Connected, but alone? | Sherry Turkle

Sherry Turkle: İletişim içerisinde, ama yalnız mıyız?

2,025,797 views ・ 2012-04-03

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Diba Szamosi Gözden geçirme: Meric Aydonat
00:15
Just a moment ago,
0
15260
2000
Biraz önce,
00:17
my daughter Rebecca texted me for good luck.
1
17260
4000
kızım Rebecca bana iyi şanslar mesajı attı.
00:21
Her text said,
2
21260
2000
Mesajında,
00:23
"Mom, you will rock."
3
23260
3000
"Anneciğim ortalığı yıkacaksın." demiş.
00:26
I love this.
4
26260
2000
Bunu seviyorum.
00:28
Getting that text
5
28260
2000
Bu mesajı almak
00:30
was like getting a hug.
6
30260
2000
bana sarılmış olması gibi.
00:32
And so there you have it.
7
32260
3000
Ve işte gördünüz.
00:35
I embody
8
35260
2000
Merkezi bir
00:37
the central paradox.
9
37260
2000
ikilemi taşıyorum.
00:39
I'm a woman
10
39260
2000
Ben, mesajların
00:41
who loves getting texts
11
41260
2000
çok fazlasının sorun yarattığını
00:43
who's going to tell you
12
43260
2000
size anlatan ama
00:45
that too many of them can be a problem.
13
45260
3000
onları seven bir kadınım.
00:48
Actually that reminder of my daughter
14
48260
3000
Aslında kızımın bu mesajı
00:51
brings me to the beginning of my story.
15
51260
3000
hikayemin başlangıcını hatırlatıyor.
00:54
1996, when I gave my first TEDTalk,
16
54260
4000
1996'da, ilk TED konuşmamı yaparken,
00:58
Rebecca was five years old
17
58260
2000
Rebecca 5 yaşındaydı
01:00
and she was sitting right there
18
60260
2000
ve tam şurada oturuyordu,
01:02
in the front row.
19
62260
2000
şu ön sırada.
01:04
I had just written a book
20
64260
2000
O zaman internetin hayatımıza
01:06
that celebrated our life on the internet
21
66260
2000
girişini kutlayan bir kitap yazmıştım
01:08
and I was about to be on the cover
22
68260
3000
ve Wired dergisinde kapak
01:11
of Wired magazine.
23
71260
2000
olmak üzereydim.
01:13
In those heady days,
24
73260
2000
O günlerde,
01:15
we were experimenting
25
75260
2000
sohbet odaları ve çevrim içi
01:17
with chat rooms and online virtual communities.
26
77260
3000
sanal iletişim yollarıyla tanışıyorduk.
01:20
We were exploring different aspects of ourselves.
27
80260
4000
Kendimizin farklı yanlarını keşfediyorduk.
01:24
And then we unplugged.
28
84260
2000
Ve sonra kablolardan kurtulduk.
01:26
I was excited.
29
86260
2000
Bundan etkilenmiştim.
01:28
And, as a psychologist, what excited me most
30
88260
3000
Ve bir psikolog olarak beni en çok etkileyen
01:31
was the idea
31
91260
2000
şu fikirdi:
01:33
that we would use what we learned in the virtual world
32
93260
3000
bu sanal alemde kendimizle, kimliklerimizle ilgili
01:36
about ourselves, about our identity,
33
96260
3000
öğrendiklerimizi, gerçek hayatta
01:39
to live better lives in the real world.
34
99260
3000
daha iyi yaşamak için kullanabiliyorduk.
01:42
Now fast-forward to 2012.
35
102260
3000
Şimdi 2012'ye gelelim.
01:45
I'm back here on the TED stage again.
36
105260
3000
Yeniden TED sahnesindeyim.
01:48
My daughter's 20. She's a college student.
37
108260
3000
Kızım 20 yaşında. Üniversiteye gidiyor.
01:51
She sleeps with her cellphone,
38
111260
4000
Cep telefonuyla uyuyor,
01:55
so do I.
39
115260
2000
ben de öyle.
01:57
And I've just written a new book,
40
117260
3000
Ve yeni bir kitap yazdım,
02:00
but this time it's not one
41
120260
3000
ama bu seferki beni
02:03
that will get me on the cover
42
123260
2000
Wired dergisinin kapağına
02:05
of Wired magazine.
43
125260
2000
taşımayacak.
02:07
So what happened?
44
127260
3000
Peki ne oldu?
02:10
I'm still excited by technology,
45
130260
3000
Hala teknolojiyle ilgili heyecanlıyım,
02:13
but I believe,
46
133260
2000
ama inandığım
02:15
and I'm here to make the case,
47
135260
2000
ve burada anlatacağım şey şu:
02:17
that we're letting it take us places
48
137260
2000
teknolojinin bizi istemediğimiz yere
02:19
that we don't want to go.
49
139260
2000
götürmesine izin veriyoruz.
02:21
Over the past 15 years,
50
141260
2000
Geçen 15 yıl içinde,
02:23
I've studied technologies of mobile communication
51
143260
3000
mobil iletişim teknolojilerini inceledim
02:26
and I've interviewed hundreds and hundreds of people,
52
146260
3000
ve yüzlerce insanla görüştüm,
02:29
young and old,
53
149260
2000
genç ve yaşlı,
02:31
about their plugged in lives.
54
151260
2000
çevrim içi hayatlarıyla ilgili.
02:33
And what I've found
55
153260
2000
Ve şunu anladım:
02:35
is that our little devices,
56
155260
2000
bizim küçük araçlarımız,
02:37
those little devices in our pockets,
57
157260
3000
cebimizdeki küçük araçlar,
02:40
are so psychologically powerful
58
160260
2000
psikolojik olarak o kadar güçlü ki
02:42
that they don't only change what we do,
59
162260
4000
sadece yaptıklarımızı değiştirmekle kalmıyor,
02:46
they change who we are.
60
166260
3000
kim olduğumuzu da değiştiriyor.
02:49
Some of the things we do now with our devices
61
169260
2000
Şu anda araçlarımızla yaptığımız şeyleri
02:51
are things that, only a few years ago,
62
171260
3000
birkaç yıl önce yapacak olsaydık
02:54
we would have found odd
63
174260
2000
tuhaf ve rahatsız edici
02:56
or disturbing,
64
176260
2000
bulurduk,
02:58
but they've quickly come to seem familiar,
65
178260
3000
ama kısa sürede alıştık ve artık
03:01
just how we do things.
66
181260
2000
yaptığımız şey bu.
03:03
So just to take some quick examples:
67
183260
3000
Hemen bazı örneklere bakalım:
03:06
People text or do email
68
186260
2000
İnsanlar yönetim kurulu toplantılarında
03:08
during corporate board meetings.
69
188260
3000
mesaj ya da e-mail yazıyorlar.
03:11
They text and shop and go on Facebook
70
191260
3000
Ders esnasında, sunum sırasında
03:14
during classes, during presentations,
71
194260
3000
hatta her çeşit toplantıda mesajlaşıyor,
03:17
actually during all meetings.
72
197260
2000
alışveriş yapıyor ya da Facebook'a giriyorlar.
03:19
People talk to me about the important new skill
73
199260
3000
İnsanlar bana yeni bir önemli yetenekten bahseder oldu:
03:22
of making eye contact
74
202260
2000
mesajlaşırken
03:24
while you're texting.
75
204260
2000
göz teması kurmak.
03:26
(Laughter)
76
206260
2000
(Gülüşmeler)
03:28
People explain to me
77
208260
2000
İnsanlar bunun zor olduğunu
03:30
that it's hard, but that it can be done.
78
210260
3000
ama imkansız olmadığını anlatıyor.
03:33
Parents text and do email
79
213260
2000
Ebeveynler sofrada
03:35
at breakfast and at dinner
80
215260
2000
mesajlaşıyor ya da e-posta yazıyor
03:37
while their children complain
81
217260
3000
ve çocuklar anne-babaları tüm dikkatlerini
03:40
about not having their parents' full attention.
82
220260
2000
kendilerine vermediklerinden şikayet ediyorlar.
03:42
But then these same children
83
222260
2000
Ama sonra aynı çocuklar
03:44
deny each other their full attention.
84
224260
3000
birbirlerine de tüm dikkatlerini vermiyorlar.
03:47
This is a recent shot
85
227260
2000
Bu fotoğraf
03:49
of my daughter and her friends
86
229260
3000
kızım ve arkadaşlarının
03:52
being together
87
232260
2000
birlikteyken
03:54
while not being together.
88
234260
3000
birlikte olmayışlarının bir karesi.
03:57
And we even text at funerals.
89
237260
2000
Ve cenazelerde bile mesaj yazıyoruz.
03:59
I study this.
90
239260
2000
Şunu inceledim.
04:01
We remove ourselves
91
241260
2000
Kendimizi acılarımızdan
04:03
from our grief or from our revery
92
243260
2000
ve derin düşüncelerimizden çekip
04:05
and we go into our phones.
93
245260
3000
telefonlarımıza dalıyoruz.
04:08
Why does this matter?
94
248260
2000
Buradaki sorun ne?
04:10
It matters to me
95
250260
2000
Bence sorun var
04:12
because I think we're setting ourselves up for trouble --
96
252260
3000
çünkü kendimizi bir probleme sürüklüyoruz --
04:15
trouble certainly
97
255260
2000
birbirimizle nasıl
04:17
in how we relate to each other,
98
257260
2000
ilişki kuracağımızla ilgili bir probleme,
04:19
but also trouble
99
259260
2000
ve ayrıca
04:21
in how we relate to ourselves
100
261260
3000
kendimizle kuracağımız ilişki
04:24
and our capacity for self-reflection.
101
264260
3000
ve kendimizi yansıtma kapasitemizle ilgili bir problem.
04:27
We're getting used to a new way
102
267260
2000
Beraberken yalnız olmanın
04:29
of being alone together.
103
269260
3000
bu yeni yoluna alışıyoruz.
04:32
People want to be with each other,
104
272260
2000
İnsanlar hem beraber olmak,
04:34
but also elsewhere --
105
274260
2000
hem de başka yerde olmak istiyor --
04:36
connected to all the different places they want to be.
106
276260
3000
olmak istedikleri tüm farklı yerlerle irtibat kurmak istiyor.
04:39
People want to customize their lives.
107
279260
3000
İnsanlar hayatlarını uyarlamak istiyor.
04:42
They want to go in and out of all the places they are
108
282260
3000
Oldukları her yere girip çıkmak istiyor
04:45
because the thing that matters most to them
109
285260
2000
çünkü kendileri için mühim olan
04:47
is control over where they put their attention.
110
287260
4000
dikkatlerini verdikleri yeri kontrol edebilmek.
04:51
So you want to go to that board meeting,
111
291260
3000
Yani o kurul toplantısına gitmek istiyorsunuz,
04:54
but you only want to pay attention
112
294260
2000
ama sadece sizi ilgilendiren yere
04:56
to the bits that interest you.
113
296260
2000
dikkatinizi vermek istiyorsunuz.
04:58
And some people think that's a good thing.
114
298260
3000
Ve bazı insanlar bunun iyi bir şey olduğunu düşünüyor.
05:01
But you can end up
115
301260
2000
Ama bunun sonunda
05:03
hiding from each other,
116
303260
2000
devamlı bağlantıda olsak bile
05:05
even as we're all constantly connected to each other.
117
305260
3000
kendimizi birbirimizden saklanırken bulabiliriz.
05:08
A 50-year-old business man
118
308260
2000
50 yaşında bir iş adamı
05:10
lamented to me
119
310260
2000
artık iş yerinde
05:12
that he feels he doesn't have colleagues anymore at work.
120
312260
3000
iş arkadaşları yokmuş gibi hissettiğinden yakındı.
05:15
When he goes to work, he doesn't stop by to talk to anybody,
121
315260
3000
İşe gittiğinde durup da kimseyle konuşmuyor,
05:18
he doesn't call.
122
318260
2000
kimseyi aramıyor.
05:20
And he says he doesn't want to interrupt his colleagues
123
320260
3000
Dediğine göre iş arkadaşlarını rahatsız etmek istemiyor.
05:23
because, he says, "They're too busy on their email."
124
323260
3000
çünkü dediğine göre: "E-postalarıyla çok meşguller."
05:26
But then he stops himself
125
326260
2000
Ama sonra kendini durdurup
05:28
and he says, "You know, I'm not telling you the truth.
126
328260
2000
dedi ki, "Biliyor musun, sana doğruyu söylemiyorum.
05:30
I'm the one who doesn't want to be interrupted.
127
330260
3000
Asıl rahatsız edilmek istemeyen benim.
05:33
I think I should want to,
128
333260
2000
Sanırım istemem gerek
05:35
but actually I'd rather just do things on my Blackberry."
129
335260
4000
ama aslında Blackberry'mle meşgul olmayı tercih ediyorum."
05:39
Across the generations,
130
339260
2000
Nesillerdir insanların
05:41
I see that people can't get enough of each other,
131
341260
4000
birbirine yeterince doyamadığını görüyorum,
05:45
if and only if
132
345260
2000
sadece ve sadece
05:47
they can have each other at a distance,
133
347260
3000
birbirlerine belli mesafede ulaşabiliyorlar,
05:50
in amounts they can control.
134
350260
2000
kontrol edebildikleri miktarlarda.
05:52
I call it the Goldilocks effect:
135
352260
3000
Ben buna Goldilocks etkisi diyorum:
05:55
not too close, not too far,
136
355260
3000
ne çok yakın ne çok uzak,
05:58
just right.
137
358260
2000
tam ayarında.
06:00
But what might feel just right
138
360260
2000
Ama orta yaşlı bir yöneticiye göre
06:02
for that middle-aged executive
139
362260
2000
ayarında olan miktar
06:04
can be a problem for an adolescent
140
364260
2000
yüz yüze ilişkilerini geliştirmesi gereken
06:06
who needs to develop face-to-face relationships.
141
366260
4000
bir ergen için sorun yaratabilir.
06:10
An 18-year-old boy
142
370260
2000
Kısa mesajı her şey için kullanan
06:12
who uses texting for almost everything
143
372260
3000
18 yaşında bir genç, bana
06:15
says to me wistfully,
144
375260
2000
efkarlı bir şekilde şöyle dedi:
06:17
"Someday, someday,
145
377260
3000
"Bir gün, bir gün,
06:20
but certainly not now,
146
380260
2000
ama kesinlikle şimdi değil,
06:22
I'd like to learn how to have a conversation."
147
382260
4000
nasıl sohbet edileceğini öğrenmek isterim."
06:26
When I ask people
148
386260
2000
İnsanlara şunu sorduğumda:
06:28
"What's wrong with having a conversation?"
149
388260
3000
"Birileriyle sohbet etmenin nesi yanlış?"
06:31
People say, "I'll tell you what's wrong with having a conversation.
150
391260
4000
Cevap şu oluyor: "Sohbet etmekteki sorunu söyleyeyim.
06:35
It takes place in real time
151
395260
3000
Gerçek zamanda oluyor
06:38
and you can't control what you're going to say."
152
398260
4000
ve söyleyeceğin şeyi kontrol edemiyorsun."
06:42
So that's the bottom line.
153
402260
2000
İşte bu da son nokta.
06:44
Texting, email, posting,
154
404260
3000
Mesajlar, e-posta, iletiler,
06:47
all of these things
155
407260
2000
bunların hepsi
06:49
let us present the self as we want to be.
156
409260
3000
olmak istediğimiz kişiyi sunmamıza müsade ediyor.
06:52
We get to edit,
157
412260
2000
Düzenleme yapabiliyoruz,
06:54
and that means we get to delete,
158
414260
3000
ve bu silebileceğimiz anlamına da geliyor,
06:57
and that means we get to retouch,
159
417260
3000
ve bu da yüzümüzü, sesimizi,
07:00
the face, the voice,
160
420260
2000
vücudumuzu rötuşlayabileceğimiz
07:02
the flesh, the body --
161
422260
2000
anlamına geliyor --
07:04
not too little, not too much,
162
424260
3000
ne çok az, ne çok fazla,
07:07
just right.
163
427260
2000
tam ayarında.
07:09
Human relationships
164
429260
2000
İnsan ilişkileri
07:11
are rich and they're messy
165
431260
2000
çok zengin olduğu gibi dağınık
07:13
and they're demanding.
166
433260
2000
ve talepkar.
07:15
And we clean them up with technology.
167
435260
3000
Biz de tüm bunları teknolojiyle temizliyoruz.
07:18
And when we do,
168
438260
2000
Ve bunu yaptığımızda
07:20
one of the things that can happen
169
440260
2000
ortaya çıkan şeylerden biri
07:22
is that we sacrifice conversation
170
442260
2000
sohbet etmeyi sade bir bağlantıya
07:24
for mere connection.
171
444260
2000
kurban etmemiz oluyor.
07:26
We short-change ourselves.
172
446260
3000
Kendimizle ilgili eksik bilgiler veriyoruz.
07:29
And over time,
173
449260
2000
Ve zamanla,
07:31
we seem to forget this,
174
451260
2000
bunu unutmuş gibi görünüyoruz,
07:33
or we seem to stop caring.
175
453260
3000
ya da umursamaktan vazgeçmiş gibi.
07:36
I was caught off guard
176
456260
4000
Stephen Colbert bana
07:40
when Stephen Colbert
177
460260
2000
şu derin soruyu sorduğunda
07:42
asked me a profound question,
178
462260
4000
hazırlıksız yakalanmıştım,
07:46
a profound question.
179
466260
3000
çok temel bir soru.
07:49
He said, "Don't all those little tweets,
180
469260
6000
Demişti ki," Bu küçük tweetlerin hepsi
07:55
don't all those little sips
181
475260
3000
çevrim içi iletişimin
07:58
of online communication,
182
478260
3000
bu küçük yudumları,
08:01
add up to one big gulp
183
481260
3000
bir araya geldiğinde
08:04
of real conversation?"
184
484260
4000
gerçek bir sohbeti oluşturmuyor mu?"
08:08
My answer was no,
185
488260
2000
Cevabım hayırdı,
08:10
they don't add up.
186
490260
2000
birleşmiyorlar.
08:12
Connecting in sips may work
187
492260
4000
Yudumları birleştirmek
08:16
for gathering discrete bits of information,
188
496260
4000
işe yarar miktarda bilgi oluşturmaya yarar,
08:20
they may work for saying, "I'm thinking about you,"
189
500260
4000
yani "Seni düşünüyorum." demeye yarayabilir
08:24
or even for saying, "I love you," --
190
504260
2000
hatta "Seni seviyorum." bile olabilir --
08:26
I mean, look at how I felt
191
506260
2000
Yani kızımdan aldığım mesajla
08:28
when I got that text from my daughter --
192
508260
3000
nasıl hissettiğime bir bakın --
08:31
but they don't really work
193
511260
2000
ama birbiriniz hakkında bir şeyler
08:33
for learning about each other,
194
513260
2000
öğrenmek için gerçekten işe yaramazlar,
08:35
for really coming to know and understand each other.
195
515260
4000
birbirinizi tanımak ve anlamak için yetmezler.
08:39
And we use conversations with each other
196
519260
4000
Ve birbirimizle sohbet ederken
08:43
to learn how to have conversations
197
523260
2000
aslında birbirimizle nasıl sohbet edebileceğimizi
08:45
with ourselves.
198
525260
2000
öğreniyoruz.
08:47
So a flight from conversation
199
527260
2000
Yani gerçek bir sohbet kurmak
08:49
can really matter
200
529260
2000
çok önemlidir,
08:51
because it can compromise
201
531260
2000
çünkü bu bizim kendimizi yansıtma
08:53
our capacity for self-reflection.
202
533260
2000
yeteneğimizi geliştirmeye yarar.
08:55
For kids growing up,
203
535260
2000
Büyüyen çocuklar için,
08:57
that skill is the bedrock of development.
204
537260
4000
bu yetenek gelişimin temelidir.
09:01
Over and over I hear,
205
541260
2000
Hep duyuyorum:
09:03
"I would rather text than talk."
206
543260
3000
"Konuşmaktansa mesaj atarım."
09:06
And what I'm seeing
207
546260
2000
Ve şunu görüyorum:
09:08
is that people get so used to being short-changed
208
548260
2000
insanlar gerçek sohbetler dışında kendileriyle ilgili
09:10
out of real conversation,
209
550260
2000
eksik bilgi vermeye ve
09:12
so used to getting by with less,
210
552260
3000
daha azıyla idare etmeye öyle alışmışlar ki
09:15
that they've become almost willing
211
555260
2000
neredeyse diğer insanlar olmadan da
09:17
to dispense with people altogether.
212
557260
2000
yaşayabilmek için istekli hale gelmişler.
09:19
So for example,
213
559260
2000
Mesela,
09:21
many people share with me this wish,
214
561260
2000
çoğu insan bana şöyle bir dileğinı anlattı,
09:23
that some day a more advanced version of Siri,
215
563260
3000
Apple iPhone'un dijital asistanı Siri'nin
09:26
the digital assistant on Apple's iPhone,
216
566260
3000
bir gün daha gelişmiş bir versiyonunun çıkıp
09:29
will be more like a best friend,
217
569260
2000
başkaları dinlemezken dinleyen
09:31
someone who will listen
218
571260
2000
en iyi arkadaşımızmış gibi
09:33
when others won't.
219
573260
2000
olmasını istiyorlar.
09:35
I believe this wish
220
575260
2000
Böylesi bir dileğin
09:37
reflects a painful truth
221
577260
2000
son 15 yılda öğrenmiş olduğum
09:39
that I've learned in the past 15 years.
222
579260
3000
çok acı bir gerçeği yansıttığına inanıyorum.
09:42
That feeling that no one is listening to me
223
582260
4000
Kimsenin bizi dinlemediği hissinin
09:46
is very important
224
586260
2000
teknolojiyle aramızdaki
09:48
in our relationships with technology.
225
588260
2000
ilişkide çok önemli bir rolü var.
09:50
That's why it's so appealing
226
590260
2000
Bu yüzden bir Facebook sayfasına
09:52
to have a Facebook page
227
592260
2000
ya da bir Twitter hesabına sahip olmak
09:54
or a Twitter feed --
228
594260
2000
çekici geliyor --
09:56
so many automatic listeners.
229
596260
3000
onlarca otomatik dinleyici.
09:59
And the feeling that no one is listening to me
230
599260
3000
Ve kimsenin bizi dinlemediği hissi
10:02
make us want to spend time
231
602260
2000
bizi umursuyormuş gibi görünen
10:04
with machines that seem to care about us.
232
604260
3000
mekinelerle daha çok zaman geçirmemize sebep oluyor.
10:07
We're developing robots,
233
607260
2000
Yeni robotlar geliştiriyoruz,
10:09
they call them sociable robots,
234
609260
2000
sosyal robotlar deniyor,
10:11
that are specifically designed to be companions --
235
611260
3000
arkadaş olmak için özellikle geliştirilmiş robotlar --
10:14
to the elderly,
236
614260
2000
yaşlılar için,
10:16
to our children,
237
616260
2000
çocuklarımız için,
10:18
to us.
238
618260
2000
bizim için.
10:20
Have we so lost confidence
239
620260
3000
Birbirimize destek olacağımızla
10:23
that we will be there for each other?
240
623260
4000
ilgili inancı bu kadar mı yitirdik?
10:27
During my research
241
627260
2000
Araştırmam sırasında
10:29
I worked in nursing homes,
242
629260
2000
huzurevlerinde çalıştım,
10:31
and I brought in these sociable robots
243
631260
3000
ve yaşlılara, anlaşıldıkları hissini
10:34
that were designed to give the elderly
244
634260
2000
yaşatmak için tasarlanan
10:36
the feeling that they were understood.
245
636260
3000
bu sosyal robotlardan götürdüm.
10:39
And one day I came in
246
639260
2000
Ve bir gün oraya gittiğimde
10:41
and a woman who had lost a child
247
641260
2000
çocuğunu kaybetmiş bir kadın
10:43
was talking to a robot
248
643260
2000
yavru fok balığı şeklindeki
10:45
in the shape of a baby seal.
249
645260
3000
bir robotla konuşuyordu.
10:48
It seemed to be looking in her eyes.
250
648260
2000
Robot kadının gözlerinin içine bakıyormuş gibi görünüyordu.
10:50
It seemed to be following the conversation.
251
650260
3000
Kadının anlattıklarını anlıyormuş gibiydi.
10:53
It comforted her.
252
653260
3000
Bu onu rahatlatıyordu.
10:56
And many people found this amazing.
253
656260
4000
Ve bir çok insan bunu büyüleyici buldu.
11:00
But that woman was trying to make sense of her life
254
660260
5000
Ama o kadın, insan hayatında
11:05
with a machine that had no experience
255
665260
3000
hiçbir deneyimi olmayan bir makineyle
11:08
of the arc of a human life.
256
668260
3000
hayatına anlam katmaya çalışıyordu.
11:11
That robot put on a great show.
257
671260
2000
O robot harika bir gösteri sergiledi.
11:13
And we're vulnerable.
258
673260
2000
Ve biz çok savunmasızız.
11:15
People experience pretend empathy
259
675260
3000
İnsanlar gerçek olmayan empatiyle
11:18
as though it were the real thing.
260
678260
3000
çoğu kez karşılaşırlar.
11:21
So during that moment
261
681260
4000
O sırada,
11:25
when that woman
262
685260
2000
o kadın gerçek olmayan
11:27
was experiencing that pretend empathy,
263
687260
3000
empatiyle karşı karşıyayken,
11:30
I was thinking, "That robot can't empathize.
264
690260
3000
ben "Bu robot empati kuramaz." diye düşünüyordum
11:33
It doesn't face death.
265
693260
2000
"Ölümle yüzleşemez.
11:35
It doesn't know life."
266
695260
2000
Hayatın ne olduğunu bile bilmiyor."
11:37
And as that woman took comfort
267
697260
2000
Ve o kadın robot arkadaşından
11:39
in her robot companion,
268
699260
2000
destek alırken,
11:41
I didn't find it amazing;
269
701260
2000
bunu büyüleyici bulmadım;
11:43
I found it one of the most wrenching, complicated moments
270
703260
4000
Bence bu benim 15 yıllık çalışmalarımın içinde en karmaşık
11:47
in my 15 years of work.
271
707260
4000
en iç burkan anlardan biriydi.
11:51
But when I stepped back,
272
711260
2000
Ama geriye çekilince,
11:53
I felt myself
273
713260
2000
kendimi
11:55
at the cold, hard center
274
715260
3000
büyük bir fırtınanın
11:58
of a perfect storm.
275
718260
2000
soğuk merkezinde hissettim.
12:00
We expect more from technology
276
720260
3000
Teknolojiden çok fazla şey beklerken
12:03
and less from each other.
277
723260
3000
birbirimizden beklentilerimiz azalmış.
12:06
And I ask myself,
278
726260
2000
Ve kendime şunu sordum,
12:08
"Why have things come to this?"
279
728260
3000
"Her şey buraya nasıl geldi?"
12:11
And I believe it's because
280
731260
2000
Ve bence bunun nedeni
12:13
technology appeals to us most
281
733260
3000
teknolojinin bize en savunmasız
12:16
where we are most vulnerable.
282
736260
2000
yanlarımızdan hitap edebilmesi.
12:18
And we are vulnerable.
283
738260
2000
Ve biz savunmasızız.
12:20
We're lonely,
284
740260
2000
Yalnızız.
12:22
but we're afraid of intimacy.
285
742260
2000
Ama yakınlıktan korkuyoruz.
12:24
And so from social networks to sociable robots,
286
744260
3000
Ve bu yüzden sosyal ağlardan sosyal robotlara kadar,
12:27
we're designing technologies
287
747260
2000
arkadaşlığın talepkarlığı olmadan
12:29
that will give us the illusion of companionship
288
749260
3000
bize eşlik edildiği illüzyonunu yaratacak
12:32
without the demands of friendship.
289
752260
2000
teknolojiler geliştiriyoruz.
12:34
We turn to technology to help us feel connected
290
754260
3000
Biz teknolojiyi rahatlıkla kontrol edebileceğimiz
12:37
in ways we can comfortably control.
291
757260
3000
yollarla bağlantıda olmak için kullanıyoruz.
12:40
But we're not so comfortable.
292
760260
2000
Ama o kadar da rahat değiliz.
12:42
We are not so much in control.
293
762260
3000
O kadar kontrolümüz de yok.
12:45
These days, those phones in our pockets
294
765260
3000
Bugünlerde, ceplerimizdeki o telefonlar
12:48
are changing our minds and hearts
295
768260
2000
akıllarımızı ve kalplerimizi değiştiriyor
12:50
because they offer us
296
770260
2000
çünkü bize
12:52
three gratifying fantasies.
297
772260
2000
üç tatmin edici hayali sunuyor.
12:54
One, that we can put our attention
298
774260
2000
Bir, dikkatimizi nereye istersek
12:56
wherever we want it to be;
299
776260
2000
oraya verebiliriz;
12:58
two, that we will always be heard;
300
778260
3000
iki, her zaman bir dinleyen bulabiliriz;
13:01
and three, that we will never have to be alone.
301
781260
3000
ve üç, asla yalnız olmayacağız.
13:04
And that third idea,
302
784260
2000
Ve bu üçüncü fikir,
13:06
that we will never have to be alone,
303
786260
3000
asla yalnız olmayacağımız fikri,
13:09
is central to changing our psyches.
304
789260
2000
ruhlarımızı değiştirmemiz için yeterli.
13:11
Because the moment that people are alone,
305
791260
3000
Çünkü insanlar yalnız kaldıklarında,
13:14
even for a few seconds,
306
794260
2000
birkaç saniye bile olsa,
13:16
they become anxious, they panic, they fidget,
307
796260
3000
endişeleniyorlar, panikliyorlar ve huzursuzlanıyorlar,
13:19
they reach for a device.
308
799260
2000
bir araç aramaya başlıyorlar.
13:21
Just think of people at a checkout line
309
801260
2000
Çıkış kuyruğundaki ya da kırmızı ışıkta bekleyen
13:23
or at a red light.
310
803260
2000
insanlara bir bakın.
13:25
Being alone feels like a problem that needs to be solved.
311
805260
4000
Yalnız kalmak çözülmesi gereken bir problem gibi.
13:29
And so people try to solve it by connecting.
312
809260
3000
Ve insanlar da bağlanarak çözüme ulaşmaya çalışıyorlar.
13:32
But here, connection
313
812260
2000
Ama burada, bağlantı
13:34
is more like a symptom than a cure.
314
814260
3000
tedaviden çok bir belirti gibi.
13:37
It expresses, but it doesn't solve,
315
817260
3000
Asıl problemi anlatıyor ama
13:40
an underlying problem.
316
820260
2000
çözmüyor.
13:42
But more than a symptom,
317
822260
2000
Ama belirtiden daha çok,
13:44
constant connection is changing
318
824260
2000
devamlı bağlantı insanların
13:46
the way people think of themselves.
319
826260
2000
kendileri hakkında düşüncelerini değiştiriyor.
13:48
It's shaping a new way of being.
320
828260
3000
Yeni bir varoluşu şekillendiriyor.
13:51
The best way to describe it is,
321
831260
2000
Bunu tanımlayacak en iyi söz ise
13:53
I share therefore I am.
322
833260
3000
paylaşıyorum öyleyse varım.
13:56
We use technology to define ourselves
323
836260
3000
Teknolojiyi, fikirlerimizi ve duygularımızı
13:59
by sharing our thoughts and feelings
324
839260
2000
düşünürken bile paylaşarak
14:01
even as we're having them.
325
841260
2000
kendimizi tanımlamak için kullanıyoruz.
14:03
So before it was:
326
843260
2000
Önceleri şöyleydi:
14:05
I have a feeling,
327
845260
2000
Birşey hissediyorum,
14:07
I want to make a call.
328
847260
2000
telefon edeceğim.
14:09
Now it's: I want to have a feeling,
329
849260
3000
Şimdi ise: Birşeyler hissetmek istiyorum,
14:12
I need to send a text.
330
852260
2000
bir mesaj atmam gerek.
14:14
The problem with this new regime
331
854260
3000
Bu yeni "Paylaşıyorum öyleyse varım"
14:17
of "I share therefore I am"
332
857260
2000
rejimindeki sorun
14:19
is that, if we don't have connection,
333
859260
2000
bağlantımız olmadan
14:21
we don't feel like ourselves.
334
861260
2000
kendimiz gibi hissetmiyor oluşumuz.
14:23
We almost don't feel ourselves.
335
863260
2000
Neredeyse kendimizi hissetmiyoruz.
14:25
So what do we do? We connect more and more.
336
865260
3000
Sonra ne yapıyoruz? Daha fazla bağlanıyoruz.
14:28
But in the process,
337
868260
2000
Ama bu süreç içinde,
14:30
we set ourselves up to be isolated.
338
870260
3000
kendimizi yalıtılmış olmaya hazırlıyoruz.
14:33
How do you get from connection to isolation?
339
873260
4000
Bağlantıda olmaktan yalıtılmış olmaya nasıl geçersiniz?
14:37
You end up isolated
340
877260
2000
Eğer yalnız olma kapasitenizi
14:39
if you don't cultivate the capacity for solitude,
341
879260
2000
ayrı kalma ve kendinizi toparlama yeteneğinizi
14:41
the ability to be separate,
342
881260
3000
geliştirmezseniz
14:44
to gather yourself.
343
884260
2000
yalıtılmış olursunuz.
14:46
Solitude is where you find yourself
344
886260
3000
Yalnızlık kendinizi bulacağınız yerdir,
14:49
so that you can reach out to other people
345
889260
2000
böylece diğer insanlara ulaşabilir
14:51
and form real attachments.
346
891260
3000
ve gerçek bağlantılar kurarsınız.
14:54
When we don't have the capacity for solitude,
347
894260
3000
Yalnızlık için yeterli kapasitemiz yoksa,
14:57
we turn to other people in order to feel less anxious
348
897260
3000
endişemizi azaltmak ve hayatta olduğumuzu
15:00
or in order to feel alive.
349
900260
2000
hissetmek için diğer insanlara yöneliriz.
15:02
When this happens,
350
902260
2000
Bu olduğunda,
15:04
we're not able to appreciate who they are.
351
904260
3000
onların kim oldukları önemsizleşir.
15:07
It's as though we're using them
352
907260
2000
Onları, kendi kişiliğimizin
15:09
as spare parts
353
909260
2000
kırılgan yanlarını
15:11
to support our fragile sense of self.
354
911260
3000
desteklemek için kullanıyor oluruz.
15:14
We slip into thinking that always being connected
355
914260
3000
Bir şekilde devamlı bağlantıda olmanın bizi
15:17
is going to make us feel less alone.
356
917260
4000
daha az yalnız hissettireceğini sanıyoruz.
15:21
But we're at risk,
357
921260
2000
Ama bu bir risk,
15:23
because actually it's the opposite that's true.
358
923260
3000
çünkü aslında gerçek olan bunun tam tersi.
15:26
If we're not able to be alone,
359
926260
2000
Eğer yalnız olma yeteneğimiz yoksa,
15:28
we're going to be more lonely.
360
928260
2000
daha çok yalnız kalmaya mahkumuz.
15:30
And if we don't teach our children to be alone,
361
930260
3000
Ve eğer çocuklarımıza yalnız olmayı öğretmezsek,
15:33
they're only going to know
362
933260
2000
sadece nasıl yalnız kalınacağını
15:35
how to be lonely.
363
935260
2000
bilecekler.
15:37
When I spoke at TED in 1996,
364
937260
3000
1996'da TED konuşmamda,
15:40
reporting on my studies
365
940260
2000
ilk sanal topluluklarla ilgili
15:42
of the early virtual communities,
366
942260
2000
çalışmalarımdan bahsederken,
15:44
I said, "Those who make the most
367
944260
3000
şöyle demiştim: "Hayatlarının
15:47
of their lives on the screen
368
947260
2000
çoğunu ekranlarda geçirenler
15:49
come to it in a spirit of self-reflection."
369
949260
3000
kendini yansıtma ruhuna ulaşmış olacaktır.".
15:52
And that's what I'm calling for here, now:
370
952260
3000
Ve şu anda burada söyleyeceğim şey şu:
15:55
reflection and, more than that, a conversation
371
955260
3000
yansıma ve bunun ötesinde,
15:58
about where our current use of technology
372
958260
3000
bugünkü teknoloji kullanımının bizi götürdüğü yerle ilgili
16:01
may be taking us,
373
961260
2000
bir sohbet,
16:03
what it might be costing us.
374
963260
2000
bize neye mal olursa olsun.
16:05
We're smitten with technology.
375
965260
3000
Teknolojiye vurulmuş durumdayız.
16:08
And we're afraid, like young lovers,
376
968260
3000
Ve genç aşıklar gibi korkuyoruz,
16:11
that too much talking might spoil the romance.
377
971260
3000
ya çok muhabbet tez ayrılık getirirse diye.
16:14
But it's time to talk.
378
974260
2000
Ama artık konuşma zamanı.
16:16
We grew up with digital technology
379
976260
3000
Biz teknolojiyle büyüdük
16:19
and so we see it as all grown up.
380
979260
2000
bu yüzden onun da artık büyüdüğünü sanıyoruz.
16:21
But it's not, it's early days.
381
981260
3000
Ama değil, daha bu onun ilk günleri.
16:24
There's plenty of time
382
984260
2000
Onu nasıl kullanacağımızı
16:26
for us to reconsider how we use it,
383
986260
2000
ve nasıl kuracağımızı düşünmek için
16:28
how we build it.
384
988260
2000
çok zamanımız var.
16:30
I'm not suggesting
385
990260
2000
Tüm aletlerimizi kapatalım
16:32
that we turn away from our devices,
386
992260
2000
gibi bir öneride bulunmuyorum,
16:34
just that we develop a more self-aware relationship
387
994260
3000
sadece onlarla, birbirimizle ve kendimizle
16:37
with them, with each other
388
997260
2000
daha bilinçli bir ilişki kuralım
16:39
and with ourselves.
389
999260
3000
diyorum.
16:42
I see some first steps.
390
1002260
2000
Atılacak ilk adımlar şöyle olmalı.
16:44
Start thinking of solitude
391
1004260
2000
Yalnızlığın iyi birşey olduğunu
16:46
as a good thing.
392
1006260
2000
görmeye başlayın.
16:48
Make room for it.
393
1008260
2000
Ona yer açın.
16:50
Find ways to demonstrate this
394
1010260
3000
Bunun bir değer olduğunu
16:53
as a value to your children.
395
1013260
2000
çocuklarınıza göstermenin bir yolunu bulun.
16:55
Create sacred spaces at home --
396
1015260
2000
Evinizde sakin alanlar yaratın --
16:57
the kitchen, the dining room --
397
1017260
2000
mutfak, yemek odası --
16:59
and reclaim them for conversation.
398
1019260
3000
ve buraları sohbet alanı olarak düzenleyin.
17:02
Do the same thing at work.
399
1022260
2000
İş yerinde de aynı şeyi yapın.
17:04
At work, we're so busy communicating
400
1024260
2000
İş yerinde, o kadar internete gömülüyüz ki
17:06
that we often don't have time to think,
401
1026260
3000
düşünmeye zamanımız yok,
17:09
we don't have time to talk,
402
1029260
3000
gerçekten mühim şeyleri
17:12
about the things that really matter.
403
1032260
2000
konuşmaya zamanımız yok.
17:14
Change that.
404
1034260
2000
Bunu değiştirin.
17:16
Most important, we all really need to listen to each other,
405
1036260
4000
En önemlisi, gerçekten birbirimizi dinlememiz gerek,
17:20
including to the boring bits.
406
1040260
4000
sıkıcı şeyler de dahil.
17:24
Because it's when we stumble
407
1044260
2000
Çünkü tökezlediğimiz,
17:26
or hesitate or lose our words
408
1046260
3000
duraksadığımız ya da sözlerimizi bulamadığımız
17:29
that we reveal ourselves to each other.
409
1049260
4000
anlar aslında kendimizi gerçekten gösterdiğimiz anlardır.
17:33
Technology is making a bid
410
1053260
3000
Teknolojinin insan iletişimini
17:36
to redefine human connection --
411
1056260
2000
değiştirmek için bir teklifi var --
17:38
how we care for each other,
412
1058260
2000
birbirimizi ve kendimizi
17:40
how we care for ourselves --
413
1060260
2000
nasıl umursadığımızı da --
17:42
but it's also giving us the opportunity
414
1062260
2000
ama aynı zamanda bize değerlerimizi
17:44
to affirm our values
415
1064260
2000
ve yönümüzü belirlemek için
17:46
and our direction.
416
1066260
2000
fırsatlar sunuyor.
17:48
I'm optimistic.
417
1068260
2000
Ben iyimserim.
17:50
We have everything we need to start.
418
1070260
3000
Başlamak için her şeye sahibiz.
17:53
We have each other.
419
1073260
2000
Birbirimize sahibiz.
17:55
And we have the greatest chance of success
420
1075260
3000
Ve eğer hassasiyetlerimizi bilirsek
17:58
if we recognize our vulnerability.
421
1078260
3000
kazanma şansımız çok yükselir.
18:01
That we listen
422
1081260
2000
Teknoloji bize
18:03
when technology says
423
1083260
2000
daha karmaşık şeyler gerektiğini
18:05
it will take something complicated
424
1085260
3000
söyleyip, daha basit
18:08
and promises something simpler.
425
1088260
3000
şeyler vaat ettiğinde dinliyoruz.
18:11
So in my work,
426
1091260
2000
Çalışmamda,
18:13
I hear that life is hard,
427
1093260
3000
hayatın zor, ilişkilerin riskli
18:16
relationships are filled with risk.
428
1096260
2000
olduğunu çok duydum.
18:18
And then there's technology --
429
1098260
2000
Ve sonra teknoloji var --
18:20
simpler, hopeful,
430
1100260
2000
basit, umut dolu,
18:22
optimistic, ever-young.
431
1102260
3000
iyimser, hep genç.
18:25
It's like calling in the cavalry.
432
1105260
2000
Kurtarıcıyı çağırmak gibi birşey.
18:27
An ad campaign promises
433
1107260
2000
Bir reklam kampanyası
18:29
that online and with avatars,
434
1109260
2000
profil resminizle çevrim içi olduğunuzda
18:31
you can "Finally, love your friends
435
1111260
4000
"Sonunda, arkadaşlarınızı,
18:35
love your body, love your life,
436
1115260
3000
vücudunuzu, hayatınızı sevebilirsiniz."
18:38
online and with avatars."
437
1118260
3000
diyor.
18:41
We're drawn to virtual romance,
438
1121260
2000
Sanal romantizme sürükleniyoruz,
18:43
to computer games that seem like worlds,
439
1123260
3000
dünyalara benzeyen bilgisayar oyunlarına,
18:46
to the idea that robots, robots,
440
1126260
4000
robotların bir gün gerçek arkadaşlarımız
18:50
will someday be our true companions.
441
1130260
3000
olacağı fikrine sürükleniyoruz.
18:53
We spend an evening on the social network
442
1133260
3000
Arkadaşlarla bara gitmek yerine
18:56
instead of going to the pub with friends.
443
1136260
3000
akşamımızı sosyal ağlarda geçiriyoruz.
18:59
But our fantasies of substitution
444
1139260
2000
Ama yer değiştirme hayallerimiz
19:01
have cost us.
445
1141260
3000
bize pahalıya patladı.
19:04
Now we all need to focus
446
1144260
3000
Şimdi teknolojinin
19:07
on the many, many ways
447
1147260
2000
bizi gerçek hayatlarımıza
19:09
technology can lead us back
448
1149260
2000
kendi vücutlarımıza
19:11
to our real lives, our own bodies,
449
1151260
3000
kendi toplumumuza, politikamıza
19:14
our own communities,
450
1154260
2000
kendi gezegenimize
19:16
our own politics,
451
1156260
2000
geri götürmesi için
19:18
our own planet.
452
1158260
2000
gerekli yollara odaklanmalıyız.
19:20
They need us.
453
1160260
2000
Bize ihtiyaçları var.
19:22
Let's talk about
454
1162260
2000
Artık dijital teknolojinin,
19:24
how we can use digital technology,
455
1164260
3000
hayallerimizdeki teknolojinin
19:27
the technology of our dreams,
456
1167260
3000
bu hayatı nasıl sevdiğimiz hayata
19:30
to make this life
457
1170260
2000
dönüştüreceğini
19:32
the life we can love.
458
1172260
2000
konuşalım.
19:34
Thank you.
459
1174260
2000
Teşekkürler.
19:36
(Applause)
460
1176260
6000
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7