There's no shame in taking care of your mental health | Sangu Delle

423,607 views ・ 2017-05-26

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Esra Çakmak Gözden geçirme: Figen Ergürbüz
00:12
Last year ...
0
12942
1691
Geçen yıl...
00:14
was hell.
1
14657
1203
âdeta bir cehennemdi.
00:15
(Laughter)
2
15884
1798
(Kahkaha)
00:20
It was my first time eating Nigerian "jollof."
3
20391
3552
İlk defa Nijerya ''jollof''undan yedim.
00:23
(Laughter)
4
23967
1582
(Kahkaha)
00:26
Actually, in all seriousness,
5
26436
2859
Tüm ciddiyetimle söylüyorum,
00:29
I was going through a lot of personal turmoil.
6
29319
2814
bireysel olarak cidden zor bir dönemden geçiyordum.
00:33
Faced with enormous stress,
7
33055
2181
Boyumu aşkın bir stresle karşı karşıya geldim,
00:35
I suffered an anxiety attack.
8
35260
2023
anksiyete atağı geçirdim.
00:38
On some days, I could do no work.
9
38362
2690
Bazı günler işimi yapamıyor,
00:42
On other days,
10
42156
1896
diğer günlerdeyse
00:44
I just wanted to lay in my bed and cry.
11
44076
3289
sadece yatağıma uzanıp ağlamak istiyordum.
00:48
My doctor asked if I'd like to speak with a mental health professional
12
48478
5249
Doktorum, stresim ve anksiyetem hakkında bir ruh sağlığı danışmanı ile
00:53
about my stress and anxiety.
13
53751
2103
görüşmek isteyip istemediğimi sordu.
00:56
Mental health?
14
56589
1302
Ruh sağlığı?
00:58
I clammed up and violently shook my head in protest.
15
58792
3890
Gıkımı çıkarmadım ve şiddetli bir şekilde istemediğimi belirterek kafa salladım.
01:05
I felt a profound sense of a shame.
16
65065
3752
Derin bir utanç hissettim.
01:10
I felt the weight of stigma.
17
70233
3438
Damgalanmanın yükünü hissettim.
01:14
I have a loving, supportive family
18
74959
2359
Beni seven ve destekleyen bir aileye
01:17
and incredibly loyal friends,
19
77342
2307
ve inanılmaz sadık arkadaşlara sahibim,
01:19
yet I could not entertain the idea of speaking to anyone
20
79673
4569
yine de birisine hissettiğim acıyı anlatma fikrini
01:24
about my feeling of pain.
21
84266
2030
kaldıramazdım.
01:27
I felt suffocated by the rigid architecture
22
87824
4467
Afrikan eril soyumun getirdiği, katı kurallarla oluşturulan
01:32
of our African masculinity.
23
92315
2290
yapı altında ezildim.
01:35
"People have real problems, Sangu.
24
95585
2115
''İnsanların 'gerçek' sorunları var,
01:37
Get over yourself!"
25
97724
1455
kendine gel Sangu!''
01:40
The first time I heard "mental health,"
26
100776
1981
''Ruh sağlığı''nı ilk kez,
01:43
I was a boarding school student fresh off the boat from Ghana,
27
103700
3963
Gana'dan yeni geldiğimde, yatılı okul öğrencisi olduğum New Jersey'deki
01:47
at the Peddie School in New Jersey.
28
107687
1931
Peddie School'da duymuştum.
01:50
I had just gone through the brutal experience
29
110887
3406
Bir ay içerisinde, sevdiğim yedi insanın ölümünün yaşattığı
01:54
of losing seven loved ones in the same month.
30
114317
2553
o acı deneyimi tatmıştım.
01:58
The school nurse,
31
118389
1456
Okul hemşiresi,
01:59
concerned about what I'd gone through -- God bless her soul --
32
119869
4064
yaşadığım durum ile yakından ilgilendi, ona şükürler olsun ve ruh sağlığım
02:03
she inquired about my mental health.
33
123957
1950
hakkında bilgi almaya başladı.
02:07
"Is she mental?" I thought.
34
127246
1983
''Kafadan kontak mı?'' diye düşündüm.
02:10
Does she not know I'm an African man?
35
130034
2444
Afrikalı bir erkek olduğumu bilmiyor mu?
02:12
(Laughter)
36
132502
1014
(Kahkaha)
02:13
Like Okonkwo in "Things Fall Apart,"
37
133540
1871
''Things Fall Apart''daki Okonkwo gibi,
02:15
we African men neither process nor express our emotions.
38
135435
4741
biz Afrikalı erkekler, ne duygularımızı sindirebiliyor, ne de ifade edebiliyoruz.
02:20
We deal with our problems.
39
140791
1691
Biz sorunlarımızı ''hallediyoruz.''
02:22
(Applause)
40
142506
1543
(Alkış)
02:25
We deal with our problems.
41
145001
1999
Biz sorunlarımızı hallediyoruz.
02:27
I called my brother and laughed about "Oyibo" people -- white people --
42
147024
4771
Erkek kardeşimi aradım ve ''Oyibolarla'' -beyazlarla-
02:31
and their strange diseases --
43
151819
1857
ve onların tuhaf hastalıklarıyla;
02:33
depression, ADD and those "weird things."
44
153700
3238
depresyon, DEHB ve diğer ''tuhaf şeyler'' hakkında gırgır yaptım.
02:38
Growing up in West Africa,
45
158320
1991
Batı Afrika'da büyümüş biri olarak,
02:40
when people used the term "mental," what came to mind was a madman
46
160335
4381
biri ''ruh hastası'' kelimesini kullandığında akıllara gelen görüntü;
02:44
with dirty, dread-locked hair,
47
164740
2243
kirli, rastalı saçlarıyla, yarı çıplak bir hâlde
02:47
bumbling around half-naked on the streets.
48
167007
2776
sokaklarda sekip duran deli bir adamdı.
02:50
We all know this man.
49
170904
1820
Hepimiz onu tanıyoruz.
02:52
Our parents warned us about him.
50
172748
2281
Ailemiz dikkat etmemiz konusunda uyardı bile.
02:55
"Mommy, mommy, why is he mad?"
51
175640
1545
''Anne, anne, niye deli ki o?''
02:57
"Drugs!
52
177209
1212
''Uyuşturucu! Haplara
02:58
If you even look at drugs, you end up like him."
53
178445
2389
bir kez bile bakarsan, sonun onunki gibi olur.''
03:00
(Laughter)
54
180858
1189
(Kahkaha)
03:02
Come down with pneumonia,
55
182800
2065
Zatüreye tutul,
03:04
and your mother will rush you to the nearest hospital
56
184889
2532
annen tıbbi tedavi için seni en yakın hastaneye
03:07
for medical treatment.
57
187445
1382
koşarak götürür.
03:09
But dare to declare depression,
58
189910
2616
Ama depresyon kelimesi etmeye cüret et,
03:13
and your local pastor will be driving out demons
59
193278
3402
mahallenin papazı şeytan çıkarmalara başlar
03:16
and blaming witches in your village.
60
196704
1844
ve köydeki cadılardan dem vurur.
03:19
According to the World Health Organization,
61
199118
2900
Dünya Sağlık Örgütü'ne göre,
03:22
mental health is about being able to cope
62
202042
3058
ruh sağlığı, günlük hayatın getirdiği
03:25
with the normal stressors of life;
63
205124
1699
stresle mücadele etmek ile alakalı;
03:27
to work productively and fruitfully;
64
207741
3443
üretken ve yararlı bir şekilde çalışmakla
03:31
and to be able to make a contribution to your community.
65
211208
3627
ve topluma katkıda bulunacak işler yapabilme gücünle.
03:35
Mental health includes our emotional, psychological and social well-being.
66
215321
6612
Ruh sağlığı, kişinin duygusal, psikolojik ve sosyal olarak ayakta oluşunu içeriyor.
03:42
Globally, 75 percent of all mental illness cases
67
222676
4760
Dünya çapındaki bütün ruh hastalıklarının %75'i
03:47
can be found in low-income countries.
68
227460
2634
düşük gelirli ülkelerde görülüyor.
03:50
Yet most African governments
69
230118
1832
Buna rağmen Afrika hükûmetleri,
03:51
invest less than one percent of their health care budget
70
231974
4207
sağlık hizmetleri bütçesinin yüzden birinden azını,
03:56
in mental health.
71
236205
1276
ruh sağlığına ayırıyor.
03:58
Even worse,
72
238501
1180
Daha kötü olansa,
03:59
we have a severe shortage of psychiatrists in Africa.
73
239705
4119
Afrika'daki ciddi psikiyatrist eksikliği.
04:04
Nigeria, for example, is estimated to have 200 --
74
244656
4283
Mesela Nijerya'da, neredeyse 200 milyon nüfusluk ülkede,
04:09
in a country of almost 200 million.
75
249632
3021
200 tane olduğu tahmin ediliyor.
04:14
In all of Africa,
76
254242
1469
Tüm Afrika'daysa,
04:15
90 percent of our people lack access to treatment.
77
255735
3903
insanların %90'ı tedavi erişilebilirliğinden mahrum.
04:20
As a result,
78
260501
1753
Sonuç olarak,
04:22
we suffer in solitude,
79
262278
3004
bir başımıza,
04:25
silenced by stigma.
80
265306
2444
dışlanma korkusuyla susturuluyoruz.
04:29
We as Africans often respond to mental health with distance,
81
269318
4675
Afrikalılar olarak ruh sağlığına hep mesafeyle,
04:34
ignorance,
82
274664
1202
cehaletle,
04:36
guilt,
83
276355
1178
suçlulukla,
04:37
fear
84
277954
1206
korkuyla
04:39
and anger.
85
279754
1286
ve öfkeyle yaklaştık.
04:42
In a study conducted by Arboleda-Flórez,
86
282129
4677
Arboleda-Flórez tarafından yürütülen
04:46
directly asking, "What is the cause of mental illness?"
87
286830
3658
ve ''Ruh hastağının sebebi nedir?'' sorusuna cevap aranan bir araştırmada,
04:51
34 percent of Nigerian respondents cited drug misuse;
88
291487
5284
Nijeryalı muhatapların %34'ü madde bağımlığı,
04:58
19 percent said divine wrath and the will of God --
89
298160
5184
%19'u tanrının gazabı ve takdiri ilahi olarak cevap verdi.
05:03
(Laughter)
90
303368
1305
(Kahkaha)
05:05
12 percent,
91
305270
1458
%12'si ise,
05:07
witchcraft and spiritual possession.
92
307950
2766
büyücülük ve ruhani varlıkların musallatı dedi.
05:11
But few cited other known causes of mental illness,
93
311616
4560
Yalnızca azınlık bir kısım, bilinen diğer ruh hastalık sebeplerini dile getirdi;
05:16
like genetics,
94
316200
1646
ırsiyet,
05:17
socioeconomic status,
95
317870
1936
sosyoekonomik durum,
05:19
war,
96
319830
1595
savaş,
05:21
conflict
97
321449
1413
çatışma
05:22
or the loss of a loved one.
98
322886
1515
ya da sevilen birinin kaybı.
05:25
The stigmatization against mental illness
99
325829
2887
Ruh hastalıklarına karşı yapılan damgalamalar,
05:28
often results in the ostracizing and demonizing of sufferers.
100
328740
4466
mağdurların ötekileştirilmesi ve şeytanlaştırılması ile sonuçlanıyor.
05:34
Photojournalist Robin Hammond has documented some of these abuses ...
101
334255
3996
Foto muhabiri Robin Hammond, bu sömürgelerin bazılarını belgeledi...
05:38
in Uganda,
102
338275
1393
Uganda'da,
05:40
in Somalia,
103
340665
1329
Somali'de
05:43
and here in Nigeria.
104
343089
1829
ve burada, Nijerya'da.
05:47
For me,
105
347374
1342
Bana göre damgalama,
05:49
the stigma is personal.
106
349877
2319
kişisel bir şey.
05:53
In 2009,
107
353942
1629
2009'da,
05:56
I received a frantic call in the middle of the night.
108
356616
3106
gecenin bir yarısında telaş dolu bir arama aldım.
06:01
My best friend in the world --
109
361179
2348
Dünyadaki en yakın dostuma,
06:03
a brilliant, philosophical, charming, hip young man --
110
363551
5139
zeki, aklı tıkırında, alımlı, havalı genç arkadaşıma,
06:08
was diagnosed with schizophrenia.
111
368714
2151
şizofreni teşhisi konulmuş.
06:12
I witnessed some of the friends we'd grown up with recoil.
112
372424
4418
Beraber büyüdüğümüz bazı arkadaşlarımın geri adım attıklarına şahit oldum.
06:19
I heard the snickers.
113
379136
1523
Kıs kıs gülmelerini işittim.
06:21
I heard the whispers.
114
381448
1592
Fısıltılarını duydum.
06:24
"Did you hear he has gone mad?"
115
384006
2230
''Kafayı yediğini duydunuz mu?''
06:27
(Kru English) "He has gone crazy!"
116
387095
2530
(Kru İngilizcesi) ''Tahtaları eksilmiş!''
06:29
Derogatory, demeaning commentary about his condition --
117
389669
4320
Durumu hakkında yapılan küçük düşürücü, alçak yorumlar,
06:34
words we would never say about someone with cancer
118
394013
3977
kanser veya sıtma hastası için hiçbir zaman duymayacağımız
06:38
or someone with malaria.
119
398014
1760
yakıştırmalar.
06:40
Somehow, when it comes to mental illness,
120
400484
3679
Nedense konu ruh hastalıklarına gelince
06:44
our ignorance eviscerates all empathy.
121
404187
3050
cahilliğimiz, bütün empatimizi silip süpürüyor.
06:48
I stood by his side as his community isolated him,
122
408539
4169
Bütün çevresi onu dışladığında yanıbaşında durdum,
06:53
but our love never wavered.
123
413980
2332
bizim bağımız hiçbir zaman sarsılmadı.
06:57
Tacitly, I became passionate about mental health.
124
417668
3079
Açıkçası, ruh sağlığı hakkında derin bir ilgi duymaya başladım.
07:01
Inspired by his plight,
125
421694
2632
Onun durumundan ilham alarak
07:04
I helped found the mental health special interest alumni group
126
424350
3323
üniversitemde mezunlarla, ruh sağlığına özel ilgi duyanlarla birlikte
07:07
at my college.
127
427697
1655
grup kurulmasına katkı sağladım.
07:09
And during my tenure as a resident tutor in graduate school,
128
429376
3377
Mezun olduğum okuldaki yatılı eğitmen görev sürem boyunca,
07:12
I supported many undergraduates with their mental health challenges.
129
432777
3962
çoğu öğrenciye ruh sağlığıyla başa çıkma konusunda destek verdim.
07:17
I saw African students struggle
130
437271
2515
Afrikalı öğrencilerin çabaladıklarını
07:19
and unable to speak to anyone.
131
439810
1837
ve kimseyle konuşamadıklarını gördüm.
07:22
Even with this knowledge and with their stories in tow,
132
442566
3996
Kendi geçmişleriyle birlikte, bu bilgiyle bile
07:26
I, in turn, struggled,
133
446586
1986
ben, dolayısıyla cebelleştim
07:28
and could not speak to anyone when I faced my own anxiety,
134
448596
4573
ve kendi anksiyetem ile yüzleştiğimde kimseyle konuşamadım,
07:33
so deep is our fear of being the madman.
135
453193
3962
deli adam olma korkumuz öylesine içimize işlemiş ki.
07:39
All of us --
136
459735
1198
Her birimiz,
07:41
but we Africans especially --
137
461698
2187
ama özellikle biz Afrikalılar,
07:44
need to realize that our mental struggles do not detract from our virility,
138
464775
5907
yaşadığımız ruh bunalımların bizim mertliğimizi bozmadığının ve travmanın
07:50
nor does our trauma taint our strength.
139
470706
2891
gücümüzü lekelemediğinin farkına varmamız gerekiyor.
07:54
We need to see mental health as important as physical health.
140
474756
4709
Ruh sağlığını, fiziksel sağlık kadar önemli görmemiz gerekiyor.
08:00
We need to stop suffering in silence.
141
480403
4403
Sessizlik içinde çığlık atmaktan vazgeçmeliyiz.
08:05
We must stop stigmatizing disease
142
485939
3458
Hastalıkları damgalayı bırakıp
08:09
and traumatizing the afflicted.
143
489421
2206
mağdurlara travma yaşatmaya son vermeliyiz.
08:13
Talk to your friends.
144
493399
1459
Arkadaşlarınla konuş.
08:15
Talk to your loved ones.
145
495834
1576
Sevdiklerinle konuş.
08:18
Talk to health professionals.
146
498394
1765
Sağlık uzmanları ile konuş.
08:21
Be vulnerable.
147
501437
1278
Kırılgan ol.
08:23
Do so with the confidence
148
503615
1877
Yalnız olmadığını bilerek
08:26
that you are not alone.
149
506335
2527
hareket et.
08:30
Speak up if you're struggling.
150
510011
2180
Kendinle boğuşuyorsan bunu dile getir.
08:34
Being honest about how we feel
151
514414
3527
Hislerimiz hakkında dürüst olmak
08:37
does not make us weak;
152
517965
1659
bizi güçsüz kılmaz:
08:40
it makes us human.
153
520629
1543
Bizi insan yapar.
08:43
It is time to end the stigma associated with mental illness.
154
523499
4546
Ruh hastalıkları ile ilgili yapılan damgalamalara son vermenin zamanı geldi.
08:48
So the next time your hear "mental,"
155
528930
3411
Bir daha ''ruhsal'' kelimesini duyduğunda,
08:53
do not just think of the madman.
156
533228
1995
aklına yalnızca deli adamlar gelmesin.
08:56
Think of me.
157
536163
1209
Beni hatırla.
08:57
(Applause)
158
537796
1924
(Alkış)
08:59
Thank you.
159
539744
1283
Teşekkürler.
09:01
(Applause)
160
541051
3992
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7