I survived a terrorist attack. Here's what I learned | Gill Hicks

146,665 views ・ 2016-07-18

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Reşat Bir Gözden geçirme: Tuba Velioğlu
00:12
I could never have imagined
0
12965
2542
19 yaşındaki bir intihar bombacısının,
00:15
that a 19-year-old suicide bomber
1
15531
3952
bana önemli bir ders vereceği
00:19
would actually teach me a valuable lesson.
2
19507
3681
hayatta aklıma gelmezdi.
00:24
But he did.
3
24640
1167
Ama oldu.
00:26
He taught me to never presume anything
4
26640
4619
Bana, tanımadığımız biri hakkında
00:31
about anyone you don't know.
5
31283
3140
hiçbir zaman peşin hükümlü olmamak gerektiğini öğretti.
00:36
On a Thursday morning in July 2005,
6
36414
4129
Temmuz 2005'te bir perşembe sabahı,
00:40
the bomber and I, unknowingly,
7
40567
3058
bombacıyla birlikte, birbirimizden habersizce
00:43
boarded the same train carriage at the same time,
8
43649
4547
aynı saatte, aynı vagona bindik.
00:48
standing, apparently, just feet apart.
9
48220
4463
Birbirimizden bir adım ötede duruyorduk.
00:54
I didn't see him.
10
54345
1150
Onu fark etmemiştim.
00:56
Actually, I didn't see anyone.
11
56185
1791
Aslında hiç kimseyi fark etmemiştim.
00:58
You know not to look at anyone on the Tube,
12
58000
2587
Metroda hiç kimseye bakmamak gerektiğini bilirsiniz.
01:00
but I guess he saw me.
13
60611
3301
Ama sanırım o beni görmüştü.
01:04
I guess he looked at all of us,
14
64916
3041
Sanırım eli bombanın düğmesinin üzerinde beklerken
01:08
as his hand hovered over the detonation switch.
15
68687
4214
hepimize baktı.
01:14
I've often wondered: What was he thinking?
16
74439
4445
O an ne düşündüğünü çok defa merak etmişimdir.
01:18
Especially in those final seconds.
17
78908
3357
Özellikle de o son saniyelerde.
01:24
I know it wasn't personal.
18
84765
1609
Bunun kişisel olmadığını biliyorum.
01:26
He didn't set out to kill or maim me, Gill Hicks.
19
86977
4017
Beni, Gill Hicks'i öldürmek ya da sakatlamak için yola çıkmamıştı.
01:31
I mean -- he didn't know me.
20
91018
1753
Yani beni tanımıyordu.
01:33
No.
21
93758
1174
Hayır.
01:35
Instead, he gave me
22
95666
2946
Onun yerine
01:38
an unwarranted and an unwanted label.
23
98636
4605
bana sebepsiz ve istenmedik bir yafta yapıştırdı.
01:44
I had become the enemy.
24
104272
3380
Ben onun düşmanı oldum.
01:49
To him, I was the "other,"
25
109390
3576
Ona göre, ben "öteki"ydim.
01:52
the "them," as opposed to "us."
26
112990
2697
"Biz"e karşılık "onlar".
01:57
The label "enemy" allowed him to dehumanize us.
27
117581
5274
"Düşman" yaftası onun bizi kişiliksizleştirmesine neden oldu.
02:03
It allowed him to push that button.
28
123674
2427
Onun, o düğmeye basmasına yol açtı.
02:07
And he wasn't selective.
29
127339
2167
Seçici değildi.
02:10
Twenty-six precious lives were taken in my carriage alone,
30
130875
5183
Sadece, benim bulunduğum vagonda 26 kişi hayatını kaybetti.
02:17
and I was almost one of them.
31
137042
1928
Ben de az daha onlardan biri oluyordum.
02:20
In the time it takes to draw a breath,
32
140855
2741
Nefes almanın zor olduğu o anlarda,
02:23
we were plunged into a darkness so immense
33
143620
3670
adeta elle tutulabilir,
02:27
that it was almost tangible;
34
147314
2382
muazzam bir karanlığın içine dalmıştık.
02:29
what I imagine wading through tar might be like.
35
149720
4359
Katranın içinde yürümek gibiydi.
02:35
We didn't know we were the enemy.
36
155398
2050
Bizim, düşman olduğumuzu bilmiyorduk.
02:38
We were just a bunch of commuters who, minutes earlier,
37
158321
4058
Birkaç dakika önce, metronun görgü kurallarına uyan
02:42
had followed the Tube etiquette:
38
162403
2484
bir grup yolcuyduk sadece.
02:44
no direct eye contact,
39
164911
2206
Direkt olarak göz teması kurmak yok,
02:47
no talking
40
167141
1150
konuşmak yok
02:48
and absolutely no conversation.
41
168894
2872
ve kesinlikle sohbet etmek yok.
02:53
But in the lifting of the darkness,
42
173948
2953
Ama karanlığın kalkmasıyla birlikte
02:57
we were reaching out.
43
177776
1625
elimizi uzatıyorduk.
03:00
We were helping each other.
44
180179
1512
Birbirimize yardım ediyorduk.
03:02
We were calling out our names,
45
182808
2461
Sanki yoklama yapar gibi
03:05
a little bit like a roll call,
46
185293
2151
isimlerimizi söylüyor
03:08
waiting for responses.
47
188389
2277
ve karşılık bekliyorduk.
03:12
"I'm Gill. I'm here.
48
192559
2663
"Ben Gill. Buradayım."
03:17
I'm alive.
49
197111
1310
"Hayattayım."
03:20
OK."
50
200279
1189
"Tamam."
03:23
"I'm Gill.
51
203697
1186
"Ben Gill."
03:25
Here.
52
205679
1196
"Buradayım."
03:28
Alive.
53
208318
1309
"Hayattayım."
03:31
OK."
54
211329
1195
"Tamam."
03:35
I didn't know Alison.
55
215096
2541
Alison'ı daha önceden tanımıyordum.
03:38
But I listened for her check-ins every few minutes.
56
218399
4242
Ama birkaç dakikada bir onun kendi ismini söylemesini dinledim.
03:43
I didn't know Richard.
57
223340
1618
Richard'ı da tanımıyordum.
03:45
But it mattered to me that he survived.
58
225839
2889
Ama hayatta kalmış olması benim için önemliydi.
03:50
All I shared with them
59
230752
1794
Onlarla ismimden başka
03:52
was my first name.
60
232570
1483
bir şey paylaşmamıştım.
Benim, Tasarım Konseyi'nde
03:55
They didn't know
61
235013
1151
03:56
that I was a head of a department at the Design Council.
62
236188
3523
daire başkanı olduğumu bilmiyorlardı.
04:01
And here is my beloved briefcase,
63
241185
3557
İşte bu da o sabahtan kurtarılan
04:04
also rescued from that morning.
64
244766
2451
çok sevgili çantam.
04:08
They didn't know that I published architecture and design journals,
65
248479
3966
Mimarlık ve tasarım dergileri yayımladığımı,
04:12
that I was a Fellow of the Royal Society of Arts,
66
252469
3316
Kraliyet Sanat Cemiyeti üyesi olduğumu bilmiyorlardı.
04:15
that I wore black --
67
255809
1465
O gün siyah giydiğimi,
04:18
still do --
68
258695
1166
-hâlâ giyiyorum-
04:20
that I smoked cigarillos.
69
260566
2556
puro içtiğimi bilmiyorlardı.
04:23
I don't smoke cigarillos anymore.
70
263888
2303
Artık puro içmiyorum.
04:26
I drank gin and I watched TED Talks,
71
266215
4184
Cin içtim ve TED Konuşmaları izledim.
04:30
of course, never dreaming that one day I would be standing,
72
270423
6206
Tabii ki, günün birinde protez bacaklarımla burada durup
04:37
balancing on prosthetic legs,
73
277593
2895
bir konuşma yapacağımı
04:40
giving a talk.
74
280512
1157
hiç düşünmemiştim.
04:42
I was a young Australian woman doing extraordinary things in London.
75
282651
5644
Londra'da sıra dışı şeyler yapan Avustralyalı genç bir kadındım.
04:48
And I wasn't ready for that all to end.
76
288319
2833
Her şeyin birden bitmesine hazır değildim.
04:52
I was so determined to survive
77
292882
3158
Hayatta kalmaya o kadar kararlıydım ki,
04:56
that I used my scarf to tie tourniquets around the tops of my legs,
78
296064
5202
eşarbımı bacaklarımın üstüne turnike yapmak için kullandım.
05:01
and I just shut everything and everyone out,
79
301290
5333
Odaklanmak, kendimi dinlemek ve
05:07
to focus, to listen to myself,
80
307345
3260
sadece içgüdülerim tarafından yönlendirilmek için
05:10
to be guided by instinct alone.
81
310629
3134
kendimi her şeye ve herkese kapattım.
05:15
I lowered my breathing rate.
82
315085
2094
Nefes alışverişimi yavaşlattım.
05:17
I elevated my thighs.
83
317847
1780
Bacaklarımı yüksek bir yere koydum.
05:19
I held myself upright
84
319651
1668
Kendimi dik konuma getirdim
05:21
and I fought the urge to close my eyes.
85
321343
3670
ve gözlerimi kapatmamak için direndim.
05:26
I held on for almost an hour,
86
326681
3332
Neredeyse bir saat boyunca bekledim.
05:31
an hour to contemplate the whole of my life
87
331030
4381
Bu bir saatte, bu noktaya kadar olan
05:35
up until this point.
88
335435
1796
bütün hayatımı düşündüm.
05:39
Perhaps I should have done more.
89
339199
3079
Belki de daha fazla şey yapmam lazımdı.
05:43
Perhaps I could have lived more, seen more.
90
343223
3204
Belki daha fazla yaşamalıydım, daha fazla görmeliydim.
05:46
Maybe I should have gone running, dancing, taken up yoga.
91
346451
4414
Koşuya çıkmalıydım, dans etmeliydim, yoga yapmaya başlamalıydım.
05:52
But my priority and my focus was always my work.
92
352317
4938
Ama benim önceliğim ve odak noktam her zaman işim olmuştu.
05:57
I lived to work.
93
357279
1901
Çalışmak için yaşamıştım.
05:59
Who I was on my business card
94
359730
2807
Benim için önemli olan kartvizitimde
06:02
mattered to me.
95
362561
1270
kim olduğumdu.
06:05
But it didn't matter down in that tunnel.
96
365688
3610
Ama aşağıda, o tünelde bunun bir önemi yoktu.
06:11
By the time I felt that first touch
97
371226
4470
Kurtarma görevlilerinden birinin
06:15
from one of my rescuers,
98
375720
2140
ilk dokunuşunu hissetiğimde
06:18
I was unable to speak,
99
378472
2117
konuşamadım.
06:20
unable to say even a small word, like "Gill."
100
380613
4979
"Gill" gibi kısa bir kelimeyi bile söyleyemedim.
06:27
I surrendered my body to them.
101
387183
2735
Bedenimi onlara teslim ettim.
06:29
I had done all I possibly could,
102
389942
2873
Ben yapabileceğim her şeyi yapmıştım,
06:32
and now I was in their hands.
103
392839
3696
şimdi onların ellerindeydim.
06:39
I understood
104
399091
1388
İnsanlığın aslında kim ve ne olduğunu
06:41
just who and what humanity really is,
105
401283
6198
hastaneye götürüldüğümde,
06:47
when I first saw the ID tag
106
407972
3199
bana verdikleri hasta künyesini
06:51
that was given to me when I was admitted to hospital.
107
411195
3259
ilk kez gördüğümde anladım.
06:54
And it read:
108
414478
1174
Şöyle yazıyordu:
06:56
"One unknown estimated female."
109
416218
5270
"Bir bilinmeyen - tahminen kadın."
07:03
One unknown estimated female.
110
423162
4215
Bir bilinmeyen - tahminen kadın.
07:09
Those four words were my gift.
111
429004
2947
Bu dört kelime benim hediyemdi.
07:13
What they told me very clearly
112
433125
2747
Bana açıkça,
07:15
was that my life was saved,
113
435896
2705
sadece insan olduğum için
07:18
purely because I was a human being.
114
438625
3144
hayatımın kurtarıldığını söylüyorlardı.
07:22
Difference of any kind made no difference
115
442610
4184
Farklılığın hiçbir türü,
benim hayatımı ve tanımadıkları diğer birçok insanın hayatını kurtarmak için
07:26
to the extraordinary lengths that the rescuers were prepared to go
116
446818
4557
olağanüstü mesafeler kat etmeye hazır olan
07:32
to save my life,
117
452129
1540
07:34
to save as many unknowns as they could,
118
454458
2723
ve kendi hayatlarını bu uğurda tehlikeye atan
07:37
and putting their own lives at risk.
119
457205
2332
kurtarma görevlileri için fark etmemişti.
07:40
To them, it didn't matter if I was rich or poor,
120
460405
4171
Onlar için zengin ya da fakir olmamın,
07:45
the color of my skin,
121
465298
2141
tenimin renginin,
07:47
whether I was male or female,
122
467463
1562
erkek mi yoksa kadın mı olduğumun,
07:49
my sexual orientation,
123
469049
1897
cinsel yönelimimin,
07:51
who I voted for,
124
471613
1603
kime oy verdiğimin,
07:53
whether I was educated,
125
473240
1518
eğitimli olup olmadığımın,
07:54
if I had a faith or no faith at all.
126
474782
3689
inançlı mı yoksa tamamen inançsız mı olduğumun bir önemi yoktu.
07:59
Nothing mattered
127
479409
1944
Değerli bir insan hayatı olmam dışında
08:01
other than I was a precious human life.
128
481377
4643
hiçbir şeyin önemi yoktu.
08:07
I see myself as a living fact.
129
487881
3480
Kendimi canlı bir kanıt olarak görüyorum.
08:12
I am proof
130
492223
2029
Ben,
08:14
that unconditional love and respect can not only save,
131
494276
6728
koşulsuz sevgi ve saygının sadece insan yaşamını kurtarmakla kalmayıp
08:21
but it can transform lives.
132
501028
3041
onu dönüştürebileceğinin de bir kanıtıyım.
08:25
Here is a wonderful image of one of my rescuers, Andy, and I
133
505226
4468
İşte beni kurtaran görevlilerden biri olan Andy ile benim nefis bir fotoğrafımız.
08:29
taken just last year.
134
509718
1872
Daha geçen sene çekildi.
08:32
Ten years after the event,
135
512080
2561
Olaydan on yıl sonra
08:34
and here we are, arm in arm.
136
514665
2344
birlikte, kol kolayız.
08:39
Throughout all the chaos,
137
519559
2118
Bütün o kargaşa boyunca
08:41
my hand was held tightly.
138
521701
2840
elim sıkı sıkı tutulmuştu.
08:45
My face was stroked gently.
139
525200
2873
Yüzüm usulca okşanmıştı.
08:49
What did I feel?
140
529161
1412
Ne hissetmiştim peki?
08:51
I felt loved.
141
531541
1222
Sevildiğimi hissetmiştim.
08:53
What's shielded me from hatred and wanting retribution,
142
533685
4817
Beni düşmanlıktan ve intikam istemekten alıkoyan,
08:58
what's given me the courage to say:
143
538526
2989
bana, "Bu iş benimle birlikte bitiyor."
09:01
this ends with me
144
541539
2880
deme cesareti veren şey
09:06
is love.
145
546006
1191
sevgiydi.
09:08
I was loved.
146
548585
1998
Sevilmiştim.
09:13
I believe the potential for widespread positive change
147
553234
6265
Neler yapabileceğimizi bildiğim için, geniş çapta olumlu bir değişimin
09:19
is absolutely enormous
148
559523
1580
kesinlikle muazzam bir potansiyele
09:21
because I know what we're capable of.
149
561127
2904
sahip olduğuna inanıyorum.
09:24
I know the brilliance of humanity.
150
564055
3197
İnsanoğlunun mükemmelliğini biliyorum.
09:27
So this leaves me with some pretty big things to ponder
151
567930
3910
Bu da bana üzerinde düşünecek bazı büyük şeyler
09:31
and some questions for us all to consider:
152
571864
3402
ve hepimizin dikkate alması gereken bazı sorular bırakıyor.
09:36
Is what unites us not far greater than what can ever divide?
153
576512
5873
Bizi birleştiren şey, bizi bölen şeylerden çok daha büyük değil mi?
09:43
Does it have to take a tragedy or a disaster
154
583663
3790
Tek bir tür olarak, insanoğlu olarak
09:47
for us to feel deeply connected as one species,
155
587477
4496
birbirimize derinden bağlı hissetmemiz için
09:52
as human beings?
156
592902
1859
illa bir felaket ya da afet mi olması gerekiyor?
09:55
And when will we embrace the wisdom of our era
157
595755
5206
Saf hoşgörünün üstünden yükselmek
10:01
to rise above mere tolerance
158
601764
3370
ve biz onları tanıyana kadar yalnızca bir yaftadan ibaret olan
10:05
and move to an acceptance
159
605931
2937
herkesi kabullenmek için
10:08
for all who are only a label until we know them?
160
608892
5333
çağımızın bilgeliğini ne zaman kucaklayacağız?
10:15
Thank you.
161
615550
1160
Teşekkürler.
10:16
(Applause)
162
616734
6798
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7