Erin McKean: Go ahead, make up new words!

Erin McKean: Haydi, yeni kelimeler türetin !

240,049 views ・ 2014-12-22

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Göktürk Sina Gözden geçirme: Neslihan Kara
00:12
I'm a lexicographer.
0
12370
1558
Ben bir sözlük yazarıyım
00:13
I make dictionaries.
1
13928
1754
İşim sözlük hazırlamak.
00:15
And my job as a lexicographer
2
15682
1439
Bir sözlük yazarı olarak görevim
00:17
is to try to put all the words possible into the dictionary.
3
17121
3720
mümkün olan bütün kelimeleri sözlüğe eklemek.
00:20
My job is not to decide what a word is; that is your job.
4
20841
6083
Benim işim nelerin sözcük olduğuna karar vermek değil; bu sizin göreviniz.
00:26
Everybody who speaks English decides together
5
26924
2897
İngilizce konuşan herkes
00:29
what's a word and what's not a word.
6
29821
2332
neyin bir sözcük olduğuna
ya da olmadığına
beraber karar verebilir.
00:32
Every language is just a group of people who agree to understand each other.
7
32153
5152
Her dil sadece birbirini anlamaya
karar vermiş bir grup insan bütünüdür.
00:37
Now, sometimes when people are trying to decide whether a word is good or bad,
8
37305
4604
Bazen insanlar bir sözcüğün
iyi ya da kötü olduğuna karar vermeye çalışırken
00:41
they don't really have a good reason.
9
41909
1768
çok da iyi bir gerekçeleri olmayabiliyor.
00:43
So they say something like, "Because grammar!"
10
43677
2811
Bu yüzden şöyle bir şeyler söylüyorlar:
"Sebep: Dilbilgisi kuralları !"
00:46
(Laughter)
11
46488
1934
(Kahkahalar)
00:48
I don't actually really care about grammar too much -- don't tell anybody.
12
48862
3563
Kimseye söylemeyin ama
aslında dilbilgisini çok fazla ciddiye almıyorum.
Ama "dilbilgisi" sözcüğüne baktığınızda,
00:52
But the word "grammar," actually, there are two kinds of grammar.
13
52425
3139
aslında iki tür dilbilgisi var.
00:55
There's the kind of grammar that lives inside your brain,
14
55564
2870
İlki zihnin içinde yaşayan dilbilgisi
ve eğer bir dili ana diliniz
00:58
and if you're a native speaker of a language
15
58434
2109
olarak konuşuyorsanız
01:00
or a good speaker of a language,
16
60543
1589
ya da
o dili çok iyi konuşabiliyorsanız,
01:02
it's the unconscious rules that you follow when you speak that language.
17
62132
3399
o dili konuşurken bilinçsizce
uyduğunuz kurallar bütünüdür.
01:05
And this is what you learn when you learn a language as a child.
18
65531
3021
Çocukken,
öğrendiğiniz şeylerdir.
01:08
And here's an example:
19
68552
1637
Bir örnek verelim:
01:10
This is a wug, right?
20
70189
1525
Bu bir şey, değil mi?
01:11
It's a wug.
21
71714
2061
Bu bir şey.
01:13
Now there is another one.
22
73775
1696
Şimdi burada bir tane daha var.
01:15
There are two of these.
23
75471
1163
Bunlardan iki tane var.
01:16
There are two ...
24
76634
1289
Bunlar...
01:17
Audience: Wugs.
25
77923
1184
İzleyiciler: Şeyler.
01:19
Erin McKean: Exactly! You know how to make the plural of wug.
26
79107
3713
Aynen öyle !
Şey kelimesini nasıl
çoğullaştıracağınızı biliyorsunuz.
01:22
That rule lives in your brain.
27
82820
1481
Bu kural kafanızın içinde yaşar.
01:24
You never had to be taught this rule, you just understand it.
28
84301
2949
Bunun size öğretilmesi gerekmedi,
sadece anlıyorsunuz.
01:27
This is an experiment that was invented by a professor at [Boston University]
29
87250
3629
Bu deney, Boston Üniversitesi'nde 1958'de
01:30
named Jean Berko Gleason back in 1958.
30
90879
3145
Jean Berko Gleason adında
bir profesör tarafından yapıldı.
01:34
So we've been talking about this for a long time.
31
94024
3025
Bunun hakkında uzun süredir konuşuyoruz.
01:37
Now, these kinds of natural rules that exist in your brain,
32
97049
3514
Bu doğal kurallar beyninizin içindedir,
trafik kuralları gibi değil,
01:40
they're not like traffic laws, they're more like laws of nature.
33
100563
4222
daha çok doğa yasaları gibiler.
01:44
And nobody has to remind you to obey a law of nature, right?
34
104785
3355
Kimse doğa yasalarına
uymanız gerektiğini söylemez, değil mi?
01:48
When you leave the house in the morning, your mom doesn't say,
35
108140
2953
Sabah evden çıkarken
anneniz asla şunu söylemez:
01:51
"Hey, honey, I think it's going to be cold, take a hoodie,
36
111093
2879
"Canım, hava soğuk olacak, yanına bir hırka al,
01:53
don't forget to obey the law of gravity."
37
113972
2467
ve yerçekimi kuralına uymayı unutma."
01:56
Nobody says this.
38
116439
1886
Kimse bunu söylemez.
01:58
Now, there are other rules that are more about manners than they are about nature.
39
118325
6857
Doğadan ziyade
davranışlarla alakalı kurallar var.
02:05
So you can think of a word as like a hat.
40
125182
2864
Şapka gibi bir kelime düşünebilirsiniz.
Bir şapkanın nasıl
02:08
Once you know how hats work,
41
128046
2250
kullanıldığını bilirsiniz,
02:10
nobody has to tell you, "Don't wear hats on your feet."
42
130296
2867
kimse size
"Ayağına şapka takma."
02:13
What they have to tell you is, "Can you wear hats inside?
43
133163
3344
demek zorunda değil.
Size söyledikleri, "İçeride şapka takabilir miyiz?"
02:16
Who gets to wear a hat?
44
136507
1757
"Kim şapka giyer?"
02:18
What are the kinds of hats you get to wear?"
45
138264
3132
"Ne tür şapkalar takarsın?"
Bunlar daha çok
02:21
Those are more of the second kind of grammar,
46
141396
2422
ikinci tür dil bilgisinden,
02:23
which linguists often call usage, as opposed to grammar.
47
143818
4303
daha çok dilbilimcilerin
"kullanım" dedikleri,
dilbilgisinin karşıtı olan dilbilgisi.
02:28
Now, sometimes people use this kind of rules-based grammar
48
148121
4134
Bazen insanlar,
insanları yeni kelimeler
üretmekten alıkoymak için
02:32
to discourage people from making up words.
49
152255
2788
kural bazlı dilbilgisi kullanırlar.
02:35
And I think that is, well, stupid.
50
155043
2684
Bence bu aptalca.
02:37
So, for example, people are always telling you,
51
157727
3266
Mesela, insanlar size hep der ki,
02:40
"Be creative, make new music, do art, invent things, science and technology."
52
160993
5240
"Yaratıcı ol, yeni müzikler yap,
icat et, fen ve teknoloji."
Ama konu sözcüklere
02:46
But when it comes to words, they're like,
53
166233
2038
geldiğinde onlar der ki,
02:48
"Don't! No. Creativity stops right here, whippersnappers. Give it a rest."
54
168271
4720
"Hayır. Yaratıcılık burada
durmalı sizi yeniyetmeler!"
02:53
(Laughter)
55
173004
1417
(Kahkahalar)
02:54
But that makes no sense to me.
56
174421
1721
Ama bu benim için
bir anlam ifade etmiyor.
02:56
Words are great. We should have more of them.
57
176142
2332
Kelimeler harika.
Onlardan bize daha fazla lazım.
02:58
I want you to make as many new words as possible.
58
178474
4056
Ben sizden mümkün olduğunca
yeni kelime üretmenizi istiyorum.
03:02
And I'm going to tell you six ways that you can use to make new words in English.
59
182530
5008
Size bunu yapmanın
altı farklı yolunu öğreteceğim.
03:07
The first way is the simplest way.
60
187550
2089
İlk ve en basit yolu şudur.
03:09
Basically, steal them from other languages.
61
189639
2223
Kolayca, onları başka dillerden çalın.
03:11
["Go rob other people"] (Laughter)
62
191862
2824
["Gidip insanları soyalım"] (Kahkahalar)
03:15
Linguists call this borrowing,
63
195936
1828
Dilbilimciler buna ödünç almak diyor,
03:17
but we never give the words back , so I'm just going to be honest
64
197764
3060
ama biz kelimeleri asla geri vermiyoruz.
Bu yüzden dürüst olup
03:20
and call it stealing.
65
200824
1960
buna çalmak diyeceğim.
03:22
We usually take words for things that we like, like delicious food.
66
202784
3370
Genellikle biz kelimeleri
sevdiğimiz şeyler için alırız,
mesela lezzetli yemekler.
03:26
We took "kumquat" from Chinese, we took "caramel" from French.
67
206154
3790
"Kumkat" kelimesini
Çince'den aldık,
"karamel" kelimesini de
03:29
We also take words for cool things like "ninja," right?
68
209944
2907
Fransızcadan.
Ayrıca "ninja" gibi
havalı kelimeleri de aldık değil mi?
03:32
We took that from Japanese,
69
212851
1450
Japonca'dan aldık
03:34
which is kind of a cool trick because ninjas are hard to steal from.
70
214301
3269
ki bunu yapmak zordur
çünkü ninjalardan
bir şeyler çalmak zordur.
03:37
(Laughter)
71
217570
2114
(Kahkahalar)
03:39
So another way that you can make words in English
72
219684
3260
İngilizce dilinde kelimeler
üretmek için diğer bir yol da
03:42
is by squishing two other English words together.
73
222944
2941
iki kelimeyi sıkıştırarak birleştirmektir.
03:45
This is called compounding.
74
225885
1687
Buna birleşik kelime denir.
03:47
Words in English are like Lego:
75
227572
1510
İngilizce kelimeler legolar gibidir.
03:49
If you use enough force, you can put any two of them together.
76
229082
3365
Eğer yeterince güç uygularsanız
herhangi ikisini birleştirebilirsiniz.
03:52
(Laughter)
77
232447
1665
(Kahkahalar)
03:54
We do this all the time in English:
78
234832
1795
İngilizce konuşurken hep yapıyoruz.
03:56
Words like "heartbroken," "bookworm," "sandcastle" all are compounds.
79
236627
5478
Kırılmış kalp , kitap kurdu, kum kalesi
birleştirilmiş kelimelerdir.
Haydi, ördeksurat gibi kelimeler yaratın
04:02
So go ahead and make words like "duckface," just don't make duckface.
80
242105
3501
ama sakın ördeksuratlı olmayın.
04:05
(Laughter)
81
245606
1479
(Kahkahalar)
04:07
Another way that you can make words in English is kind of like compounding,
82
247835
4013
İngilizce'de yeni kelimeler oluşturmanın
birleştirmeye benzeyen bir yolu daha var,
04:11
but instead you use so much force when you squish the words together
83
251848
5051
ama bu sefer kelimeleri sıkıştırmak
için çok fazla güç uygulamanız gerekiyor
04:16
that some parts fall off.
84
256899
1635
ve bazı parçalar düşebilir.
04:18
So these are blend words,
85
258534
1681
Mesela, bu kelimeler
karıştırılmış kelimelerdir:
04:20
like "brunch" is a blend of "breakfast" and "lunch."
86
260215
3849
brunch (geç yapılan kahvaltı),
breakfast ve lunch kelimelerinin karışımı olması gibi.
04:24
"Motel" is a blend of "motor" and "hotel."
87
264064
2732
Motel (küçük otel), motor ve hotel
04:26
Who here knew that "motel" was a blend word?
88
266796
2941
sözcüklerinin karışımıdır.
Burada motel'in karıştırılmış
bir kelime olduğunu bilenler kimler?
04:29
Yeah, that word is so old in English
89
269737
1844
Evet, bu kelime eski bir kelime
04:31
that lots of people don't know that there are parts missing.
90
271581
3111
ki çoğu insan bazı parçaların
eksik olduğunun farkında değil.
04:34
"Edutainment" is a blend of "education" and "entertainment."
91
274692
4295
Edutainment (eğlendirerek eğitim),
education ve entertainment
kelimelerinin karışımıdır.
04:38
And of course, "electrocute" is a blend of "electric" and "execute."
92
278987
5210
Tabii ki electrocute(elektrikle idam),
electric ve execute
kelimelerinin karışımıdır.
04:44
(Laughter)
93
284197
1810
(Kahkahalar)
04:46
You can also make words by changing how they operate.
94
286007
3321
Kelimelerin işleyişlerini değiştirerek de
kelimeler yaratabilirsiniz.
04:49
This is called functional shift.
95
289328
1613
Buna "işlevsel değişim" denir.
04:50
You take a word that acts as one part of speech,
96
290941
2301
Konuşmanın tek başına
kullanılan bir kelimesini alırsınız
04:53
and you change it into another part of speech.
97
293242
2280
ve konuşmanın başka
bir kısmıyla değiştirirsiniz.
04:55
Okay, who here knew that "friend" hasn't always been a verb?
98
295522
4019
Burada friend(arkadaş) kelimesinin
her zaman fiil olmadığını bilenler kimler?
05:00
"Friend" used to be noun and then we verbed it.
99
300881
4195
Friend(arkadaş) eskiden bir isimdi,
şimdi ise bir fiil.
Neredeyse İngilizce dilindeki
05:05
Almost any word in English can be verbed.
100
305076
3269
tüm kelimeler fiile dönüştürülebilir.
05:08
You can also take adjectives and make them into nouns.
101
308345
2633
Ayrıca sıfatları alıp isim
haline de getirebilirsiniz.
05:10
"Commercial" used to be an adjective and now it's a noun.
102
310978
3727
Commercial(reklam) eskiden
bir sıfattı ama şimdi bir isim.
05:14
And of course, you can "green" things.
103
314705
2446
Tabi ki bazı şeyleri
yeşillendirebilirsiniz.
05:17
Another way to make words in English is back-formation.
104
317151
3338
İngilizce dilinde kelimeler yaratmanın
başka bir yolu da
05:20
You can take a word and you can kind of squish it down a little bit.
105
320489
3258
art-yapımdır(geri oluşum).
Bir kelimeyi alırsınız ve
05:23
So for example, in English we had the word "editor" before we had the word "edit."
106
323747
4821
azıcık sıkıştırırsınız.
Mesela İngilizce'de
editor(düzenleyici) kelimesi
edit kelimesinden daha eski
05:28
"Edit" was formed from "editor."
107
328568
1752
Edit(düzenlemek),
05:30
Sometimes these back-formations sound a little silly:
108
330320
2745
editor' den türemiştir.
Bazen bu geri oluşumlar
kulağa aptalca gelebilir.
05:33
Bulldozers bulldoze, butlers butle and burglers burgle.
109
333065
4388
Buldozerler,
buldoze(üstünden buldozerle geçmek),
butlers(kasaplar),
butle (kasap olmak),
05:37
(Laughter)
110
337453
1625
burglars(hırsızlar),
burgle(soymak).
05:39
Another way to make words in English
111
339278
1772
(Kahkahalar)
İngilizce'de yeni kelimeler
05:41
is to take the first letters of something and squish them together.
112
341050
3170
türetmenin başka bir yolu
kelimelerin baş harflerini
05:44
So National Aeronautics and Space Administration becomes NASA.
113
344220
3031
almak ve birleştirmek.
Mesela, Ulusal Havacılık
05:47
And of course you can do this with anything, OMG!
114
347251
3712
ve Uzay İdaresi, NASA oluyor.
Tabii ki bunu her şeyle yapabilirsiniz,
OMG(Oh My God[Aman Tanrım])
05:50
So it doesn't matter how silly the words are.
115
350963
5639
Kelimelerin kulağa ne kadar
saçma geldikleri önemli değil.
İngilizce'nin güzel kelimeleri olabilirler.
05:56
They can be really good words of English.
116
356602
2006
05:58
"Absquatulate" is a perfectly good word of English.
117
358608
4018
Absquatulate(koşarak kaçmak)
İngilizce için harika bir kelime.
06:02
"Mugwump" is a perfectly good word of English.
118
362626
2863
Mugwump(tarafsız kişi)
İngilizce için harika bir kelime.
06:05
So the words don't have have to sound normal, they can sound really silly.
119
365489
4578
Yani kelimelerin kulağa
normal gelmesi önemli değil,
saçma olabilirler.
06:10
Why should you make words?
120
370067
2189
Neden kendi kelimelerinizi yaratmayasınız?
06:12
You should make words because every word
121
372256
2141
Kelimeler yaratmalısınız
06:14
is a chance to express your idea and get your meaning across.
122
374397
4521
çünkü her bir kelime
kendinizi ifade etmek için bir şans.
06:18
And new words grab people's attention.
123
378918
2596
Yeni kelimeler
insanların dikkatini çekiyor.
06:21
They get people to focus on what you're saying
124
381514
2649
İnsanların söylediklerinize
odaklanmasını sağlıyor.
06:24
and that gives you a better chance to get your meaning across.
125
384163
3264
Size kendinizi ifade etme
şansını tanıyor.
06:27
A lot of people on this stage today have said,
126
387427
2949
Bugün, bu sahneye çıkan
çoğu insan dedi ki,
06:30
"In the future, you can do this,
127
390376
1562
"Gelecekte, bunu yapabilirsiniz,
06:31
you can help with this, you can help us explore, you can help us invent."
128
391938
3533
keşfetmemize ve icat etmemize
yardımcı olabilirsiniz."
06:35
You can make a new word right now.
129
395471
1629
Hemen şimdi, kendi
kelimenizi yapabilirsiniz.
06:37
English has no age limit.
130
397100
2333
İngilizce'nin yaş sınırı yoktur.
06:39
Go ahead, start making words today,
131
399433
2426
Haydi, bugün yeni kelimeler
türetmeye başlayın,
06:41
send them to me, and I will put them in my online dictionary, Wordnik.
132
401859
3687
bana gönderin
ve ben de onları kendi
çevrimiçi sözlüğüm
Wordnik'e koyayım.
06:45
Thank you so much.
133
405546
1289
06:46
(Applause)
134
406835
4807
İzlediğiniz için teşekkür ederim.
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7