Gayle Tzemach Lemmon: Women entrepreneurs, example not exception

Gayle Tzemach Lemmon: Women entrepreneurs, example not exception

81,410 views

2012-01-27 ・ TED


New videos

Gayle Tzemach Lemmon: Women entrepreneurs, example not exception

Gayle Tzemach Lemmon: Women entrepreneurs, example not exception

81,410 views ・ 2012-01-27

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Nihal Aksakal Gözden geçirme: Merve Kılıç
00:15
We do not invest in victims,
0
15260
3000
Bizler kurbanlara yatırım yapmayız,
00:18
we invest in survivors.
1
18260
2000
sağ kalanlara yatırım yaparız.
00:20
And in ways both big and small,
2
20260
3000
Kurbanın hikayesi,
00:23
the narrative of the victim
3
23260
2000
büyük ve küçük çapta
00:25
shapes the way we see women.
4
25260
2000
kadınlara bakışımızı şekillendirir.
00:27
You can't count what you don't see.
5
27260
3000
Görmediğiniz şeye güvenemezsiniz.
00:30
And we don't invest in what's invisible to us.
6
30260
3000
Ve bizler görünmez olana yatırım yapmayız.
00:33
But this is the face
7
33260
2000
Fakat bu,
00:35
of resilience.
8
35260
3000
esnekliğin ta kendisidir.
00:38
Six years ago,
9
38260
2000
Altı yıl önce,
00:40
I started writing about women entrepreneurs
10
40260
2000
çatışma dönemi ve sonrası kadın girişimcileri
00:42
during and after conflict.
11
42260
2000
hakkında yazmaya başladım.
İçinde büyük karakterleri olan, kimsenin anlatmadığı
00:44
I set out to write a compelling economic story,
12
44260
2000
00:46
one that had great characters, that no one else was telling,
13
46260
3000
ve önemli olduğunu düşündüğüm çok etkileyici bir ekonomik
00:49
and one that I thought mattered.
14
49260
2000
hikâye yazmak için yola çıktım.
00:51
And that turned out to be women.
15
51260
3000
Bu, kadınlara döndü.
00:54
I had left ABC news and a career I loved at the age of 30
16
54260
3000
ABC News'i ve sevdiğim kariyeri 30 yaşımda işletme okulu için,
00:57
for business school,
17
57260
2000
hakkında neredeyse hiçbir şey bilmediğim
00:59
a path I knew almost nothing about.
18
59260
2000
01:01
None of the women I had grown up with in Maryland
19
61260
3000
Maryland'de birlikte büyüdüğüm hiçbir kadın
01:04
had graduated from college,
20
64260
2000
üniversite mezunu değildi,
01:06
let alone considered business school.
21
66260
2000
işletme mezunu hiç değildi.
01:08
But they had hustled to feed their kids
22
68260
2000
Ama çocuklarını beslemek ve
01:10
and pay their rent.
23
70260
2000
kiralarını ödemek için uğraşırlardı.
01:12
And I saw from a young age
24
72260
2000
Çok genç yaştan itibaren
01:14
that having a decent job and earning a good living
25
74260
2000
iyi bir işin ve kazancın
01:16
made the biggest difference
26
76260
2000
zor durumdaki aileler için
01:18
for families who were struggling.
27
78260
2000
büyük bir fark yarattığını gördüm.
01:20
So if you're going to talk about jobs,
28
80260
2000
Yani, iş hakkında konuşacaksanız,
01:22
then you have to talk about entrepreneurs.
29
82260
3000
girişimciler hakkında da konuşmalısınız.
01:25
And if you're talking about entrepreneurs
30
85260
2000
Çatışma ve çatışma sonrası girişimciler
01:27
in conflict and post-conflict settings,
31
87260
2000
hakkında konuşacaksanız
01:29
then you must talk about women,
32
89260
2000
kadınlardan bahsetmelisiniz,
01:31
because they are the population you have left.
33
91260
3000
çünkü onlar dışarıda bıraktığınız nüfus.
01:34
Rwanda in the immediate aftermath of the genocide
34
94260
4000
Soykırımdan hemen sonra Rwanda'nın
01:38
was 77 percent female.
35
98260
3000
yüzde 77'si kadındı.
01:41
I want to introduce you
36
101260
2000
Sizlere, tanıştığım bazı girişimcileri
01:43
to some of those entrepreneurs I've met
37
103260
2000
tanıtmak ve yıllar içinde
01:45
and share with you some of what they've taught me over the years.
38
105260
3000
bana öğrettiklerini sizlerle paylaşmak istiyorum.
01:48
I went to Afghanistan in 2005
39
108260
3000
Financial Times'la ilgili bir iş için
01:51
to work on a Financial Times piece,
40
111260
2000
2005 yılında Afganistan'a gittim
01:53
and there I met Kamila,
41
113260
2000
ve orada Kamila ile tanıştım
01:55
a young women who told me she had just turned down
42
115260
2000
daha yeni, ayda 2000 dolar kazanacağı
01:57
a job with the international community
43
117260
2000
uluslararası bir topluluktaki
01:59
that would have paid her nearly $2,000 a month --
44
119260
3000
işi kabul etmediğini söyleyen genç bir kadındı,
02:02
an astronomical sum in that context.
45
122260
3000
içinde bulunduğu duruma göre astronomik bir rakam.
02:05
And she had turned it down, she said,
46
125260
2000
Geri çevirmişti
02:07
because she was going to start her next business,
47
127260
3000
çünkü bir sonraki işini,
02:10
an entrepreneurship consultancy
48
130260
2000
Afganistan'daki erkek ve kadınlara
02:12
that would teach business skills
49
132260
2000
iş becerileri öğretmek için
02:14
to men and women all around Afghanistan.
50
134260
2000
Girişimcilik Danışmanlığını kuracaktı.
02:16
Business, she said,
51
136260
2000
Ülkesinin geleceği için
02:18
was critical to her country's future.
52
138260
2000
iş dünyasının kritik olduğunu söyledi.
02:20
Because long after this round of internationals left,
53
140260
3000
Uluslararası firmaların terketmesinden sonra
02:23
business would help keep her country
54
143260
2000
iş, ülkesinin
02:25
peaceful and secure.
55
145260
3000
barışcıl ve güvenli kalmasını sağlayacaktı.
02:28
And she said business was even more important for women
56
148260
3000
İşin özellikle kadınlar için daha önemli olduğunu söylemişti,
02:31
because earning an income earned respect
57
151260
3000
çünkü gelirlerinin olması onlara saygı kazandırıyordu
02:34
and money was power for women.
58
154260
3000
ve para kadınlar için güçtü.
02:37
So I was amazed.
59
157260
2000
Etkilenmiştim.
02:39
I mean here was a girl who had never lived in peace time
60
159260
3000
Demek istediğim hiç barış yaşamamış bir kızdı o,
02:42
who somehow had come to sound like a candidate from "The Apprentice."
61
162260
3000
"Çırak" programından bir aday gibiydi.
02:45
(Laughter)
62
165260
2000
(Kahkaha)
02:47
So I asked her, "How in the world do you know this much about business?
63
167260
3000
"İş hakkında nasıl bu kadar çok şey biliyorsun?" diye sordum.
02:50
Why are you so passionate?"
64
170260
2000
"Neden bu kadar tutkulusun?
02:52
She said, "Oh Gayle, this is actually my third business.
65
172260
4000
"Oh Gayle, bu aslında benim üçüncü işim.
02:56
My first business was a dressmaking business
66
176260
2000
İlk işim elbise yapımıydı.
02:58
I started under the Taliban.
67
178260
2000
Taliban varken başladım.
03:00
And that was actually an excellent business,
68
180260
2000
Aslında harika bir işti.
03:02
because we provided jobs for women all around our neighborhood.
69
182260
3000
Çünkü mahallemizdeki kadınlara iş sağlıyorduk.
03:05
And that's really how I became an entrepreneur."
70
185260
3000
İşte böyle girişimci oldum." dedi.
03:10
Think about this:
71
190260
2000
Şöyle düşünün:
03:12
Here were girls who braved danger
72
192260
2000
Bu kızlar ekmek parası kazanmak için
03:14
to become breadwinners
73
194260
2000
sokakta bile olamadıkları yıllarda
03:16
during years in which they couldn't even be on their streets.
74
196260
3000
tehlikeye göğüs geriyorlardı.
03:19
And at a time of economic collapse
75
199260
3000
Ve ekonomik krizin olduğu,
03:22
when people sold baby dolls and shoe laces
76
202260
2000
insanların hayatta kalabilmek için
03:24
and windows and doors
77
204260
3000
oyuncak bebekler ve ayakkabı bağları,
03:27
just to survive,
78
207260
3000
pencereler ve kapılar sattığı bu zamanda
03:30
these girls made the difference
79
210260
2000
bu kızlar pek çokları için
03:32
between survival and starvation
80
212260
2000
hayatta kalma ve açlık sınırı arasında
03:34
for so many.
81
214260
2000
fark yaratıyordu.
03:36
I couldn't leave the story, and I couldn't leave the topic either,
82
216260
3000
Bu hikayeden ve bu konudan bir türlü kopamadım,
03:39
because everywhere I went I met more of these women
83
219260
3000
çünkü gittiğim her yerde bu kadınlardan daha çoğu ile tanıştım,
03:42
who no one seemed to know about,
84
222260
2000
kimsenin tanımadığı
03:44
or even wish to.
85
224260
2000
veya tanımak istemediği.
03:46
I went on to Bosnia,
86
226260
2000
Bosna'ya gittim.
03:48
and early on in my interviews I met with an IMF official
87
228260
3000
Röportajlarımın birinde bir IMF çalışanı bana
03:51
who said, "You know, Gayle,
88
231260
2000
"Biliyor musun Gayle?" dedi.
"Bence Bosna'da kadın işgücü yok,
03:53
I don't think we actually have women in business in Bosnia,
89
233260
2000
03:55
but there is a lady selling cheese nearby
90
235260
2000
ama sokakta peynir satan bir kadın var,
03:57
on the side of the road.
91
237260
2000
belki onunla röportaj
03:59
So maybe you could interview her."
92
239260
3000
yapabilirsin." dedi.
04:02
So I went out reporting
93
242260
2000
Ben de onunla röportaj yapmaya gittim.
04:04
and within a day I met Narcisa Kavazovic
94
244260
3000
Ertesi gün Narcisa Kavazovic ile tanıştım,
04:07
who at that point was opening a new factory
95
247260
2000
Sarajevo'nun savaşılan sınırlarında,
04:09
on the war's former front lines in Sarajevo.
96
249260
3000
yeni bir fabrika açıyordu.
04:12
She had started her business
97
252260
2000
İşine, terkedilmiş bir garajda oturup
04:14
squatting in an abandoned garage,
98
254260
2000
çarşaf ve yastık kılıfı dikerek
04:16
sewing sheets and pillow cases
99
256260
2000
başlamıştı,
04:18
she would take to markets all around the city
100
258260
2000
şehrin dört bir yanına, pazarlara dağıtıyordu.
04:20
so that she could support
101
260260
2000
Böylece
04:22
the 12 or 13 family members
102
262260
2000
hayatta kalabilmek için ona güvenen
04:24
who were counting on her for survival.
103
264260
3000
12 veya 13 kişilik ailesine destek olabiliyordu.
04:27
By the time we met, she had 20 employees,
104
267260
2000
Tanıştığımızda yirmi elemanı vardı,
04:29
most of them women,
105
269260
2000
çoğu,
04:31
who were sending their boys and their girls to school.
106
271260
3000
kızlarını ve oğullarını okula yollayan kadınlardı.
04:34
And she was just the start.
107
274260
2000
O sadece başlangıçtı.
04:36
I met women running essential oils businesses,
108
276260
3000
Esans yağ işinde olan,
04:39
wineries
109
279260
2000
şaraphaneleri olan,
04:41
and even the country's largest advertising agency.
110
281260
3000
hatta ülkenin en büyük reklam ajansını yöneten kadınlarla tanıştım.
04:44
So these stories together
111
284260
2000
Bütün bu hikayeler
04:46
became the Herald Tribune business cover.
112
286260
2000
Herald Tribune'de kapak yazısı oldu.
04:48
And when this story posted,
113
288260
2000
Bu hikaye yayınlandığında, IMF çalışanına
04:50
I ran to my computer to send it to the IMF official.
114
290260
2000
göndermek için bilgisayarıma koştum
04:52
And I said, "Just in case you're looking for entrepreneurs
115
292260
3000
"Bir sonraki yatırım konferansında sunmak için
04:55
to feature at your next investment conference,
116
295260
3000
girişimci arıyorsan,
04:58
here are a couple of women."
117
298260
2000
işte sana birkaç kadın." dedim.
05:00
(Applause)
118
300260
5000
(Alkış)
05:05
But think about this.
119
305260
2000
Ama şunu bir düşünün.
05:07
The IMF official is hardly the only person
120
307260
3000
O IMF çalışanı, kadınları
05:10
to automatically file women under micro.
121
310260
3000
mikro olarak gören tek insan değildi.
05:13
The biases, whether intentional or otherwise,
122
313260
2000
Kasıtlı olsun ya da olmasın peşin hüküm
05:15
are pervasive,
123
315260
2000
yaygın bir kanı
05:17
and so are the misleading mental images.
124
317260
3000
ve yanlış yönlendiren görseller de öyle.
05:20
If you see the word "microfinance,"
125
320260
2000
"Mikrofinans" sözünü görünce
05:22
what comes to mind?
126
322260
3000
aklınıza ne gelir?
05:25
Most people say women.
127
325260
2000
Çoğu insan "kadınlar" diyor.
05:27
And if you see the word "entrepreneur,"
128
327260
3000
"Girişimci" sözünü görünce,
05:30
most people think men.
129
330260
2000
çoğu insan "erkekler" diyor.
05:32
Why is that?
130
332260
2000
Niye böyle?
05:34
Because we aim low and we think small
131
334260
3000
Çünkü kadınlar söz konusu olunca biz,
daha aşağıyı hedefliyor ve daha küçük düşünüyoruz.
05:37
when it comes to women.
132
337260
2000
Mikrofinans kendi kendine yetme ve kendine saygı
05:39
Microfinance is an incredibly powerful tool
133
339260
2000
05:41
that leads to self-sufficiency and self-respect,
134
341260
3000
sağlayan son derece kuvvetli bir araç
05:44
but we must move beyond micro-hopes
135
344260
2000
ama kadınlar için mikro-umutlarımızın ve
05:46
and micro-ambitions for women,
136
346260
2000
mikro-hırslarımızın ötesine geçmeliyiz,
05:48
because they have so much greater hopes for themselves.
137
348260
3000
çünkü onların kendileri için daha büyük umutları var.
05:51
They want to move from micro to medium and beyond.
138
351260
3000
Mikrodan orta seviyeye ve daha da ötesine ilerlemek istiyorlar.
05:54
And in many places,
139
354260
2000
Pek çok yerde,
05:56
they're there.
140
356260
2000
o seviyedeler.
Amerika'da 2018'de kadınların sahip oldukları işler
05:58
In the U.S., women-owned businesses
141
358260
2000
06:00
will create five and a half million new jobs by 2018.
142
360260
3000
beş buçuk milyon yeni iş olanağı sağlayacak.
06:03
In South Korea and Indonesia,
143
363260
3000
Güney Kore ve Endonezya'da
06:06
women own nearly half a million firms.
144
366260
3000
kadınlar neredeyse yarım milyon firmaya sahip.
06:09
China, women run 20 percent
145
369260
2000
Çin'de kadınlar küçük işlerin
06:11
of all small businesses.
146
371260
2000
yüzde yirmisini yönetiyor.
06:13
And in the developing world overall,
147
373260
2000
Gelişen dünyada bu sayı toplamda
06:15
That figure is 40 to 50 percent.
148
375260
3000
yüzde kırk ve yüzde elli arası.
06:18
Nearly everywhere I go,
149
378260
2000
Gittiğim hemen hemen her yerde
06:20
I meet incredibly interesting entrepreneurs
150
380260
2000
çok ilginç girişimcilerle karşılaştım;
06:22
who are seeking access to finance, access to markets
151
382260
3000
finans gücüne, pazar erişimine ve
06:25
and established business networks.
152
385260
2000
kurulu iş ağına ulaşmaya çalışan.
06:27
They are often ignored
153
387260
2000
Çoğunlukla görmezden geliniyorlar,
06:29
because they're harder to help.
154
389260
2000
çünkü yardım edilmesi daha zorlar.
06:31
It is much riskier to give a 50,000 dollar loan
155
391260
3000
Elli bin dolar borç vermek
06:34
than it is to give a 500 dollar loan.
156
394260
3000
beş yüz dolar borç vermekten daha riskli.
06:37
And as the World Bank recently noted,
157
397260
2000
Dünya Bankası'nın yakın zamanda bahsettiği gibi,
06:39
women are stuck in a productivity trap.
158
399260
3000
kadınlar üretkenlik tuzağına takılı kalmış.
06:42
Those in small businesses
159
402260
2000
Küçük işlerde olanlar
06:44
can't get the capital they need to expand
160
404260
2000
büyümek için gerekli parayı alamıyor
06:46
and those in microbusiness
161
406260
2000
ve mikro işler
06:48
can't grow out of them.
162
408260
2000
bunlardan doğamıyor.
06:50
Recently I was at the State Department in Washington
163
410260
3000
Washington'da Devlet Departmanı'ndayken
06:53
and I met an incredibly passionate entrepreneur from Ghana.
164
413260
3000
çok tutkulu, Ghanalı bir girişimciyle tanıştım.
06:56
She sells chocolates.
165
416260
2000
Çikolata satarak geçiniyordu.
06:58
And she had come to Washington,
166
418260
2000
Washington'a gelmişti
07:00
not seeking a handout and not seeking a microloan.
167
420260
3000
ve küçük bir sadaka peşinde değildi.
07:03
She had come seeking serious investment dollars
168
423260
3000
Fabrika kurmak ve ekipman almak için
gerçek bir yatırım miktarı istiyordu.
07:06
so that she could build the factory
169
426260
2000
Böylece çikolatalarını
07:08
and buy the equipment she needs
170
428260
2000
07:10
to export her chocolates
171
430260
2000
Afrika, Avrupa,
07:12
to Africa, Europe, the Middle East
172
432260
2000
Orta Doğu
07:14
and far beyond --
173
434260
2000
ve ötesine ihraç edebilecekti,
07:16
capital that would help her to employ
174
436260
2000
fon hali hazırda onun için çalışan
07:18
more than the 20 people
175
438260
2000
yirmiden fazla insanı işe almasına
07:20
that she already has working for her,
176
440260
3000
ve kendi ülkesinin ekonomik tırmanışına
07:23
and capital that would fuel her own country's
177
443260
2000
yardımcı olacak.
07:25
economic climb.
178
445260
2000
07:27
The great news is
179
447260
2000
İyi haber ise,
07:29
we already know what works.
180
449260
2000
neyin çalıştığını biliyoruz.
07:31
Theory and empirical evidence
181
451260
2000
Teori ve ampirik bulgular
07:33
Have already taught us.
182
453260
2000
bize çoktan öğretti.
07:35
We don't need to invent solutions because we have them --
183
455260
3000
Çözüm yaratmamıza gerek yok çünkü çoktan var;
07:38
cash flow loans
184
458260
2000
nakit akışı kredileri
07:40
based in income rather than assets,
185
460260
2000
mevduattan çok gelire dayanır,
07:42
loans that use secure contracts rather than collateral,
186
462260
3000
teminat yerine güvenli sözleşmeler kullanan kredilere dayanır,
07:45
because women often don't own land.
187
465260
3000
çünkü kadınlar genellikle toprak sahibi değildir.
07:48
And Kiva.org, the microlender,
188
468260
2000
Küçük faizli kredi kurumu Kiva.org,
07:50
is actually now experimenting with crowdsourcing
189
470260
3000
şu anda küçük ve orta büyüklükteki kredileri kullanarak
07:53
small and medium sized loans.
190
473260
2000
kitlesel olarak deney yapıyor.
07:55
And that's just to start.
191
475260
3000
Bu sadece başlangıç.
07:58
Recently it has become very much in fashion
192
478260
3000
Son günlerde kadınlara
08:01
to call women "the emerging market of the emerging market."
193
481260
4000
"Gelişmekte olan pazarın gelişmekte olan pazarı." denmesi moda oldu.
08:05
I think that is terrific.
194
485260
2000
Bence bu müthiş.
08:07
You know why?
195
487260
2000
Neden biliyor musunuz?
08:09
Because -- and I say this as somebody who worked in finance --
196
489260
4000
Bunu finans alanında çalışmış biri olarak söylüyorum, çünkü
08:13
500 billion dollars at least
197
493260
3000
geçtiğimiz on yılda pazarları geliştirmek için
08:16
has gone into the emerging markets in the past decade.
198
496260
3000
en azından beş yüz milyon dolar harcandı.
08:19
Because investors saw the potential for return
199
499260
3000
Çünkü yatırımcılar ekonomik büyümeyi yavaşlatma döneminde;
08:22
at a time of slowing economic growth,
200
502260
2000
geri dönüş potansiyelini gördüler
08:24
and so they created financial products
201
504260
2000
ve gelişen marketlere özel
08:26
and financial innovation
202
506260
2000
finansal ürünler
08:28
tailored to the emerging markets.
203
508260
3000
ve finansal yenilikler ortaya koydular.
08:31
How wonderful would it be
204
511260
3000
Yüce kelimelerimizi cüzdanlarımız ile değiştirsek
08:34
if we were prepared to replace all of our lofty words
205
514260
2000
ve kadınların ekonomik potansiyelini
08:36
with our wallets
206
516260
2000
ortaya çıkarmak için beş yüz milyon dolar
08:38
and invest 500 billion dollars
207
518260
2000
yatırım yapmaya hazırlıklı olsaydık
08:40
unleashing women's economic potential?
208
520260
3000
ne kadar harika olurdu değil mi?
08:43
Just think of the benefits
209
523260
2000
Konu meslekler, üretkenlik,
08:45
when it comes to jobs, productivity,
210
525260
2000
işe alım, çocuk bakımı,
08:47
employment, child nutrition,
211
527260
2000
anne ölüm oranı, okuma yazma
08:49
maternal mortality, literacy
212
529260
2000
ve daha birçoğuna gelseydi
08:51
and much, much more.
213
531260
4000
ne kadar faydalı olacağını düşünün.
08:55
Because, as the World Economic Forum noted,
214
535260
3000
Çünkü, Dünya Ekonomik Forumu'nun belirttiği gibi,
08:58
smaller gender gaps are directly correlated
215
538260
3000
daha küçük cinsiyet boşlukları artan ekonomik rekabetçilik ile
09:01
with increased economic competitiveness.
216
541260
2000
doğrudan ilişkilidir.
09:03
And not one country in all the world
217
543260
3000
Dünyada bir ülke bile
09:06
has eliminated its economic participation gap --
218
546260
3000
bu ekonomik boşluğu kapatabilmiş değil,
09:09
not one.
219
549260
2000
bir tanesi bile.
09:11
So the great news
220
551260
2000
Harika haber şu ki,
09:13
is this is an incredible opportunity.
221
553260
2000
bu inanılmaz bir fırsat.
09:15
We have so much room to grow.
222
555260
3000
Büyüyebileceğimiz çok alan var.
09:18
So you see,
223
558260
2000
Yani,
09:20
this is not about doing good,
224
560260
2000
olay iyi yapmakla alakalı değil,
09:22
this is about global growth
225
562260
2000
küresel büyüme
09:24
and global employment.
226
564260
2000
ve küresel işe alımla alakalı.
09:26
It is about how we invest
227
566260
2000
Nasıl yatırım yaptığımız
09:28
and it's about how we see women.
228
568260
2000
ve kadınları nasıl gördüğümüzle alakalı.
09:30
And women can no longer be
229
570260
2000
Kadınlar artık hem nüfusun yarısı
09:32
both half the population
230
572260
2000
hem de özel ilgi grubu
09:34
and a special interest group.
231
574260
2000
olamaz.
09:36
(Applause)
232
576260
7000
(Alkış)
09:43
Oftentimes I get into very interesting discussions with reporters
233
583260
3000
Çoğu zaman, "Gayle, bunlar harika hikayeler,
ama gerçekten istisnalar hakkında yazıyorsunuz."
09:46
who say to me, "Gayle, these are great stories,
234
586260
2000
09:48
but you're really writing about the exceptions."
235
588260
3000
diyen muhabirlerle çok ilginç tartışmalara giriyorum.
09:51
Now that makes me pause for just a couple reasons.
236
591260
3000
Şimdi bu beni sadece birkaç nedenden dolayı duraklatıyor.
09:54
First of all, for exceptions,
237
594260
2000
Öncelikle, istisnalar,
09:56
there are a lot of them
238
596260
2000
onlardan çokça var
09:58
and they're important.
239
598260
3000
ve önemliler.
10:01
Secondly, when we talk about men who are succeeding,
240
601260
3000
İkincisi, başarılı olan erkeklerden söz ettiğimizde
10:04
we rightly consider them
241
604260
2000
onların simgelerini ya da öncülerini
10:06
icons or pioneers or innovators
242
606260
2000
ya da yenilikçilerinin
10:08
to be emulated.
243
608260
2000
taklit edilmesi gerektiğini düşünüyoruz.
10:10
And when we talk about women,
244
610260
2000
Kadınlardan konuştuğumuzda,
10:12
they are either exceptions to be dismissed
245
612260
3000
onlar ya reddedilmesi gereken istisnalar
10:15
or aberrations to be ignored.
246
615260
3000
ya da görmezden gelinmesi gereken anormallikler.
10:18
And finally,
247
618260
2000
Son olarak,
10:20
there is no society anywhere in all the world
248
620260
3000
büyük istisnaları olmadan
10:23
that is not changed
249
623260
2000
değişen bir toplum
10:25
except by its most exceptional.
250
625260
2000
dünyanın hiçbir yerinde yoktur.
10:27
So why wouldn't we celebrate and elevate
251
627260
4000
Öyleyse neden bu ve değişim yaratanları
10:31
these change makers and job creators
252
631260
2000
ve iş yaratıcılarını göz ardı etmektense
10:33
rather than overlook them?
253
633260
3000
kutlayıp yükseltmeyelim?
10:36
This topic of resilience is very personal to me
254
636260
3000
Bu esneklik konusu benim için çok kişisel
10:39
and in many ways has shaped my life.
255
639260
3000
ve birçok yönden hayatımı şekillendirdi.
10:42
My mom was a single mom
256
642260
2000
Annem gündüzleri telefon şirketinde
10:44
who worked at the phone company during the day
257
644260
3000
çalışan, geceleri ise Tupperware satarak
10:47
and sold Tupperware at night
258
647260
2000
ben mümkün olan her fırsata sahip olayım diye
10:49
so that I could have every opportunity possible.
259
649260
3000
uğraşan bekar bir anneydi.
10:52
We shopped double coupons
260
652260
2000
Çifte kuponlarla,
10:54
and layaway and consignment stores,
261
654260
2000
taksitle ve konsinye satışından alışveriş yaptık
10:56
and when she got sick with stage four breast cancer
262
656260
3000
ve dördüncü seviye göğüs kanseri teşhisi konulup
10:59
and could no longer work,
263
659260
2000
artık daha fazla çalışamadığında
11:01
we even applied for food stamps.
264
661260
3000
gıda puluna bile başvurduk.
11:04
And when I would feel sorry for myself
265
664260
2000
Dokuz, on yaşlarındaki kızların yaptığı gibi
11:06
as nine or 10 year-old girls do,
266
666260
2000
kendim için kötü hissedersem
11:08
she would say to me, "My dear, on a scale of major world tragedies,
267
668260
3000
bana şunu söylerdi: "Canım benim, büyük dünya trajedileri ölçeğinde
11:11
yours is not a three."
268
671260
2000
seninki üç bile değil.''
11:13
(Laughter)
269
673260
2000
(Kahkaha)
11:15
And when I was applying to business school
270
675260
2000
İşletme okuluna başvururken
11:17
and felt certain I couldn't do it
271
677260
2000
yapamayacağımdan çok emindim
11:19
and nobody I knew had done it,
272
679260
2000
ve kimse yaptığımı bilmiyordu,
11:21
I went to my aunt who survived years of beatings at the hand of her husband
273
681260
3000
yıllarca kocasından dayak yemiş ve bir evlilik tacizinden
11:24
and escaped a marriage of abuse
274
684260
2000
bütün onuru ile kaçmış olan
11:26
with only her dignity intact.
275
686260
2000
teyzemin evine gittim.
11:28
And she told me,
276
688260
2000
"Asla başkalarının sınırlamalarını alma." dedi.
11:30
"Never import other people's limitations."
277
690260
3000
11:34
And when I complained to my grandmother,
278
694260
2000
İkinci Dünya Savaşı gazisi,
11:36
a World War II veteran
279
696260
2000
50 yıl filmde çalışan
11:38
who worked in film for 50 years
280
698260
2000
ve beni on üç yaşımdan beri destekleyen
11:40
and who supported me from the age of 13,
281
700260
2000
büyükanneme
11:42
that I was terrified
282
702260
2000
yurt dışı bursu için
11:44
that if I turned down a plum assignment at ABC
283
704260
2000
herkesin hayalindeki görevi reddedersem
11:46
for a fellowship overseas,
284
706260
2000
bir daha böyle bir işi asla bulamayacağım
11:48
I would never ever, ever find another job,
285
708260
3000
diye şikayet ettiğimde
bana şöyle dedi ''Bak çocuk. Sana iki şey söyleyeceğim.
11:51
she said, "Kiddo, I'm going to tell you two things.
286
711260
2000
11:53
First of all, no one turns down a Fulbright,
287
713260
3000
Öncelikle, kimse Fulbright'ı reddedemez.
11:56
and secondly, McDonald's is always hiring."
288
716260
3000
İkinci olarak, McDonald's sürekli işe alıyor.''
11:59
(Laughter)
289
719260
2000
(Kahkaha)
12:01
"You will find a job. Take the leap."
290
721260
3000
''Bir iş bulursun. Şansını dene.''
12:05
The women in my family
291
725260
2000
Ailemdeki kadınlar
12:07
are not exceptions.
292
727260
2000
istisna değil.
12:09
The women in this room and watching in L.A.
293
729260
2000
Şu anda burada olan ve L.A.'den izleyen
12:11
and all around the world
294
731260
2000
dünyanın her yerindeki kadınlar
12:13
are not exceptions.
295
733260
2000
istisna değiller.
12:15
We are not a special interest group.
296
735260
3000
Bizler özel ilgi grubu değiliz.
12:18
We are the majority.
297
738260
2000
Biz çoğunluğuz.
12:20
And for far too long,
298
740260
2000
Uzun zaman boyunca
12:22
we have underestimated ourselves
299
742260
2000
kendi değerimizi bilemedik
12:24
and been undervalued by others.
300
744260
3000
ve diğerleri tarafından da öyle görüldük.
12:27
It is time for us to aim higher
301
747260
2000
Konu kadınlara gelince
12:29
when it comes to women,
302
749260
2000
daha çok yatırım ve istihdam için,
12:31
to invest more and to deploy our dollars
303
751260
3000
dünyadaki her kadının faydası için
12:34
to benefit women all around the world.
304
754260
3000
daha ilerisini düşünme zamanı.
12:37
We can make a difference,
305
757260
2000
Bir değişiklik yaratabiliriz;
12:39
and make a difference, not just for women,
306
759260
2000
sadece kadınlar için değil
12:41
but for a global economy
307
761260
2000
katkımıza son derece ihtiyacı olan
12:43
that desperately needs their contributions.
308
763260
4000
küresel ekonomi için.
12:47
Together we can make certain
309
767260
2000
Birlikte, sözde istisnaların
12:49
that the so-called exceptions
310
769260
2000
yönetmeye başladığından
12:51
begin to rule.
311
771260
2000
emin olabiliriz.
12:53
When we change the way we see ourselves,
312
773260
3000
Kendimizi görme şeklimizi değiştirdiğimizde
12:56
others will follow.
313
776260
2000
diğerleri de takip edecektir.
12:58
And it is time for all of us
314
778260
2000
Hepimizin daha büyük düşünmesinin
13:00
to think bigger.
315
780260
2000
zamanı geldi.
13:02
Thank you very much.
316
782260
2000
Çok teşekkür ederim.
13:04
(Applause)
317
784260
5000
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7