What Islam really says about women | Alaa Murabit

4,088,304 views ・ 2015-07-21

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Ramazan Şen Gözden geçirme: Efser Özer
00:12
So on my way here,
0
12785
3055
Buraya gelirken,
00:15
the passenger next to me and I had a very interesting conversation
1
15840
3702
uçuş boyunca, yanımdaki yolcu ile aramızda
00:19
during my flight.
2
19542
2043
ilginç bir konuşma geçti.
00:21
He told me, "It seems like the United States has run out of jobs,
3
21585
4528
Bana: "Görünüşe göre Birleşik Devletler'de iş kalmamış
00:26
because they're just making some up:
4
26113
2368
çünkü kafalarından iş uyduruyorlar;
00:28
cat psychologist, dog whisperer, tornado chaser."
5
28481
6262
kedi psikologu, köpeklere fısıldayan adam, kasırga avcıları." dedi.
00:34
A couple of seconds later, he asked me,
6
34743
2817
Birkaç saniye sonra, bana sordu:
00:37
"So what do you do?"
7
37560
2252
"Peki sen ne iş yaparsın?"
00:39
And I was like, "Peacebuilder?"
8
39812
2693
Ben de: "Barış elçisiyim?" dedim.
00:42
(Laughter)
9
42505
2480
(Gülüşmeler)
00:46
Every day, I work to amplify the voices of women
10
46925
4427
Her gün, kadınların seslerini yükseltmek
00:51
and to highlight their experiences
11
51352
3098
ve barış süreçleri ve çatışma çözümündeki
00:54
and their participation in peace processes and conflict resolution,
12
54450
5059
katkılarını ve deneyimlerini vurgulamak için çalışıyorum
00:59
and because of my work,
13
59509
2779
ve işim gereği
01:02
I recognize that the only way to ensure the full participation of women globally
14
62288
6176
kadınların dünya çapında katılımlarını sağlamanın tek yolu
01:08
is by reclaiming religion.
15
68464
2866
dini aslına döndürmektir.
01:11
Now, this matter is vitally important to me.
16
71330
4064
Bu mesele benim için hayati önem taşıyor.
01:15
As a young Muslim woman, I am very proud of my faith.
17
75394
4411
Genç Müslüman bir kadın olarak, inancımla çok gurur duyuyorum.
01:19
It gives me the strength and conviction to do my work every day.
18
79805
4735
Her gün işimi yapmam için bana güç ve inanç veriyor.
01:24
It's the reason I can be here in front of you.
19
84540
2759
Burada sizin önünüzde olabilmemin nedeni de o.
01:27
But I can't overlook the damage that has been done in the name of religion,
20
87909
5224
Fakat sadece benim değil, tüm büyük dünya inanışları adına yapılan
01:33
not just my own, but all of the world's major faiths.
21
93133
4528
zararları da görmezden gelemem.
01:37
The misrepresentation and misuse and manipulation of religious scripture
22
97661
4504
Dini metinlerin yanlış temsil edilmesi ve suistimal edilmesi
01:42
has influenced our social and cultural norms,
23
102165
3529
sosyal ve kültürel kurallarımızı, yasalarımızı,
01:45
our laws, our daily lives,
24
105694
2926
günlük yaşantılarımızı etkiledi,
01:48
to a point where we sometimes don't recognize it.
25
108620
3854
ve öyle bir noktaya geldi ki artık onları tanımıyoruz.
01:52
My parents moved from Libya, North Africa, to Canada
26
112804
4686
Ailem 1980'li yılların başında Kuzey Afrika, Libya'dan
01:57
in the early 1980s,
27
117490
1764
Kanada'ya geldi
01:59
and I am the middle child of 11 children.
28
119254
3846
ve ben 11 çocuğun ortancasıyım.
02:03
Yes, 11.
29
123100
1331
Evet, 11.
02:05
But growing up, I saw my parents,
30
125431
2158
Fakat büyürken gördüm ki anne ve babam
02:07
both religiously devout and spiritual people,
31
127589
3576
ikisi de mütedeyyin insanlardı,
02:11
pray and praise God for their blessings,
32
131165
2740
bahşettikleri için Allah'a dua ve şükür ediyorlardı
02:13
namely me of course, but among others. (Laughter)
33
133905
4759
yani benim için, tabi diğerleri için de. (Gülüşmeler)
02:18
They were kind and funny and patient,
34
138664
3158
Kibar, komik ve sabırlılardı,
02:21
limitlessly patient, the kind of patience that having 11 kids forces you to have.
35
141822
6339
sınırsız bir sabırdı, 11 çocuk sahibi olunca öyle olmak zorundaydı.
02:28
And they were fair.
36
148161
2020
Ve adaletlilerdi.
02:30
I was never subjected to religion through a cultural lens.
37
150181
4714
Hiçbir zaman geleneksel bir din anlayışına tabi tutulmadım.
02:34
I was treated the same,
38
154895
2066
Nasıl davranmam bekleniyorsa
02:36
the same was expected of me.
39
156961
2449
o şekilde davranıldım.
02:39
I was never taught that God judged differently based on gender.
40
159740
4437
Bana hiçbir zaman Tanrı'nın cinsiyetine göre yargıladığı öğretilmedi.
02:44
And my parents' understanding of God as a merciful and beneficial friend
41
164647
5642
Anne ve babamın Tanrı'yı merhametli ve hayırlı bir arkadaş ve sağlayıcı
02:50
and provider shaped the way I looked at the world.
42
170289
3854
olarak görmeleri dünyaya bakışımı şekillendirdi.
02:54
Now, of course, my upbringing had additional benefits.
43
174143
4827
Tabii ki, yetişme tarzımın daha başka faydaları da oldu.
02:58
Being one of 11 children is Diplomacy 101. (Laughter)
44
178970
4752
11 çocuktan biri olmak Diplomasi 101 demekti. (Gülüşmeler)
03:04
To this day, I am asked where I went to school,
45
184592
2577
Bugüne kadar, hangi okula gittiğim soruldu,
03:07
like, "Did you go to Kennedy School of Government?"
46
187169
2483
mesela: "Kennedy Devlet Okulu'na gittin mi?"
03:09
and I look at them and I'm like, "No,
47
189652
1906
ve ben de onlara bakıp: "Hayır,
03:11
I went to the Murabit School of International Affairs."
48
191558
2809
Uluslararası İlişkiler Murabit Okuluna gittim."
03:14
It's extremely exclusive. You would have to talk to my mom to get in.
49
194367
5828
Çok özel bir okul. Oraya gitmek için annemle konuşmanız gerekiyor.
03:20
Lucky for you, she's here.
50
200195
2136
Şansınıza, o da burada.
03:23
But being one of 11 children and having 10 siblings
51
203879
4489
Fakat 11 çocuktan biri ve 10 kardeşe sahip olmak
03:28
teaches you a lot about power structures and alliances.
52
208368
4232
size güç yapısı ve müttefiklik hakkında çok şey öğretiyor.
03:32
It teaches you focus; you have to talk fast or say less,
53
212600
2803
Size odaklanmayı öğretir; hızlı veya az konuşmalısın
03:35
because you will always get cut off.
54
215403
2508
çünkü daima sözün kesilir.
03:37
It teaches you the importance of messaging.
55
217911
2856
Size mesajlaşmanın önemini öğretir.
03:40
You have to ask questions in the right way to get the answers you know you want,
56
220767
4226
İstediğiniz cevabı almak için soruyu doğru şekilde sormalısınız
03:44
and you have to say no in the right way to keep the peace.
57
224993
4179
ve barışı sağlamak için doğru şekilde hayır demelisiniz.
03:49
But the most important lesson I learned growing up
58
229172
4272
Fakat büyürken öğrendiğim en önemli ders
03:53
was the importance of being at the table.
59
233444
3530
masada olmanın önemiydi.
03:56
When my mom's favorite lamp broke, I had to be there when she was trying
60
236974
3831
Annemin en sevdiği lambası kırıldığında, bunu nasıl ve kimin yaptığını bulmaya
04:00
to find out how and by who, because I had to defend myself,
61
240805
4529
çalışırken yanında olmalıydım çünkü kendimi savunmalıydım
04:05
because if you're not, then the finger is pointed at you,
62
245334
3783
çünkü savunmazsan, parmak size doğrultulur
04:09
and before you know it, you will be grounded.
63
249117
2624
ve haberin olmadan ceza alırsın.
04:11
I am not speaking from experience, of course.
64
251741
3277
Tabii ki, deneyime dayalı konuşmuyorum.
04:16
When I was 15 in 2005, I completed high school and I moved
65
256338
5412
2005 yılında, 15 yaşındayken, liseyi bitirdim ve taşındım.
04:21
from Canada -- Saskatoon --
66
261750
2490
Kanada, Saskatoon'dan
04:24
to Zawiya, my parents' hometown in Libya,
67
264240
4079
Zaviye'ye, çok geleneksel bir şehir olan
04:28
a very traditional city.
68
268319
2392
ailemin Libya'daki şehrine taşındım.
04:30
Mind you, I had only ever been to Libya before on vacation,
69
270711
4819
Unutmayın, daha önce Libya'ya sadece tatil için gittim
04:35
and as a seven-year-old girl, it was magic.
70
275530
4376
ve yedi yaşında bir kız için büyülü bir yerdi.
04:39
It was ice cream and trips to the beach and really excited relatives.
71
279906
4992
Dondurma, sahilde gezi ve çok heyecanlı akrabalar demekti.
04:45
Turns out it's not the same as a 15-year-old young lady.
72
285468
5002
Gördüm ki 15 yaşındaki genç bir bayan için durum aynı değilmiş.
04:50
I very quickly became introduced to the cultural aspect of religion.
73
290470
5968
Hızlı bir şekilde dinin kültürel bir yüzüyle tanıştırıldım.
04:56
The words "haram" -- meaning religiously prohibited --
74
296438
4458
Haram -yani dinde yasak olan-
05:00
and "aib" -- meaning culturally inappropriate --
75
300896
3506
ve ayıp -yani kültürel olarak uygunsuz- kelimeleri
05:04
were exchanged carelessly,
76
304402
2716
yalan yanlış yer değiştirdi
05:07
as if they meant the same thing and had the same consequences.
77
307118
4319
ve sanki aynı şeyi ifade ediyor ve aynı sonuçlara varıyordu.
05:11
And I found myself in conversation after conversation with classmates
78
311437
4737
Ve kendimi sınıf arkadaşlarıyla ve meslektaşlar,
05:16
and colleagues, professors, friends, even relatives,
79
316174
3436
profesörler, arkadaşlar, hatta akrabalarla konuşuyor halde buldum.
05:19
beginning to question my own role and my own aspirations.
80
319610
4783
Benim kendi kurallarımı ve kendi niyetlerimi sorgulamaya başladılar.
05:24
And even with the foundation my parents had provided for me,
81
324393
3530
Ailemin bana sağladığı altyapıya rağmen
05:27
I found myself questioning the role of women in my faith.
82
327923
4295
kendimi inancımdaki kadının rolünü sorgularken buldum.
05:32
So at the Murabit School of International Affairs,
83
332218
4179
Böylece Uluslararası İlişkiler Murabit Okulunda
05:36
we go very heavy on the debate,
84
336397
2740
çok derin tartışmaya girdik.
05:39
and rule number one is do your research, so that's what I did,
85
339137
5495
Bir numaralı kural araştırmanı yapmaktır ve ben de öyle yaptım.
05:44
and it surprised me how easy it was
86
344640
3785
İnancımda politik, ekonomik
05:48
to find women in my faith who were leaders,
87
348425
4017
hatta askeri alanda lider olan, yenilikçi,
05:52
who were innovative, who were strong --
88
352442
3552
güçlü kadınları bulmanın
05:55
politically, economically, even militarily.
89
355994
3366
bu kadar kolay olması beni şaşırttı.
05:59
Khadija financed the Islamic movement
90
359360
3391
Hatice (r.a.), İslami hareketi doğuş döneminde
06:02
in its infancy.
91
362751
1661
finanse etmiş.
06:04
We wouldn't be here if it weren't for her.
92
364562
2445
O olmasaydı burada olmazdık.
06:07
So why weren't we learning about her?
93
367627
2647
Peki neden onu öğrenmiyorduk?
06:10
Why weren't we learning about these women?
94
370274
2921
Neden bu kadınları tanımıyoruz?
06:13
Why were women being relegated to positions which predated
95
373195
2791
Neden kadınlar inancımızın öğretilerinden daha öncesine ait
06:15
the teachings of our faith?
96
375986
2670
konumlara düşürülüyor?
06:18
And why, if we are equal in the eyes of God,
97
378656
2275
Ve eğer Tanrı'nın gözünde eşitsek,
06:20
are we not equal in the eyes of men?
98
380931
3102
erkeklerin gözünde neden değiliz?
06:24
To me, it all came back to the lessons I had learned as a child.
99
384623
5067
Bana göre, mesele çocukken öğrendiklerime dönüyor.
06:30
The decision maker, the person who gets to control the message,
100
390350
3672
Karar verici, mesajı kontrol eden kişi,
06:34
is sitting at the table,
101
394022
2582
masada oturuyor
06:36
and unfortunately, in every single world faith,
102
396604
4900
ve ne yazık ki, her bir dünya inancında
06:41
they are not women.
103
401504
2646
o kişiler kadınlar değil.
06:44
Religious institutions are dominated by men
104
404150
3042
Dini kurumlar erkek egemenliğinde
06:47
and driven by male leadership,
105
407192
1951
ve erkek liderliği ile çalışır
06:49
and they create policies in their likeness,
106
409143
3436
ve istedikleri gibi politika üretiyorlar.
06:52
and until we can change the system entirely,
107
412579
4093
ve biz sistemi baştan aşağı değiştirene kadar
06:56
then we can't realistically expect to have full economic
108
416672
3267
kadınların ekonomik ve politik katılımlarını
06:59
and political participation of women.
109
419939
3576
gerçekçi bir şekilde umamayız.
07:03
Our foundation is broken.
110
423515
3111
Zeminimiz bozuldu.
07:07
My mom actually says, you can't build a straight house on a crooked foundation.
111
427786
4992
Annem der ki, eğik bir zemine düz bir ev inşa edemezsin.
07:14
In 2011, the Libyan revolution broke out, and my family was on the front lines.
112
434521
6609
2011 yılında, Libya devrimi başladı ve ailem ön saflardaydı.
07:21
And there's this amazing thing that happens in war,
113
441580
3064
Ve savaşta şu şaşırtıcı şey olur;
07:24
a cultural shift almost, very temporary.
114
444644
3129
kültürel bir değişim, çok geçici.
07:27
And it was the first time that I felt it was not only acceptable
115
447773
3071
Ve ilk defa, buna katılmanın benim için makul olmasından öte
07:30
for me to be involved, but it was encouraged.
116
450844
2972
yüreklendirilmiş hissettim.
07:33
It was demanded.
117
453816
2345
Bu talep edildi.
07:36
Myself and other women had a seat at the table.
118
456161
3009
Ben ve diğer kadınlar masada bir yer buldu.
07:39
We weren't holding hands or a medium.
119
459170
3399
Birbirimizin veya bir medyumun elini tutmuyorduk.
07:42
We were part of decision making.
120
462569
1858
Karar vermenin bir parçasıydık.
07:44
We were information sharing. We were crucial.
121
464427
3413
Bilgi paylaşımıydık. Önemliydik.
07:47
And I wanted and needed for that change to be permanent.
122
467840
5050
Ve bu değişimin kalıcı olmasını istedim ve buna ihtiyacım vardı.
07:54
Turns out, that's not that easy.
123
474342
2786
Gördük ki o kadar kolay değilmiş.
07:57
It only took a few weeks before the women that I had previously worked with
124
477128
4372
Sadece birkaç hafta sonra daha önce birlikte çalıştığım kadınlar
08:01
were returning back to their previous roles,
125
481500
2970
önceki rollerine geri dönüyorlardı
08:04
and most of them were driven by words of encouragement
126
484470
2805
ve çoğu da savunma olarak kutsal metni kullanan
08:07
from religious and political leaders,
127
487275
2902
dini ve politik liderlerin
08:10
most of whom cited religious scripture as their defense.
128
490177
3994
teşvik sözleriyle buna mecbur bırakıldı.
08:14
It's how they gained popular support for their opinions.
129
494449
3551
Görüşlerine bu şekilde destek buldular.
08:19
So initially, I focused on the economic and political empowerment of women.
130
499080
5237
O yüzden, ilk olarak, kadınların siyasi ve ekonomik olarak güçlenmesine odaklandım.
08:24
I thought that would lead to cultural and social change.
131
504317
3506
Bunun kültürel ve sosyal değişime yol açacağını düşündüm.
08:27
It turns out, it does a little, but not a lot.
132
507823
4342
Birazcık oldu, ama çok değil.
08:32
I decided to use their defense as my offense,
133
512165
4365
Onların savunmasını hücum olarak kullanmaya karar verdim
08:36
and I began to cite and highlight Islamic scripture as well.
134
516530
4644
ve Kutsal kitabı vurgulamaya ve ondan alıntı yapmaya başladım.
08:41
In 2012 and 2013, my organization led the single largest
135
521174
4562
2012 ve 2013 yıllarında,
organizasyonum Libya'daki en yaygın kampanyaya liderlik yaptı.
08:45
and most widespread campaign in Libya.
136
525736
2485
08:48
We entered homes and schools and universities, even mosques.
137
528221
4776
Evlere, okullara ve üniversitelere, hatta camilere gittik.
08:52
We spoke to 50,000 people directly,
138
532997
2282
50.000 kişiyle direkt olarak
08:55
and hundreds of thousands more through billboards and television commercials,
139
535279
4064
ve yüz binlercesi ile de reklam panoları, televizyon ve radyo reklamları
08:59
radio commercials and posters.
140
539343
2787
ve posterler aracılığı ile konuştuk.
09:02
And you're probably wondering how a women's rights organization
141
542130
3064
Ve merak ediyorsunuzdur nasıl olur da bir kadın hakları
09:05
was able to do this in communities which had previously opposed
142
545194
2972
organizasyonu daha önce bizim varlığımıza karşı olan
09:08
our sheer existence.
143
548166
2995
toplumlarda bunu yapabildi.
09:11
I used scripture.
144
551701
2469
Kutsal metni kullandım.
09:14
I used verses from the Quran and sayings of the Prophet,
145
554170
5390
Kur'an'dan ayetler ve Peygamberin sözlerini,
09:19
Hadiths, his sayings which are, for example,
146
559560
3965
onun sözleri olan şu gibi hadisleri kullandım:
09:23
"The best of you is the best to their family."
147
563525
3436
"Sizin en hayırlınız ailesine en iyi davranandır."
09:26
"Do not let your brother oppress another."
148
566961
4017
"Kardeşinin başkasını ezmesine izin verme."
09:30
For the first time, Friday sermons led by local community imams
149
570978
5015
İlk defa, yerel toplum imamlarının yaptığı Cuma vaazlarında
09:35
promoted the rights of women.
150
575993
2485
kadınların hakları anlatıldı.
09:38
They discussed taboo issues, like domestic violence.
151
578478
3598
Aile içi şiddet gibi tabu meselelerini konuştular.
09:42
Policies were changed.
152
582656
2964
İlkeler değişti.
09:46
In certain communities, we actually had to go as far
153
586080
3125
Belli toplumlarda, daha ileri gitmek zorunda kaldık.
09:49
as saying the International Human Rights Declaration,
154
589205
3901
Dedik ki: "Din alimleri tarafından yazılmadığı için
09:53
which you opposed because it wasn't written by religious scholars,
155
593106
4086
Uluslararası İnsan Hakları Bildirgesine karşısınız.
09:57
well, those same principles are in our book.
156
597192
4783
Halbuki, aynı prensipler bizim kitabımızda da var."
10:01
So really, the United Nations just copied us.
157
601975
3771
Gerçekten, Birleşmiş Milletler bizi kopyaladı.
10:07
By changing the message, we were able to provide
158
607931
2843
Mesajı değiştirerek,
Libya'da kadın haklarını destekleyen alternatif bir anlatım sağlayabildik.
10:10
an alternative narrative which promoted the rights of women in Libya.
159
610774
4125
10:15
It's something that has now been replicated internationally,
160
615349
4852
Bu artık uluslararası kopyalanan bir şey
10:20
and while I am not saying it's easy -- believe me, it's not.
161
620201
4389
ve bunun kolay olmadığını söylüyorsam, inanın bana, hiç değil.
10:24
Liberals will say you're using religion and call you a bad conservative.
162
624590
3831
Liberaller dini kullandığınızı ve kötü bir muhafazakar olduğunuzu söyleyecektir.
10:28
Conservatives will call you a lot of colorful things.
163
628421
3483
Muhafazakarlar sizi rengarenk şeylerle çağıracaktır.
10:31
I've heard everything from, "Your parents must be extremely ashamed of you" --
164
631904
4086
"Ailen senden utanç duyuyor olmalı." gibi sözlerden
10:35
false; they're my biggest fans --
165
635990
2110
-yanlış; onlar benim en büyük hayranlarım-
10:38
to "You will not make it to your next birthday" --
166
638100
2511
"Seneye çıkamazsın." gibi sözler duydum
10:40
again wrong, because I did.
167
640611
3693
-yine yanlış, çünkü çıktım.
10:44
And I remain
168
644674
2136
Ve hâlâ kadın
10:46
a very strong believer that women's rights and religion are not mutually exclusive.
169
646810
6421
hakları ve dinin birbirini dışlayan şeyler olmadığına güçlü bir şekilde inanıyorum.
10:54
But we have to be at the table.
170
654291
2742
Fakat masada olmak zorundayız.
10:57
We have to stop giving up our position, because by remaining silent,
171
657723
4133
Pozisyonumuzdan vazgeçmeyi bırakmalıyız çünkü sessiz kalarak
11:01
we allow for the continued persecution and abuse of women worldwide.
172
661856
5531
dünya çapında kadın zulmüne ve istismarına izin veriyoruz.
11:07
By saying that we're going to fight for women's rights
173
667837
3005
Kadın haklarıyla ve
11:10
and fight extremism with bombs and warfare,
174
670842
3785
bomba ve savaşların aşırıcılığıyla mücadele edeceğimizi söyleyerek
11:14
we completely cripple local societies which need to address these issues
175
674627
4249
bu sorunları ele alması gereken yerel toplulukların
tamamen belini bükeriz. Böylece sürdürülebilir hale gelir.
11:18
so that they're sustainable.
176
678876
2229
11:23
It is not easy, challenging distorted religious messaging.
177
683496
5074
Kolay değil, bozulmuş dini algı ile mücadele etmek.
11:28
You will have your fair share of insults and ridicule and threats.
178
688930
4840
Hakaret, alay ve tehditlerden payınıza düşeni alacaksınız.
11:34
But we have to do it.
179
694380
1836
Fakat bunu yapmak zorundayız.
11:36
We have no other option than to reclaim the message of human rights,
180
696216
4741
insan hakları mesajını, inancımızın prensiplerini
11:40
the principles of our faith,
181
700957
2647
ihya etmek için başka seçeneğimiz yok.
11:43
not for us, not for the women in your families,
182
703604
2763
Bizim için değil, ailenizdeki kadınlar için değil,
11:46
not for the women in this room,
183
706367
1950
bu odadaki kadınlar için değil,
11:48
not even for the women out there,
184
708317
3174
dışarıdaki kadınlar için de değil,
11:51
but for societies that would be transformed
185
711491
3506
kadınların katılımıyla dönüşebilecek
11:54
with the participation of women.
186
714997
2317
toplumlar için.
11:57
And the only way we can do that,
187
717884
2507
Ve bunu yapabilmemizin tek yolu,
12:00
our only option,
188
720391
1788
tek seçeneğimiz,
12:02
is to be, and remain, at the table.
189
722179
3530
masada olmak ve orada kalmak.
12:05
Thank you.
190
725709
2623
Teşekkür ederim.
12:08
(Applause)
191
728332
3579
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7