The secret to desire in a long-term relationship | Esther Perel | TED

Esther Perel: Uzun dönem ilişkilerde şehvet için sır

Translator: Joseph Geni Reviewer: Morton Bast

Çeviri: ilker gül Gözden geçirme: güney örnek

Birbirlerini her zamanki kadar çok sevmeye devam eden çiftlerin bile

So, why does good sex so often fade,

cinsel yaşamı neden çoğunlukla sönüyor?

even for couples who continue to love each other as much as ever?

And why does good intimacy not guarantee good sex,

Bir de neden inanılanın aksine tensel yakınlık

contrary to popular belief?

iyi bir cinsel yaşamı temin etmiyor?

Or, the next question would be,

Belki de bir sonraki meselemiz şu olabilir:

can we want what we already have?

Zaten sahip olduklarimizi isteyebilir miyiz?

That's the million-dollar question, right?

Milyonlarca lira değerindeki soru bu, değil mi?

And why is the forbidden so erotic?

Hem, neden yasaklanmış şeyler bu kadar erotiktir?

What is it about transgression that makes desire so potent?

Arzuyu bu kadar etkili kılan günaha ne demeli?

And why does sex make babies,

Bir de neden cinsel ilişki bebelerin doğumuna neden oluyor

and babies spell erotic disaster in couples?

ve bebekler çiftler için erotik felaket anlamına geliyor?

(Laughter)

It's kind of the fatal erotic blow, isn't it?

Bu erotizme vurulan adeta ölümcül bir darbe, öyle değil mi?

And when you love, how does it feel?

Birini sevmek, bu nasıl bir duygu?

And when you desire, how is it different?

Peki birini arzuladığınızda bunun sevgiden farkı ne?

These are some of the questions

Bunlar benim modern aşklarda erotik arzunun

that are at the center of my exploration on the nature of erotic desire

ve beraberinde getirdiği ikilemlerin

doğası üzerine yaptığım keşiflerin

and its concomitant dilemmas in modern love.

merkezinde olan sorulardan bazıları.

So I travel the globe,

Dünyayı dolaşıyorum

and what I'm noticing is that everywhere where romanticism has entered,

ve fark ettiğim şey şu ki,

romantizmin girdiği her yerde

there seems to be a crisis of desire.

bir arzu krizi var gibi görünüyor.

A crisis of desire, as in owning the wanting --

Bir arzu krizi, isteğe sahip olmadaki gibi,

desire as an expression of our individuality,

- bireyselliğimizin,

of our free choice, of our preferences, of our identity --

özgürce yaptığımız seçimlerin, tercihlerimizin, kimliğimizin bir ifadesi olarak arzu -

desire that has become a central concept

bireyci toplumların ve modern aşkın bir parçası olarak

as part of modern love and individualistic societies.

temel bir kavram haline gelmiştir.

You know, this is the first time in the history of humankind

Bildiğiniz gibi, insanlık tarihinde ilk kez

where we are trying to experience sexuality in the long term

uzun vadede cinsellik deneyimini bugünlerde tecrübe etmeye çalışıyoruz,

14 çocuk istediğimiz için değil.

not because we want 14 children,

for which we need to have even more because many of them won't make it,

Bu çocukların çoğu seks yapmayacağı için / hayatta kalmayacağı için daha çok seks yapmamız gerekiyor.

and not because it is exclusively a woman's marital duty.

Bu sadece kadının evlilik görevi olduğundan değil.

This is the first time that we want sex over time

İnsanlık tarihinde ilk kez arzunun temelindeki bağ kurmayla ve hazla ilgili

alakalı olarak seks yapmak istiyoruz.

about pleasure and connection that is rooted in desire.

So what sustains desire, and why is it so difficult?

Peki, arzuyu ne devam ettirir ve arzu neden bu kadar zordur?

And at the heart of sustaining desire in a committed relationship,

Ayrıca ciddi bir ilişkideki arzuyu devam ettirmenin temelinde yatan,

I think, is the reconciliation of two fundamental human needs.

bana kalırsa iki temel insani ihtiyacı dengelemektir.

On the one hand, our need for security, for predictability,

Bir yanda, güvenliğe, öngörülebilirliğe

for safety, for dependability,

emniyete, bağımlılığa, güvenilirliğe ve sürekliliğe olan ihtiyacımız -

for reliability, for permanence.

All these anchoring, grounding experiences of our lives

yani evimiz olarak nitelediğimiz,

that we call home.

hayatımız boyunca bağlandığımız ve başlıca bütün deneyimler var.

But we also have an equally strong need -- men and women --

Ancak bizim (erkeklerin de kadınların da) aynı zamanda bir o kadar güçlü başka bir ihtiyacımız var:

for adventure, for novelty,

macera, yenilik, gizem, risk ve tehlike gereksinimi,

for mystery, for risk, for danger,

for the unknown, for the unexpected, surprise --

bilinmeyen, beklenmeyen, sürpriz niteliği taşıyan şeylere yönelik ihtiyacımız

you get the gist.

meselenin özünü anladınız, yolculuk için, seyahat için...

For journey, for travel.

So reconciling our need for security and our need for adventure

Bu yüzden, güvenlik ihtiyacımızı

ve bir ilişkideki macera ihtiyacımızı

into one relationship,

or what we today like to call a passionate marriage,

veya bugünlerde tutkulu evlilik olarak adlandırdığımız öğeyi dengelemek.

used to be a contradiction in terms.

Bunlar eskiden birbirleriyle çelişen ifadelerdi.

Marriage was an economic institution

Evlilik eskiden size çocuklar, sosyal statü,

ardıllık ve arkadaşlık bakımından

in which you were given a partnership for life

in terms of children and social status

hayat boyunca sürecek bir ortaklık sahibi olduğunuz

and succession and companionship.

ekonomik bir kurumdu.

Ancak şimdi eşimizden bize bunların tümünü vermesini,

But now we want our partner to still give us all these things,

but in addition I want you to be my best friend

ayriyetten en iyi arkadaşımız, güvenebileceğimiz sırdaşımız

and my trusted confidant and my passionate lover to boot,

ve tutkulu sevgilimiz olmasını istiyoruz.

and we live twice as long.

Ve eski insanlardan iki kat daha uzun yaşıyoruz.

(Laughter)

(Kahkahalar)

Bir kişiyi ele alalım ve esasen

So we come to one person, and we basically are asking them

to give us what once an entire village used to provide.

tüm bir kasabanın sağladığını, bize vermelerini isteyelim.

Give me belonging, give me identity,

Bana aidiyet ver, kimlik ve süreklilik ver

give me continuity,

but give me transcendence and mystery and awe all in one.

fakat bana üstünlük ve gizem de ver ve hepsi bir arada.

Give me comfort, give me edge.

Bana rahat ver, sınırımı da ver.

Give me novelty, give me familiarity.

Yenilik ver, aşinalık da ver.

Give me predictability, give me surprise.

Tahmin edilebilirlik ver, şaşkınlık da ver.

And we think it's a given,

Oyuncak ve iç çamaşırı verilmesi bize yetecektir.

and toys and lingerie are going to save us with that.

(Laughter)

(Alkış)

(Applause)

Şimdi hikayenin var olan gerçekliğini anladık, değil mi?

So now we get to the existential reality of the story, right?

Because I think, in some way --

Çünkü bir şekilde öyle düşünüyorum-- ve buna geri döneceğim;

and I'll come back to that --

but the crisis of desire is often a crisis of the imagination.

ama arzu krizi çoğunlukla hayal gücünün krizidir.

So why does good sex so often fade?

Peki, neden iyi seks genellikle tükeniyor?

What is the relationship between love and desire?

Arzu ve aşk arasındaki bağıntı ne?

How do they relate, and how do they conflict?

Nasıl bir ilişki içindeler ve nasıl ters düşerler?

Çünkü bu konunun altında erotizmin gizemi yatar.

Because therein lies the mystery of eroticism.

So if there is a verb, for me, that comes with love, it's "to have."

Eğer burda aşkla anılan bir fiil varsa, bu bana göre "sahip olmak"tır.

And if there is a verb that comes with desire, it is "to want."

Ve eğer arzuyla anılan bir fiil varsa, "istemek"tir.

In love, we want to have, we want to know the beloved.

Aşkta sahip olmak ve sevgiliyi tanımak isteriz.

We want to minimize the distance.

Mesafeyi azaltmak ve boşluğu daraltmak isteriz.

We want to contract that gap.

We want to neutralize the tensions.

Gerilimi nötürleştirmek ve yakınlık isteriz.

We want closeness.

Fakat arzuda, zaten gitmiş olduğumuz yerlere geri dönmeyi isteme eğiliminde olmayız.

But in desire,

we tend to not really want to go back to the places we've already gone.

Forgone conclusion does not keep our interest.

Sonuçtan vazgeçmek ilgimizi çekmez.

In desire, we want an Other,

Arzuda, diğerini isteriz, ziyaret edebileceğimiz,

somebody on the other side that we can go visit,

birlikte biraz zaman geçirebileceğimiz,

that we can go spend some time with,

that we can go see what goes on in their red-light district.

onların yasak bölgesinde neler olduğunu görmeye gidebileceğimiz diğer taraftaki biri.

You know?

Arzuda, aşmak için bir köprü isteriz.

In desire, we want a bridge to cross.

Or in other words, I sometimes say, fire needs air.

Ya da diğer bir deyişle, bazen söylediğim gibi, ateşin havaya ihtiyacı vardır.

Desire needs space.

Arzu boşluğa ihtiyaç duyar.

And when it's said like that, it's often quite abstract.

Ve bu şekilde söylendiğinde, çoğunlukla soyuttur.

But then I took a question with me.

Ama ardından bir soru gelir.

And I've gone to more than 20 countries in the last few years

Ve son bir kaç yılda "Mating in Captivity" kapsamında

20'den fazla ülkeye gittim

with "Mating in Captivity," and I asked people,

when do you find yourself most drawn to your partner?

ve insanlara, kendinizi ne zaman partnerinize karşı cezbedilmiş olarak buldunuz diye sordum.

Not attracted sexually, per Se, but most drawn.

cinsel olarak etkilenmiş değil, kendiğilinden, ama çoğunlukla cezbedilmiş.

And across culture, across religion, and across gender -- except for one --

Ve kültürün, dinin ve cinsiyetin karşısında, biri dışında,

--geri gelen bir kaç cevap var.

there are a few answers that just keep coming back.

İlk grup: Çoğunlukla, uzaktayken, ayrıldığımızda ya da tekrar birleştiğimizde

So the first group is:

I am most drawn to my partner when she is away,

partnerime karşı cezbedilmiş oluyorum.

when we are apart, when we reunite.

Basically, when I get back in touch

Temel olarak, kendimi partnerimle hayal etme yeteneğimle

with my ability to imagine myself with my partner,

tekrar iletişim kurduğumda

when my imagination comes back in the picture,

hayal gücüm resme dönüştüğünde

and when I can root it in absence and in longing,

ve arzunun en büyük unsuru olan

which is a major component of desire.

hasrette ve yoklukta resmi tuttuğumda.

But then the second group is even more interesting.

Fakat ikinci grup daha bir ilginçti:

I am most drawn to my partner

En çok onu stüdyoda gördüğümde, sahnedeyken,

when I see him in the studio,

kendi işindeyken, tutkulu olduğu bir şeyi yaparken

when she is onstage,

when he is in his element,

onu bir partide gördüğümde ve

when she's doing something she's passionate about,

when I see him at a party and other people are really drawn to him,

diğer insanları cezbettiğinde

when I see her hold court.

kendi alanında gördüğümde beni cezbediyor.

Basically, when I look at my partner radiant and confident.

Temel olarak, göz alıcı ve güvenilir partnerime baktığımda,

Probably the biggest turn-on across the board.

muhtemelen cinsel hazzı açan en büyük şey.

Radiant, as in self-sustaining.

Kendi kendini geçindirebilmekte olduğu gibi göz alıcı olmak.

I look at this person -- by the way, in desire

Bu kişiye bakıyorum -- bu arada, biriyle kaynaştığımızda

people rarely talk about it, when we are blended into one,

arzuyla ilgili insanlara nadiren konuşur,

diğerinden 5 cm uzakta. İnç olarak bu ne kadar ediyor bilmiyorum.

five centimeters from each other.

I don't know in inches how much that is.

But it's also not when the other person is that far apart

Ama diğer insan göremeyeceğiniz kadar

that you no longer see them.

uzakta ise de olmaz.

Partnerimin tanındığı bir yerde

It's when I'm looking at my partner from a comfortable distance,

where this person that is already so familiar, so known,

rahat bir mesafeden partnerime baktığımda

is momentarily once again somewhat mysterious, somewhat elusive.

bir anlığına bir şekilde gizemli, bir nebze akla gelmez olur.

And in this space between me and the other lies the erotic élan,

Ve bu alanda benim ve diğerlerinin arasında erotik hamle yatar,

lies that movement toward the other.

diğerlerine karşı hareket yer alır.

Because sometimes, as Proust says,

Çünkü bazen, Proust'un da söylediği gibi,

mystery is not about traveling to new places,

gizem yeni yerleri seyahat etmek değildir,

but it's about looking with new eyes.

ama yeni gözlerle bakmaktır.

And so, when I see my partner on his own or her own,

Ve bu yüzden, eşimi kuşatılmış bir şeyler yaparken

doing something in which they are enveloped,

kendi başına gördüğümde

I look at this person and I momentarily get a shift in perception,

o kişiye bakarım ve bir an için algıda bir değişim olur

and I stay open to the mysteries that are living right next to me.

ve yanımda yaşayan gizeme açık olurum.

And then, more importantly, in this description about the other

Ve daha önemlisi, diğeri ya da kendim hakkında bu tanım,

ikisi de aynı, en ilginç olan

or myself -- it's the same --

what is most interesting is that there is no neediness in desire.

arzuda bir yokluk olmamasıydı.

Nobody needs anybody.

Kimsenin kimseye ihtiyacı yok.

There is no caretaking in desire.

Arzuda bakıcılık yoktur.

Caretaking is mightily loving.

Bakıcılık çok fazla sevmektir. Güçlü bir anti-afrodizyaktır.

It's a powerful anti-aphrodisiac.

(Laughter)

I have yet to see somebody who is so turned on

Şu ana kadar kendisine ihtiyaç duyan biri tarafından

by somebody who needs them.

heyecanlananlar gördüm.

Wanting them is one thing.

Onları istemek bir şeydir. Onlara ihtiyaç duymak bir kapanıştır,

Needing them is a shot down

and women have known that forever,

ve kadınlar bunu hep bilirler,

çünkü ebeveynlik getiren her şey

because anything that will bring up parenthood

will usually decrease the erotic charge.

erotik sorumlulukla beraber genelde azalır.

(Laughter)

For good reasons, right?

İyi sebepler için, doğru mu?

And then the third group of answers usually would be:

Ve üçüncü cevap grubu,

when I'm surprised, when we laugh together,

genelde şaşırdığım, beraber güldüğümüz

as somebody said to me in the office today,

bugün birinin ofiste bana söylediği gibi,

when he's in his tux, so I said, you know,

smokininin içindeyken, söyledim işte, bilirsiniz.

smokin ya da kovboy çizmeleridir.

it's either the tux or the cowboy boots.

Ama temel olarak yeniliğin olduğu zamandır.

But basically it's when there is novelty.

But novelty isn't about new positions.

Fakat yenilik yeni durumların olması değildir. Tekniklerin bir repertuarı değildir.

It isn't a repertoire of techniques.

Yenilik, hangi yönlerinizi ortaya çıkardığınızdır.

Novelty is, what parts of you do you bring out?

What parts of you are just being seen?

Hangi parçalarınız görülüyor?

Because in some way one could say sex isn't something you do, eh?

Çünkü bir şekilde biri

seksin yaptığınız bir şey olmadığını söyleyebilir, hı?

Sex is a place you go.

Seks gittiğiniz bir yerdir. Seks, sizin, bir diğeriyle

It's a space you enter

inside yourself and with another, or others.

ya da diğerleriyle içinize girdiğiniz bir boşluktur.

Peki, sekste nereye gidersiniz?

So where do you go in sex?

What parts of you do you connect to?

Hangi parçalarınızla bağlantı kurarsınız?

What do you seek to express there?

Ortaya koymak için ne ararsınız?

Üstünlük ve ruhsal birleşme için bir yer midir?

Is it a place for transcendence and spiritual union?

Is it a place for naughtiness and is it a place to be safely aggressive?

Yaramazlık için bir yer midir yoksa güvenli bir şekilde agresif olunan yer midir?

Is it a place where you can finally surrender

Sonunda kendinizi bırakabildiğiniz ve her şey için

and not have to take responsibility for everything?

sorumluluk almak zorunda olmadığınız bir yer midir?

Çocukça dileklerimizi açığa vurduğumuz yer mi?

Is it a place where you can express your infantile wishes?

Buradan ne anlarız? Seks bir dildir.

What comes out there? It's a language.

It isn't just a behavior.

Sadece bir davranış değildir.

And it's the poetic of that language that I'm interested in,

ve benim ilgilendiğim bu dilin şiiridir; erotik zekanın

which is why I began to explore this concept of erotic intelligence.

konseptini araştırmaya başlamamın sebebi.

You know, animals have sex.

Bilirsiniz, hayvanlar seks yapar.

It's the pivot, it's biology, it's the natural instinct.

Bu eksendir, biyolojidir, doğal içgüdüdür.

We are the only ones who have an erotic life,

erotik yaşamı olan tek varlıklar biziz,

which means that it's sexuality transformed by the human imagination.

bunun anlamı insan hayal gücünden dönüşen cinselliktir.

We are the only ones who can make love for hours,

saatlerce sevişebilen, mutlu zaman geçiren,

have a blissful time, multiple orgasms,

çoklu orgazm yaşayan tek varlıkları biziz,

and touch nobody, just because we can imagine it.

ve kimseye dokunmadan, sadece onu hayal ederek.

We can hint at it. We don't even have to do it.

Bunu ima edebiliriz. Yapmak zorunda bile değiliz.

We can experience that powerful thing called anticipation,

Arzu etmenin bir harcı olan, hayal etme yeteneği,

which is a mortar to desire.

beklenti denilen bu güçlü şeyi tecrübe edebiliriz,

The ability to imagine it, as if it's happening,

oluyormuş gibi, onu oluyormuş gibi yaşamak,

Hiçbir şey olmuyorken

to experience it as if it's happening,

while nothing is happening

and everything is happening, at the same time.

ve her şey aynı anda oluyorken.

So when I began to think about eroticism,

Erotizm hakkında düşünmeye başladığımda,

I began to think about the poetics of sex.

seksin şiirselliğini de düşünmeye başladım,

And if I look at it as an intelligence,

ve ona bir zeka olarak baktığımda,

then it's something that you cultivate.

bu geliştirmeniz gereken bir şey.

What are the ingredients?

İçindekiler ne? Hayal gücü, oyunculuk,

Imagination, playfulness,

novelty, curiosity, mystery.

yenilik, merak, gizem,

Fakat temel etkeni hayal gücü denilen parça.

But the central agent is really that piece called the imagination.

But more importantly, for me to begin to understand

Ama daha önemlisi, benim için erotik kıvılcıma sahip olan

who are the couples who have an erotic spark,

çiftleri, arzuyu neyin devam ettirdiğini

what sustains desire,

anlamaya başlamak, erotizmin orjinal tanımına,

I had to go back to the original definition of eroticism,

gizemli açıklamasına

the mystical definition,

dönmek gerek, ve baştan sona devam gittim

and I went through it through a bifurcation

bir ikiye ayrılmaya gerçek bir travmaya

by looking, actually, at trauma,

which is the other side.

ve güvensizken, başlarını kaldırıp

And I looked at it,

looking at the community that I had grown up in,

diğer tarafta olana ve ona

which was a community in Belgium, all Holocaust survivors,

içinde büyüdüğüm toplulukta, Belçika'da

Holocaust'tan kurtulanlar arasında baktım

and in my community, there were two groups:

those who didn't die, and those who came back to life.

ve benim topluluğumda iki grup vardı:

And those who didn't die lived often very tethered to the ground,

ölmeyenler ve hayata dönenler.

could not experience pleasure, could not trust,

Ve bunlar gergin topraklarda yaşayıp

because when you're vigilant, worried, anxious, and insecure,

güveni ve zevki deneyemlemeyenler

Çünkü tedirgin endişeli

you can't lift your head to go and take off in space

uzaya bakıp yaratıcı güvende ve civelek olamazlardı.

and be playful and safe and imaginative.

Those who came back to life

Onlar ki hayatı geri gelip

were those who understood the erotic as an antidote to death.

erotizmi ölüme panzehir olarak görenler.

They knew how to keep themselves alive.

Kendilerini nasıl hayatta tutacaklarını biliyorlardı.

And when I began to listen

Ve birlikte çalıştığım çiftlerin sekssizliklerini dinlemeye başladığım zaman,

to the sexlessness of the couples that I work with,

I sometimes would hear people say, "I want more sex,"

bazen insanların "Daha fazla seks istiyorum" duyuyordum,

ama genellikle insanlar daha iyi seks istiyor

but generally, people want better sex,

and better is to reconnect with that quality of aliveness,

ve daha iyi onların sekste verebildiği

of vibrancy, of renewal, of vitality,

coşkunluğun, yenilenmenin, canlılığın, aşk tanrısının,

of Eros, of energy

that sex used to afford them,

enerjinin kalitesini ifade eder

or that they've hoped it would afford them.

veya verebileceklerini umdukları.

And so I began to ask a different question.

Böylece değişik sorular sormaya başladım.

"Ne zaman kendimi kapatırım..." soru olmaya başladım.

"I shut myself off when ..." began to be the question.

"I turn off my desires when ..."

"Arzularımı kapattığım zaman..." ki aynı soru değildi

Which is not the same question as,

"Beni tahrik eden şey ne..." ve "Ne olduğun da beni isteksizleştirirsin..."

"What turns me off is ..." and "You turn me off when ..."

Ve insanlar " İçim ölmüş olduğum zaman,

And people began to say, "I turn myself off when

I feel dead inside, when I don't like my body,

vücudum hoşuma gitmediği zaman,

yaşlı hissettiğim zaman, kendim için zamanım olmadığı zaman,

when I feel old,

when I haven't had time for myself,

when I haven't had a chance to even check in with you,

seninle ilgilenecek bakacak zamanım olmadığı zaman,

when I don't perform well at work,

iş yerinde başarısız olduğum zaman,

when I feel low self esteem,

öz saygımı aşağıda hissedersem, kendimi değerli hissetmezsem,

when I don't have a sense of self-worth,

zevk alma isteme veya alma hakkımın olmadığını hissedersem."

when I don't feel like I have a right to want, to take,

to receive pleasure."

isteksiz hissediyorum demeye başladılar.

And then I began to ask the reverse question.

Sonra ben ters bir soru sormaya başladım.

"I turn myself on when ..."

"Ne zaman tahrik olurum..." Çünkü çoğu zaman

Because most of the time, people like to ask the question,

insanlar bu soruyu sormayı seviyor, "Beni tahrik ediyorsun,

"You turn me on, what turns me on,"

beni tahrik eden şey." ve sözün bittiği yerdeydim. Bilirsiniz?

and I'm out of the question, you know?

Now, if you are dead inside,

Şimdi eğer içinde bitikse, diğer kişi sevgililer günü için bir çok şey yapabilir.

the other person can do a lot of things for Valentine's.

It won't make a dent. There is nobody at the reception desk.

Bir işi yaramayacaktır. Resepsiyonda kimse yok.

(Gülüşmeler)

(Laughter)

So I turn myself on when,

Öyle ise ne zaman tahrik olurum,

I turn on my desires, I wake up when ...

arzularım ne olduğunda uyanır...

Now, in this paradox between love and desire,

Şimdi aşk ve arzulama arasındaki bu çelişkide,

what seems to be so puzzling

karmaşık olarak gözüken bileşenler

is that the very ingredients that nurture love --

sevgi beslemek -- karşılıklılık, mütekabiliyet

mutuality, reciprocity,

protection, worry, responsibility for the other --

korumak, endişe, diğeri için sorumluluk --

are sometimes the very ingredients that stifle desire.

bazen arzuları bastıran bileşenlerdir.

Because desire comes with a host of feelings

Çünkü arzulamak aşkın pekte hoşuna gitmeyen

that are not always such favorites of love:

bir çok duygu ile gelir:

jealousy, possessiveness,

kıskançlık, sahiplenme, saldırganlık, güç, egemenlik,

aggression, power, dominance,

azgınlık, yaramazlık.

naughtiness, mischief.

Basically most of us will get turned on at night by the very same things

Basitçe bir çoğumuz geceleri

gün boyunca bize gösterilenlere karşı durumda tahrik oluruz.

that we will demonstrate against during the day.

You know, the erotic mind is not very politically correct.

Bilirsiniz, erotik düşüce politik olarak doğru olmayabilir.

If everybody was fantasizing on a bed of roses,

Eğer herkes gül dolu bir yatağı hayal etseydi,

we wouldn't be having such interesting talks about this.

bunun hakkındaki ilginç konuşmayı yapmıyor olurduk.

(Laughter)

But no, in our mind up there are a host of things going on

Ama hayır, aklımızda bir yerlerde

sevdiğimiz diğer insana nasıl söyleyeceğimizi

that we don't always know how to bring to the person that we love,

bilmediğimiz şeylere sahibiz

because we think love comes with selflessness

çünkü aşkın hep bencil olmamakla geldiğini düşünürüz

and in fact desire comes with a certain amount of selfishness

ve aslında arzu kesinlikle bir takın bencilliklerle gelir

in the best sense of the word:

kelimenin tam anlamıyla:

the ability to stay connected to one's self in the presence of another.

Bir başkasının varlığında, birine bağlı kalma

yeteneği.

So I want to draw that little image for you,

Peki sizin için küçük bir resim çizmek istiyorum

because this need to reconcile these two sets of needs,

çünkü birlikte doğduğumuz bu iki şeyi ayırmak için

we are born with that.

buna ihtiyacımız olacak.

Our need for connection, our need for separateness,

Bağlılık için olan ihtiyacımız, bağımsızlık için olan ihtiyacımız

or our need for security and adventure,

veya güvenlik ve macera için olan ihtiyacımız

or our need for togetherness and for autonomy,

veya birliktelik veya bireysellik için olan ihtiyacımız

ve eğer kucağınızda oturan küçük çocuğu düşünecek olursanız

and if you think about the little kid who sits on your lap

ki orada güvenli rahat ve iç içedir

and who is cozily nested here and very secure and comfortable,

and at some point all of us need to go out into the world

ve aynı noktada hepimiz dış dünyaya açılmaya

to discover and to explore.

ve keşfetmeye ihtiyaç duyarız.

That's the beginning of desire,

Bu arzunun başlangıcıdır ki

that exploratory need, curiosity, discovery.

keşifler merak ve araştırmaya ihtiyaç duyar.

Ve aynı noktada dönerler ve sana bakarlar

And then at some point they turn around and they look at you.

ve eğer onlara

And if you tell them,

"Hey kiddo, the world's a great place.

"Hey ufaklık, dünya harika bir yer. Git ve keşfet.

Go for it. There's so much fun out there,"

Dışarıda çok eğlence var,"

then they can turn away and they can experience

sonra arkalarını dönerler ve birlikteliği

connection and separateness at the same time.

ve ayrılığı aynı anda deneyimleyebilirler.

They can go off in their imagination, off in their body,

Geri döndüklerinde birisinin olacağını bilerek,

off in their playfulness,

düşlerini serbest bırakabilirler, bedenlerindekini,

all the while knowing that there's somebody when they come back.

oyunculuklarını serbest bırakabilirler.

But if on this side there is somebody who says,

Ama eğer bu tarafta şöyle diyen biri varsa,

"I'm worried. I'm anxious. I'm depressed.

"Endişeliyim, kaygılıyım moralim bozuk.

My partner hasn't taken care of me in so long.

Eşim uzu zamandır benimle ilgilenmiyor.

Dışarıda daha iyi olan şey ne? Birlikte iken

What's so good out there?

Don't we have everything you need together, you and I?"

her şeye sahip değil miyiz, sen ve ben?

then there are a few little reactions

sonra hepimizin kolayca bilebileceği

that all of us can pretty much recognize.

bir kaç ufak tepki.

Some of us will come back,

Bazılarımız geri dönecek, çok uzun zaman önce döndü

came back a long time ago,

and that little child who comes back

ve bu küçük çocuk

is the child who will forgo a part of himself

bir tarafını diğer tarafını kaybetmemek için

diğer tarafını bırakan çocuk oldu.

in order not to lose the other.

I will lose my freedom in order not to lose connection.

Özgürlüğümü bağlılığımı kaybetmemek için kaybedeceğim.

And I will learn to love in a certain way

Ve kesin bir yolda sevmeyi öğreneceğim

ki bu yol aşırı endişe, aşırı sorumluluk,

that will become burdened with extra worry

and extra responsibility and extra protection,

ve aşırı korumacılıkla yüklü olacak

and I won't know how to leave you

ve oyun oynamak için, zevki deneyimlemek için,

in order to go play, in order to go experience pleasure,

keşfetmek için, kendi içime girebilmek için.

in order to discover, to enter inside myself.

seni nasıl bırakacağımı bilmiyor olacağım.

Translate this into adult language.

Bunu yetişkin diline tercüme edin.

It starts very young.

Çok gençken başlıyor, Seks hayatımızla devam edip

It continues into our sex lives up to the end.

sonuna kadar gidiyor.

Child number two comes back

iki numaralı çocuk geri dönüyor

but looks like that over their shoulder all the time.

ama omuzları hep yukarıda gibi gözüküyor.

"Are you going to be there?

"Orada olacak mısın?

Are you going to curse me, scold me?

Bana hakaret mi edeceksin? Beni azarlayacak mısın?

Are you going to be angry with me?"

Bana sinirlenecek misin?"

And they may be gone, but they're never really away.

Belki gitmiş olacaklar ama asla çok uzağa değil

And those are often the people that will tell you,

ve bunlar genellikle size en başında

bunun çok seksi olduğunu söyleyen insanlar.

"In the beginning, it was super hot."

Because in the beginning,

Çünkü başlangıçta, büyüyen mahremiyet

the growing intimacy wasn't yet so strong

çok güçlü değildi ki

that it actually led to the decrease of desire.

bu arzuyu azalmaya götüren aşıl şey.

The more connected I became, the more responsible I felt,

Daha bağımlı oldukça daha da sorumluluk hissettikçe

the less I was able to let go in your presence.

daha az senin huzuruna gidebildim.

The third child doesn't really come back.

Üçüncü çocuk aslında geri dönmez.

So what happens, if you want to sustain desire,

Öyle ise eğer sürdürülebilir bir arzu istiyorsanız ne olur

it's that real dialectic piece.

bu gerçekten bir mantık parçası

On the one hand you want the security in order to be able to go.

Diğer taraftan gidebilmek için güvenlik istiyorsun

On the other hand if you can't go, you can't have pleasure,

Diğer taraftan gidemezsen zevk alamazsın,

you can't culminate, you don't have an orgasm,

sonuca ulaşamazsın, orgazm olamazsın,

you don't get excited because you spend your time

heyecanlanmazsın çünkü senin değil başka birinin

in the body and the head of the other and not in your own.

kafasında ve bedeninde vaktini harcıyorsun.

So in this dilemma about reconciling these two sets of fundamental needs,

Öyle ise bu ikilemde uzlaşırmacı olan

iki temel gerekli ihtiyaç

there are a few things that I've come to understand erotic couples do.

Erotik çiftleri yapmalarını anladığım bir kaç şey var.

One, they have a lot of sexual privacy.

Bir bir çok cinsel gizlilikleri var.

They understand that there is an erotic space

Her birine ait erotik bir mesafe var

that belongs to each of them.

ve bunu anlıyorlar.

They also understand that foreplay is not something you do

Aynı zamanda ön sevişmenin gerçek şeyden önce

five minutes before the real thing.

yaptıkları 5 dakikalık bir şey olmadığını anlıyorlar.

Foreplay pretty much starts at the end of the previous orgasm.

Ön sevişme yaklaşık olarak bir önceki orgazmın sonunda başlıyor.

Erotik boşluk-mesafenin başkaları ile

They also understand that an erotic space isn't about,

you begin to stroke the other.

yatmaya başlamak olmadığını da anlıyorlar.

It's about you create a space where you leave Management Inc.,

Bu Yönetim A.Ş.'den ayrıldığınız bir yer yaratmak,

maybe where you leave the Agile program --

belkiden atik yazılım programından bıraktığınız yer.

(Laughter)

(Gülüşmeler).

ve aslında iyi bir vatandaş olmayı bırakıp

And you actually just enter that place where you stop being the good citizen

diğer şeylere dikkat eden ve sorumlu olmanın

who is taking care of things and being responsible.

bırakıldığı yere girdiniz.

Responsibility and desire just butt heads.

Sorumluluk ve arzu gerçekten göt kafaları.

They don't really do well together.

Birlikte iyi geçinemiyorlar.

Erotic couples also understand that passion waxes and wanes.

Erotik çiftler tutku mumlarını ve azalmalarını da anlıyor.

It's pretty much like the moon.

Hemen hemen ay gibi. Aralıklı tutulmaları var.

It has intermittent eclipses.

But what they know is they know how to resurrect it.

Ama bildikleri şey onu nasıl dirilteceklerini bilmeleri.

They know how to bring it back.

Onu nasıl geri getireceklerini biliyorlar

And they know how to bring it back

ve nasıl geri getireceklerini biliyorlar

çünkü büyük bir miti açıklığa kavuşturdular ki

because they have demystified one big myth,

which is the myth of spontaneity,

bu kendiliğinden olan

which is that it's just going to fall from heaven

siz çamaşır katlarken cennet aşağı düşecek olan bir mit

while you're folding the laundry like a deus ex machina,

makineden tanrı gibi ve aslında onlar

and in fact they understood

ilişkilerinde uzun dönemde olacak olanların

that whatever is going to just happen in a long-term relationship, already has.

halihazırda olduğunu anlıyorlar.

Committed sex is premeditated sex.

Olmuş olan seks tasarlanmış sekstir.

Bu bilinçli. bu kasıtlı.

It's willful. It's intentional.

Odak ve varlığı bulunuyor.

It's focus and presence.

Sevgililer Gününüz kutlu olsun.

Merry Valentine's.

(Applause)

(Alkışlar)