
618260
2000
karar verdim.
10:20
So for example, in June 2008,
224
620260
2000
Mesela Haziran 2008'de
10:22
I was watching TV in Paris,
225
622260
2000
Paris'te televizyonumu izliyordum ve
10:24
and then I heard about this terrible thing
226
624260
2000
Rio de Janeiro'da olan korkunç bir olaya
10:26
that happened in Rio de Janeiro --
227
626260
2000
rastladım.
10:28
the first favela of Brazil named Providencia.
228
628260
4000
Brezilya'nın ilk kenar mahallesi Providencia'da
10:32
Three kids -- that was three students --
229
632260
3000
üç çocuk, yani üç öğrenci
10:35
were [detained] by the army
230
635260
2000
üzerlerinde kimlik olmadığı için
10:37
because they were not carrying their papers.
231
637260
2000
ordu tarafından alıkonuyor.
10:39
And the army took them,
232
639260
2000
Ordu onları alıyor ve
10:41
and instead of bringing them to the police station,
233
641260
3000
karakola götürmek yerine
10:44
they brought them to an enemy favela
234
644260
3000
düşman bir mahalleye götürüyor ve
10:47
where they get chopped into pieces.
235
647260
2000
çocuklar orada doğranıyor.
10:49
I was shocked.
236
649260
2000
Şok olmuştum.
10:51
All Brazil was shocked.
237
651260
2000
Tüm Brezilya şok olmuştu.
10:53
I heard it was one of the most violent favelas,
238
653260
3000
En vahşi kenar mahallelerden biri olduğunu duymuştum
10:56
because the largest drug cartel controls it.
239
656260
3000
çünkü büyük bir uyuşturucu çetesinin kontrolündeydi.
10:59
So I decided to go there.
240
659260
2000
Ve oraya gitmeye kara verdim.
11:01
When I arrived --
241
661260
2000
Oraya vardığımda
11:03
I mean, I didn't have any contact with any NGO.
242
663260
3000
herhangi bir sivil toplum kuruluşuyla bağlantım yoktu.
11:06
There was none in place -- no association, no NGOs, nothing --
243
666260
3000
Hiçbir şey yoktu, ne turizm acentası, ne bir dernek,
11:09
no eyewitnesses.
244
669260
2000
ne bir tanık, hiçbir şey...
11:11
So we just walked around,
245
671260
2000
Biz sadece sokaklarda dolandık
11:13
and we met a woman,
246
673260
2000
ve bir kadına rastladık
11:15
and I showed her my book.
247
675260
2000
ona kitabımı gösterdim.
11:17
And she said, "You know what?
248
677260
2000
Dedi ki: "Biliyor musun,
11:19
We're hungry for culture.
249
679260
2000
biz kültüre açız.
11:21
We need culture out there."
250
681260
3000
Bizim kültüre ihtiyacımız var."
11:24
So I went out and I started with the kids.
251
684260
3000
Ben de dışarı çıktım ve çocuklarla başladım.
11:27
I just took a few photos of the kids,
252
687260
2000
Çocukların birkaç fotoğrafını çektim,
11:29
and the next day I came with the posters and we pasted them.
253
689260
3000
sonraki gün posterlerle çıkageldim ve onları yapıştırdık.
11:32
The day after, I came back and they were already scratched.
254
692260
3000
Ertesi gün döndüğümde çoktan üzerleri çizilmişti.
11:35
But that's okay.
255
695260
2000
Ama bu sorun değil.
11:37
I wanted them to feel that this art belongs to them.
256
697260
3000
Bu sanatın onlara ait olduğunu hissetmelerini istedim.
11:41
Then the next day, I held a meeting on the main square
257
701260
3000
Bir sonraki gün ana meydanda bir toplantı yaptım
11:44
and some women came.
258
704260
2000
ve bazı kadınlar geldi.
11:46
They were all linked to the three kids that got killed.
259
706260
4000
Hepsi de öldürülen üç çocukla bağlantılıydı.
11:51
There was the mother, the grandmother, the best friend --
260
711260
3000
Anne, büyükanne, en yakın arkadaşları oradaydı.
11:54
they all wanted to shout the story.
261
714260
3000
Hepsi de hikayeyi haykırmak istiyordu.
11:58
After that day,
262
718260
2000
O günden sonra,
12:00
everyone in the favela gave me the green light.
263
720260
3000
mahalledeki herkes bana izin verdi.
12:03
I took more photos, and we started the project.
264
723260
3000
Daha fazla fotoğraf çektim ve projeye başladık.
12:06
The drug lords were kind of worried
265
726260
2000
Orada film çekmemiz
12:08
about us filming in the place,
266
728260
2000
uyuşturucu tacirlerini endişelendirmişti,
12:10
so I told them, "You know what?
267
730260
2000
ben de dedim ki, "Biliyor musunuz,
12:12
I'm not interested in filming the violence and the weapons.
268
732260
2000
ben şiddeti ya da silahları çekmekle ilgilenmiyorum.
12:14
You see that enough in the media.
269
734260
2000
Bunları medyada yeterince görüyoruz.
12:16
What I want to show is the incredible life and energy.
270
736260
2000
Benim göstermek istediğim buradaki muhteşem hayat.
12:18
I've been seeing it around me the last few days."
271
738260
3000
Ve son birkaç gündür bunu etrafımda gözlemledim."
12:22
So that's a really symbolic pasting,
272
742260
2000
Bu gerçekten sembolik bir işti,
12:24
because that's the first one we did that you couldn't see from the city.
273
744260
3000
çünkü şehirden görülemeyen ilk poster yapıştırmamızdı.
12:27
And that's where the three kids got arrested,
274
747260
3000
Ve burası üç çocuğun tutuklandıkları yer,
12:30
and that's the grandmother of one of them.
275
750260
3000
bu da içlerinden birinin büyükannesi.
12:33
And on that stairs,
276
753260
2000
Ve bu merdivenler de,
12:35
that's where the traffickers always stand
277
755260
2000
kaçakçıların hep bulunduğu yer
12:37
and there's a lot of exchange of fire.
278
757260
2000
ve burada pek çok ateş ediliyor.
12:39
Everyone there understood the project.
279
759260
3000
Oradaki herkes projeyi anlamıştı.
12:43
And then we pasted everywhere -- the whole hill.
280
763260
3000
Daha sonra her yere, tüm tepeye yapıştırdık.
12:46
(Applause)
281
766260
10000
(Alkış)
12:56
What was interesting is that the media couldn't get in.
282
776260
2000
İlginç olan şey, medyanın giremiyor olmasıydı.
12:58
I mean, you should see that.
283
778260
2000
Yani, görmeliydiniz.
13:00
They would have to film us from a really long distance by helicopter
284
780260
3000
Bizi helikopterle epey uzak bir mesafeden
13:03
and then have a really long lens,
285
783260
2000
uzun bir objektifle çekmek zorundalardı,
13:05
and we would see ourselves, on TV, pasting.
286
785260
2000
ve kendimizi televizyonda yapıştırırken görürdük.
13:07
And they would put a number: "Please call this number
287
787260
2000
Ve bir numara verip "Preovidencia' da ne olduğunu
13:09
if you know what's going on in Providencia."
288
789260
2000
biliyorsanız lütfen bu numarayı arayın." derlerdi.
13:11
We just did a project and then left
289
791260
3000
Biz sadece projeyi gerçekleştirip döndük
13:14
so the media wouldn't know.
290
794260
2000
o yüzden medyanın haberi olamadı.
13:16
So how can we know about the project?
291
796260
2000
Peki proje hakkında nasıl bir şeyler öğrenebilirlerdi?
13:18
So they had to go and find the women
292
798260
3000
Gidip o kadınları bulmaları ve onlardan
13:21
and get an explanation from them.
293
801260
2000
açıklamalarını istemeleri gerekiyordu.
13:23
So you create a bridge between the media
294
803260
3000
Böylece medya ve bu anonim kadınlar arasında
13:26
and the anonymous women.
295
806260
3000
bir köprü yaratmış olduk.
13:29
We kept traveling.
296
809260
2000
Gezmeye devam ettik.
13:31
We went to Africa, Sudan, Sierra Leone,
297
811260
2000
Afrika'ya, Sudan'a, Sierra Leone'ye,
13:33
Liberia, Kenya.
298
813260
2000
Liberya'ya, Kenya'ya gittik.
13:35
In war-torn places like Monrovia,
299
815260
2000
Monrovya gibi savaştan harap olmuş yerlerde
13:37
people come straight to you.
300
817260
2000
insanlar doğrudan size geliyor.
13:39
I mean, they want to know what you're up to.
301
819260
2000
Ne yaptığınızı öğrenmek istiyorlar.
13:41
They kept asking me, "What is the purpose of your project?
302
821260
3000
Bana sürekli "Projenin amacı nedir?" diye sordular.
13:44
Are you an NGO? Are you the media?"
303
824260
3000
"Sivil toplum örgütünden misin, medyadan mısın?"
13:47
Art. Just doing art.
304
827260
3000
Sanat. Sadece sanat yapıyorum.
13:50
Some people question, "Why is it in black and white?
305
830260
2000
Kimileri "Niye siyah-beyaz?" diye sordu.
13:52
Don't you have color in France?"
306
832260
2000
"Fransa'da renkli boya yok mu?"
13:54
(Laughter)
307
834260
2000
(Kahkaha)
13:56
Or they tell you, "Are these people all dead?"
308
836260
2000
Ya da "Bu insanların hepsi ölü mü?" diyorlardı.
13:58
Some who understood the project would explain it to others.
309
838260
3000
Projeyi anlayanlar diğerlerine açıklıyordu.
14:01
And to a man who did not understand, I heard someone say,
310
841260
3000
Ve birisinin, ne olduğunu anlamayan birine şunu dediğini duydum,
14:04
"You know, you've been here for a few hours
311
844260
3000
"Şimdi birkaç saattir buradasın
14:07
trying to understand, discussing with your fellows.
312
847260
3000
arkadaşlarınla tartışıp ne olduğunu anlamaya çalışıyorsun.
14:10
During that time, you haven't thought about
313
850260
2000
Bu süre içinde, yarın ne yiyeceğim diye
14:12
what you're going to eat tomorrow.
314
852260
2000
düşünmedin.
14:14
This is art."
315
854260
3000
Sanat budur."
14:17
I think it's people's curiosity
316
857260
3000
İnsanları projeye katılmaya
14:20
that motivates them
317
860260
3000
teşvik eden şey
14:23
to come into the projects.
318
863260
2000
merak bence.
14:25
And then it becomes more.
319
865260
2000
Ve sonra daha büyük bir şeye dönüşüyor,
14:27
It becomes a desire, a need, an armor.
320
867260
3000
tutkuya, ihtiyaca...
14:31
On this bridge that's in Monrovia,
321
871260
3000
Monrovya'daki bu köprüde
14:34
ex-rebel soldiers helped us pasting a portrait
322
874260
3000
eski isyancı bir asker, savaşta tecavüze uğramış bir kadının
14:37
of a woman that might have been raped during the war.
323
877260
3000
portresini yapıştırmamıza yardım etti.
14:40
Women are always the first ones targeted
324
880260
2000
Çatışma esnasında ilk hedef alınanlar
14:42
during conflict.
325
882260
3000
kadınlar oluyor.
14:45
This is Kibera, Kenya,
326
885260
2000
Burası Kibera, Kenya,
14:47
one of the largest slums of Africa.
327
887260
3000
Afrika'nın en büyük kenar mahallelerinden.
14:50
You might have seen images about the post-election violence
328
890260
3000
2008'de gerçekleşen seçim sonrası şiddetle ilgili
14:53
that happened there in 2008.
329
893260
3000
fotoğraflar görmüş olabilirsiniz.
14:57
This time we covered the roofs of the houses,
330
897260
2000
Bu sefer evlerin çatılarını kapladık,
14:59
but we didn't use paper,
331
899260
3000
fakat kağıt kullanmadık,
15:02
because paper doesn't prevent the rain
332
902260
3000
çünkü kağıt yağmurun eve sızmasına
15:05
from leaking inside the house --
333
905260
2000
engel olmaz,
15:07
vinyl does.
334
907260
2000
ama vinil engeller.
15:09
Then art becomes useful.
335
909260
2000
Böylece sanat kullanışlı oluyor.
15:11
So the people kept it.
336
911260
2000
Bu yüzden insanlar da koruyor.
15:13
You know what I love is, for example, when you see the biggest eye there,
337
913260
3000
En hoşuma giden şey ise, mesela şurada en büyük gözü oluşturan
15:16
there are so [many] houses inside.
338
916260
2000
bir sürü ev var.
15:18
And I went there a few months ago --
339
918260
2000
Ve birkaç ay önce gittiğimde
15:20
photos are still there -- and it was missing a piece of the eye.
340
920260
3000
fotoğraflar hala oradaydı ama gözün bir parçası eksikti.
15:23
So I asked the people what happened.
341
923260
2000
İnsanlara gidip ne olduğunu sordum.
15:25
"Oh, that guy just moved."
342
925260
2000
"Ha o mu, o adam taşındı."
15:27
(Laughter)
343
927260
4000
(Kahkaha)
15:31
When the roofs were covered, a woman said as a joke,
344
931260
3000
Çatıları kapladığımızda, bir kadın şaka olarak
15:34
"Now God can see me."
345
934260
2000
"Şimdi Tanrı beni görebiliyor." dedi.
15:36
When you look at Kibera now,
346
936260
2000
Şimdi Kibera'ya baktığınızda,
15:38
they look back.
347
938260
2000
onlar da size bakıyor.
15:44
Okay, India.
348
944260
2000
Hindistan'a gelelim.
15:46
Before I start that, just so you know,
349
946260
2000
Anlatmaya başlamadan önce bilmenizi isterim ki
15:48
each time we go to a place, we don't have authorization,
350
948260
2000
gittiğimiz hiçbir yerde turist rehberimiz olmadı,
15:50
so we set up like commandos --
351
950260
2000
komandolar gibi giriştik,
15:52
we're a group of friends who arrive there,
352
952260
2000
oraya gitmiş duvarlara yapıştırmaya çalışan
15:54
and we try to paste on the walls.
353
954260
2000
bir grup arkadaştık.
15:56
But there are places where you just can't paste on a wall.
354
956260
3000
Ama böyle yerlerde öylece her istediğinizi yapıştıramıyorsunuz.
15:59
In India it was just impossible to paste.
355
959260
3000
Hindistan'da bunu yapmak mümkün değildi.
16:02
I heard culturally and because of the law,
356
962260
3000
Kültürel ve yasal olarak, yapıştırdığımız ilk posterle
16:05
they would just arrest us at the first pasting.
357
965260
3000
bizi tutuklarlardı.
16:08
So we decided to paste white,
358
968260
2000
Biz de beyaz kağıt yapıştırmaya karar verdik.
16:10
white on the walls.
359
970260
2000
Duvarlara beyaz kağıt...
16:12
So imagine white guys pasting white papers.
360
972260
2000
Düşünün ki beyaz adamlar beyaz kağıt yapıştırıyor.
16:14
So people would come to us and ask us,
361
974260
2000
İnsanlar bize gelip sordular,
16:16
"Hey, what are you up to?"
362
976260
2000
"Ne yapıyorsunuz siz?"
16:18
"Oh, you know, we're just doing art." "Art?"
363
978260
3000
"Hiç, sanat işte." "Sanat?"
16:22
Of course, they were confused.
364
982260
2000
Kafaları karışmıştı tabii.
16:24
But you know how India has a lot of dust in the streets,
365
984260
3000
Ama Hindistan'ın sokakları epey tozludur,
16:27
and the more dust you would have
366
987260
2000
ve ne kadar çok toz
16:29
going up in the air,
367
989260
2000
havada uçuşursa,
16:31
on the white paper you can almost see,
368
991260
3000
beyaz kağıt üzerinde neredeyse görebilirsiniz,
16:34
but there is this sticky part
369
994260
2000
ama yapışkan bir kısım da var,
16:36
like when you reverse a sticker.
370
996260
2000
bir yapıştırmayı tersine çevrimişsiniz gibi.
16:38
So the more dust you have, the more it will reveal the photo.
371
998260
3000
Bu yüzden ne kadar çok toz olursa, fotoğrafı o kadar ortaya çıkarır.
16:41
So we could just walk in the street during the next days
372
1001260
3000
Sonraki günler sokakta dolanıp, fotoğrafların kendi kendilerine
16:44
and the photos would get revealed by themselves.
373
1004260
2000
belirmelerini izledik.
16:46
(Applause)
374
1006260
7000
(Alkış)
16:53
Thank you.
375
1013260
2000
Teşekkür ederim.
16:56
So we didn't get caught this time.
376
1016260
2000
Bu sefer yakalanmadık.
17:01
Each project -- that's a film
377
1021260
2000
Her proje,
17:03
from Women Are Heroes.
378
1023260
3000
bu Women Are Heroes'den bir film.
17:06
(Music)
379
1026260
3000
(Müzik)
17:09
Okay.
380
1029260
2000
Evet.
17:11
For each project we do
381
1031260
2000
Yaptığımız her proje için
17:13
a film.
382
1033260
2000
bir film.
17:15
And most of what you see -- that's a trailer from "Women Are Heroes" --
383
1035260
3000
Ve gördüğünüzün çoğu, bu Women Are Heroes'den bir fragman,
17:18
its images, photography,
384
1038260
3000
resimleri, fotoğrafları,
17:21
taken one after the other.
385
1041260
3000
birbiri ardına çekildi.
17:42
And the photos kept traveling even without us.
386
1062260
3000
Ve fotoğraf bizden sonra da dolaşmaya devam etti.
18:21
(Laughter)
387
1101260
2000
(Kahkaha)
18:23
(Applause)
388
1103260
10000
(Alkış)
18:33
Hopefully, you'll see the film,
389
1113260
2000
Umarım filmi izlersiniz ve
18:35
and you'll understand the scope of the project
390
1115260
2000
projenin amacını ve insanların bu fotoğrafları gördüklerinde
18:37
and what the people felt when they saw those photos.
391
1117260
2000
hissettiklerini anlarsınız.
18:39
Because that's a big part of it. There's layers behind each photo.
392
1119260
3000
Çünkü bu, önemli bir parça. Her fotoğrafın ardında bir katman var.
18:42
Behind each image is a story.
393
1122260
3000
Her resimin ardında bir hikaye var.
18:45
Women Are Heroes created a new dynamic
394
1125260
2000
Women Are Heroes her toplulukta
18:47
in each of the communities,
395
1127260
2000
yeni bir dinamik oluşturdu,
18:49
and the women kept that dynamic after we left.
396
1129260
3000
ve kadınlar bu dinamiği biz gittikten sonra da korudu.
18:52
For example, we did books -- not for sale --
397
1132260
3000
Mesela kitaplar bastık, satmak için değil,
18:55
that all the community would get.
398
1135260
2000
o topluluklara dağıtılmak üzere.
18:57
But to get it, they would have to [get] it signed by one of the women.
399
1137260
4000
Ama almak için, bir kadına imzalatmaları gerekiyordu.
19:01
We did that in most of the places.
400
1141260
2000
Bunu çoğu yerde yaptık.
19:03
We go back regularly.
401
1143260
2000
Düzenli olarak ziyaret ediyoruz.
19:05
And so in Providencia, for example, in the favela,
402
1145260
3000
Mesela Providencia'da, kenar mahallede,
19:08
we have a cultural center running there.
403
1148260
2000
denetimimizde olan bir merkezimiz var.
19:10
In Kibera, each year we cover more roofs.
404
1150260
2000
Kibera'da her sene daha çok çatıyı kaplıyoruz.
19:12
Because of course, when we left, the people who were just at the edge of the project
405
1152260
3000
Çünkü biz döndüğümüzde, projenin kenarındaki evlerdeki insanlar da
19:15
said, "Hey, what about my roof?"
406
1155260
3000
"Ya benim çatım?" dediler.
19:18
So we decided to come the year after
407
1158260
2000
Biz de sonraki sene dönüp, projeyi
19:20
and keep doing the project.
408
1160260
3000
devam ettirmeye karar verdik.
19:23
A really important point for me
409
1163260
2000
Benim için çok önemli bir nokta da,
19:25
is that I don't use any brand or corporate sponsors.
410
1165260
3000
herhangi bir marka ya da sponsor kullanmamam.
19:28
So I have no responsibility
411
1168260
2000
Bu yüzden sorumluğum
19:30
to anyone but myself
412
1170260
2000
sadece kendime ve
19:32
and the subjects.
413
1172260
2000
oradaki insanlara.
19:34
(Applause)
414
1174260
4000
(Alkış)
19:38
And that is for me
415
1178260
2000
Ve bu da bana göre
19:40
one of the more important things in the work.
416
1180260
2000
eserin en önemli parçalarından biri.
19:42
I think, today,
417
1182260
2000
Bence bugün
19:44
as important as the result is the way you do things.
418
1184260
3000
sonuç kadar önemli bir şey de, yapış şekliniz.
19:47
And that has always been a central part of the work.
419
1187260
3000
Ve bu da hep işin bir parçası olmuştur.
19:51
And what's interesting is that fine line that I have
420
1191260
2000
Ve ilginç olan da, benim resimler ve reklam arasındaki
19:53
with images and advertising.
421
1193260
2000
ince çizgimdir.
19:55
We just did some pasting in Los Angeles
422
1195260
2000
Los Angeles'te de başka bir proje için
19:57
on another project in the last weeks.
423
1197260
3000
yapıştırmalar yaptık.
20:00
And I was even invited to cover the MOCA museum.
424
1200260
4000
Ve MOCA müzesini kaplamaya bile çağırıldım.
20:04
But yesterday the city called them and said,
425
1204260
2000
Ama dün aradılar ve dediler ki,
20:06
"Look, you're going to have to tear it down.
426
1206260
2000
"Bunları çıkarmak zorundayız.
20:08
Because this can be taken for advertising,
427
1208260
2000
Çünkü reklam zannedilebilir,
20:10
and because of the law,
428
1210260
2000
ve yasa yüzünden,
20:12
it has to be taken down."
429
1212260
2000
çıkarılmak zorunda."
20:14
But tell me, advertising for what?
430
1214260
3000
Ama söyler misiniz, neyin reklamı?
20:17
The people I photograph
431
1217260
2000
Fotoğrafını çektiğim insanlar
20:19
were proud to participate in the project
432
1219260
2000
projeye katılmaktan ve fotoğraflarının
20:21
and to have their photo in the community.
433
1221260
2000
toplulukta olmasından gurur duyuyordu.
20:23
But they asked me for a promise basically.
434
1223260
2000
Ama benden bir söz vermemi istemişlerdi.
20:25
They asked me, "Please, make our story travel with you."
435
1225260
4000
Bana "Lütfen hikayemiz de seninle dolaşsın" dediler.
20:29
So I did. That's Paris.
436
1229260
3000
Ben de öyle yaptım. Burası Paris.
20:32
That's Rio.
437
1232260
2000
Bu Rio.
20:34
In each place, we built exhibitions with a story, and the story traveled.
438
1234260
4000
Her yerde, sergileri bir hikaye üzerine kurduk, ve hikaye dolşatı.
20:38
You understand the full scope of the project.
439
1238260
2000
Projenin esas amacını anlıyorsunuz.
20:40
That's London.
440
1240260
3000
Burası Londra,
20:43
New York.
441
1243260
2000
New York.
20:45
And today, they are with you in Long Beach.
442
1245260
3000
Ve bugün, Long Beach'te sizinleler.
20:49
All right, recently I started a public art project
443
1249260
3000
Geçenlerde halka açık bir sanat projesi başlattım
20:52
where I don't use my artwork anymore.
444
1252260
3000
ve bu projede kendi eserlerimi kullanmıyorum.
20:55
I use Man Ray, Helen Levitt,
445
1255260
3000
Man Ray, Helen Levitt, Giacomelli
20:58
Giacomelli, other people's artwork.
446
1258260
2000
ve diğerlerinden eserler kullanıyorum.
21:00
It doesn't matter today if it's your photo or not.
447
1260260
3000
Bugün artık fotoğrafın size ait olup olmadığı önemsiz.
21:03
The importance is what you do
448
1263260
2000
Önemli olan bu fotoğraflarla
21:05
with the images,
449
1265260
2000
ne yaptığınız
21:07
the statement it makes where it's pasted.
450
1267260
3000
ve yapıştırdığınız yerde verdiği mesaj.
21:10
So for example, I pasted the photo of the minaret
451
1270260
3000
Mesela İsviçre'de minareleri yasaklayan oylamadan
21:13
in Switzerland
452
1273260
2000
birkaç hafta sonra
21:15
a few weeks after they voted the law forbidding minarets in the country.
453
1275260
4000
bir minare fotoğrafı yapıştırdım.
21:19
(Applause)
454
1279260
6000
(Alkış)
21:25
This image of three men wearing gas masks
455
1285260
3000
Gaz maskesi takan üç adamın fotoğrafı
21:28
was taken in Chernobyl originally,
456
1288260
2000
esasen Çernobil'de çekildi
21:30
and I pasted it in Southern Italy,
457
1290260
3000
ve bunu Güney İtalya'da mafyanın
21:33
where the mafia sometimes bury the garbage under the ground.
458
1293260
4000
toprağa çöp gömdüğü bir yere yapıştırdım.
21:39
In some ways, art can change the world.
459
1299260
2000
Bazen sanat dünyayı değiştirebilir.
21:41
Art is not supposed to change the world,
460
1301260
2000
Sanatın dünyayı ve somut şeyleri değil,
21:43
to change practical things,
461
1303260
2000
algıları değiştirmesi
21:45
but to change perceptions.
462
1305260
2000
gerekir.
21:47
Art can change
463
1307260
2000
Sanat, dünyaya bakış açımızı
21:49
the way we see the world.
464
1309260
2000
değiştirebilir.
21:51
Art can create an analogy.
465
1311260
3000
Sanat bir mukayese yaratır.
21:54
Actually the fact that art cannot change things
466
1314260
3000
Sanatın bir şeyleri değiştiremediği gerçeği
21:57
makes it a neutral place
467
1317260
2000
onu tarafsız bir bölge yapar
21:59
for exchanges and discussions,
468
1319260
3000
değiş tokuş ve tartışmaya açık hale getirir,
22:02
and then enables you to change the world.
469
1322260
3000
ve bu şekilde dünyayı değiştirmenizi sağlar.
22:05
When I do my work,
470
1325260
2000
Ben işimi yaparken
22:07
I have two kinds of reactions.
471
1327260
2000
iki tür tepki alıyorum.
22:09
People say, "Oh, why don't you go in Iraq or Afghanistan.
472
1329260
3000
İnsanlar ya "Niye Irak'a ya da Afganistan'a gitmiyorsun?
22:12
They would be really useful."
473
1332260
2000
Bu çok yararlı olabilir." diyor,
22:14
Or, "How can we help?"
474
1334260
3000
ya da "Biz nasıl yardım edebiliriz?"
22:17
I presume that you belong to the second category,
475
1337260
3000
Sizin ikinci kategoride olduğunuzu düşünüyorum
22:20
and that's good,
476
1340260
2000
ve bu iyi bir şey
22:22
because for that project,
477
1342260
2000
çünkü bu proje için
22:24
I'm going to ask you to take the photos
478
1344260
2000
fotoğraf çekmenizi ve onları yapıştırmanızı
22:26
and paste them.
479
1346260
3000
isteyeceğim.
22:29
So now my wish is:
480
1349260
2000
Sonuç olarak benim dileğim:
22:31
(mock drum roll)
481
1351260
2000
(şakadan trampet çalar)
22:33
(Laughter)
482
1353260
2000
(Kahkaha)
22:36
I wish for you to stand up
483
1356260
3000
Küresel bir sanat projesine katılarak
22:39
for what you care about
484
1359260
3000
değer verdiğiniz şeyleri
22:42
by participating in a global art project,
485
1362260
3000
savunmanızı diliyorum,
22:45
and together we'll turn the world inside out.
486
1365260
5000
böylece hep beraber dünyayı ters düz edeceğiz.
22:51
And this starts right now.
487
1371260
2000
Ve bu şu an başlıyor.
22:53
Yes, everyone in the room.
488
1373260
2000
Evet, salondaki herkes.
22:55
Everyone watching.
489
1375260
3000
İzleyen herkes.
22:58
I wanted that wish
490
1378260
2000
Bu dileğin
23:00
to actually start now.
491
1380260
2000
şu an başlamasını istedim.
23:02
So a subject you're passionate about, a person who you want to tell their story
492
1382260
3000
Tutku duyduğunuz bir konu, hikayesini anlatmak istediğiniz bir insan,
23:05
or even your own photos --
493
1385260
2000
hatta kendi fotoğraflarınız...
23:07
tell me what you stand for.
494
1387260
2000
bana neyi savunduğunuzu söyleyin.
23:09
Take the photos, the portraits,
495
1389260
2000
Fotoğrafları, protreleri alın ve
23:11
upload it -- I'll give you all the details --
496
1391260
3000
bilgisayara yükleyin, detayları vereceğim
23:14
and I'll send you back your poster. Join by groups
497
1394260
3000
ve size poster halinde göndereceğin. Gruplar halinde katılın
23:17
and reveal things to the world.
498
1397260
3000
ve istediklerinizi dünyanın gözleri önüne serin.
23:20
The full data is on the website --
499
1400260
3000
Tam bilgi bu internet sitesinde:
23:23
insideoutproject.net --
500
1403260
2000
insideoutproject.net
23:25
that is launching today.
501
1405260
3000
ve bugün açılıyor.
23:28
What we see changes who we are.
502
1408260
2000
Gördüklerimiz, kim olduğumuzu değiştirir.
23:30
When we act together,
503
1410260
2000
Beraber hareket ettiğimizde
23:32
the whole thing is much more than the sum of the parts.
504
1412260
3000
ortaya çıkan, parçaların toplamından çok daha fazlasıdır.
23:36
So I hope that, together, we'll create something
505
1416260
2000
Umarım beraber, tüm dünyanın hatırlayacağı
23:38
that the world will remember.
506
1418260
2000
bir şey yaratırız.
23:40
And this starts right now and depends on you.
507
1420260
3000
Bu şimdi başlıyor, ve size bağlı.
23:43
Thank you.
508
1423260
2000
Teşekkür ederim.
23:45
(Applause)
509
1425260
7000
(Alkış)
23:52
Thank you.
510
1432260
2000
Teşekkür ederim.
23:54
(Applause)
511
1434260
8000
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7