Why we need to talk about depression | Kevin Breel

Kevin Breel: Bunalımdaki bir komedyenin itirafları

1,133,125 views

2013-09-27 ・ TED


New videos

Why we need to talk about depression | Kevin Breel

Kevin Breel: Bunalımdaki bir komedyenin itirafları

1,133,125 views ・ 2013-09-27

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Furkan Baysal Gözden geçirme: Emre Kocahan
00:12
For a long time in my life,
0
12342
2759
Uzun bir zaman boyunca
00:15
I felt like I'd been living two different lives.
1
15101
4591
iki farklı hayatı birden yaşadığımı hissettim.
00:19
There's the life that everyone sees,
2
19692
3405
Bir yanda herkesin görebildiği,
00:23
and then there's the life that only I see.
3
23097
3707
diğer yanda da sadece benim görebildiğim bir hayat.
00:26
And in the life that everyone sees,
4
26804
2520
Herkesin görebildiği hayatta
00:29
who I am is a friend,
5
29324
2474
ben, bir arkadaş,
00:31
a son, a brother,
6
31798
2555
bir oğul, bir kardeş,
00:34
a stand-up comedian and a teenager.
7
34353
3626
komedyen ve de delikanlıyım.
00:37
That's the life everyone sees.
8
37979
1841
Bu herkesin görebildiği hayat.
00:39
If you were to ask my friends and family to describe me,
9
39820
1526
Bunlar arkadaşlarımdan ve ailemden beni anlatmalarını isteseydiniz,
00:41
that's what they would tell you.
10
41346
1839
size verecekleri cevaplardı
00:43
And that's a huge part of me. That is who I am.
11
43185
1998
ve bunlar benim büyük birer parçam. Benim kim olduğum.
00:45
And if you were to ask me to describe myself,
12
45183
2810
Eğer benden kendimi anlatmamı isteseydiniz,
00:47
I'd probably say some of those same things.
13
47993
2922
muhtemelen aynı cevapları ben de verecektim.
00:50
And I wouldn't be lying,
14
50915
3561
Söyleyeceklerim yalan olmayacaktı,
00:54
but I wouldn't totally be telling you the truth, either,
15
54476
3530
ancak tamamıyla doğruyu da söylemiş olmayacaktım.
00:58
because the truth is,
16
58006
1527
Çünkü doğruyu söylemek gerekirse,
00:59
that's just the life everyone else sees.
17
59533
3172
bu sadece diğer herkesin görebildiği hayat.
01:02
In the life that only I see, who I am,
18
62705
3763
Sadece benim görebildiğim hayatta, kim olduğum,
01:06
who I really am,
19
66468
1927
gerçekten olduğum kişi,
01:08
is someone who struggles intensely with depression.
20
68395
4435
yoğun depresyonla mücadele eden birisi.
01:12
I have for the last six years of my life,
21
72830
2677
Bu mücadele son 6 yıldır söz konusu,
01:15
and I continue to every day.
22
75507
5119
ve her gün de devam ediyorum.
01:20
Now, for someone who has never experienced depression
23
80626
2497
Şimdi, daha önce depresyona girmemiş biri
01:23
or doesn't really know what that means,
24
83123
1202
veya gerçekten bunun ne demek olduğunu bilmeyen biri için
01:24
that might surprise them to hear,
25
84325
1383
bunları duymak biraz şaşırtıcı olabilir.
01:25
because there's this pretty popular misconception
26
85708
1905
Çünkü baya yaygın olan bir kavram yanılgısı var:
01:27
that depression is just being sad
27
87613
2747
Bu, depresyonun kendinizi mutsuz hissetmek olduğu;
01:30
when something in your life goes wrong,
28
90360
2488
hayatınızda bir şeyler düzgün gitmediğinde,
01:32
when you break up with your girlfriend,
29
92848
1642
kız arkadaşınızdan ayrıldığınızda,
01:34
when you lose a loved one,
30
94490
1391
sevdiğiniz birini kaybettiğinizde
01:35
when you don't get the job you wanted.
31
95881
1751
veya istediğiniz bir işe giremeyince yaşandığı yanılgısı.
01:37
But that's sadness. That's a natural thing.
32
97632
1987
Ama bu mutsuzluk. Bu doğal bir şey.
01:39
That's a natural human emotion.
33
99619
1912
Bu, doğal insani bir duygu.
01:41
Real depression isn't being sad
34
101531
4198
Gerçek depresyon, hayatınızda bir şeyler yolunda gitmediğinde
01:45
when something in your life goes wrong.
35
105729
2629
üzgün olmak değildir.
01:48
Real depression is being sad
36
108358
1786
Gerçek depresyon, hayatınızda her şey yolundayken
01:50
when everything in your life is going right.
37
110144
3269
mutsuz hissetmektir.
01:53
That's real depression, and that's what I suffer from.
38
113413
2485
Bu gerçek depresyon, benim acı çektiğim şey.
01:55
And to be totally honest,
39
115898
2125
Tamamen dürüst olmak gerekirse,
01:58
that's hard for me to stand up here and say.
40
118023
2814
buraya gelip bunları söylemek benim için gerçekten zor.
02:00
It's hard for me to talk about,
41
120837
1721
Benim için bu konuda konuşması çok zor
02:02
and it seems to be hard for everyone to talk about,
42
122558
2763
ve görünen o ki, bu konu diğer herkese de zor geliyor.
02:05
so much so that no one's talking about it.
43
125321
2368
O kadar ki, hiç kimse bu konudan bahsetmiyor.
02:07
And no one's talking about depression, but we need to be,
44
127689
2394
Kimse depresyon hakkında konuşmuyor ama konuşmamız lazım.
02:10
because right now it's a massive problem.
45
130083
3742
Çünkü şu an da bu çok büyük bir problem.
02:13
It's a massive problem.
46
133825
1670
Bu çok büyük bir problem.
02:15
But we don't see it on social media, right?
47
135495
1802
Ama biz bunu sosyal medyada görmüyoruz, değil mi?
02:17
We don't see it on Facebook. We don't see it on Twitter.
48
137297
2088
Bunu Facabook'da da görmüyoruz, Twitter'da da.
02:19
We don't see it on the news, because it's not happy,
49
139385
1822
Bunu haberlerde de görmüyoruz çünkü bu konu eğlenceli değil,
02:21
it's not fun, it's not light.
50
141207
1629
komik de değil, parlak bir şey de.
02:22
And so because we don't see it, we don't see the severity of it.
51
142836
3595
Bunu görmediğimiz için de, şiddetini de göremiyoruz.
02:26
But the severity of it and the seriousness of it is this:
52
146431
3759
Ama depresyonun şiddeti ve ciddiyeti ise şu:
02:30
every 30 seconds,
53
150190
1723
Her 30 saniyede,
02:31
every 30 seconds, somewhere,
54
151913
2204
her 30 saniyede, bir yerlerde,
02:34
someone in the world takes their own life
55
154117
2193
dünya üzerinde birileri hayatına son veriyor.
02:36
because of depression,
56
156310
1077
Depresyon yüzünden.
02:37
and it might be two blocks away, it might be two countries away,
57
157387
2240
Bu iki sokak ötede, iki ülke ötede
02:39
it might be two continents away, but it's happening,
58
159627
1530
veya iki kıta öte de olabilir, ama bu gerçekleşiyor.
02:41
and it's happening every single day.
59
161157
2570
Hem de her gün gerçekleşiyor.
02:43
And we have a tendency, as a society,
60
163727
2964
Toplum olarak bizim eğilimimiz,
02:46
to look at that and go, "So what?"
61
166691
5246
şöyle bir bakıp ''Yani?'' demek yönünde.
02:51
So what? We look at that, and we go, "That's your problem.
62
171937
4655
Yani? Bakıyoruz ve diyoruz ki ''Bu sizin probleminiz.
02:56
That's their problem."
63
176592
2403
Bu onların problemi.''
02:58
We say we're sad and we say we're sorry,
64
178995
1852
Üzüldüğümüzü ve üzgün olduğumuzu söylüyoruz,
03:00
but we also say, "So what?"
65
180847
1377
ama aynı zamanda ''Yani?'' diyoruz.
03:02
Well, two years ago it was my problem,
66
182224
4683
Şey, iki yıl önce bu benim problemimdi.
03:06
because I sat on the edge of my bed
67
186907
4057
Çünkü daha önce milyonlarca defa oturduğum
03:10
where I'd sat a million times before
68
190964
3360
yatağımın ucunda oturuyordum
03:14
and I was suicidal.
69
194324
2816
ve intihara eğilimliydim.
03:17
I was suicidal, and if you were to look at my life on the surface,
70
197140
3926
İntihara eğilimliydim ve hayatıma yukarıdan şöyle bir baksaydınız
03:21
you wouldn't see a kid who was suicidal.
71
201066
2242
beni intihara eğilimli bir çocuk olarak görmezdiniz.
03:23
You'd see a kid who was the captain of his basketball team,
72
203308
2116
Basketbol takımının kaptanı olan,
03:25
the drama and theater student of the year,
73
205424
2061
drama ve tiyatro kulübünde yılın öğrencisi seçilmiş,
03:27
the English student of the year,
74
207485
959
yılın öğrencisi olmuş,
03:28
someone who was consistently on the honor roll
75
208444
1828
devamlı olarak şeref listesinde yer alan
03:30
and consistently at every party.
76
210272
3673
ve her partiye katılan bir çocuk görürdünüz.
03:33
So you would say I wasn't depressed, you would say
77
213945
1641
Yani, bana depresyonda veya
03:35
I wasn't suicidal, but you would be wrong.
78
215586
2711
intihara eğilimli demezdiniz, ama yanılıyor olurdunuz.
03:38
You would be wrong. So I sat there that night
79
218297
1439
Yanılıyor olurdunuz. Sonuç olarak o gece,
03:39
beside a bottle of pills with a pen and paper in my hand
80
219736
4038
bir kutu ilaçla ve elimde kağıt kalemle
03:43
and I thought about taking my own life
81
223774
1988
hayatımı sonlandırmayı düşündüm.
03:45
and I came this close to doing it.
82
225762
3352
Ve gerçekleştirmeye de bu kadar yakındım.
03:49
I came this close to doing it.
83
229114
1682
Gerçekleştirmeye bu kadar yakındım.
03:50
And I didn't, so that makes me one of the lucky ones,
84
230796
3128
Gerçekleştirmedim, bu beni şanslılardan biri yapıyor,
03:53
one of the people who gets to step out on the ledge
85
233924
2135
uçurumun kıyısına gelmiş, aşağıya bakmış
03:56
and look down but not jump,
86
236059
2261
ama atlamamış insanlardan biri yapıyor.
03:58
one of the lucky ones who survives.
87
238320
2005
Hayatta kalan şanslılardan biri.
04:00
Well, I survived, and that just leaves me with my story,
88
240325
2397
Ben hayatta kaldım ve bu beni hikayemle birlikte bırakıyor
04:02
and my story is this:
89
242722
2405
ve hikayem şu şekilde:
04:05
In four simple words, I suffer from depression.
90
245127
3353
Dört basit kelime ile: Depresyon nedeniyle acı çekiyorum.
04:08
I suffer from depression,
91
248480
2430
Depresyon nedeniyle acı çekiyorum.
04:10
and for a long time, I think,
92
250910
7320
Uzun bir süre boyunca düşündüm ki
04:18
I was living two totally different lives,
93
258230
2596
birindeki insanın diğerindekinden korktuğu
04:20
where one person was always afraid of the other.
94
260826
1861
tamamen birbirinden farklı iki hayat yaşıyorum.
04:22
I was afraid that people would see me for who I really was,
95
262687
2099
İnsanların gerçekte kim olduğumu
04:24
that I wasn't the perfect, popular kid in high school everyone thought I was,
96
264786
3242
herkesin düşündüğü muhteşem, liseli popüler çocuk olmadığımı görmesinden korkuyordum.
04:28
that beneath my smile, there was struggle,
97
268028
2425
Gülümsememin ardında mücadele ettiğimi,
04:30
and beneath my light, there was dark,
98
270453
1963
parıldamamın altında karanlık olduğunu
04:32
and beneath my big personality just hid even bigger pain.
99
272416
4377
ve büyük kişiliğimin altında çok daha büyük bir acı sakladığımı görmelerinden korkuyordum.
04:36
See, some people might fear girls not liking them back.
100
276793
2637
Görüyor musunuz, bazı insanlar kızların onlara bakmamasından korkar.
04:39
Some people might fear sharks. Some people might fear death.
101
279430
2089
Bazı insanlarsa köpek balıklarından. Bazı insanlar ölümden korkar.
04:41
But for me, for a large part of my life, I feared myself.
102
281519
4693
Ama ben, hayatımın büyük bir kısmında, ben kendimden korktum.
04:46
I feared my truth, I feared my honesty, I feared my vulnerability,
103
286212
2692
Kendi doğruluğumdan, dürüstlüğümden, kendi kırılganlığımdan korktum
04:48
and that fear made me feel
104
288904
2222
ve bu korku
04:51
like I was forced into a corner,
105
291126
2357
kendimi köşeye sıkışmış hissetmeme neden oldu.
04:53
like I was forced into a corner and there was only one way out,
106
293483
3030
Öyle bir köşe ki, benim her bir gün düşündüğüm
04:56
and so I thought about that way every single day.
107
296513
3793
sadece tek bir çıkış yoluna sahip.
05:00
I thought about it every single day,
108
300306
1447
Bunun üzerine her gün düşündüm
05:01
and if I'm being totally honest, standing here
109
301753
1671
ve burada durup tamemen dürüst olmam gerekirse
05:03
I've thought about it again since, because that's the sickness,
110
303424
3373
tekrar tekrar bunu düşünmemin nedeni, hastalığın bu olması,
05:06
that's the struggle, that's depression,
111
306797
1934
mücadele ettiğim şey bu. Bu, depresyon.
05:08
and depression isn't chicken pox.
112
308731
1219
Depresyon çiçek hastalığı değil.
05:09
You don't beat it once and it's gone forever.
113
309950
1718
Bir kere geçirdikten sonra sonsuza kadar kurtulmuş olmuyorsunuz.
05:11
It's something you live with. It's something you live in.
114
311668
2763
Bu birlikte yaşadığınız bir şey. Bu içinde yaşadığınız bir şey.
05:14
It's the roommate you can't kick out. It's the voice you can't ignore.
115
314431
3572
Dışarı atamadığınız oda arkadaşınız, duymamazlıktan gelemediğiniz ses.
05:18
It's the feelings you can't seem to escape,
116
318003
2261
Bu kaçmayı beceremediğiniz duygular.
05:20
the scariest part is that after a while,
117
320264
5073
Ve en korkutucu yanı ise belli bir zaman sonra
05:25
you become numb to it. It becomes normal for you,
118
325337
2880
buna karşı hissizleşiyor olmanız. Bu, size normal gelmeye başlıyor
05:28
and what you really fear the most
119
328217
2287
ve en çok korktuğunuz şey ise
05:30
isn't the suffering inside of you.
120
330504
2856
içinizdeki acı olmaktan çıkıyor.
05:33
It's the stigma inside of others,
121
333360
1516
Bu, diğerleri gözünde bir damga,
05:34
it's the shame, it's the embarrassment,
122
334876
2281
bir utanç, yüz kızarıklığı oluşunuz oluyor...
05:37
it's the disapproving look on a friend's face,
123
337157
2453
Bu, arkadaşlarınızın yüzündeki onaylamayan ifade oluyor,
05:39
it's the whispers in the hallway that you're weak,
124
339610
3464
koridorda sizin zayıf olduğunuza dair fısıldamalar
05:43
it's the comments that you're crazy.
125
343074
1401
ve deli olduğunuza dair yorumlar halini alıyor.
05:44
That's what keeps you from getting help.
126
344475
2100
Sizi yardım almaktan alı koyan işte bu.
05:46
That's what makes you hold it in and hide it.
127
346575
2994
Sizi bunu baskılamaya ve saklamaya iten şey bu.
05:49
It's the stigma. So you hold it in and you hide it,
128
349569
2335
Damga bu. Sonuç olarak, bastırıyorsun, saklıyorsun,
05:51
and you hold it in and you hide it,
129
351904
1862
bastırıyorsun ve saklıyorsun,
05:53
and even though it's keeping you in bed every day
130
353766
1676
seni her gün, tüm gün yatağında tutan şey olmasına rağmen,
05:55
and it's making your life feel empty no matter how much you try and fill it,
131
355442
2940
ne kadar doldurmaya çalışırsan çalış, hayatını bomboş bir hale getiren şey
05:58
you hide it, because the stigma in our society
132
358382
2163
bu olsa da, saklıyorsun, çünkü toplumda depresyona
06:00
around depression is very real.
133
360545
2915
karşı damgalama çok gerçek.
06:03
It's very real, and if you think that it isn't, ask yourself this:
134
363460
3202
O kadar gerçek ki, ve siz böyle olduğunu düşünmüyorsanız, kendinize şunu sorun:
06:06
Would you rather make your next Facebook status
135
366662
1809
Bir dahaki Facebook durumunuzu
06:08
say you're having a tough time getting out of bed
136
368471
1746
sırtınızı incittiğiniz için yataktan çıkmakta zorlandığınız
06:10
because you hurt your back
137
370217
2149
şeklinde mi güncellersiniz,
06:12
or you're having a tough time getting out of bed every morning
138
372366
1992
yoksa kendinizi depresyonda hisettiğiniz için
06:14
because you're depressed?
139
374358
2100
yataktan çıkmakta zorlandığınız şeklinde mi?
06:16
That's the stigma, because unfortunately,
140
376458
2284
İşte damgalanma bu, çünkü ne yazık ki
06:18
we live in a world where if you break your arm,
141
378742
2468
yaşadığımız dünyada eğer kolunuzu kırarsanız
06:21
everyone runs over to sign your cast,
142
381210
2674
herkes alçınızın üstüne adını yazmak üzere yanınıza koşar
06:23
but if you tell people you're depressed, everyone runs the other way.
143
383899
2801
ama insanlara depresyonda olduğunuzu söylerseniz, diğer tarafa koşarlar.
06:26
That's the stigma.
144
386700
2500
İşte damgalanma bu.
06:29
We are so, so, so accepting of any body part breaking down
145
389200
4966
O kadar, o kadar, o kadar çok kabulleniyoruz ki beynimiz dışında, vücüdumuzun
06:34
other than our brains. And that's ignorance.
146
394166
3102
herhangi bir tarafının kırılabileceğini. İşte bu bilmezden gelmek.
06:37
That's pure ignorance, and that ignorance has created
147
397268
2012
Bu saf cahillik. Bu cahillik,
06:39
a world that doesn't understand depression,
148
399280
1564
depresyonun ve zihinsel sağlığın anlaşılmadığı
06:40
that doesn't understand mental health.
149
400844
2506
bir dünya yarattı.
06:43
And that's ironic to me, because depression
150
403350
1953
Bu bana çok ironik geliyor, çünkü depresyon
06:45
is one of the best documented problems we have in the world,
151
405303
2510
üzerine en çok belgeselin çekildiği konulardan biri olmasına karşın
06:47
yet it's one of the least discussed.
152
407813
2045
üzerinde en az tartışılan konulardan biri.
06:49
We just push it aside and put it in a corner
153
409858
2436
Bu konuyu kenaya itiyoruz, bir köşeye koyuyoruz,
06:52
and pretend it's not there and hope it'll fix itself.
154
412294
3587
sanki orada değilmiş gibi davranıp kendi kendini düzeltmesini umuyoruz.
06:55
Well, it won't. It hasn't, and it's not going to,
155
415881
3342
Ne yazık ki, öyle bir şey olmayacak. Olmadı ve olmayacak
06:59
because that's wishful thinking,
156
419223
1891
çünkü bu hayal kurmak
07:01
and wishful thinking isn't a game plan, it's procrastination,
157
421114
2773
ve hayal kurmak bir oyun planı değildir, sadece ertelemektir
07:03
and we can't procrastinate on something this important.
158
423887
4929
ve biz önemli olan bir şeyi erteleyemeyiz.
07:08
The first step in solving any problem
159
428816
3391
Bir problemi çözmenin ilk adımı
07:12
is recognizing there is one.
160
432207
1483
bir problem olduğunu kabul etmektir.
07:13
Well, we haven't done that, so we can't really expect
161
433690
2758
Doğrusu, biz bunu daha yapmadık, dolayısıyla
07:16
to find an answer when we're still afraid of the question.
162
436448
3185
daha sorudan korkarken bir cevap bulmayı bekleyemeyiz.
07:19
And I don't know what the solution is.
163
439633
3779
Ve ben çözümün ne olduğunu bilmiyorum.
07:23
I wish I did, but I don't -- but I think,
164
443412
2461
Bilemeyi dilerdim, ama bilmiyorum -- ama
07:25
I think it has to start here.
165
445873
2008
bunun burada başlaması gerektiğini düşünüyorum.
07:27
It has to start with me, it has to start with you,
166
447881
2399
Benimle başlamalı, bu sizinle başlamalı,
07:30
it has to start with the people who are suffering,
167
450280
3418
bu acı çeken insanlarla ve gölgelerin arkasında saklananlarla
07:33
the ones who are hidden in the shadows.
168
453698
1417
ve gölgelerin arkasında saklananlarla başlamalı.
07:35
We need to speak up and shatter the silence.
169
455115
2000
Bizler, konuşmalı ve sessizliği kırmalıyız.
07:37
We need to be the ones who are brave for what we believe in,
170
457115
2319
Bizler, inandığımız şeyler sayesinde cesur olan kişiler olmalıyız.
07:39
because if there's one thing that I've come to realize,
171
459434
3175
Çünkü eğer farkettiğim bir şey varsa,
07:42
if there's one thing that I see as the biggest problem,
172
462609
3576
eğer en büyük sorun olarak gördüğüm bir şey varsa,
07:46
it's not in building a world
173
466185
3039
o, başkalarının cehaletini
07:49
where we eliminate the ignorance of others.
174
469224
3749
ortadan kaldırdığımız bir dünya kurmakta değil.
07:52
It's in building a world where we teach the acceptance of ourselves,
175
472973
3286
Birbirimizi kabullenmeyi birbirimize öğrettiğimiz, kim olduğumuzla bir sorunumuzun olmadığı
07:56
where we're okay with who we are,
176
476259
1201
bir dünya kurmakta asıl sorun.
07:57
because when we get honest,
177
477460
1500
Çünkü dürüstleştiğimizde,
07:58
we see that we all struggle and we all suffer.
178
478960
2796
görüyoruz ki hepimiz mücadele ediyoruz ve hepimiz acı çekiyoruz.
08:01
Whether it's with this, whether it's with something else,
179
481756
1952
Bununla veya başka bir konuyla alakalı olsun,
08:03
we all know what it is to hurt.
180
483708
2827
hepimiz acı çekmenin ne olduğunu biliyoruz.
08:06
We all know what it is to have pain in our heart,
181
486535
1838
Hepimiz kalbimizde bir acının olmasının ne anlama geldiğini
08:08
and we all know how important it is to heal.
182
488373
2694
ve iyileşmenin ne kadar önemli olduğunu biliyoruz.
08:11
But right now, depression is society's deep cut
183
491067
3394
Ama şu anda, depresyon toplumun derin bir yarası
08:14
that we're content to put a Band-Aid over and pretend it's not there.
184
494461
2561
ve hepimiz oraya bir yara bandı yapıştırıp görmezden gelmeye razıyız.
08:17
Well, it is there. It is there, and you know what? It's okay.
185
497022
4504
Ama o, orada. Orada duruyor ve biliyor musunuz? Sorun değil.
08:21
Depression is okay. If you're going through it, know that you're okay.
186
501526
3811
Depresyon bir sıkıntı değil. Eğer depresyon geçiriyorsanız, iyi olacağınızı biliyorsunuz.
08:25
And know that you're sick, you're not weak,
187
505337
2662
Hasta olduğunuzu, zayıf olmadığınızı biliyorsunuz.
08:27
and it's an issue, not an identity,
188
507999
1936
Onun bir mesele, bir kişilik olmadığını biliyorsunuz.
08:29
because when you get past the fear and the ridicule
189
509935
2753
Çünkü eğer korkuyu ve alaya alınmayı aşarsanız,
08:32
and the judgment and the stigma of others,
190
512688
1797
yargılanmalardan ve damgalanmalardan kaçabilirseniz,
08:34
you can see depression for what it really is,
191
514485
2986
depresyonun gerçekten de ne olduğunu anlarsınız.
08:37
and that's just a part of life,
192
517471
2239
O, sadece hayatın bir parçasıdır.
08:39
just a part of life, and as much as I hate,
193
519710
3728
Sadece hayatın bir parçası, nefret ettiğim kadar,
08:43
as much as I hate some of the places,
194
523438
2479
bazı yerlerden nefret ettiğim kadar,
08:45
some of the parts of my life depression has dragged me down to,
195
525917
3096
depresyonun beni çektiği, hayatımın bazı nefret edilesi parçaları...
08:49
in a lot of ways I'm grateful for it.
196
529013
2535
Ama birçok yönden ona minnettarım.
08:51
Because yeah, it's put me in the valleys,
197
531548
1812
Çünkü evet, beni dibe çekti,
08:53
but only to show me there's peaks,
198
533360
1432
ama sadece zirvelerin de bulunduğunu göstermek için.
08:54
and yeah it's dragged me through the dark
199
534792
1599
Evet, beni karanlıkta sürükledi,
08:56
but only to remind me there is light.
200
536391
2586
ama sadece bana ışığın da var olduğunu hatırlatmak için.
08:58
My pain, more than anything in 19 years on this planet,
201
538977
3743
19 yıldır bu evrendeki her şeyden çok olan acım,
09:02
has given me perspective, and my hurt,
202
542720
2259
bana geniş bir bakış açısı sağladı ve yaralarım,
09:04
my hurt has forced me to have hope,
203
544979
2495
yaralarım beni umutlu olmaya zorladı.
09:07
have hope and to have faith, faith in myself,
204
547474
2531
Umuda ve inanca sahip olmak. Kendime inanmak
09:10
faith in others, faith that it can get better,
205
550005
2545
başkalarına inanmak, her şeyin daha iyi olabileceğine inanmak,
09:12
that we can change this, that we can speak up
206
552550
2078
bunu değiştirebileceğimize, serbestçe konuşabileceğimize,
09:14
and speak out and fight back against ignorance,
207
554628
2758
cehaleti konuşarak ve mücâdele ederek yok edebileceğimize inanmak,
09:17
fight back against intolerance,
208
557386
2589
hoşgörüsüzlüğe karşı savaşmak...
09:19
and more than anything,
209
559975
2015
Ama hepsinden daha çok,
09:21
learn to love ourselves,
210
561990
2726
kendimizi sevmeyi öğrenmek,
09:24
learn to accept ourselves for who we are,
211
564716
2179
kendimizi kim olduğumuzdan ötürü kabullenmeyi öğrenmek,
09:26
the people we are, not the people the world wants us to be.
212
566895
4095
Dünyanın olmamızı istediği insan olmayı değil, kendimiz olmayı öğrenmek...
09:30
Because the world I believe in is one
213
570990
1612
Çünkü benim inandığım dünyada
09:32
where embracing your light doesn't mean ignoring your dark.
214
572602
4168
ışığı kucaklamak karanlığı görmezden gelmek anlamına gelmiyor.
09:36
The world I believe in is one where we're measured
215
576770
2081
İnandığım dünyada bizim değerlendirilmemiz,
09:38
by our ability to overcome adversities, not avoid them.
216
578851
4516
güçlüklerden kaçmamıza göre değil, onların üstesinden gelebilmemize göredir.
09:43
The world I believe in is one where I can look someone in the eye
217
583367
4224
Benim inandığım dünyada birisinin gözünün içine bakıp,
09:47
and say, "I'm going through hell,"
218
587591
1762
"Ben cehennemin dibine gidiyorum" diyebilirim.
09:49
and they can look back at me and go, "Me too," and that's okay,
219
589353
3577
Ve onlar da dönüp bana derler ki: "Ben de," ve bu olabilir.
09:52
and it's okay because depression is okay. We're people.
220
592930
3702
Olabilir çünkü depresyon normaldir. Biz insanız.
09:56
We're people, and we struggle and we suffer
221
596632
2430
Bizler insanız, hepimiz çabalarız ve acı çekeriz
09:59
and we bleed and we cry, and if you think that true strength
222
599062
2728
ve yaralarımız kanar ve ağlarız. Eğer gerçek varlığın
10:01
means never showing any weakness, then I'm here
223
601790
2119
hiç zayıflık göstermeme olduğunu düşünüyorsanız,
10:03
to tell you you're wrong.
224
603909
3246
işte ben, yanıldığınızın kanıtı.
10:07
You're wrong, because it's the opposite.
225
607155
3897
Yanılıyorsunuz, çünkü olay bunun tam tersi.
10:11
We're people, and we have problems.
226
611052
2684
Bizler insanız ve sorunlarımız olur.
10:13
We're not perfect, and that's okay.
227
613736
1671
Mükemmel değiliz ve bu normal.
10:15
So we need to stop the ignorance,
228
615407
2214
Dolayısıyla cehaleti,
10:17
stop the intolerance, stop the stigma,
229
617621
3078
hoşgörüsüzlüğü, damgalanmayı,
10:20
and stop the silence, and we need to take away the taboos,
230
620699
4574
sessizliği durdurmalıyız. Tabuları ortadan kaldırmalı,
10:25
take a look at the truth, and start talking,
231
625273
4539
gerçeği görmeli, konuşmaya başlamalıyız.
10:29
because the only way we're going to beat a problem
232
629812
4724
Çünkü bir sorunu, insanların tek başına savaştığı bir sorunu,
10:34
that people are battling alone
233
634536
3334
ortadan kaldırabilmemizin tek yolu,
10:37
is by standing strong together,
234
637870
3763
hep beraber direnmektir.
10:41
by standing strong together.
235
641633
3764
Hep beraber, direnmektir...
10:45
And I believe that we can.
236
645397
2979
Ve inanıyorum ki, biz bunu yapabiliriz.
10:48
I believe that we can. Thank you guys so much.
237
648376
1919
Yapabileceğimize inanıyorum. Hepinize çok teşekkür ederim.
10:50
This is a dream come true. Thank you. (Applause)
238
650295
2407
Az önce bir hayalim gerçek oldu. Sağolun. (Alkışlamalar)
10:52
Thank you. (Applause)
239
652702
2258
Teşekkür ederim. (Alkışlamalar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7