Capitalism will eat democracy -- unless we speak up | Yanis Varoufakis

1,264,973 views ・ 2016-02-15

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Ozan Uludağ Gözden geçirme: Merve Kılıç
00:13
Democracy.
0
13200
1200
Demokrasi.
00:14
In the West,
1
14960
1336
Batı dünyasında,
00:16
we make a colossal mistake taking it for granted.
2
16320
3936
büyük bir hata yapıyor ve demokrasiyi çantada keklik sanıyoruz.
00:20
We see democracy
3
20280
1296
Demokrasiyi,
00:21
not as the most fragile of flowers that it really is,
4
21600
4496
çiçeklerin en kırılganı olarak görmemiz gerekirken
00:26
but we see it as part of our society's furniture.
5
26120
2840
toplumun sahip olduğu eşyalardan biri gibi görüyoruz.
00:29
We tend to think of it as an intransigent given.
6
29960
4000
Onun geri alınamaz bir kazanım olduğunu düşünüyoruz.
00:34
We mistakenly believe that capitalism begets inevitably democracy.
7
34680
5216
Kapitalizmin kaçınılmaz olarak demokrasiyi doğuracağını zannediyoruz.
00:39
It doesn't.
8
39920
1336
Doğru değil bu.
00:41
Singapore's Lee Kuan Yew and his great imitators in Beijing
9
41280
4376
Singapurlu Lee Kuan Yew ve onun Pekin'deki taklitçileri,
00:45
have demonstrated beyond reasonable doubt
10
45680
2936
siyasi alanı demokrasiden mahrum bırakarak da
00:48
that it is perfectly possible to have a flourishing capitalism,
11
48640
3896
gelişen bir kapitalizme,
00:52
spectacular growth,
12
52560
1600
yüksek büyümeye sahip olmanın
00:54
while politics remains democracy-free.
13
54960
3056
pekâlâ mümkün olduğunu reddedilemez biçimde kanıtladı.
00:58
Indeed, democracy is receding in our neck of the woods,
14
58040
4416
Doğrusu, demokrasi bizim buralarda
01:02
here in Europe.
15
62480
1576
yani Avrupa'da da düşüşte.
01:04
Earlier this year, while I was representing Greece --
16
64080
3376
Bu yılın başlarında, yeni seçilen Yunan hükûmetinin
01:07
the newly elected Greek government --
17
67480
2736
Maliye Bakanı sıfatıyla
01:10
in the Eurogroup as its Finance Minister,
18
70240
2696
Eurogroup'ta Yunanistan'ı temsil ederken
01:12
I was told in no uncertain terms that our nation's democratic process --
19
72960
4936
Yunanistan'da uygulanmakta olan ekonomi politikalarına,
01:17
our elections --
20
77920
1416
ülkedeki demokratik süreç,
01:19
could not be allowed to interfere
21
79360
1776
yani seçimler yoluyla
01:21
with economic policies that were being implemented in Greece.
22
81160
3240
müdahale edilmesine izin verilemeyeceği bana net biçimde söylendi.
01:25
At that moment,
23
85120
1216
O an hissettim ki,
01:26
I felt that there could be no greater vindication of Lee Kuan Yew,
24
86360
4296
Çin Komünist Partisi ve Lee Kuan Yew
bundan daha iyi haklı çıkarılamaz.
01:30
or the Chinese Communist Party,
25
90680
1536
01:32
indeed of some recalcitrant friends of mine who kept telling me
26
92240
3736
Keza, bana demokrasinin bir şeyleri değiştirme ihtimali olsaydı
01:36
that democracy would be banned if it ever threatened to change anything.
27
96000
4320
yasaklanmış olacağını söyleyip duran dik başlı arkadaşlarım da öyle.
01:41
Tonight, here, I want to present to you
28
101640
3256
Bugün burada sizlere
01:44
an economic case for an authentic democracy.
29
104920
3160
sahici bir demokrasi için bir ekonomik görüş sunmak istiyorum.
01:48
I want to ask you to join me in believing again
30
108600
4856
Sizlerden, Lee Kuan Yew, Çin Komünist Partisi ve Eurogroup'un
01:53
that Lee Kuan Yew,
31
113480
2000
demokrasinin gözden çıkarılabileceği
01:56
the Chinese Communist Party
32
116480
1376
yanılgısına düştüğü,
01:57
and indeed the Eurogroup
33
117880
1376
sahici ve şiddetli
01:59
are wrong in believing that we can dispense with democracy --
34
119280
3640
bir demokrasiye ihtiyacımız olduğu yönündeki düşünceme,
02:03
that we need an authentic, boisterous democracy.
35
123600
3736
katılmanızı istiyorum.
02:07
And without democracy,
36
127360
2976
Demokrasi olmazsa
02:10
our societies will be nastier,
37
130360
2856
toplumlarımız daha kötü,
02:13
our future bleak
38
133240
2136
geleceğimiz kasvetli olacak.
02:15
and our great, new technologies wasted.
39
135400
2816
O muhteşem yeni teknolojiler heba olacak.
02:18
Speaking of waste,
40
138240
1256
Heba demişken
02:19
allow me to point out an interesting paradox
41
139520
2775
ekonomilerimizi tehdit eden ilginç bir paradoksa
02:22
that is threatening our economies as we speak.
42
142320
2776
değinmeme izin verin.
02:25
I call it the twin peaks paradox.
43
145120
2296
Buna, ''ikiz tepeler paradoksu'' diyorum.
02:27
One peak you understand --
44
147440
1296
Tepelerden birini,
02:28
you know it, you recognize it --
45
148760
1616
herkes biliyor ve fark ediyor.
02:30
is the mountain of debts that has been casting a long shadow
46
150400
5056
ABD, Avrupa ve tüm dünya üzerine
02:35
over the United States, Europe, the whole world.
47
155480
2816
uzun gölgesini yayan borç dağından söz ediyorum.
02:38
We all recognize the mountain of debts.
48
158320
1880
Hepimiz bu borç dağının farkındayız.
02:40
But few people discern its twin.
49
160880
4120
Ama onun ikizini çok az insan fark ediyor.
02:45
A mountain of idle cash
50
165640
2200
Atıl nakit para dağı.
02:48
belonging to rich savers and to corporations,
51
168840
3360
Zengin tasarruf sahiplerinin ve şirketlerin elde tuttuğu,
yatırıma yöneltmekten korktuğu,
02:53
too terrified to invest it
52
173120
2576
02:55
into the productive activities that can generate the incomes
53
175720
3296
gelir yaratabilecek üretken faaliyetlere ayrılsa
02:59
from which you can extinguish the mountain of debts
54
179040
3056
borç dağını eritebilecek, insanlığın ihtiyaç duyduğu her şeyi
03:02
and which can produce all those things that humanity desperately needs,
55
182120
3976
örneğin yeşil enerjiyi üretebilecek potansiyele sahip iken
03:06
like green energy.
56
186120
1656
atıl duran nakit paralar.
03:07
Now let me give you two numbers.
57
187800
2336
Size iki rakam vermek istiyorum.
03:10
Over the last three months,
58
190160
1336
Geçen üç ay içinde,
03:11
in the United States, in Britain and in the Eurozone,
59
191520
2776
ABD, Britanya ve Avro Bölgesi'nde
03:14
we have invested, collectively, 3.4 trillion dollars
60
194320
4416
refah yaratan mallara toplamda 3,4 trilyon dolar yatırdık.
03:18
on all the wealth-producing goods --
61
198760
2656
Fabrikalar, makineler,
03:21
things like industrial plants, machinery,
62
201440
3016
ofis binaları, okullar,
03:24
office blocks, schools,
63
204480
2216
otoyollar, demiryolları
03:26
roads, railways, machinery, and so on and so forth.
64
206720
3136
ve buna benzer şeylere.
03:29
$3.4 trillion sounds like a lot of money
65
209880
2736
3,4 trilyon dolar yüksek görünebilir.
03:32
until you compare it to the $5.1 trillion
66
212640
3856
Karşısına 5,1 trilyon dolar koyana kadar.
03:36
that has been slushing around in the same countries,
67
216520
2696
Hep aynı ülkeler, hep aynı finansal kurumlar
03:39
in our financial institutions,
68
219240
1816
arasında dolaşıp duran,
03:41
doing absolutely nothing during the same period
69
221080
3200
hisse senedi fiyatlarını şişirmekten ve ev fiyatlarını yükseltmekten
03:45
except inflating stock exchanges and bidding up house prices.
70
225440
4856
başka bir işe yaramayan 5,1 trilyon dolar.
03:50
So a mountain of debt and a mountain of idle cash
71
230320
5256
İşte, ikiz tepeler, borç dağı ile
03:55
form twin peaks, failing to cancel each other out
72
235600
3696
atıl para dağından oluşuyor.
Piyasanın normal işleyişiyle bunlar birbirini yok edemiyor.
03:59
through the normal operation of the markets.
73
239320
2816
04:02
The result is stagnant wages,
74
242160
2320
Sonuç ise yerinde sayan maaşlar,
04:05
more than a quarter of 25- to 54-year-olds in America, in Japan and in Europe
75
245360
5656
ABD, Japonya ve Avrupa'da 25-54 yaş grubunda 4'te 1'i aşan
04:11
out of work.
76
251040
1496
işsizlik oranı.
04:12
And consequently, low aggregate demand,
77
252560
2336
Bunun sonucunda, düşük toplam talep
04:14
which in a never-ending cycle,
78
254920
2216
ve onun sonsuz bir döngü içinde beslediği,
04:17
reinforces the pessimism of the investors,
79
257160
2720
düşük talepten korkan yatırımcının
04:20
who, fearing low demand, reproduce it by not investing --
80
260880
3816
yatırımdan kaçınmasıyla giderek artan yatırıma yönelik isteksizlik.
04:24
exactly like Oedipus' father,
81
264720
2696
Tıpkı Oedipus'un babası gibi.
04:27
who, terrified by the prophecy of the oracle
82
267440
2495
Oğlunun büyüyünce kendisini öldüreceğini
04:29
that his son would grow up to kill him,
83
269959
2737
kehanetini duyduktan sonra ödü kopan
04:32
unwittingly engineered the conditions
84
272720
1936
ama farkında olmadan oğlu Oedipus'un
04:34
that ensured that Oedipus, his son, would kill him.
85
274680
3000
kendisini öldüreceği şartları hazırlayan baba gibi.
04:38
This is my quarrel with capitalism.
86
278560
2000
İşte benim kapitalizm ile derdim bu.
04:41
Its gross wastefulness,
87
281200
2016
Bu devasa israf,
04:43
all this idle cash,
88
283240
1616
tüm bu atıl duran paralar,
04:44
should be energized to improve lives,
89
284880
4096
yaşam şartlarını, insanların yeteneklerini
04:49
to develop human talents,
90
289000
1336
geliştirmeye harcanabilir.
04:50
and indeed to finance all these technologies,
91
290360
2856
Keza, tüm bu teknolojileri, gezegenimizi kurtarmak için
04:53
green technologies,
92
293240
1256
kesinlikle gerekli olan
04:54
which are absolutely essential for saving planet Earth.
93
294520
2760
yeşil teknolojileri finanse edebilir.
04:58
Am I right in believing that democracy might be the answer?
94
298280
3256
Demokrasinin çözüm olduğunu düşünmekte haklı mıyım?
05:01
I believe so,
95
301560
1216
Öyle sanıyorum.
05:02
but before we move on,
96
302800
1216
Ama devam etmeden önce,
05:04
what do we mean by democracy?
97
304040
1400
demokrasiden kastımız ne?
05:06
Aristotle defined democracy
98
306520
2416
Aristo'ya göre demokrasi
05:08
as the constitution in which the free and the poor,
99
308960
4936
özgür yurttaşların ve yoksulların çoğunluğu oluşturarak
05:13
being in the majority, control government.
100
313920
2160
hükûmeti kontrol ettiği düzendir.
05:17
Now, of course Athenian democracy excluded too many.
101
317000
3296
Elbette, Atina demokrasisinde dışarıda bırakılanların sayısı çoktu.
05:20
Women, migrants and, of course, the slaves.
102
320320
3040
Kadınlar, göçmenler ve tabii köleler.
05:24
But it would be a mistake
103
324040
1256
Ama dışarıda bırakılanlara bakarak
05:25
to dismiss the significance of ancient Athenian democracy
104
325320
3576
Atina demokrasisinin önemini yadsımak
05:28
on the basis of whom it excluded.
105
328920
2000
hatalı olur.
05:31
What was more pertinent,
106
331680
1256
Atina demokrasisini
05:32
and continues to be so about ancient Athenian democracy,
107
332960
3856
o zaman da bugün de önemli kılan özellik,
05:36
was the inclusion of the working poor,
108
336840
3496
emekçi yoksullara dönük kapsayıcılığıdır.
05:40
who not only acquired the right to free speech,
109
340360
4696
Yalnızca ifade özgürlüğü hakkına kavuşmakla kalmadılar,
05:45
but more importantly, crucially,
110
345080
2256
hepsinden önemlisi,
05:47
they acquired the rights to political judgments
111
347360
2616
devlet meseleleriyle ilgili olarak alınan kararlarda
05:50
that were afforded equal weight
112
350000
2376
eşit ağırlığa sahip
05:52
in the decision-making concerning matters of state.
113
352400
3656
siyasi yargıda bulunma hakkını elde ettiler.
05:56
Now, of course, Athenian democracy didn't last long.
114
356080
3056
Elbette, Atina demokrasinin ömrü uzun olmadı.
05:59
Like a candle that burns brightly, it burned out quickly.
115
359160
4416
Tıpkı, hızlı parlayan ama çabuk sönen bir mum gibi.
06:03
And indeed,
116
363600
1216
Aslında,
06:04
our liberal democracies today do not have their roots in ancient Athens.
117
364840
4256
bugünün liberal demokrasileri, köklerini Atina demokrasisinden almıyor.
06:09
They have their roots in the Magna Carta,
118
369120
2336
Onların kökleri Magna Carta'ya,
06:11
in the 1688 Glorious Revolution,
119
371480
3256
muzaffer 1688 Devrimi'ne,
06:14
indeed in the American constitution.
120
374760
2216
ve Amerikan Anayasası'na dayanıyor.
06:17
Whereas Athenian democracy was focusing on the masterless citizen
121
377000
5016
Atina demokrasisi, efendisiz yurttaşı esas alıyor
06:22
and empowering the working poor,
122
382040
2280
ve emekçi yoksulları güçlendiriyordu.
06:25
our liberal democracies are founded on the Magna Carta tradition,
123
385240
4176
Liberal demokrasilerimiz ise Magna Carta geleneği üzerine inşa edildi.
06:29
which was, after all, a charter for masters.
124
389440
3096
Magna Carta da sonuçta efendilere verilen bir imtiyazdı.
06:32
And indeed, liberal democracy only surfaced when it was possible
125
392560
4296
Gerçekten de liberal demokrasi, ancak politik alanı ekonomik alandan
06:36
to separate fully the political sphere from the economic sphere,
126
396880
3856
bütünüyle ayırmak mümkün olduğunda ortaya çıktı.
06:40
so as to confine the democratic process fully in the political sphere,
127
400760
5056
Demokratik süreci bütünüyle politik alana hapsederek
06:45
leaving the economic sphere --
128
405840
1856
ekonomik alanı,
06:47
the corporate world, if you want --
129
407720
1936
şirketler dünyası da diyebilirsiniz,
06:49
as a democracy-free zone.
130
409680
2680
demokrasisiz bir alan haline getirdi.
06:53
Now, in our democracies today,
131
413720
2976
Günümüz demokrasilerinde,
06:56
this separation of the economic from the political sphere,
132
416720
3496
ekonomik alanın politik alandan ayrılması,
07:00
the moment it started happening,
133
420240
2256
ilk andan itibaren
07:02
it gave rise to an inexorable, epic struggle between the two,
134
422520
4296
bu ikisi arasında amansız bir mücadeleye neden oldu.
07:06
with the economic sphere colonizing the political sphere,
135
426840
3216
Ekonomik alan, politik alanın altını oyarak
07:10
eating into its power.
136
430080
1520
giderek onu ele geçirdi.
07:12
Have you wondered why politicians are not what they used to be?
137
432480
3400
Politikacıların neden eskisi gibi olmadığını merak ettiniz mi?
07:16
It's not because their DNA has degenerated.
138
436560
2416
Sebep DNA'larının bozulması değil.
07:19
(Laughter)
139
439000
1616
(Gülüşmeler)
07:20
It is rather because one can be in government today and not in power,
140
440640
4616
Çünkü günümüzde hükûmet olmak iktidar olmak anlamına gelmiyor.
07:25
because power has migrated from the political to the economic sphere,
141
445280
3296
Çünkü iktidar politik alandan ekonomik alana geçti.
07:28
which is separate.
142
448600
1240
Yani ayrı bir alana.
07:31
Indeed,
143
451160
1576
Nitekim,
07:32
I spoke about my quarrel with capitalism.
144
452760
2296
kapitalizmle olan derdimden bahsettim.
07:35
If you think about it,
145
455080
1736
Biraz düşündüğünüzde
07:36
it is a little bit like a population of predators,
146
456840
3320
şuna benzetilebilir: Avcı nüfus, besinini temin ettiği
07:41
that are so successful in decimating the prey that they must feed on,
147
461080
4720
avları yok etmede öyle bir başarı sergiliyor ki
07:46
that in the end they starve.
148
466560
2136
sonunda açlığa mahkûm oluyor.
07:48
Similarly,
149
468720
1216
Benzer biçimde,
07:49
the economic sphere has been colonizing and cannibalizing the political sphere
150
469960
3696
ekonomik alan, politik alanı öylesine sömürgeleştiriyor
07:53
to such an extent that it is undermining itself,
151
473680
3376
ve kemiriyor ki sonuçta kendini baltalıyor
07:57
causing economic crisis.
152
477080
1736
ve ekonomik krize yol açıyor.
07:58
Corporate power is increasing,
153
478840
2096
Şirketlerin gücü artıyor.
08:00
political goods are devaluing,
154
480960
2216
Politik ürünler değersizleşiyor.
08:03
inequality is rising,
155
483200
1816
Eşitsizlik yükseliyor.
08:05
aggregate demand is falling
156
485040
1576
Toplam talep düşüyor.
08:06
and CEOs of corporations are too scared to invest the cash of their corporations.
157
486640
6120
Şirketlerin CEO'ları ellerindeki nakitle yatırım yapmaya korkuyor.
08:13
So the more capitalism succeeds in taking the demos out of democracy,
158
493520
6656
Kapitalizm demokrasiyi ''demos''suz, yani halksız hale getirmeyi başardıkça
08:20
the taller the twin peaks
159
500200
1336
ikiz tepeler uzuyor;
08:21
and the greater the waste of human resources
160
501560
3536
insan kaynakları, insanlığın refahı
08:25
and humanity's wealth.
161
505120
1440
boşa harcanıyor.
08:27
Clearly, if this is right,
162
507640
2856
Açık ki, eğer durum buysa,
08:30
we must reunite the political and economic spheres
163
510520
3056
politik ve ekonomik alanı yeniden birleştirmemiz ve bunu
08:33
and better do it with a demos being in control,
164
513600
3496
Atina demokrasisinde olduğu gibi kontrolün halkta olacağı
08:37
like in ancient Athens except without the slaves
165
517120
2936
biçimde yapmamız gerekiyor. Tabii, köleleri,
08:40
or the exclusion of women and migrants.
166
520080
2960
kadınları ve göçmenleri dışarıda bırakmaksızın.
08:44
Now, this is not an original idea.
167
524120
1736
Bu yeni bir fikir değil.
08:45
The Marxist left had that idea 100 years ago
168
525880
2775
Marksist sol, bu fikre 100 yıl önce sahipti.
08:48
and it didn't go very well, did it?
169
528679
1681
Ama pek yolunda gitmedi, değil mi?
08:50
The lesson that we learned from the Soviet debacle
170
530840
3416
Sovyet bozgunundan aldığımız ders şu ki
08:54
is that only by a miracle will the working poor be reempowered,
171
534280
6336
zulüm ve israfı yeni biçimler altında yaratmadan
emekçi yoksulları Atina'da olduğu gibi güçlendirmek
09:00
as they were in ancient Athens,
172
540640
1976
09:02
without creating new forms of brutality and waste.
173
542640
3760
ancak bir mucizeyle mümkün olabilir.
09:06
But there is a solution:
174
546960
1240
Ama bir çözüm var:
09:08
eliminate the working poor.
175
548880
1840
emekçi yoksulları ortadan kaldırmak.
Kapitalizm bunu, otomatları, androidleri ve robotları
09:11
Capitalism's doing it
176
551360
1256
09:12
by replacing low-wage workers with automata, androids, robots.
177
552640
4880
düşük ücretli işçilerin yerine koyarak bunu yapıyor.
Problem şu ki
09:19
The problem is
178
559080
1216
09:20
that as long as the economic and the political spheres are separate,
179
560320
3216
ekonomik alan ile politik alan birbirinden ayrı kaldıkça
09:23
automation makes the twin peaks taller,
180
563560
4320
otomasyon ikiz tepeleri daha da yükseltiyor,
09:28
the waste loftier
181
568640
1736
israfı arttırıyor
09:30
and the social conflicts deeper,
182
570400
2056
ve toplumsal çelişkileri derinleştiriyor.
09:32
including --
183
572480
1200
Bence bu
09:34
soon, I believe --
184
574320
1536
yakında Çin gibi ülkelerde de
09:35
in places like China.
185
575880
1600
yaşanacak.
09:38
So we need to reconfigure,
186
578720
2416
Yeniden yapılandırmaya,
09:41
we need to reunite the economic and the political spheres,
187
581160
3656
ekonomik ve politik alanları birleştirmeye ihtiyacımız var.
09:44
but we'd better do it by democratizing the reunified sphere,
188
584840
5376
Ama bunu yaparken, birleştirilen alanı demokratikleştirmeliyiz.
09:50
lest we end up with a surveillance-mad hyperautocracy
189
590240
5696
Yoksa, denetim çılgını aşırı otokratik bir rejimde buluruz kendimizi.
09:55
that makes The Matrix, the movie, look like a documentary.
190
595960
4016
Böyle olursa Matrix filmi belgesel gibi kalır.
10:00
(Laughter)
191
600000
1576
(Gülüşmeler)
10:01
So the question is not whether capitalism will survive
192
601600
3416
Yani mesele, kapitalizmin teknolojik yenilikler karşısında
10:05
the technological innovations it is spawning.
193
605040
2320
hayatta kalıp kalamayacağı değil.
10:07
The more interesting question
194
607960
1616
Asıl mesele şu:
10:09
is whether capitalism will be succeeded by something resembling a Matrix dystopia
195
609600
5736
kapitalizm, yerini Matrix'i andıran bir distopyaya mı
10:15
or something much closer to a Star Trek-like society,
196
615360
4416
yoksa Star Trek'e benzer türden bir topluma mı bırakacak?
10:19
where machines serve the humans
197
619800
2376
Makinelerin insanlara hizmet ettiği,
10:22
and the humans expend their energies exploring the universe
198
622200
4416
insanların enerjilerini evreni keşfetmeye harcadığı,
10:26
and indulging in long debates about the meaning of life
199
626640
4296
Antik Yunan'daki agoraların yüksek teknolojili versiyonlarında
10:30
in some ancient, Athenian-like, high tech agora.
200
630960
4000
hayatın anlamına dair uzun tartışmalara daldığı bir topluma.
10:36
I think we can afford to be optimistic.
201
636360
3440
Bence iyimser olabiliriz.
10:41
But what would it take,
202
641400
1296
Peki, Matrix benzeri
10:42
what would it look like
203
642720
1976
bir distopya yerine
10:44
to have this Star Trek-like utopia, instead of the Matrix-like dystopia?
204
644720
4880
Star Trek'i andıran bir ütopya, neye benzer, neyi gerektirir?
10:50
In practical terms,
205
650240
1256
Pratiğe yönelik olarak,
10:51
allow me to share just briefly,
206
651520
1736
birkaç kısa örnek paylaşmama
10:53
a couple of examples.
207
653280
1200
izin verin.
10:55
At the level of the enterprise,
208
655080
1776
Girişimcilik düzeyinde,
10:56
imagine a capital market,
209
656880
2336
şöyle bir sermaye piyasası hayal edin:
10:59
where you earn capital as you work,
210
659240
2680
Çalıştıkça sermaye elde ediyorsunuz.
11:02
and where your capital follows you from one job to another,
211
662880
5336
Bir işten diğerine, bir şirketten diğerine geçerken
11:08
from one company to another,
212
668240
1496
sermayeniz de sizinle geliyor.
11:09
and the company --
213
669760
1256
Şirket,
11:11
whichever one you happen to work at at that time --
214
671040
3456
o sırada hangisinde çalışıyorsanız,
11:14
is solely owned by those who happen to work in it at that moment.
215
674520
4320
yalnızca o an orada çalışanların mülkiyetinde.
11:19
Then all income stems from capital, from profits,
216
679400
4696
Tüm maaşlar, sermayeden, kârlardan geliyor.
11:24
and the very concept of wage labor becomes obsolete.
217
684120
4376
Böylece ücretli emek fikri hükmünü kaybediyor.
11:28
No more separation between those who own but do not work in the company
218
688520
6616
Şirketin sahibi olan ama orada çalışmayanlarla,
11:35
and those who work but do not own the company;
219
695160
3256
şirkette çalışan ama sahibi olmayanlar arasındaki ayrım artık yok.
11:38
no more tug-of-war between capital and labor;
220
698440
3200
Emek ve sermaye arasındaki mücadele artık yok.
11:42
no great gap between investment and saving;
221
702440
4136
Yatırımla biriktirme arasındaki dev uçurum artık yok.
11:46
indeed, no towering twin peaks.
222
706600
3240
İkiz tepeler artık yok.
11:50
At the level of the global political economy,
223
710600
2376
Küresel politik ekonomi düzeyinde
11:53
imagine for a moment
224
713000
1936
bir an için şunu hayal edin:
11:54
that our national currencies have a free-floating exchange rate,
225
714960
4976
Ulusal para birimleri serbest döviz kura geçmiş.
11:59
with a universal, global, digital currency,
226
719960
3776
İnsanlığı temsilen IMF ya da G-20
12:03
one that is issued by the International Monetary Fund,
227
723760
4016
tarafından basılan
12:07
the G-20,
228
727800
1216
küresel, dijital bir
12:09
on behalf of all humanity.
229
729040
2536
para birimi var.
12:11
And imagine further
230
731600
1216
Hayal etmeye devam edin:
12:12
that all international trade is denominated in this currency --
231
732840
4336
Tüm uluslararası ticaret bu para birimi cinsinden,
12:17
let's call it "the cosmos,"
232
737200
1816
adına ''kozmos'' diyelim,
12:19
in units of cosmos --
233
739040
1400
kozmos cinsinden yürütülüyor.
12:21
with every government agreeing to be paying into a common fund
234
741720
4376
Her hükûmet, ülkesinin ticaret açığıyla
12:26
a sum of cosmos units proportional to the country's trade deficit,
235
746120
5536
ya da ticaret fazlasıyla orantılı olarak ortak bir fona kozmos cinsinden
12:31
or indeed to a country's trade surplus.
236
751680
3400
para yatırmayı kabul ediyor.
12:35
And imagine that that fund is utilized to invest in green technologies,
237
755720
5216
Bu fonda biriken parayla yeşil teknolojilere yatırım yapılıyor.
12:40
especially in parts of the world where investment funding is scarce.
238
760960
5320
Özellikle de dünyanın yatırım fonu kıtlığı çeken bölgelerinde.
12:46
This is not a new idea.
239
766840
1576
Bu, yeni bir fikir değil.
12:48
It's what, effectively, John Maynard Keynes proposed
240
768440
3336
John Maynard Keynes'in 1944 Bretton Woods Konferansı'nda
12:51
in 1944 at the Bretton Woods Conference.
241
771800
3320
sunduğu etkileyici öneri buydu.
12:56
The problem is
242
776080
1216
Problem şu ki,
12:57
that back then, they didn't have the technology to implement it.
243
777320
3296
o zamanlar, bunun için gereken teknolojiye sahip değillerdi.
13:00
Now we do,
244
780640
1216
Şimdi buna sahibiz.
13:01
especially in the context of a reunified political-economic sphere.
245
781880
5920
Özellikle de, birleştirilmiş politik-ekonomik alan anlamında.
13:08
The world that I am describing to you
246
788640
2416
Sizlere tarif ettiğim dünya,
13:11
is simultaneously libertarian,
247
791080
2456
aynı zamanda özgürlükçü.
13:13
in that it prioritizes empowered individuals,
248
793560
4576
Çünkü bireyin güçlendirilmesine öncelik veriyor.
13:18
Marxist,
249
798160
1216
Marksist,
13:19
since it will have confined to the dustbin of history
250
799400
3216
çünkü emek ile sermaye arasındaki ayrımı
13:22
the division between capital and labor,
251
802640
2456
tarihin çöplüğüne gönderecek.
13:25
and Keynesian,
252
805120
1560
Ve Keynesyen
13:27
global Keynesian.
253
807320
1480
küresel Keynesyen.
13:30
But above all else,
254
810320
1576
Ama her şeyden evvel,
13:31
it is a world in which we will be able to imagine an authentic democracy.
255
811920
4920
hakiki bir demokrasiyi hayal edebileceğimiz bir dünya bu.
13:37
Will such a world dawn?
256
817760
1760
Dünya böyle bir yer olabilecek mi?
13:40
Or shall we descend into a Matrix-like dystopia?
257
820400
4496
Yoksa, Matrix türünden bir distopyada mı bulacağız kendimizi?
13:44
The answer lies in the political choice that we shall be making collectively.
258
824920
4120
Bunu, hep beraber yapacağımız politik tercihler belirleyecek.
13:49
It is our choice,
259
829720
1616
Bu bizim tercihimiz.
13:51
and we'd better make it democratically.
260
831360
2320
Tercihimizi demokratik biçimde yapmalıyız.
13:54
Thank you.
261
834280
1256
Teşekkürler.
13:55
(Applause)
262
835560
3360
(Alkışlar)
14:01
Bruno Giussani: Yanis ...
263
841480
1200
Bruno Giussani: Yanis...
14:03
It was you who described yourself in your bios as a libertarian Marxist.
264
843880
4440
Özgeçmişlerinde kendini özgürlükçü Marksist olarak tanımlıyorsun.
14:10
What is the relevance of Marx's analysis today?
265
850400
2520
Marx'ın analizinin bugün geçerliliği nedir?
14:14
Yanis Varoufakis: Well, if there was any relevance in what I just said,
266
854000
3336
Varoufakis: Az önce anlattıklarımın herhangi bir geçerliliği varsa,
14:17
then Marx is relevant.
267
857360
1216
o zaman Marx geçerlidir.
14:18
Because the whole point of reunifying the political and economic is --
268
858600
3496
Çünkü, politika ile ekonomiyi birleştirmekteki maksat,
14:22
if we don't do it,
269
862120
1216
eğer bunu yapmazsak
14:23
then technological innovation is going to create
270
863360
2256
o zaman teknolojik yenilik, toplam talepte
14:25
such a massive fall in aggregate demand,
271
865640
2296
devasa bir düşüşe yol açacak.
14:27
what Larry Summers refers to as secular stagnation.
272
867960
4776
Larry Summers buna, ''uzun dönemli durgunluk'' diyor.
14:32
With this crisis migrating from one part of the world,
273
872760
2856
Bu krizin dünyanın bir yanından diğerine sıçramasıyla,
14:35
as it is now,
274
875640
1536
ki şu an olan bu,
14:37
it will destabilize not only our democracies,
275
877200
2696
istikrarsızlaşan yalnızca demokrasilerimiz olmayacak.
14:39
but even the emerging world that is not that keen on liberal democracy.
276
879920
4216
Liberal demokrasiye hevesli olmayan yükselen ülkeler de istikrarsızlaşacak.
14:44
So if this analysis holds water, then Marx is absolutely relevant.
277
884160
3816
Eğer bu analiz haklı çıkarsa, o zaman Marx kesinlikle geçerlidir.
14:48
But so is Hayek,
278
888000
1736
Ama Hayek de öyle.
14:49
that's why I'm a libertarian Marxist,
279
889760
1816
Ben bu yüzden özgürlükçü Marksistim.
14:51
and so is Keynes,
280
891600
1216
Keynes de öyle.
14:52
so that's why I'm totally confused.
281
892840
1896
Bu yüzden kafam karmakarışık.
14:54
(Laughter)
282
894760
1216
(Gülüşmeler)
14:56
BG: Indeed, and possibly we are too, now.
283
896000
2056
BG: Nitekim, biz de öyleyiz şu an.
14:58
(Laughter)
284
898080
1296
(Gülüşmeler)
14:59
(Applause)
285
899400
1976
(Alkışlar)
15:01
YV: If you are not confused, you are not thinking, OK?
286
901400
2776
YV: Kafanız karışık değilse düşünmüyorsunuzdur, değil mi?
15:04
BG: That's a very, very Greek philosopher kind of thing to say --
287
904200
3096
BG: Bu, tam da bir Yunan filozofunun söyleyeceği türden bir söz.
15:07
YV: That was Einstein, actually --
288
907320
1656
YV: Bu, Einstein'ın sözü aslında.
15:09
BG: During your talk you mentioned Singapore and China,
289
909000
2616
BG: Konuşmanda Singapur ve Çin'den bahsettin.
15:11
and last night at the speaker dinner,
290
911640
2056
Dün akşamki konuşmacı yemeğinde de
15:13
you expressed a pretty strong opinion about how the West looks at China.
291
913720
5176
Batı'nın Çin'e bakışına dair keskin bir fikir öne sürdün.
15:18
Would you like to share that?
292
918920
1576
Bu fikri paylaşmak ister misin?
15:20
YV: Well, there's a great degree of hypocrisy.
293
920520
2160
YV: Büyük bir ikiyüzlülük söz konusu.
15:23
In our liberal democracies, we have a semblance of democracy.
294
923400
4296
Liberal demokrasilerde, şekli bir demokrasimiz var.
15:27
It's because we have confined, as I was saying in my talk,
295
927720
2736
Çünkü, az evvel söylediğim gibi, demokrasiyi politik alana
15:30
democracy to the political sphere,
296
930480
1656
hapsetmiş durumdayız.
15:32
while leaving the one sphere where all the action is --
297
932160
3456
Asıl olayın cereyan ettiği
15:35
the economic sphere --
298
935640
1216
ekonomik alan ise
15:36
a completely democracy-free zone.
299
936880
1840
demokrasiden azade durumda.
15:39
In a sense,
300
939280
1256
Bir anlamda,
15:40
if I am allowed to be provocative,
301
940560
2200
provokatif olmama izin verilirse,
15:43
China today is closer to Britain in the 19th century.
302
943880
4416
bugünün Çin'i 19. yüzyılın Britanya'sına daha yakın.
Zira, unutmayın ki,
15:48
Because remember,
303
948320
1256
15:49
we tend to associate liberalism with democracy --
304
949600
2336
liberalizmi demokrasiyle ilişkilendirmeye meyilliyiz.
15:51
that's a mistake, historically.
305
951960
1496
Bu bir yanılgı, tarihsel anlamda.
15:53
Liberalism, liberal, it's like John Stuart Mill.
306
953480
2536
Liberalizm, liberal, John Stuart Mill gibidir.
15:56
John Stuart Mill was particularly skeptical about the democratic process.
307
956040
4696
John Stuart Mill, demokratik sürece kuşkuyla yaklaşırdı.
16:00
So what you are seeing now in China is a very similar process
308
960760
5376
Bugün Çin'de yaşananlar, Sanayi Devrimi esnasında
16:06
to the one that we had in Britain during the Industrial Revolution,
309
966160
3176
Britanya'da yaşananlara çok benziyor.
16:09
especially the transition from the first to the second.
310
969360
2976
Özellikle de ilk sanayi devriminden ikinciye geçiş sürecine.
16:12
And to be castigating China
311
972360
3296
Batı'nın 19. yüzyılda yaptığını
16:15
for doing that which the West did in the 19th century,
312
975680
3136
yapıyor diye Çin'i kınamak
16:18
smacks of hypocrisy.
313
978840
1320
ikiyüzlülük.
16:21
BG: I am sure that many people here are wondering about your experience
314
981520
3656
BG: Bu yılın başlarında, Yunanistan'ın maliye bakanı olarak
16:25
as the Finance Minister of Greece earlier this year.
315
985200
2736
yaşadığınız tecrübeyi eminim çoğumuz merak ediyordur.
16:27
YV: I knew this was coming.
316
987960
1381
YV: Bu soruyu bekliyordum.
16:29
BG: Yes.
317
989365
1251
BG: Evet.
16:30
BG: Six months after,
318
990640
1336
BG: 6 ay sonra dönüp bakınca
16:32
how do you look back at the first half of the year?
319
992000
2400
yılın ilk yarısını nasıl değerlendiriyorsunuz?
16:35
YV: Extremely exciting, from a personal point of view,
320
995920
2616
YV: Kişisel olarak, muazzam bir heyecan
16:38
and very disappointing,
321
998560
1256
ve büyük bir hayal kırıklığı görüyorum.
16:39
because we had an opportunity to reboot the Eurozone.
322
999840
3896
Zira Avro Bölgesi'nde yeni bir başlangıç yapma fırsatına sahiptik.
16:43
Not just Greece, the Eurozone.
323
1003760
2096
Salt Yunanistan'da değil, Avro Bölgesi'nde.
16:45
To move away from the complacency
324
1005880
2936
Rehavetten uzaklaşarak,
16:48
and the constant denial that there was a massive --
325
1008840
2456
Avro Bölgesi'ni bölen ve tüm AB sürecini
16:51
and there is a massive architectural fault line
326
1011320
2856
ciddi biçimde tehdit eden
16:54
going through the Eurozone,
327
1014200
2176
devasa bir yapısal hatanın
16:56
which is threatening, massively, the whole of the European Union process.
328
1016400
4416
var olduğu gerçeğiyle yüzleşme fırsatına sahiptik.
17:00
We had an opportunity on the basis of the Greek program --
329
1020840
3176
Yunanistan'ın programı, bu yüzleşmeyi ortaya koyan
17:04
which by the way,
330
1024040
1336
ilk programdı.
17:05
was the first program to manifest that denial --
331
1025400
4376
Bu program çerçevesinde, işleri yoluna sokma
17:09
to put it right.
332
1029800
1216
fırsatına sahiptik.
17:11
And, unfortunately,
333
1031040
1216
Ama maalesef,
17:12
the powers in the Eurozone,
334
1032280
1816
Avro Bölgesi ve Eurogroup'taki güçler,
17:14
in the Eurogroup,
335
1034120
1200
bu gerçeği inkar etmekte
17:16
chose to maintain denial.
336
1036079
1977
ısrar ettiler.
Ama olacakları biliyorsunuz.
17:18
But you know what happens.
337
1038079
1257
17:19
This is the experience of the Soviet Union.
338
1039359
2056
Bu Sovyetler Birliği'nde yaşanan deneyimdir.
17:21
When you try to keep alive
339
1041440
2495
Yapısal olarak ayakta kalması
17:23
an economic system that architecturally cannot survive,
340
1043960
3879
imkansız bir ekonomik sistemi politik iradeyle ve otoriterlikle
17:28
through political will and through authoritarianism,
341
1048520
2655
ayakta tutmaya çalıştığınızda
17:31
you may succeed in prolonging it,
342
1051200
1656
ömrünü uzatabilirsiniz belki.
17:32
but when change happens
343
1052880
1575
Ama zamanı geldiğinde
17:34
it happens very abruptly and catastrophically.
344
1054480
2496
değişim ansızın ve felaket biçiminde meydana gelir.
17:37
BG: What kind of change are you foreseeing?
345
1057000
2007
BG: Ne tür bir değişim öngörüyorsunuz?
17:39
YV: Well, there's no doubt
346
1059031
1254
YV: Hiç kuşkusuz,
17:40
that if we don't change the architecture of the Eurozone,
347
1060309
2667
Avro Bölgesi'nin yapısını değiştirmezsek,
17:43
the Eurozone has no future.
348
1063001
1894
onun bir geleceği yok.
17:44
BG: Did you make any mistakes when you were Finance Minister?
349
1064920
2896
BG: Maliye bakanı iken, hata yaptığınız oldu mu?
17:47
YV: Every day.
350
1067840
1216
YV: Her gün.
17:49
BG: For example? YV: Anybody who looks back --
351
1069080
2536
BG: Örneğin? YV: Geriye dönüp bakan herkes,
17:51
(Applause)
352
1071640
2080
(Alkışlar)
17:56
No, but seriously.
353
1076120
1376
hayır, gerçekten.
17:57
If there's any Minister of Finance, or of anything else for that matter,
354
1077520
3576
Eğer bir maliye bakanı, ya da başka herhangi bir bakan,
18:01
who tells you after six months in a job,
355
1081120
2216
özellikle de bu tarz stresli bir durumda,
18:03
especially in such a stressful situation,
356
1083360
3696
6 ay görev yaptıktan sonra,
size hiç hata yapmadığını söylüyorsa, o çok tehlikeli biri demektir.
18:07
that they have made no mistake, they're dangerous people.
357
1087080
2696
18:09
Of course I made mistakes.
358
1089800
1296
Hatalarım oldu tabii ki.
En büyük hatam, Şubat sonunda
18:11
The greatest mistake was to sign the application
359
1091120
2816
18:13
for the extension of a loan agreement
360
1093960
2096
kredi anlaşmasının uzatılması
18:16
in the end of February.
361
1096080
1616
başvurusunu imzalamaktı.
18:17
I was imagining
362
1097720
1216
Alacaklıların,
18:18
that there was a genuine interest on the side of the creditors
363
1098960
2976
ortak zemin bulmaya yönelik sahici bir ilgilerinin
18:21
to find common ground.
364
1101960
1256
olduğunu sanıyordum.
18:23
And there wasn't.
365
1103240
1216
Ama yanıldım.
18:24
They were simply interested in crushing our government,
366
1104480
2616
Onların tek istediği hükûmetimizi ezmekti.
18:27
just because they did not want
367
1107120
1456
Çünkü Avro Bölgesi'ndeki
18:28
to have to deal with the architectural fault lines
368
1108600
3136
yapısal çatlaklarla uğraşmak
18:31
that were running through the Eurozone.
369
1111760
2016
istemiyorlardı.
18:33
And because they didn't want to admit
370
1113800
1816
Çünkü, Yunanistan'da 5 yıl boyunca
18:35
that for five years they were implementing a catastrophic program in Greece.
371
1115640
3616
yıkıcı bir program uyguladıklarını kabul etmek istemiyorlardı.
18:39
We lost one-third of our nominal GDP.
372
1119280
2896
Nominal GSYİH'nin 3'te 1'ini kaybetmiştik.
18:42
This is worse than the Great Depression.
373
1122200
1936
Bu, Büyük Bunalım'dan bile kötüydü.
18:44
And no one has come clean
374
1124160
1256
Bu politikayı dayatan
18:45
from the troika of lenders that have been imposing this policy
375
1125440
2936
borç verenlerin troykasından hiç kimse bunun devasa bir
18:48
to say, "This was a colossal mistake."
376
1128400
2976
hata olduğunu itiraf etmedi.
18:51
BG: Despite all this,
377
1131400
1216
BG: Tüm bunlara rağmen,
18:52
and despite the aggressiveness of the discussion,
378
1132640
2336
tartışmanın sertliğine rağmen,
18:55
you seem to be remaining quite pro-European.
379
1135000
2416
Avrupa yanlısı kalmaya devam ediyor gibisin.
18:57
YV: Absolutely.
380
1137440
1216
YV: Kesinlikle.
18:58
Look, my criticism of the European Union and the Eurozone
381
1138680
4136
Bakın, ben AB'yi ve Avro Bölgesi'ni
19:02
comes from a person who lives and breathes Europe.
382
1142840
4040
Avrupa'yı yaşayan, Avrupa'yı soluyan biri olarak eleştiriyorum.
19:07
My greatest fear is that the Eurozone will not survive.
383
1147680
3576
En büyük endişem Avro Bölgesi'nin ayakta kalamaması.
19:11
Because if it doesn't,
384
1151280
1456
Çünkü, bu olursa,
19:12
the centrifugal forces that will be unleashed
385
1152760
2856
önü açılacak olan merkezkaç güçler
19:15
will be demonic,
386
1155640
1696
kötü emellerini
19:17
and they will destroy the European Union.
387
1157360
1976
hayata geçirerek AB'yi yok edecekler.
19:19
And that will be catastrophic not just for Europe
388
1159360
2416
Bu yalnızca Avrupa için değil, bir bütün olarak
19:21
but for the whole global economy.
389
1161800
1616
küresel ekonomi için yıkım demek.
19:23
We are probably the largest economy in the world.
390
1163440
4096
Muhtemelen dünyadaki en büyük ekonomi bize ait.
19:27
And if we allow ourselves
391
1167560
1736
Eğer, postmodern 1930'ların
19:29
to fall into a route of the postmodern 1930's,
392
1169320
2816
rotasına saparsak,
19:32
which seems to me to be what we are doing,
393
1172160
2656
ki bence şu an tam da onu yapıyoruz,
19:34
then that will be detrimental
394
1174840
1816
bu hem Avrupalıların
19:36
to the future of Europeans and non-Europeans alike.
395
1176680
3416
hem de diğer halkların geleceğine zarar verecek.
19:40
BG: We definitely hope you are wrong on that point.
396
1180120
2416
BG: Umarız bu noktada yanılıyorsundur.
19:42
Yanis, thank you for coming to TED.
397
1182560
1696
Yanis, TED'e geldiğin için teşekkürler.
19:44
YV: Thank you.
398
1184280
1216
YV: Ben teşekkür ederim.
19:45
(Applause)
399
1185520
4823
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7