Suzanne Talhouk: Don't kill your language

Suzanne Talhouk: Kim demiş Arapça sizi "uncool" yapar diye ?

137,211 views

2014-01-06 ・ TED


New videos

Suzanne Talhouk: Don't kill your language

Suzanne Talhouk: Kim demiş Arapça sizi "uncool" yapar diye ?

137,211 views ・ 2014-01-06

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

00:00
Translator: khalid marbou Reviewer: Anwar Dafa-Alla
0
0
7000
Çeviri: ilker gül Gözden geçirme: Mehmet ERKEN
00:13
Good morning!
1
13295
1626
Günaydın!
00:15
Are you awake?
2
15340
2549
Uyanık mısınız?
00:18
They took my name tag, but I wanted to ask you,
3
18679
2304
Benim yaka kartımı aldılar ama size sormak istiyorum,
00:21
did anyone here write their name on the tag in Arabic?
4
21183
2590
burada kartında ismi Arapça yazan var mı?
00:23
Anyone! No one? All right, no problem.
5
23900
5394
Hiç kimse! Kimse mi? Pekala, sorun değil.
00:29
Once upon a time, not long ago,
6
29529
3963
Bir zamanlar ki çok uzun zaman önce değil,
00:33
I was sitting in a restaurant with my friend, ordering food.
7
33632
4382
Bir arkadaşımla restoranda oturuyorduk, sipariş verecektim
00:38
So I looked at the waiter and said,
8
38477
3520
Bu yüzden garsona baktım ve dedim ki,
00:42
"Do you have a menu (Arabic)?"
9
42087
2872
"Yemek listeniz var mi?"
00:45
He looked at me strangely, thinking that he misheard.
10
45683
3760
Bana garip bir şekilde baktı, duyamadığını düşündü.
00:49
He said, "Sorry? (English)."
11
49633
2073
"Sorry", dedi.
00:52
I said, "The menu (Arabic), please."
12
52132
3418
"Yemek listesi, lütfen." dedim.
00:56
He replied, "Don't you know what they call it?"
13
56110
3293
"Ona ne dendiğini bilmiyor musunuz?" diye cevapladı.
00:59
"I do."
14
59714
1294
"Biliyorum"
01:01
He said, "No! It's called "menu" (English), or "menu" (French)."
15
61133
3485
"Hayır! "menü" denir (İngilizce) veya "menü" (Fransızca).
01:04
Is the French pronunciation correct?
16
64688
1925
Fransızca telaffuz doğru mu?
01:06
"Come, come, take care of this one!" said the waiter.
17
66663
2390
"hadi hadi, şunla ilgilenin!" dedi garson.
01:09
He was disgusted when talking to me, as if he was saying to himself,
18
69123
4235
Benimle konuşurken iğrenmişti, sanki kendi kendine,
01:13
"If this was the last girl on Earth, I wouldn't look at her!"
19
73458
3942
"Bu kız dünyadaki son kız olsaydı, yinede ona bakmazdım" diyordu.
01:17
What's the meaning of saying "menu" in Arabic?
20
77450
2057
Arapça'da yemek listesinin anlamlı söylenişi nedir?
01:19
Two words made a Lebanese young man judge a girl as being backward
21
79578
8005
İki kelime Lübnanlı genç bir erkeğin bir kızı gerici ve
01:28
and ignorant.
22
88323
2027
cahil olarak nitelemeye yetti.
01:30
How could she speak that way?
23
90820
5176
Nasıl böyle konuşabilir ki?
01:36
At that moment, I started thinking.
24
96346
2685
O anda düşünmeye başladım.
01:39
It made me mad.
25
99059
1048
Beni çılgına çevirmişti.
01:40
It definitely hurts!
26
100152
1084
Kesinlikle acı veriyor!
01:41
I'm denied the right to speak my own language in my own country?
27
101326
3065
Kendi ülkemde kendi dilimi konuşma hakkından men mi edildim?
01:44
Where could this happen?
28
104441
1871
Bu nerede olabilir?
01:46
How did we get here?
29
106392
3280
Nasıl bu hale geldik?
01:49
Well, while we are here, there are many people like me,
30
109732
3772
Pekala, hazır buradayken, Benim gibi birçok insan var,
01:53
who would reach a stage in their lives, where they involuntarily give up
31
113674
3408
hayatlarında belli bir aşamaya ulaşacak olan
01:57
everything that has happened to them in the past,
32
117132
2288
istemsizce geçmişte başlarından geçen her şeyden vazgeçecekler
01:59
just so they can say that they're modern
33
119420
2139
ve bu sayede modern
02:01
and civilized.
34
121699
2141
ve uygar oldukların söyleyecekler.
02:03
Should I forget all my culture, thoughts,
35
123920
2825
Tüm kültürümü, düşüncelerimi
02:06
intellect and all my memories?
36
126835
4605
aklımı ve tüm anılarımı unutmalı mıyım?
02:11
Childhood stories might be the best memories we have of the war!
37
131690
3305
En iyi çocukluk hikayeleri bizde savaş vardı olabilir.
02:15
Should I forget everything I learned in Arabic, just to conform?
38
135118
5185
Sadece uyum sağlayabilmek için Arapça olarak öğrendiğim her şeyi unutmalı mıyım?
02:20
To be one of them?
39
140423
3165
Onlardan biri olmak için?
02:23
Where's the logic in that?
40
143878
2144
Mantık bunun neresinde?
02:26
Despite all that, I tried to understand him.
41
146132
3558
Bütün bunlara rağmen, onu anlamaya çalıştım.
02:29
I didn't want to judge him with the same cruelty that he judged me.
42
149780
6166
Onun beni yargıladığı kabalıkla ben onu yargılamak istemedim.
02:35
The Arabic language doesn't satisfy today's needs.
43
155946
3766
Arap dili bu günün ihtiyaçlarını karşılamıyor.
02:39
It's not a language for science,
44
159902
1792
Bilim için olan bir dil değil,
02:41
research,
45
161764
1451
araştırma için değil,
02:43
a language we're used to in universities,
46
163275
1959
üniversitelerde kullandığımız bir dil değil
02:45
a language we use in the workplace,
47
165294
2080
iş yerinde kullandığımız bir dil değil
02:47
a language we rely on if we were to perform an advanced research project,
48
167694
6104
eğer ileri düzeyde araştırma yapıyor olsak güvendiğimiz bir dil değil,
02:53
and it definitely isn't a language we use at the airport.
49
173888
2667
ve kesilikle hava alanında kullandığımız bir dil değil
02:56
If we did so, they'd strip us of our clothes.
50
176555
2805
Eğer kullansaydık, kıyafetlerimizi çıkartırlardı.
03:00
Where can I use it, then? We could all ask this question!
51
180780
3548
Öyle ise nerede kullanacağız? Tüm bu soruları sorabiliyoruz!
03:04
So, you want us to use Arabic. Where are we to do so?
52
184408
3572
Öyle ise Arapçayı kullanmak istiyoruz. Bunu yapmakta neredeyiz?
03:08
This is one reality.
53
188660
2470
Bir gerçek var.
03:11
But we have another more important reality that we ought to think about.
54
191240
5248
Ama düşünmek zorunda oluğumuz daha önemli bir gerçek var.
03:16
Arabic is the mother tongue.
55
196878
2929
Arapça bizim anadilimiz,
03:19
Research says that mastery of other languages
56
199867
5825
Araştırmacılara göre diğer dillerde uzmanlaşmak
03:25
demands mastery of the mother tongue.
57
205718
3496
anadilde uzmanlık gerektiriyor.
03:29
Mastery of the mother tongue is a prerequisite for creative expression in other languages.
58
209679
6665
Anadilde uzmanlık diğer dillerde yaratıcı ifade için ön koşul.
03:36
How?
59
216514
1305
Nasıl?
03:38
Gibran Khalil Gibran,
60
218199
1700
Gibran Khalil Gibran,
03:40
when he first started writing, he used Arabic.
61
220489
3901
Yazmaya ilk başladığında Arapça kullanıyordu.
03:44
All his ideas, imagination and philosophy
62
224540
6332
Tüm fikirleri, hayal ve felsefesi
03:51
were inspired by this little boy in the village
63
231122
3467
bu çocuk tarafından bir köyde esinlenildi ki
03:54
where he grew up, smelling a specific smell,
64
234869
2111
belirli bir kokuyu koklayarak büyüdüğü,
03:57
hearing a specific voice,
65
237150
1211
belirli bir ses duyduğu,
03:58
and thinking a specific thought.
66
238421
1565
ve belirli bir düşünceyi düşünerek büyüdüğü.
04:00
So, when he started writing in English, he had enough baggage.
67
240206
4581
İngilizce yazmaya başladığı zaman yeterli yükü vardı.
04:04
Even when he wrote in English,
68
244917
2268
İngilizce yazdığında bile,
04:07
when you read his writings in English, you smell the same smell,
69
247265
3711
İngilizce yazınlarını okuduğunuzda, aynı kokuyu koklayabilir,
04:11
sense the same feeling.
70
251157
1714
aynı hissi hissedebilirsiniz.
04:13
You can imagine that that's him writing in English,
71
253147
3586
Şunu hayal edebilirsiniz, İngilizce yazan O kişi,
04:16
the same boy who came from the mountain. From a village on Mount Lebanon.
72
256813
5264
dağdan gelen çocukla aynı kişi. Lübnan Dağı'ndaki bir köyden.
04:22
So, this is an example no one can argue with.
73
262730
6361
Öyle ise bu kimsenin karşı çıkamayacağı bir örnek.
04:29
Second, it's often said that if you want to kill a nation,
74
269401
4580
İkinci olarak, ki çok sık söylenir eğer bir milleti öldürmek istiyorsanız
04:34
the only way to kill a nation,
75
274060
2781
bir milleti öldürmenin tek yolu,
04:37
is to kill its language.
76
277006
1459
onun dilini öldürmektir.
04:38
This is a reality that developed societies are aware of.
77
278875
5120
Şu bir gerçek ki gelişmiş ülkeler bunun farkında.
04:44
The Germans, French, Japanese and Chinese, all these nations are aware of this.
78
284352
6314
Almanlar, Fransızlar, Japonlar ve Çinliler, hepsi bunun fakında.
04:50
That's why they legislate to protect their language.
79
290876
3836
Bunun için dillerini korumak için yasalar yapıyorlar.
04:54
They make it sacred.
80
294842
2401
Onu kutsallaştırıyorlar.
04:57
That's why they use it in production, they pay a lot of money to develop it.
81
297323
5507
Bu sebeple üretimde onu kullanıyorlar, dillerini geliştirmek için daha çok para ödüyorlar.
05:03
Do we know better than them?
82
303340
2366
Biz onlardan daha iyi mi biliyoruz?
05:06
All right,
83
306116
1000
Pekala,
05:07
we aren't from the developed world,
84
307122
1827
Biz gelişmiş dünyadan değiliz,
05:08
this advanced thinking hasn't reached us yet,
85
308949
2218
bu gelişmiş düşünce bize henüz ulaşmadı,
05:11
and we would like to catch up with the civilized world.
86
311257
2644
ve biz uygar dünyayı yakalamak istiyoruz.
05:15
Countries that were once like us, but decided to strive for development,
87
315181
4043
Ancak bir zamanlar bizim gibi olan ülkeler, gelişmek için çaba göstermeye ,
05:19
do research,
88
319514
1436
araştırma yapmaya,
05:21
and catch up with those countries,
89
321100
1833
ve bu ülkeleri yakalamaya karar verdiler,
05:22
such as Turkey, Malaysia and others,
90
322994
2779
bunlar Türkiye, Malezya ve diğerleri gibi ülkeler,
05:25
they carried their language with them as they were climbing the ladder,
91
325933
3671
merdivenleri tırmanırken dillerini de yanlarında taşıyorlar,
05:29
protected it like a diamond.
92
329724
3287
onu bir elmas gibi koruyorlar.
05:33
They kept it close to them.
93
333131
1509
Onu kendilerine yakın tutuyorlar.
05:34
Because if you get any product from Turkey or elsewhere
94
334690
4250
Çünkü Türkiye'den bir ürün alırsanız veya başka bir yerden,
05:39
and it's not labeled in Turkish,
95
339030
2076
etiketi Türkçe değil,
05:41
then it isn't a local product.
96
341616
2449
öyle ise bu yerel bir ürün değil.
05:44
You wouldn't believe it's a local product.
97
344195
2583
İnanmayacaksınız yerel bir ürün.
05:47
They'd go back to being consumers,
98
347168
2472
Tüketici olmaya devam edecekler
05:49
clueless consumers, like we are most of the time.
99
349800
5353
çoğu zaman bizim de olduğumuz gibi, hiç bir fikri olmayan tüketiciler.
05:55
So, in order for them to innovate and produce, they had to protect their language.
100
355463
5871
Yani yenilik ve üretim için dillerini korumak zorundaydılar
06:03
If I say, "Freedom, sovereignty, independence (Arabic),"
101
363187
4334
Eğer size "Özgürlük, egemenlik, bağımsızlık dersem,
06:08
what does this remind you of?
102
368101
2454
Bu size neyi anımsatıyor ?
06:12
It doesn't ring a bell, does it?
103
372625
1616
Bir şey çağrıştırmıyor mu ? Öyle mi ?
06:14
Regardless of the who, how and why.
104
374819
3701
ne olursa olsun, kim, nasıl ve neden.
06:19
Language isn't just for conversing, just words coming out of our mouths.
105
379580
6078
Dil sadece konuşmak için ağzınızdan çıkan kelimeler değildir.
06:25
Language represents specific stages in our lives,
106
385798
4702
Dil hayatlarımızın önemli kısımlarını ve
06:30
and terminology that is linked to our emotions.
107
390690
5033
terminolojisini yansıtır ki bu bizim duygularımızla bağlantılıdır
06:35
So when we say, "Freedom, sovereignty, independence,"
108
395723
2432
Öyle ise"Özgürlük egemenlik ve bağımsılık" dediğimiz zaman
06:38
each one of you draws a specific image in their own mind,
109
398155
3410
her biri aklımızda belli bir dönemin resmi olarak canlanır,
06:41
there are specific feelings
110
401778
2596
kendine özgü hisleri vardır
06:44
of a specific day in a specific historical period.
111
404444
2557
belli bir tarihsel dönemdeki tarihsel bir günün.
06:47
Language isn't one, two or three words or letters put together.
112
407121
3304
Dil sadece bir araya getirilen bir yada iki kelime değildir.
06:50
It's an idea inside that relates to how we think,
113
410765
2574
O bir fikirdir ki bu nasıl düşündüğümüzle alakalıdır
06:53
and how we see each other and how others see us.
114
413339
5664
ve birbirimizi nasıl gördüğümüz ve yine diğerlerinin bizi nasıl gördüğü ile alakalıdır.
06:59
What is our intellect?
115
419003
1704
Bizim aklımız nedir?
07:00
How do you say whether this guy understands or not?
116
420977
2522
Nasıl olur da bu adam bizi anlıyor veya anlamıyor deriz?
07:03
So, if I say, "Freedom, sovereignty, independence (English),"
117
423639
7729
Öyle ise "Freedom, sovereignty, independence" dediğimiz de,
07:12
or if your son came up to you and said,
118
432164
1989
veya oğlunuz yanınıza gelip,
07:14
"Dad, have you lived through the period of the freedom (English) slogan?"
119
434265
4586
"Baba, sen Freedom (İngilizce) dönemini gördün mü?" deseydi.
07:18
How would you feel?
120
438971
1680
Nasıl hissedersiniz?
07:21
If you don't see a problem,
121
441741
3724
Eğer hiç bir sorun görmüyorsanız,
07:25
then I'd better leave, and stop talking in vain.
122
445665
3479
bu yararsız konuşmayı sürdürmesem iyi olur.
07:29
The idea is that these expressions remind us of a specific thing.
123
449334
5266
Ana fikir şu ki bu ifadeler bize özel bir şeyi hatırlatıyor.
07:35
I have a francophone friend who's married to a French man.
124
455250
5336
Fransız bir adamla evli frankofon bir arkadaşım var
07:40
I asked her once how things were going.
125
460946
3217
Bir keresinde ona işlerin nasıl gittiğini sordum.
07:44
She said, "Everything is fine,
126
464253
1536
Dedi ki, " Her şey yolunda
07:45
but once, I spent a whole night asking and trying to translate
127
465921
4449
ama bir keresinde, bütün bir geceyi ona
07:50
the meaning of the word 'toqborni' for him."
128
470370
2600
'toqborni' kelimesinin anlamını çevirmek için harcadım.
07:52
(Laughter)
129
472970
1389
(Gülüşmeler)
07:54
(Applause)
130
474385
3110
(Alkışlar)
08:02
The poor woman had mistakenly told him "toqborni,"
131
482013
3350
Zavallı kadın ona yanlışlıkla "toqborni" dedi,
08:05
and then spent the whole night trying to explain it to him.
132
485483
2852
ve sonra bütün geceyi onu anlamını açıklamakla geçirdi.
08:08
He was puzzled by the thought: "How could anyone be this cruel?
133
488335
3528
Kafası karışmıştı: "Birisi nasıl bu kadar kaba olabilir?
08:12
Does she want to commit suicide?
134
492093
1686
İntihar etmek istiyor mu?
08:14
'Bury me?' (English)"
135
494369
2216
"Bury me?"(İngilizce)
08:17
This is one of the few examples.
136
497085
2448
Bu bir kaç örnekten biri.
08:19
It made us feel that she's unable to tell that word to her husband,
137
499623
3149
Bu bize onun bu kelimeyi kocasına anlatmadığını hissettirdi,
08:22
since he won't understand,
138
502772
2689
anlayamayacak ta,
08:25
and he's right not to; his way of thinking is different.
139
505461
2921
ve bunda hatası yok; düşünme yöntemi farklı.
08:28
She said to me, "He listens to Fairuz with me,
140
508862
3314
Bana dedi ki, "Benimle birlikte Fairuz"u dinler,
08:32
and one night, I tried to translate for him
141
512446
4415
ve bir gece, ona çevirmeye çalıştım
08:36
so he can feel what I feel when I listen to Fairuz."
142
516991
3259
böylece benim Fairuz'u dinlerken hissettiğim şeyleri hissedebilecekti.
08:40
The poor woman tried to translate this for him:
143
520310
2190
Zavallı kadın onun için çevirmeye çalıştı:
08:42
"From them I extended my hands and stole you --"
144
522590
4105
"Onlardan, ellerimi uzattım ve seni çaldım--"
08:46
(Laughter)
145
526755
1075
(Gülüşmeler)
08:48
And here's the pickle:
146
528000
1405
Ve işte sorun burada:
08:49
"And because you belong to them, I returned my hands and left you."
147
529405
4095
"Ve çünkü sen onlara aittin, Ellerimi geri aldım ve bıraktım seni."
08:53
(Laughter)
148
533500
1116
(Gülüşmeler)
08:54
Translate that for me.
149
534765
1315
Bunu benim için çevirin.
08:56
(Applause)
150
536140
7534
(Alkışlar)
09:03
So, what have we done to protect the Arabic language?
151
543804
4045
Peki, Arapça'yı korumak için ne yaptık?
09:08
We turned this into a concern of the civil society,
152
548129
3136
Bunu toplumsal bir mesele haline çevirdik,
09:11
and we launched a campaign to preserve the Arabic language.
153
551495
2704
ve Arapça'yı korumak için bir kampanya başlattık.
09:14
Even though many people told me, "Why do you bother?
154
554279
3315
Bir çok insanın bana, "Niye canını sıkıyorsun?" demesine rağmen.
09:17
Forget about this headache and go have fun."
155
557644
3033
"Bu baş ağrısını unut ve keyfine bak."
09:20
No problem!
156
560717
1537
Sorun yok!
09:22
The campaign to preserve Arabic launched a slogan that says,
157
562434
3093
Kampanya Arapça'yı korumak için bir slogan başlattı,
09:25
"I talk to you from the East, but you reply from the West."
158
565527
2833
"Ben senle doğudan konuşuyorum, Sen bana batıdan cevap veriyorsun."
09:28
We didn't say, "No! We do not accept this or that."
159
568620
7308
"Hayır, Bunu kabul etmiyoruz, şunu kabul etmiyoruz." demiyoruz.
09:36
We didn't adopt this style because that way, we wouldn't be understood.
160
576188
4865
Biz bu tarzı kullanmadık çünkü, bu yolla anlaşılamayacağız.
09:41
And when someone talks to me that way, I hate the Arabic language.
161
581203
3444
Ve birisi benle bu şekilde konuştuğu zaman, Arapçadan nefret ediyorum.
09:44
We say--
162
584947
1332
Diyoruz ki--
09:46
(Applause)
163
586359
2822
(Alkışlar)
09:49
We want to change our reality,
164
589271
2382
Gerçeklerimizi değiştirmek istiyoruz,
09:51
and be convinced in a way that reflects our dreams, aspirations and day-to-day life.
165
591703
4682
rüyalarımızı, özlemlerimizi ve yine günlük hayatımızı yansıtan bir yola ikna edilmek istiyoruz.
09:56
In a way that dresses like us and thinks like we do.
166
596655
5295
Bu yol ki bizim gibi giyinen ve bizim gibi düşünen.
10:01
So, "I talk to you from the East, but you reply from the West"
167
601950
2873
Öyle ise, "Ben senle doğudan konuşuyorum, ama sen batıdan cevap veriyorsun."
10:04
has hit the spot.
168
604823
1653
hedefi vurdu.
10:06
Something very easy, yet creative and persuasive.
169
606476
3693
Kolay, yaratıcı ve ikna edici.
10:10
After that, we launched another campaign
170
610579
3098
Bundan sonra başka bir kampanya başlattık
10:14
with scenes of letters on the ground.
171
614277
3408
zeminlerdeki harf sahneleri ile.
10:17
You've seen an example of it outside,
172
617795
2309
Bir örneğini dışarıda görmüşsünüzdür,
10:20
a scene of a letter surrounded by black and yellow tape
173
620284
4382
siyah ve sarı şeritlerle çevrili bir harf sahnesi
10:24
with "Don't kill your language!" written on it.
174
624666
2842
üzerinde"Dilinizi öldürmeyin!" yazıyor.
10:27
Why? Seriously, don't kill your language.
175
627508
3614
Neden? Cidden, dilinizi öldürmeyin.
10:31
We really shouldn't kill our language.
176
631212
2914
Geçekten dilimizi öldürmemeliyiz.
10:34
If we were to kill the language, we'd have to find an identity.
177
634266
5038
Eğer dili öldürmüş olsaydık, yeni bir kimlik bulmak zorunda kalırdık.
10:39
We'd have to find an existence.
178
639424
1889
Bir varoluş bulmak zorunda kalırdık
10:41
We'd go back to the beginning.
179
641383
2315
En başa geri dönmek zorunda kalırdık.
10:43
This is beyond just missing our chance of being modern and civilized.
180
643768
6492
Bu modern ve uygar olma şansımızı kaçırmanın da ötesinde bir durum.
10:51
After that we released photos of guys and girls wearing the Arabic letter.
181
651260
5940
Daha sonra Arapça harfler giyen kız ve erkek fotoğrafları yayınladık.
10:57
Photos of "cool" guys and girls.
182
657620
2513
"Cool" erkek ve kızların fotoğrafları.
11:00
We are very cool!
183
660263
2161
Biz çok cool"uz
11:02
And to whoever might say, "Ha! You used an English word!"
184
662904
4294
Ve birileri dedi ki, "Aha İngilizce bir kelime kullandın."
11:07
I say, "No! I adopt the word 'cool.'"
185
667278
3792
Bende, "Hayır! Ben kelimeyi uyarladım "cool"
11:11
Let them object however they want, but give me a word that's nicer
186
671120
3745
Nasıl görmek istiyorlarsa öyle görmelerini izin verelim, ama bana gerçeklerle daha hoş
11:14
and matches the reality better.
187
674895
2636
ve gerçeklerle daha iyi eşleşen bir kelime verin.
11:17
I will keep on saying "Internet"
188
677591
1974
"İnternet" demeye devam edeceğim.
11:19
I wouldn't say: "I'm going to the world wide web"
189
679565
2824
Şöyle demeyeceğim: "Dünya geniş ağına gireceğim"
11:22
(Laughs)
190
682399
1776
(Gülüşmeler)
11:24
Because it doesn't fit! We shouldn't kid ourselves.
191
684175
3271
Çünkü uymuyor! Kendimizi kandırmamalıyız.
11:27
But to reach this point, we all have to be convinced
192
687686
3669
Ama şu noktaya varmalıyız, Şuna inanmalıyız;
11:31
that we shouldn't allow anyone who is bigger
193
691885
2135
bizden büyük kimselere
11:34
or thinks they have any authority over us when it comes to language,
194
694020
3336
veya bizim üzerimizde kontrolü olduğunu düşünenlere söz konusu dil olduğunda
11:37
to control us or make us think and feel what they want.
195
697356
5459
bizi kontrol etmelerine veya bizi istedikler gibi düşündürmelerine izin vermemeliyiz.
11:43
Creativity is the idea.
196
703685
3758
Çare yaratıcılık.
11:47
So, if we can't reach space or build a rocket and so on,
197
707653
2560
Uzaya çıkamasakta, veya bir roket yapamasakta,
11:50
we can be creative.
198
710213
1900
Yaratıcı olabilir.
11:52
At this moment, every one of you is a creative project.
199
712113
3767
Şu anda, her biriniz yaratıcı bir projesiniz.
11:55
Creativity in your mother tongue is the path.
200
715950
2518
Yaratıcılık ana dilindenizdeki bir yol.
11:58
Let's start from this moment.
201
718798
3446
Hadi şimdi başlayalım
12:02
Let's write a novel or produce a short film.
202
722534
2002
Hadi bir roman yazalım veya kısa bir film çekelim.
12:04
A single novel could make us global again.
203
724596
3278
Tek bir roman bile bizi tekrar evrensel yapabilir.
12:07
It could bring the Arabic language back to being number one.
204
727934
3766
Arapça'yı tekrar bir numaraya taşıyabilir.
12:12
So, it's not true that there's no solution; there is a solution!
205
732380
3851
Öyle ise, bir çözümün olmadığı doğru değil; Bir çözüm var.
12:16
But we have to know that, and be convinced that a solution exists,
206
736231
3999
Ama şunu bilmeli ve inanmalıyız ki, bir çözüm var,
12:20
that we have a duty to be part of that solution.
207
740230
2999
bu çözümün bir parçası olmak bizim görevimiz.
12:23
In conclusion, what can you do today?
208
743929
2787
Sonuç olarak, Bugün ne yapabiliriz?
12:26
Now, tweets, who's tweeting?
209
746836
3164
Şimdi, tweets, kim tweet atıyor?
12:32
Please, I beg of you, even though my time has finished,
210
752060
5275
Lütfen, size yalvarıyorum, benim konuşmam bittiğinde bile,
12:37
either Arabic, English, French or Chinese.
211
757430
5057
hem Arapça'da, İngilizce'de, Fransızca'da veya Çince'de.
12:42
But don't write Arabic with Latin characters mixed with numbers!
212
762577
5581
Ama Arapça'yı Latin harfleriyle ve rakamlarıyla yazmayın!
12:48
(Applause)
213
768298
4060
(Alkışlar)
12:52
It's a disaster! That's not a language.
214
772408
3148
Felaket! Bir dil değil.
12:55
You'd be entering a virtual world with a virtual language.
215
775866
3546
Sanal bir dünyaya sanal bir dil ile girdiniz.
12:59
It's not easy to come back from such a place and rise.
216
779562
2682
Böyle bir durumdan geri gelip yükselmek kolay değil.
13:02
That's the first thing we can do.
217
782724
2082
Bu yapabileceğimiz ilk şey.
13:04
Second, there are many other things that we can do.
218
784896
2603
İkincisi, yapabileceğimiz başka birçok şey var.
13:07
We're not here today to convince each other.
219
787499
2405
Bugün birbirimizi ikna etmek için burada değiliz.
13:09
We're here to bring attention to the necessity of preserving this language.
220
789904
3534
Bu dilin korumanın gerekliliğine dikkat çekmek için buradayız.
13:13
Now I will tell you a secret.
221
793438
2875
Şimdi size bir sır vereceğim.
13:17
A baby first identifies its father
222
797303
5187
Bir bebeğin babasını ilk kez tanıması
13:22
through language.
223
802490
2067
dili yoluyla olur.
13:24
When my daughter is born, I'll tell her, "This is your father, honey (Arabic)."
224
804557
5159
Kızım doğduğu zaman, ona diyeceğim ki, "Bu senin baban, tatlı."
13:29
I wouldn't say, "This is your dad, honey (English)."
225
809796
4528
Şunu demeyeceğim, "This is your dad, honey"
13:34
And in the supermarket, I promise my daughter Noor,
226
814585
3185
Ve süpermarkette, Söz veriyorum kızım Noor,
13:37
that if she says to me, "Thanks (Arabic),"
227
817770
2216
eğer ki bana şunu derse, "Teşekkürler"
13:40
I won't say, "Dis, 'Merci, Maman,'" and hope no one has heard her.
228
820086
4667
"Dis, 'Merci, Maman" demeyeceğim ve kimsenin onu duymadığını umut etmeyeceğim.
13:44
(Applause)
229
824813
3087
(Alkışlar)
13:55
Let's get rid of this cultural cringe.
230
835980
4897
Kültürel yalakalıktan kurtulalım.
14:01
(Applause)
231
841297
3046
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7