Symbiosis: A surprising tale of species cooperation - David Gonzales

Sembiyoz: Türlerin ortaklığı üzerine şaşırtıcı bir öykü - David Gonzales

Çeviri: Diba Szamosi Gözden geçirme: osman oguz ahsen

(Müzik)

Are you familiar with the word symbiosis?

Sembiyoz kelimesini daha önce duydunuz mu?

Bu süslü terim, iki farklı tür arasındaki ortaklığı anlatır,

It's a fancy term for a partnership between two different species,

arılar ve çiçekler gibi.

such as bees and flowers.

In a symbiosis, both species depend on each other.

Sembiyozda iki tür de birbirine bağlıdır.

Size köknar kargası ve Whitebark çamı arasındaki

I want to tell you about a remarkable symbiosis

between a little bird, the Clark's nutcracker,

dikkat çekici ortakyaşamı

and a big tree, the whitebark pine.

anlatmak istiyorum.

Whitebark grow in the mountains of Wyoming, Montana

Whitebark çamı sadece Wyoming, Montana dağlarında ve bazı batı eyaletlerde yetişir.

and other western states.

They have huge canopies and lots of needles,

Çok geniş saçakları ve iğneli yaprakları vardır,

which provide cover and shelter for other plants and animals,

bunlar başka bitkilere ve hayvanlara sığınak olur

and whitebark feed the forest.

ve Whitebarkın ormanı beslemesini sağlar.

Their cones are packed with protein.

Kozalakları protein yüklüdür.

Squirrels gnaw the cones from the upper branches

Sincaplar üst dallardaki kozalakları çiğner

ve yere düşürürler,

so they fall to the ground,

and then race down to bury them in piles, or middens.

sonra da bunları yaprak ve toprak yığınlarının altına saklamak için aşağı koştururlar.

But they don't get to keep all of them;

Ama hepsini saklayamazlar;

grizzlies and black bears love finding middens.

bozayılar ve kara ayılar bu yığınları bulmayı severler.

But there's more to a symbiosis than one species feeding another.

Ancak sembiyoz bir türün ötekini beslemesinden ibaret değildir.

In the case of the Clark's nutcracker, this bird gives back.

Köknar kargası, aldıklarının karşılığını verir.

While gathering its seeds, it also replants the trees.

Tohumlarını toplarken, aynı zamanda ağaçların çoğalmasını sağlar.

Şöyle oluyor: güçlü gagasını kullanarak

Here's how it works: using her powerful beak,

the nutcracker picks apart a cone in a treetop,

ağacın tepesindeki kozalağı açar ve tohumları çıkarır.

pulling out the seeds.

Kursağında 80 kadar tohum biriktirebilir.

She can store up to 80 of them in a pouch in her throat.

Then she flies through the forest

Sonra ormanın içinde uçar ve tohumları bırakacak yer arar,

looking for a place to cache the seeds

toprağın 3 cm derinliğine sekiz kadar tohum bırakır.

an inch under the soil in piles of up to eight seeds.

Nutcrackers can gather up to 90,000 seeds in the autumn,

Köknar kargaları sonbaharda 90.000 kadar tohum bırakır,

ve bunlara kış ve sonbaharda geri dönerler.

which they return for in the winter and spring.

And these birds are smart.

Ve bu kuşlar çok zekiler. Tohumları nereya bıraktıklarını hatırlıyorlar.

They remember where all those seeds are.

Hatta, çevredeki belirgin yer işaretlerini de kullanarak --

They even use landmarks on the landscape --

trees, stumps, rocks --

ağaçlar, kütükler, kayalar --

to triangulate to caches buried deep under the snow.

karın derinliklerinde gömülü olan tohum zolalarını bulurlar.

What they don't go back and get, those seeds become whitebark.

Geri gidip almadıkları tohumlar Whitebark çamı olurlar.

Bu sembiyoz iki tür için de öyle önemlidir ki

This symbiosis is so important to both species

that they've changed, or evolved, to suit each other.

birbirlerine uyum sağlamak için evrilmişlerdir.

Köknar kargaları tohumları kozalaklardan çıkarmak için

Nutcrackers have developed long, tough beaks

uzun, sert gagalar geliştirmişler,

for extracting seeds from cones,

and whitebarks' branches all sweep upwards

ve çamların dallarının tümü, çevrede uçan kuşlara sunabilsinler diye

with the cones at the very ends,

kozalakları ucunda olacak şekilde yukarı doğru uzar.

so they can offer them to the nutcrackers as they fly by.

İşte bu bir sembiyoz:

That's a symbiosis:

Two species cooperating to help each other for the benefit of all.

İki tür, ortak çıkarlar çerçevesinde birbirine yardım ediyor.