Why you should talk to strangers | Kio Stark

656,892 views ・ 2016-09-23

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Gokhan Yilmazturk Gözden geçirme: Yunus ASIK
00:12
There are things we say
0
12959
1277
Bir yabancıyla veya
00:14
when we catch the eye of a stranger
1
14261
2396
yanımızdan geçen bir komşumuzla göz göze geldiğimizde,
00:16
or a neighbor walking by.
2
16681
1722
söylediğimiz şeyler vardır:
00:19
We say, "Hello, how are you?
3
19530
2526
''Merhaba, Nasılsınız?
00:22
It's a beautiful day.
4
22080
1708
Güzel bir gün.
00:23
How do you feel?"
5
23812
1189
Nasıl hissediyorsunuz?''
00:25
These sound kind of meaningless, right? And, in some ways, they are.
6
25552
3634
Bunlar kulağa oldukça anlamsız geliyor, değil mi? Ve bazı açılardan, öyleler de.
00:29
They have no semantic meaning.
7
29210
2359
Bunların anlamsal hiçbir değeri yok.
00:32
It doesn't matter how you are or what the day is like.
8
32500
3008
Önemli olan nasıl olduğunuz veya havanın nasıl olduğu değil.
00:35
They have something else.
9
35934
1467
Başka bir şeyleri var.
00:37
They have social meaning.
10
37425
1887
Bunların sosyal anlamı var.
00:40
What we mean when we say those things is:
11
40051
2479
Bunları söylediğimizde:
00:42
I see you there.
12
42554
1261
Seni tanıyorum.
00:45
I'm obsessed with talking to strangers.
13
45764
2797
Yabancılarla konuşmaktan zevk alıyorum.
00:49
I make eye contact, say hello,
14
49122
2353
Göz teması kurarım, merhaba derim,
00:51
I offer help, I listen.
15
51499
2565
yardım teklif ederim, dinlerim.
00:54
I get all kinds of stories.
16
54699
1680
Her türlü hikâyeyi duyarım.
00:57
About seven years ago, I started documenting my experiences
17
57773
3267
Yaklaşık 7 yıl önce tecrübelerimi, nedenini anlamak için
01:01
to try to figure out why.
18
61064
1875
belgelemeye başladım.
01:03
What I found was that something really beautiful was going on.
19
63900
4039
Bulduğum şey güzel bir şeyin devam ettiğiydi.
01:07
This is almost poetic.
20
67963
1794
Bu neredeyse şiirsel.
01:10
These were really profound experiences.
21
70184
3270
Bunlar gerçekten önemli deneyimlerdi.
01:13
They were unexpected pleasures.
22
73478
1880
Beklenmedik zevklerdi.
01:15
They were genuine emotional connections.
23
75382
2465
Gerçek duygusal bağlardı.
01:18
They were liberating moments.
24
78370
1872
Özgürleştirici anlardı.
01:22
So one day, I was standing on a corner waiting for the light to change,
25
82098
4104
Bu yüzden bir gün, köşede trafik ışığının değişmesini bekliyordum,
01:26
which, I'm a New Yorker,
26
86226
1309
New Yorklu olduğum için
01:27
so that means I was actually standing in the street on the storm drain,
27
87559
3507
aslında bu yolda rögarın üstünde durduğum anlamına geliyor,
01:31
as if that could get me across faster.
28
91667
2347
sanki beni daha çabuk karşıya geçirecekmiş gibi.
01:34
And there's an old man standing next to me.
29
94038
2001
Yanımda yaşlı bir adam vardı.
01:36
So he's wearing, like, a long overcoat and sort of an old-man hat,
30
96063
4827
Uzun bir palto giyiyordu ve bir tür yaşlı adam şapkası vardı
01:40
and he looked like somebody from a movie.
31
100914
2126
ve bir filmden çıkmış biri gibiydi.
01:43
And he says to me,
32
103064
1198
Bana,
01:44
"Don't stand there. You might disappear."
33
104286
2551
''Orada durma. Kaybolabilirsin.'' dedi.
01:48
So this is absurd, right?
34
108095
1267
Yani bu saçma, değil mi?
01:49
But I did what he said. I stepped back onto the sidewalk.
35
109386
2996
Ama dediğini yaptım ve kaldırıma çıktım.
01:52
And he smiled, and he said,
36
112697
1892
Bana güldü ve dedi ki:
01:54
"Good. You never know.
37
114613
1881
'' Güzel. Asla bilemezsin.
01:56
I might have turned around,
38
116518
1427
Arkamı döndüğümde,
01:57
and zoop, you're gone."
39
117969
1507
hoop, kaybolmuşsun.''
02:01
This was weird,
40
121553
1300
Bu garipti,
02:03
and also really wonderful.
41
123638
2429
ayrıca gerçekten harikaydı.
02:06
He was so warm, and he was so happy that he'd saved me.
42
126091
3317
Çok sıcakkanlıydı ve beni kurtardığı için çok mutluydu.
02:09
We had this little bond.
43
129977
1497
Bu küçük bağı oluşturduk.
02:11
For a minute, I felt like my existence as a person
44
131987
4163
Bir dakika boyunca, insan olarak varoluşumun
02:16
had been noticed,
45
136174
1343
fark edildiğini
02:18
and I was worth saving.
46
138335
1935
ve kurtarılmaya değer olduğumu hissettim.
02:23
The really sad thing is,
47
143058
1627
Asıl üzücü olan şey,
02:24
in many parts of the world,
48
144709
1673
dünyanın çoğu bölgesinde
02:26
we're raised to believe that strangers are dangerous by default,
49
146406
3930
yabancıların hükmen tehlikeli olduğuna,
02:30
that we can't trust them, that they might hurt us.
50
150360
3118
onlara güvenemeyeceğimize, bize zarar vereceklerine inanarak büyütüldük.
02:34
But most strangers aren't dangerous.
51
154389
2578
Ama çoğu yabancı zararsız.
02:36
We're uneasy around them because we have no context.
52
156991
3288
Onların yanında huzursuzuz, çünkü onlar hakkında bir bilgimiz yok.
02:40
We don't know what their intentions are.
53
160807
2197
Niyetlerini bilmiyoruz.
02:43
So instead of using our perceptions and making choices,
54
163028
3783
Kendi algılarımızı kullanmak ve kendimiz karar vermek yerine
02:46
we rely on this category of "stranger."
55
166835
2445
''yabancı'' kategorisine inanıyoruz.
02:51
I have a four-year-old.
56
171012
1825
4 yaşında bir kızım var.
02:52
When I say hello to people on the street,
57
172862
1974
Ne zaman sokakta insanlara selam versem,
02:54
she asks me why.
58
174861
1308
bana nedenini soruyor.
02:56
She says, "Do we know them?"
59
176820
2576
''Onları tanıyor muyuz?'' diyor.
03:00
I say, "No, they're our neighbor."
60
180324
1857
''Hayır, onlar bizim komşularımız.'' diyorum.
03:02
"Are they our friend?"
61
182895
1413
''Arkadaşlarımız mı?''
03:04
"No, it's just good to be friendly."
62
184941
2057
''Hayır, sadece sıcakkanlı olmak güzel.''
03:07
I think twice every time I say that to her,
63
187773
3329
Bunu ona söyleyeceğim her zaman iki defa düşünüyorum,
03:11
because I mean it, but as a woman, particularly,
64
191126
3508
çünkü bunu demek istiyorum, bilhassa da bir kadın olarak
03:14
I know that not every stranger on the street has the best intentions.
65
194658
3770
biliyorum ki sokaktaki her yabancının niyeti iyi değil.
03:18
It is good to be friendly, and it's good to learn when not to be,
66
198873
3854
Sıcakkanlı olmak güzeldir, ne zaman olmamak gerektiğini bilmek de
03:22
but none of that means we have to be afraid.
67
202751
2356
ama bunların hiçbiri korkmamız gerektiği anlamına gelmez.
03:26
There are two huge benefits
68
206451
2873
Korkularımız yerine hislerimizi kullanmanın
03:29
to using our senses instead of our fears.
69
209348
3095
iki büyük yararı vardır.
03:33
The first one is that it liberates us.
70
213015
3000
Birincisi bizi özgür kılar.
03:37
When you think about it,
71
217970
1873
Düşündüğünüzde,
03:39
using perception instead of categories
72
219867
2212
kategoriler yerine algıları kullanmayı
03:42
is much easier said than done.
73
222103
1903
söylemek kolay.
03:44
Categories are something our brains use.
74
224859
2215
Kategoriler beynimizin kullandığı şeylerdir.
03:47
When it comes to people,
75
227693
1637
İnsanlara geldiğinde,
03:49
it's sort of a shortcut for learning about them.
76
229354
2411
onlar hakkında bilgi edinmek için bir tür kısa yoldur.
03:52
We see male, female, young, old,
77
232900
3638
Erkek, kadın, genç, yaşlı
03:56
black, brown, white, stranger, friend,
78
236562
4362
siyahi, esmer, beyaz, yabancı, arkadaşlarımızı görürüz
04:00
and we use the information in that box.
79
240948
2405
ve o kutudaki bilgiyi kullanırız.
04:04
It's quick, it's easy
80
244112
1718
Hızlı, basit
04:05
and it's a road to bias.
81
245854
1776
ve önyargıya giden bir yol.
04:08
And it means we're not thinking about people as individuals.
82
248052
3869
Bu bizim insanlar hakkında bireysel olarak düşünmediğimiz anlamına gelir.
04:13
I know an American researcher who travels frequently
83
253774
3337
Orta Asya ve Afrika'ya sık sık yalnız giden
04:17
in Central Asia and Africa, alone.
84
257135
2810
Amerikalı bir araştırmacı tanıyorum.
04:20
She's entering into towns and cities
85
260910
2539
Kasabalara ve şehirlere
04:23
as a complete stranger.
86
263473
2051
tamamen bir yabancı olarak giriyor.
04:25
She has no bonds, no connections.
87
265937
2165
Hiçbir bağlantısı, ilişkisi yok.
04:28
She's a foreigner.
88
268126
1349
Bir yabancı.
04:29
Her survival strategy is this:
89
269957
2376
Hayatta kalma stratejisi bu:
04:32
get one stranger to see you as a real, individual person.
90
272357
3977
Bir yabancının seni gerçek, birey olarak görmesini sağla.
04:36
If you can do that, it'll help other people see you that way, too.
91
276839
3400
Bunu yapabilirsen, diğer insanların da
seni aynı şekilde görmesine yardımcı olacak.
04:40
The second benefit of using our senses has to do with intimacy.
92
280817
4408
Hislerimizi kullanmanın ikinci yararı samimiyetle alakalı.
04:46
I know it sounds a little counterintuitive,
93
286003
2395
Biliyorum samimiyet ve yabancılar
04:48
intimacy and strangers,
94
288422
2097
biraz kulağa mantıksız geliyor
04:50
but these quick interactions can lead to a feeling
95
290543
4052
fakat bu hızlı etkileşimler sosyologların
04:54
that sociologists call "fleeting intimacy."
96
294619
3142
''anlık samimiyet'' dedikleri bir duyguya neden olabilir.
04:57
So, it's a brief experience that has emotional resonance and meaning.
97
297785
4350
Yani, bu duygusal yankılaşımlı ve anlamlı kısa bir deneyim.
05:03
It's the good feeling I got
98
303452
2008
Bu rögarın ölüm tuzağından
05:05
from being saved from the death trap of the storm drain by the old man,
99
305484
4342
yaşlı bir adam tarafından kurtarılmamın
05:10
or how I feel like part of a community
100
310610
2500
veya trende işe giderken birisiyle konuştuğumda,
05:13
when I talk to somebody on my train on the way to work.
101
313134
3419
toplumun bir parçası olmaktan aldığım haz.
05:17
Sometimes it goes further.
102
317665
2024
Bazen daha ileriye gider.
05:19
Researchers have found that people often feel more comfortable
103
319713
5113
Araştırmacılar insanların sıklıkla dürüst olmakta
05:24
being honest and open about their inner selves with strangers
104
324850
3244
ve içlerini yabancılara açmakta
arkadaşlarından ve ailelerinden daha rahat hissetiklerini buldular --
05:28
than they do with their friends and their families --
105
328118
2683
05:32
that they often feel more understood by strangers.
106
332110
3617
ki insanlar sıklıkla yabancılar tarafından daha iyi anlaşıldıklarını hissederler.
05:37
This gets reported in the media with great lament.
107
337022
3531
Bu medyada harika ağıtlarla bildiriliyor.
05:41
"Strangers communicate better than spouses!"
108
341125
2801
''Yabancılar eşlerden daha iyi iletişim kuruyor!''
05:44
It's a good headline, right?
109
344901
1533
İyi bir başlık, değil mi?
05:47
I think it entirely misses the point.
110
347547
2280
Bence bu amacı tamamen kaçırıyor.
05:51
The important thing about these studies
111
351240
1913
Bu çalışmalar hakkında asıl önemli şey
05:53
is just how significant these interactions can be;
112
353177
2793
yalnızca bu etkileşimlerin ne kadar anlamlı olabileceği;
05:56
how this special form of closeness
113
356795
3104
yakınlığın bu özel formunun bizim arkadaşlarımıza ve ailemize
05:59
gives us something we need as much as we need our friends
114
359923
2778
ihtiyacımız olduğu kadar ihtiyacımız olan şeyi
06:02
and our families.
115
362725
1190
bize nasıl verdiğidir.
06:04
So how is it possible that we communicate so well with strangers?
116
364933
3910
O zaman nasıl oluyor da yabancılarla çok iyi iletişim kurabiliyoruz?
06:10
There are two reasons.
117
370585
1636
İki sebebi var.
06:12
The first one is that it's a quick interaction.
118
372245
2914
İlki hızlı etkileşim olması.
06:15
It has no consequences.
119
375183
1539
Hiçbir önemi yok.
06:17
It's easy to be honest with someone you're never going to see again, right?
120
377034
3585
Tekrar görmeyeceğin birine karşı dürüst olmak kolay, değil mi?
06:20
That makes sense.
121
380643
1150
Bu mantıklı.
06:22
The second reason is where it gets more interesting.
122
382177
2884
İkinci sebepte daha ilginçleşiyor.
06:25
We have a bias when it comes to people we're close to.
123
385085
3417
İş yakın olduğumuz insanlara geldiğinde önyargımız oluyor.
06:29
We expect them to understand us.
124
389359
3167
Bizi anlamalarını bekliyoruz.
06:32
We assume they do,
125
392550
1229
Anladıklarını düşünüyoruz
06:33
and we expect them to read our minds.
126
393803
2136
ve zihinlerimizi okumalarını bekliyoruz.
06:36
So imagine you're at a party,
127
396717
2304
Düşünün ki partidesiniz
06:39
and you can't believe that your friend or your spouse
128
399045
3602
ve arkadaşınız veya eşinizin partiden erken çıkmayı istediğinizi
06:42
isn't picking up on it that you want to leave early.
129
402671
2803
fark etmediğine inanamıyorsunuz.
06:45
And you're thinking,
130
405498
1374
Düşünüyorsunuz,
06:46
"I gave you the look."
131
406896
1522
''Sana bakış attım.''
06:50
With a stranger, we have to start from scratch.
132
410696
2515
Bir yabancıyla, sıfırdan başlamamız gerek.
06:53
We tell the whole story,
133
413235
1387
Tüm hikâyeyi anlatırız,
06:55
we explain who the people are, how we feel about them;
134
415376
3088
insanları, onlar hakkında nasıl hissettiğimizi anlatırız;
06:58
we spell out all the inside jokes.
135
418488
2168
içimizdeki tüm muzipliği teker teker anlatırız.
07:00
And guess what?
136
420680
1476
Ve tahmin edin?
07:02
Sometimes they do understand us a little better.
137
422180
2661
Bazen bizi biraz daha iyi anlarlar.
07:06
OK.
138
426087
1160
Tamam.
07:07
So now that we know that talking to strangers matters,
139
427271
3496
Yani şimdi biliyoruz ki yabancılarla konuşmak önem taşıyor,
07:10
how does it work?
140
430791
1392
nasıl oluyor?
07:12
There are unwritten rules we tend to follow.
141
432721
2750
Takip etmeye meyilli olduğumuz yazılmamış kurallar vardır.
07:15
The rules are very different depending on what country you're in,
142
435495
3796
Bu kurallar çok farklı olduğunuz ülkeye,
07:19
what culture you're in.
143
439315
1693
kültüre göre değişiyor.
07:21
In most parts of the US,
144
441032
2129
ABD'nin çoğu bölgesinde,
07:23
the baseline expectation in public
145
443185
2254
toplumdaki temel beklenti
07:25
is that we maintain a balance between civility and privacy.
146
445464
4124
nezaket ve mahremiyet arasındaki dengeyi korumak.
07:30
This is known as civil inattention.
147
450180
2440
Bu uygar ilgisizlik diye bilinir.
07:33
So, imagine two people are walking towards each other on the street.
148
453263
3760
Yani, iki insanın sokakta birbirlerine doğru yürüdüklerini düşünün.
07:37
They'll glance at each other from a distance.
149
457047
2298
Uzaktan birbirlerine göz atacaklar.
07:39
That's the civility, the acknowledgment.
150
459369
1982
Bu nezaket, onay.
07:41
And then as they get closer, they'll look away,
151
461375
2207
Daha da yaklaştıklarında birbirlerine
07:43
to give each other some space.
152
463606
1586
biraz boşluk vermek için uzağa bakacaklar.
07:47
In other cultures,
153
467151
1262
Diğer kültürlerde,
07:48
people go to extraordinary lengths not to interact at all.
154
468437
4907
insanlar hiç etkileşmemek için alışılmamış şekilde uzağa gidiyorlar.
07:54
People from Denmark tell me
155
474533
2234
Danimarka'dan insanlar bana
07:56
that many Danes are so averse to talking to strangers,
156
476791
3608
çoğu Danimarkalı yabancılarla konuşmaya o kadar isteksizler ki,
08:00
that they would rather miss their stop on the bus
157
480423
3218
etrafından dolanmaları gereken birine ''affedersiniz'' demektense,
08:03
than say "excuse me" to someone that they need to get around.
158
483665
3351
otobüste duraklarını kaçırmayı tercih ettiklerini söylediler.
08:07
Instead, there's this elaborate shuffling of bags
159
487040
3289
Bunun yerine, çantaların fark edilemeyecek şekilde karışması
08:10
and using your body to say that you need to get past,
160
490353
3483
ve vücudunu kullanarak geçmek istediğini söylemek;
08:13
instead of using two words.
161
493860
1831
iki kelime söylemek yerine.
08:18
In Egypt, I'm told,
162
498178
1869
Mısır'da, bana
08:20
it's rude to ignore a stranger,
163
500731
2292
yabancı birini görmezden gelmenin kabalık olduğu söylendi
08:23
and there's a remarkable culture of hospitality.
164
503047
3233
ve olağanüstü bir misafirperverlik kültürü var.
08:27
Strangers might ask each other for a sip of water.
165
507312
3056
Yabancılar birbirlerinden bir yudum su isteyebilirler.
08:30
Or, if you ask someone for directions,
166
510392
2704
Veya birine yol soracak olursanız,
08:33
they're very likely to invite you home for coffee.
167
513120
3058
sizi büyük ihtimal kahve içmeye evlerine davet ederler.
08:37
We see these unwritten rules most clearly when they're broken,
168
517441
3528
Bu yazılı olmayan kuralları en rahat bozulduklarında
08:41
or when you're in a new place
169
521563
2083
veya yeni bir yere gittiğinizde
08:43
and you're trying to figure out what the right thing to do is.
170
523670
3197
ve yapılacak doğru şeyin ne olduğunu anlamaya çalışırken görüyoruz.
08:47
Sometimes breaking the rules a little bit is where the action is.
171
527332
5061
Bazen hareketin olduğu yer kuralları biraz bozduğumuz yerdir.
08:54
In case it's not clear, I really want you to do this. OK?
172
534551
4469
Açık olmadıysa, bunu gerçekten yapmanızı istiyorum. Tamam mı?
08:59
So here's how it's going to go.
173
539790
1889
İşte böyle olacak.
09:01
Find somebody who is making eye contact.
174
541703
2026
Göz teması kuran birini bulun.
09:03
That's a good signal.
175
543753
1689
Bu iyi bir sinyal.
09:05
The first thing is a simple smile.
176
545466
2143
İlk iş basit bir gülümseme.
09:08
If you're passing somebody on the street or in the hallway here, smile.
177
548402
3916
Eğer sokakta veya burada koridorda birinin yanından geçiyorsanız, gülümseyin.
09:12
See what happens.
178
552342
1268
Bakın neler olacak.
09:14
Another is triangulation.
179
554113
2037
Diğeri üçgenleştirme.
09:16
There's you, there's a stranger,
180
556552
1679
Burada siz, buradaki de bir yabancı,
09:18
there's some third thing that you both might see and comment on,
181
558255
4109
burada ikinizin de görebileceği ve yorum yapabileceği
09:23
like a piece of public art
182
563134
1987
toplum sanatının bir parçası gibi
09:25
or somebody preaching in the street
183
565145
2125
veya sokakta öğüt veren birisi
09:27
or somebody wearing funny clothes.
184
567659
2223
veya komik kıyafetler giymiş birisi var.
09:30
Give it a try.
185
570689
1151
Bir deneyin.
09:31
Make a comment about that third thing, and see if starts a conversation.
186
571864
3984
O üçüncü şey hakkında bir yorum yapın ve bakın bakalım bir konuşma başlayacak mı.
09:36
Another is what I call noticing.
187
576621
1724
Diğeri benim deyişimle fark etme.
09:38
This is usually giving a compliment.
188
578369
1959
Bu genellikle bir iltifat.
09:41
I'm a big fan of noticing people's shoes.
189
581003
3256
İnsanların ayakkabılarına bakmaya bayılırım.
09:44
I'm actually not wearing fabulous shoes right now,
190
584283
2756
Şu anda aslında mükemmel ayakkabılar giymiyorum,
09:47
but shoes are fabulous in general.
191
587063
2159
ama ayakkabılar genelde mükemmeldir.
09:49
And they're pretty neutral as far as giving compliments goes.
192
589817
4126
Beğeninizi belirttiğiniz sürece oldukça normaller.
09:53
People always want to tell you things about their awesome shoes.
193
593967
3608
İnsanlar her zaman yeni ayakkabılarınız hakkında bir şeyler söylemek isterler.
09:57
You may have already experienced the dogs and babies principle.
194
597599
3897
Köpekler ve bebekler prensiplerini çoktan yaşamış olabilirsiniz.
10:01
It can be awkward to talk to someone on the street;
195
601520
2418
Sokakta biriyle konuşmak garip olabilir;
10:03
you don't know how they're going to respond.
196
603962
2071
size nasıl karşılık vereceklerini bilmiyorsunuz.
Ama köpekleriyle veya bebekleriyle her zaman konuşabilirsiniz.
10:06
But you can always talk to their dog or their baby.
197
606057
2542
10:08
The dog or the baby
198
608623
1349
Köpek veya bebek,
10:09
is a social conduit to the person,
199
609996
2586
kişiye bir sosyal yoldur
10:13
and you can tell by how they respond
200
613095
2037
ve insanların tepkilerinden
10:15
whether they're open to talking more.
201
615156
1927
konuşmaya açık olup olmadıklarını söyleyebilirsiniz.
10:18
The last one I want to challenge you to
202
618156
2165
Sizden isteyeceğim son zor iş,
10:20
is disclosure.
203
620345
1496
sırlarınızı paylaşmak.
10:22
This is a very vulnerable thing to do,
204
622548
2342
Bu yapılabilecek çok hassas bir şey
10:24
and it can be very rewarding.
205
624914
1516
ve çok faydalı olabilir.
10:27
So next time you're talking to a stranger
206
627068
2092
Yani gelecek sefer bir yabancıyla konuşurken
10:29
and you feel comfortable,
207
629726
1494
ve rahat hissediyorsanız,
10:31
tell them something true about yourself,
208
631966
2350
onlara kendiniz hakkında doğru,
10:34
something really personal.
209
634340
1340
gerçekten kişisel bir şeyinizi söyleyin.
10:36
You might have that experience I talked about of feeling understood.
210
636103
3791
Hakkında konuştuğum anlaşılmışlık hissini tecrübe etmiş olablirsiniz.
10:41
Sometimes in conversation, it comes up,
211
641854
1946
Bazen konuşmada, insanların
10:43
people ask me, "What does your dad do?" or, "Where does he live?"
212
643824
3357
''Babanız ne iş yapıyor?'' veya ''Nerede yaşıyor?'' sorularıyla karşılaşıyorum.
10:47
And sometimes I tell them the whole truth,
213
647205
2222
Bazen onlara babamın ben bir çocukken,
10:49
which is that he died when I was a kid.
214
649451
2157
öldüğü gerçeğini söylüyorum.
10:53
Always in those moments,
215
653386
2017
O anlarda her zaman,
10:55
they share their own experiences of loss.
216
655427
2472
onlar da kendi kayıplarından bahsediyorlar.
10:58
We tend to meet disclosure with disclosure,
217
658407
3136
Yabancılarla bile sırlarımızı paylaştığımızda,
11:01
even with strangers.
218
661567
1401
sırla karşılaşma eğilimindeyiz.
11:04
So, here it is.
219
664453
1652
İşte böyle.
11:07
When you talk to strangers, you're making beautiful interruptions
220
667425
3854
Yabancılarla konuşurken, günlük hayatınızın
11:11
into the expected narrative of your daily life
221
671303
3486
veya hayatlarının beklenen anlatılarına
11:14
and theirs.
222
674813
1219
güzel aralar veriyorsunuz.
11:16
You're making unexpected connections.
223
676790
2143
Beklenmedik bağlar kuruyorsunuz.
11:19
If you don't talk to strangers, you're missing out on all of that.
224
679420
3563
Eğer yabancılarla konuşmazsanız, bunun bütün fırsatını kaçırıyorsunuz.
11:25
We spend a lot of time
225
685544
2278
Çocuklarımıza yabancılar hakkında
11:27
teaching our children about strangers.
226
687846
2577
bir şeyler öğretmek için çok zaman harcıyoruz.
11:30
What would happen if we spent more time teaching ourselves?
227
690764
3893
Kendimize öğretmek için daha fazla zaman harcasaydık ne olurdu?
11:35
We could reject all the ideas that make us so suspicious of each other.
228
695441
4343
Bize, birbirimize karşı şüpheli olmamızı söyleyen tüm fikirleri reddederdik.
11:40
We could make a space for change.
229
700649
2635
Değişiklik için biraz boşluk yaratabilirdik.
11:44
Thank you.
230
704141
1151
Teşekkür ederim.
11:45
(Applause)
231
705316
5906
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7