Poverty isn't a lack of character; it's a lack of cash | Rutger Bregman

1,807,755 views ・ 2017-06-13

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Ramazan Şen Gözden geçirme: Figen Ergürbüz
00:13
I'd like to start with a simple question:
0
13395
3107
Basit bir soruyla başlamak istiyorum:
00:17
Why do the poor make so many poor decisions?
1
17820
3840
Yoksul insanlar neden çok fazla kötü kararlar alır?
00:23
I know it's a harsh question,
2
23672
1551
Acımasız bir soru olduğunu biliyorum
00:25
but take a look at the data.
3
25247
1965
fakat verilere bir göz atın.
00:27
The poor borrow more, save less,
4
27236
1843
Yoksullar daha fazla borçlanır, daha az biriktirir,
00:29
smoke more, exercise less, drink more
5
29103
2659
daha çok sigara ve içki içer
00:31
and eat less healthfully.
6
31786
1520
ve daha az sağlıklı beslenir.
00:34
Why?
7
34192
1161
Neden?
00:36
Well, the standard explanation
8
36271
1527
İngiltere Başbakanı olan
00:37
was once summed up by the British Prime Minister, Margaret Thatcher.
9
37822
3380
Margaret Thatcher bunun standart açıklamasını yapmıştı.
00:41
And she called poverty "a personality defect."
10
41226
3385
Yoksulluğu "kişilik bozukluğu" olarak adlandırmıştı.
00:44
(Laughter)
11
44635
1840
(Gülüşmeler)
00:46
A lack of character, basically.
12
46499
1906
Yani bir karakter yoksunluğu.
00:49
Now, I'm sure not many of you would be so blunt.
13
49285
3991
Eminim ki, pek azınız bu kadar pervasız olurdu.
00:54
But the idea that there's something wrong with the poor themselves
14
54317
3850
Fakat ortada yoksullarla ilgili yanlış bir şeyler olduğu fikri,
00:58
is not restricted to Mrs. Thatcher.
15
58191
1983
yalnızca Bayan Thatcher'la sınırlı değil.
01:01
Some of you may believe that the poor should be held responsible
16
61105
3203
Bazılarınız yoksulların kendi hatalarından sorumlu tutulmaları
01:04
for their own mistakes.
17
64332
1753
gerektiğine inanabilirsiniz ya da daha
01:06
And others may argue that we should help them to make better decisions.
18
66109
3897
iyi kararlar almaları için onlara yardım etmemiz gerektiğini düşünebilirsiniz.
01:10
But the underlying assumption is the same:
19
70674
3229
Fakat altında yatan varsayım aynıdır:
01:14
there's something wrong with them.
20
74470
2574
Onlarla ilgili yanlış bir şeyler var.
01:17
If we could just change them,
21
77877
1858
Onları değiştirebilsek,
01:19
if we could just teach them how to live their lives,
22
79759
2492
nasıl yaşamaları gerektiğini öğretebilsek,
bizi dinleseler.
01:22
if they would only listen.
23
82275
1533
01:25
And to be honest,
24
85053
1697
Dürüst olmak gerekirse,
01:26
this was what I thought for a long time.
25
86774
3338
uzun bir süre ben böyle düşünüyordum.
01:30
It was only a few years ago that I discovered
26
90898
2114
Birkaç yıl önce, yoksullukla ilgili
01:33
that everything I thought I knew about poverty was wrong.
27
93036
3497
bildiğimi düşündüğüm her şeyin yanlış olduğunu fark ettim.
01:38
It all started when I accidentally stumbled upon a paper
28
98106
2651
Her şey, birkaç Amerikalı psikoloğun yazdığı makaleyi
01:40
by a few American psychologists.
29
100781
1608
tesadüfen bulmam ile başladı.
01:42
They had traveled 8,000 miles, all the way to India,
30
102413
2553
13.000 kilometre boyunca, Hindistan'a,
01:44
for a fascinating study.
31
104990
1575
büyüleyici bir çalışma için yolculuk ettiler.
01:47
And it was an experiment with sugarcane farmers.
32
107065
2768
Bu, şeker kamışı çiftçileriyle yapılan bir deneydi.
01:50
You should know that these farmers collect about 60 percent
33
110658
3348
Şunu bilmelisiniz, bu çiftçiler, hasattan hemen sonra
01:54
of their annual income all at once,
34
114030
2133
yıllık gelirlerinin ortalama %60'ını
01:56
right after the harvest.
35
116187
1708
tek seferde alıyorlar.
01:57
This means that they're relatively poor one part of the year
36
117919
3540
Yani yılın bir kısmında yoksul,
02:01
and rich the other.
37
121483
1594
diğer kısmında zenginler.
02:04
The researchers asked them to do an IQ test before and after the harvest.
38
124415
4056
Araştırmacılar onlardan hasattan önce ve sonra bir IQ testi yapmalarını istedi.
02:09
What they subsequently discovered completely blew my mind.
39
129722
4020
Akabinde keşfettikleri şey, aklımı başımdan aldı.
02:14
The farmers scored much worse on the test before the harvest.
40
134979
4449
Çiftçiler hasattan önce yapılan testte, daha kötü sonuçlar verdiler.
02:20
The effects of living in poverty, it turns out,
41
140277
2300
Anlaşılan o ki, yoksullukta yaşamanın etkileri
02:22
correspond to losing 14 points of IQ.
42
142601
3368
14 IQ puanı kaybetmeye eş değer.
02:25
Now, to give you an idea,
43
145993
1869
Şimdi, fikir vermesi açısından,
02:27
that's comparable to losing a night's sleep
44
147886
2441
bu, bir gece uykusunu kaçırmak
02:30
or the effects of alcoholism.
45
150351
2173
veya alkolün etkisiyle kıyaslanabilir.
02:34
A few months later, I heard that Eldar Shafir,
46
154505
2259
Birkaç ay sonra, Princeton Üniversitesi'nde
02:36
a professor at Princeton University and one of the authors of this study,
47
156788
3547
profesör ve bu çalışmanın yazarlarından olan Eldar Shafir'in Hollanda'ya,
02:40
was coming over to Holland, where I live.
48
160359
2319
yaşadığım yere geleceğini duydum.
02:42
So we met up in Amsterdam
49
162702
1402
Böylece devrimsel yoksulluk
02:44
to talk about his revolutionary new theory of poverty.
50
164128
3551
teorisi hakkında konuşmak için, Amsterdam'da buluştuk.
02:48
And I can sum it up in just two words:
51
168210
2103
Bunu iki kelimeyle özetleyebilirim:
02:51
scarcity mentality.
52
171235
2017
Kıtlık zihniyeti.
02:54
It turns out that people behave differently
53
174467
2154
Görünen o ki, insanlar kıtlık olacağını sezdiklerinde
02:56
when they perceive a thing to be scarce.
54
176645
2486
farklı davranıyorlar.
02:59
And what that thing is doesn't much matter --
55
179155
2215
Bu şeyin ne olduğu çok da önemli değil --
03:01
whether it's not enough time, money or food.
56
181394
3013
ister zaman olsun, ister para veya yemek.
03:04
You all know this feeling,
57
184900
1658
Hepiniz bu hissi biliyorsunuz,
03:06
when you've got too much to do,
58
186582
1963
yapacak çok işiniz olduğunda
03:08
or when you've put off breaking for lunch
59
188569
2016
veya yemek için işe ara verdiğinizde,
03:10
and your blood sugar takes a dive.
60
190609
1663
kan şekeriniz düşer.
03:12
This narrows your focus to your immediate lack --
61
192296
2828
Bu da dikkatinizi birdenbire eksikliklere kaydırır --
03:15
to the sandwich you've got to have now,
62
195148
2010
şimdi yemeniz gereken sandviçe,
03:17
the meeting that's starting in five minutes
63
197182
2262
beş dakika sonra başlayacak olan toplantıya
03:19
or the bills that have to be paid tomorrow.
64
199468
2879
veya yarın ödenmesi gereken faturalara.
03:22
So the long-term perspective goes out the window.
65
202868
3216
Yani uzun vadeli düşünceler yok olur.
03:27
You could compare it to a new computer
66
207655
2531
Bunu bir kerede 10 tane ağır programı çalıştıran
03:30
that's running 10 heavy programs at once.
67
210210
2187
yeni bir bilgisayarla kıyaslayabilirsiniz.
03:33
It gets slower and slower, making errors.
68
213021
2773
Gittikçe yavaşlar, yavaşlar ve hatalar yapar.
03:35
Eventually, it freezes --
69
215818
1822
Nihayetinde donar --
03:37
not because it's a bad computer,
70
217664
2106
kötü bir bilgisayar olduğu için değil,
03:39
but because it has too much to do at once.
71
219794
2620
aynı anda birçok şey yaptığı için.
03:43
The poor have the same problem.
72
223279
2868
Yoksulların problemi de aynısıdır.
03:46
They're not making dumb decisions because they are dumb,
73
226654
2790
Aptal oldukları için aptalca karar alıyor değiller,
03:49
but because they're living in a context
74
229468
1922
bunun nedeni akılsızca kararlar almalarına neden olan
03:51
in which anyone would make dumb decisions.
75
231414
2344
bir ortamda yaşıyor olmalarıdır.
03:54
So suddenly I understood
76
234362
2948
O nedenle birden, yoksullukla mücadele programlarının çoğunun
03:57
why so many of our anti-poverty programs don't work.
77
237334
3966
neden işe yaramadığını anladım.
04:02
Investments in education, for example, are often completely ineffective.
78
242467
4524
Örneğin, eğitim yatırımları çoğu kez tamamen etkisizdir.
04:07
Poverty is not a lack of knowledge.
79
247015
2812
Yoksulluk bilgi yoksunluğu değildir.
04:10
A recent analysis of 201 studies
80
250580
2555
Para yönetimi eğitiminin etkinliği üzerine
04:13
on the effectiveness of money-management training
81
253159
2312
en son yapılan 201 çalışmada
04:15
came to the conclusion that it has almost no effect at all.
82
255495
3749
bunun hiçbir etkisi olmadığı sonucuna varılmış.
04:19
Now, don't get me wrong --
83
259268
1445
Şimdi, beni yanlış anlamayın--
04:20
this is not to say the poor don't learn anything --
84
260737
2496
burada yoksulların öğrenemediğini söylenmiyor --
04:23
they can come out wiser for sure.
85
263257
1905
mutlaka bir şeyler öğrenmiş olabilirler.
04:25
But it's not enough.
86
265832
1638
Ama bu yeterli değil.
04:27
Or as Professor Shafir told me,
87
267494
3002
Veya Profesör Shafir'in bana söylediği gibi,
04:30
"It's like teaching someone to swim
88
270520
1984
"Bu, insana yüzmeyi öğretip de
04:32
and then throwing them in a stormy sea."
89
272528
3026
onu fırtınalı bir denize atmaya benzer."
04:36
I still remember sitting there,
90
276508
1595
Hâlâ orada oturduğumu hatırlıyorum,
04:39
perplexed.
91
279023
1255
kafam karışmış bir hâlde.
04:41
And it struck me
92
281111
1157
Ve tüm bunları
04:42
that we could have figured this all out decades ago.
93
282292
2513
yıllar önce hallebilecek olmamız beni afallattı.
04:44
I mean, these psychologists didn't need any complicated brain scans;
94
284829
3251
Yani, bu psikologların karmaşık beyin taramalarına ihtiyacı yokmuş;
sadece çiftçilerin IQ'larına bakmaları yeterliymiş
04:48
they only had to measure the farmer's IQ,
95
288104
2009
04:50
and IQ tests were invented more than 100 years ago.
96
290137
2508
ve üstelik IQ testleri yüzlerce yıl önce keşfedildi.
04:53
Actually, I realized I had read about the psychology of poverty before.
97
293039
3709
Aslında, daha önce yoksulluk psikolojisi hakkında okuduğumu fark ettim.
04:57
George Orwell, one of the greatest writers who ever lived,
98
297367
3674
Yaşamış en büyük yazarlardan biri olan George Orwell,
05:01
experienced poverty firsthand in the 1920s.
99
301065
2903
1920'lerde yoksulluğu bizzat deneyimlemiş.
05:04
"The essence of poverty," he wrote back then,
100
304676
2178
"Yoksulluk gerçeği geleceği yok eder."
05:06
is that it "annihilates the future."
101
306878
2934
diye yazmıştı o zamanlar.
05:10
And he marveled at, quote,
102
310967
2187
Ve hayretle şunları söylemiş,
05:13
"How people take it for granted they have the right to preach at you
103
313746
3286
"Geliriniz belli bir seviyenin altına düşer düşmez
insanların kendilerinde
05:17
and pray over you
104
317056
1151
size vaaz verme veya sizin adınıza dua etme hakkını bulmaları çok ilginç."
05:18
as soon as your income falls below a certain level."
105
318231
2472
05:20
Now, those words are every bit as resonant today.
106
320727
3905
Bu kelimelerin her biri günümüzde de yankılanıyor.
05:26
The big question is, of course:
107
326965
1981
Büyük soru, tabii ki:
05:28
What can be done?
108
328970
1340
Ne yapılabilir?
05:30
Modern economists have a few solutions up their sleeves.
109
330334
2795
Modern iktisatçıların elinde birkaç çözüm var.
05:33
We could help the poor with their paperwork
110
333153
2059
Yoksullara evrak işlerinde yardımcı olabilir
05:35
or send them a text message to remind them to pay their bills.
111
335236
2982
veya fatura ödemelerini hatırlatmak için mesaj gönderebilirdik.
05:38
This type of solution is hugely popular with modern politicians,
112
338242
4707
Bu tip çözümler modern politikacılar arasında son derece popüler,
05:42
mostly because,
113
342973
1703
çoğunlukla nedeni,
05:44
well, they cost next to nothing.
114
344700
2060
neredeyse hiç maliyeti olmaması.
05:47
These solutions are, I think, a symbol of this era
115
347955
4010
Bence bu çözümler, semptomları tedavi ettiğimiz
05:51
in which we so often treat the symptoms,
116
351989
2177
ancak altta yatan nedeni görmezden geldiğimiz
05:54
but ignore the underlying cause.
117
354190
1843
bu çağın bir sembolüdür.
05:57
So I wonder:
118
357494
1254
Ben de merak ediyorum:
05:59
Why don't we just change the context in which the poor live?
119
359606
3347
Neden sadece yoksulların yaşam şartlarını değiştirmiyoruz?
06:03
Or, going back to our computer analogy:
120
363545
2125
Veya bilgisayar benzetmemize dönersek:
06:05
Why keep tinkering around with the software
121
365694
2137
Problemi hafıza ekleyerek kolayca çözebilecekken
06:07
when we can easily solve the problem by installing some extra memory instead?
122
367855
4065
neden yazılımla oyalanıp duruyoruz?
06:11
At that point, Professor Shafir responded with a blank look.
123
371944
3398
Bu noktada, Profesör Shafir boş bir bakışla cevap verdi.
06:16
And after a few seconds, he said,
124
376112
1637
Ve birkaç saniye sonra, şöyle dedi:
06:18
"Oh, I get it.
125
378742
2125
"Anladım.
06:21
You mean you want to just hand out more money to the poor
126
381480
3731
Yani, yoksulluğu bitirmek için sadece yoksullara elden para vermek
06:25
to eradicate poverty.
127
385964
1851
istediğini söylüyorsun.
06:27
Uh, sure, that'd be great.
128
387839
2801
Tabii, bu harika olurdu.
06:31
But I'm afraid that brand of left-wing politics
129
391734
2301
Ama korkarım ki Amsterdam'daki
06:34
you've got in Amsterdam --
130
394059
1844
sol siyaset cinsi
06:35
it doesn't exist in the States."
131
395927
1663
ABD'de yok."
06:38
But is this really an old-fashioned, leftist idea?
132
398342
3975
Peki bu gerçekten çağdışı, sol eğilimli bir fikir mi?
06:43
I remembered reading about an old plan --
133
403214
1987
Tarihin önde gelen düşünürlerinden biri tarafından
06:45
something that has been proposed by some of history's leading thinkers.
134
405225
3484
teklif edilen eski bir plan okuduğumu hatırlıyorum.
06:48
The philosopher Thomas More first hinted at it in his book, "Utopia,"
135
408733
3816
Filozof Thomas More bunu ilk olarak 500 yıl önce
06:52
more than 500 years ago.
136
412573
1899
"Ütopya" kitabında ima etmişti.
06:55
And its proponents have spanned the spectrum from the left to the right,
137
415025
3550
Ve onun taraftarları, yelpazeyi
06:58
from the civil rights campaigner, Martin Luther King,
138
418599
2770
sivil hakları savunucusu Martin Luther King'den
07:01
to the economist Milton Friedman.
139
421393
2751
ekonomist Milton Friedman'a doğru soldan sağa çevirdi.
07:05
And it's an incredibly simple idea:
140
425093
2820
Ve çok müthiş basit bir fikir:
07:09
basic income guarantee.
141
429063
2635
Temel gelir garantisi.
07:13
What it is?
142
433285
1158
Bu nedir?
07:14
Well, that's easy.
143
434824
1162
Çok kolay.
07:16
It's a monthly grant, enough to pay for your basic needs:
144
436547
2731
Temel ihtiyaçlarınızı ödemeye yetecek aylık bir hibe:
07:19
food, shelter, education.
145
439302
1678
Yiyecek, barınma, eğitim.
07:21
It's completely unconditional,
146
441503
1821
Hiçbir koşul yok,
07:23
so no one's going to tell you what you have to do for it,
147
443348
2760
yani kimse size bunun için ne yapacağınızı söylemeyecek
07:26
and no one's going to tell you what you have to do with it.
148
446132
2818
ve kimse bununla ne yapacağınızı söylemeyecek.
07:28
The basic income is not a favor, but a right.
149
448974
2290
Temel gelir bir lütuf değil, bir haktır.
07:31
There's absolutely no stigma attached.
150
451288
2133
Utanç verici bir şey değildir.
07:34
So as I learned about the true nature of poverty,
151
454192
2630
Yoksulluğun gerçek doğasını öğrendikçe,
07:36
I couldn't stop wondering:
152
456846
1490
merak etmeden duramadım:
07:39
Is this the idea we've all been waiting for?
153
459028
2840
Hepimizin beklediği fikir bu muydu?
07:42
Could it really be that simple?
154
462518
2181
Bu kadar kolay olabilir miydi?
07:46
And in the three years that followed,
155
466168
1800
Ve bunu takip eden üç yıl içinde,
07:47
I read everything I could find about basic income.
156
467992
2538
temel gelir hakkında bulabildiğim her şeyi okudum.
07:50
I researched the dozens of experiments
157
470554
1937
Dünya çapında yapılan
07:52
that have been conducted all over the globe,
158
472515
2121
düzinelerce deneyi araştırdım
07:54
and it didn't take long before I stumbled upon a story of a town
159
474660
3068
ve bunu başararak yoksulluğun kökünü kurutan bir kasabayla karşılaşmam
07:57
that had done it -- had actually eradicated poverty.
160
477752
2472
çok uzun sürmedi.
08:00
But then ...
161
480248
1270
Ama sonra...
08:02
nearly everyone forgot about it.
162
482298
1570
neredeyse herkes bunu unutmuş.
08:05
This story starts in Dauphin, Canada.
163
485406
2529
Bu hikâye Dauphin, Kanada'da başlıyor.
08:08
In 1974, everybody in this small town was guaranteed a basic income,
164
488871
5580
1974 yılında, bu küçük kasabadaki herkese temel gelir garantisi verilerek
08:14
ensuring that no one fell below the poverty line.
165
494475
2735
kimsenin yoksulluk sınırı altında kalmayacağı garantilenmiş.
08:17
At the start of the experiment,
166
497234
1596
Deneyin başlangıcında,
08:18
an army of researchers descended on the town.
167
498854
3473
bir araştırmacılar ordusu kasabaya hücum etmiş.
08:23
For four years, all went well.
168
503187
2531
Dört yıl, her şey iyiymiş.
08:26
But then a new government was voted into power,
169
506331
3432
Ama sonra seçimle yeni bir hükûmet iktidara gelmiş
08:29
and the new Canadian cabinet saw little point to the expensive experiment.
170
509787
3510
ve yeni Kanada kabinesi pahalı deneyi çok anlamlı bulmamış.
08:33
So when it became clear there was no money left to analyze the results,
171
513321
4253
O yüzden, sonucu analiz etmek için yeterli para kalmadığı anlaşılınca
08:37
the researchers decided to pack their files away in some 2,000 boxes.
172
517598
4802
araştırmacılar dosyalarını 2.000 kadar kutu ile götürmeye karar vermişler.
08:43
Twenty-five years went by,
173
523995
2790
25 yıl geçti
08:46
and then Evelyn Forget, a Canadian professor,
174
526809
2688
ve Kanadalı Profesör Evelyn Forget
08:49
found the records.
175
529521
1216
kayıtları buldu.
08:50
For three years, she subjected the data to all manner of statistical analysis,
176
530761
3967
Üç yıl boyunca, verileri her türlü istatistiksel analize tabi tuttu
08:54
and no matter what she tried,
177
534752
1586
ve ne denediyse
08:56
the results were the same every time:
178
536362
2736
sonuçlar her seferinde aynıydı:
08:59
the experiment had been a resounding success.
179
539788
3818
Deney ses getiren bir başarı olmuştu.
Evelyn Forget Dauphin'de insanların
09:05
Evelyn Forget discovered
180
545131
1160
daha varlıklı olmalarının yanında
09:06
that the people in Dauphin had not only become richer
181
546315
2584
daha zeki ve sağlıklı olduklarını keşfetti.
09:08
but also smarter and healthier.
182
548923
1531
Çocukların okul performansı ciddi anlamda gelişmişti.
09:10
The school performance of kids improved substantially.
183
550478
3506
09:14
The hospitalization rate decreased by as much as 8.5 percent.
184
554976
4228
Hastaneye yatma oranı yüzde 8,5 kadar düşmüştü.
09:19
Domestic violence incidents were down,
185
559942
1810
Ev içi şiddet olayları azalmıştı,
09:21
as were mental health complaints.
186
561776
1791
aynı şekilde ruh sağlığı şikâyetleri de.
09:23
And people didn't quit their jobs.
187
563973
2056
Ve insanlar işlerinden ayrılmamıştı.
09:26
The only ones who worked a little less were new mothers and students --
188
566329
3734
Daha az çalışan tek kesim yeni anneler ve öğrencilerdi --
09:30
who stayed in school longer.
189
570087
1445
okulda uzun süre kaldıkları için.
09:32
Similar results have since been found
190
572708
1875
Benzer sonuçlar
ABD'den Hindistan'a kadar dünya çapında yapılan
09:34
in countless other experiments around the globe,
191
574607
2396
09:37
from the US to India.
192
577027
2247
sayısız diğer deneyler de görüldü.
09:41
So ...
193
581433
1220
Yani...
09:43
here's what I've learned.
194
583500
1334
şunları öğrendim.
09:45
When it comes to poverty,
195
585815
2156
Konu yoksulluk olunca,
09:47
we, the rich, should stop pretending we know best.
196
587995
5116
biz, zenginler, her şeyin en iyisini biliyormuş gibi yapmayı bırakmalıyız.
09:54
We should stop sending shoes and teddy bears to the poor,
197
594031
2754
Hiç karşılaşmadığımız bu yoksul insanlara
09:56
to people we have never met.
198
596809
1521
ayakkabı ve oyuncak ayı göndermeyi bırakmalıyız.
09:58
And we should get rid of the vast industry of paternalistic bureaucrats
199
598354
3533
Ataerkil bürokrat endüstrisinden kurtulmalı
10:01
when we could simply hand over their salaries
200
601911
2181
ve gelirlerini yardım etmeleri gereken
10:04
to the poor they're supposed to help.
201
604116
1806
yoksullara teslim etmeliyiz.
10:05
(Applause)
202
605946
2296
(Alkışlar)
10:08
Because, I mean, the great thing about money
203
608266
2873
Çünkü, yani, para meselesinin harika tarafı, insanların parayı
10:11
is that people can use it to buy things they need
204
611163
2351
kendinden menkul uzmanların ihtiyaçları olduğunu düşündükleri şeyler yerine,
10:13
instead of things that self-appointed experts think they need.
205
613538
3153
ihtiyaçlarını almak için kullanabilmesidir.
10:17
Just imagine how many brilliant scientists and entrepreneurs and writers,
206
617702
4404
Şimdi, kaç tane parlak bilim adamı ve girişimci ve yazarın
10:22
like George Orwell,
207
622130
1151
-George Orwell gibi-
10:23
are now withering away in scarcity.
208
623305
2790
yokluk içinde yitip gittiğini düşünün.
10:26
Imagine how much energy and talent we would unleash
209
626119
2456
Kati olarak yoksulluktan kurtulsak
10:28
if we got rid of poverty once and for all.
210
628599
2739
ne kadar enerji ve yeteneği salıvereceğimizi hayal edin.
10:31
I believe that a basic income would work like venture capital for the people.
211
631362
4352
Bence temel gelir, insanlar için risk sermayesi gibi çalışırdı.
10:36
And we can't afford not to do it,
212
636913
2044
Ve bunu yapmadan edemezdik,
10:38
because poverty is hugely expensive.
213
638981
2845
çünkü yoksulluk çok masraflı.
10:42
Just look at the cost of child poverty in the US, for example.
214
642366
3392
Örneğin, ABD'deki çocuk yoksulluğunun maliyetine bakın.
10:45
It's estimated at 500 billion dollars each year,
215
645782
4232
Yüksek sağlık harcamaları, yüksek oranda okulu bırakma
10:50
in terms of higher health care spending, higher dropout rates,
216
650038
2948
ve daha fazla suç, tahmini her yıl
10:53
and more crime.
217
653010
1383
500 milyar dolara mal oluyor.
10:54
Now, this is an incredible waste of human potential.
218
654417
3880
Bu inanılmaz bir insan potansiyeli israfı.
11:00
But let's talk about the elephant in the room.
219
660185
2201
Ama göz ardı edilen konuya gelelim.
11:03
How could we ever afford a basic income guarantee?
220
663146
3012
Temel gelir garantisini nasıl karşılayabiliriz?
11:06
Well, it's actually a lot cheaper than you may think.
221
666872
3099
Aslında, düşündüğünüzden çok daha ucuz.
11:09
What they did in Dauphin is finance it with a negative income tax.
222
669995
3564
Dauphin'de bunu negatif gelir vergisi ile finanse ettiler.
11:13
This means that your income is topped up
223
673583
2008
Bu da demek oluyor ki,
11:15
as soon as you fall below the poverty line.
224
675615
2412
yoksulluk sınırı altına indiğiniz anda geliriniz dolduruluyor.
11:18
And in that scenario,
225
678051
1362
Ve bu senaryoda,
11:19
according to our economists' best estimates,
226
679437
2514
iktisatçılarımızın en iyi tahminlerine göre,
11:21
for a net cost of 175 billion --
227
681975
3025
net 175 milyarlık maliyet ile --
11:25
a quarter of US military spending, one percent of GDP --
228
685024
4907
ABD ordusu harcamalarının çeyreği, GSMH'nın yüzde biri --
11:29
you could lift all impoverished Americans above the poverty line.
229
689955
3554
tüm fakirleştirilmiş Amerikalıları yoksulluk sınırı üstüne çekebilirsiniz.
11:34
You could actually eradicate poverty.
230
694386
3141
Aslında yoksulluğun kökünü kazıyabilirdiniz.
11:37
Now, that should be our goal.
231
697962
1802
Şimdi, amacımız bu olmalıdır.
11:40
(Applause)
232
700536
1084
(Alkışlar)
11:41
The time for small thoughts and little nudges is past.
233
701644
2932
Küçük düşüncelerin ve azıcık itelemelerin zamanı geçti.
11:44
I really believe that the time has come for radical new ideas,
234
704600
3308
Radikal, yeni fikirlerin zamanının geldiğine ve temel gelirin
11:47
and basic income is so much more than just another policy.
235
707932
3200
bir politikadan çok daha fazlası olduğuna gerçekten inanıyorum.
11:51
It is also a complete rethink of what work actually is.
236
711156
4638
Bu ayrıca işin aslında ne olduğunu yeni baştan düşünmektir.
11:55
And in that sense,
237
715818
1670
Ve bu bağlamda,
11:57
it will not only free the poor,
238
717512
1792
sadece yoksulu değil,
12:00
but also the rest of us.
239
720352
1468
ayrıca bizleri de özgürleştirecek.
12:03
Nowadays, millions of people feel
240
723081
2246
Günümüzde, milyonlarca insan işlerinin
12:05
that their jobs have little meaning or significance.
241
725351
2506
çok az anlamı veya önemi olduğunu hissediyor.
12:07
A recent poll among 230,000 employees
242
727881
2817
142 ülkede, 230.000 işçiyle yapılan
12:10
in 142 countries
243
730722
1906
yeni bir anket,
12:12
found that only 13 percent of workers actually like their job.
244
732652
4665
işçilerin sadece %13'ünün işinden memnun olduğunu gösteriyor.
12:18
And another poll found that as much as 37 percent of British workers
245
738420
3667
Ve başka bir ankete göre, İngiliz işçilerin %37 kadarı
12:22
have a job that they think doesn't even need to exist.
246
742111
2930
olmasa da olur işlerde çalıştıklarını düşünüyor.
Brad Pitt'in "Dövüş Kulübü"nde dediği gibi:
12:26
It's like Brad Pitt says in "Fight Club,"
247
746207
2294
"İhtiyacımız olmayan şeyleri alabilelim diye nefret ettiğimiz işlerde çalışıyoruz"
12:28
"Too often we're working jobs we hate so we can buy shit we don't need."
248
748525
3656
12:32
(Laughter)
249
752205
1478
(Gülüşmeler)
12:33
Now, don't get me wrong --
250
753707
1397
Şimdi, beni yanlış anlamayın.
12:35
I'm not talking about the teachers and the garbagemen
251
755128
2554
Burada öğretmenler, çöpçüler ve bakıcılardan
12:37
and the care workers here.
252
757706
1482
bahsetmiyorum.
12:39
If they stopped working,
253
759212
1614
Eğer çalışmayı bırakırlarsa,
12:40
we'd be in trouble.
254
760850
1317
başımız belaya girer.
12:42
I'm talking about all those well-paid professionals with excellent résumés
255
762810
3625
Paralarını ağ toplumunda yıkıcı işbirliğinin
12:46
who earn their money doing ...
256
766459
1805
katma değeri hakkında
12:48
strategic transactor peer-to-peer meetings
257
768288
2036
beyin fırtınası yaparak kazanan
12:50
while brainstorming the value add-on of disruptive co-creation
258
770348
3032
çok iyi özgeçmişleri olan tüm o yüksek maaşlı profesyoneller
12:53
in the network society.
259
773404
1173
hakkında konuşuyorum.
12:54
(Laughter)
260
774601
1023
(Gülüşmeler)
12:55
(Applause)
261
775648
1018
(Alkışlar)
12:56
Or something like that.
262
776690
1202
Veya bunun gibi bir şey.
12:57
Just imagine again how much talent we're wasting,
263
777916
2924
Çocuklarımıza "hayatlarını kazanmaları" gerektiğini söyleyerek
13:00
simply because we tell our kids they'll have to "earn a living."
264
780864
3840
ne kadar yeteneği heba ediyoruz bir düşünün.
13:05
Or think of what a math whiz working at Facebook lamented a few years ago:
265
785458
3742
Facebook'ta çalışan matematik dahisinin birkaç yıl önce yakındığı şeyi düşünün:
13:09
"The best minds of my generation
266
789224
1862
"Neslimin en iyi kafaları
13:11
are thinking about how to make people click ads."
267
791110
3113
insanları nasıl reklamlara tıklatabiliriz diye düşünüyor."
13:16
I'm a historian.
268
796519
1245
Ben bir tarihçiyim.
13:18
And if history teaches us anything,
269
798812
2069
Ve eğer tarih bize bir şey öğretmişse,
13:20
it is that things could be different.
270
800905
2792
o da işlerin farklı olabileceğidir.
13:23
There is nothing inevitable
271
803721
1391
Şu anda toplumumuzu ve
13:25
about the way we structured our society and economy right now.
272
805136
2957
ekonomiyi yapılandırma şeklimiz açısından kaçınılmaz olan bir şey yok.
13:28
Ideas can and do change the world.
273
808117
2356
Fikirler dünyayı değiştirebilir ve değiştiriyor da.
13:30
And I think that especially in the past few years,
274
810497
2511
Ve bence, özellikle son birkaç yıldır,
13:33
it has become abundantly clear
275
813032
1429
fazlasıyla aşikâr olan şey
13:34
that we cannot stick to the status quo --
276
814485
1953
mevcut duruma bağlı kalamayacağımız --
13:36
that we need new ideas.
277
816462
1575
yeni fikirlere ihtiyacımız var.
13:40
I know that many of you may feel pessimistic
278
820319
3213
Artan eşitsizlik, yabancı düşmanlığı ve iklim değişiminin getireceği
13:43
about a future of rising inequality,
279
823556
2063
gelecek hakkında
birçoğunuzun
13:45
xenophobia
280
825643
1277
kötümser olabileceğini biliyorum.
13:46
and climate change.
281
826944
1196
13:48
But it's not enough to know what we're against.
282
828806
2218
Ama neye karşı olduğumuzu bilmek yeterli değil.
13:51
We also need to be for something.
283
831048
1612
Ayrıca bir amacımız olmalı.
13:52
Martin Luther King didn't say, "I have a nightmare."
284
832684
2534
Martin Luther King şöyle demedi: "Bir kâbusum var."
13:55
(Laughter)
285
835242
1873
(Gülüşmeler)
13:57
He had a dream.
286
837139
1159
Onun bir hayali vardı.
13:58
(Applause)
287
838322
1079
(Alkışlar)
13:59
So ...
288
839425
1152
Evet ...
14:01
here's my dream:
289
841655
1225
işte benim hayalim:
14:04
I believe in a future
290
844123
1638
İşinizin değerinin
14:05
where the value of your work is not determined
291
845785
2353
maaşınızın çokluğuyla değil,
14:08
by the size of your paycheck,
292
848162
1477
yaydığınız mutluluk ve
14:09
but by the amount of happiness you spread
293
849663
2032
kazandırdığınız değerle ölçüleceği
14:11
and the amount of meaning you give.
294
851719
1977
bir geleceğe inanıyorum.
14:13
I believe in a future
295
853720
1232
Amacı sizi faydasız bir işe değil,
14:14
where the point of education is not to prepare you for another useless job
296
854976
3660
güzel yaşanacak bir hayata hazırlayan eğitimin olduğu
14:18
but for a life well-lived.
297
858660
1610
bir geleceğe inanıyorum.
14:21
I believe in a future
298
861024
1279
Yoksulluk olmadan var olmanın
14:22
where an existence without poverty is not a privilege
299
862327
3094
bir ayrıcalık değil, hepimizin hak ettiği bir hak olduğu
14:25
but a right we all deserve.
300
865445
2013
bir geleceğe inanıyorum.
14:27
So here we are.
301
867482
1465
Ve işte buradayız.
14:28
Here we are.
302
868971
1151
İşte buradayız.
14:30
We've got the research, we've got the evidence
303
870146
2190
Araştırma elimizde, kanıt elimizde
14:32
and we've got the means.
304
872360
1163
ve araçlar elimizde.
14:33
Now, more than 500 years after Thomas More first wrote about a basic income,
305
873547
3909
Şimdi, Thomas More'un temel gelir hakkında yazmasından 500 yıl sonra
14:37
and 100 years after George Orwell discovered the true nature of poverty,
306
877480
4055
ve George Orwell'in yoksulluğun gerçek doğasını keşfetmesinden 100 yıl sonra
14:41
we all need to change our worldview,
307
881559
2441
hepimiz dünya görüşümüzü değiştirmeliyiz,
14:44
because poverty is not a lack of character.
308
884024
2989
çünkü yoksulluk bir karakter eksikliği değildir.
14:47
Poverty is a lack of cash.
309
887652
2568
Yoksulluk nakit eksikliğidir.
14:51
Thank you.
310
891141
1184
Teşekkür ederim.
14:52
(Applause)
311
892349
4423
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7